Katalog

DÜŞÜNÜYORUM ÖYLEYSEVURUN İlhan Selçuk 6. Bası, 500 lira, Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad 39/41 Cağaloğlu/lsıanbul 62. Yıl; Sayı: 21857 Cumhu Kurucusu: Yunus Nadi ra içti. Sigarasından derin nefesler çektikten sonra yeniden salona girdi, sanık için ayrılan bölüme oturdu. Anayasa Mahkemesi'ne önce Yüce Divan Başkanı Hasan Semih Özmert geldi. Daha sonra Cumhuriyet Bassavcısı Firuz Çilingiroğlu ve Uç yardımcısı geldiler. Yüce Divan, Hasan Semih özmert'in başkanlığmda, yardıması Orhan Onar, üyeler Necdet Dancıoğlu, Kenan TerzioğIn, Yekta Güngör Özden, Muammer Turan, Mehmet Çınarlı, Yılmaz Ali Efendioğlu. Osraan Mithat Kılıç, Osman Vahdettin Oktay, Selahattin Metin, Servet Tüzün, Mahmut Celalettin Çuhruk, Mustafa Şahin ve Mustafa Gönül'den oluşuyordu. Iddia makamında Cumhuriyet Başsavcısı'nın yardımcılan Namık Benli, Mater Kaban ve Erdem Güven bulunuyordu. özdağlar'ı, lstanbul ve Ankara Barosu'na kayıtlı beş avukat, Çetin Özek, Salim Özdemir, Nu(ArkasıSa. 8. Sü. 2'de) OTOPSİ Halim Şefik'in şiirleri ci Bası. YADA Yayınları F i y a t ı : 90.91^9,09 <KDV> Salı îfüce Divan dava reddini 1 kabul etmedi tsmail Özdağlar'ın avukatları, TBMM Soruşturma Komisyonu raporunun Yüce Divan'da okunmasına başlamazdan önce bir dilekçe vererek davanın reddedilmesini istediler. Davanın reddedilmesi isteminin gerekçesinde, "TBMM birleşik toplaniı içtüzüğünün yürürlükten kalkmış olması nedeniyle, söz konusu içtüzüğe göre alınan karar hukuken yoktur" denildi. Yüce Divan, istemi reddetti. özdağlar, duruşmaya verilen ara sırasında gazetecilere, "Iddiaları ve şahitlerin verdiği ifadeleri hepiniz dinlediniz. Dört, beş tane atma var, bir tane tuîturma yok. Şüphesiz takdir Yüce Divan'ındır" dedi. ANKARA, (Cnmhnriyet Bürosu) Eski Devlet Bakanı, ANAP Manisa MUletvekili Ismail Özdağlar'ın, UM Denizcilik Şirketi'nden rüşvet aldığı iddiasıyla Yüce Divan'da yargüanmasına başlandı. özdağlar'ın katlan, TBMM'nin, Yüce 1 .van'a sevk karannın hukuken geçersiz olduğunu ileri sürdüler. tsmail Özdağlar'ın Yüce Divan'da yargılanmasma başlandı Oza] akıl verdi: Zam yapın PEKİN'DE DİYALOG ~ Zao Ziyattg: Daha iyi ilişkiler için Thatcher'la Reagan'a haber gönderdik. Sovyetler'le aramızda siyasi bir gelişme yok, sadece ticaret getişiyor. özal: Bulgaristan 'a yaptığımtz girişimlere karşıhk alamıyoruz. Ortadoğu 'da kısa sürede barış olacağına inanmıyorum. Zao Ziyang: Bulgaristan politikanızı hayranlıkla izliyorum. Ortadoğu'da barışın sağlanmast için ABD üzerindeki nüfuzunuzu kullanın. özal: Çin 'de işbirliği yapmak için bulunuyoruz. Gelin İpek Yolu'nu yeniden canlandırıp, açalım. Zao Ziyang: Ekonomik reform konusunda sizden öğreneceklerimiz var. İlk adımda 100 milyon dolarlık ticaret hacmini geliştirmek gerek. Ortak yatırım yapabiliriz. özal: Ekonomide sıkıntısını duyduğunuz mallara zam yapın, faizleri yükseltin. YALÇIN DOĞAN PEKİN Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında başbakanlar düzeyindeki görüşmeler dün sabah Pekin'de başladı. Görüşmeler sırasında Başbakan Turgut Özal'ın "Ticareti geliştirmek için eski İpek Yolu'nu yeniden açalım" dediği öğrenildi. Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili bilgi edinen Çin Başbakanı Zao Ziyang da, "İpek Yolu önerisini kabul ettiğini" belirttikten sonra, "Sizin izlediginiz Bulgaristan politikasını hayranlıkla izliyorum" dedi. Özal, Çin planlama yetkilileriyle yaptığı toplantıda da Çinlilere, "Faizleri yükseltin, mallara zam yapın. Böylece sıkıntıYALÇIN DOfiAN dan kurtulursunuz" önerisinde bulundu. Özal, aynca Çin parasının dolar karşısında daha esnek bir kur değerine geürilmesini önerdi. özal resmi görüşmelere geçilmeden önce dün sabah "Halk Kahramanlan AnıtT'na çelenk koydu. Sözü edilen arut ünlü "Tienanmen" alanınm hemen PEKIN Çin 'de teorik hemen ortasında. Çelengin kotartışma yine ön planda. nulması sırasında çevreden halYalntz "işin mahiyeti" bu kın geçmesi önlendi. Çelengin sefer değişik. Yıllaryılı Mao' konulmasından sonra ise, çevrenun öğretisini tartısan bir den gelen Çinliler büyük bir memilyar Çinli, şu günlerde rakla aruta gelerek çelengi ızle"Sokulann tarihte ve güdiler ve birbirlerine gösterdiler. nümüzde nasıl yanlıs Çelengin çiçeklerini göğüslerine yaptıklarınt" tartışıyorlar. taktılar. Kendilerini "Marksizmin, Anıttaki törenden sonra Leninizmin ve Maoizmin "Llusal Halk Meclisi" salonla(Arkası Sa. 11. Sü. 7'de) (Arkası Sa. 11. Sü. 3Ue) 1 Cumhuriyet döncminde Yüce Divan'a sevkedilen 10. bakan olan özdağlar, saat 09.20'de beş avukatıyla birlikte Yüce Divan'a gelerek, "sanık" kartını aldı. Sakin ve neşeli olarak gazetecilere poz verdi. Daha sonra duruşmanın yapıldığı salona girdi. Burada da fotoğraf çekilmesınden sonra koridora çıktı ve bir siga YÜCE DtVAS DAKİ 10. BAKAN Eski Devlet Bakanı İsmail Özdağlar dün Yüce Divan'a gelirken sakindi. Ancak daha sonra heyecamm gizleyemediği görüldü. Duruşmanın ilk bölümünde gazetecilere "Iddia ve ithamlan dinlediniz, ortayadört beş taneatıp bir tane tutturmakyok"diyen Özdağlar'ı, beş avukat savunuyor. Özdağlar, Yüce Divan'da yargılanan 10. bakan oluyor. Cumhuriyet döneminde Yüce Divan 'da sırasıyla Bahriye Bakanı İhsan Eryavuz (2 ay hapis), Bahriye Bakanı Mahmut Muhıar Paşa, Tkaret Bakanı Ali Cenani (1 ay hapis), Gümrük ve Tekel Bakanı Suat Hayri Ürgüplii, Mehmet Baydur, Sosyat Güvenlik Bakanı Hihni İşgüzar (11 yıl hapis), Gümrük ve Tekel Bakanı Tuncay Mataraa (36 yıl), Bayındırlık Bakanı Selahattin Kılıç ve Baymdırlık Bakanı Şerafettin Elçi yargılanmışlardı. (Fotoğraf: RIZA EZER) PEKİN'tfen Mevduat patlaması ekonomiye yurumadı Bankalardaki toplam mevduat dolar olarak 1982 sonuna kadar hızlı artış gösterdi, sonra gerilemeye başladı. OSMAN ULAGAY 1980 yılında "temmuz bankacüığı"nı başlatacak olan BakanlarKunılu kararı, 4 Haziran 1980 günü Resmi Gazete'de yayımlanıyor ve 24 Ocak Kararlan'nın "f«iz du'zeai" biraz gecikmiş olarak ilan ediliyordu. Buna göre mevduat ve kredi faizleri serbest bırakılıyor ve faizlerin bankalarla mudi ya da kredi müşterisi arasında pazarlıkla belirlenebileceği belirtiliyordu. "Serbest faiz" karannın açıklandığı gün Cumhuriyet'e bir açıklama yapan "Banker Kastelli" Cevher Özden, bu karara tepkisini şöyle dile getiriyordu: "Faiz oranlannın serbest bırakılması nedeniyle, bankalar arasında mevduat toplama açısından biiyıık bir rekabet başlayacaktır. Mevdual sahiplerinin aldıklan faizler, talebi ve fiyat artıslarını yeniden kamçılayacaktır. Sanayiye verilecek yüksek faizli krediler, sanayi ürünlerinin maliyetlerine yansıtılacak, sonuçta maliyel artışlan ihracatı engelleyecek dttzeye ulaşacaktır. Sanayiciler zor durumda kalacak ve yeni yatırımlara yönelmeyecektir. Sanayi kesimindeki yüksek maliyetler ticari kesime de yansıyacak. işsizlik artacak, vergi gelirleri önemli ölçüde gerileyecektir." Kısa süre sonra kendisini "temmuz bankacılığı" ile başlayan gelişmelerin tam ortasında bulacak olan Kastelli, bu sözleriyle, geleceği, özellikle de birkac yıl sonrasını oldukça doğru değerlendiriyordu. "temmuz bankacılığı"nın beş yıllık serüveninden sonra geriye dönüp bakanlar gerçekten de bankaların "serbest faiz" kararlarından bir süre sonra anlamsız bir faiz yarışına girdiklerini; hızla tırmanan faiz ve finansman giderlerinin sanayi firmalannca fiyatiara yansıtıldığını ve enflasyonun kontrolünii güçleştirdiğini; özellikle büyük para sahiplerinin eline geçen yüksek faiz gelirlerinin tüketimi ve enflasyonu körüklediğini; yatırımların yavaşladığını, işsizliğin arttığını, vergi gelirlerinin yavaşladığını görüyorlardı. Oysa "temmuz bankacılığı" ile amaçlananlar öncelikle şunlardı: • Bankalar arasında faiz rekabeti mevcut faizleri yükseltecek, bu da tasarrufu özendirecek, lüketimi caydıracak ve enflasyonun kontrolünü kolaylaştıracaktı. • Banka mevduatları ve banka kaynaklan kredi taleplerinden daha hızlı artacak, parayı satacak yer bulamayan bankalar, kredi faizlerini düşürmek zorunda kalacaklardı. • Para pahalı olacağı ieinfirmalarca daha dikkatli kullanılacak, yeni ekonomik modele uygun, verimli yatırımların finansmanında değerlendirilecekti. • Rekabet ortamında bankacılık sistemi de daha rasyonel ve verimli çalışmasını öğrenecekti. (ArkasıSa. 11. Sü. İ'te) Çin'de 24 Ocak kararları 'Serbest döviz' bankaları şaşırttı ^.ankacüar, durumun "en az bir hafta içinde" açıklık kazanacağmı, ilk günlerde daha çok Merkez Bankası 'nın açıkladığı kurların yol gösterici olacağını ve "gerçek piyasa dengesinin bir süre sonra ortaya çıkacağını" söylüyorlar. Ekonomi Servisi Bankalann "Merkez Bankası'ndan bağımsız olarak döviz alım satun .İMytannı serbestçe belirlemesi0 ^ gündeme getiren karar, bankaalık dünyasında "siirpriz" yarattı. Alınan ilk izlenimler, bankaların büyük ölçüde "beklenmedik bir kararla" karşı karşıya kaJdığım ve "şaşırdıklanm" gösteriyor. Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz birçok bankacı, "en az bir nafu içinde" durumun açıklık kazanacağını, ilk günler daha çok Merkez Bankası'nın açıkladığı kurların yol gösterici olacağını ve "gerçek piyasa dengesinİD ancak bir süre sonra ortaya çıkacağını" söylediler. Bu arada, "Tahtakale'de döviz fiyatlannın diiştüğtt" görüldü. Karaborsa dolânn satış fiyatı 551 liradan 546 liraya düşerken, karaborsa markın satış fiyatı 182 liradan 179 liraya geriledi. Tahtakale'de döviz fiyatlannın gerilemesi, dünya piyasalarında dün doların da bir ölçüde düşüş göstermesi ile bağlantılı olarak değerlendirildi. Ayrıca, "Birkaç gün önce Kapıkule'de kaçak dövizkrin yakalanmış olması da karaborsa piyasayı bekleyişe itmiş olabinr" deniyor. Uzmanlar, "bankaların döviz kuriannı serbestçe beliriemesi (ArkasıSa. 11. Sü. l'de) Tahtakale'de 'döviz' düştü Yavuztürk, Perle ile yaptığı görüşmeyi değerlendirdi: Savunma işbirliği için önlem alacağız Jftilli Savunma Bakanı, ABD Savunma Bakan Yardımcısı ile yapılan görüşmenin Savunma İşbirliği Anlaşması'nın geleceği açısından bir "ön görüşme" şeklinde geçtiğini belirtti. Gerçek "Akit" kim? Yeniden tanıklık yapan Ağca, "Akif kod adıyla bilinen ve Papa'nın vurulmasında, San Pietro Alanı'nda bulunan kişinin Sedat Sırrı Kadem olduğunu öne sürdü. Agca yîne "Akif, Sırrı Kadem" dedi ROMA, (AP) Mehmet Ali Ağca, yaklaşık 6 haftadır Roma Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden duruşmada yeniden ifade değiştirerek, Papa'ya suikast günü San Pietro Alanı'nda dördüncü bir kişinin bulunduğunu iddia etti. Ağca, Italyanca (ArkasıSa. 11. Sü. 6'da) ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk, geçen hafta ABD Savunma Bakan Yardımcısı Richard Perle ile yaptığı görüşmelerin, Savunma İşbirliği Anlaşması'nın geleceği açısından bir "ön görüşme" şeklinde geçtiğini belirterek, tarafların bu ön görüşmeye göre tedbirlerini alacaklarını bildirdi. Yavuztürk, Türkiye'ye yardımKoprude intihar ların arttınlması ve Kongre'de karşılaşılan güçlüklerin giderilmesi konusunda Perle'nin, Amerikan yönetiminin bu sonınları çözemeyeceğini bildirdiğini acıkladı. Yavuztürk, Türkiye'nin imal edeceği F16 uçaklarının bazı parçalannı Belçika'dan almasına ABD'nin karşı çıktığı yolundaki haberleri de doğrulamadı. Belçika'mn, Hollanda, Norveç ve Danimarka ile birlikte "Avrapa Evli ve 2 çocuk sahibi Konsorsiyumu" içinde F16'lar işadamı Nedret Külçebaş'ın imal ettiğini, bu proje içinde de cesedi Ortaköy'de bulundu. elektronik sistemleri geliştirdiğini belirten Yavuztürk, şunları söy8, Sayfada ledi: "Avrupa Konsorsiyumu'nda MADRÎD TWA Bdcika, Norveç ve Hollanda var. BÜROSU'NDA Bunlar F16 ucaklarında bizde PATLAMA: 1 ÖLÜ Jlf'V//> ///>ıiîf* //>ç/jrn Halkçı Parti'nin yeni Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan, dün yeni görevine başladı. Gürolduğu gibi aynen direkt ofset 1 1 1 tM *^ UtrVU M59UIII kalJt ö n c e jBMM'de anamuhalefet partisi liderine ayrılan odayı eski Genel Başkan \ecdet 27 YARALI yapıyoriar. Tesisler kurmuşlar, Calp'ten teslim aldu Bu ilk tören sırasında konuşan Gürkan, "Sayın Calp, partimizi bugüne getiren, onu parlamentoya sokan insandır" yahut kurulu tesislerden F16 3. Sayfada dedi. İkinci devir teslim töreni ise Halkçı Parti Genel Merkezi'nde yapıldı. Buradaki Genel Başkan odasında bir kez daha bir araya ucaklanna yedek parca yapıyorgelen Gürkan ile Calp el sıkıştılar, birbirlerine başanlar dilediler. Bu arada ,\ecdet Calp'in korumalart da görev devir teslimi yaptı Elektronik tesisat >apıyoriar. ABD KIBRIS'TA iar. lar. Artık korumalar Aydın Güven Gürkan'ı koruyacaklar. HP'nin yeni MKYK'sı da dün ilk kez bir araya geldi, kararlar aldı. Bu ATAĞA GEÇTÎ Bu de aynı girişimdeyiz. Bizim kararlara göre HP'den istifa edenlere çağrıda bulunulacak, cezalı üyeler ise affedilecek. (Fotoğraf: RIZA EZER) 7. Saytada (ArkasıSa. 11. Sü. l'de) 8 müyonluk borçla kendini köprüden attı 12. Sayfada Tekdal: Fikri tahakkümün olmadığı Türkiye * .FAH PARTİSİ GENEL BAŞKANFNDAN Dağ taş dolaşarak kendi fikriyatımızı inşanlara ulaştıracağız. R P , eskinin devamı değil. Yepyeni bir coşkuyu temsil ediyoruz. €k)şku işi, biraz düşüncenin gücüne bağhdır. Tam bağımsızlık için ileri... 50 milyon insamn hepsinin inanç ve fikir hürriyejine sahip olduğu, hiçbir fikrin birbirine baskı»fe tahakkümde bulunmadığı bir Türkiye... Bu hedeflere, Batılı anlamda demokrasinin tatbiki ile varılabilir. AHMET TAN ANKARA Bundan dört beş ay önce çaycı, basm görevlisi, ve Genel Başkan Ahmet Tekdal'dan başka kimsenin ortalıkta olmadığı Refah Partisi Genel Merkezi, dün bütün gün benzetmeye karşırçık$*tar da "an kovanı" gibiydi.^ TJC^ye dek hiçbir siyasi partif kanının almadığı k a â oy alarak, delegeleriî^s destegi'" ile yeniden Gendl ş kan seçüen Ahmet Tekdal, teş,kilat heyetleri arasında Cumhuriyet "i de kabul ederek, bundan sonraki "muhalefet stratejisini, partisinin başarısının sırlanm" acıkladı. Bazı görüşlerini anlattı: Üzerinde "kongre yorgunluğu" hissedilmeyen Genel Başkan Tekdal, her zamanki sakin ve çelebi tavrı ile konuşuyor: "Bıtndan sonraki muhalefet stratejimiz mi? İnsanımıza. dağ taş dolaşarak kendi fikriyatınua onlara ulaştıracağız. Rahal yol değil, zor yolu tutacagız. Teşkilatımız kanah ile vatandaşlann tercihlerini doğru yapmasını mfimkiin kılacağız." Tekdal, Refah Partisi'nin öteki kimi partiler gibi "12 Eylül öncesi eski bir siyasal göriişün devamı olduğu" iddialanna da şıddetle karşı çıkıyor. Refah Partisi'nin yeni büyük hedeflere doğru yavaş, fakat emin bir biçimde ilerleyen coşkulu bir hareketi temsil ettiğini belirtiyor. Tekdal, kongreyi tek cümle ile değerlendiriyor: "Bize yaraşır bir kongre yaptığımızı sanıyorum. Memleketi(Arkast Sa. 11. Sü. 7'de) Ahmet Tekdal UGUR MUMCU GOZLEM "Babalar Meyhanesi • •• İsmail Özdağlar'ın Yüce Divan'da yargılanmasma dün başlandı. Son yıllarda Yüce Divan'da Tuncay Mataracı'yı. Hilmi İşgüzar'ı, Şerafettin Elçi'yi, Selahattin Kılıç'ı sanık sandalyelerinde gördük. Eski bakanlardan Mataracı ve İşgüzar mahkum oldular, Elçi ve Kılıç ise aklandılar. Bu davaların en ilginci, hiç şüphesiz, "Mataraa davasf ydı. Davanın ilginç yanı, rüşvet zincirine yeraltı dünyasının da karışmasıydı. Milli Güvenlik Kurulu Soruşturma Komisyonu yeraltı düfty^iBi ile Mataracı arasındaki ilişkiyi belge(Arkası Sa. 11. Sü.