24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 Cumhuriyet ile Okuru... Veliotis yalancı vurulabildiği" vurgulanıyor. General Dynamics'in denizaşın ülkelerdeki saüşlannı kısa bir süre için yönettikten sonra yolsuzhıklannın ortaya çıkması üzerine Yunanistan'a kaçan Takis Veliotis'in Güney Kore ve Mısır'da F16 uçaklannın satışını sağlamak için üst düzey yetkililere rüşvetler ödendiğini ileri sünnesi üzerine bu konuda soruşturma açılması da istendiği, Veliotis'in bu iddialannın "snlan iyice bulandırdıgı" derginin yazısında yer ahyor. Yazıda daha sonra, Material Service Corp. adh inşaat şirketi kurarak işlerini dev bir imparatorluk haline getiren Henry Crown ye kardeşlerinin, şirketlerini 1959'da General Dynamics'le birleştirmeleri de anlatılıyor. Bugün şirketlerin hepsini Crown'ın oğlu Lester Crown'ın yönettiği, General Dynamics'in yan kuruluşlannın giderek genişlediği de belirtiliyor. Crown ailesinin bugün TWA Havayollan, Hilton Otelcüik Şirketi, Burlington Northern BR. Şirketi gibi çokuluslu dev kunıluşlarda (Baştarafı 1. Sayfada) micsAteş Altında" başh|ını dadır. Bu nedenle gazete, bulunduğu toplu(Baftarafı 1. Sayfada) kullandı. mun, toplumsal, ekonomik, sanatsal ve sağBir gazete içte ve dışta haber alma olanak Derginin yazısında, ABD lıkla iigiii ihtiyaçlanna cevap vermek zorundave araçlannı iyi düzenlememişse, gerek TürTemsüciler Meclisî Soruşturma dır. Her gazete bu ihtiyaçlara cevap veren kiye, gerek dünya havadislerini süratle ve açıkKomisyonu'nun olayı geniş çaplı yazılara bir yer ayırmak zorundadır. Bizde gaItkla veremıyorsa, o gazete mükemmel sayıolarak ele aldığını, ancak bu sozetelerin özellikle ihmal ettikleri yön burasıdır. lamaz. Bir gazetenin mükemmel olabilmesi ruşturmanın daha çok General Bizde gazeteler, toplumun ihtiyaçları ile uğiçin, iç ve dış haberteri yetiştiren özel muhaDynamics'in ABD içindeki yolraşmayı görevleri dışında saymışlardır. birleri bulunmalı ve bütün olaylan kendi hasuzluklanna, Savunma BakanhBütün bu yetkinliği, bütün bu güzelliklerı ğı ve Pentagon'a askeri malzeme ber alma örgütü ile izleyebilmelidir. pek yakında günlük olarak çıkacak olan CUMsatışlannda uygulanan yöntem2 Teknik kısımda mükemmellik: HURİYET gazetesinde göreceksiniz. CUMlere, bu arada da şirketin ABD Her işin olduğu gibi, gazeteciliğin de bir HURİYET, gerek haber alma, gerek teknik, ge Hazinesi'ni zarara sokuşuna yö"teknik ve sanat" kısmı vardır. Havadisın yarek geniş örgütlenmesi ile Türkiye'nin en münelik olduğu vurgulanıyor. zılışı, sayfalartn düzenlenmesi, başlıkların se kemmel gazetesi olacaktır." Dergide, General Dynamics'çimi ve düzenlenmesi belirli bir usul ve tekni• in 1971 yılından bu yana savunğe bağiıdır. Bir gazete bu usullere uymuyorCumhuriyet, böylesine modern bir anlayışma malzemesi satışlarında devsa, mükemmel sayılamaz. Bizim gazetelerde la, cıddi bir gazetenin sahip olması gerekli lete bu malzemenin değerinin bu usullere pek az uyulduğu ıçin bugünkü gaçok üstünde faturalar kestiği, üstemel ılkelerin bilincinde olarak 61 yıl önce zetelere mükemmel gözü ile bakılamaz. telik de son dört yü içinde hep yola koyulmuştur. Demokrasi ve çağdaş uy"yeni atüımlar, yeni projder" garlığa dayalı sağlam düşünsel temeli üstün3 Makaleterde yetkinlik: gerçekleştirmek gerekçesiyle tek de her zaman daha mukemmeli arayan bir Makalenin, gazetede kendine özgü bir işbir kuruş vergi ödemediği, son gazete olma özelliğini koruyabilmiştir. Ama levi vardır. Makale bu işlevi yerine getirme olarak değiştirilen ve yeni projeamacına yönelik yazılmazsa değersizdir. Okur, daha mükemmele dönük arayışının bazı alanleri gerçekleştirmekte olan şirlarında ıse, özellikle ekonomik olanaksızlıkgazetesinde olaylann irdeleme ve yorumunu kellerin de kâr etmeleri durulardan dolayı geri kaldığı olmuştur; yeters<zister. Her gün binlerce olay karşısında gazemunda vergi ödemeleri zorunluTıkleri, eksikliklerı vardır kuşkusuz... tenin görevi okuruna doğru yolu gostermekluğunu getiren vergi yasasında tir. Bu yol gösteridliğı yapan sütunlar, 'makale Fakat bütün bunları bugün çok daha iyi bideğişiklik yapan madde sayesinsütunları'dVr. liyoruz; çünkü Cumhuriyet okur anketi sonuçde "kirli çamaşıriannın açığa landı... 4 Okurun ihtiyaçlanna cevap: Cumhuriyet okuruna teşekkür ederiz, sıMükemmel bir gazete, yalnızca haber vecak ilgisi ve çağdaş tutumu ile yolumuzu daren bir kâğıt parçası değildir. Çağdaş bir gaha da aydınlattığı için... zete. halkın sosyal bir kurumu olmak zorun Emeğin değeri onur kırıcı (Baştarafı 1. Savfada) dunımuna getirilmiştir" görüşüne yer verildi. Raporda, 2 ocak kararlanndan bu yana dolaşımdaki paramn 5 kat, para arzuun da 8.5 kat arttığı belirtilerek, "24 Ocak kararian, emekten yaoa değil sermayeden, yannlan kurtarmaktan degil, gunii gün etmekten yanadır. Ulusal değil, dışandan empozedir" denildi. SODEP Ekonomik Somnlar Komisyonu raportörü Turgut Atalay, başkanlığını Erhan IşıTın yaptığı ve Birgen Keles, Enis TiitÜBCİi, Kamer Genç, Mustafa Timlsi, Kemal tnan, Mustafa Günaydın, Edip Servet Devrimci, Aİgan Hacaloğhı, Hikmet Çetin, Arslan Kaya, Gündüz Patak ve Ercis Kurtnluş'un katıumıyla oluşan komisyonun yo2un çalışmalardan sonra bir rapor hazıriadığını belirtti. Turgut Atalay, bu raporun SODEP MKYK'da bir kez daha gözden gecirilerek, SODEP Genel Başkanı Erdal toönü tarafından kamuyuna açıklanacağıru bildirdi. Komisyon raporunun "19801984 dönemi ekonomik uygulama ve karartannın değerlendirilmesini" içeren bölümü konusanda özet bilgiler veren Atalay, SODEP olarak Türkiye'de istikrar programı adı altında uygulanan ekonomik politikarun, uluslararası kunıluşİarca önerildiğini ve toplumsal içerikten yoksun olduğu kanısında olduklarını söyledi. Komisyon raportörü Atalay'ın uzerinde genel bilgiler verdiği raporda, 24 Ocak kararlannın genel esprisi içinde sanayileşmeden vazgeçildiği ifade edilerek, iktidarın uyguladığı ekonomi politikası konusunda şu noktalar vurgulandı: "Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, gelecekte de son beş yüdan farklı bir şey vaat etmediği hızü kalkınmayı sağlavaeak, ulusal bağımsızlığı güçlendirecek, ülkeyi ileri bir sanayi toplumu•\a dönüştürecek hedeflerden oksun olduğunu göstermektedir. 24 Ocak'ın genel amacı gelir «>agti"nını bozarak, tasamıflan arttırmakür. Yani ücretleri döşürerek, bunun sonucu olarak işsizligi, temel mal ve hizmetle; re sürekli zamlar yaparak gelir i ıl«gıtımı bu dönemde daha da ! bozulmuştur. ; Söz konosu pohüka, IMF'ye 1 başvuran ülkeleri gerçek sanayii leşmeyi ve kalkınmayı gnndem ; d^ı totarak getişmiş sanayi ulke<t leri yaranna işleyen bir yapısml 'ı defişime zorlamaktadır." I OECD raporuna göre Türki; ye'nin Avrupa ülkeleri arasında ı yuzde 52 enflasyon oram ile bii rinci sırada yer aldığına dikkat ; çekilen raporda, ikinci sırada yer | alan Portekiz'dc enflasyonun '< Türkiye'nin yansı düzeyinde ol! duğu vurgulandı. ; Sürekli borçlanma ile büyüme ' ve kalkınmanın sağlanamayaca ğı ifade edilen raporda, şu göriişlere yer verildi: "Başkalannın birikimijie kal, kınmayı sürekli kıimanm olanagı ', yoktur. Bunıın ekonomik ve si; yasal bir pahası olduğu da unutulmamalıdır. tktidar, borçlanma beceri ve umutlannı başan olarak degerlendinnekte ve bir deier olarak benimsetmektedir. 24 Ocaktan bu yana işsizlik hem sayı hem de oran olarak artnnştır. 1980 sonunda yuzde 14 olan işsizlik 1984 sonunda yuzde 19.8'e ulaşmışür." Raporda 24 Ocaktan bu yana uygulanan ekonomik politikanın kamu sektörüne karşı önyargıh olduğunun belirtildiğıni söyleyen komisyon raportörü Turgut Atalay, raporda ele ahnan diğer konulan şöyle özetledi: "Kamn girişimciliginin temelde tasfiyesini hedef alan zihniyet, topluma ait olan kamu varlıklannın mülkiyet bakkını zorlaşürmak, yöoetimlerini inançaz kadrolara teslim etmek, etkinlik alanlannı ve yatınmlannı dışlayarak, işletmeleri atıl tutarak daraltmak uğrası içerisindedir. Yabancı sermayenin sanayileşme ve kalkınma sonınuna mntlak çözüm getirmesi beklenemez. Yabancı sennaye ile işbiıiigi yapılırken bürokratik denetimi azaltmak ne kadar gerekliyse, ulnsal sanayimizin gefişmesini lusıtlayâakrtiikenebiUr nitelikli ulnsal kaynakların sömürüsüne neden olacak ilişkilerden kaçınmak da o kadar gereklidir. Dış kaynaklara göre saptanacak, yönlendirilmiş bir gelişme ve sanayi strmtejisnin ulusal capımıza uymayacağı, soruna çözıim getirmeyecegi, başanya ulaşamayacağı ve esas secenegin öz kaynaklanmızın geliştüilmesine bağlı oklugu bilinmeUdir." SODEP'in raporunda, büyük boyutlara ulaşan bütçe acıklarımn önemli bir bölümünün devîetin gelecekteki gelirleri ipotek altına alınarak, özal hükümeti tarafından pahah borçlanmalarla kapatıldığı dile getirilerek, şöyle denildi: "Kamu kesiminin ekonomideki yerini, etkinliğini küçültmeyi amaçlayan politikanın, ekonomideki büyümeyi olmnsoz yönde etkiledigi, yüksek faiz poüt&asuıın bir sonucu olarak özel sektör yatırunımn da büyük ölçüde duraklama>a girdiği göı öniine aunırsa, durumun ciddiyeti daha iyi anlaşılır. Bütün bunlann sonucu, aşın boyutta işsizliğin yaratacağı toplumsal sorunlann demokrasiye geciş döneminde ortaya cıkarabilecegı güçIttkler açıktır." Dar ve değişmez gelirlere karşı uygulanan sıkı para politikasının sonucu, bol paranm bolluk içinde yaşayan azınlığa ve çıkar çevrelerine yöneltildiği belirtilen raporda, "Sınai üretimde emek payı, faiz payından daba küçfik kalmıştır. Bu dunım insana ve emege verilen deger bakımından onur kıncıdır" denildi. Raporun son bölümünde de, özal iktidannın alternatifsiz olduğu yolundaki iddialarma şu yamtlar getirildi: "Demokrasi aynı zamanda bir ahernaüflerrejimidir.Demokrasilerde kişilerin ve politikalann altematifi vardır. Politikamın alternatifı yoktur, benim alternatifim yoktur' demenin sonucu demokrasiye inançsızlıktır. 5 yddır Tüıİdye'de uygulanan çagdışı kapitaliznün altematifi, programı Ue, Ukeleri ile, demokrasi ve özgürittk anlayışı ile sosyal demokraüardır. Bu nedenle alternatif, solun, sosyal demokratlann sonınu değildir. Alternatif bugüne kadar uygulanan politikalarla ekonomik ve toplumsal sorunlara çözüm getiremeyen ve bunlan giderek agırlaşbran sağın sorunudur. Büyüme ve sanayileşme amacua, özgürlükçü ve katüuncı demokrasi içinde devletin etkin olacagı bir planlama ile ulaşılabilir. Gelir dagılımınm alabildigince bozuklugu böyle bir ortamda insanlardan geleceğe yönelik amaç ve heyecan beklenemez. Ttim bunlan özgürlükçü, katıhma ve çoguku demokrasi amacına yöneük, siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel programı ile bütünleyici ve birleştirici poUtikalan ile sosyal demokratlar saglayıp gerceUeştirebîlirler." üavuztürk: Soruşturma projeyi etkılemez ANKARA (ANKA) Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztiirk, F16 savaş uçaklan ile ilgili ileri sürülen rüşvet iddialannın açıkhğa kavuşturulması için Türkiye tarafından da soruşturma açılmasının "F16 uçaklannın Türkiye'de ABD ile ortak ttretitanesine ilişkin projeyi" etkilemeyeceğini bildirdi. Milli Savunma Bakanı Yavuztürk, konuyla Ugili olarak ANKA muhabirinin sorularuıı yamtlarken, Türk Hava Kuvvetleri'nin modernizasyonu çerçevesinde önemli bir yere sahip olan projenin herhangi bir kesintiye uğramadan "normal olarak ilerledigini" açıkladı. Zeki Yavuztürk, ANKA muhabirinin "F16 ucaklannm üreticisi General Dynamics firmasıyla UgUi ABD'de bir soruşturma yüratölmesinin, bu ülkenin Türkiye'ye olan taahhütlerinde bir değişiklige yol açıp açmayacagına" ilişkin bir sorusunu yanıtlarken de, taahhütlerde değişiklik yapılması gibi bir durumun söz konusu olmadığım ve böyle bir sey beklenmediğini belirterek, "Proje neyi öngöriiyorsa bunun gerekleri yerine getirilecektir" şeklinde konuştu. Solda diyalog haftası (Baftarafı t. Sayfada) m Aydm Güven Gürkan ile DSP'nin olası genel başkanı Rahşan Ecevit arasında gerçekleşecek. Gürkan, kuruluşu 19 ağustosta gerçekleşecek olan DSP'nin olası genel başkanı Rahşan Ecevit ile OrAn Sitesi'ndeki evinde bu sabah bir araya gelecek. Rahşan Ecevit'in önce karşı çıktığı, ancak sonra HP Genel Başkanı Gürkan'm ısran üzerine gerçekleşecek olan görüşmede, HP'nin DSP'ye yaklaşımı ve Ecevit'in HP hareketi üe solda birlik konusunu nasıl değerlendirdiği göruşülecek. Bilindiği gibi, Rahşan Ecevit bir bildiri yayımlayarak, kurulmamış bir parti adına kurulu bir partinin yetkilileriyle resmi görüşmeler yapamayacağını duyurmuş, ancak Aydın Güven Gürkan'ın randevusunda ısrarh oldugunu bildirmesi üzerine, görüşmenin bugün gerçekleşmesi karan alınmıştı. Gürkan ile Ecevit görüşmesinin "kişisel ve özel" olacağı ve resmi bir nitelik taşımayacağı bildirildi. HP Genei Başkanı Gürkan, Rahşan Ecevit ile görüşmesinden sonra 24 temmuz çarşamba günü de SODEP Genel Başkanı Erdal tnönü ile görüşecek. HP ve SODEP liderleri arasındaki görüşme, çarşamba günü saat 15.30'da SODEP Genel Merkezi'nde gerçekleşecek. Solda birleşme ve bütünleşme konusunda SODEP'in çağrısi ve HP Kurultayı sonrasında' 'diyalog" çağnsının yinelenmesinin ardından HP ve SODEP genel başkanlan ikinci kez bir araya gelecekier. Kurultaydan sonra, SODEP lideri Erdal Inönü, HP Genel Merkezini ziyaret ederek Gürkan ve yeni yönetimi kutlamış, görüşme çağrısını yinelemişti. InönüGürkan görüşmesi, iki sosyal demokrat partinin birleşmesi konusunda yapüacak olan ilk resmi görüşme olacak. Her iki parti yönetieileri bu görüşmede ortaya çıkacak duruma göre, diyaloğun sürdürüleceğini belirttiler. Görüşmede birleşme konusunun yanı sıra, kısa vadede ortak muhalefet stratejisi belirlenmesi konusu uzerinde de dunılacak. HP ve SODEP'in karşı çıktıklan yasa tasanlan ve hükümetin uygulamalan konusunda Meclis içerisinde ortak tavır almalannın yollan araştınlacak ve genel hatlanyla bir ortak muhalefet stratejisi saptanacak. Gürkan'm, SODEP Genel Başkanı ve yöneticilerine, DSP'ye yaklaşımı ve Ecevit ile yapacağı görüşme ışığında DSP'nin SODEP ve HP'yi değerlendirmesinin de ele ahnacağı ifade edildi. önemli pay sahibi olduğu belirtilen yazıda, Lester Crown'ın marifetleri de anlatıhyor. Lester Crown'm 1974 yılında Illinois eyalet meclisi üyelerine rüşvet vermekle suçlandığı, açılan soruştunnada verdiği ifadelerle eyalet meclisi üyelerinden beşinin rüşvet suçundan cezaya çarptınlmalannı sağladığı yazıda yer alıyor. Crown'ın inşaat şirketinin, Chicago'da da 1981 yıhnda 100 milyon dolarhk bir kireç yolsuzluğu olayına kanşüğj, Crovra ailesinin rüşvet ve yolsuzluğu alışkanlık haline getirdiğinin piyasa çevrelerince ileri sürüldüğü yazıda kaydediliyor. Yazıya göre, hatu Temsilciler Meclisi'nin Demokrat Partüi üyelerinden John Bryant, Lester Crovvn için, "O, üçkâgıtçının biridir" ifadesini kullandı. Crown ailesinin bir zamanlar, avukathk mesleği ve siyasi yaşamı süresince yolsuzluklar yapmakla suçlanan ABD'nin eski başkanlanndan Rkbard Ntxon'la yakınlığının çok iyi bilindiği de dergide vurgulanıyor. Bu arada General Dynamics'in Yönetim Kurulu Başkanı olan David Lewis de, Temsilciler Meclisi Soruşturma Komisyonu'nda verdiği ifadesinde, Takis Veliotis'in yalan ifade vermekten daha önce suçunun sabit oldugunu, ancak Yunanistan'a gittikten sonra çeşitli ülkelerde rüşvet yedirildiği, çeşitli yolsuzluklar yapüdığı yolundaki suçlamalannın derhal inandıncı bulunarak "gercek gibi benimsenmesinin" kendisini hayretlere düşürdüğünü söyledi. Bu arada General Dynamics'in geleceği hakkında spekülasyoniar yapanlar, şırketin gelecek birkaç yıl içinde Amerikan devletine askeri malzeme satmaya sıkı sıkı bağunlı kalmaması, piyasasını açacak bir yan kuruluş edinmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu yorumculara göre General Dynamics'in şimdilerde yönelmesi gereken saha sivil sanayi. Ancak bunlar, General Dynamics'in her zaman askeri malzeme üretiminde başarılı oldugunu, eski ticaret gemisi üretimi ve telekomünikasyon aygıtları yapıması şirketlerinin hep zarar gösterdiklerini hatırlatıyorlar. EVET/HAYIR OKTM AKBAL (Baştamfi 2. Sayfada) Dostluklar azalıyor çağımızda. Bir an dinleyin kendinizi. Çevrenizdekilere bir bakın. Bir deneyin dost bildiklerinizi. Göreceksiniz, dost az, yok hatta... Dostluk dostluk diye kendinizi aldatmışsınız yıllardır! Boş yere... Bir yerlerden geldim bu konuya. Bir şeyler, iç dış etkiler itelemiş olmalı beni dostluk üzerine düşünmeye. Önemli olanı şu, teK bir dostunuz bile varsa bilin değerini. Küçük çıkarlar, geçici amaçlar için bozuk para gibi harcamayın. "Dünyada dost yoktur dostlarım" demiş gerçi Aristo usta. Ama siz "Dünyada dost vardır" ilkesini yaratmaya çalışın. Gücünüzün yettığınce. Demirde milyarhk kavga J (Baftarafı 1. Sayfada) yon liralık teminat senedi aldıklarını" öne surerek, şu iddialarda bulundular: "Fırmamız, Transtürk Demir Celik ale\hine, Maliye ve Gümriik Bakanlığı'na ve ticaret mahkemesine, aynca fiktif depodaki malın saklanmasında gözetim ve denetim görevini yapmayarak malın çıkanlmasına göz yuman gümrük idareleri aleyhine Istanbul İdare Mahkemesi'ne başvurunca, Transtürk, uzlaşma teklifinde bulundu ve bir mukavele yaparak 130 milyon liralık teminat senedi ahndı. Ancak, Transtürk Demir Çelik, Demir Topuz'a verdiği 130 milyon liralık zaran telafi etmeye yönelik vedbekrini yerine getinnediği gibi, teminat senedini de ödemedi." Transtürk Demir Çelik AŞ. yetkilileri ise, "7 bin 500 ton demirin teslim edilmediği iddialaruun gerçek dışı oldugunu" belirterek, Demir Topuz'un iddialarını şöyle yanıtladılar: "Demir Topuz'un iddia ettiği, 7 bin 500 ton kütük demirin teslim edilmemesi konusu gerçek dışıdır. 16 bin ton demir, gümrük kayıt defterinden alınan fotokopide de göriildüğü gibi, Demir Topuz'a teslim edilmiştir. tşin aslı şudur: 1980'li yıllann başında kütük demir ithali için gerekli izin verilmediğinden, Demir Topuz firması, Fikri Erdöş'ün Transmetal firması ile bir ortaklık yaparak, Demir Topuz firması adına gecici ithal izni almış, kütük demir ithalini gerçekleştirmek istemiştir. Transtürk Demir Çelik'in deposuna gelen demirler, daha sonra Demir Topuz'un anlasraa yaptığı 'Tolimar' adlı yabancı finna tarafından satın alınarak Demir Topuz firması tarafından gümrükten çekilmiştir. tthal Lzninin gereği olarak, gelen demirlerin haddelenerek ihraç edilmesi gerekmektedir. Bu kütüklerin yansının ihraç işlemleri tamamlanmış, öteki yansının ihracı ise 12 Eylül müdahalesi nedeni ile gerçekleşmenüştir. Bir süre sonra da gümrük idareleri ve adli merciler, ihracı yapılmavan kütuk demirlerin araştırmasına başlamışlardır. Demirlerin muhatabı Demir Topuz AŞ. olduğu için ve bu firmanın eski ortağı Fikri Erdöş, kayıplara karışügı için Demir Topuz, güç duruma düşmüştür. Giiç durumda kalan finna, işe Transtürk Demir Çelik'i de kanştırmak istemiştir. Transtürk, olayın 19821983 yıllarında yapacağı olumsuz propagandasından etkilenmemek, hem de ekonomik açıdan çıkan olabilir düşüncesiyle Demir Topuz'la bir 'birleşik sözleşme', arkasından da bir fcson anlaşması yapmıştır. Ancak mali bünyesinin bozulması nedeniyle protokolün öngördüğü şartlan, gereken sürede yerine getirememiştir. Bu ü yüzden Demir Topuz firması, aleyhimize tazminat davası açmıstv." Demir Topuz AŞ. yetkilileri, "130 milyon liranın tahsili için icraya başvurmaları nedeniyle, Transtürk Demir Çelik'in bileli iflasa hazıriandığını" öne sürerek suçlamalannı şöyle sürdürdüler: "Transtürk Demir Çelik aleyhine 130 milyon liralık icra yoluna başvurmamız üzerine, Transtürk yönetieileri, Transtürk Demir Çelik AŞ.'nin iflası için gerekli koşullan bazııiayarak senet lakibatımızı tahsilslz bırakmayı başarmıştır. Mahkeme, Transtürk Demir Çelik AŞ.'ye iflas için son aşama olarak, 'depo karan'nı venniş ve ödeme için 23.10.1985 tarihine kadar süre tanımıştır. Aldığimız bilgilerc göre, Transtürk bu parayı ödemek yerine, zaten hazırladığı biçimde Transtürk Demir Çelik AŞ.'nin 'hileli iflası'nı göze almış olup, söz konusu borçtan kurtulmayı amaçlamışür. Transtürk Holding, bir yandan Transtürk Demir Çelik AŞ.'nin kasıtlı olarak iflası için gerekli koşullan hazuiarken, bir yandan da (Meban nedeniyle) Sennaye Piyasası Kurulu'na karşı bu şirketi milyarlarca lirayı bulan meblaglarda kefil göstererek kuruldan finansman saglamaya çalıştığı öğrenilmiştir." Demir Topuz'un, "hileli iflas" iddialanna karşın, Transtürk Holding yetkilüeri, "Hileli iflas iddialannın yersiz oldugunu, niyetlerinin kötü olmadığını" belirterek şunları söylediler: "Kötü bir niyetimiz yoktur. Demir Topuz firmasuun, bu arada bizimle yapmış olduğu fason anlaşmasından daha iyi koşullarda başka firmalarla çalıştığını saptadık. Mahkeme, Demir Topuz firmasının gerçekten zarara uğramış oldnğuna karar verip Transtürk Demir Çelik A.Ş.'yi bu zarar ziyani tazmin etmeye mahkum ederse, tabü ki, elimizden gelen imkânlarla buou ödemeye gayret edeceğiz. Ancak maddi imkânlannuz buna uygun değilse, İcra İflas Kanunu'nun öngördüğü sonuçlara nza göstermek mecburheti altında kalınacak. Hileli iflas iddialan yersizdir. Meban konusuna gelince: Meban'ın borçlannı yüklenmiş olan finna Transtürk Demir Çelik A.Ş. değil, Transtürk Holding'tir. Ve bu borçlar vadelerinde Transtürk Holdingçe ödenecektir. Transtürk Demir Çelik A.Ş.'nin iktisadi hayatını sona erdirmesi veya devamı, Sermaye Piyasası Kurulu Meban ilişkisini etkilemez. Bu da gösteriyor ki, Transtürk Holding, Meban olayında olduğu gioi, niçbir yasal zorunlulugu olraasa bile, moral açtsından, kendini mecbur hissederse her kuruluşunun taabhüdünu yerine getirmeye bazırdır." Tarîh Sayfada) (Baştarafı 1. suf Gün ve tsmet Kebabçı adındaki kişileri de yakaladı. Yapılan operasyonlarda 345 adet Roma lmparatorluğu'nun çeşitli devirlerine ait bronz sikke, 57 adet antik caga ait gümüş sikke, 20 adet altın Bizans sikkesi, 190 adet Osmanh tmparatorluğu'na ait gümüş sikke, 42 adet Avrupalılara ait sikke, 54 adet akik, zümrüt, yakut gibi değerli taşlardan yapılmış Roma ve Bizans devirlerine ait mühür ve yüzük taşı, 23 adet tarih öncesi ve sonrasına ait toprak ve madeni kaplar, heykeller ile M.Ö. 4000 yılına ait Avrupa müzelerinde bile ender rastİanan 4 parça toprak kap, 10 adet heykel başı, adak taşı ve sütun ayağı ele geçirildi. Parasal değerinin milyarlarca lirayı bulduğunu belirten yetkililer, ele geçirilen tarihi eserlerin Antalya Müzesi'ne teslim edildiğini, acıkladılar. Antalya Valisi Bahattin Güney, yaptığı açıklamada, bu operasyonun şimdiye kadarki en büyük tarihi eser kaçakçıhgı olaylanndan birini ortaya çıkardığını söyledi. CAM KAVANOZDAN SASMAYIN. Cam saftır. Cam kavanoz, gıdaların en sağhklı koruyucusudur. Cam kavanoz, içindekilerin tadını etkilemez, onlan aynen saklar. Cam saydamdır. Cam kavanozda konserve veya diğer gıda maddelerini alırken görerek, güvenerek alırsınız. Cam ekonomiktir. Cam kavanozu, değişik amaçlar için deralarca kullanabilirsiniz. Cam başkadır. Gıdaları cam kavanozda alın, cam kavanozda saklayın. Unutmayın, cam sağlığı can saglığıdır. KONSEKVE AURKEN DE, YM>ARKEN DE : Papayuannu ; (Baftarafi 14. Sayfada) '. koruyuculuguna vermekie eşan ; faunlı oldugunu" ileri surdü. Pa1 payuannu, Amerika Birleşik ! Devletleri Dışişleri Bakanlığı ; Kıbrıs Işleri Koordinatörü Ric\ hard Haas'ın, LefkoşeAtina ve • Ankara ziyaretlerinin doğrudan 1 bu gelişmelerle ilgili oldugunu ! belirterek Rum halkını buna ; karşı koymak için daha sıkı bir^meye çağırdı. Kıbns'ın Türk kesiminde 20 ; Temmuz Banş Harekatı'nın 11. ; yüdönümü törenlerle kutlanır', ken Rum kesiminde 20 temmuz ! aleyhtarı yürüyüş, konuşma ve ; gösteriler sürdürüldü. Sosyalist • EDEK Partisi'nin düzenlediği ', mitinge katılan göstericiler , ; Magosa kenti ve Karpaz'a giden ; yol üzerindeki Derinya barikatı ', önündeki mitingte Türkiye ; aleyhtarı sloganlar attı. ; • Yeşilköy havalimanı apron gi• riş kartımı kaybettim. Huküm' süzdür. SHERÎF AL BARAZİ ı ' " ~ BüyiJkdere Caddesi, Bejiem Han Kat 4 SŞişlı, Isıanbul Td 146 11 30
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle