20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 Ozetle HABERLER MDP'de yeni istifa bekleniyor MDP'de "birlik ve beraberük deklarasyonu" hazırlıklan devam ederken istifalann da surmesi bekleniyor. Seçim bölgelerine giderek incelemelerde bulunan Kastamonu MilletvekiUeri Sabri Keskin ve Sadettin Ağaçık yaptıkları açıklamada, partilerinden istifa etmeyi düşündüklerini bildirmişlerdi. MDP'nin üç gün süren TBMM grup toplanttian sonunda birlik ve beraberük deklarasyonu hazırlanması kararlaştınlmıştı. Deklarasyonun hazırlanması ile görevlendirilen Genel Sekreter Ülkü Söylemezoğhı ve Grup Başkanvekilleri Ali Bozer ve Fenni lslimyeli bu konudaki çalışmalannı sürdürüyor. (THA) Erdal Inönü: Parti çalışmaları genel başkanda kişileşmemeli Sonunda bunun cezasını bazen genel başkanlar çekiyor. Sonra genel başkanlar ebedi oluyor. Nedir bu çektiğimiz genel başkanlardan diye yazılar çıkıyor. Bazı partilerin genel başkanları o davranışa giderler, ama ben kendi hesabıma hiç öyle yapmak istemıyorum. Tüzük değişikliği teknik bir konudur henüz cevabını bulamadık. Bu cevabı alabilirsek Tüzük Kurultayı'nı toplayacağız. IŞIK KANSU ANKARASODEP Genel Başkam Erdal Inönü, bütün parti çalışmalannı Genel Başkanın şahsında kişileştirmenin yanlış olacağını belirterek, "Bunun sonunda cezasını genel başkan çekiyor. Sonra genel başkanlar ebedi oluyor. Nedir bu çektiğimiz genel başkanlardan diye yazılar çıkıyor. Belki bazı genel başkanlar, o davranışa girerler, ama ben kendi besabuna hiç öyle yapmak istemiyonım" dedi. Erdal Inönü, SODEP'teki tüzük değişiklik tartışmasına da değinerek, "Tüzük değişikliği teknik bir konudur. Henüz cevabını bulamadık. Bu cevabı alabilirsek, Tüzük Kurultayı'nı toplayacağız" dedi. SODEP Genel Başkam Erdal înönü, Cumhuriyet'in bir süredir tartışılan tüzük değişikliği isteklerine ilişkin sorusuna şu yanıtı verdi: "Tüzük değişikliği konusunda iki üç mesele var. Bir tanesi yasaya göre MKY K ikiye aynlırsa eger, doğrudan organJann nasıl seçileceği meselesi. Büyük çoğunluğun kabul ettiği yorum, her iki organın da kurultayda ayn ayn seçilmesi gerektiği yonüıtde. Ulusal ve ulusiararası kuruluşlarda şöyle bir yapı vardır: En üstte iki üç yılda bir toplanan bir genel konferans ya da kunıltay. Bunun altında aradaki süre içinde yönetimi yurütecek olan CHP'de eskiden parti meclisi denirdi, başka kunıluşlarda konsey denir bir kurul kurultay tarafından seçilir. Bu kurul da kendi içinden daha ufak bir yönetim kurulu secer. İşte böyle bir yapıyı SODEP içerisinde birçok arkadaşımız uygun göriiyor. Ben de buna katılıyorum. Yalnız güçlük burada: Şimdiki yasaya göre kurultayın seçeceği konsey ya da yönetim kurulu kendi içinden bir yönetim kurulu seçemiyor. Bazı arkadaşlar, buna rağmen büyük bir konsey seçilir onun içinden küçük yönetim kurulu seçilir diyorlar, ama il örgütlerimiz dahil büyük çoğunluğun göriişü, bunun yasaya aykın olduğu şeklinde. Diğer yandan, MKYK ikiye aynlınca, bu iki organın görevleri ne olacak? Çünkü yasaya göre, birçok önemli kararı MKYK'mn bir bütün olarak alraası gerekiyor. Dolayısıyla MKYK, ikiye aynldığında aslında üçlü bir yapı ortaya çıkıyor. Bir Merkez Karar Kurulu. bir Merkez Yönetim Kurulu olacak bir de ikisi bir arada toplanacaklar. Yani üçlü yapı ortaya çıkıyor. Tüm bunları düşünerek, kurullann görevlerini açıkça yazarak, toplantı zamanlarını düşünerek, şimdikinden daba kullanışlı, etkili bir yapı bu yasaya göre henüz ortaya konniuş değil. Yasanın getirdiği sınırlamalar, aklımızdaki yapılan uygulama imkânı vermiyor. Şimdi ortaya çıkan görünüm daha az etkili, daha zahmetli ve kanşık bir yapı şeklinde. Bu konuyu bir kere de Küçük Kunıltay'da U başkanlan ile göriışeceğiz. Bu teknik bir konu ve bunun cevabını henüz bulmuş değiliz. Bu cevabı alabilirsek, o zaman tüzük kurultayını da toplayacağız. Ama cevabı bulmadan kurultayı toplayamayız. Çünkü, o zaman kurultayı (oplamanın bir anlamı olmuyor. Tabii, bunu kişisel meselelere bağlama eğilimi de hemen kendini gösteriyor. O da doğal. Siyasette insanlarla fikirler birbirinden aynlmıyor. YahuJ zor aynlıyor. Aynlması için zaman gerekiyor. ama benim yaklaşımımda herhangi bir kişisel amaç yok. Yani herhangi bir arkadaşımızı bir göreve getirmek, bir arkadaşımı bir görevden almak için bu konuyla Ugileniyor değilim. Herkesten de dilegim, buna bir teknik konu olarak yaklaşmalan. Daha iyi bir yapı önerilirse, Tüzük Kurultayı'na gideceğiz." Erdal İnönu, SODEP'te yalnız Genel Başkanın eahştığı yolundaki görüşlere katılmadığını ifade ederek, "Genel Başkanın gezilerini kişisel bir olay görmek yanlış. Çünkü bu geziler genel merkez tarafından planlanıyor" dedi. Parti çalışmalannı Genel Başkanın şahsında kişileştirmenin de yanhş olduğunu kaydeden Inönü, şunları söyledi: "Partilerde genel eğilim, partinin faaliyetinin genel başkanın demeçleriyle yahut görüntüleriyle özetlemek ve halka takdim etmek şeklinde. Buna bazen basın da katkıda bulunuyor. Partinin faaliyetleri, başka şekillerde de kendini göstermelidir görüşüne katılıyorum. Bütün parti çalışmalannı genel başkanın şahsında kişileştirmek bence yanlış. Hatta bunun sonunda cezasını bazen genel başkan çekiyor. Sonra genel başkanlar ebedi oluyor, nedir bu çektiğimiz genel başkanlardan diye yazılar çıkıyor. Bazı geneİ başkanlar o davranışa giderler, ama ben kendi hesabıma biç öyle yapmak istemiyorum. Hem onümüzdeki dönemde yapacak işlerimiz var. Örneğin mitingler olacak, politikalar açıkianacak. Muhalefetin tüm olanaklarını kullanacağız. Gezilerin dışında başka faaliyetler isteniyorsa, haklan var, onlan da yapacağız." AINKARA NOTLARI MUSIAFA EKMEKÇI 4 MART 1985 İki "İnönü" Gezisi... İsmet Paşa'nın 194243'lerde, Eskişehir'in Çifteler Köy Enstitüsü'ne yaptığı bir gezınin izlenimlerini, Rauf İnan'dan dinlemiştim. Rauf inan, o yıllar "Çifteler Köy Enstitüsü" müdürü. Rauf İnan, şöyle anlattı: "Bir gece, saat 03.00'e doğru köylerden dönmüştüm. Gece bekçisi geldi: Sizi telefonla vali aradt, dedi. Eğitim başı, nedenini biliyordur, getein dedim. Eğitim başı: Yarın (bugün) Cumhurbaşkanı İnönü, buraya gelecekmiş, Vali bey onu söyledi.. Lütfen öğretmen Seyfi Koryürek'e söyleyin, jandarma karakoluna gitsin, o da köylere haber versin, "Cumhurbaşkanı geliyor, isterseniz gelin" desin... O yörede göçmen köyleri vardı, çoğu atlı, arabalı. Sabahleyin köylüler doldular. Cumhurbaşkanı İnönü geldi, karşıladık. Bana: Sizin eve gidelim, dedi. Eve gittik: Ben burada bir kahve içerim, dedi. Divana oturdu, kütüphaneyi gördü, Almanya'dan getirdiğim kitaplar vardı, onlarla ilgilendi. "İki Milyar İnsan İçin Ekmek" "Petrol Savaşı" kitaplarını aldı incelemeye başladı. Almanca biliyordu. İzin verirseniz, sizde kalsın dedim... Sen bana kitap mı armağan ediyorsun, benim sana kitap armağan etmem gerek; diye karşılık verdi. Evden çıktık. Hamidiye köyüne gittik, okulun bir bölümü orada. Yolda, çayırda, arabalarıyla gelen köylüler. İnönü sordu: Bunlar her zaman böyle midir? Buraya niye gelrnişler? Kendiliklerinden mi gelmişler, haberli mi? Biz haber verdik, geldiler Paşam; İnönü ciddilesti: Niçin? Paşam, siz buraya gelip gıftıkten sonra, köylüler sormazlar mıydı "Niçin bize haber v&rmedin?" diye. "Cumhurbaşkanı, yalnız sizin Cumhurbaşkanınız mı?" onun için, biz haber gönderdik efendim... Doğru dedi. İsmet Paşa köylülerle konuştu... Sıraöğrencilere geldi: Çocuklarda bit var mı? Var Paşam; sert baktı: Neden? Köye gidenler sadece kendilerini, onlara ödev olarak verdiğimiz köy dosyalarını hazırlayıp getirmiyorlar kı, bit de getiriyorlar; Peki ne yapıyor sunuz? Çamaşırlarını kaynatıyoruz, sık sık ütüv yapıyoruz.. Sigara içenler var mı? Var ama, bunların sigaraları öğretmenlerindedir. Ondan alıp içerler; Paşa, buna çok şaştı: Neden? diye sordu. Bir kez, gizli sigara içmesinler diye; sonra da arkadaşlarına yaymamaları için. Yemekte de birlikteydik, öğrencilerin arasında yedi... Şeker hastası olduğunu bılmiyorduk. Karpuzlan hep benim önüme koyuyordu. Yemekten sonra çocuklar, ulusal oyunlar oynadılar. Mithat adında bir çocuk vardı, paçası yırtıktı, rastlantıyla o da tam Paşa'nın karşısında oynuyordu. Paşa'nın dikkatini çekti: Bunların başka giysileri yok mu? diye sordu. Var Paşam. Niçin giydirmıyorsunuz? Bugün çalışma günüdür. Üstlerindeki de iş giysileridir... Karşılığını verdim. Bazı arkadaşlar sabahleyin, "Cumhurbaşkanı gelecek, bir temizlik yaptıralım mı?" dediler, öteki giysileri giydirme önerisinde bulunanlar da otdu; "Cumhurbaşkanı'ndan saklayacağımız en küçük bir kusurumuz olmamalı" dedim. "Allahtan nasıl kusurumuzu saklayamryorsak, Cumhurbaşkanı'ndan da saklamamalıyız" diye ekledım. Cumhurbaşkanı İnönü, gerçekleri olduğu gibi görmekten memnun olmuştu. Bundan sonraki bölümünü Tonguç'tan dinlemiştim; Eskişehir'de, inönü valiye sorar: Nereye gideceğiz? Halkevine... Halkevine giderler, kimse yok. Bir adam duvarları boyuyor. Canı sıkılır. Benı bu boş binaya niye getirdiniz? Bir kahveye gidelim de halkla görüşelim, der. O gün günlerden pazarmış. Vali de kahvelerı kapatmış. (Bu arada anımsadım, Ordu Valisi de, Ordu'da tüm bira içilen yerleri kapatmış, iyi mi?) Paşam, partiye gidelim, derler. Partililerle ben her zaman, her yerde görüşürüm, ne yapacağım partilileri? Ben halkla görüşmek istiyorum; istasyona gidelim, benim vagonum orada... İstasyona giderler, partililer silindir şapkalarıyla gelirler. Kalabahklaşır. Inönü şöyle konuşur: Bu ne garip durum; köy enstitüsü müdürü, kendisine düşmedıği halde, çevre köylere haber gönderir, "Cumhurbaşkanı geliyor" der ve çağırır. Her yani köylülerle doldurur. Kentte de kahveler kapatılır, halktan bir tek kimseyle görüşemem. Bu ne biçim iş..." • * * Rauf Bey'in anlattıkları daha uzundu. Oysa ben, "Baba" İnönü'yle başlayıp, SODEP Genel Başkam Erdal Bey'in gezisine değinecektim. Erdal Bey'i, Sabahattin Selek'in, Türk Tarih Kurumu'nda, perşembe günü yaptığı "Atatürkinönü İlişkileri" konulu söyleşide gördüm. Beş buçuk ayda, elli bin kilometreyi bulan gezı yapmıstı. İzlencesini eksiksiz uygulamıştı. Gıdilemeyen yerler dışında, geziler bitmiş oluyordu. Erdal Bey'e: Kış kıyamette dolaştınız, dedim. Burası daha soğuk, diye karşılık verdi. Hem gittiğirniz yerlerde de oturuyorduk... Yiğit Gülöksuz anlattı: Afyon'un Sultandağı'na bağlı Kemerkaya kasabasında, okullar da tatil olduğu için çocuklar sokakta dizilmişler, Erdal Bey'le arkadaşlarını karşılıyorlar. Sonra, düğün salonu gibi bir yere gidiliyor; 6070 kadın kucaklarında bebeler, en önde de okul çocukları, kadınlar gelip elini sıkıyorlar Erdal Bey'in... Erdal Bey, bebekleri görünce çok keyifleniyor. "Bebekler" diye mırıldanıyor. Kimi kadınlar "Af istiyoruz" diyorlar. Erdal Bey, konuşmasını yaparken, dinleyen erkeklerden biri: Biraz sert konuşun, çıkış yapın; gibisine uyarıda bulununca Erdal Bey şu karşılığı veriyor: Şimdi burada sert konuşursam olmaz; bak çocuklar var, korkarlar." "Bakanlar Kurulu, 2'si Türkçe basılan 9 yayının Türkiye 'ye sokulmasını ve dağıtümasını yasakladı. Bakanlar Kurulu'nun karanna göre, F.Almanya'da basılan Erotic ve Photo Models isimli albümlerle, Japonya'da basılan Onna Sosite Daraku (Kadın ve Kötü Yol) ve Mika Madoka 'nın Fotoğraf Koleksiyonu isimli albümler Türkiye 'ye sokulamayacak. İngiltere'de basılan Mayfair ve F.Almanya 'da Ingüizce ve Almanca olarak basılan Novum Gebrauchsgraphik isimli dergüerle, Isviçre'de Türkçe olarak basılan Gökten Yardım isimli broşür, Fransa 'da basılan Pour Mary ve Iran'da Türkçe olarak basılan Hacc isimli kitaplann da Türkiye'ye sokulması yasaklandı. 9 yayının Türkiye 'ye sokulması yasaklandı Yargıtay 9. Daire Başkanhğı adayları başvurusu Diyarbakır kongresini Gürkancdar kazandı Yargıtay 9. Daire Başkanhğı için adaylar bugünden itibaren Yargıtay Başkanlığı'na başvuruda bulunacaklar. Yargıtay 9. Daire Başkanhğı, Daire Başkam ve Yüksek Hakem Kurulu Başkam Naci Varlık 'ın 2 Mart 1985 tarihi itibanyla emekli olmasıyla boşalmıştı. % delege: Param yok camiden tabut çaldun^ yaktım ısındım Calp: HP milletin umudu olma yolunda. Yannlara aramızdaki ihtilaflan halletmiş olarak bakıyorum. Gürkan: Buradan büyük bir kıvılam çıktı. Bu kıvılam kurultaya da yansıyacaktır. ZİYA AKSOY DİYARBAKIR Genel Başkan Necdet Calp'in de katıldığı HP Diyarbakır ii kongresinde Gürkancılar ağırlığını koyarak seçimi yeniden kazandılar. Silvanlı delege Kerim Ekti, yaptığı ilginç konuşmayla kongreye damgasını vuran kişi oldu. Divan Başkanlığmı Diyarbakır Milletvekili Kadir Narin'in yaptığı kongrede kürsuye gelen "Silvanlı Kerim" şunlaıı söyledi: "Silvan'dan geldim. Başkasının pantolununu giydim. Çünkü işsizim, param yok. Camiden taTABUT ÇALD1M Silvanlı delege Kerim Ekti, kongrede Genel Başkan Calp'e sorunUuını anlatıbut çalarak yakıp ısındım. Buna yor. Ekti, kürsüde yaptığı konuşmada "Buraya başkasınm pantolonunu giyerek geldim. tşsizim, paneden olanlar utansın. Yatılı ram yok. Isınmak için camiden tabut çaldım ve yaktım. Buna neden olanlar utansın" dedi. bölge okuluna girebilmek için müdürn btte tebdit ettira, ama iş nuşmaya başlarken, CaJp'ten li Kadir Narin, "Kongrenin so de iki liste çekişti. Gürkancı olbulamadım. Televizyonda, ya daha fazla alkış aldı. Calp, se nunu bekJemeden gidenler, bi duğu bilinen şimdiki il başkam kacak sıkıntısı yok, diyorlar, çimler sonuçlanmadan uçağa yeavukat Mehmet Kahraman, zim gercek rengimizi halbuki çok kişi yakacak bula tişerek Ankara'ya dönerken DiMuhsin Akar karşısındaki listegöremediler" diye konuştu. raıyor, alamıyor. MilletvekiUeri, van Başkanhğı yapan milletvekiDaha sonra yapılan seçimler ye büyük fark yaptı. seçildikten sonra bizi unutuyorlar. Başbakana sormuşlar, 'En çok hangi milletvekillerinden memnunsunuz?' diye. O da 'Doğulu milletvekillerinden' demiş. Çünkü milletvekillerimiz hiçbir şey istemiyorlar. Sorunlarımıza çare bulunmasını istiyoruz." Tayfur Sökmen anıldı Eski Hatay Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen, ölümünün 5. yüdönümünde Zincirlikuyu 'daki mezarı basında anıldı. Tayfur Sökmen, 29 Haziran 1938'de Cumhurbaşkanı bulunduğu Bağımsız Hatay Devleti'nin Türkiye'ye katılmasını sağlamıştı. TBMM'de 5. dönemden 9. döneme dek Antalya ve Hatay Milletvekili olarak bulunan Tayfur Sökmen, 1968'den sonra da Cumhurbaşkanlığı Kontenjan Senatörlüğü yapmıstı. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği, Avukatlık Yasası'nı değiştiren yasanın bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesi'nce iptalinin örgüt tarafından "büyük mutlulukla" karşılandığını açıladı. TBMM tarafından kabul edildikten sonra yasaya karşı çıkan HP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuru sonucunda, 1136 sayılı Avukathk Yasası'nı değiştiren 3003 sayılı yasanın bazı maddelerinin iptali hukukçular arasında sevinçle karşılanırken, Türkiye Barolar Birliği Başkam Teoman Evren tarafından dün basına yapılan yazılı açıklamada, ulkemizde hukuk ve yargı sorunlarının giderek ağırlık kazandığı, yasaların yargısaJ denetiminin demokratik yaşamın en onemli temeli olduğu vurgulandı. Cumhurbaşkanı'mn da Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasının yargısal denetim açısından çok önemli bir gelişme olduğu ifade edildi. Avukatlık Yasasını değiştiren yasanın iptalinin önemli bir gelişme olduğu da vurgulanan açıklamada, "tnançla ve ısrarla ileri sürdüğümüz Anayasa'ya aykınlık savlannın yargı karan ile haklılık kazanması örgülümüziin büyük mutluluğu olmuşlur. İptal karan yargının bağırasızlığı, savunmanın ozgürlüğü, yasaların yargısal denetimi açısından öğünülecek bir sonuçtur. Meslek orgütümüz yargı denetimi ve demokratik yaşam açısından bu olumlu karann mutluluğunu yaşamaktadır" denildi. Teonıan Evren: Avukatlık ^ksasıııdaki iptaller lîiutlııJuk verici Rizeliler eğlendı Rize'nin düşman işgalinden kurtanhşınm 67. yıldönümü dolayısıyle Rizespor tarafından Istanbul'da düzenlenen eğlence gecesinde kulübe 60 milyon lira gelir sağlandı. Geceye, Devlet Bakanı Mesut Yümaz, Türktş Genel Başkam Şevket Yümaz, lstanbul Defterdar Vekili Kemal Civelek, Sanyer Belediye BaşkanıAli Sandıkçı, tstanbul eski Belediye Başkam Aytekin Kotil ve Abduüah Tırtıl da katıldı. DYP Altındağ tlçe Kongresi yapıldı "Büyük Reşit Paşa "nın doğumunun 185. yılı dolayısıyla, Türk Tarih Kurumu tarafından 1314 mart tarihlerinde Ankara 'da bir seminer düzenlenecek. "Mustafa Reşit Paşa ve Dönemi" konulu seminerde, 2 gün boyunca 17 bilim adamı, Reşit Paşa 'yı ve dönemini anlatacak ve tartışacaklar. Reşit Paşa Semineri Genel Başkan Necdet Calp kısa konuşmasında, HP'nin milletin umudu olma yolunda olduğunu, yannlara aralarındaki göriiş ve ihtilaflan halletmiş olarak baktığını söyledi. Calp, Kerim Ekti'nin konuşmasına değinirken, "Bu delegemizin konuşmasını düşündukçe daha iyi anlayacaksınız" diye konuştu. Genel Başkan Yardımcısı Günseli Özkaya, milletvekillerinin aldıkları 330 bin liranın çok olduğunu söyleyerek "HP'nin 114 milletvekili var. Gelin, bir doğu fonu kuralım. Her ay 100'er bin lira verelim. Bu, ayda 10 milyondan fazla eder. Bu fonla doğuya okul, yol, fabrika yapalım" diye bir öneri ortaya attı. Özkaya, haikın bir gün Özal'ın eline pasaportunu vereceğini söyledi. Antalya Milletvekili Aydın Güven Gürkan, demokratik sol kesimde politika yapanlar için Diyarbakır'ın yerinin çok önemh' olduğunu belirtti, "Buradan büyük bir kıvılcım çıktı. Bu kıvılcım Kurullaya da yansıyacaktır" dedi. "Kerimlerin sorunlarını çözmenin polilikacıların başta gelen gömrevi olduğunu" soyleyen Gürkan, "1950lerden beri doğu'nun batıdan daha çok koptugunu" söyledi. Gürkan, ulkede sosyal demokrat sıkıntısı çekildiğini, sendikalann, derneklerin, vakıflann yasa gereği politika yapmadıklarını \Tirgularken, "Bugün siyaset yapacak, bizimle çalışacak insaniar sınırlı tutulmuştur. Bu yükü bir avuç insan taşıyacakür. Açık konuşuyorum, 2035 yıiında da bu düzen sürdüğü sürece Kerimlerle yine aglayacağız. Bize yardım ediniz. lklidara geldigimizde sorunlarınızı çözeceğimizi simdiden vaat ediyoruz." Gürkan salona girerken ve ko Avcı: Türkiye'yi büyük bir uçuruma götürmek îstiyorlar mız güç ve inançla yola çıktık. Davaya inancımızdan dolayı yorgunluktan, maniadan çekinmeden inançla, sadakatle yolumuza devam ederek bugunlere geldik. Gücümüzu sizlerden ve kanunlardan aldık. Önumuze çıkarılan maniaların sebebinin takdirini size bırakıyorum. Hadiselerin mağduru olduk ama, sizler sayesinde mağlup olmayacağız." 6 Kasım seçimlerine sokulmadıkJarı için Türk demokrasisinin Yıldırım Avcı: "Meclis içindeki partiler, memleket için unutulmayacak bir iş yapmak istiyorlarsa, seçime gitsinler" dedi. "Enflasyonu yüzde 40'ın altına indiremeyeceklerdir. Çünkü gittikleri yol doğru değildir. Onlarda tecrubeli kadrolar yok. Bunlar, Türkiye'yi uçuruma götürmek istiyorlar. ANKARA, (ANKA) Doğru Yol Partisi'nin Ankara'da ilk ilçe kongresi olan Altındağ ilçe kongresi yapıldı. DYP Genel Başkam Yıldınm Avcı, "Meclis içindeki partiler memleket için unutulmayacak bir iş yapmak istiyorlarsa, erken seçime gitsinler" dedi. Avcı, DYP'nin kurulduğundan itibaren önüne çeşitli engeller çıkarıldığını anlatarak şöyle devam etti: "İki yıl önce sizlerden aldığı Gaziantep 'te ölümünden 11 gün sonra savcılık tarafından mezarmdan çıkartılarak otopsisi yapılan Rukiye Kurtoğlu 'nun (28) bazı erkeklerle ilişki kurduğu söylentileri üzerine aile meclisi karannca öldürüldüğü anlaşıldı. Rukiye Kurtoğlu, anne Hatice Kurtoğlu tarafından erkeklerle iUşkisini kesmesi için uyarıldı. Vyanlara uymayan Rukiye Kurtoğlu, anne Hatice Kurtoğlu tarafından balta ile kafasına vurularak öldürüldü ve Çimenli köyünde toprağa verildi. Gaziantep Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Ahmet Ceylani Tuğrul, yapılan bir ihbarı değerlendirerek, cesedi mezardan çıkartarak otopsi yaptırdı, dul kadınm başma balta ile vurularak öldürüldüğünü sapıadı. Kızını balta ile öldürdü ATASOVUN MUJDESI 2 yılda 1 milyon 600 bin telefon BRÜKSEL (Cumhuriyet) Belçikalı meslektaşı Herman de Croox'un davetlisi olaraK dün Brüksel'e gelen Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy, onümüzdeki 2 yıl içinde 1 milyon 600 bin aboneye telefon dağıtılacağını söyledi. Atasoy'un açıklamasına göre, Belçika şirketi BELL Telefon ile Turkiye'de inşa edilen BMC12 Dijital santralları 1985 yılında 600 bin aboneye 1986 yılında da 1 milyon kişiye telefon dağıtılmasına olanak sağlayacak. Hollanda'da yaptığı incelemeler hakkında bilgi veren Atasoy, Hollanda'mn Turkiye'de petrol depolama tesıslerı inşa etmek istediğini belirttikten sonra, Türkiye ile Hollanda arasında karayolu taşımacılığı konusunda bir sorun olduğunu ifade etti. Bakana göre, Türk TIR'ları Hollanda'da geçiş ücreti ödemiyorlar, buna karşılık Hollanda kamyonları Türkiye'de bu ücreti ödemek zorunda. Atasoy, sorunun önümuzdeki haftalarda iki tarafın heyetleri arasında yapılacak göruşmelerle çözümlenmeye çalışılacağını da belirtti. Üç gunlük Belçika gezisi hakkında da bilgi veren Bakan, Belçika'da BELL Telefon tesislerini gezeceğini ve Anvers Limanı'nda araştırmalar yapaeağını belirtti. İskenderun Belediyesi bilgisayar aldı İskenderun 'da belediye ile ilgili tahsilat ve diğer işlemlerin daha verimli bir şekilde yürütülebilmesi için bilgisayar alındı. 11 milyon 700 bin lira} a mal olan bilgisayara, meslek vergilerî, Uanreklam vergileri, personel bordrolan, abone su borçlan ile depolardaki mevcut stoklar programlanacak. yara aldığını belirten Avcı, "Yerel seçimlerde, Meclis dışındaki partilerin Meclis içindeki partilerden daha fazla oy aldıklannı" hatırlattı ve "Böyle Demokrasi olmaz. Memlekette yaşanan huzursuzluğun ana sebebi budur" dedi. Avcı, iktidarın ucuzluk vaat ettiğini, ancak ucuzluğun "bir riiya" olarak kaldığını ifade ederek "Enflasyon yüzde 50'nin üzerine çıkmıştır. Yüzde 40'ın da altına indiremiyeceklerdir. Çunkü gittikleri yol doğru yol değildir. Onlarda tecrubeli kadrolar yok. Bunlar Türkiye'yi uçuruma götürmek istiyorlar" şeklinde konuştu. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan da, hukümetin iktidara geldiği 15 aydan bu yana tek bir memleket sorununu çözemediğini belirterek iktidarın güvenilirliğini yitirdiğini söyledi. DYP Ankara İl Başkam ve Altındağ İlçe Kongresi Divan Başkam BüJent Şimşek Özçelik de, DYP'yi iktıdar yolundan hiç kımsenin caydıramayacağını belirterek, "Demokrasiye yürekten inanmış. şehit veraıiş insaniar işte böyle muteber kongreler yapariar" dedi. Özçelik'in, "En değerli büyüğümüz aramızda yok. Saygıyla hatırlanz" demesi üziren salonda bulunanlar "Muhteşem Süleyman" diye slogan attılar. Tek listeyle gidilen DYP seçimlerinde İlçe Başkanlığı'na yeniden Baki Erdoğan getirildi. Yönetim Kurulu Bünyamin Bal, Arif Doğru, Cavit Oyekçin, Mehmet Gürcan, Alpaslan Çağlayan, Hacı Ali Torun, Kemal Balcı ile Nihat Tiryaki'den oluştu. Bulgaristan'ın cevabı notasmın incelenmesi sürüyvr ANKARA, (a.a.) Bulgaristan hukümetinin Türkiye'ye verdiği cevabi notanm incelenmesi devam ediyor. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, çeşitli unsurlan içeren nota hakkında Bulgar makamlarından bilgi istenebileceğini belirtiyorlar. Bulgaristan'ın Ankara Büyükelçisi Konstantinov, 22 şubatla Dışişleri Bakanbğına çağrılmış ve Türk hukümetinin notası kendisine verilmişti. Notada, iki ülke arasındaki mevcut sorunların geniş kapsamlı bir göç anlaşması konusu da dahil olmak iızere, Dışişleri Bakanları düzeyinde ele alınması teklif edilmişti. Almanca. İngili/ee, Ital>aiKa ders verilir. Saat: 1 l'den sonra Lcvent Şenseneı Emin Ali Paşa Cad. 6311 Suadivc •Anadolu Liseleri Ciriş Sınavına hazırlananlar! 'ÇOCUKÇA BİLMERK Sizin için hazırladi•30 kasetlik BİLMERK Bilgisayarla Hazırlanma Testi ÇOCUKÇA okurları için cok ucuz. • İndirim kuponu Martta çocuKÇA'da. £" i GELİŞİM YAYINLARJ GÜVENİLİR YAY1NCIL1K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle