19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 HAZÎRAN 1985 EKONOMİ CUMHURİYET/9 EKONOMİDE DİYALOG KOREL GÖYMEN 1942'de doğdu. ODTÜ tdari tlimler Faktiltesi Kamu Yönetimi bölümünü bitirdikten sonra kalkmma yönetimi dalında yüksek lisans ve siyaset bilimı konusundaki doktora çalışmalannı İngilteree'nin Leeds Üniversitesi'nde tamamladı. tngiltere, ABD, Pakistan ve F. Almanya'da öğretim üyeliği yapan Göymen, ODTÜ'de öğretim üyeliği, kamu yönetimi bölüm başkanlığı ve öğrenci dekanhğı görevlerini üstlendi. 197780 döneminde Ankara belediye başkan yardımcılığı yapan Korel Göymen, SODEP'in vetolu kurucuları arasında yer aldı ve geçen yıl mayıs ayında da partinin Istanbul il başkanlığı görevine getirildi. Korel Göymen (solda), Osman Ulagay'm sor^.^.^n. yamıladı. lar. Çaresizliğin yarattığı bir olgu bu. Bütün bunlar demokrasiyi yerleştirmeye çalıştığımız bir ortamda son derece kaygı verici, üzücü olaylar. Bizi son derece üzen bir olay da hükümetin bu sorunları hiç değilse zaman içinde çözmeye yönelik herhangi bir hazırlık içinde olmaması. Işte mitingi düzenlememizin başlıca nedenlerinden biri de bu. Sayın Başbakan, "Halk uyguladıgunız ekonomi polilikalanndan memnun olduğu için tepki göstermiyor" diyor. Biz bunun böyle olmadığını bizzat gözlemlemesi için kendisini mitingimize davet ettik, orada duyduklarına yanıt vermek isterse bu imkânı da memnuniyetle kendisine tanıyacağımızı belirttik. Sayın Göymen, son yıllarda ülkemizde herhangi bir gelir dağılımı araştırması yapılmıyor, ama gene çeşitli göstergelerden ve gözlemlerden gelir dağılımının hızla bozuldugunu, gelir uçurumlannın derinleştiğini görüyoruz. Bir yandan da ancak yüksek gelirli kesimin tüketebilecegi, erişebileceği mallann ithali ve tiiketimi özendiriliyor adeta. Siz yaptıgınız aian çahşmalannda özellikle yoksullaşan kesimlerde bu olguya karşı bir tepki gördiinüz mü? GÖYMEN Şunu belirteyim, burada içiçe birkaç olgu var. Birincisi toplumumuz genel anlamda yoksullaşıyor, dış ticaret hadleri aleyhimize geliştikçe bu yoksullaşma da artıyor, sürekli olarak içerde yoksullaşırken dışa kaynak aktanyoruz. Ikincisi bu yoksullaşmaya paralel olarak gelir dağılımı bozuluyor. Bu arada sizin sorduğunuz soruya ben kendi gözlemlerime dayanarak cevap vereyim, tepkiden ziyade şimdilık bir imrenme görüyorum yoksullaşan kesimde. Lüks tüketime çeşitli şekillerde koşullandınlmanın sonucu olarak tüketim öncelikleri konusunda kafa karışıklığına düşen insanlar bir özen Gecen hafta Doların hafta sonu atagı Dünya borsalarında sakin bir hafta geçiren dolar, Türk Lirası karşısında yükseldi. Doların döviz alış kuru 530 liraya dayandı. Dolar geçen hafta sert paralar karşısında önce biraz geriledi, daha sonra yeniden eski değerlerine çıktı. Önceki haftayı 3.07 Alman Markı. 2.59 Isviçre Frangı ve 3.39 Fransız Frangı değerlerinden kapayan dolar, salı günü 3.04 Alman Markı, 2.55 İsviçre Frangı, 9.28 Fransız Frangı'na indi, ancak daha sonra yükselerek hafta sonunda 3.08 mark, 2.59 Isviçre Frangı ve 9.38 Fransız Frangı değerlerine çıktı. Uzmanlar, doların son günkü atağını ABD'deki işsizlik rakamına bağladılar. ABD'de yavaşlayan ekonomik büyümenin işsizliği arttıracağı sanılırken, mayısta işsizlik oranının yüzde 7.3 düzeyinde kalması dolan biraz rahatlattı. Bu gelişmeler nedeniyle bir ara 1.3 dolar sınırına iyice yaklaşan sterlin de düştu ve cuma günü 1.26 dolar duzeyine geriledi. Dolar, Türk Lirası karşısında 529 50 Dolar (TL) 527 3ü Ulagay sordu, Göymen ynnttladı: Biıgünkü mitingte halkuı ekonomik sıkuıtılara tepkisini göreceğiz Sayın Göymen, SODEP'in İstanbuTda düzenlediği açık hava toplantısında ele alınacak başlıca konular, iizerinde durulaeak noktalar neler, toplantının başlıca amacı ne, önce bunu sorabilir miyim size? GÖYMEN Biz bu açık hava toplantısının resmi sloganını "Demokrasi ve özgürlük için, pahalılık ve işsizlige karşı" diye ifade ettik. Şimdi burada üç tane önemli tema var: Demokrasi, pahalılık ve işsizlik. Bize göre demokrasi, seçimden seçime halkın sandık başına gitmesi olmadığı için ve demokrasinin bununla sınırlı kalmaması gerektiğine inandığınuz için özellikle hükümetin uygulamaları konusunda halkın ara değerlendirmeler yapması, gerekiyorsa tepkilerini ortaya koyması bize göre son derece doğal ve gerekli. Bunun araçlarından bır tanesi de açık hava toplantıları olabilir. Kaldı ki bir kesintiden sonra insanlarımız bazı demokratik haklarını yeniden kazanma durumundalar, bu açıdan da bu toplantının yararlı olacağını düşünüyoruz... hibi olanların da yarınlarının güvencede olmaması eklenince toplumsal patlama sınırlannı zorlayan olumsuz bir tablo çıkıyor ortaya... Bu gözlemlerinizi birkaç örnekle anlatabilir misiniz? GÖYMEN Gözlemlerimiz arasında şunlar var: Özellikle paralı eğitim uygulamasından sonra gerekli kaynakları yanyana getiremediği için çocuklannın eğitimine ara vermek zorunda kalan aileler var. Devlet memuru olduğu halde kaçak olarak çalışan, ikincil emek pazarında kendilerine yer arayanlar çok yaygın... Bunlar daha çok hangi işlerde çahşıyorlar? GÖYMEN Daha ziyade işportacılık türü işlerde çalışanlar var, şoförlük yapanlar var, ben taksi şoförlüp yapan çok sayıda memu Son on ay içinde sadece tstanbul'da çeşitli yöntemlerle işten çıkartılan ve işsiz kalan sendikalı işçi sayısı 45 bine yaklaşıyor. Haliç örneği gibi plansız düzenlemeler nedeniyle de onbinlerce kişinin işsiz kalması tehlikesi gündemde bulunuyor. Ekonomik sıkıntılar ve plansızlık böylece sürerse sorunlarımız giderek ağırlaşacaktır. tiye kapılarak almayı, tüketmeyi düşünmemeleri gereken, zonınlu ihtiyaç maddesi niteliğinde olmayan şeyleri zaman zaman alıp tüketmeye çahşıyorlar. Bu toplumumuz açısından daha da acı. Neticede bunu surdürmenin imkânsızlığı anlaşıldığı zaman bunun bir tepkiye dönuşmesi ve toplumsal huzuru bozacak nitelikler kazanması bana olası gibi geliyor... Sayın Başbakan Türkiye'deki video sayısına bakarak Türk toplumunun pek voksul olmadığını soyluyor. Bu da galiba degindiginiz olgunun bir sonucu, adam sağlıklı beslenecegine video alıyor mesela.. GÖYMEN Şimdi bakın bu tüketim öncelikleri konusundaki çarpıklık bir olgu. Ayrıca istatistiklerle yalan söylemenin pek çok yolu var. Bir somut örnek vereyim: tstanbul'da toplam 1520 bin lokanta iskemlesi varsa ve bu kentte toplam 78 milyon insan yaşıyorsa, "efendim her gece lokantalar doluyor" diyerek bu kentte oturanlann refah içinde bulunduğu sonucunu çıkartamayız her halde. Aynı şekilde iç turizmde mevcut 6070 bin yatak doluyorsa bu halkın, 50 milyonun genel refahının bir göstergesi olamaz.. İstanbul'un farklı semtlerinde pahalılık ve işsizlik olayının farkh vansımalannı gözlediniz mi? GÖYMEN Burada şöyle bir değerlendirme yapabilirim: Istanbul'a özellikle başka bölgelerden gelen, iç göçlerle gelen insanlann bir bölümü, deyim uygunsa, artık tamamen gemilerini yakarak geliyorlar. Yani kırsal alandaki yoksullaşmanın sonucu olarak kırsal kesimdeki bağlannı kopartarak geliyorlar. Yeni iç göçmenler diyebileceğimiz bu kesim en zor durumda olan insanlar, çünkü toplumla hiçbir bağlantılan yok. Yol yordam bilmiyorlar, iş bulamıyorlar, geçici iş bulanlar ciddi bir sömürü mmekanizmasıyla karşı karşıya geliyor, hatta kendilerinden önce kente gelmiş olanlar tarafından da sömürülüyorlar. Bu insanlar İstanbul'un daha çok çevre semtlerinde yerleşiyorlar. Bu çevre semtler içinde en hızlı büyüyen ilçeler ise bir yanda Üsküdar ve Kartal, diğer tarafta Bakırköy, Gaâosmanpaşa, Eyüp ve Şişli'nin bazı kesimleri. İş bulma konusundaki, umutsuzlukları da insanlan böyle bir sömttrü raekanizmasının içine girme>e itiyor her halde... GÖYMEN İnsanlarımız iş bulma konusunda o kadar umutsuz bir noktaya gelmişler ki bir kere resmi kurumlara katiyen başvurmuyorlar. Gayri resmi mekanizmalar içinde cözüm anyorİar. tkincisi, özellikle ikincil emek pazarında evvelce iş imkânı bulanlar şimdi iş hacminin daralması nedeniyle bu olanağı bulamıyorlar. Üçüncüsü, genel ekonomik koşullardaki zorluklar nedeniyle doğrudan işten çıkartılanların ve sahte iflaslar nedeniyle işini kaybedenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bizim sendikalardan edindiğimiz gayriresmi bilgilere göre Istanbul'da son on ay içinde 44 bin kişi bu şekilde işini kaybetmiş bulunuyor. Bunun dışında bazı çevre sorunlarını çözmek, kentte bazı yapısal değişiklikler yapmak için yola çıkılıyor ve bu iş plansız programsız yapıldığı için sosyal maliyeti yüksek oluyor. Örneğin Haliç civanndaki 2 bin 600 işyerinin bir bölümü kapandı, yeni yerlere nakledilemedi. Bu işyerlerinin işçileri geçici ya da sürekli olarak işsiz kaldı lar. Bu uygulama halen devam ediyor ve bu gidişle işsiz kalanların sayısı belki de onbinleri bulacak, çünkü Haliç"teki 2 bin 600 işyerinde toplam 98 bin 500 işçi çalışıyordu. Ekonomik koşullar ve plansızlık böylece devam ettiği sürece, ciddi sorunlar karşısında bu kadar duyarsız olan hükümet aynı tavnnı sürdurdukçe korkarım sorunlar daha da ağırlaşacaktır. da hafta sonunda yükseliş kaydetti. Pazartesi günü döviz alış kuru 527.30 lira olan dolar, salı günü 3 iiraya yakın değer yitirdi ve 524.70 liraya indi. Ancak bundan sonra hızlanan dolar, hafta sonunda 529.50 lirayı buldu. Dolann Merkez Bankası efektif satış kuru 540 lirayı aşarken, bankalardaki satış kuru 545 liraya ulaştı. Bu arada, doların karaborsa kurunun 548 lirada yerinde saydığı gözlendi. Altın fiyutları yerinde saydı Altın fiyatlarında ne dunya borsalarında, ne de Kapalıçarşı piyasasında kayda değer bir gelişme görülmedi. Londra borsasında haftayı 315 dolar düzeyinde açan bir ons (31.5 gram) altın küçük çaplı iniş çıkışlar sonucunda cuma günü 314 dolardan işlem gördü. Altın fiyatlarındaki hareketsizlik dolarda önemli bir gelişme olmamasına bağlandı. Dünya borsalarındaki hareketsizlik eğilimi Kapalıçarşı'da da kendini gösterdi. Hafta başında 3640036500 liradan işlem gören Cumhuriyet altını yalnızca çarşamba günü 100 lira düştü ve hemen sonraki gün bu 100 lirayı alarak yeniden 36350 36500 liraya çıktı. Böylece Cumhuriyet altım haftanın 4 günü aynı değerini korudu. Külçe altında da piyasa sakindi. Pazartesi günü 5500 5520 liradan alınıp satılan bir gram külçe altının satış fiyatı bir ara 5500 lira sınırının altına indi, ancak hafta sonunda kulçe altın 5490 5500 liradan işlem gördü. Cumhuriyet altım 36.500 36.500 36.400 Giderek yoksullaşan ve iş bulma umudunu kaybeden halkımızın buna tepki duymadığını ve hayatından memnun olduğunu iddia eden Sayın Başbakan'ı da SODEP'in bugünkü toplantısına davet ediyoruz. Pahalılık ve işsizlik temalan... GÖYMEN Pahalılık ve işsizlik konularına gelince; ekonomik konulara ağırlık vereceğini söyleyerek iktidara gelmiş olan bir hukümetin birbuçuk yıllık uygulaması sonunda şunu görüyoruz: Mustafa Kemal Atatürk döneminden bugilne kadar nerdeyse kesintisiz devam eden ulusal sanayii kurmak, sanayileşmek, uluslararası işbölümünün çizdiği çerçeveye bağımlı kalmamak ve ileri sanayi ülkeleri arasında yer almak gibi hedeflerin büyük ölçüde terkedildiğini görüyoruz. Bunun doğal sonucu olarak yatınmlar buyük ölçüde durgundur, son günlerde açüan tek tek tesislerin çoğunun temelleri 1970*11 ve hatta bazılarınınki 1960'b yıllarda atılmıştır. Bunun dışında bir yatırım hamlesi görülmüyor. Hükümetin uyguladığı para politikası ve diğer ekonomi politikalarının sonucu olarak pahalılık ve işsizlik giderek büyüyen sorunlar haline geliyor. Biz de bu nedenle demokrasi temasının yanı sıra bu iki temayı seçtik. Bu toplantıya Atatürkçülüğün bu temel ilkelerine inanan, Türkiye'nin bir sanayi toplumu haline gelmesini isteyen, demokrasiye yurekten inanan, pahalılık ve işsizlikten doğrudan ya da dolaylı etkilenen herkesin toplantısı olarak bakıyoruz.. Sayın Gö>men siz gecenlerde bir toplantıda ayaküstü karşılaştığımızda bana İstanbul'un çeşitli semtlerinde halkın içinde temaslar yaptıgınızı, halkın ekonomik durumunun kötiiye gittigini gösteren somut tablolaria karşılaştıgınızı söylemiştiniz. Bu gözlemleriniz sırasında pahalılık ve işsizlik sorunlanaın ne gibi somut yansımalannı gördünuz? GÖYMEN tstanbul'da sürekli olarak yaptığımız saha çalışmaları sırasında her kesimden halkımızla göruşüyoruz. Tabü her kesimin kendine göre şikâyetleri, sorunları olması doğal da bizim gözlemlediğimiz hususlar bunun ötesinde. Uzun zamandan beri ilk defa halkımızın günlük yaşantısında kesin ve mutlak yoksullaşmanın belirtilerini görüyoruz. Buna bir de insanlanmızın işsizliği ve iş sa İstanbul'da yaptığımız alan çalışmalarında çocuklarını okutamaz duruma düşen insanlara, taksi şü yapan memurlara, görevi işportacıları denetlemek iken işportacılık yapan belediye zabıtalarına, boğaz tokluğuna parça işi yapanlara, çaresizlikten fuhşa sürüklenenlere çok rastladık. Bu ortamda toplumsal patlama sınırlannı zorlayan bir tablo çıkıyor ortaya. ra rastladım. Hatta ve hatta işportacıları denetlemekie görevli olduğu halde kendisi işportacılık yapan belediye zabıtalan var. Ekonomik koşullar böyle olunca sosyal doku da büyük tahribata uğruyor, özellikle kadınların başka çareleri kalmadığında fuhuşa sürüklendikleri görülüyor. Bunu görmek için istatistik verilere gerek yok, çeşitli semtlerde sokaklara bakmak yeterli. Ayrıca kuçük çocuklann ve yaşlı insanlann bile bu yola surüklendiğini görüyoruz. Ben köprü üzerinde rastladığım tamamen çaresizlikten, ileri yaşında başka çaresi kalmadığı için bu yola giren bir kadının anlattıklarını unutamıyorum. llginç bir olay da çeşitli işlerde parçacı olarak çalışanların da taşaronlarının, yani parçacılannın ortaya çıkması.. Yani belli sektörlerde parça işi alanlar bunları başkalanna mı yaptınyor? GÖYMEN Evet. Tekstilden, deri sanayiinden 'utun da çeşitli işlerde parça başına iş alanlann kendilerinden çok daha düşük ücretle bu işi yapacak kişileri bulduklarını ve çalıştırdıklarım saptadık. Böylece yeni bir ara kademe çıkıyor. Bu kademede çalışanlar artık sıfırın üzerinde hangi ücreti bulabilirlerse o ücrete çalışıyor 3 4 Haziran NELER OLDU? DIE: Mayıs ayında tüketici fiyatları yüzde 2.4 arttı Başta akaryakıt ve tekel ürünleri olmak üzere mayıs ayında yapılan bir dizi zamma karşın tüketici fiyatlarının ancak yüzde 2.4 oranında arttığı açıklandı. DÎE Başkanı Nihat Güner'in yaptığı açıklamaya göre, mayıs ayında tüketici fiyatları Türkiye genelinde yüzde 2.4oranında artış kaydetti. Geçen yılın mayıs ayında yüzde 4.8 oranında bir artışın gerçekleştiği dikkate ahnırsa, fiyat artış hızuun yan yanya yavaşlatıldığı görülüyor. Güner'in acıklamasına göre, Türkiye genelinde tüketici fıyatlardaki artış yılın ilk beş aylık döneminde yüzde 18'e, mayıs itibarıyla son bir yılda yüzde 46.4'e ulaşmış bulunuyor. Ortalama artışı ifade eden 19841985 mayıs aylan arasındaki 12 ayhk dönemin bir önceki eşdöneme göre artışı ise yüzde 53.1 düzeyinde bulunuyor. Bu arada, mayıs ayında yüzde 3.7 oramnda fiyat artış hızmın yaşandığı Ankara en pahalı il olurken, Trabzon ve Zonguldak yüzde 1 fiyat artışıyla en ucuz iller olarak belirlendi. Arjantin sonunda IMF'yle anlaştı Arjantin hükumeti ile Uluslararası Para Fonu (IMF) arasında uzun süredir devam eden pazarlık ve görüşmeler "ilke anlaşmasına" varılmasıyla sona erdi. Arjantin Devlet Başkanı Raul Alfonsin, IMF ile anlaşmaya varıldığını açıkladı, ancak, anlaşmanın dönemi ya da koşullanna üişkin bilgi vermedi. IMF kaynaklan, Arjantin hükümetinin sağladığı anlaşma ile faiz borçlannı karşılayabilmesi için, bu ülkeye uluslararası finans kuruluşları aracıhğı ile 6 milyar dolarlık yeni bir borç verileceğini belirttiler. Arjantin'de Raul Alfonsin yönetimi işbaşına geldikten sonra IMF ile birçok kez görüşme masasına oturdu. Dış borçlan çok yüklü olan Arjantin'in ödeme yukümlulüklerini yerine getirmesi için, oldukça ağır koşullar öne suren IMF'nin bunlardan önemli bir bölümünü FENIS HOLDİNG İştiraklerinden Poiystren baziı ambaiaj malzemesı ve ızolasyon ıçm blok levha uretımı ıle 'ştıgal eden FEPOR AMBALAJ için yüksek öğrenımlı lyı derecede Ingılızce bılen ışletme lecrubelı en az üç yılı yonetıcılıkte olmak uzere 10 yıldan fazla ış nayatına sahıp GENEL MÜDÜR Aranmaktadır. Gızlı tutulacak uaşvuruıarm Personel Mudurtuğu ne 25 Hazıran 1985 tarıhıne kadar fotograf ve ozgeçmış ıçeren bır mektupla veya 172 39 00 noiu telefondan randevu alınarak şahsen yapılması gerekmektedır TÜRK HAVA KURUMU MÜBAREK RAMAZAMNIZI GÖNÜLDEN KÜTLAR TÜRK HAVA KURUMU'NA VERECEĞİNİZ FİTRE VE ZEKATLARIN1ZLA TURK HAVA KURUMU, TURKİYE KELAY DERNEĞİ, SOSYAL HİZMETLER ve ÇOCUK ESÎRGEME KURUMU, TURKİYE DİYANET VAKH Kamu kurum ve kuruluşları uyarıldı Devlet sorumluluğundaki paralar yalnızca Merkez Bankası ve Ziraat Bankası şubeierine yatınlacak. ANKARA, (ANKA) Maliye ve Gümrük Bakanhğı, kamu kurum ve kuruluşlannı uyararak, devlet sorumluluğu altındaki paraların sadece Merkez Bankası ile Ziraat Bankası'na yatınlabileceğini hatırlattı. Maliye ve Gümruk Bakanhğı Muhasebat Genel Müdürluğü'nün dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğinde, genel ve katma bütçeye dahil daire ve kurumlarla yerel yönetimlere ait paralann Merkez Bankası ile Ziraat Bankası dışmdaki bankalara yatmldığının saptandığı belirtilerek, Merkez Bankası Yasası gereği söz konusu paralann kurulu olduğu yerlerde bankaya, kurulu bulunmadığı yerlerde muhabirlere yatınlmasının zorurılu olduğu kaydedildi. Raul Alfonsin Arjantin Cumhurbafkanı. kabul ettirdiği kaydediliyor. Ilke anlaşmasının yazılı belgeye dönüştürulmesi için Arjantin ile IMF arasındaki temaslar ise halen devam ediyor. Sümerbank'ta hediyeli satış FENİŞ HOLDİNG Stad Han BuyuKdere Cad 85 Mecıaıyekoylstanbul Sümerbank, yaz aylarında satışlan canlandırmak amacıyla, "hediyeli satış kampanyası" düzenledi. Sumerbank'tan alınan bilgiye göre, kampanya yarm başlayacak ve 31 temmuza kadar devam edecek. Kampanya süresi içinde, bir defada veva parça parça yapılacak peşin satışlarda her 30 bin lirayı tamamlayan tüm müşterilere Sümerbank mamüllerinden olusan bir hediye paketi verilecek. El hahsı ve porselen takımların satışında peşin ödeme aranmayacak. Sümerbank'ın 468 satış mağazasının tümünde uygulanacak karrıpanyada dağıtılacak hediyeler arasında, gömleklik poplin, elbiselik, emprimeler, eteklik, elbiselik ve pantolonluk kumaşlar, masa ve divan örtülükleri, ilkokul önlükleri, kolej çantaları, çocuk ayakkabıları ve yağmurlukları ile diğer ürunler yer alıyor. Ankara Ucuz Gıda Fuarı açıldı Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Sıhhıye köprüsu altında düzenlenen, Ucuz Gıda Fuarı dün açıldı. Büyükşehir BelediyeBaş kanı Mehmet Altınsoy, açılışta yaptığı konuşmada, fuardaki fıyatlann normalin yüzde 3035 altında olacağını söyledi. Daha önce açılan ucuz giyim fuannda, esnafın da yardımlanyla fıyatlarda yüzde yüze kadar varan bir ucuzluk sağladıklarını belirten Altınsoy, "Bunda da başanlı olacagız. Esnafımız yine bize yardımcı olacak. Belediyenin denetimleri de aralıksız sürecektir" diye konuştu. İSTANBUL'da görev almak ve Mali işler memuru olarak yetiştirilmek üzere lyi Ingilizce bilen Yüksek öğrenimini tamamlamış Askerliğini yapmış (erkek adaylar için) eleman alınacaktır. Yazılı başvurulann en geç 14 Haziran 1985 Cuma akşamına kadar Personel Bölümüne yapılması rica olunur. IBM TÜRK ÜMİTED ŞİRKETİ inonu Cad 96 1 Ayaspasa Istanbul Tel 143 0070 TOE, Meksika'ya şoför mahalli ihraç ediyor Ekonomi Servisi Türk Otomotiv Endüstrileri A.Ş. (TOE) Genel Müdürü Dr. M. Sedat Piroğlu, daha önceki yıllarda toplam 10 milyon doları aşan kamyon şoför mahalli ihracatına tekrar başladıklannı bildirdi. Piroğlu, Meksika'da kurulu ve İH lnternational marka kamyon üreten Dina firmasının yeniden üretime başlaması sonucu TOE'ye kamyon şoför mahalli saç parçaları konusunda bu yıl için 2 milyon doları aşan ön sipariş verdiğini belirtti ve bunun 400 bin dolarlık bölümünün gönderildiğini söyledi. Gemi inşacılar: RoRo nıezarhğı olmasın Gemi inşa sanayicileri teşvikle sağlanacak RoRo taşımacılığı konusunda armatörleri uyardı. Gemi înşa Sanayicileri Birliği Başkanı Celal Çiçek, 1980'den sonra verilen teşviklerle yaşlı ve elverişsiz bir filo ortaya çıktığına dikkat çekerek, "Aym hata RoRo'da tekrarlanmamalı. Ikinci el gemiler ucuz diye yurt dışından RoRo alınırsa sonunda bir de RoRo mezarlığı oluşur. Biz RoRo inşasına talibiz ve bunu yurt dışındaki tersanelerle a>m siire ve kalitede yüzde 30 daha ucuza gercekleştirebüiriz" dedi. Bu arada İstanbul Deniz Ticaret Odası'nda amaca en uygun RoRo taşımacılığını araşttracak ve armatörlere öneride bulunacak bir araştırma grubu kuruldu. DAHA GÜÇLÜ OLACAKT1R. BAE, etlerimizden şikâyetçi oldu Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye'den ithal ettiği et ve gıda ürünlerini sağlığa aykırı bularak, bu konuda Türkiye'nin Abu Dhabi Büyükelçiliği'ni uyardı. Büyükelçiliğimiz, Dışişlerı Bakanhğı kanalıyla Türkiye Odalar Birliği'ne gönderdiği yazıda, Abu Dhabi Belediye Sağlık Dairesi Başkanı Abdullah Ensari'nin ithal gıda ürünlerine üişkin raporuna yer verdi \e raporda, Türkiye'den Birleşik Arap Emirlikleri'ne gidıı ürünlerde uretim ve son kullanma tarihlerinin bulunmadığı gibi otomatik ambalajlama yapılmamasına ve etin sağlık koşullarına aykırı bulunmasına dikkar çekildiği bildirildi. TURK TiCARET BANKAS1 TÜRKBAHK İKİNCİ ADRESİNİZ ı»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle