18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 TEMMUZ 1985 HABERLER CUMHURÎYET/7 Inönü: ni yıla bütünleşmiş bir parti olarak gîreceğiz : ANKARA, (Cnmhuriyet Bttrosa) SODEP'in bir"* me konusunda teknik çalışmalar yapmak lizere oluşjrduğu 7 kişilik komisyon, HP ilc birleşme formülü ve akvimini hazırladı. Komisyonun Genel Başkan Erdal İnönü taıafından da onaylanan formülü, birleşmenin HP tüzelkişiliği altında gerçekleştirilmesini ve birleşme çalışmalanmn 5 ay içinde sonuçlandınlmasını öngörüyor. HP Genel Başkanı Aydııı Gifren Gorkan ile SODEP Genel Başkanı Erdal İnönii, bugün yeniden bir araya gekcekler. Görüşmelere her iki partinin Başkanlık Divanı üyelerinden oluşan 5'er kişilik heyet de kaülacak. SODEP'in 7 kişilik komisyonu, dün önce kendi arasında toplanarak, birleşme konusunda haarlanan raporun aynntüanru görüştü. SODEP'te siyasi büro gibi çalışan komisyon, birleşme çalışmalanmn hızlandınlmasını ve bu konuda zaman geçirilmeksizin sotnut adımlar atılmasıru kararlaştırdı. Komisyon üyeleri daha sonra, Genel Başkan Erdal Inönü ile bir öfle yemeği yediler. Yemekte hazırlanan rapor ve birleşme formülü üzerinde Genel Başkan'a bilgi verildi. SODEP Birleşme Komisyonu MKYK üyeleri, öğleden sonra da Genel Başkan Erdal Inönü başkanhğında toplandüar. înönü toplantıda, iki parti arasındaki birleşmenin sosyal demokratlara iktidar yolunu açacagını söyledi ve birleşmenin hazırlanması için elden gelen fedakârhğın yapılmasını istedi. Bu arada bazı SODEP yöneticüerinin, "tktidar trenine bilct kestyoruz" biçiminde espri yaptıkları öğrenildi. tnönü toplantıda, komisyonun HP tüzelkisiliğinde 6 SODEP ve HP liderleri bugün tekrar bir araya geliyor DJUYDUK/GÖRDtK Yeni Ağrı Dağı Efsaneleri Büyük romancımız Yaşar Kemal tüm buyüklüğüne karşın, oturmuş bir tane ''Ağn Dağı Efsanesi" yazabilmiştir. Eline sağlık güzel de yazmıştır, ama dediğimiz gibi ancak bir tane yazabilmiştir.. Fakat Türkiye öyle bir ülkedir ki bağrından daha bir sürü Yaşar Kemal'ler çıkarabilir ve daha bir sürü "Ağrı Dağı Efsaneleri" yazılabilir. İnanşit çeşit" dinleyelim: EFSANE: BİR "Yolumuzu kaybettiğimizden, Aralık ilçesine doğru gıtmişiz. Geri dönmek istedik, ancak yolu bulamadık. Sis ve yağmur varaı. Çadırtanmızı çıkararak kayaların arasına kurduk. Yardım gelmesini bekledik, ama gelen giden olmayınca yola devam ettik. 2 gün hıç durmadan yürüdük. Nereye gıttığimizi biz de bilmıyorduk. Bu arada, ne yıyeceğimiz ne de içeceğimiz kalmıştı. Kayboluşumuzun üçüncü gününde bir heyelan bölgesine geldik. Burada toprak kaydı. Hepimiz 3540 metre kadar sürüklendik. Kendimize geldiğimizde çadır kurduk. Bu arada, iki kız arkadaşımız yaralıydı. Açlık, susuzluk, havasızlık ve yuvaıianma sırasında oluşan yaralar, özellikmayanlara son Ağrı kazası ile le bayan arkadaşlarımızı ilgili haberterden örnekler ve olumsuz yönde etkıliyordu. Bir ara Nuray'ın anormal hareketrebıliriz. Bildtğiniz gibi, Ağn Dağı'n ler içine girdiğini gördüm. Çada meydana gelen bir kaza dırdan dışarı fırladı, bazen güsonucu iki genç kızımız ya lüyor, bazen de ağlıyordu. Dışamlarını yitirdiler Okuyucu şarıda bir süre getildi, çırpınlar da son derece üzücü ola dı ve daha sonra hareketsiz yın aynntılannı gazetelerden kakdı. Yanına vardığımızda arkadaşımızın öldüğünü gördük. ögrenmeye çabaiadılar.. Işte bu noktada "Ağrı Dağı Kurtulmamız için tek çare yarEfsanaleri" ortaya çıktı. Bası dım gelmesıydi. Bunun için nımız önce kızlarımızın adlan aramızda en iyi durumda bukonusunda pek anlaşamadı. lunan Armağan'ı aşağıya inörneğin, ölduğü biıdirilen Gül dirmeye çalıştık. iki gün boyunca yardım gelden Haberoğlu'nun adı konusunda bir çelişki yoktu, ama mesini bekledik. Ancak, bu Nuray Sarıbatul'un soyadı ko bekleyiş sırasında Gülden de nusunda "rıvayet muhtelif'tı: Nuray gibi gözlerimin önünde Sarıbatu, Şanbatur veya çıldırarak öldü. Artık ben de Sanbatul otabilirdi.. Aynı şekil yaşamaktan ümidimi kesmişde yaralı gençlerden Öğuzhan tim. Birden çobanların geldiğiöztürk'ün adı çeşitlilik göster ni gördüm. BenYaUp hastanemiyordu, ama Armağan Öz ye getirdiler. Arkadaşlarımın türksavan'ın soyadı, Oztürksa korkunç ötümleri karşısında van, Öztürksavul, Ûztürksa kurtuluşuma sevinemedim." vun, hatta sadece "Savul" ve EFSANE: İKİ "Savan" olabiliyordu. "Artık bitap düşmüştük. YüBu iki yaralı gencin olayın rümeye bile dermanımız kaldehşetinden olacak ne diye mamıştı. Cehennem Vadisiceklerini de bilemez hale gel nın sağından indik. Yan geçiş dikleri anlaşılıyordu. Çünkü yapmak için iplerle birbirimizi söytedikleri şoyle yan yana ge emniyete aldık. Oğuzhan öntirildiği zaman ortaya, yukarı de, Nuray arkasında, Gülden da sözünü ettiğimiz Ağrı Dağı ise Nuray'ın ardında ve ben, efsaneleri cıkıyordu. Söytedik ipin en sonuna bağlanmıştık. leri arasında o Kadar büyük Birden buzul patlaması olfarklılıklar hatta çelişkiter var du. Kaya ve buzullar üzerimidi ki, insan bunları bir arada ze yıldırım hızıyla gelmeye okurken, konuşan kişilerin ay başladı. Kıpırdayamadık bile. nı kişiler olup olmadığından Anlatılır gibi değildi. Buzul parkuşkuya düşüyordu. Fakat de çalannın önünde, 30 metre kadik ya, Yaşar Kemal'i yaratmış dar sürüklendik. Sanki bemolan Türk toplumu, yani "Ağ beyaz bulutlar arasında yuvarrı Dağı Efsaneleri" de yarata lanıp gidiyorduk. Ben, hiçbir bilirdi. şey düşünemedim. Demek Şimdi isterseniz, Armağan Ölüm, işte buydu... Asırlar kave Oğuzhan adlı gençleri "çe dar uzun, bembeyaz bir süre geçti. Gözterimi açmaya çalıstım. Kirpiklerim buzlanmıştı. Acı gerçeği hayal meyal seçtim. Ipler kopmuş, birbirimizden uzak düşmüştük... Feryatlardan, iniltilerden Nuray iie Gülden'in çok ağır durumda oldukları anlaşılıyordu. Oğuzhan onlara göre biraz daha iyiydi. Olayı en hafif şekilde ben atlatmıştım... Boğazıma yumruk gibi birşey tıkandı. Şimdi ne yapacaktık?" 23 Temmuz Salı günü meydana gelen kazayı yaşlı gözlerle anlatan ve olayın şokunu hâlâ üzerlerinden atamayan Armağan öztürksavan ile Oğuzhan öztürk, tam üç gün süreyle aç susuz bekleşirken, arkadaşlarının, gözleri önünde ölüme gidişlerine de tanık oldular. Nuray ile Güld«n'in yaklaşık 6 saat süreyle can çekıştiğini söyleyen iki arkadaş,"Nerede oMuklannı b\\mlyorduk. Ama karanlıkta seslerl, feryatlan kulağımıza geliyordu. Hiçbir şey yapamamanın azabı içinde kıvranıyorduk. Saatler sonra sesler birden kesildl. O zaman öldüklerini anladık. İçimlzi tarrfsiz bir acı sardı. Kısık kvsık hıçkınyorduk. Ama yuzümüz, gözümüz buz tutmuştu. Ağlayamıyorduk." EFSANE: ÜÇ "Dağa tırmanmaya başladığımız zaman hava koşulları gayet iyiydi. Aşağı yukarı 4 bin 500 metre yükselmiştik. Hiç ummadtğımız bir anda hava Birleşme HP tüzel kişiliği altında gerçekleştirilecek. Çalışmalar 5 ay içinde tamamlanacak. înönü: Hiçbir pürüz yok, Ancak sürecin pek çok aynntısı var. Şimdiye kadar hiç rastlanmamış birşey gerçekleşiyor. Biz hızlı Dirleşmeden yanayız. ay içinde birleşme formulünü benimsedi. SODEP'in bugün HP'ye götüreceği öneriye göre, iki parti bünyesinde oluşturulan birleşme komisyonlan ortak çalışacaklar. Öncelikle iki parti ayn ayrı küçük kurultaylannı toplayacak ve daha sonra SODEP, HP'ye katılma karan alacak. Ortak tüzük ve ortak programın benimsenmesinden sonra olağanüstü kunıltaya gidilecek ve ismi de değiştirilecek, yeni partinin yöneticileri seçilecek. Bilindıği gibi, SODEP, 1011 ağustos, HP de 17 ağustos tarihinde küçük kurultaylannı toplayacak. SODEP Genel Başkanı Erdal Inönü ile HP Genel Baş SODEP formülü: kanı Aydın Güven Gürkan, birleşme komisyonlan ile birlikte bugün yeniden bir araya gelecekler. Komisyonlar, ortaya çıkan tek formül üzerinde çaüşırlarken, Inönü ile Gürkan'ın, aynca kendi aralannda bir toplantı yapmalan bekleniyor. SODEP Genel Başkanı Erdal Inönü, gazetecüerin sorusu üzerine birleşme sürecinin başladığını belirterek, "Yeni yüa bntünleşmiş bir parti oUrmk grecegiz" dedi. tnönü, iki partinin birleşmesinin MKYK'da onaylandığını hatırlatarak şöyle konuştu: •"Esaslı bir birleşme süreci içiodeyiz. Göıüşmelerin saglıklı sonuç vermesi için yetkili insanlann bir armya gelmesi gerekir. Şimdi bu yetki var. Siıreç tamamlauncaya kadar bu yetki sürecektir. Hiçbir pürüz yoktur, ancak sürecin pekçok aynntısı vardır. Şimdiye kadar biç rmstlanmamış bir şe> gerçekleşiyor. Biz, hulı bir birteşmeden yanayız. Yeni yıla bulunleşmiş bir parti olarak girecegiz." tnönü, gazetecilerin, "Başkanhgı btrakacak nusmız?" sorularına, "Bunlar kişisel sorular. Kişisel sorulara cevap vermiyonım" karşıhğını verdi. tnönü, HP'nin önceki gün toplanan MKYK'da birleşme sürecinin uzatılmasından yana göruşler ortaya atıldığmın hatırlatılması üzerine de, "HP'nin içişlerine kanşmtyorum. Bir şey soyleyemem. Çiinkü o toplantıda ben voktum" dedi. tnönu, özal'ın "cephe" suçlamalanna karşüık da, "Hertaalek Başbakan, tabanın verdiği yetki ve istekle sosyal demokraüann bir araya gdmesinden korkuyor olmalı'' şeklinde konuştu. HP Istanbul örgütü yeniden düzenleniyor FÜSUN ÖZBtLGEN Halkçı Parti'nin yeni yönetimi, kunıltayda Calp grubunun kurultay başkan adayı olan Istanbul 11 Başkanı Niyazi Yurtsewn, il yönetimi ve tüm ilçe yönetimlerini görevden alarak "örgötsd düzealemelere" başladı. Hafta sonunda tstanbul'a gelme1 beklenen Genel Başkan Aydın üven Gürkan veya Genel Başkan Yardımcısı Vedki Ataklı'mn yapacagı temaslardan sonra yeni il başkanı ile il yönetimi ve ilçe yönetimlerinin yeniden belirlenmesi bekleniyor. Siyasi partilerin belirlenmeye başladığı günden bu yana Istanbul'da tüm sosyal demokrat oluşumlarda öne çıkmak için çırpınan, en sonunda da Aydın Güven Gürkan ile yakın ilişki kuran eski halk şairi, yeni işadamı Fermani Altun, "tstanbuTda yeni örgiiflemne için organizasyonlan ben vürutüyorunT diyor. Altun, bir süre önce HP'den ihraç edildiğoni hatırlattığımızda da Ankara'da yeniden büyük bir törenle partiye kaydının yapıldığıru be Eski Başkan Yurtseven: Görevden alınacağımızı biliyorduk. SODEP ile HP'nin bir araya gelmesine katkıda bulunmak için direndik. Fermani Altun: Istanbul îl Başkanlığmı teklif ettiler, kabul etmeaim. Marmara Bölge Müfettişliğini daha uygun buldum. Niyazi Yurtseven Fermani Altun artık il ve ilçe yönetimlerine adam bulma sıkıntısı çekilmedigini, tam tersine partide görev almak için "akın" olduğunu anlatıyor. Görevden alınan eski il başkanı Niyazi Yurtseven ise görevden ahndıktan sonraki duygularını kısaca "raharJadım" diye ifade ettikten sonra şunlan ekliyor: "BOryorsunuz tstanbul kongresini ben ve arkadaslanm aldık. Büyük kunıltayda genel merkez karşı grubun eline geçince beni ve arkadaslanmı görevden aldılar. Ben büyük kunıltayda da başkan adavı idim. tlk gün Aydın Guven Gürkan baskanlıgı kazanınca Fermani Altun bizim arkadaşlara haber gondermiş. (Pazartesi günu il binasının anahtannı bırakm, Anadolu'dan gelen delegelerin isteğine karşı Gürkan'a karşı tavır aldınız) delirterek, "Istanbul il başkanı olmamı istediler. ama ben kabul etmedim. Marmara Bölge Müfettişligini önerdüer. Bu görevi kabul ettirn" diyor. HP'nin tstanbul il başkanhgı için "arkadaşlanmızdan birini getirecegiı, dışardan olmayacak, bizim dcmokratik sol greptaki arkadaşlardan" diyen Fermani Altun, yeni yönetimin HP kurultayuıda belirlenmesinden sonra misler. Bu sözlere karşın biz tsUnbuldaSODEP ile HP'nin biraraya gelmesine katkıda bulunmak için direndik. Yoksa görevden alınacağımızı biliyordnk." Niyazi Yurtseven, Istanbul'da HP il yönetimine ilişkin düzenlemelerin Fermani Altun'a bırakılmasını da eleştircrek bunun partinin itibarını kırdığını öne sürdü. Kendüerine "demokratik sol grup" diyen bu kişilerın partinin SODEP'le birleşmesine katkısı bulunmayacagını, çünku DSP ile birleşmesini savunduklannı söyledi. Yurtseven, kendisinin SODEP'le iyi ilişkileri nedeniyle eleştirildiğini de savundu. SODEP'le birleşme konusunda düşüncesini sorduğumuz Fermani Altun ise şunlan söylüyor: "SODEPIe birleşme)« candan katılıyorum. Genel Başkanımız Aydın Güven Gürkan, DSP'ye karşı tarihi görevini yapD. Soldaki biıtünliık çok önemlidir. DSP'nin birkşmeye karşı tutumu dolayısıyla SODEP'le birleşme yoluna gidilmesini memnuniyetie karşılıyorum." TEŞEKKÜR Ü Hacı H. Nuri Cerrahoğlu'nun vefatı dolayısıyla bizzat ziyaretimize gelerek başsağhğı dilemiş olan Sayın Başbakan TUrgut Özal ve eşi Bayan Semra Özal'a, Savunma Bakanı Sayın Zeki Yavuztürk ve eşine, Dışişleri Bakanı Sayın Vahit Halefoğlu'nun eşi Bayan Zehra Halefoğlu'na, Cenazeye gelmek, çelenk, telgraf göndermek, telefon etmek, Türk Deniz Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ile Türk Eğitim Vakfı'na bağışta bulunmak suretiyle acımızı paylaşmış olan Sayın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ'a, Dışişleri Bakanı Sayın Vahit Halefoğlu'na, Ulaştırma Bakanı Sayın Veysel Atasoy'a, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanı Sayın Hüsnü Doğan'a, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Sayın Ekrem Pakdemirli'ye, Arjantin Büyükelçisi Sayın V. Arnaut ve eşine, ABD Istanbul Başkonsolosu Sayın M. Daniel O. Newberry ve eşine, Pakistan'm Ankara Büyükelçisi Sayın Altaf A. Shaikh ve eşine, Pakistan'm îstanbul Başkonsolosu Sayın M. Tanq I. Puri ve eşine, Finlandiya'nın Istanbul Başkonsolosu Sayın M. Olavi Tammivuori ve eşine, İran tslam Cumhuriyeti îstanbul Başkonsolosu Sayın M. M. Tahcri'ye Istanbul Milletvekili Sayın Biilent Ulusu ve eşine, îstanbul Milletvekili Sayın Reşit Ülker ve eşine, îstanbul Milletvekili Sayın Ferruh llter ve eşine, îstanbul Milletvekili Sayın Doğan Akyürek ve eşine, Çorum Milletvekili Sayın Ali Tannyar ve eşine, Istanbul Valisi Sayın Nevzat Ayaz ve eşine, Istanbul Belediye Reisi Sayın Bedrettin Dalan ve eşine, Sayın Orgeneral Selahattin Demircioğlu ve eşine, Sayın Oramiral Zahit Atakan ve eşine, Sayın Koramiral Işık Biren ve eşine* Sayın E. Oramiral Kemal Kayacan ve eşine, Sayın E. Tbğamiral Erdoğan Yazıcı'ya, Hürriyet, Tercüman, Güneş, Günaydın, Cumhuriyet, Son Havadis ve Milliyet gazeteleri sahip, yönetici ve yazarlanna, Istanbul Deniz Ticaret Odasma, Türk Armatörler Birliğine, Türk ve yabancı denizcilik şirketlerine ve acentalıklarına, Tüpraş, Ditaş, T.D.Ç. îşletmeleri Genel Müdür ve yöneticilerine, Türk ve yabancı sigorta şirketlerine, Türk ve Yabancı Ticaret Şirketleri ve Holdingler'e, Kuveyt Hava Yollanna, cenazenin İran'dan yurda getirilmesinde kıymetli yardım ve ilgilerini esirgememiş olan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Sayın Büyükelçi Necdet TezePe ve Türkiye'nin Tahran Büyükelçisi Sayın tsmet BirsePe, Büyükelçilik Müsteşarı Sayın Özcan Davas'a, keza cenazenin yurda getirilmesinde bize minnettar yardımları geçmiş olan îran Dışişleri Bakanlığı, İran Milli Petrol Şirketi, îran Milli Tanker Şirketi, İran Air yetkilüerine, T.HY. ve Usaş ilgililerine, Telefon Başmüdürlüğü Uluslararası Şefliğine, cenazeye ve evimize bizzat gelmek lütfunda bulunan, çelenk göndermek, telefon etmek, telgraf göndermek suretiyle derin acımızı paylaşmış olan akrabalanmıza, yakınlarımıza ve dostlanmıza en içten teşekkürlerimizi sunanz. Eşi: Yüksel Cerrahoğlu, Kızları ve damatları: SemaSaeed Rabh, NurseliBenice Gümrükçüoğlu, BingülNahit Kabakçı, YaseminFatih Karamancı. Alt katın adresi... "DuydukGördük" köşesi ile hemen alt katında bulunan "Ankara'nın taşına bak..." arasında ilk bakışta fazla bir uzaklık yokmuş gibi görünüyor. Oysa gerçek uzaklık kuş uçuşu ile 400 km.'ye yakın. "Ankara'nın taşına bak.." Ankara büromuzun elemanlan tarafından hazırlanıyor.. Bu durumu bilmeyen bazı okurlar, "Ankara'nın taşı" köşesi ne gönderdikleri mektupları, gazetemizin İstanbul adresine postalayarak gecikmelere yol açıyorlar. Çünkü bu mektupların, ılgilileri tarafından değerlendirilmesi için yeniden Ankara'ya gönderilmesi gerekiyor. Bir gecikmeye yol açmamak için "Ankara'nın taşına bak" köşesine gönderilen mektupların Ankara büromuza postalanmasını salık veriyoruz... bozdu. Geliş yolumuzu kaybettik. Bırbirimizle bağırarak haberleşiyorduk. Zaman zaman birbirımizi göremiyorduk. Bu arada kar yağıyor, tipi görüşümüzü iyice azaltıyordu. Hep beraber el ele tutuşarak inmeye karar verdik. Fakat artık dönüş yolunu kaybetmiştik. Neresi kolay geliyorsa oradan aşağıya doğru inmeye çalışıyorduk. Fakat bu sırada çtğlar da yukarıdan üzerimize dökülmeye başiadı. Çığlarla birlikte kaya parçaları da düşüyordu. Bırbirimizden koptuk. Seslertmız duyuimaz oldu. Herbirimiz bir yana yığıldık. Saatlerce bu şekilde ölümle mücadele ettik. Birbirimize yardım etmemiz mümkün değildi. Hepimiz ayrı ayn bir yere barınarak, kaya parçaları ve çığdan korunmaya çalışıyorduk. Ne kadar geçtiğini hatıriamıyoruz. Hava biraz yumuşadı. Kız arkadaşlarımızın bizden daha ağır yaralı olduğunu gördük. Uzun süre onları tedavi etmek için uğraştık. Sonra fırtına yine patladı. Gerisini hatıriamıyoruz. Gözlerimizı sağlık ocağında açtık." ANKARA'nın taşına bak Saygılı ilişkiler BÜTÇESINDEN olduğu kadar görunumünden de gurur duyan Maliye Bakanı Atptemoçin, TV'ye özel demecini vererek işini garanti altına aldıktan sonra, basın mensuplarına yılın ilk 6 ayındaki gelir gider rakamlarını açıkladı. Son derece saygılı bir tonda geçen toplantıda, basın mensuplarının sorularını, "Teşekkür ederim Sayın Bakan" biçiminde noktalaması üzerine, Alptemoçin'in de "Teşekkürünüze teşekkürier" gibi veciz ifadeJeri duyuldu. Toplantının keyfini kaçıran tek gelişme ise, basit bir çıkartma işleminden kaynaklandı. Gayrisafi Milli Hasıla. KDV gibi konularda hem yan bilimsel, hem de Maliye Bakanlığı'nın işine gelecek tanımlar veren Bakan, 311'den, 155 çıkarınca elinde 185 kaidığını ileri sürdü. Toplantıyı izleyen bir gazeteci aynı ışiemi yineleyince sonucun 175 olduğunu gördü. Ne var ki, bu sonucu bakanın bilgisine sunduğunda, sorusu, "Saygılı ilişkilere" dayanan basın toplantısında "teşekkur"ü hak etmeyen tPk soru olarak kaldı... Tören iadesi İSTANBUL Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın Başbakan Turgut özal ile birlikte iki saatliğine Ankara'ya gelıp Yenimahalle, Demetevler Parkı'nın temel atma törenıne katılmasını anlamayanlara bir belediye yetkilis) açıklamada bulundu: Ankara Anakent Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy ile ilçe belediye başkanlan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün temel atma törenine katılmışlardı. Dalan da onun için geldi. Demek ki, ANAP'lı belediye başkanlan artık tören iade ziyaretlerine başladılar. Özel Sektör Tahvilleri lyıl vade. Yıl sonu ödeme. Net %56 verim. Kurulu'nun AOO:II ı/nı ıks*sjv.it 1 H ^ ) 1NM) tXNI 11 Menkul DegerierTıcareti A.Ş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle