Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
UMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER camalarld beslenırse, ekonomık süreç daha da kotüleşerek çekılmez olur Bu varsayımları, asıl Ustünde durması gerekenlere bırakarak yatırımlarla ılgılı du^Uncelerımızı açıklamaya çalışalım DURDURUI AN KAMU YATIRIMIARI lşsızlığı kısmcn olsun gıderen ve kalkınmayı hızlandıran mev sımlık kanııı yatırımları ınşaat mevsımımn başında olunmasına karşın, anıden durdurulmuştur Buna neden, ıktıdarın, IMF telkınlı yatırımları durdurma buy ruğuna, dolaylı oldrak uyulma sındandır Yatınmlann kısılması, ış bekleyenlerı karamsarlığa ıterken, yuklenıcılerı (müteahhıtlerı) şaş kınlığa uğratmıştır öyle kı, kararın gereğı, ıhaleye çıkan pek ı,ok ınşaat ılanı ıptal edılmıştır Artık yuklenıcıler eskısı gıbı, ın şaat ıhale ılanlarını reamı ve özel ga/etelerden okuydmdmdktddır lar Bu nedenle çok yakında yuklenıcıler de ış edınememenın mutsuzluğunu yaşıyacaklardır Umut sömüren propaganda yöntemi ıle, ülkeyi gelecek on yıl ıvınde cağdaş duzeye vıkaracak ldnnı savunanların, n,ıııe duş tüklerı yatırım yapamama çıkmazını nasıl açıklayacakları bılınmemektedır Ülkeyi çok kısa sürede kalkındıracaklarmı halka haykıranlar son kararlarıyla çalışanları da, çalıştıranları da ça resızlığe ıtmı^lerdır Ydtırımlarla ılgılı gelışmelerı daha da somutlaştırmakta yarar bulunmaktadır 1985 yılı bütçesıne göre kamu yatırımları bır öncekı yıla oranla yüzde 40 art tırılmıştır Ancak 1985 yılı başında ınşaat bırım fıyatlarına yapılan zam oranı ıse, yüzde 45 ol muştur Sadece bu nedenle, 1985 yılında yapılacdk yatınmlann değerı, 1985 yılına oranla yüzde 5 azalmıştır Buna, yılbaşından bu yana hızla gelışen enfldsyonu da kattığınızda, 1985 yılı yatırımları hıç kesılmese bıle 1984 e göre yatırım oranı yuzde 25 da ha düşüktür Bır de buna son ya pılan yatırım kesıntılerı eklenerek ınşaat sektöründe hıç de ıç açıcı olmayan bır görünüm ortaya çıkmıştır Yadsınmak ıste nen bır trılyon bütçe açığının kdpdtılnıası ıçın, ıktıdar, yatırım ları durdurmak seçeneğını seç mış görünmektedır Altı ay son rasının ekonomık gelışmelerını bıle sezınleyemeyen bır ıktıdarın, ülkeyi kalkındıracağı ve enflasyonu aşağı çekeceğıne ınanmak <,ok acemıce bır yanılgı olur Yukarıda da tanımlandığı gıbı, ıktıdar kendını çok etmenlı belırsızlıklerle dolu bır ekono mık gırdaba kaptırmıştır Bu olumsuz ekonomık koşulların sürdurülmesı halınde, serbest pazar ekonomısının özünü oluşturan özel gırışımaler bırer bırer tükenıbılır "ölen ölür, kalan sağlar bızımdır" buyruğu hük münü yürütebılır Yıl sonuna değın pek çok kuçük ve orta boy fırma ıflas edebılır Böylece, daha önce ülkemız bıreylerının yaşadığı BANKER FAClASI'nı önümüzdekı günlerdc, bu kez, ınşaat fırmaları yaşayabılır Dl!j KAYNAKI I YATIRIMIAR İSE lç kaynaklara dayalı yatırım ların bu oluın«uz gelışmelerıne karşın, ıktıdar dış kaynaklı yatırımlara yönelmıştır Bu yönde herhangı bır başan elde edeceğı nı sanmıyoruz Ikı buyük yatırımın dış kaynaklı kredı ıle ıhale edıimesı kımseyı umutlandırmasın Unutmamak gerekır kı Nükleer Santral ve Ikınu Boğaz Köprüsü gıbı üstün teknolojıyı gerektıren uluslararası ünü olaoılecek yapıtlar her koşulda kre dı ve yapımtı bulur Bu tür ıhalelerın kazanılmdsında önemlı olan teknolojık Ustünluktür Ülkemızın ekonomı koşulları ne olursa olsun, teknolojık ustün lük sağlayatak bu tüı yapıtlar her dönemde kolaylıkla ıhale edılebılırler tkıncı Boğaz Köp rusü ıle ılgılı tngılız hükunıetının yakınmasının özunde bu gızem (sır) saklıdır Bırıncı Köprüyü ınşa eden Ingılı/ tırmasının ıkıncı Köprüyü üstlenememesının, In gılız Başbakanını hırvınlaştırmd sının asıl nedenı budur Bütün bu gerçekler ortada dururken, ülkenın kalkındıgını ve ıtıbarının arttığını propaganda nedenı yaparak övünmek, halkı aldatmaktır, yersızdır Yanılgılan ufak umutlarla yok etmek ıse olası değıldır 31 77 MMU7 1985 Yatıransız Kalkınma Görülmüş nıüclür? MJmut sömüren propaganda yöntemi ile ülkeyi gelecek on yıl içinde çağdaş duzeye çıkaracaklarını savunanların, içine duştükleri yatırım yapamama çıkmazını nasıl açıklayacakları bilinmemektedir. Ülkeyi çok kısa sürede kalkındıracaklarmı halka haykıranlar son kararlarıyla çalışanları da, çalıştıranları da çaresizliğe itmışlerdir. ŞERAFETTİN UZUNER Yük. Mühendis, eski Karayolları Gn.Md Asıl konum, ınşaat sektörünün durumunu ve yatırımları vurgulamak Ama, önce yanıltıcı övünmelerın yersızlığını belırte lım Herkesm anımsayacağı gıbı, sayın Ba^bakan, 1985 yılına gırerken, 1985 yılının, 1984 yılına oranla daha ıyı olacağını vurgu layarak müjdelemıştı Ancak ıçınde bulunduğumuz ve etkılendığımız ekonomık göstergelerın sayın Başbakanı doğruladığı söylenemez Başbakan kaç yıldır enflasyonu ındırme vaadlenne karşın, enflasyonun yüzde 50'lerı aşmasını önleyememıştır Içınde yaşadığımız bu olumsuz ekonomık süreçte, ışsızlık a/.alacağına artmış, yatırımlar durmuş, ınşaat sektöründe yaprak kımıldamaz olmuştur Tanımla nan bu ekonomık ortam oluşur ken, ışçı, memur, emeklı ekonomık dayanım sınırını aşmış, es naf kepengını sıftahsız açıp kapama <,dresızlığıne düşmüş, köyIU, ürününü yok pahasına satma acımasızlığı ıle karşı kar^ıya kalmıştır Boyutları bu ölçüde kötü olan bır ekonomık sürec ya şanırken, zam ve faızı ıveren pa ra oyunlarıyla ıktıdar, ekonomıyı düzeltmeyı ıımar olmuştur tçeriğınde uretımı arttırmayı gözetmeyen bugünkü ekonomık uygulamanın, enflasyonu düşürmesı ve dar gelırlı halk kesımlerını rahatlatması beklenılemez Tüketımın son sınırına gelen dar gelırlılerden tüketımlerını daha da azaltmaları ıstenemez Dar gelırlılerden dayanım sınırını aşan ölçüde ekonomık özverı ib tenmesı, toplumu öfkelendırerek bunalımlara neden olabılır Ayrıca, dar gelırlılerden kaldırama yacakları kadar ekonomık özverı beklemek, ıktıdarı olma anlayışı ıle de çelışır Ekonomık sayısal verılere gö re, nüfusumuzun yüzde 7O'ı dar gelırlı olup, ulusal gelırın yüzde 30'unu alırken, kalan yüzde 30 çok gelırlı nüfus, ulusal gelırın yüzde 70'ını almaktadır Bu den gesız gelır dağılımı, yaşanılan ekonomık süreç nedenıyle, gıde rek dar gelırlılerın aleyhıne gelış mektedır Bızım burada temelde vurgulamak ıstedığımız, dar gelırlılerm en dıışük tüketımı ıle çok gelırlılerın tüketımını aşan bır üretım ülkede yapılmadık«,a, ekonomıde rahatlamanın olma ydiağıdır Ulusal gelırın yuzde 70'ıne sahıp vok gelırlılerın gıde rek hem sayılan ve hem de ge lırlerı arttığından lıyatların art ması, hatta katlanarak artması bu kesımı hıç ama hıç etkıleme mektedır Böylece, tüketımı'et kıleyen ıkı önemlı ekonomık etmen sabıt kaldıkça ve üretım de arttınlmadıkva ekonomının duz lüğe çıkması beklenılmemelıdır Bu yadsınmaz olumsuz etmen ler, bütçe açıkları ve plansız har PENCERE İki Yanında Darağaçları . Dizili Bir Yol?.. Zaman esnek bır sözcuktur, uzar, kısalır, yavaşlar, durduğunu sanırsın, hızlanır, başdöndurucu bır ıvmeye ulaşır Tarıh babanın zamanıyla ınsanoğlunun zamanı bırbırınden çok ayrıdır Bızım kafamızda Fransız Devrımı, tarıh kıtabının bifkaç sayfasından oluşur, ama kaç kuşak boyu ne acılarla vaşanmıştır? Bu uzun sürede kaç yuzyıl bır on yıla sığmı Gıyotın durmadan kalkıp ınmış, devrım hem karşıtlarını h m yavrularını yemıştır Terör o yıllarda sıyasal sözluğe yerleşmıştır Söylendığtne göre gıyotın Fransız Devrımı'nde halkın eğlencesı, sıyasal suçluların ıdam edıldıklerı meydanlar seyırlık olmuştur Kadınlar bu seyırlıkte hem yun orer hem ıdamları ızlerlermış Ellerınde tığlarla, şışlerle, kardeşlerıne kocalarına, çocuklarına yun ışleyen ev kadınlarının, gıyotın ınerken ve ınsan kellesı kanlı sepete duşerken bır an ıçın durduklarını, sonra yıne ışlerıne başlarını eğdiklerını anlatırlar Unlu Robespıerre, 5 Şubat 1794 gunlu söylevınde terör hgkumetını şöyle tanımlıyor " Barıştak! halk hukumetının ıtıci gucu erdemse, devrımdeki halk hukumetının ıtıcı gucu hem erdem, hem terördur " 28 Temmuz 1794'te (5 5 ay sonra) Robespıerre'ın de kafası giyotinde kesıldı Fransız Devnmı'nden akiımda kalan esıntılerle tarıhın yuzlerce yıllık sayfalarını kan lekelerı ıçınde duşunurken, 28 Temmuz 1985 gunlu Cumhurıyet te Sayın Semıh Gunver'ın, "Ölüm CezasıAvrupa ve Turkıye" başlıklı yazısını okuyunca şaşırdıra 1825 ıle 1977 arasında Fransa'da 165 kışı gıyotıne gönderılmış Şaşırmaz mısınız? Öyle bır Turkıye de yaşıyoruz kı, şaşırmaktan gayrı yapacağımız ış yok çunku yıne Cumhurıyet'ın 30 Temmuz 1985 gunlu sayısından oğrendığımıze göre ulkemızde bugun 471 ıdam hukumlusu bulunuyor Demek kı 150 yılda Fransa'da gıyotınde kafası kesılenlerın uç katı ınsan bır kalemde darağacına yollanacak Ama bu kadarla bıtmıyor kı Savcıların ıdam ıstemlerıyle mahkemelerde yargılanan bınlerce kişı var Sayısını şımdıden kesınlıkle bılemeyeceğımız yuzlerce belkı de bınlerce genç ınsanı ıdam etmek durumun dayız Eğer bu yolda yurursek nereye varacağız? Davalarm uzamasıyla 1980'lerden 1990 lara doğru Turkıye bınlerce kışının ıdam edıldığı bır kanlı ulke gorunumuyle uygarlık dunyasının gozunde nasıl değerlendırılecek? Bugun Avrupa Konseyı'ne uye 21 ulkenın tumunde ölum cezası kaldırılmıştır Turkıye, darağaçlarının ıkı yanında ağaçlar oluşturduğu bır yolda yuruyerek uygarlığa ulaşabılır mı'' • Gıyotının ıcadından bu yana çok zaman geçtı, neredeyse Ikı yuzyıl dolacak Bugun Turkıye'dekı ınsanlar da ıkı yuzyıl öncekı ınsan de ğıldır Giyotinde kellelor kesılırken ya da darağacında ınsanlar sallandırılırken yun oren ekmek peynır yıyen, gazoz ıçen dengesızler, sayrılar, canavarlar her yerde bulunabılır bunlar eğıtılmesı gereken kışılerdır > Dtngın dengelı, sevecen ın^ancıl, ak yureklı kışılerın ulkemızde çoğunluğu oluşturduğuna ınanıyorum Mazlum halkın ölum cezalarını alkışlaması duşunulemez, toplum yaşamında ağırhkları bulunan okumuş yazmış kışılerın de ıkı sıralı dara ğaçları arasından demokrasıye yurunemeyeceğını artık anlamış olmaları gerektır 14'u dışında tum ölum cezalarımn sıyasal nedenlerle ver4ldığını duşunmek ıse daha korkunç Denebılir kı 1982 Anayasası devlete karşı Işlenmış cezaların bağışlanmasını engellıyor, ne yapalım? Hıçbır çağdaş anayasa, bır ulkede yıllarca darağacı kurulması ve bınlerce gencın ıdam cezasına çarptırılması ıçın hjj kum koyamaz, koymuşsa uygulanamaz Avrupa'da tum ulkelpr olum cezasını kaldırmışken bız nereye gıdıyoruz? EVET/HAYIR OKTflY AKBAL ÖĞRETMEN/ÖĞRENCİ YÖNETEN MUAMMER TUNCER Meydan 0 Kadar Boş Değil! Eylül 1984'te Söğut'te toplanan 1 Osmanlı Sempozyumu'nda M Eğ Bakanı Dınçerler ne demiştı "Bız kendimıze dönmelıyız Kendımızı bulmalıyız Bu şartlar Turklslam sentezını hepimızın içinde yoğurmamız ve yavrularımızı bu esasa göre yetıştırmemızı gerektırmektedır Işte daha önce de söyledığim gıbı bız eğıtım camıasında, karınca kararınca, mıllı kultur, mllll coğrafya, mıllı dersler almak uzere çalışmalara başlamış bulunuyoruz. Atatürk dönemlnde, Inönu dönemınde, daha sonraki DP ıktıdarı, 27 Mayıs dönemlerınde, AP ve ortak hukumetler donemınde Millı Eğıtım okullarındakı dersler 'ulusal' bır çızgıde değllmiş gibil Türkıye'de Ataturk Devrımı ılkelerı egemendır, Mıllı Eğıtım programlarında da bu ılkeler yururluktedır Anayasa da böyle der Oysa, Dınçerler'e gore 'mıllı dersler'e yenı yenı başlanacak! Bu 'mıllı dersler'ın ne olduğu açıktır 'Turklslam' sentezı adı verılen, Ataturk Devrımıne yuzde yuz karşıt gericı anlayışların egemenlığını sağlamak Bay Dınçerler o toplantıda nıyetını şu sözlerle bır kez daha belırtmekten çekınmemış "Umıt edıyorum ki bu yıl ıçınde sonuçlarını alacağız Bu meseleler pek rahat ve kolay başarıya ulaşacağımız meseleler değil, yanı mıllı tarıh kıtabı yazdırmak, mılli noktalarda coğrafya yazdırmak oyle kolay ve kısa zamanda yapılacak bır ış değil, ama ıstikametımız budur Umıt edıyorum kı ıstikametımız doğrudur ve bu Istıkamete doğru yöneleceğız" Ne demek 'mıllı tarıh', 'mıllı coğrafya?' Altmış yıldır okullarda okutulan tarıh, coğrafya, yurttaşlık bılgısı, edebıyat, felsefe mıllı değil mıydı? "Gayrı mıllı" mıydı? Turk çocukları altmış yıldır Turk tarihını, Turk coğrafyasını, Turk edebıyatını oğrenmedıler mı? Bay Dınçerler nerede yetıştı acaba? TC eğıtımının okullarının dışında bır yerlerde mı? Bay Dınçerler'ın bırkaç haftadır Ankara'da surdurduğu 'Kıtap Yazma Seferberlığı'nın adı gerçekte 'Ataturk devrım ve ilkelerıne ters duşen kıtapları belırlı amaçlara bağlı kışılere yazdırma seferberlığı' olmalıydıl Bın kışıyle kıtap nasıl yazılır? Hele bugune dek kıtap yazmamış yuzlerce gorevlı bu yaz sıcağında nasıl hazırlayacaklar bu kıtapları? Hıç kuşku yok, bırtakım (Arkası Sa. 11 'de) Istanbul'dan yazan bır grup öğretmen "Ögretmen Dunyası" dergısının okullara sokulmasının Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanhğı tarafından 30 5 1985 gün ve 1985/42 sayılı genelgeyle ya saklandığını belırterek bu haksız ışlemın hangı verılere dayandığı nı soruyor "öğretmen Dunyası" dergısı nın sahıbı kifayet Özaydın bu konuda şu bılgıyı verdı "Dergimizin okullara snkıılmaMnın yasaklanmasına ilişkin genelgede Milli Egitim Temel Yasası'nın 2842 sayılı yasayla degısık 55. maddesine dayanılmaktadır Oysa bu maddenin dergımuın ışleviyle bir ilişkisi yoklur. Çunku dergl okullarda bir egitim aracı olarak önerilmemekte ve oğrencilere satılması ıçin de bir gırışimde bulunulmamaktadır. Dergimizin "sakıncalı" bulunduguna ilişkin yetkili yasal kuruluslardan hiçbir uyarı almış degiliz. Üstelik genelgede hangi yonden sakıncalı bulunduğuna ilişkin bir ifade de yer almamaktadır. Toplumumuzun en avdın kesımlerinden biri olan ogretmenler, (,cşitU gazelelerı, dergilen ve kıtaplan okumak durumundadırlar Oysa bu genclgeyic onlann okumaları kuşku ve tedırginlik ortamına itilmektedır Oğretmenlerin meslekı gelişmelerıne katkıda bulunmayı amaçlayan Öğretmen Dunyası dergısınin okullara sokulmasının yasaklanması eşyanın dogasına aykırı bir durumdur." #• "Oğretmen Dünyası" niçin yasak Açıktaki öğretmenler görev bekliyor Dışarıdan kırk yarıyor Oysa bıze gelen Son bırkaç yıl ıçınde daha çok bitirmelere sudan bdhdnelerle görevden dlı mektuplar umudunu, Bakanlı nanların sayısı bır haylı kabarık ğın ergeç yansız, gerçekçı bır tu girenler tumla sorunu çözümlemesıne Bunldra bır de ıstıta edenler, müstatı sayılanlar eklcnırse sorun düşündürücü olmaktadır Bu durumdakı oğretmenlerin bırçoğu göreve dönmek ıstıyor Ama Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanlığı bu konuda kılı bağlayanların çok olduğunu gösterıyor Konya'dan, Istanbul'dan, Buldan'dan, Adana'dan yazan okurlarımız "Bakanlıgın bu konuda açıklama yapmasını merakla ve sabırsızhkla bekledıklerim" belırtıyorlar Ödüllendirme nedpn esirgeniyor? Mersın'den bır lıse öğretmenı yazıyor Içel ılı merkez okulları 19831984 öğretım yılında genel denetımden geçnuşler Ama ne yazık kı, ımam hatıp lıselerı dışındakı lıselerde teşekkür ve takdıre değer bır tek öğretmen be lırlenmemış Okurumu/ "Teşekkurname ya da takdırname alan olsaydı, tebligler dergısinde adlarını da gormemız gerekirdi" dedıkten sonrd merak ettığı ko nuları srtvle sıralıyor "SoruşturInttfrnasyonal Oİ/ayn , tnttrnısyonal Sitll ma ve ceza ışleınlerındeki duyarlılık oduilendırmede niçın esirgeniyor? Tebligler dergisi incelenirse, imam hatıp lıseltrı ıncslek derslerı ogrelmenlerinin çok başarılı oldukları ve surekli odullendırildıkleri gorulür. Acaba obur liselerde calışan gorcvını geregı gibi başaran ogretmen yok mu?" MEGSn yetkılılerının konuya açıklık getıreceklerını umuyoruz Türkiye güzeli derhal teslim! lAçıttnca 149x206 cm tbadında çitt kişilik yatjık • 6 degişlk renkte termuarlı kil.l 1 • Yıkanabİlir kumav " Datorm* olmayan dayamklı malztmt: Poliur«(an r*oli«l«r I • Sıcak.soğuk, rutubete karşı İzolasyon • İ a l v« sırl ağrdannı onleyicı nıt*Iİk. 30 000 PEŞİNLE 12.500 * 4 TAKSİT vtya TAMAMIPEŞIN 69 500 KDVOAHIL Ori|inal ambalnjindn Turkiye'nİn hef yerine ıiitklıye k.irşılıgında gondtrthr ISTIFET MODERN MOOULE* MOİILY* S»NA»H OSMANİEY H«l»sHıg«II C»« Saksı S»klk \1 T»l 133 02 93 KADIKOV Acıbfl4*m Anadolu Sıltsı ISTANIUL Ttl 33* 21 00 Bırçok nedenlerle ortd derecelı okullarda okuma olanağını bulamayan bınlerce ınsan, hayatlarını kazanmaya başladıktan sonra ortaokulu, lıseyı dışarıdan bı tırme sınavlarına gırmekte ya da akşam okullarına devam etmek tedır Bır yandan mesleklerınde yükselmek, öbür yandan okuyamamış olmanın verdığı boşluğu gıdermek amauyla uğraş veren bu okurlarımızın sorunlarını za man ?aman yavımladığımız mektuplarla dıle getırıyoruz Ancak MEGS Bdkanlığı yetkılılerının konuya yeterınce ılgı göstermedıklerı anlaşılıyor Okul dışından sınava gıren bır grup öğrencıden yıne mektup al dık öğrencıler, bdkanlığın getır dığı yenılıkle yalnızca yönetmelığın adının değıştığını, bır de ortaokul ıçın yaş sınırının 15'e ındırıldığını belırterek asıl sorun larını şöyle aniatıyorlar "3 sınıfın sınavlarına gırıyoruz Kımimiz işin sonuna geldık Ama yonetmelıgın 6 ve 22. maddeleri ile getırılen sınav bakkı sınırlamaları yu/unden şimdiye kadarkı çabalarıını/ boşa gıdebılır. Örnegın lıse son sınıfın bır dersinden eylulde son hakkını kullanacak yuzlerce arkadaşımızın bunca yılına yazık olabilir. Akşam okullarına gidecek olsak, •ncak sıfırdan başlamak koşuluyla alıyorlar Ozel ders alma olanagımız da yok. Ogrelmenlerin ozel dersler ıçın aldıkları saat ucretı 25004000 lıra arasında. Bakanlıgımızdan en önemlı dılegımız sınav hakkı sınırlamasının kaldırılınasıdır." T.C. M.E.S. ve G. BAKANLIĞI ÖZEL MERKEZ DERSANESİ 1985 1986 öğretım Yılı Saat Ücretımi7 250 1 L dır llgılılcre duyurulur GENCLİK YILI' NDA GENÇ PAMUKBANK'TAN TÜRKİYE GENCLİĞİNE. Gençlık Yılı nda Genç Pamukbank ulkemız unıversıte gençlığının maddı sorunlarının çozumune katkıda bulunmak uzere Pamukbank Eğıtım Bursu nu başlatıyor 1985, Pamukbank ın 30 Kuruluş Yılı olduğu ıçın Pamukbank Eğıtım Bursu ndan bu yıl 30 yuksekoğrenım oğrencısı yararlanacak Pamukbank Eğıtım Bursu ulkemız gençlığıne armağan ulkemızın yarınları ıçın hayırlı olsun Pamukbank Egitim Bursu'nun amaç ve kapsamı: Pamukbank Egitim Bursu nun amacı çalışkan yeleneklı ve olumlu nıtelıklere sahıp unıversıte oÇjrencılerımıze karşılıksız destek sağlayarak kendılprıtıe aılelerıne ve ulkemıze kazandırılmalarına katkıda bulunmaktır Pamukbank T A Ş tarafından karşılıksız olarak saglanan burslardan yuksekogretım kurumlarının elektronık bılgısayar endustrı muhendıslığı ışletme ekonomı hukuk malıye muhasebe ı^ ıdaresı fakulte ve bolumlerının oğrencılerı ıle lısansustu oQrencılerı başarılı oğrenım yaşamları boyunca yararlanırlar Pamukbank Egıtırn Bursu nu dyrınlılı olarak tanıtan ve başvurma koşullarını açıklayan broşur tum Pamukbank şubelerınden ve Pamukbank Eğıtım Mudurlugu nden sagianabılır PAMUKBANK iyi bankadır. Pamukhank t AŞ Eğıtım Muduıluğu istıklalCad 261 balatasaıay Ktanbul