Katalog

25 NİSAN 1985 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Bangladeş'te patlamalar: 50 yarah Reagan, Kongre'y takıldı Dış Haberier Servisi Reagan'ın Nikaragua'nın karşıdevrimcilerine askeri yardımı ABD Kongresi'nde takıldı. Cumhuriyetçilerin kontrolundeki Senato 14 milyar dolarlık yardımı onaylarken, Demokratların kontrolündeki Temsilciler Meclisi Başkan'ın önerisini 180'e 248 oyla reddetti. Sandinist yönetime karşı savaşan karşıdevrimci gerillalara 14 milyar dolarlık yardımın onaylanması için uzun süredir Kongreyi ikna etmeye çalışan Reagan için bu sonucun büyük bir yenilgi anlamına geldiği belirtiliyor. AP ajansının haberine göre Kongre, Reagan'ın önerisi için bir ara formül bulmaya çalışıyor. Reagan, 14 milyar dolarlık yardımın karşıdevrimcilere doğrudan askeri yardım olarak verilmesini istiyordu. ABD Başkanı Kongrenin demokrat üyelerinin kabule yanaşmaması üzerine bu önerisini değiştirmiş ve yardımın koşullu verilmesini istemişti. Reagan'ın yeni önerisi, Nikaragua hükumetinin ve karşıdevrimcüerin karşüıklı ateşkesi kabul etmeleri ve 60 gün içinde görüşmelere başlamalannı öngörüyordu. 60 günlük sure dolmazsa Reagan 14 milyar dolarhk insani yardımın, doğrudan askeri yardıma dönüştürülmesini istiyordu. Başkan'ın Temsilciler Meclisi 'ni ikna etmek amacıyla son çabaları olarak değerlendirilen bu önerisi de beklediği sonucu vermedi. Ve ikinci dört yıllık Başkanlık döneminin en önemli hedeflerinden biri olarak gördü e tsrail Bekaa'dan çekiliyor BEYRUT (a.a.) tsrail, 1982 yıündan bu yana işgal altında tuttuğu Lübnan'ın doğusundaki Bekaa vadisinden çekilmeye başladı. Haberi veren Beyrut radyosu, Israil kuvvetlerinin Lübnan'ın güneyinde Hıristiyanların yaşadığı en büyük kent olan Cezine'den ve stratejik öneme sahip Baruk dağından da çekilmeye başladığını kaydetti. Radyo, tsrail kuvvetlerinin uzun konvoylar halinde güneye doğru hareket ettiklerini duyurdu. tsrail hükumeti işgal altında tuttuğu Lübnan topraklaruıdan üç aşamalı bir plan kapsamında çekileceklerini bildirmişti. Dün başlatılan çekilme, planın ikinci aşamasını oluşturuyor. Lübnan kuvvetlerinin lsrail'in çekilmesinden sonra Bekaa vadisinin batısına yerleşerek, bölgede güvenliği sağlamaya hazırlandığı büdirildi. İğne ve Çuvaldız SAMİM LÜTFÜ Sırtlarında yorganları, denkleriyle üçüncü mevkıin tahta sı ' ralarında yolculuk ederek gelirlerdi Anadolu'dan. Haydarpaşa gar binasının dışına adım attıklannda, İstanbul birden şaşkın bakışlarının önünde uzanıverirdi. Karadeniz'den gelenler, "Karadeniz Postes/"nın güvertemevkiinde yolculuk eder, gemi Boğaz'dan girer girmez, heyecan ve biraz da korku içinde bu taşı toprağı altın kentı ıçercesine görrneye çalışırlardı. Kimbilir kaçı Sarıyer ve Büyükdere'yı, tüm istanbul sanıp pek kı s sa sürecek bir düş kınklığinı yaşamışlardır başlangıçta? Kentte öyle her semte çıkamazlar ve her yere ellerini kolla, rını sallayarak giremezlerdı. En çok Eminönü ve Sirkeci'ye giderlerken köprü üstünde rastlardımonlara.Başımda kepim sırtımda armalı lacivert ceketim, yarım yamalak bıldığim bir kefere şarkısı ıslığımda, yapmacık çok bilmiş umursamaz halimle; partal pabuçlan, yamalı pantolonları, yırtık pırtık ceketleri ve kirli mintanlarıyla yaşlarından çok fazla gösteren bu koca adamların beyaz yakalı, sıyah önlüklü ilkokul çocukiarı gibi, kaybolmaktan korkarak, el ele, daha dogrusu parmak parmağa yürüdüklerini görünce, içim burkulup tokat yemiş gibi olur, utamrdım. Ama galiba 45 yıl önce onlara içi burkularak bakanlar pek çoğunlukta degildik... Onların İstanbulluların aratarına karışmak değil, yanlarından yürümeleri bile hoş karşılanmazdı. Es kaza bin şaşkın şaşkın giderken, yanından geçene hafifçe çarpsa, o, birbirlerini görüşte hafifçe eğilerek ve gülümseyerek sağ elleriyle fötrlerini çıkarıp selamlayan beyfendiler ağız büzüp göz süzen hanımefendiler, umulmayacak biçimde kabalaşırlar, Önüne bak ayı! Bir tane İstanbul var derler, sonra "Cık... cık... cık" diye kafalarını sallarlardı. Kısacası kızılırdı onlara. İstanbul bozuluyorsa, fınnlar eskisi gibi iyi ekmek çıkarmıyor, esnaf geçmişte olduğu gibi terbiyeli davranmıyorsa eğer, bu dışardan gelen ' 'yabancıların'' da her şeyi bozmasındaydı kabahat. Anadolu'dan gelenler artık yadırganmıyor. Kent onlara ayak uydurdu ister istemez. Ama artık istanbul'un taşı toprağı altın değil. Asıl taşı toprağı altın olan, Bonn, Köln, Münih, Amsterdam, Brüksei, Liege, Paris... Ve şimdi yukarıda anlattığımıza benzer bir göç, Avrupa'ya yönelmiş durumda. Bu göçmen işçılerı çağıran, kabul eden ülkeler, gereksinim duydukları el emegı yüzünden giyinişleri, davranışlarr konuşmaları, tapınmaları ve kanlı aşkları kendilerine benzemeyen yabancılara katlandılar. Ama katlanırken de onları dışladılar. Böylece dış göçerlerimiz, 40 yıl önceki iç göçerlerimizin İstanbul serüvenine benzerinı el kapısında yaşamaya başladıtar. Ancak, zamanla hoşgörüsüzlüğe dönüşmeye başlayan zoraki hoşgörü, ekonomik bunalım ile birlikte ırkçılığa doğru tırmanmaya başladı. Bin dokuz yüz yetmişli yılların sonlarında önce F.AImanya'da hortlayan ırkçılığın en büyük hedefi de her şeyiyle Almana en benzemeyene, Türk'e yöneldi.Seksenli yıllarda daha hoş görülü diye tanınan başka bir toplumda Fransa'da boy gösterdi canavar. Fransa'da ırkçılığın sillesini yemeyen yabancı topluluk ya da etnik grup yok gibi, Türklere ateş açılıyor, Araplar vuruluyor, Yahudiier bombalanıyor. Artık gün geçmiyor ki Fransa'daki ırkçılık konusu gündeme gelmesin. İşin daha da korkuncu, ırkçılığın ardında artık bir komutan ve bir de örgüt var: "İşkencecı Le Pen ile onun milliyetçi cephesi" Olay o boyutlara vardı ki, artık tüm aklı başında Fransızlar ve tüm ciddi yayın organları hep bir ağızdan haykırıyorlar: "S.O.S. Irkçılık." Bu noktada olayın öbür yönü, akyüzü çıkıyor ortaya. Bu haykırışa, bu "ırkçılığa dur!" çağrısına öyle yoğun öyle toptan bir yanıt veriyor ki Fransızlar, sonunda Le Pen bile kctrkuya kapılıyor. Kampanyanın siyasal alandaki ılk sonucu ırkçı Le Pen ile milliyetçi cephesinın kantonalseçimlerde. Avrupa seçimlerınde aşmış bulunduğu yüzde 10 barajının altına düşmesi oldu. Öte yandan Fransa'nın klasik sağı, Le Pen ile kuruluşuna karşı çıkıyor ve onunla şimdi de gelecekte de işbirliği yapmayacaklarını açıklıyor. Katolik Kilisesi de, Le Pen ile kuruluşunun ırkçı tutumunu açıkça kınıyor. Bu arada, Assas sokağında bir Arap gencinin öldürülmesiyle sonuçlanan olayı kınayanlar arasında Yahudiler, Fransız Yahudi topluluğunun önde gelen temsilcileri var. Arap sendikacılar da Yahudi Filmleri Festivalı'nin düzenlendiği sinemaya yapılan bombalı saldırıyı kınayanlann ön safında yer aldı. 31 martta yapılan "S.O.S. Irkçılık" yürüyüşünde, Sosyalist Parti'nin önde gelen kişilerinden R.G. Schwartzenberg sağın ağır toplanndan Simone Veii ile kolkolaydılar. Uzun süredir sağa çark etmiş olan ve Sosyalist Partiyi de eleştiren Montand ve yıllar yılı Cezayir için "ülkemi yitirdim" diye hüzünlü şarkılar söyleyen Enrico Macias ve sosyalistlerin önde gelen adlarından Michel Rocard ön safta yanyana yürüyorlardı. Paris'te 7'den 70'e yüzbinden fazla Fransız göğsünde "AntiRaciste" "Arkadaşıma dokunma" rozetiyle dolaşıyor. Bu arada çeşitli Müslüman ülkelerın göçmen işçileri, Montparnasse'da kaldtrıma seccadelerinı serip, ırkçıiıgı, hoşgörusüzlüğü protesto ettiler. Fransızlar da bu eylemi izlediler. Davranış bizim açımızdan sevindiricidir. Çünkü bir süredir taşı toprağı altındır diye gittikleri diyarlarda ırkçı saldınlara hedef olanlar aynı zamanda bizim insanlarımızdır. Ve biz, onlar saldırıya uğrayınca haklı olarak haykırıyoruz. Haykırmalıyız da, bu bizim hakkımız olduğu kadar görevimizdir de. Ama bu arada çuvaldızı başkasına batırmadan önce iğneyi kendimize batırmayı da unutmayahm. Bakın Fransa'da insanlar, kendilerine benzemeyen. onlar gibi davranmayan insanlara baskı yapılmasın diye seferber olmuştur. Müslüman ülkelerin işçilerinin Montparnasse'da kaldırıma seccadelerini sererek bu baskı ve saldırıları kınamalarını hoşgörü ve hatta sempatiyle karşılamışlardır. Acaba bizler, bırakın yabancıları, bizim gibi düşünmeyenbizim insanlarımıza baskı yapılmasın diye sesimizi böylesine yükseltmeye hazır mıyız? Bırakalım büyük lafları bir yana , örneğin 1 ay sonra gelecek olanRamazanayında Anadolu'nun her hangi bir köşesınde ya da İstanbut'un Eyüp'ünde, oruç tutmayan kişilerin sahurla iftar arasındaki zaman dilimi içinde bir dilim ekmeği çekinmeden ısırabilme özgürlüğü için sesimizi yükseltebilir miyiz? Ne dersiniz? Temsilciler Meclisi, karşıdevrimcilere 14 milyar dolarlık askeri yardımı reddetti Bangladeş 'te yerel seçimler dolayısıyla adaylann belgeleri doldurduklan sırada ülkenin çeşitü yerlerindepatlayan bombalar 50 kişinin yaralanmasma neden oldu. Polis yetkttileri, güneydeki Chitagong Limanı 'nda meydana gelen patlamada 20, diğer kasabalarda meydana gelen patlamalarda ise 30 kişinin yaralandığını bildirdiler. Yetkililer, yar ralananlar arasında üç polis görevlisinin de bulunduğunu kaydettiler. (a.a.) Afganistan 'ın kuzeyinde mücahitler ile hükümet kuvvetleri arasında, geçen hafta yoğun çatısmakurm meydana geldiği biktirüdi. Diplomatlar, çattsmalann Sovytt ve Afgan hükümet kuvvetlerinin Pagman kentine saldırmaları ve 70 sivüi öldurmeleri üzerine başladığını beUrttüer. Diplomatik kaynaklar, mücahitlerin bölgedeki bir hava üssüne 20 roket attıklannı ve bir uçağt düşürdüklerini ifade ettiler. Öte yandan, Afganistan 'da Babrak Karmal yönetiminin 1979 yıluıda isbasma gelmesinden bu yana ük kez, ülkenin çeşitli yerlerinden gelen kabile temsilcileri Kabil'de toplandı. (a.a.) Ajganistan 'da çatışmalar "KARDEŞLER" CIA desteğiyle Mkaragua'ya saldıran karştdevrimciler. Reagan Kongre'nin 14 milyar dolarlık askeri yardımı onaylaması için açtığı ikna kampanyası sırasında, karşıdevrimcileri önce "özgürlük savasçılan", sonra "kardeşlerimiz" ve "demokrasinin güvenceleri" olarak niteledi. Baskan yine de Kongre'yi ikna edemedi. ğü karşıdevrimcilere yardım, muhalefetin kontrolundeki Temsilciler Meclisi'nde takıldı. Temsilciler Meclisi'nde önerinin reddedilmesinden kısa bir sure önce öneri Senato'da onaylanmıştı. Reagan'ın Temsilciler Meclisi'ni ikna etmek için son çabası Nikaraguayla doğrudan goruşmelere başlanabileceğini açıklamak oldu. Reagan, Senato çoğunluk lideri Demokrat Robert Dole'a gönderdiği mektupta "Nikaragua hukumetiyle doğrudan görüşmeler başlatmak İstiyorum. Bu görüşmeleri yapacak temsilcimize ateşkesi sağlaması direktifi verecegim. Aynca Nikaragualı gruplar arasında kilise denetiminde görüşmelerin başlamasını da isteyecegim" dedi. Senato ve Temsilciler Meclisi'ndeki oylamalardan sonra, Reagan'ın yardım önerisi için bir ara formul arandığı belirtiliyor. Demokrat senatörler 14 milyar dolarlık yardımın 10 müyarlık kısmının karşıdevrimcilere giyecek ve gıda gibi insani yardım paketi olarak verilmesini, 4 milyarlık kısmın ise karşıdevrimcilerle Nikaragua hükumeti arasında görüşmelerin başlayabilmesi için harcanmasını öneriyorlar. ABD Kongresi askeri yardımın karşıdevrimcilere CIA aracılığıyla verilmesine karşı çıkıyor. SANDİNİSTLERİN HONDURAS'A FÜZE SALDIR1SI Honduras askeri yetkilileri, Nikaragua askerlerinin karşı devrimcilerin kamplarının bulunduğu Güney Honduras'a füze saldırısı düzenlediğini açıkladı.Honduras yetkilileri saldırıda ölü ya da yarah sayısı konusunda bir açıklama yapmadılar. Nikaragua birliklerinin karşı devrimcilerin kampını 120 milimetrelik roketler ve toplarla 3 saat boyunca dövdüğu belirtildi. Saldırının hedefi La Vega'daki kampta Nikaragua Demokratik Gücu'ne bağlı bin kadar karşı devrimci gerilla bulunuyor. Nikaragua Demokratik Gücü FDN, Sandinistlere karşı savaşan en büyük gerilla grubu. FDN eski Nikaragua diktatörü Somoza'nın ulusal muhafızlarının oluşturduğu ve CIA tarafından eğitilen bir güç. Öte yandan yaklaşık bir aydan bu yana Müslüman kuvvetler ile savaşan Hıristiyan milisler de dün Sayda kentinden çekildiler. Hıristiyan milislerin Sayda'dan geri çekilmelerinin, ısrail kuvvetlerinin Bekaa vadisinden çekilmesi ile aynı zamana rastladığına dikkat çekiliyor. Hıristiyan milislerin kentten deniz yolu ile ayrıldıkları ve bir feribot ile Doğu Beyrut'a gitmekte oldukları öğrenildi. Olüm Meleği Pamguay'da ArafatErşad goruşmesı Füistin Kunuluş örgütü lideri Yaser Arafat, Bangladeş Devlet Başkanı Hüseyin Muhammed Erşad ile görüştü. Görüşmede, Ortadoğu sorunu ve İran Irak savaşının yanı sıra diğer ulıtslararası sorunlann ele altndığı bildirildi. Bangladeş Dışisleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, iki liderin çeşitli aianlarda isbirtiğini gelışrirme konusunda görüs birliğine vardıklan kaydedildi. (a.a.) Reagan'a bu kez Alman askeri mezarkgı aranıyor WASHINGTON, (AP) Federal Almanya'ya önümüzdeki ay başında yapacağı ziyaret ABD Başkanı'nın başını ağntmaya devam ediyor. Başkan'a uygun toplama kampının bulunmasından sonra bu kez de yeni bir Alman askeri mezarlığı aranıyor. ABD yetkilileri daha önce Reagan'ın 47 SS subayının mezarının bulunduğu Bitburg askeri mezarlığına gideceğini açıklamışlardı. New York Times gazetesi ise, Bitburg ziyaretinin özellikle Yahudi çevrelerde yol açtığı büyük tepki karşısında Beyaz Saray'ın, Başkan için yeni bir ziyaret yeri aradığını bildirdi. Reagan'ın Federal Almanya ziyareti sırasında yalnızca Bitburg askeri mezarlığını ziyaret edeceği açıklanmıştı. Bu karar yoğun tepkiler üzerine değiştirildi ve programa bir Yahudi toplama kampı da eklendi. ABD yetkilileri böylece Reagan için "dengeli ziyaret" programı yapmaya çalıştılar. Ancak Yahudi toplama kampını ziyaret tepkileri yumuşatmadı. F . Alman yargıç: Mengele'nin yaşadığına ilişkin kanıt var. Dış Haberier Servisi "Ölttm melegi" adıyla bilinen Nazi savas suçlusu doktor Josef Mengele'nin sağ olduğu ve Paraguay'da yaşadığı kesinleşti. ölüm Meleğinin bulunması için yülardır sürdurülen çalışmalann başındaki Federal Alman yargıç Klein, Mengele'nin yaşadığı ve halen Praguay'da bulunduğu yolunda kanıtlar elde edildiğini açıkladı. Auschvvitz toplama kampında insanları araştırmalan için kobay olarak kullanan Mengele 400 bin Yahudinin ölümünden sorumlu tutuluyor. 1948 ve 1953 yılları arasında 20 bin kadar Alman kendi ülkelerinde arananlar listesinde yer aldıkları için Güney Amerika'ya yerleşmişlerdi. Josef Mengele de bunlar arasmdaydı. önce Buenos Aires'e yerleşmiş, daha Bir Panama gemisi battı Panama bandıralı bir yük gemisi, Kızıldeniz'de çarpnğı yabancı bir maddenin patlaması sonucu battı. Lloyds Sigorta Şirketi, Londra 'da yaptığı açıklamada, geminin bir mayına çarparak batmıs olabileceğini bildirdi. "Mariner 11" adlı Panama gemisinin mürettabatı, SuudiArabistan 'a gitmekte olan bir Belçika gemisi tarafından kurtanldı. Geçen yüm ağustos ve eylül aylannda, Kızıldeniz'de mayına çarpan 19 gemi hasar görmüştü. Son gerçek resmi Nazi savas suçlusu Josef Mengele'nin 1956'da çekibniş ve gerçek olduğu bilinen son fotoğrafı. sonra ağustos 1960'da Paraguay'a gitmişti. Paraguay vatandaşlığına geçen Mengele'nin en az 3 yü boyunca Paraguay'ın başkenti Asuncion'da yaşadığı kesin. Ancak 1970 yılında Mengele'nin izi kaybedildi. Ve giderek unutulmaya da başladı. Ta ki bu yüın başlangıcında Kudüs'te sembolik anlamdaki Mengele mahkemesinde yargılanana kadar. Bugün Mengele yakalansa bile kimliğini kesin olarak saptamak mümkün değil, çünkü Ölüm Meleği'nin parmak izi yok, aynca fotoğraflanrun bir kısmuunda sahte olduğu sanılıyor. "Der Spiegel" Mengele'nin yerini bilebilecek üç kişinin olduğunu savunuyor. Bunlar Mengele'nin kansı, daha önce Karl Mengele'nin, yani Josef Mengele'nin babasımn fabrikasında ticari mümessillik yapan Hans Sedlmeier ve Praguay Başkanı General Stroessner. Federal Almanya'da 1959 yıunda Josef Mengele hakkında Yahudiler, ikizler, Çingeneler ve kadınlar üzerinde yaptığı deneylerden dolayı tutuklama kararı çıkartılmıştı. Marcos ABD'yi tehdit etti FUipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos 'un, Washington 'Un 1991 tarihine kadar ülke topraklannda bulunan Amerikan askeri üsleri konusunda, Filipin hükumetinin tam yetkisini tanımaması halinde, bu tesisleri kapatmaya hazır olduğu büdirildi. 1983 yümda imzaianan bir anlaşmaya göre, Amerikan hükumeti, Luzon Adası'nda bulunan Clark hava üssü ve Subic Bay deniz üssüne serbest girme karşıhğında, 1985 ve 1989 yuum arasında Manila 'ya 900 milyon dolarhk askeri ve ekonomik yardım yapmayı taahhüt ediyor. (a.a.) Etnik sorun 188 kapılı dünya. "lyi" bankacılığın hakim olduğu Pamukbank dünyasına 188 kaptdan girilir. Pamukbank, 188 şubesi vetemsijciliğiyle Türkiye'nin yanı sıra Almanya ve İran'ı kapsar... Muhabir bankalar ağıyla dünyanın en uzak köşelerine ulaşır. Pamukbank dünyası, tasarruf sahibi için güvenli, yüksek gelir dünyasıdır. Pamukbank dünyası, işadamı için daha kazançlı imkânların dünyasıdır. 30. yılında genç Pamukbank ülkemiz insanına "iyi" bankacılıkdünyasının kapılarını açmaktan gururduymaktadır. Macaristan Başbakatu Lazar Romanya ile etnik sorunları görüşmeya hazır olduklannı açıkladu Macaristan Komünist Parti yayım organında yer alan haberde, Lazar'm konuk Romanya Başbakanı Konstantin Dascalescu onuruna verdiği yemekte Macaristan 'daki Roman azınlık ile Romanya'daki Macar azınlık konusunda girişimin başlayacagını söyledi. Romanya'da 1.7 milyon Macar, Macaristan'da ise 25 bin Rumen yasıyor. (AP) Sosyal Demokrat Parti Lideri Davit Owen, îşçi Partitt milletvekilleri ile itişmek zorunda kaldı. Sendikalar konusunun gö'rüşüldüğü îngiliz Parlamentosu'nda fşçi Partili üyeler Chven'in kürsüye çıkmasını, ayaklannı uzatarak kurduklan barikatla önlemeye çalıstı. Owen 10 dakika kadar süren kargasadan sonra kürsüye çıktı, konusmcMnı İşçi Partililerin çıkardığı gürültütün bübninden sonra yapabildi. (a.a.) Avam 'da itiş kakış Bağlantısızlar toplantısı Bandung'da 30 yıl sonra yîne barış çağrısı BANDUNG (a.a.) Üçüncü Dünya ülkelerinin oluşturduğu "Bağlantısızlar" harekeünin doğum yeri olan Bandung, 30 yıl sonra yine dünya liderlerinin "dayanışma" çağnlarına sahne oldu. Ünlü "Bandung" konferansımn 30. yıldönümü nedeniyle düzenlenen toplantıyı Endonezya Devlet Başkanı Stıharto açtı. "AsyaAfrika Ulkeleri dayanışma ruhunu ayakta tutmalıdır. Bu, çoğumuzu hâlâ saran gerilik ve yoksullukla AsyaAfrika uluslarının omuz omuza savaşması için gereklidir" diyen Suharto, 1955'teki konferanstan bu yana birçok AsyaAfrika ulkesinin bağımsızlığını kazandığını, ancak bağımsıziığı, kalkınmanın izlemesi gerektiğini söyledi. AsyaAfrika ülkelerinin, Namibia ve Filistin mücadelesini desteklemelerini isteyen Suharto, "Bandung konferansmdan 30 yıl sonra bile dun\anın barış, huzur ve adalet içinde olacağını gösteren belirti >ok" dedi. Toplantıya bir mesaj yollayan Hindistan Başbakanı Rajiv Gandhi sömürgeciliğin canlandırılmasına yonelik çabalara karşı çıkılmasını istedi. Gandhi, "Siyasal istikrarsuuk ile ekonomik kanşıklık içindeki gunümiiz dun>asında Bandung ilkeleri geçerlüiğini surdurmektedir" dedi. SudarCın çıkarları Sudan 'ın yeni Başbakanı El Gazuli Dafaaüah, Mısır ve ABD ile ilişkilerin Sudan'ın çıkarlannı gözeterek yeniden gözden geçirileceğini söyledi. Başbakan, ABD'nin bu yıl yapacağı 500 milyon dolarlık yardım konusunda 'Kimseyle catışmak istemiyoruz. " dedi. (AP) PAMUKBANK iyi bankadır. Q