Katalog

JUMHURÎYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 31 TEMMUZ 1985 TELEYIZYON 19.15 Açılış ve Program 19.16 Küçük Sincap Sincaplann yaşadığı ormana bir gun bir kirpi gelir ve bav hayvanlara saldınr. Boncuk, onu ormandan uzaklaştırmak ısteyenlere karşı koyar ve onunla dost olmayı çalışır. Çünkü kırpinm aslmda iyiyürekli olduğuna inanmaktadır. Yııgoslav Türkolog Teodosyevîç, Paris, 1986 nisanında Dağlarca üsttine tez hazırlıyor Esin Ajşarh bekliyor Miryana Teodosyeviç, her Türkologun Türkçenin özleşmesiyle ilgilenmek zorunda olduğunu söylüyor. "Dağlarca da Türkçenin özleşmesi açısından çok başanlı bir şair olduğu için, tezime konu olarak onu seçtim," diyor. ŞENAY KALKAN Türkiye'de öğrenim gördü Yugoslav Türkolog Miryana Teodosyeviç'in babası, Yugoslavya'nın eski tstanbul konsolosu. Bu yüzden, Teodosyeviç, liseyi Nişantaşı Kız Lisesi'nde okumuş, bir yıl da tstanbul Teknik Üniversitesi'ne devam etmiş. (Fotoğraf: MEHMET AKİF) Ozetle Wagner Şenligi başladı Federal Almanya'ntn Bayreuth kentinde her yıl duzenlenen Hjıgner Şenliği, "Tannhauser" operasının yeni bir yapımıyla açıldu "Tannhauser"de başrolde Richard Versalle, Elisabeth rolünde de Cheryl Sıuder yer aldu Wagner'in yapıtınm koregrafmni, 13. Uluslararası İstanbul Festivali'nde izlediğimiz Macar Györ Balesi'nin yönetmeni İvan M o gerçekleştirdL Orkestrayn ise ^ Jyan besteci ve şefGıuseppeSinopolı yönetti. Şenliğin 30 gösterisi için bugune kadar 58 bin bilet satıldu Wagner Şenliği'nde aynca şef fVoldemar Nelsson'un yöneteceği "Uçan Hollandalı" ve şefJames Levine'm yöneteceği "Parsifal" operalan da sahnelenecek. Şenliğin açılışına Federal Almanya Dışişteri Bakanı HansDietrich Genscher ve Viyanalı ressam Ernst Fuchs da katıldılar. 19.35 Nutuk'tan Atatürk, Nutuk'un bu bölümünde 20 Eylül 1919 tarihli Sadrazam Damal Feril Paşa imzalı genel duyuruyu açıklar ve bu bildirinin kamuoyunda yaratacağı şuphe ve olumsuz etkımn önüne geçebilmek için yazdığı cevabı okur. Paris'teki Theatre de la Ville'in 1986 konser programında birçok ünlü sanatçının yanı sıra Esin Afşar da yer alıyor. "Journal" dersisi Afşar'ı, "Türk şiirinin güçlü sesi" diye tanıtıyor. LEYLA VEKİLLİ PARİS Paris'in göbeğindeki "Theatre de la VUle", her yıl olduğu gibi geleneksel yıllık programını, koca binasını boydan boya kaplayan uzun bir bez panoyla açıkladı. On sekiz yıldan beri dünyanın en tanınmış ses sanatçılannın, bale, dans ve tiyatro topluluklarının adlan, yıl boyu Chatelet Alanı'nda bayrak gibi dalgalarur ve geçenlerin dikkatini üzerine çeker. Theatre de la Ville'in uluslararası ünü, dünyanın dört bucağından gelmiş sanatcüan, bünyesinde toparlamasından ileri gelir. Uluslararası ün sahibi sanatcılar, bu tiyatrodan geçmişlerdir ya da geçmek isterler. Geçen hafta, 1986 yılı programını açıklayan "Theatre de la VUle" bu programına Esin Afşar'ı da aldı. 11 şubattan 9 marta kadar Paris'te iki hafta boyunca Tanniere Tiyatrosu'nda verdiği 20 şarkılık konseriyle gerek seyircinin, gerek basının dikkatini ceken Esin Afşar'ın bu basansı, 12 Nisan 1986'da yeni bir konser olanağı sağladı. "Kendi müzigimizi, ymni ülkemiziıı müzigini duvurmak açısuidan bu konser çok önemli. Çünkü müzigimizi yanlış biliyor ve Arap müzigiyle kanstınyorlar. Dönyaya açılan bir pencere gibi görnyornnı bu konseri," diyen Esin Afşar'ı, Theatre de la Ville'in "Journal" adlı dergisi, "Türk şiirinin güçlü sesi" diye tanıtıyor. Geçmişten ve günümüz müziğinden seçilmiş, akıllı örneklerden oluşacak bu konser, şimdiden Paris'te yankılar uyandırmakta ve ilerde ülkemizden gelecek başka "güçln ve degerii sesler" için zemın hazırlamaKta. Yunus Emre. Metin Eloglu, Cafait Kulebi'nin şiirlerinin, Selmi Andak ve Reyman Eray'ın bestelerinin yanı sıra, başka şarkılar da soyleyecek olan Esin Afşar'a, ney ve sazı da içeren bir üçlü eşlik edecek. Esin Afşar'dan başka, 1986'da "Theatre de la Ville"de beklenenler arasında, Yunanistan'dan gelecek ve Anadolu kökenli Rum "rembetiko" müziği soyleyecek olan Haris Alexion, Brezilyalı Nana Caymmi, Fransa'da giderek ünü artan Cezayir 19.50 Selçuk'ta Bir Gtin 20.30 Haberler 21.00 Hava Durumu Master tezini, "Yugoslavya'da 21.15 Profesyoneller Yaşayan Türklerin Tiirkçesi" Ingiltere'de kanunsuzlann kurmuş olduğu bir teskilat, yıllarca polislerle sıüzerine hazırlayan Belgrad Ünilahlı sokak savaşlan yapmış, fakat bunun yararh olmadığmı anlaytp vazversitesi Filolojı Fakultesi Doğu geçmistir. Artık işlerini daha sessiz hallediyorlardır, fakat teşkilaı üyelennden Dilleri Bölümti Türk Diü ve Edebıri bufikre karşıdtr. Hem beşyıl önce kardeşini ölduren Doyl'den intıkam biyatı asistanı Miryana Teodosaimak hem de savaşı tekrar başlatmak için Londra 'da terörist eylemlere başyeviç Türkiye'de. "Fazıl Hüsnii lar. Cl 5'le teşkiiatın arası açılmaya başlamıştır. Daglarca'nın Dfli v« Türk Dttinin 22.00 Bir Solist: Neco Sadeleşraesine Genel Bir Bakış" konulu doçentlik tezini ha22.20 Haber Program zırlıyor. Sayın Miryaııe Teodosyeviç, 22.50 John Halifax Son önce bize kendinizi tanıtıp, arEdwin'le Louise'in evlilik hazırhkları yapılmaktadır. Cuy, düğüne gelmez, dmdan da Türkoloji'>i seçme neancak Mavd'e William Rawenel aracılığıyla bir hedıye gönderir. William, deninizden söz eder misiniz? Guy'un bir kavgaya kanşttğı ve bir adamı ağır yaraladığı haberim getırir. M.T. 1951 ynhnda Belgrad'Bunun üzenne John, Wılliam'la Paris'e gıder ve durumu duzeltirler. Bu arada doğdum. tlk ve ortaöğrenimida artık aklını kaybetmiş olan Caroline Bnthvood son günlerinı Halıfax'lann yamnda huzur ıçmde geçinr ve ölür. Guy eve duner. Ancak John bir kalp mi Belgrad, San Francisco ve Hollanda'da, lise öğrenimirni ise krizi geçirır. tstanbul Nişantaşı Kız Lisesi'nde yaptım. İstanbul Teknik Üniver23.55 Haberler sitesi'nin Mimarbk Fakültesi'ni 24.00 Kapanış kazandım ve bir yıl okudum. Ancak rahatsızhğım ve babanun tayininin çıkması nexleniyle yanda keserck Yugoslavya'ya dönr Viyolonsel sololan. 12.45 Türküler. düm. Yugosla% ya'da Türk Dili ve TRT I 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzik. Edebiyatı Bölümü'nü seçme ne13.30 Şarkılar. 1345 Türküler. 14,00 05.00 Açıhş, program ve kısa haberdenlerimden biri, uzun yıllar Bir albüm. 14.30 Yabancı dil dersi. ler. 05.05 Ezgi kervaru. 05.30 SolistTürkiyc'de, Yugoslavya'nın tstan1530 TRT Ankara Oda Orkestrası. lerdcn birer şarkı. 06.00 Köye bul Konsolosu olarak görev ya16.00 Şarkılar. 16.20 Arkası yann. haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 pan babamın isteğidir. Ama iti16.40 Hafıf müzik. 17.00Hüzzam Günaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Guraf edeyim, Türkçe'yi çok zor oğfash. 1730 Küçük konser. 18.00 Ernün içinden. 09.40 Arkası yann. zurum radyosu THM topluluğu. rendim. 10.00 Kısa haberler. 10.05 Reklam18J0 2000 yılına doğru bilim ve teklar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Hafıf Bu alanda Yugoslavya'da noloji. 1830 Çocuklar şarkı söylümüzik. 11.20 Turkuler ve oyun hakarşdaştığımz güçlnkler var nu? yor. 19.00 Haberler ve olaylann valan. 11.45 Şarkılar. 12.00 Kısa haiçinden. 20.00 Şarkılar. 20.15 Hafıf berler. 12.05 Reklamlar. 12.10 ögle M J. En büyük sıkıntımız müzik. 20J0 Yabancı dil dersi. 21.30 üzeri. 12S5 Reklamlar ve radyo progTürkçe edebiyat kitabı bulmakŞarküar. 21.45 Türküler. 22.00 Haramlan. 13.00 Haberler. 13.15 Müfıf müzik. 22.15 Şarkılar. 22.30 Bir ta. \926 yılında kunılan bölümüzik. 13.30 Bölgesel yayın ve müzün kitaplığı aslmda oldukça roman / Bir yazardan hikâyeler. reklamlar. 14.45 Türküler. 15.00 Kızengin, ama son yılların Türkçe 22AS Turküler. 23.00 Haberler. 23.15 sa haberler. 15.05 öğleden sonra. Beraber ve solo şarkılar. 23.40 Hakitaplan açısından yoksun. özel16.00 Kısa haberler. 16.05 Hafif müfif müzik. 2335 Çarsamba konseri. zik. 16.30 Beraber ve solo turküler. likle dil bilimi dalında yok dene0035 Program ve kapanış. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Köyvlmüz cek kadar az kitabımız var. Buköylümüz. 17.25 Bölgesel yayın ve nun nedeni, Yugoslavya ile Türreklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi. TRT III 18.15 Haftanın çocuk şarkısı. 18.20 Sultaniyegâh faslı. 1830 Hafif mü07.00 Açılış ve program. 07.02 Güne zik ve reklamlar. 19.00 Haberler ve başlarken. 08.00 Sabah konseri. olaylann içinden. 20.00 Yurttan scs09.00 Haberler. 09.12 Müzıkli dakiler. MJOGüfte şairlen. 20.50 Hafîf kalar. 10.00 Günün konseri. 11.00 müzik 21.00 Kısa haberler. 21.02 öğleyedoğm. 12.00 Haberler. 12.12 Radyo tiyatrosu. 22.00 Türküler. Sizler için. 13.00 Beraber ve solo şar22.20 Küçük konser. 22.40 Şarkılar. kılar. 13.30 Konser saatı. 15.00 Ar23.00 Haberler. 23.15 Gecenın içinşivimizden. 15.20 Gençlik korolan den. 00.55 Günün haberlerinden Hababam Sınıfı, Ulvi söylüyor. 1535 Türkçe sözlü hafıf özetler. 01.00 Program ve kapanış. müzik. 1535 Haftanın çocuk şarkıUraz'ın sahnelemesinden 01.0505.00 Gece yayını. sı 16.00 Beraber ve solo türküler. sonra istanbul, îzmir, 1630 Solistlerden seçmeler. 17.00 Ankara ve Anadolu da TRT II Haberler. 17.12 Konçeno saati. 17.45 Hafıf muzik. 18.00 Albumlerden seçyüzlerce topluluk 07 M Açıhş ve program. 07.02 Solisttıklerimiz 19.00 Haberler. 19.12 Bir tarafından oynandı. O lerden seçmeler. 07.30 Haberler. albüm. 19.30 Ülkeler ve bestecıler. 07.40 Türküler ve oyun havaları. kadar çok oynandı ki, 20.00 Her hafta sizlerle. 2030 Sevi08.00 Sabah için müzik. 09.00 ŞarRıfat Ilgaz bugün nerelerde len melodiler. 21.00 Ulkemizde yeni kılar. 09.15 Kültür kaynaklanmız. müzik. 21.45 Hafıf müzik. 22.00 Have kimler tarafından 09.30 Sabah konseri. 10.00 Şarkılar. berler. 22.12 Gecenin getirdıkleri. oynandığını tümüyle 10.20 Türkiller.10.40 Tarihimizden 23.00 13. tstanbul Festıvalı'nden. portreler. 11.00 Kadınlar topluluğu. sayamıyor. 0030 Gece ve muzık. 01.00 Program 11.30 Türkçe sözlü hafıf müzik. 11.45 Türküler. 12.00 Şarkılar. 12J0 ve kapanış. Rock Hudson ABD\e döndü Amerikalı sinema oyuncusu Rock Hudson, AIDS hastalığından yattığı Paris'teki Amerikan Hastanesi'nden ayrüarak, hastalığıyla ilgili bir uzmana görünmek üzere Los Angeles 'a döndü. Eşcinsel olduğu bilinen ve eşcinsel UişkUeri dolayısıyla AfDS'e yakalandığı geçen hafta açıklanan Rock Hudson'ın UCLA Hastanesi'ne yatınldığı bildirildi. Ünlü sanatçının ölmek üzere olduğu kaydedihyor. Öte yandan, tngiliz zührevi hastaüklar uzmanı John Seale, ' 'Journal of the Royal Society of Medicine' 'de (Kraliyet Tıp Derneği Dergisi), AIDS hastalığıyla ilgili olarak bulunan yeni kanıtlarm bu hastalığın tarihte benzeri görülmemiş bir salgına yol açabileceğini yazdı. (a.a.) RADYO kiye arasında özellikle kitap konusunda bir kültür anlaşmasının olmaması. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın armağan ettikleriyle ve gönderdikleriyle yetiniyoruz, ama bu da yeterli olmuyor. örneğin, sadece "MBIi Kültür" ve "Türfc Dili" dergilerini yolluyorlar. Gönderilenler az olduğu ya da belirli kitaplar, dergiler yollandığı için de ihtivacımızı tam olarak karşılamıyor. Tez koousuna dönersek. Fazıl Hüsnü Daglarca'yı seçme nedeniniz? M.T. Bunun birçok nedeni var. Başlıca iki tanesini açıklayayım: Birincisi, her Türkolog Türkçenin özleşmesiyle yakından ilgilenmek zorundadır. Dağlarca da bana göre Türkçenin özleşmesinde çok başanlı bir şairdir. tkincisi, Dağlarca Yugoslavya'da "Struga Şiir Akşamlan"nda Altın Çelenk Ödulü'nü aldıktan sonra, Yugoslav halkının tanıdığı ve beğendiği bir şair. Bu da tez konumu belirlemede bir etken oldu. Tezinizi nasıl hazırladığınızı anlatır mısıruz? Herhangi bir güçlükle karşılaşıyor mosunuz? .T^ Istanbul'daki kütüphanelerde, gazetelerin arşivlerinde çalısarak ve Fazıl Hüsnii Daglarca'yla bizzat konuşarak hazırlıyorum. Ancak çeşitli güçlüklerle karşılaşıyorum. tlk önce kitapçılarda Fazıl Hüsnü Daglarca'run kitaplarını bulamadım. Sonra kütüphanelerde konu kataloğu yok. Bu yüzden, bütün dergileri kanştırmak zorunda kalıyorum. Bir başka zorluk da, kütüphanelerin de devlet daireleri gibi beşte kapanıyor olraası. Benim gibi bursla Türkiye*ye gelen ve zamanlan kısıtlı olan insanlann kütüphanelerden daha uzun süreli yararlanmalan gerektiğini düşünüyonım. Bütün bunlara karşın ilişki kurduğum hemen herkes (öğretim gorevlisi, kütüphaneci, yazar, gazeteci) bana çok yardımcı oluyor. Bu da karşılaştığım bütün güçlükleri unutturuyor. Esin Afsar, Theatre de la Ville'in aflsinde. kökenli Karim Kasel gibi adlar var. Tiyatro bölümünde yer alan ve Japonya'dan gelecek olan "Sankai Juku" bale topluluğu şimdiden merakla bekleniyor. Ushio Amagatsu'nun yönetimindeki "Sankai Juku", son Los Angeles Olimpiyatlan sırasındaki gösterileriyle büyük ilgi görmüştü. Metropolitan 'da "Mavi Melek" Ahnan yazar Heinrich Mar> ' i "Mavi Melek" adlı roman. ı bale uyarlaması New York'taki Metropolitan Operası'nda sahneleniyor. Koregraf Roland Petit, Mann'ın romanını ünlü balerin Natalia Makarova için baleye uyarladu "Mavi Melek", 44 yaşmdaki Makarova için gerçekleştirilmis ilk bale yapıtu Bilindiğigibi, aynı roman 1930 yüında Alman kökenli yönetmen Josef von Sternberg tarafından beyazperdeye aktanlmış ve başrolde Marlene Dıetrich oynamıştu "HABABAM SENlFrMN DEBABAM OYKUSU FÜSUNÖZBILGEN "Hababam Sınıfı"nın tiyatro maceraları Kavur'un yeni filmi ömer Kavur'un yeni filmi "Amansız Yol"un çekimlerine başlanıyor. Sencryosunu ömer Kavurla Banş Pirhasan'ın yazdığt, teknik yönetnenliğini Muharrem özabat, görüntu yönetmenliğini Orhan Oğuz'un yapacağı fllmde Kadir Inanır, Zuhal Olcay, Yavuzer Çetinkaya, Ümıt Yesın, Ferdağ Ferdağ, Mustafa Dik ve Hasan Yıldız rol alıyor. Beyoğlu'ndaki Çatı Restoran'da yapılan basın toplantısında filmin "Antalya Film Şenlıği'ne katılacağı betirtildi. Kadir lnapır da filmle ilgili olarak, "Ümitliyım. Yine her zaman olduğu ıribi birkaç ödül alacaktır." </t BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/Oligarsi. 2/Başlıklı bir çeşit spor ceket...öğutulmüştahıl. 3/ Turk müzifcinde oldukça kıvrak bir usul. 4/ lslamhktan önce Kâbe'de duran üç puttan biri... Soluk bonısu. 5/ Anadolu'nun bazı yörelerinde "ağabey" anlamında kullanılan bir sözcük... Afrika'da yaşayan bir antilop. 6/ Zafer... Bir yapının ortasındaki üstü açık yer. 7/ Bir bağlaç... Çünkü, bundan dolayı. 8/ Yunanistan'da bir bölge.. Lütesyum elementinın simgesi. 9/ Pervaneyi ters yönde çevirme. YUKAJUDAN AŞAĞIYA: 1/ Hısım ve yakınlar. 2/ Bir masal kuşu... Yugoslavya'nın ünlü lideri. 3/ Zarif, kibar, güzel giyinmiş... Türkiye'nin plaka isareti. 4/ Seciye... Teyze, dayı, hala ya da amcanın kız çocuğu. 5/ Gazel ya da kasidenin son beyti... Bir sayı. 6/ llave... Yunan mitolojisinde savaş tannsı. 7/ Günahtan sakınma. 8/ Kurçatovyum elementinin simgesi... Dal, şube... Bir nota. 9/ Yurdumuzun kuzeydeki en uç noktası. s u € M 1 R. A İ S ••• • • ••r c •• L A K y U R T R 1 H A * U U T u K A P S O K Ü M ET T A M E A R L H L 0 A M L i T £ £ L A A V I L A M A M 1 L A M A HAVA DURUMU AHKJUU tSDUIBUL tZMİR MNUU AMHU.YA ERZURUM TRABZON MUĞLA OtTARBAKIR EOİRNE SAMSUN MffiSA BOLU RONTA Açık Açık Açık Açık Açık Açık Açık Açık Açık Açık Açık Açtk Açık Açık 33° 34° 3T 39° 38* tr 21" 20* 20* 22* 10* 19° 20° 21* 17° 16° 19* 15° tP 27° 36° 38° 35° 26° 36° 30" 31° ir ÂMSTERDAM : Çok Bukltu ATİNA : Açık BAĞDAT : Açtk BELORAD : Açık BERL/N : P. Bulutkl BONH : Çok Buhttu BRÜKSEL : Yagmuriu CENEVRE : P. BukltlU CİDOE : Açık FHANKfUKT .Yafimurlu G/flNE : Açık KAHİRE : Açık KÖLN : Çok Bulutlu UDNDRA : Yagmurlu HADRİD : Açık MOSKOVA : Açık HÜNİH : Yajmurlu NEW VORK : Açık OSLO : Yafimurlu PARİS : Açık RİYAD : Açık ROMA : Açık SOFYA : Açık ŞAM : Açık TELMftV : Açık TOKYO : Açık TRABUJSGARP: Açık ZÜRİH : Buluflu 19° 35° 38° 35° 24° 23° 21° 25° 38° 23° 37° 33° 23° 20° 26° 23° 21° 33° 20° 23° 42° 31° 32° 38° 38° 30° 39° 22° Bu noktada Rıfat Dgaz'a soruyoruz: "Bugüne kadar kaç baskı yaptı bu kitap ve elinize aşagı yukarı ne kadar para geçti? Sonradan kitabuı n>aünın artışından dogan farklar da dahil olmak üzere?" Resmi hesaplamalara göre 12 baskı yapmış kitap. Ama ne kadar basıldı ve satıldı, gerçek rakam olarak bilemiyor Dgaz. Bu 12 baskıdan eline geçen toplam para ise aşagı yukarı 350 bin lira kadarmış. 1962 yılından bu yana yapüan onca anlaşma, mücadele ve satış sonucu. "Hababam Sınıfı" ile ilgili olarak yazar ve yayıncı arasında noterden protestolar, davalar, arama ve tespit zabıtlan o kadar çok ki. Halen sözleşmenin iptali için açılmış son dava da tstanbul Ticaret Mahkemesi'nde sürüyor. Rıfat Ogaz, eserinin tiyatroda Ulvi Uraz tarafından ilk sergilenişinde yüzde 10 telif hakkını tümüyle almış. Eser daha sonra İstanbul Tiyatrosu'nda, Çeyre Tiyatrosu'nda, Ankara'da, Izmirde ve Anadolu'da yüzlerce topluluk tarafından amatör ve profesyonel olarak oynanmış. O kadar çok oynanrruş ki, Dgaz bugün nerede ve kimler tarafından oynandığinı tümüyle sayamıyor. Bu arada Ankara'da bulunduğu srra bir tiyatroda oyununun oynandığını görünce, tiyatro sahibiyle görüşmüş. Eserin kendisi 3 James Joyce'un ölüm maskı BUGÜNÜN ÜNLÜLERL\L\ PARLAD1Ğ1 OKVL Fotoğrafa bakınca, "Hababam Suufı"nın, bugünün ünlülerinin ilk pariadıklan bir okul olduğunu anbyor insan. tşte Suzan Ustan, Ahmet Gülhan, Metin Akpınar ve Zeki Alasya. Bir zamanlann "Hababam Sınıfı" öğrencileri. ne ait olduğunu, kımden ızm alarak oynandığını sormuş. "Ben İstanbul'da bu oyunu oynayan bir başka tiyatrodan saün aldun" yanıtı verilmiş kendisine. "Hababam Sınıfı" oyunu, aynı zamanda Türk tiyatrosunun bugün çok onemli olan isimlerinin tiyatroda ilk pariadıklan bir okul. Zeki Alasya ve Metin Akpınar'ın fotoğraflanna bakınca '"Hababam Sınıfı" oyununun o yılların genç oyunculanyla bugünün yetenekli sanatçıları arasında bir köpru oluşturduğunu görmek mumkün. lnek Şaban'ı ise, erkek kılığına giren Suzan Ustan canlandırmış Ulvi Uraz Tiyatrosu'nda. İstanbul Tiyatrosu'ndaki oyunda ise, "Nokta ile VirgüT'den tanınan "NokU" Abdullah Şahin, "Güdük Necmi" rolünü üstlenmiş. Oyun beğenilince bu kez aynı kitaptan kaynaklanan yeni oyunlar sahnelenmiş: "Hababam Sınıfı SınıfU Kaldı", "Hababam Sınıfı Baskında", "Hababam Sınıfı Uyanıyor" gibi. Oyunun çok tutması üzerine, bu kez Yeşilcam kitaba el atmış. Rıfat Dgaz, eserinin sinema hakkını once Atıf Yılmaz'la Orhan Günşiray'a satmış. Ancak film için sansürden izin çıkmamış. Daha sonra pek çok sinemaa bu fılmi çevirmek istemiş, ama sansürden dönünce kalmış. Sonunda Arzu Film, Dgaz'dan film hakkını 15 bin liraya satın almış. Sansürden çıkınca, 25 bin liraya Arzu Film'e bir roman ve 3 piyesten yararlanma hakkını satmış Rıfat Dgaz. Arzu Film, "Hababam Suufrndan 5 yıl süreyle yararlanma hakkını satın aldıktan sonra bir film yapmış. lyi para getirince film sayısı 4'e çıkmış. Dgaz şöyle anlatıyor: "Bir roman ve üç piyesten yararlanma hakkını satmıştım, 4 film yaptılar. Sonra haberim olmadan beşinci filmi yapmışlar. Gelip konuştular. '5 yıl yararlanma hakkını satın aldık, 5. filmi yapacağız' dediler. Daha sonra ben Cide'deydim. Alüncı fUmi de çevirmişler. Cide'ye geldiler. Bu sırada filmlerden biri TV'de yayımlanmıstı. TV'nin verdiği paranın yansuu bana verdUer ve yeni bir anlaşma yolu bulundu. T\'den para aldıgun için telif ücreti artmış oldu. Neyse, sonunda 6. filme de izin vermiş oldum. Ama bu filmlerin çoğunu görmedim bile. Sadece üçünü gördüm. TV'deki gösterimden verilen 80 bin liranın 40 bin lirasını aldım. Bu son filmlerde anlaşmalara da sadık kalınmadı. film aftşlerine yazann adı konulmadı, davalar açüdı, filan. Vani son fflmleri göraıedim, gönnek de istemiyorum. Bu son filmleri Ertem Eğilmez ve ortağı, benim arzum hilafına emrivakivle yaptı. "Guınness Peat Aviation" adlı trlanda uçakjTrmast, ünlü trlandah yazar James Joyce'un bir ölüm maskını satın aldu Firma, Joyce'un maskını lrumda'da sergileyecek. L'çak firmasının, maska ne kadar para verdiği açılanmadu Ancak firmantn açık arttırmadan önce, özel pazarlık sonucu satın aldığı ölum maskı, açık arttvmaya çıkardsaydı, aşağı yukan 18 bin dolara alıcı bulması bekleniyordu. Yapı KredVde ağustos sergileri Yapı Kredi Bankası 'nm ağustos ayı sergileri beürlendL Buna göre ağustosıın ilk yansında Kâzım Taşkent Sanat Galerisi I'de Yvonne Jackle Sönmez Nedim Sönmez ve Mahir Turközer, tkinci yansında Muzaffer Bakanay ve tsmet Doğru Yaşar Özenbaş sergileri, Kâzım Taşkent Sanat Galerisi IFde önce Ziya Fikret Çıkrık, ardından Necati Ünal sergisi yer alıyor. Bankanın Osmanbey Vitrini'nde Zehra Baydar'm, Merkez Vitrini'nde Tayyar Ege, Kadıköy Vitrini'nde de Özel Erinç, Çocuk Kulübü ve Çocuk Evi'nin sergileri de ağustos ayının ikinci yansından başlayarak izlenebilecek. RIFAT ILGAZTN HAPİSHAINELERt StRECEK Başe Rıfat Bgaz'ın mahkemckri ha zaman denk gitmemi>. Bir başka mahkerne VP hapse1, gîriş öykusünü de şöyle an tatıyor: "Bir arkadaşım vardı, genç. Her zaman ben ağabey durumundaydım ve ona içki ısmarlardım. Bir gün karşılaşuk. Benim de param yok, o da yeni avukat çıkmış. '^Bogün ben ısmartayayun. mürü\vetimi gör'% dedi. Takıklık birbirimize, karar verdik, bir yere gidip içecegiz. Gidcrken, Bü>ıik Postâne'nin önünden geçiyoruz. Biüîiğinde de Adliye var. "Ben şu kaleme uğrayayTm. Bir maakemem olacak, ginüniı, tarihini ögreneyim"' dedi. Beraber girdik Adliye'ye. O kakme gitti. ben de eski ahskanlıkla ağır cezaiann orada dolaşıyorum. Baktıın, mahkemenin kapısındaki davalar listesinde benim adım. "Rıfat Dgaz Cumkarbaşkanı'na Hakaret" yazıyor. Biz mObaşire 'mareşal" deriz. "Mareşal, nedir bu dava vahu?" dcdim. "Beyim", dedi, "biraz sonra senin sıran geliyor." Neyse, girdik duruşınaya. Eski bir dava. Temyizden bozulrauş gelmiş. yeniden başhyor. Beraat ettiğim bir dava, savcı temyiz etmiş. SaMm Başoi, o meşhur Yassıada Reisi, o zaman tkinci Ağu Ceza Reisi. Dosyayı özetiedi, ben de hatıriamaya çalışıyor, o duruşmada ne (ücnıişsem aynı şeyler; söyleycyim de yine beraat edeyim :ağım istiyorum. Baştadım konusmaya: "Efeodim, Combarbaşkam'na sayguuz buyüktür, ama demokrasrye sıgınarak biraz ekstiri de en dogal hakiamudn" falan diyorum. Ama bu kez hâkime kabul ettiremedik. Dedi ki: "Temyiz esastan bozduğuna göre, dava karar safhaana geçiyor." Müdafaaya geçti, biz de müdafaamıa yaptık hemen. "Cnaıburbaskaıu'&ın da bir kişi otdoğano göz ÖBÜDC alarak, adaiete gavenip desbri baklamjzı kulianmışu. Bazen katem kayıyor ^te, yotaa hakaret sareti katiyedt aklmmdan gecmedi" dedik. Beraat istedik. Bfradık" diyor. "Zarar yok" dedim, "nasd olss oiacaktı. Hiç degilse para aldım da öyk giriyornm hapse." Parayı aldık, iııdik kapıalüna. Jandarma başefendisi, "Bnrnr Rıfat Bey, kelepçe takraayacağım. Artık gazetecüere kelepçe yok" dedi. "Çünkü Izrair'de Demokrat Partfii gmzeteciiere kelepçe takmışlar, adamlar MecUste kıyunet kopanb. Bea de sana kelepçe takmayaca^ a ı " dedi. Teşekkür ettim, böylece kemali saltanatla, kelepçesiz, üstelik de paralı hapishaneye girdim." lşte, Turkiye'nin en çok yazan ve kitaplan en çok satan mizah yazarlanndan birinin yaşamöyktısü. Yansı hapiste, yansı hastanede, yansı Babtali'de geçmiş bir yaşam. Yaşamı boyunca sürekli yazmış. Kitaplan baskı üstüne baskı yapnuş, yazdıklan tiyatro olmuş, müzikal olmuş, filmler yapümış, şimdilerde de video kasetlerinde tüm dünyayı dolaşıyor. Bunlardan Rıfat Dgaz'a ne fazla bir para kalmış, ne lüks bir yaşam. Oğlu ile birlikte mtttevazı bir yaşam sürdünıyor. Kitaplarınm yeni baskılarma ve cebinde taşıdığı "Basın Şeref Kartı"na seviniyor. Biraz da, kendi yazdıklarından zengin olanlara basıyor gamatayı.. 3 Alman, Türkiye'yi yazıyor tlgi duyduklan ülkemiz ve tarihsel değerleri hakkında kitap yazmak amacıyla Federal Almanya'nın Hamburg kentinden Türkiye'ye gelen 3 Alman çalışmalanna başladı. Türkolog Baıbel DeL pedagog Torsten Schweda ve orientalist Christian Paulden^ oluşan ekip, Selçuk ve çevresinde inceleme yaptı. Almanlar, Turkiye'nin kültürünü ve insanlannuı yaşayışını inceleyecekleri kitaplannda eşsiz doğa guzelliklerinin de yansıtüacağınt söylediler. (THA) Bir yü içeri Avukat olan arkadaş da gelmiş, beni dinliyor. Hemen karar verildi. "Hakaret varit görüIdügindeB ftir yıl kapsİBe" diye. Oracıkta tutuklandım. Cumhurbaşkaru'na hakaret olduğu için de "agır hapis." 194849'larda oiuyor bu. "Marko Paşa" dergisi zamanında. İnönü Cumhurbaşkanı, ona hakaretten. Neyse, tutukianırken avukat arkadaşıma döndüm ve dedim ki: "Sen şu içki ziytfeti İÇİB kaç para harcamayı göze almışun?" Söyledi. "Oparayı bans versen daha memnun olacagım, benim hapiste harcayacak param yok" dedim. O parayı aidım. "Kusura baioaa, benim yüzümden buraya Mataofotoj* Geoef tlüdürluğü'nden »lınan btlglre göre, butün bölgeler açtk, htm ucıkiığı artmuyt devam eöecek Rüzgâr kuzey ve doğu fSntonfan haftt •»•ce*. Tüm donizler açık geçecek. Rüzgir yıldız ve poypodan 35 kurMUnd» taatte 1021 denlz mili hızla esecek. Deniz hmlf çalkantılı ve mütedU dalgalı olacak. Göriış uzaklığı 10 km. olacak. Dtntz tuyu sıcaklıklan: istendenın 29, Fintke 28, Mersin Antalya 27, Alanya 26, Marmarit • Çefme • Anamur • Çanakkale 25, Ayvalık 24, Oimun • Boörum Hopa 23, Fknya Ordu 22 dvrece Van gölu açık O«ç«c«ic, ruzgar kuzuy v* doğu yönfanfen haftf eaecek, goruş uzakltğı 10 km. dolayında buhınmcak. BITTI