19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ve konferanslar vatandaşa göturülecek sağlık hizmetini daha etkili kılar. Ayrıca Sağlık Bakanlığı, sağlık politikasının saptanışından ve bunun yürütülmesinden sorumlu bir bakanhktır. Sağlık örgütünün temel öğesi olan tıp fakulteleriyle, Sağlık Bakanlığı' nın bugünkünden daha ileri karşılıklı anlayış ve dayanışma havası içinde olmaları gerekir. Özellikle bakanlığın tıp fakulteleriyle çok yakın ilişki içinde olması kendi yönünden daha gereklidir. Zira tıp fakültelerinden yetişecek hekim ve uzman hekimlerin niteliklerinin yüksekliği oranında Sağhk Bakanlığı'nın hizmet etkinliği artar. Çünkü bu hekimlerin ancak küçük bir kısmı, fakültelerde kalır. Çoğunluğu ise bakanlığın sağlık kuruluşlarında hizmet eder. ÖCRETtM ÜYESİ, UZMAN YETİŞTtRME Klinik öncesi branşlara öğretim elemanı bulmakta güçlük çekilmektedir. Tıp öğreniminin temel taşı olan klinik öncesi bilimleri yeterince öğrenememiş bir öğrenci, iyi hekim olamaz. Tıp fakültelerini derece ile bitirenlere, istedikleri takdirde zorunlu hizmete tabi olmaksızın bu dallarda asistan olabilme olanağının sağlanması bu sorunu çözer. Uzman hekimler, iki yıl hastanelerde zorunlu hizmet yapıyorlar. Bu hizmet elbetteki gereklidir. Yalnız radyonukleer tıp, kalp cerrahisi vb. gibi özel dallarda uzmanlaşanların iki yıl askerlik, iki yıl da zorunlu hizmeti özel daldaki yeteneği kaybettirir. Temel yasalann uygulanmasında esasta bir ayrıcalık olamayacağı doğaldır. Bunda sanınm en doğru çözüm şekli şudur: Tıp fakültelerindeki özel uzmanhklann karşılığı, Silahlı Kuvvetler'de Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA) var. Özel dallarda yetişmiş ve ileride öğretim üyesi olabileceği düşünülenlerin uygulamada bir yanlışlık veya dedikoduya meydan vermemek için Üniversite Senatosu'nun kararı ile askeri hizmetlerini GATA'da yapmaiarı tavsiye edilebilir. Böyle bir uygulama ile bunlar, ileri bir bilimsel ve teknik düzeyde bulunan GATA'da mesleki bilgi ve gorgülerini ilerletmiş olurlar. Bu gibi uzmanlann zorunlu hizmeti de yine Üniversite Senatosu'nun kararı ile gelişmiş ve gelişmekte olanlar arasında değişimli olmak üzere tıp fakultelerinde yapılmahdır. SONUÇ Gelişmekte olan fakültelerin uzmanlarının zorunlu hizmetlerini gelişmiş fakültelerde yapmaları bu uzmanları daha yüksek bir bilimsel düzeye çıkarır. Aynı statü ile gelişmiş fakültelerden gelişmekte olanlara gelenlerse, bu fakültelerin gelişmelerini hızlandınrlar, eğitim ve öğretim düzeylerini yükseltirler. Böyle bir uygulama ile en fazla 5 yıl içinde gelişmekte olan bütün tıp fakültelerinin öğretim üyesi sorunu çözülür. Yazımı son bir öneri ile bitirmek istiyorum: insanlar, karşılıklı konuşmakla anlaşırlar ve birbirlerinin meselelerine nüfuz ederler. Tıp fakülteleri ve Sağhk Bakanlığı yetkililerinin 34 ayda bir dönerli (periyodik) toplantılar yapmaları, sağlık sorunlanmızın bir ço|una daha olumlu bir çözüm getirebilir. Sayısal yetersizlikten çok, memleketimizde düzenli olmayan bir hekim dağılımı vardır. Aynen düzenli olmayan öğretim üyesi dağılımı gibi. Zorunlu hizmet bunu kısmen halleîmek yolundadır. Bugün için önemli sorun, mesleksel etkinliği daha yüksek hekim yetiştirmek, daha önemlisi de meslek içi eğitimi geürmektir. Mtelikli Hokiııı Yetiştirme Prof. Dr. KEMAL BALCI Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık sorunlarımızı dile getirmek için, söz gelimi Tıp Bayramı gibi vesileler çıkmasım beklememeliyiz. Sorunu içimizde duydukça belirten yazılann yararlı olacağına inanıyorum. Bu sorunlan dile getirmek ve uygulanabilir çözüm yollan önermeyi deneyeceğim bu yazunda. HEKİM AÇIGI BÜYÜK DEĞİL Ülkemizde hekim açığı büyük müdür? Hedenenen 60.000 hekime ulaşraak gerekli midir? Hekim açığı büyük değildir. Halihazır hekim sayısı (30.000'in ttzerinde) az değildir. Bu sağlık organizasyonu, bu sağlık bütçesi Ue 60.000 hekimi istihdam etmek çok zordur. Sayısal yetersizlikten çok, memleketimizde düzenli olmayan bir hekim dağılımı vardır. Aynen düzenli olmayan öğretim üyesi dağılımı gibi. Zorunlu hizmet bunu kısmen halletmek yolundadır. Bugün için önemli sorun, mesleksel etkinliği daha yüksek hekim yetiştirmek, daha önemlisi de meslek içi eğitimi getirmektir. Türkiye'de hangi meslekte olursa olsun (öğretmenlik, hekimlik, idarecilik... ve hatta hemşirelik, daktilo memurluğu) en büyük eksiklik meslek içi eğitimin yeterli olmamasıdır. Doğu'da ve Batı'da bütün gelişmiş uluslar çalışanlan, hizmet süresince dönerli (periyodik) eğitimlere tabi tutmaktadırlar. Zira, PENCERE Pişmaniye.. 9 HAZİRAN 1985 dünya bilimde ve fende bir şahlanış dönemine girdi. Bu hızlı gelişim, ancak meslek içi eğitimle izlenebilir. Ülkemizde bu eğitimin iyi ve uygulanabilir bir programla yaygmlaştırılmasının her türlü hizmetin verimini arttıracağı kuşkusuzdur. KAYNAKLAR BtRLEŞTİRtLNtELİ Memleketimizde tıp fakültesi hastaneleri, devlet ve sosyal sigorta hastaneleri, birbirinden bağımsız ayrı ayn hizmet vermektedirler. Bunlann arasında işbirliği, karşılıklı yardımlaşma yok denecek kadar azdır. Kaynaklann olanak ölçüsünde birleştirilmesi, karşılıklı yardımlaşma, ortaklaşa bilimsel toplantı EVET/HAYIR OKTM AKBAL OKURLARDAN Bakanlığın açıklaması Gazetetüzin 5.3.198S tarihli nushasımn "Okurlardan" sütununda 'EVLENMELER KOLAYLAŞACAKTr bashğı altmda yayımlanan yazmız UgOiIere incelettirildi. Buna göre; a) Sakarya Ui Akyazı ilçesi, Yahyalı köyü Evlendirme Memuru'nca (muhtar) Burdur Merkez tlçe S'üfus Müdürlüğü'ne 04.02.198S tarihinde telgraf çekilerek, merkez ilçeye bağlı Pınarbaşı köyü 41 hanede kayıtlı Ernin ve Şekibe'den olma 1927 doğumlu Fatma KASAP'ın evlenmesine mani bir halinin olup obnadtğınm sorulduğu, bu telgrafın Nüfus ve Vatandaşhk Müdürlüğü'ne 5.2.1985 tarihinde geldiği ve aynı gün adı geçenin evlenmesine kayden sakınca olmadığına dair cevap verildiği, b) Akyazı ilçesi Yahyalı köyü Evlendirme Memurluğu'nun 1131985 tarihinde Merkez tlçe Müdürlüğü'ne, Fatma KASAP'ın evlenme işlemlerini yaptırmak üzere kayıt ihraç kâğıdı gönderdiği, bu kâğıdın da Merkez tlçe Nüfus Müdürlüğü'ne 19.3.1985 tarihinde geldiği ve 21.3.1985 tarih ve 2308 sayı ile ilgili evlendirme memurluğuna cevap verildiği, c) Sakarya Ui Akyazı ilçesi Yahyalı köyü Evlendirme Memurluğu ile Cumhuriyet Gazetesfnin 5.3.1985 tarihli nüshasma beyanat veren Akyazı ilçesi Cumhuriyet mahallesi Ada Caddesi No: 40'da oturan Emin ORSAVAŞ'ın, Merkez tlçe Nüfus Müdürlüğü hakkında haksız ithamlarda bulunduğu ve bütün yazüara zamanında cevap verildiğinden konunun tekzip edilmesi gerektiği ifade edilmektedir. \ Bu açıklamamızm ilk çıkacak nüshamzda, aynı sütunda yayımummasım rica eder, ilginize teşekkür ederim. İSMAİL TÜLEK IÇlŞLERÎ BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI pençesinde kıvranmaya basladı yeniden. 12 Eylül öncesi doruğuna erismis olan trafik gürültüsü yeniden tırmandu tklim koşullan nedeni ile halkın, günün ve özellikle gecenin büyük kısmını acık havada geçirmek zorunda olduğu şehirde, yöneticüerin umursamazlığı nedeniyle, susturucusunu çıkartmıs ya da egzosu çatlak motorlu bisiklet ve otomobillerin sürekli tur atmalan ve yanşmalan şimdiden korkunç boyutlara ulastu Halkın, resmi makamlann şikâyetlere kulak asmaması karşısında, bu konuda bizzat bu çevre kirliliğine yolaçanlarla karşı karşıya gelmesi nahoş olaylara yolaçacağa benziyor. Yabancı ve yerli turistleri de asın derecede rahatsız eden bu durumun, zamanında tedbir almmazsa, çok daha korkunç boyutlara yolaçacağından korkuyoruz. AHMET ÖNER ANLATYA Olaylar Ergeç Açıklanır! Hiçbir şey gizli kalmaz. Bugün, yarın üstünü örtersiniz. Onu bunu susturursunuz. Zaman yerinde saymaz ki! Akar gider... Bir gün gelir yeni insanlar, yeni anlayışlar egemen olur; geçmişteki olaylar bir bir aydınlığa çıkar. O olayların içinde yaşayanlar, o olayların gizli kalması için çırpınanlar bile zamanla değişmişlerdir; o günierde anlamadıkların anlamazlıktan geldikleri olayları zamanın uzaklığında daha başka bir gözle görürler, algılarlar... Hep yinelenen bir şey bu! Ama bu yinelemelerden ders almayı bilmiyoruz... Arkadaşımız Cüneyt Arcayürek'in 'Açıklıyor 6"sını okurken bu tür düşüncelere dalıp gittim. Arcayürek'in yakın tarihimizin ilginç olayiarını sergileyen anı ve gözlemlerinden daha önce de söz etmiştim. Bir gazeteci olarak i94Tden 1985'e uzanan zaman parçasmı bütün yoğunluğuyla yaşamış... Bizler de yaşadık, kimimiz dıştan, kimimiz içten... Arcayürek Ankara'nın göbeğinde, bütün siyasal olayların ortasında yaşadı, duydu, gördü. Kırk yıla yaklaşan bir süre içinde gelip geçen bütün politikacıları, bütün etkin kişileri tanıdı. Bu yüzden altıncı cildi de çıkan bu anılar büyük bir önem taşıyor... 19711973 yıllarını kapsıyor: "Çankaya'ya Giden Yol..." Arcayürek'in önceki ciltlerinin adları bile anlamlı: "Demokrasinin İlk Yıllan", 194751; "Yeni Iktidar, YeniDönem" 195154; "Bir İktidar, Bir İhtilal" 195560; "Yeni Demokrasi, Vfer» Arayışlar" 196065; "Demirel Dönemi, 12 Mart Darbesi" 196571; ve şimdi de "Çankaya'ya Giden Vb/" 197173... Yakın bir geçmiş... 197173 yılları... On iki on üç yıl öncesi. Bir muhtıra verilmiş, işbaşındaki hükümet görevden çekilmiş, Nihat Erim başkanlığında 'beyin kabinesi' kurulmuş, bir buçuk yıl ancak sürmüş sürmemiş, Melen kabinesi, derken Talu!.. En önemli olay da Cumhurbaşkanlığı seçimi... Orgeneral Gürler'in 200 oyda kalması... Sonunda Korutürk'ün seçilmesı... Bu arada olup biten arayışlar, çalkantılar, korkular... "Bu kitap, bu dörtgen içindeki uyumsuzlukların, kabaran isteklerin, savaşımların öyküsüdür. 1960'tan beri hiç eksik olmayan umutsuzlukların öyküsü..." diyor yazar önsözde... Arcayürek, şubat 1962'de İsmet inönü'nün bir soruya verdiği şu yanıtı kitabının başlıca teması yapıyor: "Şimdi cevap vereyim, Meclis mi orduya dayanır, ordu mu Meclise dayanır. Bununla bir karşılıklı mesele bulunduğu zannediliyor. Böyie bir mesele yoktur. Ordu, Genelkurmay Başkanı'nın kumandası altındadır. Genelkurmay Başkanı, TBMM'den güvenoyu almış olan meşru hükümetin Başbakanı'nın emrindedir. Vaziyet budur." 1960'dan bu yana süren çıkmazların özetini veriyor yazar, 27 Mayıs, Aydemir'in şubat ve mayıs kalkışmaları, 12 Mart, bu arada iktidara gelıp giden sivil lıderler, partiler, kanşıklıklar, cinayetler, sonra da 12 Eylül... Arcayürek'in kitabını okurken sivil yönetimlerin neden çıkmaza gırdikleri, askeri kanşmaların neden gündeme geldiğini daha kolaylıkla anlıyoruz. Arcayürek, şimdiki Başbakan Özal'la ilgili olarak da şunları yazıyor: "1971 darbesiyle Demirel iktidardan uzaklaştırılırken, Turgut Özal, Devlet Planlama Örgütü'nün başındaydı. Hükümetin ekonomik politikasının uygulanmasında ilk söz sahiplerinden biriydi. 1980'de 12 Eylül Harekâtı gerçekleştiği zaman, ıktidarda olan gene Demirel'di. Turgut Özal ise Başbakanlık Müsteşarlığı görevini yürütüyor, Devlet Planlama Örgütü'nü yönetiyordu, 1980'de Demirel hükümetinin aldığı ekonomik kararların uygulayıcısı yine Özal'dı. Ekonomik görüşleri Demirel'in bakış açısına eşti. Siyasal açıdan Demirel'den ayn düşuncelere sahipti. Nitekim MSFninİzmiradayıokJu, seçimiyitirdi. 1983tenberi TC'ninBaşbakan ı..." Cüneyt Arcayürek'in kitabı ilginç anlatılarla, önemli belgelerie dolu. ilk kez kamuoyuna sunulan belgeler bunlar... 12 Mart'ta Kuvvet Komutanları'nın muhtırasıyla iktidardan ayrılmak zorunda bırakılan ki 12 Eylül Harekâtı'nda da aynı kişidir yine bu durumda kalanl.r Başbakanın. Arcayürek'in ses alma aracına söyledikleri çok ilginç... 12 Mart ve 12 Eylül olayları sonucunda iktidardan ayrılan kişi Arcayürek'e görüşlerini, düşünüşlerini olanca açıklığıyla dökmüş. Ne zaman? 12 Mart sonrasında... O gün bugün düşüncelerinde birdeğişme olduğu söylenemez... Evet, çok ilginç Arcayürek'in anılan... Yakın tarihimizin olaylarını inceleyecek olanlar için vazgeçilmez bir kaynak... Antalyn'da çevre kirlenmesi Türk turizminin gözbebeği olarak lanse edilen Antalya kenti ne yazık ki önemli bir çevre kirlenmesi sorununun OSMANLJ BANKASI A S Umum Müdürlügü'nden Sınavla Müfettiş Yaıthması Alınacakhr Sınava Katılacakların: 1T.C. Vatandaşı ve erkek olması. 2 30 yaşını doldurmamış bulunması. 3 Bankaalıkla dogrudan dogruya ilgıli konularda egıtım yapan bir fakülte veya yüksekokuldan mezun olması. 4 İyi derecede Ingılizce bilmesı. 5 Askerlik görevini fiilen yapmış, olması. 6 Sağlık durumunun vurdun her yerinde görev ve yolculuk yapmaya elverişli olması, 7 Herhangı bir hizmet taahhüdü altmda bulunmaması gereklidir. Ingilace baraj yazılt stnavı. 29 Haziran 1985 tanhmde İstanbul. Ankara, Izmır ve Adana'da yapılacaktır Bu sınavda başanlı olanlar mülâkata ve diğer smavlara aynca çağrdacaktır Dtger sınav konulan ve istenecek belgeler hakkında etraüı bilgt edınmek ısteyenlenn Teftiş Kurulu Başkanhgına ve Şube Müdürlüklerine başvurmakn nca olunur. Smava katılacaklann, dılekçe ve gerekli belgelenni en geç 24 Haziran 1985 akşamına kadar; OSMANLI BANKASI A.Ş TEFTİŞ KURULU BASKAMIĞl SAKA SAÜM ÇIKMAZ1. OSMANU BANKASI APT. B / BLOK KAT: 3 BEYOĞLU / İSTANBUL adresıne ulaştırmalan gereldidır. Ümraniye, Mustafa Kemal Mahallesi 3013. sokağmm gece lambalarının neden takılmadığını bir türlü anlayamadık. 3014. sokağmdaki takılmıştır. Bizden böyle bir hizmetin esirgenmesi, niçin? Üvey evlat mıyız? Neymis efendim, Ankara'dan emir bekleniyormuş, ondanmış. Öbür yerler ışıldarken, ufacık 3013. sokağın ziflri karanlıktan kurtanlmasının Ankara'nın himmetine kalması, çok zor bir bilmeceye benzemektedir. Mahalle sakinleri olarak yetkililerden bir an önce karanlıktan kurtanlmayı rica ediyor, bekliyoruz. SAİT KIŞLA MUSTAFA KEMAL MAHALLESİ 3013. SOKAK, NO: 10 ÜMRANİYE • 34 H 6955 plakalı kamyon ile lran'a sevkedilmek üzere yüklediğkniz mallara ait İstanbul çıkış gümrüğünden aldığımız 29.3.1985 Tarih ve 46571 Nolu karamanifestosu kaybolmuştur. Hükümsüzdür. DtNATAŞ UL USLARARASINAKLİYA T ve TtCARETA.Ş. Lam balarımız takılsın Gazetelerin haber başlıklarında sık sık pişmanlık sözcüğü geçiyor. Mahpushanelerde yatanlar için pişmanlık yasası çıkarılacakmış. Bu nedenle pişmanlık nedir? diye merak edip sözlüklere baktım; "nedamet getirmek"miş pişmanlık... Nabi güzel vurgulamış: " Bir işi evvel edip, sonra pişmanlık nedir?" Çevreme bakıyorum, yaşadığımız toplum sanki pişmanlarla dolup taşıyor. Herkes pişman... Niçin? • Emekli pişman: Ah ah, çok pişmanım. Niçin ? Eşeklik etmişim, devletin bunca önemli görevlerinde bulunurken haram yemiyeceğim diye tutturdum; önüme gelen fırsatları teptim; namuslu kalacağım diye direttim; şimdi çok pişmanım; emekli aylığım ev kirasına yetmiyor. • Sendikacı pişman: Çok pişmanım... Niçin? Aptallık etmişim; emeğin hakkını savunmak için sendikacılığa kendimi kaptırmışım; bu yüzden fişlendim; evimi ocağımı söndürdüler; artık kimse bana iş vermryor. * Doğrucu pişman: Pişmanım... Niçin? Saf adammışım, doğruluk diye birşey tutturmuşum, dangalakmışım. Doğruluğu, ahlakı, vicdanı ipleyen yok. Gençliğimi dürüst kalacağım diye harcadım. • Demokrat pişman: Çok pişmanım... Niçin? Demokrasi perısinin ardına düştük, otuz yıl teptik; geldiğimizyere bak I.. Herkes sözde demokrat; ortada demokrasi yok. Ozgürlükler için bir hayat harcadım; pişmanım... • Hukukçu pişman: Çok pişmanım... Niçin ? Gençliğimda adalet ve hukuk kavramlanna inanırdım. Ömrüm mahkemelerde didinip uğraşmakla geçti. Şimdi anlh yorum ki hepsi boş. Ne adalet geçerli, ne hukuk var, ne de hukuk devleti kurulabildi. Gençliğımde bunu görebilseydim, yükümü tutar, şimdi rahatıma bakardım. • Bağımsız pişman: Çok pişmanım... Niçin ? Bağımsızlık diye bir ülküye bağlanmışım; ulusal onur diye bir safsatayı savunmuşum; ömrümü bu yolda savurmuşum. Ne enayilikler yapmışım? Ulusal Bağımsızlık Savaşı'na babalarımız dedelerimız niçin girmişler? Vatanını satanların bunca saygınlaşacaklarını önceden görseydim, boş hayallerin ardından koşmazdım. • Yaşadığımız toplumda pişmanlar öylesine çoğaldı ki saymakla tükenmez. Pişmanların ruhunu ferahlatmak, günahlannı çıkartmak için "pişmaniyye" düzenlemeli; radyolarda, televizyonlarda, bayramlarda, kandillerde güzel sesli hafızlara okutmalı: Şimdiye kadar namuslu bir insan olarak yaşadığım; doğruları savunduğum, emeğin hakkını aradığım; demokrasi, özgürlük ve bağımsızlığa inandığım için pişmanım; büyük suç iştemişim, yanılmışım; büyüklerimin beni bağışlamasını dilerim. ANSUUD A.Ş. AnadoluSuudi Arabistan İşbirliği Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞFNDAN Şirketimizin 1984 yılı Olağan Genel Kurul toplantısı aşağıdaki gündemi görüşmek üzere 25 Haziran 1985 gunü saat 14'te Merter Keresteciler Sitesi Yeni Yol Sülün Han Zemin kat adresinde toplanacaktır. Noterden tasdikli bir vekâletname ile, pay sahipleri kendilerini hissedarlar veya hariçten tayin edecekleri vekil vasıtasıyla temsil ettirebilirler. Pay sahiplerinin toplantı gününde hazır bulunmalan kendilerini vekille temsil ettireceklerin toplantı gününden en az üç gün önce vekâletnamelerini şirket merkezine imza karşılığı yermeleri rica olunur. GÜNDEM: 1 Başkanlık Divanı seçimi ve toplantı tutanağının imzası için divan heyetine yetki verilmesi. 2 Yönetim ve Denetim raporlarının okunması ve müzakeresi. 3 1984 yılı kunıluş bilançosu, kâr ve zarar hesaplannın tetkik, müzakere, tasdik ve hesaplardan dolayı Yönetim ve Denetim kurullarının ibrası. 4 Yeni Yönetim Kurulu üyeleriyle, Murakıpların seçimi ve huzur haklannın tespiti. 5 Dilek ve temenniler. TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU İSTANBUL TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1. Kurumumuzun ihtiyacı 252 metre elektro filitrede kullanılacak igneli kul yurütme kanal keçesi (kapalı zarf) teklif alma usulü ile satın alınacaktır. 2. Bu işe ait şartname Mudürluğümıiz Fevzipaşa Cd. No: 179 Yavuzselim/FATlH adresınden mesai saatleri içinde 406 nolu odadan 42TTB/8538 dosya işareti ile istenerek temin edilebilir. 3. thaleye ijtirak edecek fırmalar teklif mektuplannı 26.6.1985 tarih ve saat 17.00'ye kadar vermek zorundadır. Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. 4. Kurumumuz 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu'na tabi olmayıp ihaleyi kısmen yapmakta, ihaleden vazgeemekte veya dilediğine vermekte serbesttir. B: 18686 ŞENNUR UZUNER ile UMUR SOMALI evlendiler. 8 Haziran 1985, Fuar Evlendirme Dairesi İZMİR Doğum ve Kadın Hastalıklan Uzmanı • Kap lam a m o d el I e r i Dr. İLDENİZ KURTULAN Mastalannı 9.0016.00 saatleri arasında MERTER TEŞHtS KLİNİGİNDE kabul etmektedir. Simitaş 4. Blok, giriş katı, Kınalıtepe Sokak, Merter. 575 25 96 575 00 61 İLAN SARIYER SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı 985/559 Mahkememiz tarafından İstanbul, Eminönü, Servi Mah. cilt 79, sayfa 373, kütük 18'de nüfusa kayıtlı Dinçer ile Emine Selva'dan olma 1969 d.lu Ali Emir Boysan'a, a>nı yer nüfusunda kayıtlı Ibrahim ileEmine'den olma 1336 d.lu Necla Boysan'ın vasi tayin edildiği ilan olunur. B: 7491 İSTANBUL 10. İCRA TETKİK MERCÜ HÂKİMLİGİNDEN Dosya No: 985/1027 Hâkimliğımize konkordato teklifinde bulunan Ist. Tahtakale Caddesi No: 91 Eminönu adresinde mukim, Ejder Ticaret Koll. Şirketi Fevzi Ejder ve Ort.'nın talebi kabul edüerek 6.6.1985 tarihinde başlamak üzere merciimizin 985/1027 esas, 985/1088 sayüı kararı ile İKİ AYLIK KONKORDATO MEHLİ VERİLMİŞTİR. Konkordato mehli içinde I.t.K.'nun 289'ncu maddesi gereğince borçlu aleyhine icra takibi yapılamayacağı ve evvelce yapılan takıplerin duracağı, mehıl kararının ilanı tarihinden itibaren her alacaklının 7 gün içerisinde bir dilekçe ile hâkimliğımize müracaatla itiraz edebilecekleri ilan olunur. 6.6.1985 Basın: 7575 İLAN İSTANBUL ASLİYE 5. TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINDAN İLAN Frank Becker " M Ü C E V H E R TürKive, KKTC K A L E M " v e O r t a D o § u «tOmessili v e C e n e l D a ğ ı tt c ısı R E M P A A,Ş. Dosya No: 985/427 UM Denizrilik Ticaret A.Ş.'ye ait M/T Burak tankerinin 1.5.1985 tarihinde uğradığı deniz hadisesi sebebiyle şirket vekili tarafından deniz raporu verilmesi istenmış olmakla iş bu kaza ile ilgili bulunan alakalıların 10.6.1985 günu saat 13.30'da mahkemede hazır bulunmalan veya vekıl gondermelerı luzumu İLAN olunur. Basın: 7564
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle