Katalog

CUMHURÎYET/3 Ozetle DIŞ HABERLER 10 MA YIS 1985 Sakarov'un İsviçre'de olduğu yalanlandı Sovyet yönetimine munalifNobel ödülü sahibi ünlü fizikçi Andrei Sakarov'un Gorki kentinde yaşamını surdürdüğü ve tıbbi tedavi görduğü bildirildi. Sovyetler Birfiği Halk Sağlığı Bakanı Sergei P. Burenkov, Isviçre'nin Cenevre kentinde düzenlediği basrn toplantısmda, ünlü fizikçinin Sovyetler Birliği'nden aynlarak Isviçre 'de yaşamaya basladığı yolundaki söylentileri yalmlayarak, "Sakarov 'un Gorki 'de geçen ytidan bu yana durumunda hiçbir değişikttk olmadı" dedi. (THA) Shultz, Ortadoğu sahnesinde Dış Haberler Servisi Ortadoğu sorununa "banşçı" bir çözüm yolu bulunması amacıyla ABD ve Ürdün tarafından başlatılan girisimler, bu hafta son u n d a Amerikan Dışişleri Bakanı George Shultz'un bölgeye yapacağı ziyaretle yeniden yoğunluk kazanıyor. ABD Dışişleri Bakanı Shultz, üç ülkeyi kapsayacak ziyareti sırasında İsrail Başbakanı Şimon Peres, Mısır Devlet Başkanı Husnü Mübarek ve Ürdün Kralı Huseyin'le temaslar yapacak. Görüşmelerde, Ortadoğu barış görüşmeleri çerçevesinde ilgili tüm taraflarca kabul edilebilecek oruk bir Ürdün Fılistin heyetinin oluşturulması konusu ele alınacak. Bu konuda gelişme sağlanırsa, ABD Dışişleri Bakan Yardımcılanndan Richard Murphy'nin, oluşturulacak Ürdün Filistin heyetiyle derhal görüşmelere başlaması bekleniyor. Ancak, ABD Dışişleri Bakanlığına yakın kaynaklar, Ortadoğu banş çabalannda kısa dönemde "önenili bir gelişme" kaydedümesinin beklenmediğini öne süruABD Dışişleri Bakanı iki yıl aradan sonra Ortadoğu''ya yeniden gidiyor. Shultz İsrail, Mısır ve Ürdün 'de görüşmelerde bulunacak. yorlar. Bu arada, söz konusu Ürdün Fılistin heyetinin oluşturulması amacıyla Ürdün Kralı Hüseyin ile Filistin Kurtuluş Örgütü Yaser Arafat arasında çalışmalann sürdürülduğü bildirildi. Arnerika'da yayırnlanan Christian Science Monitor Gazetesi, ABD Dışişleri Bakanı Ortadoğu banş lurunda îsrail, Ürdün ve Mısır liderlenyle görüşecek. Shultz'un FKÖ lideri Arafat ya da Suriye lideri Esad'la hiçbir koşulda görüşmeyeceği, ayrıca Lubnan Devlet Başkanı Cemayel'e de uğramayacağı bihnıyor. Reagan yönetiminın Ortadoğu politıkasında İsrail, Ürdün ve Mısır kılıt rol oynuyor. fVashington 'un son zamanlarda Israü'e 1.5 milyar dolarlık, Mısır'a 500 milyon dolarlık ekonomık yardım yapması bunun bir göstergesı. ABD yönetimi bir yandan da banş gOrüşmelerimn yeniden başlaması için Araplann ve tsraıl'in olmazsa olmaz dedığı koşullan yerine geürmeye yanaşmıyor. Shultz'un tek amacı A rapİsrail gOrüşmesini gerçekleştinneye çalışmak. oluşturulacak heyetin ABD tarafından kabul ediljmesi için seçilen üyelerin Filistin Kurtuluş örgütu'yle bağlantılı olmamasına özen gösterildiğini haber verdi. Gazetenin haberine göre, FKÖ üyesi olmayan bir Filistin heyeti için önerilen üyelerin adları, Shultz bölgeye gitmeden önce ABD Dışişleri Bakanlığma ulaştınldı. Filistin Kurtuluş örgütü Lideri Yaser Arafat ise Amman'da, Ürdün Kralı Hüseyin ile görüşmesinden sonra, basına yaptığı açıklamada, henüz heyet üyelerinin kesin olarak belirlenmediğini belirterek, Christian Science Monitor gazetesinin haberini ya ABD Dışişleri Bakanı Israil, Mısır ve Ürdün'ü ziyaret ediyor Gaftan da Ote SAMİM LÜTFÜ Bizim pek ünlü "Kaş yapayım derken göz çıkarma" deyiminin ne anlama geldiğini soran bir yabancıya, şu günlerde verilebilecek en güzel örnek Ronald Reagan'ın Bitburg Mezarlığı'nı ziyareti olabilir. Gerçekten de Reagan, Bitburg'a gitmekle, "Kaş yapayım derken, göz çıkarmıştır." Bilindiği gibi, 7 mayısta, Nazi Almanyası'nın Reims'te teslim anlaşmasını imzalamasının 40. yıldönümü kutlandı. Yıldönümü törenlerinin bir bölümüne 7 zenginler doruğu dolayısıyla Bonn'da bulunan Ronald Reagan da katıldı. Başkanın bu arada, Nazilerin en seçkin ve en kanlı vurucu gücü, cinayet aleti SS'lerin seçkin pis işler üstlenmiş VVafen Birliği'nin 49 üyesinin de gömülü bulunduğu Bitburg Mezarlığı'nı ziyaret edeceğıni açıklaması, ABD ve Almanya'da olduğu kadar tüm dünyada da kıyametin kopmasına neden oldu. Ne var ki, Reagan akılalmaz ya da çok çirkin düşünceleri akla getiren bir biçımde direndi ve Bitburg'a gitti. Başkan'ın da ondan bu ziyareti isteyen Kohl'un da davranış ile ilgili açıklamalan hiç de inandırıcı değil. Reagan'ın Bitburg'a gitmesi, "Savaşın tarafları arasında bir uzlaşma ya da eski yaraları sarma" davramşı olarak kabul edilemez. Çünkü, Bitburg herhangi bir mezarlık değil özel bir yerdir. SS'ler, şu ya da bu nedenle savaşa katılmtş bir Alman Birtiği değil, kanlı Nazizm'ın en seçkin iğrenç simgelerinden biridirler ve VVafen Birliği de SS'lerin en korkunç birimlerinden biridir. Bu durumda Reagan'ın davramşı siyasal gafın da ötesinde, yakın tarihin çok yanlış ve çok tehlikeli yorumlanmasının göstergesidir. İkinci Dünya Savaşının Almanya'nın hazırlayıp, başlattığı bir çılgınlık olduğunu ileri sürmek, gerçeği açıklarmış gibi görunürken, onu saptırmaktır. Çünkü, İkinci Dünya Savaşı gerçekte Almanya tarafından değil, Hitler önderiiğindeki, tarihin en korkunç en gaddar, en kanlı, en iğrenç cinayet örgütü olan Naziler tarafından çıkarılmıştır. Evet, Alman halkı büyük çoğunluğuyia 15 yılda tarihin tüm geçmiş cınayetlerin nitelik ve neredeyse nicelik açısından gölgede bırakan kanlı Nazi cinayetlerine, zaman zaman seyirci kalmış, zaman zaman da alet olmuştur. Alman Halkı bu davranışının büyük utancını taşıdı; aradan geçen 40 yıla karşın taşıyor ve olay tarih boyunca unutulmayacağına göre de taşıyacak. Yalmz burada biraz duralım! Olayın bir de öbür yüzü var. Hitler'in önderiiğindeki Naziler, Alman topraklarından başlayarak, akılalmaz, tiksindirici cinayetler işlemeye koyulurlar, insancıl değerlerin tümünü çiğner, kaba kuvvete tapar, akla küfreder, bilime zincir vurur, sanatı köle etmeye çalışır, aydh nı horlar, boyun eğmeyeni boğazlarken, bir kısım Almanlar d|reniyoriardı, kimi bilim adına, kimi sanat adına, kimi solda, kimi sağda, kimi insanın yarattığı tüm değerler uğruna, kimi tanrısal ilkeler adına direniyorlardı. Nazilere karşı direnmek hiç kolay değildi. Direnenler, insanca değerleri. insan hak ve özgürlüklerini, insanlığı kaba kuvvet karşısında savunmaya çalışanlar, hain ilan ediliyorlar, işkenceye uğratılıyorlar, hapislere atılıyorlar, öldürülüyorlardı. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi,.her olanakia, her alanda Almanlara seslenirken, kin, nefret, kan ve ateş kusan hep savaştan sözeden, her yerde düşman gören Hitler, tüm Alman halkı önünde onları suçluyor, böylelikle yakınlarına ikinci bir işkence yapmaya çalışıyordu. Ama onlar direniyorlardı. Bir bölüm yurttaşlarının sessiz ama onaylayan bakışları, büyük çoğunluğun ise vaıiıklarını bile görmezden gelen çıldırtıcı umursamazlıkları içinde direniyorlardı. 0 direniş, teslim oluşun, boyun eğişin, alet oluşun ayıbını hafifletecek özür olacaktı ilerde. O denli ki, bir zamanlar Hitler'i aval aval dinlemiş, avuçlan patlayıncaya dek alkışlamış olanlara çocukları; Sahı Saöa Willy (Brandt) ve ötekiler direnirken sen neredeydin, ne yapıyordun? dediklerinde, o babalar geçmişlerinde direnişi andırır küçük davranışlar bulup, çıkarıp, abartarak anlatabilmek için neler vermezler ki.. Almanların çoğunluğunun bando mızıka ardında kazadımlarla Hitler'i izledikleri bir dönemde, Nazilere karşı direnmiş olanlar bir tarih boyu Almanya'nın onurunun bütünüyle çiğnenmesini önlemiş olanlardır. Onlar sayesindedir ki, şimdi Alman gençleri, onulmaz bir kimlik bunalımının eşığinden dönebilıyor ve, Evef, Hitler vardı. Korkunç! Dehşet verici birşey! Ama unutmayın, ona karşı direnmiş olan Almanlar da vardı. Kimilerimizin babalan, dedeleri, analan, amcalan, ağabeyleriydi onlar, diyebiliyorlar. Onlar sayesindedir ki, bugün geçmişin çılgınlığı anılırken, "Alman katilfer" demiyoruz. "Nazi caniler" diyoruz. İşte o direnenler, Almanya'nın onuruydular. SS'lerin de bulunduğu mezarı ziyaret eden Reagan, bu onuru derinden yaralamıştır. Nitekim, o direnişçilerin en ünlülerinden biri olan Wllly Brandt, Reagan için verilen yemeğe katılmayı reddetmiştir. Brandt'ın simgelerinden biri olduğu bu direnişin temsil edilmediği bir şölen, Kohl ve Reagan'ın nutukları ne olursa olsun, 7 Mayıs 1945'in insanlık için taşıdığı anlamı yansıtamamaktadır. jultz un amacı Ingiltere'de porno yayınlara el kondu Ingüiz polisi dün başkent Londra ve yedi tngiliz kentinde porno yayınlara karşı geniş bir operasyon gerçekleştirdi. Seks mağazalan ve depolara baskınlar yapan polis milyonlarca porno kitap ve video kasetine el koydu. Porno yayınlann, büyük bir bölümünun Birleşik Amerika 'ya ihraç edilmek üzere hazırlandığı bildirildi lanladı. ABD, tüm Arap dünyasınca Filistin halkının tek yasa] temsilcisi sayılan FKÖ'yü muhatap olarak kabul etmiyor. Siyasal gözlemciler, bu nedenle Ürdün Kralı Hüseyin'in, heyet üyelerinin belirlenrnesinde FKÖ üyesi olmayan Filistinlilerin seçilmesini yeğleyebileceğini bildiriyorlar. Libya ve Suriye ise, Ürdün Kralı Hüseyin tarafından yurütülen Ortadoğu banş gjrişimlerine karşı çıkıyor. ÜTdun Kralı Hüseyin ve Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarekin geçen şubat ayında başlattığı Ortadoğu banş girişimleri, oluşturulacak bir Ürdün Filistin heyetinin ABD'yle ve tsrail'le gorüşme masasına oturmasını öngörüyor. öte yandan, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Hıristiyan ve Müsluman gruplar arasında son 12 gündür meydana gelen çarpışmaJarda ölü sayısının 77'ye yükseldiği bildirildi. Ateşkes çabalannın başansızlığa uğraması üzerine, dün gece yeşıi hat üzerinde yeni çarpışmalar meydana geldi. ABD, S^irabistan ve Ürdüri'e füze satacak NEWSWEEK: ORTADOĞU'NUN BAŞ AKTÖRLERİ NE İSTİYOR? Birleşik Amerika Ulusal Güvenlik Konseyi, Reagan yönetimine, Suudi Arabistan'a 48 adet F15 savaş uçağı, Ürdün'e de Hawk füzeleri satılmasını tavsiye etti. Suudi Arabistan Savunma Bakanhğı 'na yakın kaynaklara göre, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi'nin bu konudaki tavsiyesi, Ortadoğu ve Körfez ülkelerine süah sanşına ilişkin 120 sayfahk bir raporda yer aldı. Hindistan'm Bopal kentindeki Union Carbide Fabrikası'ndan geçen arahk aymda sızan gazdan etküenen yüze yakın kadının sakat çocuk doğurduklan bildirildi. Konuyla ügili bir rapor, 2500 kişinin ölümüne ve 200 bin kişinin zehirUnmesine yol açan metil ızosiyanür sızıntısını araştırmak üzere kurulan hükümet komisyonuna verildi. (a.a.) BopaVde yeni kurbanlar Şimon Peres îsrail Başbakanı sallanan koalisyon hukümetiyle banş için net adımlar atamıyor. Peres Batı Şeria'nın yüzde 60'ını, banşkarşılığı Ürdün'e vermeye hazır. Ama geleneksel rakibi sağcı Likud Bloku Lideri Dışişleri Bakanı Izak Şamir işgal altındakı Batı Şeria'yı İsrail topraklanna kalmaktan yana. Peres'in Ürdün Kralı Hüseyin 'le banş görüşmelerine başlaması büyük hükümet bunalımına ve belki de erken seçime yol açabilir. Peres bir yandan da Mısırtsrail arasmdakı toprak sorununu, Sina yanmadasının kıyı şeridı, yani Taba bötgesı sonuıunu biran önce çözüme kavuşturmak ıstiyor. Kral Hüseyin Ürdün Kralı son dönemde Ortadoğu 'daki banş girişimlerinin arkasındaki en önemliisim. Bır yalamna göre, Ürdün Kralı "Batı Şeria'nın yıtinlmesine giderek dahafazla öfkeleniyor" ve "tsraüyerleşım merkezlerinin Batı Şena'yı yuttuğunu, zamanın aleyhte işledığıni düşünuyor." Hüseyin. tsraılle, Ürdün Filistin ortak heyetinin görüşmesini istiyor. Ama bunu FKÖ'nün onayını almadan gerçeklestiremıyor. FKÖ, örgut üyelerinin yer almayacağı bir Filistin heyetıne karşı; İsrail ve ABD ise FKÖ'nün yer alacağı bir heyete. Hüseyin banştn ABD'yle olduğunu düşünüyor. Mısır lideri ülkesınin Arap dünyasından soyutlanmışlığına son vermeye kararlı göriinüyor. Böylece eski devlet Başkanı Enver Sedat'm tsrail'le anlaşmasınm cezuî"»' çekmemek ıstiyor. Mübarek İsrail Başbakanı Peres'in Mısır israil ılişktlerınin gelıştırilmesi çabalannı memnunlukla karşıladı. Yaser Arafat 'ı Kral Hüseyin 'ın banş gırişimlerini desteklemeye çağırdı. Mübarek ayncaABD Başkanı'ndan Ortadoğu'dakı son banş gtnşimierini desteklemesini istedi, Reagan yönetımınin Ürdün FKÖ ortak heyetini Washmgton 'a davet ederek yeni bır barış girişiminde bulunmaya çağırdı. Hüsnü Mübarek FKÖ lideri hemen her banş ginşimini sabote edebilir. Başlıcasilahı, hele Lübnan'dakı geriiia üslerini kaybettiklen sonra, ikiyanlı oynamak. Arafat, Kral Hüseyin 'le tsrail'le banş gönişmelerini kabul ettığı bir anlaşma imzaladı ama bır yandan da İsrail devletinın varlığım tanıyan 242 noiu BM karannı kabul etmedığıni açıkladı. Oerilla grubu ElFetih, Murphy'nm son Ortadoğu ziyareti sırasında tsrail'e denizden saldın teşebbüsünde bulundu. Arafat geçen haftaA mman 'agiderekHüseyın 'le yeniden gOrüştü. Arafat dünyaya FKÖ'nün yer almayacağı bır banşın mumkün olamayacağım anlatıyor. Yaser Arafat Suriye Devlet Başkanı Ortadoğu 'da tsrail ile uzjaşmaya yanaşmayacak tek güçlu taraf olmayı sürdürüyor. Bav Ortadoğu uzmanlanna göre Hafız Esad ancak tsrail'ın ışgalaltında tuttuğu Golan Tepelen'nin Sunye'yegen verilmesı halınde Tel Avıv hukümetiyle görüşmeyı kabul edebilir. Bazı uzmanlara göreyse Golan 'ı geri alsa bıle Esad göritşmelere yanaşmayabılır. Uzmanlara göre Esad'ın Arap dünyasmdaki konumu, Sovyetler Btrliği ile asken ve ekonomık ilişkileri ve ülkesındeki siyasi istikrarstzlık tumüyle, şuyadabu derece, tsraiile sürekli savaş halinde belirlenıyor. Hafız Esad Lübnan 'm Manıni Hıristiyan Devlet Başkanı bugün Suriye'nin merhametiyle ayakta durabüiyor. İsrail birliklennin Güney Lubnan 'dan çekilmesı bile Cemayel'ın başına yeni dertler açtı. Güneyde tsrail'ın çekildiği bölgelerdeki Hıristiyan köyler bir süre önce Müsluman güçler, Şii, Sünni ve Düralerce kuşatıldı. Beynt 'ta şıddetli Müsluman Hıristiyan çatışmaian sürilyor. tsrail'ın çekilmesiyle birlikte Lubnan 'm 10 yıl sıiren ve ulusal Birlik hükumetiyle birlikte bıryü duran ıç savaş yeniden patlak verdi. Çatışmalann kısa vadede duracağına ilişkin bır belirti de ufukta gönmmüyor. Emin Cemayel Ortega Reaganh faşiste benzetti Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega Polonya ziyareti sırasmda gittiği Majdanek Nazi toplama kampında, Reagan 'ı "faşiste" benzetti. Ortega Reagan'm Nikaragua'yı "toplama kampına" çevirmeye çahştığını belirterek Reagan'm "özgürlük savaşçısı" admı taktığı karşı devrimcüeri Nazilere benzetti. (AP) Brezüycfda demokmsi adımları Brezilya Kongresi, Devlet Başkanı 'nm doğrudan seçümesi yolundaki anayasa değişikliğini oy birliğiyle kabul etti. tki MecüsU kongrede ayrıca okuma yazma bümeyenlerin oy verebümesi, faaliyetlerini gizli olarak sürdüren komünist partisi 15 belediye başkanlığı için doğrudan seçimlere gidilmesi yolundaki yasa tasanlannı onayladı. Brezilya'da devlet baskanhğı için doğrudan seçimlere gidilmesi, halktn büyük bir kesiminin isteği haline gelmiş ve geçen yıhn başlannda milyonlarca kişi doğrudan seçimlere gidilmesi için sokak gösterüeri düzenlemişlerdi. (THA) LİZBON, (AP) ABD Başkanı Ronald Reagan, 10 gunluk Avrupa gezisinin son durağı olan Portekiz'in başkenti Lizbon'da Devlet Başkanı Antonio Ramalho Eanes'le görüştü. önceki gün 2. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 40. yıldönumü dolayısıyla Avrupa Parlamentosu'nda bir konuşma yapan ABD Başkanı Ronald Reagan, Avrupalı müttefiklerine Sovyetler Birliğinin askeri faaliyetleriyle ilgili bilgi vermişti. ABD Başkanı Reagan, 10 gün süren Avrupa gezisini tamamlayarak, bugün Washington'a dönüyor. Reagan Avrupa turunu tamamladı G. Afrika'da siyafdar birbirine girdi, 11 ölü AEVden Türkiye'ye 1985'te kredi yok HADİ ULUENGİN BRÜKSEL Avrupa Parlamentosu dün akşam Türkiye'ye ilişkin yeni bir karar daha alarak Ankara'ya 1985 yüı içinde aktarıhnası öngörülen bütün ekonomik kredileri dondurdu. Komunist gruba üye milletvekilleri tarafından verilen bir önergede, insan haklanna saygı gösterilmediği gerekçesiyle AET 1985 bütçesinden Türkiye'ye verilecek bütün meblağların askıya alınması talep edildi. Önergede sözü geçen krediler 3. Mali Protokole dahil 19 milyon dolar ve özel yardım fonundan 11.5 milyon dolarlık dilimlerden oluşuyordu. Yapılan oylamada, komünist gnıbun tasarısı 125 olumsuza karşı 143 olumlu oyla kabul edildi. Böylelikle Ortak Pazar'ın bu yıl Türkiye'ye hiçbir ekonomik kredi vermemesi kesinlik kazandı. Bilindiği gibi AET danışma organı durumundaki Avrupa Parlamentosu'nun topluluk bütçesinde yaptığı bütün kısıntılar bağlayıcı bir nitelik taşıyor. Avrupa Parlamentosu daha önce de Türkiye'ye verilecek 1985 kredilerini askıya almış, ancak topluluk bütçesi tamamen reddedildiğinden bu kısıtlama da otomatik olarak kalkmıştı. Dünku kararla, yardımlann askıya ahnması bir kez daha onaylanmış oldu. Öte yandan, Parlamento'nun önceki günkü oturumunda yine Türkiye konusu gündeme geldi. İngiliz Işçi Partisi milletvekili Lomas, insan haklarmdan yola çıkarak, Ortak Pazar Karar Organı, Konsey'in Türkiye konusunda, ne gibi girişimler yaptığını sordu. Açılan tartışmada sol kanada mensup üyeler Ankara'yı eleştirdiler. Lomas'ın sorusunu Dönem Başkanhğı adına cevaplayan îtalya Dışişleri Bakan Yardımcısı Forte, Avrupa Topluluğu'nun Türkiye'deki gelışmeleri yakından takip ettiğini vurguladı ve şu anda hiçbir ekonomik yardımın Ankara'ya iletilmediğini duyurdu. Yunanistan 'da askerlik kısalıyor Yunanistan Başbakanı ve Savunma Bakanı Andreas Papandreu, zorunlu askerlik süresinin gelecek eyatl aymdan itibaren bir ay kısalalacağmı açıkladı. Yunanistan 'da halen Kara Kuvvetleri'nde 22 ay, hava ve deniz kuvvetlerinde ise 24 ay askerlik süresi uygulanıyordu. Alüminyum sanayileşmedir, kalkınmadır. l\.alkınmadan söz edildiğinde ilk akla gelen sanayileşmedir. ç olduğu gibi bugün de, ülkeler sanayileşme düzeylerine göre sınıflandırılmaktadır. wanayinin en önemli girdilerinden biri de inşaat sanayiinden kimya sanayiine, elektronik sanayiinden ulaşım sanayiine, hemen her alanda kullanılan alüminyumdur. lürkiye'de alüminyum işleyen, dev kapasitesiyle Türk endüstrisinin alüminyum ihtiyaanın büyük bölümünü karşılayan kuruiuş Nasaş'tır... y çapındaki teknolojisiyle, ihraç ettiği ürünleriyle, ülkemize kazandırdığı dövizlerle Türkiye'nin kalkınmasında önemli rol oynayan kuruiuş Nasaş'tır. Oanayide de alüminyum Nasaş demektir, alüminyum hayat demektir. JOHANNESBURG (THA) Irkçı beyaz azınlık yönetimindeki Güney Afrika'da yerli siyah halkla, göçmen siyah işçiler arasında çıkan çatışmalarda salı gününden bu yana en az 11 kişi öldü. Başkent Johannesburg'a 23 kilometre uzaklıktaki Tsakane kasabasındaki catışmalar siyah gençlerin, göçmen siyah işçilerin kaldığı bir otelin barını yakmaları üzerine başladı. Görgü tanıkları, çatışan gnıplann birbirlerine baltalar, bıçaklar ve taslarla saldırdığını bu arada bir otelin ateşe verildiğini ve kasabadaki yüzlerce evin camlannın kırıldığını bildirdiler. Fransa'da cezaevi ayaklanması yayıhyor KKTC'de Cumhurbaşkanhğı seçimi, 9 haziranda LEFKOŞE, (Cumhuriyet) KKTC Kurucu Meclisi, ilk Cumhurbaşkanlığı seçiminin 9 Haziran 1985 pazar günü yapılmasına karar verdi. Karar, 15 olumsuz, 1 çekimser oya karşılık 36 olumlu oyla kabul edildi. Cumhurbaşkanhğı adaylığı için 17 mayıs çalışma saati sonuna kadar başvuruda bulunulabilecek. 26 mayısta Yüksek Seçim Kunılu'nca radyodan duyurulduktan sonra Resmi Gazete'de yayımlanacak. Yeni yasaya gör: Cumhurbaşkanhğı seçimi için propaganda dönemi 8 haziran saat 18.00'de sona erecek. Fransa cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerce başlatılan eylemler yayılarak sürüyor. Bois Diarcy cezaevindeki koğuşlarda önceki gün yataklar yaküdı. Cezaevi koşullannı protesto amacıyla binanın çatısına çıkan 12 mahkumun eylemlerini sürdürdükleri bildirildi. Wetz, Nice ve A wiens cezaevlerinde de olaylar meydanageldi. Wetz'dekoğuşlartna dönmek istemeyen 16 mahküm, polisin müdahalesiyle koğuşlara sokuldu. Nice'de de tutuklular yastık ve yataklan yakarak cezaevi avlusuna attılar. (a.a.) ABD, Birleşmiş MİUetier'e mali katkısını yüzde 15 azaltıyor WASHINGTON, (AP) ABD Temsilciler Meclisi, Amerikan yönetiminin Birleşmiş Milletler Örgütüne yaptığı mali katkının yüzde 15 oranında azaltılmasını öngören karar tasarısıru onayladı. Söz konusu karar tasansı ABD Senatosu'ndan da geçip onaylamrsa, ABD yönetimi, Birleşmiş Milletler örgütü'ne yaptığı katkıları, 1 yıl sonra azaltmaya başlayacak. ABD Temsilciler Meclisi aynca, Moskova'daki Amerikan Büyükelçiliği ve Leningrad'daki Amerikan Konsolosluğu'nda görevh' yerel Sovyet görevlilerinin derhal işten çıkartılarak, yerlerine Amerikan vatandaşlarının atanmasını öngören bir başka karar tasansını da onayladı. .ĞINASAŞ Nasaş bir Anadolu Endüstn Holding iştırakidır. "Nasaş alüminyum demektir, fllumıııyum huyut domktır./r