Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 TEMMUZ 1985 HABERLER CUMHURİYET/7 Devir teslim yapıldı, Gürkan koltuğa oturdu Istifacı HP'lilere çağm dan sonra iki koruma görevlisi Aydın Gürkan'ın koruması oidu Dün saat 9'da koruma görevlileriyle birlikte Meclise gelen HP'nin yeni Genel Başkanı i!k olarak Meclisteki ana muhalefet partini liderine aynlan odada yeni MKYK üyeleriyle bir süre sohbet etti. N'ecdet Calp'in Meclis içindeki odasını toplamış olduğu gözlendi. Saat 10.45'te genel merkeze gelen Aydm Güven Gürkan, Genel Başkanlık odasında düzenlenen görev devir teslim törenine katıldı. Törende Calp'in Genel BaşV">n Yardımcıhğını yapan t»iris Gürpınar ve fteMt Üiker ile eski MKYK üyesi * üksel tçbilen hazır bulundu. Necdet Calp'le yan yana oturan Gürkan, Calp'in demokrasinin gelişmesinde seckin bir yeri olacağını belinerek, şöyle dedi: "Knrulan partiyi ana muhalefet partisi olarak Meclise siz soktunuz. Geniş ve konımasız halk yıgınlanmn baklannı korumak için HP'yi Meclise sokan ve bugiin bu insanlann haklan korunabiliyorsa, bunda sizin katkınız çoktur. Siz, ikinci bir biiyük sansa da sahip oldumız. İktidann tutumu nedeniy le demokratikleşme mümkün olamaz iken, siz bu partide kurnltayla parti içi demokrasiyi gcrçekkştiniiniz. Bugiin sadece oturduğunuz sandalyeye oturacağım. ama sizin aldıgınız yeri aiamayacagım, sizi buradan gıpta ile uleyecegira." Eski HP Genel Başkanı Necdet Calp ise, Merkez Yönetim Kurulu'nu devralan arkadaşlarını hem kutlamak hem de başan dilemek için geldiğini belirterek, "Demokraside en önemli husus sonuçları art duşünce aramadan icine sindirebilmesidir. Memleketimizin bugiin birlik ve beraberlige ihtiyacı vardır. Bunu HP diğer partilere örnek olacak biçimde gösterecektir. Bir birlik ve beraberiik içinde çalışılması lazırndır. Arkadaşlanmız parti ve Meclis gmp yöneticileri olarak bu diişiinceyle çalışacaktır. Bu çalısma bize iktidar yolunu açacaktır" Devir teslim törenine katılan eski MKYK üyesi Yüksel tçbilen ise, "Calp'in seçimi kaybetmesinin nedeni kendisi degildir. Kaybetme pahasına yanından uzaklaştıramadıgı tutucu ve statükocu arkadaşlandır. Calp'e, politikacılığı duygusallıkla bir arada götiirmesi kaybettirmiştir" biçiminde konuştu. Devir teslim löreninden sonra basına kapalı olarak CalpGürkan ve eski ve yeni parti yöneticileri 15 dakika süren bir sohbet yaptılar. Saat 11.30'da Gürkan, Calp'i kapıya kadar uğurladı ve öpüştüler. GÖREV BÖLÜMİİ HP MKYK, Baskanhk Divanını belirlemek üzere perşembe gunü topianacak. HP'de yeni seçilen 33 kişilik MKYK'da üyelerin çoğunluğunun, Başkanlık Divanı üyelerini Genel Başkan Aydın Güven Gürkan'ın secmesi eğiliminde oiduğu belirlendi. HP'de perşembe günü yapılacak toplantıda, Genel Başkan Yardımcılıklanna Vecihi Ataklı (Urfa), Kenan NehrezogJu (Mardin), Banş Can (Sinop) ve Ayhan Fırat (Malatya), Genel Sekreterliğe Halil tbrahim Sahin (Denizli), GeneJ Sekreter Yardımcılıklanna Sahir Kocak (parlamento dışından), Muhteşem Vasıf Yiicd (Zonguldak), Cüneyi Canver (Adana), ve tbrahim Taşdemirin (Ağn) getirilrneleri bekleniyor. HP Merkez Disiplin Kurulu da cuma günü toplanarak başkanı seçecek. Disiplin Kurulu Başkanlığı'na Höseyin Avni Giiierin getirilmesi bekleniyor. ÇAĞRI VE AF HP'nin yeni seçilen MKYK'sı dün yaptığı toplantıda partinin önıinde bulunan sorunlar ve strateji konusunda genel bir görüşme yaptı. Görüşmede af ve çağrı konusu görüşüldü. Ve yeni Merkez Karar Yönetim Kurulu'nun yapacağı ilk resmi toplantıdan sonra HP'den istifa edenlerle, partidenatıianlar için geri dön çağnsının yapılması kabul edildi. Buna göre, partiden istifa eden ve bir yıl partiden çıkanlma cezası verilen partinin ilk kurucusu ilk veto edilen HP'ye Genel Başkan olarak Necdet Calp'i öneren eski Genel Başkan Yardımcısı Engin Aydın, vetolu kurucu üyelerden Dr. Turhan Temuçin, Abdullah Kiıtkül emekii general Seref l ğur, Aytekin Yıldız, Ümil Teoman ile partiden istifa eden lzmir milletvekili Riiştü Şardag ve Konya milletvekili Sabri Irmak çağrı yapılacak isimler arasında bulunuyor. DZYDZK/GÖRDİK VALCIN PEKSE* Kadınların durumu MUTLAKA duymuşsunuzdur.. Feminist hanımlanmız bir araya gelerek "Kadın Çevresi" adlı bir grup kurdular. Bu ilginç grubun düşüncelerini öğrenebilmek ve okuyucularımıza duyurabilmek için, ben şahsen ilk günden beri epey çaba harcadım. Fakat grup sözcüleri '' hazır cevap olmadıkları, sorulanmdan çekindikleri ve böyle bir görüşmeye ne gerek oiduğu" gerekçesiyle röportaj isteğimi sürekli geri çevirdiler.. Ben de ne yaptıklarım anlayabilmek için, grubun yayımladığı Juliett Mitchell'in "Kadınlık Durumu" adlı kitabı alıp okumaya başladım. Kitabın başında, "Çevirenlerin Önsözü" başlığı altında grubun faaliyetleri, kitabın nasıl çevrildiği ve feminist hanımiarımızın düşünceleriyle ilgili kısa bir bölüm var. Kitabın diğer bölümlerinde Julıet Mitchell, "kadınlık durumu"nu anlatırken, bu kısaönsözde de, "feminist kadınlanmızın durumu" anlatılıyor. İsterseniz bu bölümü özetleyelim: Önsözde, üç yıl önce "Kadınlık Durumu" adlı kitabı çevirmek için altı hanımın bir araya geldiği belirtiliyor: Gülseli, Gülnur, Şirin, Feraye, Şule ve Yaprak.. Bu altı hanım, önce uzun uzun bu çeviriyi nasıl yapmaları gerektiğini tartışıyortar. Tartışmanın epey uzun da biz hem yeterince feminist, hem de aynı zamanda yeterince demokrat insanlar değildik." Bundan sonra "Nasıl feminist olunur?", "Sol feminist mi olalım. ortada mı kalalım?" tartışmaları başlıyor ve yine Şirin'in açıkladtğına göre, "altı kişi arasında üçten fazla feminist görüş doğuyor." Şirin'i dinliyoruz: '• Geriye dönük olarak düşünüyorum Aramızda radikal feminizme sahip çıkıp, kadınerkek ilişkilerini başat ilişkisi diye ortaya koyanımız vardı. Feminizmi solla bütünleştirenler, kadının Kurtuluşunun sosyalizmden kopmadan olacağı görüşünde olanlar.. Öte yandan daha estetik boyutta bir feminizm yaklaşımına sahip olanlar vardı.. Ben kendimi nereye yerleştireceğimi bilmiyorum, ama hepsinin karması bir şey..." Sonunda çeviri grubu. üç yıl içinde Mitchell'in krtabını başanyta çevırip dağıtıyor. Hanımlara bu kitabı okumalarını öneririz. Juliet Mitchell'in kitabı yazmak için harcadığı çaba, kuşkusuz övgüye layık.. Fakat asıl övülmesi gereken, altı hanımımızın çeviriyi yaparken üç yıl boyunca tartışmak için harcadıkları çabalardır. Okuyun ve'kadmlarımızın durumunu" ögrenin.. ya koyar demişti.." Bu ıtiraz, doğal olarak işleri aksatıyor. Bundan sonra altı hanımın "çevirelim mi, çevirmeyelim mi? Tek başımıza mı çevirelim, yoksa hep birlikte mi? İş bölümü mü yapalım, yoksa herkes her işi yapsın mı?" tartışmalan da (yine konuşmalardan anlaşıkjığına göre) 1 yıl kadar sürüyor. Bu bölümü Şirin'den dinleyelim: "Grup çözülmüştü.. O sıra Halkçı Parri'de görev devir teslimi yapüdı. Aydın Güven Gürkan,koltuğuCalp'ten teslim aldı. Gürkan devir teslim töreni sırasınüa yaptığı f \uşmada Calp için, "Siz bu partiyi bu uuruma getirdiniz. Milletvekil/erini parlamentoya soktunuz. Saygımız sonsu ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Halkçı Pani'de Genel Başkan seçilen Aydın Güven Gürkan, eski Genel Başkan Necdef CaJp'ten görevi teslim aldı. Calp, HP'de birlik ve beraberlik içinde çalışılması halinde iktidar yolunun açılacağını söylerken. Gürkan, " H P y i bugiin Meclise sokan ve halk yigunannın bugiin Mechste korunmasını sağlayan Necdet Calp'tir" dedi. Necdet Calp'in koruma görevlilerinin Calp ile vedalaşmasın Belediye Başkanı bo'şuna koşturdu... GEÇEN hafta sonu gazetelere ulaşan habere göre, Kayseri'nin ünlü ve köklü ailelerinden Gazioğullan'nın, Abdullah Lokantası'ndaki nıkâhdüğün töreninde Başbakan özal ve Dışişleri Bakanı Varıit Halefoğlu, tanıklık edeceklerdi.. Gazeteciler Abdullah Lokantası'na ulaştıklarında, düğün sahipleri kapıya dizilmiş, neredeyse "hazırol" durumunda bekliyortardı. Bekleyenler arasında en heyecanlı olanı ise Sanyer Belediye Başkanı Ali Sandıkçı idi. Ee, kolay değildi, "Sayın Başbakan ile Sayın Dışişleri Bakanı şahitlik ederken" nikâhı o kıyacaktı. Saatler ilerledi... Kapıda bekleyenlerin ayaklanna kara sular indi, ama ne Başbakan geldi, nede Dışişleri Bakanı... Sonunda nikâh. Ali Sandıkçı tarafından istemeye istemeye kıyıldı. Kayserili işadamı Muzaffer Gazioğlu'nun oğlu Gazi Gazioğlu ile eşi Halide (Gazioğlu), nikâh defterine imzayı artılar.. Bundan sonra düğün sahipleri ile gazeteciler arasında sert bir tartışma başladı. Gazioğultan, gazetecilen kendilerinin çağırmadığını söylüyorlardı. Hatta Başbakan ile Dışişleri Bakanı'nın tanık ve çağnlı oJup olmadıklannı bile söylemiyoriardı. Sanyer Belediye Başkanı Ali Sandıkçı da çok kizmıştı. Şunları söylüyordu: "Bana Sayın Başbakan şahitlik yapacak, Sayın Dışişleri Bakanı da gelecek denince apar topar işimi gücümü bırakıp eve gittim. Usttümü başımı değiştirdim. Hatta çok hızlı araba sürerek nikâha geldim. Sonra baktık ki, ne Sayın Başbakanımız var, ne de Sayın Dışişleri Bakanımız.. Anlamadım gitti.." Canının çok sıkıldığını belirten Sandıkçı, Marlboro paketinden bir sigara daha yakarken şunları anlatıyordu: "Bir de düğün sahipleri bizim arkadasa ısrar etmişler. İlle başkan gelsin, nikâhı o kıysın diye.. Peki neoldu? Nerede Başbakan'la Dışişleri Bakanı.. Eger onlar gelmeyeceklerse beni niye çağırdılar peki." Kısacası. kimse ne olduğunu anlayamadı.. Galiba bu kadar Gazioğlu arasında Sanyer Belediye Başkanı ile gazeteciler de "gazi" olmuşlardı. Aral, Iibya'da Kaddafi ile görüşemedî ANKARA, (Cumhuriyet Börosa) Başbakan Turgul ÖzaTın "özel mesajı"nı Muammer Kaddafi'ye iletmek uzere geçtiğimiz hafta bu ülkeyi ziyaret eden Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Anü, Libya liderinin o tarihte çölde bulunrnası nedeniyle, Devrim Konseyi üyesi AbdüJselam Callud'la görüştü. Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral başkanlığındaki Türk heyeti geçtiğimiz 25 haziran tarihinde Libya'ya 3 gün süreli bir ziyaret yaptı. Ziyaret sırasında, Başbakan özal'ın iki üike ara' daki ekonomik ilişkilerin ge.rilmesini dileyen bir özel mesajının Libya lideri Kaddafi'ye iletilmesi planlanıyordu. Ancak Türk heyetine Libya lideri Kaddafi'nin o tarihlerde çöldeki tanm tesislerini denetleyeceği duyuruldu. Bunun üzerine Bakan Aral, Kaddafi'den sonra ülkenin ikinci adamı sayılan Callud'la görüştü. tYİYE GİDEN İLİŞKİLER Heyette bulunan üst düzey bir Türk yetkilisi, Libya'daki temaslarında, iki üike arasındaki ekonomik ilişkilerin düzeleceği yolunda bir "umut havası" doğduğunu ifade etti. Aynı yetkili, Libya'da tutuklu bulunan LİBAŞ ve özdemir Inşaat yetkililerinin serbest bırakılacağı yolunda söz aldıklanru da vurguladı. 'Semra Hanım Sokağı^ SODEP'li üye bu ismi önerdi, ANAP'lılar reddetti GAZİPAŞA. (Antalya). (Cumhuriyet) Ga "Karabekır" olarak tanınır. Lakabı budur. 12 zipa$a Beledıyesi meclii üyesi Saffel Gürkan ta Eylül'e kadar CHP'dcn belediye başkanhğı yaprat'ından bazı sokaklara "Semra Hanım", "Zey tı. Sonra görevden alındı. Son belediye ba^kannep Hanım" adları verilmesi önerisi ANAP'lı lığı secimlerinde büyük farkla yeniden belediye uyelerce reddedildi. başkanı oldu. Ama Yüksek Seçim Kurulu karaGazipaşa'da bazı sokak adlarının değiştirilme rıyla görevden alındı. Yerine ANAP'lı Ahmet Büyükakça başkan si, bazı sokaklara da yeni adlar verilmesi için bir komisyon oluşturulcîu. SODEP'li üye Saffet ilan edildi. Halen bu konuda açılan dava siıruGürkan, Halyolu Sokağı'na "Karabekir", Ga yor. Bu arkadaşın Gazipaşa'ya çok hizmeti varzipasa'ya hizmetleri geçen Sağlık ve Sosyal Yar dır. Arzu ettik ki, bu ismi de bir sokağa veredım Bakanı Mehmel Aydın'm adlarının verilme lim. Hem zamanında açtığı bir yola.. sini önerdi. Ancak ANAP" ANAP'lılar niye karşı lılar bunlardan yalnızca çıktılar? Antalya Gazipaşa Mehmet Aydın'ın adını ka Beledıyesi 'nde "Halyolu'' GLRKAN So! görüşlü bul ertiler. oiduğu için. Ama bu kez ben sokağının adı "karabekir" adının kabul dedim ki, "Karabekir"i nadeğiştirilecekti. Bir edilmemesi üzerine SODEP'sıl tanımazsınız.Bir Türk bi">üSODEP'li üye, sokağa yeni li üye, bu kez " S e m r a güdür. Kâzım KarabekiıPaisim olarak "Karabekir" ya Hanım" ve ""Zeynep şa'dan oahsediyorum aslında da "Mehmet Aydın" Hanım" adlarını yeni öneri dedim. Inat etıiler, reddeddioiarak sundu. ANAP'lılar bu isimlerini önerdi. ler. öneriye karşı çıktılar. "Sem"Karabekir", Gazipaşa'nın Semra Özal \e Zeynep ra ve Zeynep hanımlardan eski belediye başkanınm Özal'ın adlannı neden dükimi kastediyorsunuz" diye lakabıydı. Öneri şiindünüz? sordular. Gazipaşa'da kitapANAP'lılar tara/ından çıhk yapan Saffet Gürkan, GL'RKAN Ne yapmareddedildi. "Kim olacaklar, Sayın BaşIıydım? Hizmet verenlerin bakanımızın eşi ve ktzı. OnKed üzerine aynı SODEP'li adlarını kabul etmiyoriar. Bu ların da memlekete hizmeti kez ortaya "Semra Hanım" iiye iki yeni öneri daha geçiyor. Bir sürii sosyal çalısve "Zeynep Hanım" adlarıgetirdi: "Sokaklara Semra ma yapıyorlar" karşılığını nı attım. Çünkü artık işi gırHanım ya da Zeynep verdi. Oneri, ANAP'lıların gıra almak lazımdı. ArkadaşHanım Sokağı adını oylarıyla reddedildi. lara sordum, siz şimdi bir verelim." Bu öneri de başka büyüğümüzün eşi ve SODEP'li Gürkan, daha reddedildi. kızının adlarını vermeye ne sonra Cumhuriyet muhabi^^^^ ™"~^™~~~~ dersiniz, dedim. Karabekir'i riyle görüştü. Adını dnerdiginiz Karabekir kimdir ve ne kabul etmediniz, bari bunları kabul edin, dedim. Bu hanımlar hizmet veriyorlar, sosyal çalışmaden reddedildi? GÜRKAN Gazipaşaholan Sayın Bakanı lar yapıyorlar. Hizmetlerini nasıl unutalıın, demız Mehmet Aydın'ia birlikte Karabekir'in adı dim. Ama anlatamadım. Önerimi hep gırgıra alnın verilmesini önerdim. Karabekir, bizim eski dılar, espri saydılar. Ben gayet ciddiydim. Beni anlamadılar. Belediye Başkanımız Bekir Akyol'dur. sürdüğü anlaşılıyor (yaklaşık 1 yıl kadar sürdüğü sanılıyor. Çünkü 250 sayfalık kitabın çevirisi üç yılda yapılmış..) Sonunda tartışma bitiyor ve Allah'a şükür çeviri "resmen" başlıyor. Altı feminist hanım, kitabı çevirmek için kolları sıvıyorlar. Bundan sonrasını Yaprak'tan dinleyelim: "Tam çeviriye başlamıştık. Bazı işleri bölüştük.. Aramızda iş bölümü yaptık.. Birisi çevirip diğeri redaksiyonu yapacaktı. Şule hemen itiraz etti.. Bu, feministlerin karşı oiduğu bir şeydir dedi. İş bölümü olmaz, dedi.. Rotasyon olur.. Ya da herkes aynı işi yapar, orta ANKARA'nın taşına bak •eSO •ö5G • 650 Bilgisayar kapışması MILLI Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın 1.100 adet mikrobilgisayar almak üzere açtığı ihalenin ilanı 23 Mayıs 1985 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştı. ihaleye katılacak firmalar için son teklif verme tarihi 1 Temmuz 1985'te sona eriyor... Yani, ilgilenen firmalara 38 günlük süre tamnmış. İhale şartnamesinde bir de ilginç madde var: "Satın alınacak sistemin en az 100 adedi, ihale üzerinde kalan firma belirlendikten ve ihale onayı kararının firmaya bildirilmesinden itibaren 10 gün içerisinde Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanltğı tarafından gösterilen yerlere yerleştirilecek ve çalışır vaziyette teslim edilecektır." İhaleyi hangi firmanın kazanacağını önümüzdeki günlerde birlikte öğreneceğiz. Bu arada biz, ihale ile ilgilenen bir firmanın gönderdiği mektuptan söz edeceğiz: "Acaba bu kadar mühim bir ihaleye hazırlanmak için bir aylık süre yeterii olacak mıdır? Bugun ABD'ye bir mektup yazmak ve cevabını almak 15 gün sürmektedir. İhale için gerekli evrak, teleks ile halledilemeyecek evraktır. Hele sistemin 100 adedinin 10 gün içerisinde teslim edilme keyfiyeti, bu ihaleye katılabıleceklerin adedini epeyce sınırlamıyor mu? Bugün bu şarttarda bu ihaleye teklif verebilecek firmanın stoklarında 100 adet bilgisayar bulunmak zorundadır. Aksi takdirde ihale üzerinde kaldıktan sonra 10 gün içerisinde hiçbir kuvvet ithalatı yapıp belirlenecek yerlere bunları kuramaz. Merak ediyorum, acaba şu anda kaç firmanın stoklarında bu sayıda bilgisayar var. En az bir tanesinde olsa gerek. Acaba tanınan bu süreler •850 Kolsuz köyünden Mustafa KIZILAY, üç yıldır kopan kolunun yerine takma kol taktırmak için bekleyen Mustafa Soysal'ı sonunda küstürdü. Uç yıllık yazışmaların sonunda "Takma kol ücreti olan 120 bin liranın 70'ini sen ver, 50 binini biz veririz" diyen Kızılay yetkililerine kızan Soysal "Ben bu mıktan verebilecek olsam üç yıl onlarla uğraşır mıydım" diyerek köyüne döndü. Kızılay'dan aldığı son yanıt üzerine Mustafa Soysal büromuza geldi. Niğde'nin Ulukışla ilçesine bağlı Kolsuz köyünden olduğunu belirterek hikâyesini anlattı: 22 yaşında imiş, 9 yaşında iken traktör kazasında kolunu kaybetmiş. Soysal yine aynı koyden bir hastalık sonucu ayağı kesilen bir arkadaşının Süleyman Demirel'e dilekçe verdiğini ve bunun sonunda kendisine tekertekli bisiklet verildiğini anlatarak "Bir başkasına da ayağı kesildikten sonra 20 yıl içinde hiç para almadan 34 kere takma ayak takmışlar Benim durumum çok kötü oiduğu için bana da sen niye Kızıiay'a başvurmuyorsun? Dediler. Başvurdum ve uç yıl sonunda paranın çoğunu benim ödememi istediler. Zaten ıstedikleri şeyleri hazırlamak için 40 bin lira harcadım. Artık köyüme gelip bana kol taksalar bile istemiyoriim" dedi. MIGROS FATURA SORUNUNU Artık alışverişten sonra, fatura için zaman harcamak yok. Migros yazar kasaları vergı iadesınde geçerli kasa fişleri verıyor. Migros perakende satış fişinı Migros yazar kasalanndan anındaalacaksınız.Beklemeden, yorulmadan, üzülmeden... ÇOZÜMLEDI •• •• t birer ay fazla olsa idi, uygulama açısından ne fark edecekti? Yaz aytannda bu kadar aceleci olmaya ne gerek vardı?" Mektuptaki sorular uzayıp gidiyor, ama soruların içinde ihalenin sonucuna ilişkin bir "ipucu" da yer alıyor: "Merak ediyorum acaba şu anda kaç firmanın stoklarında bu sayıda bilgisayar var? En azından bir tanesinde olsa gerek." Bakalım ihaleyi hangi firma kazanacak? Migros mağazalanndaT.C. MalıyeveGumruk Bakanlıgı Gelırler Genel Mudürluğunce 17 Nısan 1985 îanhınde 226210471 sayı ile onaylanmış "ilk yazar kasa" olan BEKOCASIO kasaları kullanılmaktadjr. "durust satacı" MİGROS ÇANKAYA Belediye Başkanı Erdogan Yavuzlar'ın m o rali bugünlerde çok bozuk. : Geçenlerde Belediye Meclisi nde yapılan seçimlerde kendi başkanvekili adayı Aydın Sönmez yerine, yine ANAP'lı bir aday Ender Yoldar başkanvekilliğine SODEP'lilerin yardımı ile seçildi. Bu seçimden sonra Yavuzlar küstü ve artık bundan böyle Çankaya Belediye Meclisi'ni toplamayacağtnı söyledi. Belediye Meclisi'ni toplamayacağını ve kendi başına işleri yürüîeceğinı söyleyen Erdoğan Yavuzlar'ın, bundan sonraki uygulamalan merakla Demokrasi dersi beKlenıyof. Çünkü Yavuzlar'ın geçen yılki "icraati", pek doyurucu olmadı. Örneğin Çankaya'da geçen yıl tam 2,5 kilometre yol yapılmış. 1 miiyon nüfuslu Çankaya'da bir yılda 2500 mtre yol, büyük başarı doğrusu. Yavuzlar'ın son icraati ise Ankara'da günün konusu. Çankaya Belediye Başkanlığı: nın haber bülteninden okuyalım: "Çankaya Belediyesi'nin Rotary Kulübü ile birlikte gerçekleştirdiği organizasyonla Küçükesat taki Anneannem Parkı'nın bakım. onarım ve boys işleri yapıld"" ankara balı Fark! HP Kongresi ile Refah Partisi Kongresi arasında ne fark vardı? Birinde bıyıktılar, ötekinde sakallılar çoğunluktaydı. u.