22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6MART 1985 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ozetle Mücahitler Sovyetler'e ağır kayıp verdirdi Sovyet Afgan birlikleri, Afganistan'ın kuzeyindeki stratejik "Panşir" vadisinde Şah Mesut başkanhğmdaki mücahitlere karşı iki hafta önce başlattıklan he'ikopter desteğindeki bir dizi perasyonda başarısızüğa uğradılar ve ağır kayıplar verdüer. Islamabad'daki Batılı diplomatik kaynaklann bildirdiğine göre, vadideki Kenj ve Rokha mevkileri ile bitişik diğer vadilerdeki çatışmalardan başarı ile çıkan Şah Mesut, şimdi ilkbaharda başlayacak muhtemel bir saldınya karşı gücünü arttırmaya çahşıyor. (a.a.) Reagan, "barışı kurmak" amacıyla kongreden yeni füzeler için ödenek istedi POLniKADA Barış MX'lerin ucunda cağını belirtiyorlar. Yönetim ise, MX projesinin, Moskova ile silahsızlanma anlaşmasma varmayı kolaylaştıracağını ileri sürüyor.BaşkanReagan,MXfüzeleri için Kongre'den ödenek isterken, Politbüro üyesi Madimir Shcerbitsky başkanlığındaki Sovyet parlamenterlerinden oluşan heyet Washington'da temaslanna başladı. Sovyet heyeti önceki gün Kongre üyeleri ile görüşmeler yaptı. Görüşmelerin "samimi bir görüş ahşverişi" şeklinde geçtiği ve özellikle Başkan Reagan'ın "Yıldızlar Savaşı" projesi üzerinde durulduğu bildirildi. Sovyetler Birliği, bilindiği gibi Yıldızlar Savaşı projesine şiddetle karşı çıkıyor. Sovyet heyetinin başkam Vladimir Shcerbitsky, son 12 yıldır Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Andrei Gromiko dışında, ABD'yi ziyaret eden ilk üst duzeydeki Politbüro üyesi. SORUNLAR ERGUN BAIXI Dış Haberler Servisi 12 martta Cenevre'de başlayacak olan silahsızlanma görüşmeleri yaklaşırken, Başkan Reagan, Kongre'den kıtalararası 21 tane yeni MX füzesinin yapımı için 1.5 milyar dolarlık ödenek istedi. AP ajansına göre, Reagan Kongre'ye gönderdiği mesajda, "Sovyetler Birtiği ile görüşme masasına güçlü durumda oturamazsak, banşı kurma şansımız azalır. MX tüzeleri barışın koruynculandır" dedi. Reagan, mesajına şöyle devam etti: "Eğer bu fflzeleri yapmazsak, Sovyetler Birtiği biziro kararhhğımızdan şuphe eder. Bu takdirde de anlaşmaya yanaşmaz" dedi. Reagan yönetimi, MX füzeleKampuçya'yı işgal altında tutan Vietnam birlikleri, ülkede kurdu rinden 100 tane üretmeyi planğu kendisine bağlı Heng Samrin lıyor. Kongre halen bu füzeleryönetimine karşı mücadele veren den 21 tanesinin yapımını onayPrens Norodom Sihanuk baş lamış durumda. Ancak yeni füzelerin yapımı konusunda pek kanlığındaki Kmerlerin elinde kalan son üs ve genel karargâh durumundaki "Tbtum"a karşı dün sabah saldınya geçti. Kmer sözcüsünün yaptığı açıklamaya göre, Jayland sınınndaki kampa karşı Vietnam birliklerinin yoğun "baraj ateşi" ile başlayan saldınsı süruyor. Saldınyı doğrulayan sınır bölgesindeki TayŞii Emel örgütü ve land askeri kaynaklan da kamHizbullah Hareketi pın yoğun bir top ateşi altıntarafından düzenlenen da bulunduğunu bildirdiler. Ancak ölu ve yarah konusunda gösterilerde yüzlerce açtklamada bulunamadılar. Şii Batı Beyrut'ta En tehlikeli füze Başkan Reagan 'ın yapımı için kongreden ödenek istediği kıtalararası MX füzeleri dünyamn en tehlikeli nükleer silahlan olarak kabul ediliyor. 10 savaş başlığı taşıyan MX füzelerinin menzili 12.900 kilometre. Uzun menzilleri ve çok sayıda savaş başlıklannın yam sıra MX füzeleri ayrıca son derece isabetli ve hedefı kaçırması olasılığı çok az. Askeri uzmanlar, MX füzelerinin bu Ozellikleri ile ABD'nin Minuteman füzelerinden çok daha üstün olduklarım belirtiyorlar. Moskova'nm Yıldızlar Savaşından sonra en fazla kuşkulandığı program, MX füzeleri projesi. Sovyetler, bu projeye de şiddetle karşı çıkıyorlar. Amerikan Kongresi'nde ise gerek çok pahalı oluşu, gerekse silahlanma yarışını kızıştıracağı gerekçesi ile MX projesine karşı "hevessizlik" var. Kongrede bazı çevreler MX'lerin saldırı füzeleri olduğunu ve projeye karşılık Sovyetler Birliği 'nin de kıtalararası füze yapımını hıziandıracağını öne süniyorlar. YazarOkur, ŞarkıcıDinleyici Yazarla okuru arasındaki ilişkilerle ses sanatçısı ile dinleyicisi arasındaki ilişkilerin birbırinden çok farklı olduğunun bilinmesi özellikle kalkınmakta olan ülkelerde galıba çok önemli. Çunkü bu ülkelerde "Asiye nasıl kurtulur?" sorusuna herkes kendine göre bir yanıt getiriyor. Ne var ki, objektif gerçekler zaman zaman bu yanıtlarla uyuşmayabiliyor. Bu ortamda sağda ya da solda, inandığımız yanıt ya da formüle ters düşen gerçekleri sergilemek, bu gerçekler kendisinin ve okurunun hoşuna gitmese bile, yazarın başlıca görevi olması gerekir. Yazarın, bu görevi yerine getirebilmesi için bağtmsız olması şart. Kimden? Önce okurundan. 8u noktada yazarokur ilişkileri ile şarkıcıdinleyici ilişkileri arasındaki fark gündeme geliyor Bir ses sanatçısı sahneye çıkarken, temel hedefi dinleyicisinin beğenisini kazanmaktır. Programını, hatta giysilerinı bıle bu temel hedef doğrultusunda hazırlar Okuyacağı şarkıları dinleyicisinin zevkine göre seçer Bir şarkıcı ya da başka bir sanatçı sahneye çıktığında, haklı olarak alkış bekler. Tüm çabalarını bu alkışı haketme doğrultusunda yoğunlaştınr. Dinleyicisinin ya da seyircisinin zevklerini hiçbir zaman göz ardı edemez. Dinleyici de şarkıcıdan hoşuna giden, zevkini okşayan şarkıları söylemesıni, alıstığı davranışta bulunmasını bekler. Beklediğmi bulamazsa, düş kınklığına uğrar. özetle, şarkıcı ile dinleyici arasında duygusal bir ilişki ve özellikle şarkıcının dinleyıcıye bağımlılığı olgusu vardır. Oysa yazarla okuru arasındaki en tehlikeli gelişme, ilişkilerin duygusal nitelik kazanmasıdır. Çünkü o zaman yazar, ses sanatçısının dinleyıcisıne bağımlı olduğu gibi okuruna bağımlı olur. Ses sanatçısının dinleyicısının beğenisini kazanmaya calıştığı gibi, okurunun beğenisini kazanmaya çalışır. Sadece okurunun hoşuna giden şeyleri yazıp, kalemini onun zevkine göre ayarlar. Okuru tarafından alkışlanmayı, ses sanatçısının dinleyicisi tarafından alkışlanması gibi, kendisine temel hedef olarak saptar. Oysa bir yazarın temel hedefi, okurunun hoşuna gitmek değil, objektif gerçeği açıklamaktır. Gerçekler kimi zaman bazı okurların hoşuna gitmeyebilir; hatta bazen yazann da hoşuna gitmeyebilır; kafasında olmasını istediğınden değışik biçimde ortaya çıkabilirler. Ama yazarın görevi kendisine ve bazı okurlarına ters gelse bile, o gerçeği ortaya koymaktır. Yazar, bunu yapmadığı, sadece okurlarının hoşuna giden gerçekleri, ya da gerçeklerin sadece okurlarının hoşuna giden yanlarını ortaya koyduğu, yalnızca okurlarının beğenisini kazanmak amacı ile yazdığı takdirde kendisi ile okuriarı arasındaki duygusal ilişki bir süre sonra sağlıksız bir karşılıklı şartlanmaya ve şartlandırmaya dönüşür. Yazar, okurun kendisinden beklediği şeyleri yazmaya alıştığından, ya da şartlandığından objektif gerçeği hiçbir zaman tam olarak yansıtamaz. Zira okurun tepkisini çekme korkusu vardır. Okur ise, yazarda her zaman beklediği şeyleri görmeye alıştığından, gerçeklere geniş açılı mercekle bakma olanağına kavuşamaz. Gerçeklerin, sadece kendi düşüncelerine uygun olan yanını görür Böylece, yazarla okur arasındaki duygusal ilişki ve karşılıklı şartlanmanın en büyük kurbanı objektif gerçek olabilir. Ornekler verelım. Falkland savaşı sırasında BBC radyosu savaş haberlerinde Arjantin'le İngiltere'ye aynı uzunlukta yer vermiş, iki tarafın iddialarını eşit biçimde iletmiştır BBC, böyle yapmayıp, İngiliz1 lerin milliyetçilik duyguları ile gururlarını okşamak için haberlerinde sadece, İngiltere'nin ıddialarına yer verebilir, ArjantırV in iddıalannı da göz ardı edebilirdi. Bu yola yönelse idi belki daha fazla hosa giderdi, ama objektif gerçeği yansıtmamış olurdu. Çünkü Arjantin kadar, ingiltere de kayıp veriyordu savaşta BBC, kimi çevrelerden gelebılecek tepkileri göze alarak, cesaretle objektif gerçeği yansıtmaya calışmıştır. Nitekim bazı muhafazakâr milletvekıllerı, bu davranış karşısında, "BBC, Arjantin'i destekliyor" diyecek kadar öfkelenmişlerdi. Başka bir örnek: Sağ görüşlü çevrelerde yıllardır Sovyetler Birliği'nin ekonomik çökuntünun eşiğınde olduğu, uretımin artmadığı, sanayinin büyümediğı söylenır durur. Ama geçen yıl yayımlanan CIA raporunda Sovyetler'in ekonomik çöküntüden çok uzak olduğu, sanayinin büyüme hızının Batı'nınkinden daha yüksek olduğu açıklandı. Aynı biçimde, kapitalizmin bunalımına ve çökmek üzere olduğuna ilişkın öne sürülen birçok görüşe rağmen gerek ABD gerekse Batı Avrupa kapitalizmı ekonomik durgunluğu gerıde bırakmışlardır. Sovyetler'e ilişkin gerçek sağ görüş sahiplerinin, Batı kapıtalızmine ilişkin gerçek sol görüş sahiplerinin hoşuna gitmeyebilir. Ancak sağda ya da solda yazann görevi bu gerçekleri okuruna yansıtmaktır. Sağdakı bir yazann, ABD'nin Nikaragua politikasının kirti yanlarını sergilemesı gerektiğı gibi, soldaki bir yazarın da Afganistan ya da Bulgaristan olaylarım eleştirebılmesı gerekir. Gerekir. Çünkü yazarla, dinleyicisınin beğenisini kazanmayı amaçlayan ses sanatçısı arasında fark vardır. Yazann itici gücü ve hedefi, okurunun hoşuna gidecek şeyleri yazmak değil, bazı okurlarının hoşuna gitmemesi olasılığına rağmen objektif gerçeği yansıtmaktır. Gerçeği, kendisinin ya da okurlarının olmasını istediği gibi değil, olduğu gibi yazmakla yükümlüdür. Okur ise, kendisini, yazardan beğendiği şeyleri değil, objektif gerçeği beklemeye alıştırıp yazarı bu kıstasa göre değerlendirmelidir. Yazarın objektif gerçeği yansıtma görevi galiba özellikle insanların sorunlara belırli formül ve klişelerle yaklaşma ve gerçeklerin hoşlarına gitmeyen yanlarını görmezlikten gelme eğilimini gösterdikleri 3. Dünya ülkelerinde büyük önem kazanıyor. Vietnam, Sihanuk'un karargâhına saldırdı Reagan SUahUuımaya devam hevesli değil. Bu nedenle Beyaz Saray'la Kongre arasında bir süredir cekişme var. Kongrede ban gruplar projenin çok pahalı olduğunu, ayrıca Sovyetler Birliği'ni kışkırtarak silahlanma yarışına yeni boyutlar kazandıra MX, denenirken Canıideki bombalı saldınya sert tepki geldi Şüler Beyrut'u birbirine katU otomobilleri ateşe verdi ve yer yer çatışmalar meydana geldi. tsrail askerleri Güney Lübnan'da bir köyü daha bastı. 'hşişleriBakanlığı, Türkiye'nin Jtbnan 'ın, egementiğini, bağımsızlığım ve toprak bütünlüğünü korumasma buyük önem verdiğini belirterek, Israil'i bu ulkeye yönelik davramşlanndan dolayı kınadı. Dışişleri Bakanlığı 'ndan yapuan açıklamada İsrail'in ayn safhalar halinde Güney Lübnan 'ı boşaltmaya başlamasından olumlu sonuçlar beklendiği vurgulandı. Ancak Israü kuvvetlerinin bu bölgedeki sivil halkı hedef alan şiddeı uygulamalarma başvurmasının üzüntü ve kaygıyla karşılandığı beldirildi. (ANKA) Dışişleri İsraiVi kınadı BEYRUT, (AP) Israil işgali altındaki Güney Lübnan'ın Maareke kasabasmda bir camide meydana gelen ve 12 kişinin ölümüne, 40 kişinin yaralanmasına yol açan bombalama olayını protesto amacıyla dün başkent Beyrut'ta büyük gösteriler düzenlendi. Şii "Emel" örgütu ve "Hizbullah" hareketi tarafından düzenlenen gösterilerde, "tsrail'e öliim" diye bağıran yüzlerce Şii Müslüman, Batı Beyrut'ta birçok otomobili ateşe verdi. Çıkan çatışmalarda birçok Şiinin yaralandığı bildiriliyor. Gösteriler nedeniyle bölgedeki okul, dükkân ve bankalar kapalı kaldı. Polis başkentin Müslüman ve Hıristiyan kesimleri arasında geçitleri ulaşıma kapadı. Lübnan hükümeti bombalama olaymdan lsrail'1 resmi sorumlu tutarak bu ülkeyi Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'a şikâyet etti ve BM Güvenlik Konseyi'nin top Israil işgali altındaki Güney Lübnan 'ın Maareke kasabasmda bir camide önceki gün patlayan bomba, Beyrut 'ta Şiilerin İsrail 'e karşı yoğun protesto gosterileriyle karşılandı. Fotoğrafta Maareke kasabasındaki Süler, patlamada ölenlerin cesetlerini sayarken görülüyor. lanıp olayı kmamasını istedi. Perez de Cuellar'ın da camide meydana gelen bombalama olayını kınadığı bildiriliyor. İsrail hükümeti suçlamalan reddederek olayın Şii teröristlerin yol açtığı bir kaza olabileceğini savunuyor. Israil radyosu yorumcularından biri de "$ii toplumu üzerindeki üstünliik konusunda rekabet eden Hizbullah Hareketi veya Şii Emel Örgulü'nun camiye sabotaj düzenlemiş olabileceğini" öne suruyor. İsrail birliklerinin Güney Lübnan'da dün Şiilere ait bir köyü daha bastığı bildiriliyor. Güvenlik güçlerinin bildirdiğine göre, İsrail askerleri Guney Lübnan'daki Sur kentinin 15 kilometre doğusundaki Salaa köyüne bir tank ve 2 zırhlı araçla düzenledikleri baskında 80 kişiyi sorgulamak amacıyla bir okula topladılar. Baskında 25 Israillı askerin havaya ateş açtığı ve evleri aradığı bildiriliyor. Irak'm Ahraz'a saldırısında 12 sivilin öldüğü, 30'unun yaralandığı açıklandı. Dış Haberler Servisi Irak'ın Ahvaz kentine önceki gün giriştiği hava saldınsına misillemede bulunan İran ordusu, dün akşam Basra kentini top ateşine tutmaya başladı. AP'nin Basra'daki bir gazeteciye dayandırdığı haberine göre dakikada bir aralıklarla düşen İran menmilerine Irak topçulan yoğun roket ateşiyle karşılık verdi. İran yetkilileri, Ahvaz bombardımanında 12 sivilin öldüğunü, 30'unun yaralandığını açıkladı. Basra kentinde yoğun bir topçu düetlosunun başlamasından 12 saat önce İran Genelkurmayı, çok sayıda sivilin ölmesine ve yaralanmasına yol açan Ahvaz bombardımanına karşılık olarak Basra'da önceden beürlenen bazı hedeflerin yerel saatle 20.00'de top ateşine tutulacağını bildirdi. Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti dün Perez de Cueilar'a gönderdiği mesajda BM arabuluculuğuyla sağlanmış olan karşılıklı olarak sivil hedeflere saldırmama anlaşmasının geçersizleştiğini bildirdi. Basra ateş altında George Bush Sudan 'da Birleşik Amerika Başkan Yardımcısı George Bush, üç ülkeyi kapsayan Afrika turunun ilk durağı olan Sudan 'da temaslanna laşladı. Hartum 'a gelişinde Devlet Başkanı Yardımcılan ömer El Tayep ve Joseph Lagu ile diğer üst düzey yetkililer tarafmdan karşüanan Bush, Tayeb ve Lagu'nun yanı sıra, Devlet Başkanı Cafer El Numeyri tarafından da kabul edilecek. "Kipriyanu Federal Cumhuriyet îstemez" LEFKOŞE (a.a.) Kıbrıs Rum halkının desteğini yitiren ve bu durumu, Rum Temsilciler Meclisi'nin güvensizlik oyuyla kanıtlanan Spiros Kipriyanu'ya tepkiler buyüyor. Kıbns Rum eski Dışişleri Bakanı Nikos Rolandis, Spiros Kipriyanu'nun adada Türklerle federal bir cumhuriyet kurulmasım istemediğini söyledi. Beş buçuk yıl sure ile Kipriyanu'nun Dışişleri Bakanı olan Nikos Rolandis, 1983'te, Kipriyanu'nun Birleşmiş Milletler önerilerini reddetmesi üzerine bu göre vinden istifa etmişti. Kıbrıs Rum basınına göre Nikos Rolandis önceki gün Atina'da bir toplantıda konuşurken, "Dışişleri Bakanlığı yapnğım beş buçuk yıl içinde Kipriyanu'nun. üzerine Federal Kıbns devletinin oturtulacağı anlaşmaya dayalı bir zemini içtenlikle istemediğini tespit ettim" dedi. Rolandis şöyle devam etti: "Kipriyanu'nun düşünceleri daima, inatçı biçimde gerçeklerle bağdaşmayan kendi gonış ve tutumu etrafından yoğunlaşıyor. Onun bu kararsız tutumu ile, diğer ülkeler, Türkiye üzerinde nüfuziannı kullanmaları için ikna editemez. Kipriyanu'nun bu tavn yüzunden Birleşmiş MiUetkr'in son üç girişiminin baltalanmıs ve etkisiz hale gelmiş olması, hayret edilecek bir olav değildir. Kipriyanu ile danışmanlan Birleşmiş Milletler'in her girişimini başanya ulaştırmayı hedef alacaklanna, başansız olacağı peşin hükmüyle hareket etmekte, sonımluluktan kaçınmak yollannı aramaktadırlar. FRANKFURTER ALLGEMEtNE Federal Almanya'da yajımlanan Frankfurter Allgemeine gazetesi de, Yunanistan Başbakanı Papandreu ve Rum yönetimi lideri Kipriyanu'nun Kıbrıs sorununu çözüme goturmekten yana olm'adıklarını yazdı. Alman gazetesi, Yunanistan Ana Muhalefet Partisi lideri Mitsotakıs'in, Kıbrıs Rum kesimindeki partiler ile Yunanistan'daki siyasi partilerin katılacakları bir konferans düzenlenmesi önerisinin diğer liderler tarafından reddedilmesini eleştirdi. Gazetede yer alan yazıda, "Mitsotakis Kıbns sorununa bir çözttm bulunmasından yana. Fakat Yunan ve Kıbnslı liderler böyle bir konferans teklifini, Kıbrıs'ın içişlerine kanşıldığı gerekçesiyle reddettikr. Kipriyanu. Kıbns sorununa çöziim getiremediği gibi, ortaya atılan önerileri de reddediyor" dedi. Kıbrıs Rum liderine, eski Dışişleri Bakanı Rolandis de çattı KrefehTde Alman polisi Ue Türkler çaUştı KREFELD (a.a.) Federal Almanya'nın Krefeld kentinde ıki sıvü poüsın, polis olduklannı kimseye söylemeden, beş Türk çocuğunu zor kullanarak karakola götürmek istemeleri yüzunden çıkan olayda iki Türk yaralandı. Önceki günakşam üzeri, Krefeld'in Ritter isimli sokağında maydana geldi. Tahir Sezgin (10), Kadir Aydın (11), Salim Aydın (8), özgür Baş (12) ve Tayfur Baş (6) adh çocuklar, ciklet makinesine para atıp sakız çıkmadığını görünce, cihazı sallamaya başladılar. Bir araba içinde çocukları izleyen iki sivil polis, kimliklerini açıklamadan, makineyi sallayan çocukları toplayarak arabaya doldurmaya başladılar. Kısa sürede Ritter sokağına çok sayıda polis arabası geldi ve polisler, olay yerindeki Türkleri zorla ve döverek karakola götürdüler. Filistin "Askalan" cezaevinde açlık grevi Israil işgali altmdaki FiUstin topraklanndaki Askalan cezaevinde, Filistinü tutuklularm 22 şubatta başlattıklan açlık grevinin sürdüğü ve sayıları yüzleri bulan tutuklutann sağhk durumlartnm kötüye gittiği bildirildi. Açlık grevinin sonunda yüzlerce tutuklunun sağhk durumunun bozulduğu ve birçoğunun görme yeteneğini vitirdiği açıklandı. Biyonik kalp çağı başkyor ABD'de çeşitli firmalar, biyonik kalp yapımı için büyük bir rekabete girişti. mayacak şekilde geiiştirilirse, biyonik kalp sanayi 1990'ların en önemli endiisti dallan arasına girebilir." Jarvik7 tipi yapay kalplerin kan dolaşımmı aksaksız yürütebilen ve normal insan kalbi gibi yılda 40 milyon defa atabilecek aşamaya gelmesi gerektiği belirtiliyor. Uzmanlar, "Eğer bu görevlerden birinde en ufak bir aksama meydana gelirse sonucun bir dakika içinde öliim olacağım" belirtiyorlar. Geçici olarak kalbe yerleştirilen "VAD" adü aygıt, gerçek bir kalp, hastaya nakledilinceye kadar sol karıncığın görevini takviye ediyor. Kan sol kannaktan VAD'ye akıyor ve daha sonra aorta pompalanıyor. Hasta kalbin kan pompaJamasını denetleyen elektronik bir aygıta bağlı kaüyor. Yapay kalpleri riskli bulan uzmanlar, hastaya nakledilecek gerçek bir kalp bulunmadığı takdirde bu yönteme başvurulabileceğini söylüyor. Newsweek dergisine göre yapay kalplerin fıyatlan 25 binle 50 bin dolar arasında değişiyor. Hollaııda'da dövülüp arabayla ezilen Türk zevk için öldürülmüş Arafat: Şuriye ile İsrail görüşüyor Dış Haberler Servisi Dünya kamuoyunun dikkatinin bugüne dek üç hastaya nakledüen yapay kalp "Jarvik7" üzerinde toplandığı bir sırada, ABD'de bir çok firma milyarhk "biyonik kalp" piyasasını ele geçirmeye Filistin Kurtuluş Örgütü lideri çalışıyor. Yaser Arafat, Suriye'nin, ABD'Newsweek dergisinin bildirdinin gözetimi altında ve Sovyet ğine göre bazı firmalar tıpkı ler Birtiği'nin bügisi dahiUnde İs jandk7 gibi eksıksiz bir yapay rail ile gizli görüşmeler yaptığı kalp geliştirmeye çalışıyor. Bir nı öne sürdü. FKÖ lideri, "El kısım uzmanlar ise insan kalbiVatan ElArabi" dergisinde yer nin eksiksiz bir kopyasının gelişalan demecinde İsrail kuvvetle tirilmesini fazla iddialı bir giririnin, bu görüşmelerin sonuçlan şim olarak görüyor ve hasta kalması halinde Lübnan 'ın tıimünu bi takviye edici bir aygıtı, "biboşaltacaklannı belirtti. (a.a.) yonik kalbe" yeğliyor. Kannaklan destekleyici bir aygıt olan " V A D " bunun bir örneği. "Thermedics of Wobnnı" fırmasının geliştirdiği "VAD", kalbin kanncığma yerleştirilerek Hindistan'ın Pencap eyaleti gü kanın pompalanmasma yardımvenlik kuvvetleri, muhalefetteki cı oluyor. "Novacor" adlı başJanata Partisinin Başkanı Harb ka bir firma da yapay kalbi olhajan Singhin Pakistan sınırma dukça riskli bir girişim olarak yakın bir kasabada tutuklandı göruyor. Uzmanlara göre "Eger ğını açıkladL Tutuklama gerek yapay kalplerin boyutlan kiiçfilçesi olarak "toplumsal kışkırt tiılür ve hastanın yardımcı bir aygıta bağlanmasua gerek kalma" gösterildi. (a.a.) ENSCHEDE(a.a.) Necdet Emzikli adında 23 yaşında Türk gencinin dövülerek yola atıldıktan sonra bir otomobil tarafından çiğnenerek öldürülmesi olayı aydınlığa kavuşuyor. Necdet Emzikli'nin dört Hollandalı tarafmdan "zevk için" öldürüldüğü bildirildi. Pohs, Necdet Emzikli'yi zevk için öldüren dört Hollandalıyı arıyor. Hindistan'da bir muhalefet partisi lideri tutuklandı Iibya, 19U'deki İtalyan işgali için Türkiye'yi suçladı TRABLUS (a.a.) Libya'nın parlamentosu niteliğindeki Temel Halk Kongrelerine bağlı "DışUişldler Halk Komitesi"nin yıllık raporunda, Libya'nın 1911'de İtalya tarafından işgal edilmesinden dolayı Türkiye sorumlu tutuldu. Türkiye'nin olayıarla ilgüi bilgi ve belgeleri Libya'ya vermesi için girişimde bulunulması istendi. Kızılderiüler, toprak larını istiyorlar ABD Topraklar KısıUkrililerinclir WASHINGTON (a.a.) ABD Yüksek Mahkemesi, New York eyaletinde 353 hektar toprağın, asıl sahipleri olan kızılderililerden haksız yere alındığına karar verdi. 4'e karşı 5 oyla çıkan karann, ABD'nin birçok yöresinde topraklarının zorla ellerinden alındığını öne süren kızılderililere dava yolunu açması bekleniyor. Kızılderiüler, 1975 yılında New York eyaletine satılan topraklardan 353 hektanna düşük değer ödendiği gerekçesiyle tazminat istemişlerdi. Alt mahkeme, New York eyaleti Madison ilçesinin kızılderililere 9 bin 100 dolar, Onedia ilçesinin de 6 bin 700 dolar ödemelerine hükmetmişti. Yüksek mahkeme ise karannda, 1975'tekı satışa federal hükümetin katılmadığını, bu yüzden kızılderili topraklarının eyalet tarafından "yasalara aykın olarak işgal edildiğini" belirtti. Yüksek Mahkemesi: Biyonik kalp, bazı uzmanlar tarajından "nskli" bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle