17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbi Cumhurivel Maıbaacılık ve Gazeteahk Turk Anonım Şırkelı adına Nadir N»di. # Genel Yavın Muduru. Hasan Ccmal, Muevsese Muduru. Lminc Uşaklıgil. Ya/ı Işlerı Muduru: Ok*> Gonensin. # Habcr Merke/ı Muduru Yalçın Ba>er. Savfa Duzenı Yoneımenı Aü Acar, • Temsılııler ANKARA Yalçınlİogan.lZMIR. Hikmri Ç«tınka\a. ADANA Mrtımel Mercan. Servıs Şeflerı. hıanbul Haberlerı: Rrha Oz, Oış Haberfer Krgun Bakı. Ekonomi Osman Lîlag». Kuhur: Aydın Kmev. Maga/jn: Yalpn Pekşcn, Spor Danışmanı. Abdıılkadir \ucHman, Du/elıme Rrfik Durtoş, Arajıırma. Şahin Alpa>. l> SemJika. Şukraa Krlenci, 0 Koürdınaıor' Ahmel konılsan. # Malı liicr KroJ Krkut. llan iöya KrRene. Halkla üışk.lt" (•uldertn K<ı«ır, ldarc HuMvin (,urer, Meıme. Sadun Sonmcz. Basun ve Yayaıv Camhuriyti Malbaacılık ve Gazetecilık T A.Ş. Turk Ocagı Cad. 39/41 Cağaloğlu Istanbul, PK 246lslanbul.Tel 526 10 00 (9 hat). Telex 22246 # BuroJar Ankara: Zıya Gokalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19'4 Tel 33 II 4147, Telex 42344 • İzmir Halıı Zıya Bulvarı No: 64/3, Tel 25 47 0913 12 30Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kal 3, Tel I455O19>3I Telex: 62155. TAKVtM 11 NİSAN 1985 Imsak: 3.54 Güneş: 5.25 Öğle: 12.10 Ikindi: 15.50 Akşam: 18.45 Yatsı: 20.09 Tanıkların görüşti: îpekçi sık sık tehdit ediliyordu İstanbul Sıkıyönetim Konuıtanlığı 1 Nolu Askeri Mahkemesi, gazetemiz yazarı Uğur Mumcu'nun ıcmık olarak dinlenmesine, Ecevit, Türkeş ve Hasan Fehmi Güneş'in talimatla ifadelerinin alınmastna karar verdi. tstanbul Haber Servisi Milliyet Gazetesı Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi'yi öldüren Mebmel Ali Agca'nın Türkiye'de gerçekleştirdiği eylemlerde kendisine yardımcı olduklan savıyla İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde yargılanan 11 sanığın dünkü duruşmasında 9 tanjk dinlendi. Mahkeme gelecek oturumda gazetemiz yazarı Uğur Mumcu'nun da tanık olarak dinlenmesine, Bülent Ecevit, Alpaslan Türkeş ve Hasan Fehmi Güneş'in de davayla ilgili olarak Ankara'da talimatla ifadelerinin alınmasına karar verdi. Dünkü oturumda, Tercüman Gazetesi yazarı Nazlı Dıcak, Hasan Pulur Hürriyet Gazetesi yazarı Hasan Pnlur, İpekçi'nin sekreteri Melek Bder, santral memunı Gıizin Cosvm, arkadasları L'ygun Avşar, Rüştu Erol Öktem, yeğeni Eymen Sezerman, eşi Özge Sezerman ve Halit Keskin tanık olarak dinlendiler. Tutuksuz sanıklar Zülfikfir Yasan, Hasan Hüseyin Şener, Mehmet Gurbiız, Mehmet Metiner ve Yusuf Hududi ile avukatlan Fuat Azmioğlu, Zeki Haaibrahimogiu'nun katıldığı dünkü oturumda tanık olarak dinlenen Abdi İpekçi'nin sekreteri Metek Beler, Ipekçi'ye bir çok tehdit mektubu geldiğini belirteNazlı Ilıcak rek, "sekreteri olduğum için öncc bu mektuplan ben gonirdöm. Okurdu, bazılannı yırtar atar, bazıiannı da saklardı." dedi. Santral memuresi Gözin Cosuoı da İpekçi'nin öldürülmeden once sık sık telefonla tehdit edildiğini, sesleri farklı kişılerin telefonla aradığını belirterek "Bir keresinde tehdit eden kişi, Abdi Beyi oldüreceğiz, dedi. Bir başka şahıs ise kendisinin orgiıt üyesi olduğunu, Abdi Beyi sevdiğini, ancak öidureceğini, hangi örgütten oldugunu soylemedi" dedi. Tercüman Gazetesi yazan Nazlı nıcak ise İpekçi'nin öldürülmesinden 5 gün önce TÜSİAD'da yapılan bir toplantıya Uğur Mumcu ve Abdi İpekçi'yle birlikte katıldığını, anarşi uzerine konuştuklarını açıklayarak şunları söyledi: "Abdi îpekçi, bu toplantıda kısa bir konuşma yaptı. Dımlı bir konuşma yaptı. Uğur Mumcu ile benim aramdaki tartışmalara girmedi. Bu toplantıda kaçakcılıkla ilgili herhangi bir konunun gectiğİBİ habrlamıyonım." Abdi İpekçi'nin arkadaşı Uygun Avşar da ipekçi'nin kendisine tehdit edildiğini soylediğini, ancak kaçakcıhkla ilgili yazı hazırladığını bilmediğini söyledi. Tanıkların dinlenmesinden sonra mahkeme Ankara'da bulunan Bulent Ecevit, Alpaslan Türkeş, Hasan Fehmi Güneş ve Mehmet Karaaslan'ın talimatla ifadelerinin ahnmalarına karar verdi. Mahkeme aynca gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, Edip Poiat, Hiisamettin Saraç, Aydın Dogan. Mustafa kemaj Derinkök ve Şener Belgutay'ın tanık olarak dinlenmelerine karar vererek duruşmayı 24 Nisan 1985 günü saat 14.00'e erteledi. TMO işçilerinin 82 ikramiyeleri geri ahnıyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Toprak Mahsulleri Ofısi, (TMO) 1982 yılı hesaj: lannın TBMM'de ibra edilmemesi uzerine, kuruluşun 7 bin personeline 1982 yılında avans olarak ödenen 147 milyon lira tutarındaki iki maas ikramiyenin geri alınmasına karar verildi. TMO Genel Müdürii Ahmet Özguneş, borcun, personelden önümuzdeki aylarda taksitle ahnması yoluna g'tdileceğini bildirdi. Balıkesirde ölenlere tazminat "Bayan at" podyumda Bahara girdiğimiz şu gunlerde fîrmaların düzenledikleri defileler ilginç gösterUere sahne oluyor. Dün de Balinler flrmasının bahar ve yaz kreasyonlannın tanıtıldtğı defüeye bir de "bayan at" çıkanldu "Parmaklan ojeli, aüıkh, saçlan ve kuyruğu meçli" bayan at, bugünden itibaren OTlATde baslayacak Moda Teksril Fuan'nda podyuma çıkacak. Sakin durması için sürekli "ot" yedirilen ata binecek mankenler daha çok Arap turistlere yönelik giysiler sunacaklar (yanda). Sheraton Oteli'nde Vepa'nın ilkbahar yaz 1985 koleksiyonu ile Ayîa Eryükselin SO'ye yakın giysisi ayn salonlarda sergilendi. Fotoğrafta, Vepa'nın defılesinde 1930'lann çizgilerini yansıtan giysüeri sergüeyen mankenler görülüyor (üstte). (Fotoğraf: SİNA KOLOĞLU) Haber Merkezi Bakanlar Kurulu'nda Balıkesir'deki uçak kazasında hayatım kaybedenlere ödenecek tazminatın anlaşma yoluyla ve hızta 0denmesi kararlaştırıldı. tşyerleri hasara uğrayan esnaf ve sanatkârlann maddi yaralarının siiratle sanlması için gereken önlemler saptandı. Devlet Bakanı Kâzım Oksay'm açıklamasına gö're toplantıda, aynca Şırnak 'ta meydana gelen olayia ilgili olarak alınacak ek tedbirler de belirlendi. DİLEKÇE DAVASI SÜRÜYOR Batur: Dilekçede kasıt ve süahlı eylem yoktur İstanbul Haber Servisi Ankara 1 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen "Aydınlar Dilekçesi" davası ile ilgili olarak eski Hava Kuvvetleri Komutam ve eski senatör Muhsin Batur, eski milletvekili tlyas Seçkin, yazar Adalet Ağaoğlu ve oyun yazarı Bilgesu Erenus'un tanık olarak İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde ifadeleri alındı. 59 sanıklı Aydınlar Dilekçesi davası ile ilgili olarak tanıklık yapan 4 kişinin ifadeleri yargıç Binbaşı Tuncay Gökçe'nin odasında alındı. Eski Hava Kuvvetleri Komutam ve eski senatör Mubsin Batur, dilekçede bir kasıt ve herhangi bir silahh eylemin söz konusu olmadığını belirtti. Tanık, eski milletvekili tlyas Seçkin de dilekçenin içeriğini onayladığı için imza attığını belirterek şunları söyledi: "Olağanüstiı dönemlerde, olağan dönemlere geçişte hukumetler bu geçişin başanlı olabilmesi ve yerine oturması bakımından bir takım sosyal barışı sağlayacak diizenJemeler yapmak dunımundadırtar. Bu o lilkenin selameti ve (Arkası Sa. 6, Sü. l'de) Boğaz Köprüsü'lne enflasytm zammı AMKARA (Cumhuriyet Bürosu) Baymdırlık ve tskân Bakanı Safa Gıray, ıkıncisiyapılıncaya kadar Boğaz Köprüsü uzerinde buyuk tedbırler alınacağını bildirdi. Giray, "Br tedbirlerden biri geçiş yoğut. luğunu azaltmak amacıyla fiyatları yukseltmektir. Bu süre içinde fiyatlan çok daha yuksek tutabiliriz. Ama, bu Toplu Konut Fonu 'na para aktarmak için değil, koprüyü korumak için trafik düzenini rahatlatmak içindir" dedi. Tiran Mılisi Ayazh ziyaret etti "Bıienter bılmeyeniere soylesın' tstanbul Haber Servisi Tiran Valisı Jashar Menzebchiu dün tstanbul'a geldi ve beraberinde eşi olduğu halde Valı .\evzat Ayaz V makamında ziyaret etti. Konuk vali ziyaret sırasında bu tur ilişkilerin iki ülke ve özellikle de Arnavutluk'un başkenü Tiran ile İstanbul arasındaki ilişkileri gelistırmek açısmdan onem taşıdığını belirtti. Isianbul'da akrabaları yaşadığından bu kentin kendisi için ayn bir onem taşıdığını kaydeıti. Buvukdçt Dtpşlen Gtnei Sekreten ' Diftşkn Bakanı ı CEVTÖ Genel Sekmn / Cumhurbafkanhft Genet V* reıer. ' Mtilı Savunma Bakanı ' Mılkıvekıh U Haluk Bayülken Anlatıyor Cüneyt Arcayürek'in Röportajı Demirel bir görüşmede, Bulgaristan 'daki Türk azınlığa değinmiş: "Buradaki Türkler tarihi bir vediadır. Bu Türkler, iki ülke arasında bir dostluk köprüsü olsun" demişti. Bunları aktardığım Bulgar yetkilileri beni hemen Jivkov'un yanına götürdüler. Ama Jivkov, konuşmama olanak tanımayan bir tutum izledi. Şah, devlet yönetimi için babası tarafından iyi yetiştirilmişti. Genel bilgisi çarpıaydı. Gandi çelik gibi iradeli bir kadındı. Kendi görüşlerini tatlı tatlı anlatıyordu. Hafız Esad soğukkanlı, zeki, hesaplarım çok iyi yapan bir insandı. Hafız Esad yeri kolay doldunılamayacak liderlerden biri. Pasaport harçları artırdımr DemirePin Bulgaıistan'daki Türkler hakkında söyledikleri yetkilileri şaşırttı 1 2 (12 Mart'ı hükümetin dı$a' anlaımasının bir biçimi olmalı. Ordu muhtıra vermiş sivil 'müdahale'. Parlamento açık, ama 'partilerustü hükümet' var. Ordu, tiç maddelik muhtırasında parlamento ile hukümeti suçlamış, bir de anayasal *reformlarm' hemen yapdmasım istemiş, Batılı kafalara bu gorünüşu anlatmak zor olmalı, siz ne yapıyordunuz, nesöylüyordunuz?) "Hükümet görüşü, aynı kafadaki insanlann bir araya gelmesiyle oluşur. Ayrıca, inanmayan insan inandıncı olmaz. Cumhuriyet tarihine baktığımızda TSK'mn müdahaleleri, endişeleri son haddine gelip bazı uyanlarda bulunmalarıyla 1960'da başhyor. Yönetimin vaziteye hâkim olmak bakımından zorluk içine düştuğü durumlar oluyor. Bunun, ülkenin güvenliğlne tehlikeler getirmesi ağır basıyor. 600 yıllık imparatorluktan sonra Türkiye'nin çevresinde fevkalade candan dostlar bulunması gerekmez." (Bayülken 'le 12 Mart sonrasının 'iç sorunlan 'nı tartışmak elbete doğru değildi. Bir ölçüde değinip geçtik. Ardmdan Bayülken 'e sordum: Şöyle çevremize bir bakahm ne görüyorsunuz?) "İran'da Şah dönemi yaşanıyordu. Humeyni hareketi ufukta göriinmüyordu. Şahın kibirli bir kişiliği vardı. Bir kez uzun uzadıya görüştükten sonra, 'Bu adam boru battını yapmak istemiyor' yargısına varmıştım. Durmaksızın teknik zorluklardan söz ediyordu. Şah Pehlevi, babası tarafından devlet yönetimi için çok iyi yetiştirilmişti. Hali etvarı mükemmeldi. Genel bilgisi çarpıcıydı. Seçkin bir insan izlenimi veriyordu. Ben Süreyya'yı tanımadım, Kraliçe Diba, kibar, fazla ortalıkta görünmeyen, kocasının verdiği sosyal görevleri yapan, sanatla uğraşan bir hanımefendiydi. Şahı, 1962'de genel müdürlüğümden, ötekı görevlerle birlikte 15 yıl süreyle tanıdım, konuştum. Herhalde 1962'deki Şah'm bakışıyla 1972'de bakışında değişiklik yoktu. Petrolden olağanüstü para kazanmağa başladıgı zaman, muazzam ölçüde silahlanmaya girişti, kendisine 'bölgenin jandarması' sıfatı verilmeğc başlandı... Ne var ki, Turkiye gibi devletlerin bulunduğu bölgelerde jandarmalık fikri kolay değıldir." L Haluk Bayülken 1972'de tran Şahı Rıza Pehlevi ile. yordu. Hatta bir gazetemiz, 'Ortadoğu'da savas oluyor, Ankara'da Bajülken'le Generkurmay Başkanı'ndan başka kimse yok' diye yaz, mıştı. Bu savaşta, Mısır mağlup oldu denilemez. Nitekim, bu sonuç, Israil'le Mısır'ın anlasmalarına yol açmıştır. Bize Arap ülkelerinden 'savaşa girin' diye bir çağrı oimadı o savaşta. Ama, Turkiye, devletlerarası hukukun yasaklamadığı yardımlan sağladı. Mesela, Libya'dan gelip rafine edilen petrolü serbest piyasadan almaları gibi. Kendimi ovuyor gibi bir durumun ortaya çıkmasından çok utanıyorum, ama bu savaştaki önsezimin geçerli olduğunu soylemek istiyorum. Ne mağlup ne de galip ortada yokken, bir girişimde bulunduk. Gazeteleri açarsanız görürsünuz, ABD'yi çağırdık, Arap ulkeleriyle konuştuk. Büyükelçi Mac Commer'e diyorduk ki; "Zaman bu zamandır, iki ülke arasında banş yapılabilir." Nitekim öyle de oldu. Aynı değerlendirmeyi ABD'de de yapmış olacak ki, Camp Davit göruşmeleri başladı \e sonuç alındı. ANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu) Pasaport harçlarını artıran yasa tasarısı Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi. Harçlar Kanununda yapılan değişiklikle pasaport alımında ve süre uzatımında ödenen harçlar, surelerinin uzunluğuna gore yüzde 33.4 ve yüzde 337.5 oranında artacak. Gen pasaportlarda kayıtlı her kis, için ayn ayn harç ödenecek. (Bayülken 'e 'çevremize bakıyorduk' dedim. Komşulanmızla ilişkiler konusundaki anılarını, kimi gelişmeleri anlatmasını rica ettim.) "Bulgaristan'a yaptığım önemli çizgileri vardır. ziyaretin kimi gar yetkilileri de yanımızdaydı. Hindistan geziai 1965'ten sonra daha gelişen 'çok yönlii polilika' anlayışım nedeniyle Hindistan'a gilmiştim. Hindistan, TurkPakistan yakınlaşma»ndan sureklı rahaısızdı. Orada 'Pakistan'la çok yakın, kardeşçe ilişkilerimiz Hindistan'la çok iyi ilişkiler kurmamıza engel değildir!' demiştim. Sonunda, Hindistan Türkiye'nin 'iyi niyetli bir siyaset'le ilişkilerin surekli olmasını istediğıni anladı sanırım. Bavan Gandi ile yaptığımız konuşmarun bende bıraktığı izlenim >uydu: Bir defa çelik iradeli bir kadındı. Karşısındakilere diplomatça gayet >oımuşak bir konuşma zemini hazırlıyor, bu arada kendi göruşlerini tatlı tatlı anlatıyor, uyumsuzluklar varsa bunları pekâlâ belirtiyordu. Gorüşleri kat I973'te istikrarlı \e bağımsız olan Afganistan, ihtiraslı bir devlet adamının 'fincancı kaUrlarını ürkütmesinden' sonra işte bugünku sonuca vardı Suriyvli korsana 8 yıl 4 ay hapis tSTASBL'L (a.a.) Suudı Arabistan Havayollanna an yolcu uçağını 5 nisan 1984 tarihinde CiddeŞam seferi sırasında bıçak tehdidiyle kaçırarak Yeşilkoy'e zorunlu iniş yaptıran Suriveli hava korsanı Ahmet Hıdır Mahleş8 yıl 4 ay ağır hapis cazasına çarptınldı. Bakırkoy 1. Ağır Ceza Mahkemesi dunkü duruşmada sanığa once 10 yıl ağır hapis cezası verdi, ancak hafifletıei nedenler gozönüne alınarak sanığın cezasında 1 vıl 8 ay ındirim yapıldı. Hafız Esad Suriye'ye gittiğimde Hafız El Esad yonetimdeydi. Soğukkanlı, zeki, hesaplannı çok iyi yapan bir insandı. On yıldan fazla süredtr ulkeyi yonetiyor. Bir ülkede birçok kişi gidenin yerini doldurabilir, ne var ki, Hafız El Esad'ın yerinin kolay doldurulacağı kanısında değiüm ben. Esad'ın bugün uyguladığı politikada, Ortadoğu'daki banş konusunda kendisine gerekli yakınlığın gosteriimemiş olmasının büyuk rolü vardır. Hatay konusuna 'biz' değindik. Esad, Hatay'ın Türkiye ile Suriye arasında bir sorun olmayacağını söyledi. 1972'den beri Suriye'nin bu politikasında bir değişiklik yok. 1974'teki Kıbrıs harekâtından sonra Esad'ı tekrar gördüm, bana, 'Sizin tutumunuz, bizim tutumumuza karşı değildir' dedi. Esad, Ada'nın taksimine bizim gibi karşı olduklannı soyledıkten sonra, 'Türk askerinin harekâtını çok \akından izliyorduk, radarlarla jetlerin uçuş sayısını saptıyorduk" dedi. Suriye bizim tezimizi aşağı yukarı aynen yineliyordu. İşte bu nedenle diyorum ki, eğer geçmişte çıkan bıldiriler okunmaz, bilgi sürekli olarak sağlanmazsa, sanki yeni bir durum ortaya çıkmış gjbi konular görüşmeye acılırsa bir kopukluk olur. Bu kopukluğu karşı taraf hemen anlar. Biz, yeniden dunya yaratmıyoruz ki... Bir devamIılık ister dış sorunlar. Kesik, kopuk izlenmez. Unutmadan belirtmeliyim ki, Irak'la yaptığım göruşmelerin en önemlisi boru hattı anlaşmasmın imzalanmasıdır." (Siz Bakan olarak Irak 'a giıtiğiniz zaman, tran, Barzani'yı ABD ile birlikte destekliyordu. Irak, ne ıstiyordu Turkıye'den, ne yapacağtz biz?) 1973 savaşından önce .Vlısır'a gittim ve Enver Sedat'la göruştüm. O sırada Mısır, bizim Ortadoğu'ya daha 'aktif' ilgi gostermemizi istiyordu. Başbakanlan Zeyyad, bana Israil'den ele geçirdıkleri bir haritayı gösteriyor, İsrail'in yeni sınırlarının Irak'ı, Suriye'yi ve hatta Türkiye'yi içine alan bir çerçeve gösterdiğini anlatıyordu. Bu nedenle Araplara daha yakın olmalıydık. Bu haritalar bize de geliyordu, ama onlar gibi heyecanlı olmamıza ımkân yoktu. Değerlendirme biçimitniz daha başl tydı. 1973 Ekim Savaşı, Mısır'la Israil aras nda patladığı zaman, bizde genel seçimlere gioli Kocaman bir imparatorluktan gelmişiz. Eğer biz, egemen olduğumuz o denli geniş topraklardaki halklara sindirme, Osmanhlaştırma, Türkleştirme gibi yontemler uygulasaydık, bugün 35'e yakın yeni devlet çıkar mıydı ortaya?.. Bulgaristan'a diyorduk ki: 'Hangi rejimde olursan ol seninle iyi geçinmek istiyoruz, ister marksist ol, ister kralcı. Komşulanmızın içişlerine kanşmıyoruz, rejim ayırt elmi>oruz.' Ben Sofya'ya giderken geçmişe ait bütün dosyalan incelemiştim. Demirel, bir gö Püot ve kızının dıırumu ciddi tstanbul Haber Servisi Eminönü, Langa'da bulunan Benler Otel'de onceki gece intihar etmek ısteyen universite öğrencisi Figen Özsan ilepilot babası Burhan Özsan'ın sağlık durumlan ciddiyetini koruyor. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi yüksek lisans öğrencisi olan Figen ve babasımn ilaç içerek intihar etmek istediklerini belirten güvenlik kuvvetleri, soruşturmanın çok yönlü sürdüruldüğünü belirttiler. Kıbrıs Harekâtı (Sedat'la sanırım 1974 Banş Harekâtı 'ndan sonra bir kez daha konuştunuz?) " 8 Eylul 1974'te. Sekiz ulkeye gidip cumhurbaşkanı adına harekâtın nedenlerini açıkladığım sırada konuşmuştuk. Konumuz şuydu: Genellikle I. askeri harekâta kimsenin karşı çıktığı yoktu. Çaremizin kalmadığını anlıyorlardı. Fakat ikinci askeri harekâttan sonra?.. 'Vav efendim, bunu yapmaga gerek var mı>dı?' dive bir gurultu koptu. Neden?.. Çünku, ikinci harekât yapılmasın, TSK'leri daracık bir arazide sıkışıp kalsın, ondan sonra karşımıza zorluklar, engeller çıkarsınlar. Bakınız, eğer Kıbns harekâtının hemen arkasından toplanan Cenevre Banş Konferansı'nda Yunanlılar ve Rumlar onlerine konulan 'eşsiz fırsatı' kaçırmasalardı, ikinci askeri harekât yapılmazdı." (Sasıl olacaktı, Gırne'yegırmış olan askeri guçler o dar alanda kalacak mıydı, eğer Rumlar o 'eşsiz fırsatı' kaçırmasalardı?) "Cenevre konferansında, ilk harekâttan sonra bir 'tampon bolge' kurulmasını onerdik. Askerlerimizin mevzilenmesine olanak tanımayan dar araziye bir 10 mil kare daha eklenmesini istıyorduk. Bize gore, o zaman askerlerimizin guvencesi daha olumlu duzeyde olacaktı." SÜRECEK Haluk Bayülken Hindistan Başbakanı Indra Gandi ile. ruşmede, oradaki Turk azınhğına değinmiş ve 'Buradaki Türkler tarihi bir vediadır. Bu Türkler, iki ülke arasında bir dostluk köprüsü olsun.' Bunlan aktardım, şaşırdılar. Beni hemen Jivkov'un yanına götürdüler, ama Jivkov konuşmama olanak tanımayan bir tutum izledi, durmadan konuştu, neredeyse ağzımı açamadım. TurkBulgar ilişkileri üzerınden uzun bir konuşma yaptı. Bir IKI olayı hiç unutmam: Varna'da ışçilerin çoğunun Turk olduğu bir kimya kompleksini geziyorduk. Bana, 'Biz ne zaman Anayurda gideceğiz?' diye sordular. Hem de açıktan, hiç çekinmeden. Göç anlaşmasından filan söz ederek yanıt bulmağa çalıştım. Bir de Turk köylerini geziyoruz, kuçucük çocuklar etrafımızı çevirdi. Eşım Valiha, bir çocuğa 'Gelir bakayım kitabım' dedi, çocuk getirdı. Eşim şoyle bakü kitaba, 'Yahu. bu kitapta Türki>e'>i (anılan tek kelime yok' deyiverdi. Bulmizın Gandi uzerinde makul ve makbul bir iz bıraktığını sanıyorum. Kıbrıs konusunda aleyhımizde oy veren Hindistan'la 'toprak bütunlüğü, bağunsızlık, iki toplumun meşru hak ve yararlarında' aynı görüşü paylaştık. Burada şu çıkıyor: Hindistan'la da tıpkı öteki ulkelerde olduğu gibi, sürekli ilişkiler üzerinde anlaşmıştık. Bir gezi yaparsınız, çok şaşaalı geçer, sonra arkası gelmezse, iz de yitip gıder, sürdürmelidir bunlan. Bu arada, Afganistan'a yaptığım ziyaretten bir ders çıkanlması gerektiğine inanıyorum: Kral, Zahir Şah'tı, babacan, değerli bir insandı. Hukümete genel direktifler veren, sonradan karışmayan bir kişiliği vardı. Orada Harbiye'yi ziyaret ettığımde, kendımi Turkiye'de sanmıştım. Herkes Turkçe konuşuyor, şakalaşıyordu. Zahir Şah'ın akrabası Davut Han, darbe yaptı. Uzun süre diktatorluk kurdu, fa Gürültüsüs İstanbul İstanbul Haber Servisi tstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan gurıi1'"ile ınucadelenin belediye. ana gorevlerinden bırı olduğunu belirterek, "Gürultüsüz bir İstanbul için kolları sıvadık" dedi. Dalan, L'luslararası Lions Yonetim Çevresi Federasyonu tarafından düzenlenen "Gürultü ve insan sağlığı" konulu semirıerde yapnğı konuşınada yeni siparış edilen gurultu otçnıe aleılennın yakı. ı da İstanbul 'a geleceğini bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle