Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 7 N/SAN 1985 UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM WASHINGTON'dan YALÇIN DOCAN (Baştarafı 1. Sayfada) Karanlığın Prensı. Perle, Amerıkan Savunma Bakan Yardımcısı ve Bakanm en yakını Muthış cerbezelı, hırslı, bılgılı Beynı de tıpkı elektronık bır aygıt gıbı çalışıyor Perle'nın Turkıye ıle bır bağlantısı var aynı zamanda Amerıkan Savunma Bakanlığı'nda Turkıye, Yunanıstan masasımn da sorumlusu Pentagon'da kendısıne "Karanhğm Prensi" adım takmışlar Nukleer sılahlar veplanlarla uğraştığı ıçın, gunun bırınde nukleer bır savaş çıkarsa, hangı kentlere ve hangı ulkelere nukleer sılafı atılmasına karar verenlenn başında Perle gelıyor Hatta, bunu Perle planlıyor Bunedenle de Pentagon korıdorlarmda kendısıne "Karanlığın Prensi" adı takılmış "Prens hazretlen" dun sabah Washıngton 'dan aynlmadan önce, Turk gazetecılenm Pentagon 'dakı odasında kabul ettı Ortak savuma yatırımlanyla başlayan sohbet, dakıkalar ılerledıkçe koyulaştı Perle'nın verdığı bılgıye göre, Turkıye'nın aldığı askerı yardımlardan dolayı, ABD'ye şu anda tam 7 mılyar dolar borcu bulunuyor Sadece bu yıl 400 mılyon dolar ödemek zorunda Turkıye Başbakan özal'ın 'odeme ısıntn bır kolayını bulalım' onerısıne karşı, Perle'nın aktardığı ızlenım şu. "Özal'ın önerisıni dikkate alarak bir çalışma başlattık teknik duzeyde. Ancak, benzer durumda olan ulkelerin sayısı bir hayli fazla. Bu durumda, eğer Turkıye'ye bir kolaylık sağlamrsa, başka ulkelenn de benzer kolaylıktan yararlanmaları durumu doğuyor. Işin çapraşık yanı da bu zaten". Muş ve Batman 'da yapımına geçılen havaalanlarında herhangı bır sorun olmaksızın mşaatın surduğunu anlatıyor ardından Ve sonra da Amerıka seferının en krıtık konusuna dönuşen "radyo istasyonu kurulması isteğini" açıyor. Başkan Reagan \e Savunma Bakanı Weinberger'le göruşme sırasında ıkı kez ayrı ayrı açılan, "Amenka'mn Anadolu ''da radyo istasyonu kurma ısteğvü" ılk kez bırAme rıkan yetkılısımn ağzından, Perle'nın kendısınden dınlıyoruz "Radyo istasyonu kurulması ashnda iki tarafm da çıkannadır. Bir kere Turkıye 'ye yaklaşık yuz milyon dolarlik bir yatınm yapılacak. Aynca, kurulacak haberleşme olanaklarmdan Turkiye de yararlanacak. Gerçi, boyle bir olanak yaratıhrsa, bız kurulacak radyo anteni kanalıyla tum bolgeye yayın yapabıleceğiz. Ama, Turkıye de bu altyapıdan yararlanmış olacak." Yasalar, bır yabancının Turktye'de taşınmaz mal satın alması ıçın "mutekabılıyet şartı" aramaktaydı Yanı, bır yabancının ulkemızde mulk edınebılmesı ıçın Turk yurttaşlarının da bu yabancının ülkesınde taşınmaz mal satınalma hakkına sahıp olmaları gerekmekteydı Bu yasal engel ANAP hukümetı elıyle kaldırıldı ve Suudlu prenslere ve ışadamlarına "mırfe/cao///yefşart/"aranmaksızın ulkemızde taşınmaz mal satın almaları olanağı sağlandı Yıne bu arada, Istanbul Beledıye Başkanı Dalan'\n da Suudlu ışadamlan ıle ortak olduğu anlaşıldı Boğazıçı'nde yapılacak konutları sıkı koşullara bağlayan Boğazıçı Yasası, arsa kapatan Suudlulann önünde bır engel gıbı durmaktaydı En sonunda, buna da bır yol bulundu Imar Yasası'nda kuçük bır değışıklık yapılarak. 12 Eylul donemınde çıkarılan bu yasanın da rafa kaldırılması duşunuldu Hıç kuşkunuz olmasın, şu anda komısyonlarda bulunan yasa genel kuruldan da geçecek ve Boğazıçı ıle ılgılı tüm yetkıler, Arapların tıcarı ortağı Dalan'ın elınde toplanacaktır Sonrasını hep bırlıkte goreceğız Gelın bır başka konudan ornekler verelım ANAP, kendı deyışıne göre "lıberal" nıtelıkte bır partıydı Öyleyse partının goruşu, tutumu, ıdeolojısı ve felsefesı de elbette lıberal olacaktı Sıyasal lıberalızmı gundem dışında tutan bu "alaturka kapttalıst" anlayış, lıberallığı yalnızca dovız suçları ıle sınırlı tutan bır goruşe bağlanmıştı ANAP'ın dövız suçları ıle ılgılı ılk ışı, Turk Parasının Kıymetını Koruma Hakkındakı Yasa uyarınca bır teblığ yayımlayıp, dövız bulundurmayı suç olmaktan çıkarmak ve elde edılen dövıze "menşeı araştınlmaz" dıye de bır guvence getırmek olmuştu Bu guvence tyıydı, hoştu, ama bu suçlardan dolayı cezaevlennde yatanlar da vardı Bu soruna nasıl bır çözum bulunacaktı? Bu suçtan yargılanıp da yurt dışına çıkamayanlar da bulunuyordu Buna ne gıbı çozüm getırılecektı1? Bunlara da yol bulundu Once Pasaport Yasası'nda bır değışıklık yapılarak dovız ve gumrük kaçakçılığı suçlanndan yargılananların yurt dışına çıkmalarını engelleyen yasaklar kaldırıldı Fakat bu suçlardan dolayı cezaevlennde yatanlar ne olacaktı Aslına bakarsanız, ANAP çıkardığı teblığ ıle bu affı sağladığı kanısındaydı Ancak Yargıtay, bu tür suçlar ıçın hükumet kararlannın değıl, yasanın gereklı olduğuna karar vermıştı Bu yuzden bu konuda bır af yasası gereklıydı Bu af yasası da hazırlanıyor Karşılıksız çek verme eylemı ıle ılgılı suçlara, bır yasa ıle koşullu af sağlanmış bulunuyor Şımdı de sıra dövız ve gümruk kaçakçılığı ıle ılgılı suçların bağışlanmasına gelmıştır Butun bunlar, adım adım gerçekleşıyor Eleştırı oldu mu da kuplere bımyorlar Daha durun bakalım, henuz yolun başındasınız Oaha neler olacak, neler? Istanbul'un akmayan sularına, çamur deryası yollanna bakması gereken bır beledıye başkanı, zarnanını Arap dostlarına ayırmakta enerjısını de Arap sermayesını eleştıren basına "cevap yetıştırmek" ıçın kullanmaktadır Istanbul Beledıye Başkanı, Arap sermayesı ıle ılgılı yayımlarımıza karşı, "Yenı Lawrence'ler türedığını" soyleyıp, "Arap kanı ıle Türkkanının bırbtrme karıştığı" yolunda acıklı demeçler de vermektedır Doğru Arap kanı ıle Turk kanı gerçekten bırbırıne karışmıştır 1 Dunya Savaşı sırasında Ingılızler ıle ışbırlığı yapip Osmanlı Imparatorluğu'nu sırtından hançerleyen Araplartarafından Turk askennın kanları dökulmuştur Karışan kan olsa olsa budur1 Ingılız ajanı Lavvrence de Araplan Turklere karşı kışkırtan bır ajandır Ve Araplartarafından "mıllıkahraman" ılan edılecek kadar da Arap dostudur Dalan'ın tarıh bılgısı ve bılıncıne bunları da eklemek gerekmektedır Bızler ıçın onemlı olan ne ırkçılık, ne şu, ne bu Konu, Amerıkan emperyalızmı ıle butunleşen Arap sermayesının Turkıye uzerındekı sıyasal etkılerıdır Bızlerı bu yayımları yapmaya yonelen "bağımsızlık" bılıncıdır Esnaf ağzıyla söyleyeyım, şu "her eve lazım" bağımsızlık bılıncıi Bır donem Alman dostluğu, bır başka donem Amenkan dostluğu, şımdı de Suudı Prenslerı, Başbakan bıraderterı, Araplarla ortak partı buyuklerı ve beledıye başkanlan, Suudılerie sarmaş dolaş "arabesk" dostluklar Ey Turk tıtre ve kendıne dön< DIŞ BASINDA ÖZALTV GEZİSİ Türkiye, ABD'nin bölgedeki jandarması olmak istemiyor Dış Haberter Servisi Başbakan Turgut Ozal'ın ABD'ye yaptığı zıyaret ve TürkAmenkan ılışkılerının en yuksek duzeyde ele alınması, dunyanın saygın basın organlarında, ABD'nm bölge stratejısı ve TurkAmenkan ılışkılennın nıtelığıne değınen yazılara kaynak oldu Fransız Le Monde gazetesı 5 nısan cuma günkü sayısında başyazısını "VV ashiıtgton Ankara'yı DinJerken" baslığıyla bu konuya ayırdı Belçıka'nın Le Soir gazetesınde ıse aynı konuda ıkı uzun yazı yayımlandı Le Monde'un başyazısının gırışınde "ABD'nin sadık muttefiklerioin birbiri ardına Washington'a geldiklerine" dıkkat çekıhrken, Ozal'ın zıyaretının Mısır Cumhurbaşkanı Husnıı Mubarek ve Sudanlı Cafer Numevri'nın zıyaretının ertesıne rastladığı belırtıldı "Ozal'ın Cumhuriyetçi Yonetira'in, Avrupa ile Âs>a arasında bir kopnı oluşturan ve demokrasiyi yerleştirme>e çaba gosteren Turkiye'ye sempaüsını gosteren bır samimı\etle Reagan tarafından kabul edildıgıni" belırten gazete, "İran'da Şah'ın duşuşu, Humeyni rejiminin kurulması ve Afganıstan'daki Sovyet isgalinden sonra Ortadoğu'da Araerikan stratejisinin geleneksel destek noktası olan Turkiye'nin slratejık oneminin artıığını ve VVashington'un, bir yandan da Papandreu'nun haziran ayinda yapılacak seçimlerde iktidan kazanması halinde NATO'nun gunejdogu kanadının durumunu şimdiden goz onunde tutarak" Turkıye'yı ele aldığını kaydedıyor "Washington'nn Turldye'yi Çanakkale Bogaa ve Ege'de Batının jandarması haline donuşturmek istediği" one surulen yazıda "Sovyetier'le ilişkilerini duzelten Turklerın bugun bu rolu oynamayı kabul edecekleri o kadar da emın degildir" denıiıyor Bruksel muhabınmız Hadi Uluengin'ın haberıne göre Belçıka'nın Le Soir gazetesındekı değerlendırme >azısı da Le Monde ıle benzerlıkler taşıyor (Baştarafı J. Sayfada) vaalanında Başbakan Yardımcısı Turkıye, bu antenden nasılya Kaya Erdera ve bakanlar, rarlanır9 Sohbete katılan gaze ANAP yönencılen Taşar, Şıvgın tecılerden arka arkaya sorular ve Keçeciler, ANAP'ın Ankara yağınca, Perle, tum Amerıka ge mılletvekıllerı ıle Ankara ıl yozısı boyunca duyduğumuz en ıl netımı, vah ve beledıye başkanı gınç ve çarptcı sözlerden bırını karşıladılar Karşılamada Keçeciler'm, Taşar ve Şıvgın'a uzak "yazılmak kavdıyla" söyledı durduğu ve Başbakan'a Anka"Turkiye ile Amerika arastnralı delegelerı tanıştırdığı dıkkadakı ılişkiler, şu anda çok iyi bir tı çektı Başbakan'ı karşılayandonemımyaşıyor. Ama, bu iliş lar arasında ılımlı mılletvekılleki, ılerde bozulabilır. Tarihsel rının temsılcılerınden kımse yer olarak şu anda iyi bir noktada almadı bulunduğumuza gore, bundan Başbakan Özal, Esenboğa'da yararlanmahyız. Şu donemde yaptığı basın toplantısında ABD mtımkun olduğu kadar çok sa gezısının genel olarak olumlu ve yıda bağlantı kurmakta yarar yararlı geçtığmı söyledı özal var. Radyo anteni de şu sırada şöyle konuştukotanlması gereken işler arasın"Bu seyahat butunuyle dudadır." şunduğumuz şekilde ividir. Basan) la tamamlanmış bulunuyor. ABD Savunma Bakan YarBaşta ABD Başkanı Reagan oldımcısı Perle, açıkça, "Şu domak uzere, Dışışlen Bakanı, nemde ne kopanrsak kârdır" Milli Savunma, Hazine Bakanı, demeye getırıyor Amenka'mn Tanrn Bakanı'nından çok yakın bu ısrarına karşı, bır soru uzerıalaka gorduk Bu arada kongre ne de Turkıye'nın tutumunu liderleriyle, kongrenın ilgili boşoyle dıle getırıyor lumleriyle goruşmeler yapük. "Amenkan yonetimi, bu işi Hepsının çok olumlu geçtiğiıstiyor. Kongre uyeleri, zaman ni, memleketımiz için ozellikle zaman Turkiye'nin desteklenmesi için ne gibı sebepler var, doğ ABD ıle munasebetlerde veni bir sahanın açıidığuu, buyuk bir merultusunda soru soruyorlar bize. safe alıodığını umit ederim. tşte, şimdi Turkiye açıstndan Kongre'de oy toplamak ve ka Onumuzdeki aylarda ve ydlarda bunlann muspet netıcelenni gozanmak için iyi bir fırsat doğmuştur. Turkiye radyo antenine rebilecegimizi ifade etmek istiyoizin verirse, kongrede çok sayı rum." da oy toplar. Biz bunu Ozal'a ve BİLGİ ALDI Başbakan Turgut Ozal, Ankaekibine anlattık. Turk tarafı, teknik duzeyde goruşelim, kar ra'ya döndukten sonra Başba kan Yardımcısı Kaya Erdem'den şıhğını verdi." hukumet çalışmaları ıle ılgılı bılPerle'nın bu yanıtını daha dı aldı Daha sonra Başbakanlık sonra uçakta en yuksek duzeyKonutuna gelen Genel Sekreter de araştırdık Turk tarafı "TekMustafa Taşar, Genel Başkan nik bir heyet kurulacağmı ve koYardımcısı Mehmet Keçeciler ıle nuyu inceleyeceğim " doğruladı Halıl Şıvgın'dan partı ıçı gelışTeknik heyete rağmen, edınmelerı dınledı Oğrenıldığıne godığtmız ızlenım, "Bu isin gerçek re Ozal, toplantıda "ılımlı leşmesinin oldukça guç olduğu" hareketın" durumunu sordu merkezmde Çunku, Ankara Başbakan \ ardımcılarından böyle bır ısteğe tzın verılmesının Mehmet Keçeciler, Başbakana bolgede ve buvuk komşuda yabu hareketle bır ılgısı olmadığıratacağı sakıncaları bılıyor nı belırtırken, Taşar ve Şıvgın "Karanlığın Prensi" de Turk hareketın partı ıçerısınde "tabatarafının bunu bıldığını bılıyor, nı olmayan" bır grup mılletveama ısrardan yıne de vazgeçmıkılı tarafından başlatıldığını yor söyledıler Ozal: ABD POIJTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Verlaıne, kendınden sekız yaş buyük olan Elısa'ya tutkundu Bır ablaya karşı duyulan bu gızlı aşk Verlaıne'ın yureğınde temız, çocuksu bır yer tutuyordu Bu abla gunun bırınde olünce kendını yapayalnız buldu Işte yapayalnızım öksüz ve yapayalnız Umutsuz garıp bır yoksul gıbı ablasız Elısa'nın ölumunde şaır denn aşkını tanıdı Elısa güzel değıldı, hatta çırkın bıle sayılırdı Ama Verlaıne, bılırdı kı onu seven tek kadın Elısa'dır Zühal şıırlerınde, huzunlü görünuşlerde hep Elısa'yı dıle getınr Elısa şaırden sekız yaş buyuktu Bundan oturu de elbette abla olacaktı Bu gızlı bır aşktı, kımseye bu aşkını açıklayamazdı Ablaya, anneye duyulan çocuksu sevgı ılk şıırlerınde görulur Bu tutkuyu bır sonesınde şoyle anlatır "Sen ey bızı ısıtan nazlı sevda kadını / Tatlı, duşuncelı, esmer ve asla saşmayan / Ve bazan bır çocuk gıbı open alnımızı>" Verlaıne, ergın çağa geldığınde Elısa evlenmıştı Bır sure sonra da oldu Verlaıne'ın Eltsa'sını duşünduğümüzde hep Ahmet Muhıp Dıranas'ın 'Fahriye Abla'sını hatırlarız Ahmet Muhıp'ın Fahriye ablası da bır gerçek mıydı' Yoksa kafasında duşledığı, ya da Verlaıne'den esınlendığı bır hayal mıydı' Şurasını çok iyi bılıyoruz kı, Cahıt Sıtkı, Ahmet Muhıp gıbı şaırierımız gençlıklerınde Verlaıne'den, Baudelaıre'den, Rımbaud'dan çok esınlenmışlerdır Ahmet Muhıp ıçın Verlaıne'ın Elısa Abla şıırınden esınlendığı soylenır Belkı arada bır rastlantı bulunabılır Ama Ah met Muhıp'ın hayatında bır Fahriye Abla vardır Bunun gerçek adı Fahriye Abla olmayabılır Böyle bır kadın olmuştur Ahmet Muhıp'ın gençlığı, eskı Ankara'nın, Cebecı semtınde, Hamamonu'ne yakın mahallelerde geçmıştır Bu mahallelen çok iyi bılırım Akşamustlerı kapı önlenne mangallar konur, yellenır Mangal yakılmamışsa ocaklar ateşlenır Akşam yemeklen hazırlanır Bu mahallelerde oturanlar genellıkle, kentın yerlısı değıldır Uzak yerierden gelmış göçmenlerdır Şaır, 'Hava keskın bır komur kokusuyla dolar," derken mahalledekı bu akşam hazırlığını anlatmak ıster Daha gün batmadan kapılar kapanır, afyon ruhu gıbı baygın mahallede telaş eksılır, bır hayal kalır Bu hayal Fahriye Abla'dır Gozlerı dışlerı, ak pak gerdanı ıle hulyasındakı genış aydınlığa gulen Fahrıye Abla'dır Güzel komşu1 Fahriye Abla şıırınde sozler erışılmez, şıır düzenınde yanyana gelse bıle bır öyku vardır, dızeler oykunun ağırlığını taşırlar Kuçucuk, kutu gıbı bır ev, balkonu sarmaşıklarla ortulu, yaz kış yeşıl bır saksı pencerede durur, baharla bahçede akasyalar açar Şurasını da ekleyelım Ankara'da akasya yoktu Bozkır Ankara'sına yeşıllık gelsın dıye Italyan akasyaları getınlmış kentın buyuk caddelerıne dıkılmıştı Akasyalar tez yetışır, tez yeşerır, ak bır çıçek verırdı Sonradan bu akasyalar bır tur kurt yaptı Bulvardakılerı hep kestıler, yerıne at kestanelerı dıkıldı Muhıp'ın şıırıne akasyanın buradan gırdığını sanıyorum Artık Fahriye Abla'yı lyıce anlatır Önce upuzun, sonra kesık saçları var, tenı buğdaysı, boyu başak kadar, butun erkeklerın gordüklerınde ıçı gıcıklanır, o da bunu bıldığınden ruzgârda eteklerını ozgürce açar, bır yandan da açık saçık turküler soyler Mahallenın çapkın bır kızıdır artık, çapkın erkeklen gıbı Her kız evınde kalacak değıl ya, gunu gelınce bırıne gonul verecektır Şaır ışıtır kı, Fahriye Abla bır Erzıncanlıya varmıştır Fahriye Abla'nın bır Erzıncanlıya varması epeyce tartışılmıştır Eleştırmen Nurullah Ataç'a gore şıırın bu bolumune Erzıncanlı uyak zorunluğu ıle gırmıştır Ataç, eleştırısınde bunu belırtır Oysa Muhıp'ten dınledığımız olmuştur Kız gerçekten bır Erzıncalıya varmıştır Böyle olunca 'Erzıncanlı' uyak zorunluğuyla değıl, gerçeğı anlatmak zorunluğuyla buraya gırmıştır Zaten, "Hâlâ dağları karlı Erzıncan'da mısın?" dıye sorarken de Erzıncan yerlı yerıne oturmuştur Fahriye Abla fılm yapıldı, gormedım Muhıp'ın çok yakın dostu Dr Cenanı'ye rasladım, "Neler yaptılar, Fahriye Abla fılm olur mu?" dıye öfkelıydı Tesellı ıçın, "Olur, olmaz" dedım "Muhıplm adı Fahriye Abla ıle yenıden anıldı ya yetmez mı?" dedım Çok sevındı Fahriye Abla ABDÜLCANBAZ ABDÜLCANBAZ KÜLÜYATI TURHAN SELÇUK Mııhabirimiz Asiye Uysal 2'nci kez gözaltında Istanbul Haber Servisi Cumhuriyet Gazetesı İstanbul Haber Serusı muhabırlerınden Asiye Uysal dun akşam tstanbul Sıkıyonetım Komutanlığı'nın talımatı uzerıne l Şube tarafından gözaltına alındı Arkadaşımız Asıye Uysal, dun saat 19 00'da yanında arkadaşları olduğu halde gazeteden çıktıktan 150 metre sonra Iran Konsolosluğu onunde, Istanbul Emnıyet Mudurluğu'ne bağlı bır ekıp tarafından alınarak Gayrettepe'dekı 1 Şube Mudurluğu'ne göturuldu ve gözaltına alındı Gözaltına alınış gerekçesı hakkında herhangı bır açıklama yapılmadı Asıye Uysal, 2 nısan salı gunu de ÎTU Ayazağa Kampusu'nde yaklaşan unıversıte seçme sına\lan nedenıyle, öğrencıler ve öğretım uyelerıyle roportajlar yaparken 4 saat sureyle gözaltına alınmış, ancak daha sonra sah\erılmıştı 19. KJTAP ÇIKTI Hazine bonolannda konuşmasında lamıştı Ozal, bu (Baştarafı 1. Sayfada) denin uzaülıp faizin duşurulmesini, hukumetin onumuzdeki a>lardakı enflasyon rakamı konusundakı iyımserliğıne", bağlayan bır yetkılı, şu bılgıyı verdı "Halen satılmamış durumda olan Hazine bonolannı ve daha duşuk faizlı de>let tahvUleruıi satıştan kaldırmayı duşunuyoruz. Bu konudakı karar Başbakan Turgut Ozal'ın \BD gezısınden donuşune kaldı". Başbakan Turgut Ozal, bır yıllık tahvıle ılışkın göruşlerını geçen yıl nısan ayında tstanbul Tıcaret Odası'nda sanayıcılere hıtaben yaptığı konuşmada açık Aynı Dili Konuşmak... (Baştarafı 3. Sayfada) tarımdan sanayıe kadar tum ıç üretımın pahalanmasına yol açıyor Bu da ıkıncı fıyat artış nedenıdır Dolar Amerıka'sında Reagan'ın uyguladığı polıtıkanın TL Turkıye'sınde uygulanması halınde ne olacağını gorebılmek ıçın Nobel'lı ıktısatçı olmaya gerek var mı'> Neyse bız yıne sozu geçen soyleşıye donelım L'Express muhabırı Frıedman'a soruyor Bızım yenı Başkanımız Laurent Fabıus Avrupa'da Reagan polıtıkasını tumuyle taklıt etmenın olanaksız olduğunu soyluyor ve "eğer boyle bır uygulamaya kalkarsanız, ABD'de ulaşılmış en tyı sonuçları değıl, ama Ingılterede ortaya çıkan en kotu sonuçlan elde edersınız" dıyor M Fnedman sız Thatcher deneyını, nasıl yorumluyorsunuz? Doğru, Thatcher deneyı bır basan değıl Muhafazakâıiar da Cumhunyetçıler değıl Ve ana çızgılerıyle bızım ekonomımız, sızjn Avrupa ekonomısıyle kıyaslanamayacak derecede daha esnek (L'Express 9 Kasım 1984, Sayı 1739, Sayfa 47) Yoruma gerek yok Herhalde bu sözlerın saMbı olan Mılton Fnedman kendı ülkesınde Reagan ekonomısını Reagan'dan daha önce uyguladığını soyleyen Ozal'ın bu sozlerını duymuşsa oldukça garıpsemıştır Sanmayız kı, bu garıpseme 25000 dolarlık bır kahvaltıyla gıderılecek turden olsun Sayın Özal'ın ABD'de soyledığı tek ganpsenecek tumce bu değıldır Başbakan Chıcago'dakı otelınde Turkıye'de yatınrn yapmaya çağırdığı ışadamlarıyla duzenlenen bır toplantıda Cumhunyefın kuruluşundan sonra takıp edılen durum bızı sosyalıst nızama sunıkledı Daha sonra, daha serbest ve daha ınsanı bır sısteme gelmek epey zor oldu, demış Hoppala' Allah aşkına Turkıye'nın ne zaman sosyalıst nızama süruklendığını bılen kımse var mı? Hele he\e"daha ınsanı"bır sısteme gelmek epey zor oldu" sözune ne demelı 9 Bugunküne oranla "az ınsanı" olan donem hangısıydı? Ataturk donemı an"? Inönulu 2 Dunya Savaşı ve hemen sonrası donemı mı? 7 Menderes donemı mı" 196071 donemı m ı ' ve donemlerı m ı ' Doğrusu bu sozler fevkalâde ayıp kaçmıştır Sayın Ozal'ın Beyaz Saray bahçesınde Ingılızce olarak yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununda Denktaş'ı guç durumda bırakır ve adeta Cuellar ıle ABD'nın bırbırıne koşut çabalarının etkısınde kalınmış ızienımını uyandıran sozlerının de, bu konudakı Turk polıtıkasına olumlu katkıda bulunabıleceğını soylemek oldukça guçtür Göruluyor kı, Ozal'ın ABD gezısınde Rıchard Burt'un deyışıyle "Reagan ıle aynı dılı konuşması" zaman zaman oldukça garıp durumlara yolaçmıştır Gezıden şımdılık gönul alıcı, gurur okşayıcı parlak sozler dışında, elle tutulur somut bır yarar elde edılmemış olduğunu da duşununce, ınsanın kendı kendıne "Keşke Sayın Ozal da Reagan ıle aynı dılı konuşacağı yerde, Yaşar Kemal'ın başlangıçta Arthur Mıller'a yaptığı gıbı davransaydı da Turkıye'yı elını kolunu sallayarak ve zaman zaman traktorlenn sesmı taklıt ederek, ama kendı dılınde anlatsaydı, o zaman hem daha az yanlış yapar, hem de daha tyı anlaşılırdı" dıyesı gelıyor sanayıcüere yalı ve kotralanndan sonra, fabrıkalarını da satmalarını önermış, "Ne yapıp edip taze para ıhtiyacınızı karşüayın, gerekirse 1 >ıl vadeli tahvil çıkararak para loplayın" demıştı Başbakan'ın bu önerısı, ozellikle sermaye pıyasası aracı kuruluşlarınca benımsenmış, ancak bu yoldakı gırışımler, Sermaye Pıyasası Kurulu'na takılmıştı Kurul, 1 yıllık tahvıü, Sermaye Pıyasası Yasasının hukumlerıne aykırı bır uygulama olarak kabul edıyor Tahvıllerde en duşuk vade olarak 2 yıl zorunlu tutuluyor ETUp YENİUK: Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar ve şimdi Pazartesi de... Pabetland, sızlerden gelen yoğun ılgiye eksıksız ve hızlı senıs sunabilmek ıçın şımdı. Pazartesi dahil haftanın ^ gunu açık Non stop' Şimdi Pabetland'da kultur \ar Sanat var Spor var Aktualite var. Muzık var Moda \ar Kozmetık var Kermes var Non stop! Şimdi Pabetland'da haftanın alışverışvar Non stop! gunu PABETLAND DA ALISVERIS AYRICA BIR DUYCUDUR lâ PıbtiİjnclıLı \.ı/ tkhlclcrı \.ır Her M I I lxr |XTSLmlx hcrıiınunosı MJt I6(K) I~(X) ara.sı Cıtlııı ı/loın M 1'triKl l'ıiİHtltımJ bıı l'ulnt kıtııılnstıtluı l'cıhılkııul \lci\luk. I'CIIHI O\nuınh<.\ E\BETTAND' !n,,ko, A ^lll'AK