22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MART 1985 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Gecen hafta EKONOMİDE DIYALOG NURf YELDIRIM 1947'de doğdu. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. 1970 yüında SBF'de Ekonometritstatistik Ktirsusüne asistan olarak katılan Ytldınm, 1978'de doçent oldu. 197375 yülarmda ABD'nin Berkeley Üniversitesi'nde doktora sonrası uzmanlık çalışmalan yapan Yıldınm, 197981 yülarmda da Moskova Devlet Üniversitesi Ekonomi Fakültesi Planlama Kürsüsünde misafir öğretim iiyesi olarak görev yaptı. Nısan 1983'te isti/a ederek SBF'den ayrılan Nuri Yıldınm 'ın yayımlanmış eserleri arasında Neoklasik Iktisadın Teknolojik Gelişme Yaklafimı ve Uluslararası Şirketler bulunuyor. Nuri Yüdınm (sağda), Osman Ulagay'm sorulanm yarutladı duğu Ulusal Ekonomi Konseyleri (Sovnorhoz'lar), planlama hiyerarşisini merkezi bakanlıklar yerine, bölgeplan örgütleri çerçevesinde bölgesel esaslara dayandırmayı ve böylece endüstriyel üretimden sorumlu kadrolan yerel tüketici kitlelerin gerçek ihtiyaç ve istekleri ile yüz yiıze getirmeyi amaçlıyordu. Desantralizasyon yönünden atılmış bu ilk ciddi adım, Stalin döneminin kemikleşmiş bürokrat ve reknokrat tabakalannın direnci karşısında sonuçsuz kaldı. 1960'ta sonınlar daha ağırlaştı. Bunun üzerine 1965'ten itibaren genel bir reform hareketi baslatıldı (SSCB, Çekoslovakya, Buigaristan'da 1%5'te, Polonya'da 1966'da, Macaristan ve Romanya'da 1968'de). 1965 Sovyet reformlarmın temel özellikleri olarak, kân ve kârüüğı ön plana çıkarması; merkezden planlanan ekonomik kategorilerin sayılarının azaltılması örneğin, sadece toplam ücret fonu merkezden saptanıyor, ortalama ücret ve istihdam miktarı işletmenin yetkisine bırakılıyordu; merkezden planlanan Urün çeşitleri sayısının azaltılması gibi noktaiar sayılabilir. lşletmelere zorunlu hedef olarak satış hasılatı, kritik mallar için fizik üretim hedefleri, ürün kalite göstergeleri, toplam ücret fonu, kâr, kârlılık oranı ve bütçeden işletmeye yapılan tahsis ile işletmenin bütçeye yapacağı katkı gösteriliyordu. Bunun dışmda işletme kendi detaylı ürün bileşimini saptayabilecek, verimlilik, istihdam, ortalama ücret ve maliyetler gibi konularda serbestçe davranacaklardı... Bu reformlardan umulan sonuçlar alınabildi mi? YILDIRIM Başlangıçta olumlu sonuçlar ahnmasına rağmen zaman geçtikçe yeni sistem istenmeyen durumlar ortaya çıkarmaya başladı. örneğin, firmalar satış hasılatlannı artırmak için pahalı girdi kullanma, pahalı üretim sürecini seçme, pahalı mallara daha çok ağjrlık verme gibi olumsuz eğilimlere girdiler. Merkez tarafından, toplam maliyetlerden hareketle hesaplanan, mal ve kaynaklann kıtük derecelerini, tüketici tercihlerini dikkate alamayan bürokratik fiyatlar işletmelere böyle bir manevra olanağı veriyordu. Diğer yandan, primler maliyetlere bağlı olmaktan çıkarıldığı için maliyetler hızla yukselmeye başladı. Ortalama ücretlerin serbest bırakılması genel bir ücret artışına yol açtı, bu ise tüketim mallaru.daki kıtlığı ve dolayısıyla enflasyonist baskıyı artırdı. Ortaya çıkan bu aksaklıklar 1973'ten beri sık sık aiınan yeni önlemlerîe giderilmeye çalışılmak Dolardan kurtulan TL paçayı marka haptırdı Dolann inişi geçen hafta da surdü ve dolar aralık ortasından bu yana en düşuk düzeyine geriledi. Gözlemciler, şubat ayı rekorlarıyla karşılaştırıldığında dolann düşüş oranının yüzde 10'u bulduğunu bildiriyorlar. Dolann ABD'de bankalar bunaiımıyla başlayan ve ekonomik göstergelerdeki olumsuz görünümle hızJanan düşüşü geçen hafta da devam etti. Piyasa uzmanlan ABD'de mah' sistem konusundaki endişelerin yok olmadığım, bu nedenle borsalarda dolar satışının antığına dikkat çekiyorlar. Bu gelişmeler nedeniyle hafta başmda 9.23 Alman Markı, 2.74 Isviçre Frangı, 3.89 Fransız Frangı ve 256 Japon Yeni değerlerinden işlem gören dolar, hafta sonunu 3.05 Alman Markı, 2.58 Isviçre Frangı, 9.35 Fransız Frangı ve 250 Japon Yeni değerlerinden kapadı. Sterlin de 1.17 dolardan 1.24 dolara yükseldi. Dünya borsalanndaki bu gelişmeler, Türk Lirasının dolar karşısında değer kazanmasına yol açtı. Döviz alış kuru hafta başmda 490.50 lira olan ve bir ara 493 lirayı aşan dolar, hafta Gorbaçov'ıın Sovyet ekonomisinde köklü reform yapması kolay değil Sayın Yıldınm, Sovyetfer'in yeni Sderi Gorbaçov'un her şey lerini sürdürmektedir. Tanm, Sovyet ekonomisinde sabit sermaye den önce ekonoraide reforma yöndmesi gerektigi son günlerde Ba stokunun en verimsiz şekilde kullanıldığı, suiistimaJlerin en yaygın olduğu sektörlerden biridir.. 0 basınında ısrarla one sünilüyor. Bu düsüncenin gerisindc de kuş Bu saydıklannınn dışında vurgulamak istediginiz sonınlar var kusuz Sovyet ekonomisinin bazı ciddi sonınlarla karşı karşıya bomı Sovyet ekonomisinde? lundugu iddiası yattyor. Size göre bugüo ne gibi sorunlaria karşı karşıya Sovyet ekonoraisi? YILDIRIM Başta gelen sorunlardan biri de teknolojik durguniuk ve ürün kalitesinin düşüklüğu. Işletmeleri yeni mal ve tekYILDDUM Bir kere Sovyet ekonomisinde rekabet eksikliği pek nolojileri geliştirmeye itecek rekabet ortamı yok. Silah ve uzay saçok sorunun temelinde yatmaktadır. Kalite ve servis yetersizlikleri, nayiindeki yenilikler, Batı'dakinin tersine sivil ekonomiye yansımıyöneticilerin risk almaktan kaçınmaları teknolojik gelişmenin yayor. Bu nedenle örneğin son yıllarda Batı ekonomilerinin sürüklevaş yayılması hep bu rekabet eksikliğinden kaynaklanmakta, silah yici sektörü durumuna gelen eJektronik bu ülkede çok geri. Dayasanayii ve uzay çakşmalan gibi, Batı ile doğrudan yanşmanın söz nıkh tüketim mallarında da kalite iyileşeceğine kötüleşiyor. Ayrıca konusu olduğu alanlar dışında ekonomide genel bir hantallık ve gevbakım, onarım ve hizmet sektörlerinin durumu da kötü. Işletmeler şeklik dikkati çelcmektedir. Kapitalist ekonomilerde kâr güdüsünün maJIarı için taahhüt ettikleri servisi yerine getirememekte, devletin gördüğü işlevi bu sistemde üstlenecek mekanizma tam olarak gelişkoyduğu fiyatlar üzerinden herhangi bir tamir ve hizmet yaptınlatirilememiştir. Ikincisi bir kısnu yaşadışı, bir lusmı da yasal nitelik mamaktadır. Bu piyasada tamamen pazarlık yöntemi geçerli olup ta$ıyan "ikincil ekonomi"nin ağırliğı giderek artmakta, ulusal gebirçok hizmetin kendıliğinden tesekkül etmiş ve herkesçe bilinen filirin yüzde 2025'inin bu kesünde yaratıldığı tahmin edilmektedir. yatı vardır. Bu durumda kamunun araç ve gereçleriyle yapılan işleEmek dışı ekonomik faaliyetlerin cazibesi bu süreç içinde emeğe sayrin geliri özel ceplere akmaktadır. gıyı da yok etmekte, iş disiplinini ve gelir dağılımım bozmaktadır. Söylediklerinizden anladıgım kadar Sovyetler'in ABD ile ve Bu noktayı biraz açmak mümkiin mii? Emek dışı ekonomik Batı ile yanşta en ileri olduklan silah sanayii ve uzay sanayiindeki faaüyet derken neyi anlamak gerekiyor? gelişmeler, ekonominin geri kalan böliimlerine olıımlu yansımalar YILDIRIM Emek dışı ekonomik faaliyetlerin başmda, yabancı yapmıyor... mallann alınıp satıldığı ve çok buytık bir yaygınlığa sahip olan yeraltı piyasası gelmektedir. Kısmen kaçakçılıkla, kısmen de yabanYILDDUM Evet. ABD ekonomisinde savaş sanayii üe sivil ekocılar tarafından ülkeye sokulan yabancı mallar, çok anormal fiyatSovyetler'de tüketici larla ve bazen döviz İcarşılığında alıcı bulmaktadır. Döviz karaborsasındaki canhlığın nedeni de budur. Diğer yandan büyük jehirlertercihlerini, mal ve deki pazarcı mafyası ve karaborsa sektörü emek dışı ekonominin kaynaklann kıtlık diğer önemli kesimlerini oluşturmaktadır. Halkın uzun süreler bir derecesini tüketim malı açüğı yaşamış olmasının bu sektörlerin gelişmesinde yansıtmaktan uzak ku$kusuz önemli payı vardır.. bürokratik fiyat Fiyat mekanizması ne ölçüde kullanılabiliyor Sovyet sistemindc ve ekonominİD etkin işlemesini nasıl etkiliyor? sistemi görevini YILBDUM Tüketici tercihlerini, mal ve kaynaklann kıtlık deyapamamakta, kaynak recelerini yansıtmaktan uzak, yapay bürokratik fiyat sistemi göredağılımım vini yapamamakta, kaynak dagılımını bozmaktadır. Bir çok malda bozmaktadır. Toplam fiyat mekanizmasının görevi kuyruk mekanizması Ue çözülmek istenmekte, bu ise karaborsaya ve suüstimallere yol açmaktadır. Topmaliyetlere kâr lam maliyetlere kâr marjının eklenmesi esasına dayanan bu admimarjının eklenmesi nistrativ fiyat sistemi etkinsizliğin, israfın ve rekabet yokluğunun esasına dayanan bu temel nedenidir. ö t e yandan, fiyat ayarlamalan realiteyi çok geriden izlemektedir. Örneğin, 11. Beş Yılük Plan (198185) ve 1990'a sistem, ekonomide kadarki dönemi kapsayan Büyük Proje, 1970 sonlannın fıyatları israfın ve rekabet (ki bunlar esas olarak 1970 başlannın yapısını yansıtır) ile haarlanyokluğunun nedenidir. mıştır. Üstelik, 1982'de tüm sanayi ürün, yakıt ve enerji fiyatlan •7o40'lara varan oranlarda artırümış, bu köklü ayarlama değer cinnorni arasında sıkı bir entegrasyon olduğu için bu ülkede savaş harsinden olan tüm plan ve proje hedeflerini gerçek dışı kılmıştır. camalan ekonomiye canlıük getirmektedir. Sovyet ekonomisinde ise 1965'lerden beri sürekli değişiküklere tabi tutulan teşvik sistemi de ekonominin bu iki kesimi arasında böyle bir entegrasyon olmadığı bir türlü oturtulamamakta, konan her yeni "başan göstergesi" (kriiçin savaş harcamalarmdan sivil ekonomiye herhangi bir yarar gelter) karşısında fırma yöneticileri yeni taktikler geliştirmekte, kaldımediği gibi, buraya akan fonların faturasını da doğrudan doğruya nlan göstergeler yeni ihmallere yol açmaktadır. Getirilen her yeni sivil ekonomi odemektedir. düzenleme ve istisnaJar, sistemi biraz daha çok yamalı bohça yap Peki, bu ekonomide birtakım reformlar yapüması konusunu maktan başka bir işe yaramamaktadır.. nasıl degerlendiriyorsunuz? Sözünü ettiginiz aksaklıklan giderici yönde ne lür reformlar söz konusu olabilir? Sovyet tannunın dunımunu nasıl değeriendiriyorsunuz? YILDIRIM Bu sorunuzu cevaplamak için izin verirseniz önce YTLDIRIM Tarımdaki kolhozsovhoz istemi etkinlikten uzakSovyet ekonomisinde reform çabalarının kısa bir tarihçesini yaptır. Çok geniş ekUebilir alana, değişik iklim türlerine sahip bir ülmak istiyorum.. kenin tanmı, halkın gıda ihtiyacını karşılayamamaktadır. Aynca, Tabii, buyrun... ulaştırma ve dağuım mekanizmasının yetersizliği ve yavaşlığı yüzünYILDIRIM Doğu Bloku ülkelerinde reform çalışmalarının ilk den meyve ve sebzelerde ziyan oranı çok yüksektir. Kolhoz ve sovhozlann yansından fazlası ancak devlet sübvansiyonu ile faaliyet yıhnı 1957 olarak alabiliriz. Kmşçef'in 1957'de uygulamaya koy Ulagay sordu, Yıldınm yanttladı: ABD ekonomisinde savaş sanayii ile sivil ekonomi arasında sıkı bir entegrasyon olduğu için savaş harcamaları ekonomiye canhlık getirirken, bu olguyu Sovyetler'de görmüyoruz. Sovyetler'de askeri ve sivil ekonomi arasında entegrasyon olmadığı için sivil ekonomiye yarar sağlamayan savaş harcamalarının bedelini de sivil ekonomi ödüyor. tadır. 1973'te işletmelerin zorunlu hedefleri arasına işgücü verimliliği ile ilgili bir ölçüt kondu. 1974'te işletmelerin kontratlarına uyma başarıları, primi belirleyen unsurlar arasına katıldı; kontratlarını yerine getirmeyenlere bakanlıklar ceza vereceklerdi. Ancak, cezalann boyutları konusunda merkezin kararsızlığı yüzünden bu ölçüt ancak 1978'den itibaren uygulanabildi. 1979'da bir dizi önemli kararlar alındı; işgücü verimliliğini yükseltme, ürün kalitesini iyileştirme ve teslim kontratlarına uyma, işletmelerin temel başan göstergeleri oldu. Ücret ve istihdam yeniden zorunlu plan hedefi haline getirildi. 11. Beş Yılhk Plan'da (198185) temel metallerin ve enerjinin israfçı kullanımını önlemek için yeni önlemler alındı. Bir rublelik üretim için yapılan materyal ve enerji harcaması, primleri etkileyen göstergeler arasına katıldı. Temmuz 1983'te 1984 ve 1985'te uygulamaya konmak üzere 5 bakanlıkta yeni bir deneyim başlatıldı. Amaç, yine 1965 reformlannda olduğu gibi planın çeşitli safhalarında işletmelere daha aktif görevler vermekti. Bu pilot bakanlıklarda, teşvik fonlannın hesaplanışı ve kullanıhşı yeni esaslara bağlandı, primlerin çalışanlar arasında dağıtılması konusunda işletme yöneticilerine geniş yetkiler verildi. Şimdi sözlerinizi yanlış anlamadıysam tüm bu reform çabalanna karşın konuşmamızın başında saydıgınız temel sorunlar balen de aşılmıs degJl Sovyet ekonomisinde. Yeni lider Gorbaçov'un bu sorunlan aşma konusundaki şansını nasıl degerlendiriyorsunuz? YBLDIRIM Sanınm bu değerlendirme bizim şu soruya vereceğimiz yanıta bağb olacaktır: "Katı merkeziyetçi bir siyasal rejim altında ekonomide desantralizasyonu, yani ademi merkezileşmeyi hangi noktaya kadar götürmek mümkündur?" Bu soruya olumsuz cevap vermek içinse pek çok neden vardır. Bir kez sistemin, Sovyetler'in anladığından daha kapsamlı ve radikal reformlara ihtiyacı vardır. Macaristan'da uygulanan reformlar bize bu konuda gerekli ipuçlarını vermektedir... Bu ipuçlan neler? YILDIRIM Sovyetler'in de ergeç başvurmak zorunda kalacağı Macar reformları öncelikle şu unsurları kapsamaktadır: (1) Gerek mal, gerekse girdi ve hammadde piyasalannda mal ve kaynaklann kıtlık derecelerini, tüketici tercihlerini yansıtan rekabetçi bir fiyat mekanizmasının tesisi; (2) Kârhlık esasına göre çalışan, faaliyetlerin i devlet desteğine güvenmeden yürüten, birbirleriyle rekabet eden, yıllık planlanm kendileri yapan, merkezle astüst değil, enformasyon ilişkisi içinde bulunan ve doğal seleksiyon kurallanna tabi firmalann yaratıhnası; (3) Merkezin sadece beş yılhk ve perspektif planlan hazırlaması, yılük planiann işletmeler tarafından yapılması. Merkez, ekonominin makro dengeleri konusunda işletmeleri aydınlatacak, dış ticaret ve yatırımlar konusunda işletmelerle işbirliği edecek, ekonomide eşgüdümü sağlayacaktır. Ancak bu denli köklü düzenlemelerin gerçekleşebilmesi için en az Macaristan'daki kadar özgür bir tartışma ortamı, siyasal hoşgörü, kendine güven olmalıdır. Sovyetler'deki siyasal rejimin yakın bir gelecekte bu yönde bir değişime girmesini beklemek ise kolay değildir. sonuna doğru ani bir iniş gösterdi ve 488.65 liraya kadar geriledi. Dolann Merkez Bankası efektif satış kuru da dün 500 liranın altına düştü. Karaborsada dolann ise, hafta sonunda 495 liradan işlem görduğü dikkati çekti. Bununla birlikte dolara karşı değer kazanan TL., Alman Markı karşısında bir haftada yüzde 4 oranında değer yitirdi. Pazartesi günü döviz alış kuru 152.80 lira olan mark, dün 158.60 liraya kada! yükseldi. Böylece mark, bir haftada 6 lira birden almış oldu. Altın prbn yapıyor Altın fiyatlan geçen hafta dünyada ve Türkiye'de yükseldi. Dünya borsalannda altın 15 dolar birden alırken, Kapalıçarşı'da külçe altın 125 lira değerlendi. Alunda önceki hafta başlayan fiyat tırmanışj, geçen hafta da sürdü. Haftayı Londra Borsası'nda 315 dolardan açan bir ons (31.5 gram) altın, hafta sonunda 330 dolara kadar yükseldi. Böylece altın bir haftada yüzde 5'e yakın değer kazanmış oldu. Dünya oorsalanndaki bu hareketlenme, Kapalıcarşı'yı da olumiu etkiledi. Hafta başmda 32.60032.900 liradan işlem gören Cumhuriyet altmı, bir ara 34 bin lira sınınnı aştı, ancak hafta sonunda 33.30033.600 liradan alınıp satıldı. Böylece, Cumhuriyet altmı bir haftada 700 li 28 ra pirim yapmış oldu. Külçe altın fiyatlan da benzer bir gelişme gösterdi. Pazartesi günü 4.9005.000 liradan işlem gören bir gram külçe aitın, cuma günü 5.0755.125 liraya çıktı. Bunun sonucunda Türkiye'de altın fiyatlan bir haftada yüzde 2.5 oranında değer kazanmış oldu. KİM NE DEDİ? tbrahim Bodnr (tSO Meclis Başkanı) Türk sanayicisi, enerjide kendi kaynaklarına ağırlık vermelidir. Yapılacak tev$i yatırımlarda ise, Batı standartlanna uyum ve asgari maliyet göz önünde bulundurulmalıdır. Bunu yapmayan, hesabını kitabını bilmeyen, öz kaynaklannı artırmayan işletmeler ayakta kalamaz. Nuh Kuşçulu (tTO Yönetim KuruİD Başkanı) Gençlik Yıh nedeniyle bu yıl en genç ihracatçıyla en genç vergi mükellefini ödüllendireceğiz. Asım Erdflek (ABD'de ögretim iiyesi) Türkiye ile ABD arasındaki ticaret, 1960 sonlanndan bu yana gerilemiştir. Ancak, son yıllarda ticaretin 6070'li yıllara oranla Önemli ölçüde arttığını göruyoruz. Bu eğilimin daha da hızlanarak sürmesi açısından, Başbakan özal'm ABD ziyareti çok önemlidir. Izzettin Özgirey (Adana Çiftçikr Birligi Başkanı) Şubat, mart aylannda meydana gelen don olayları nedeniyle, narenciye bahçelerinde büyük ölçüde hasar oldu. Bunun sonucunda gelecek yıl sebze ve meyve üretiminde önemli düşuş olacak. Narenciye ihracatı yapamayacağımız gibi, iç tüketim de tam olarak karşılanamayacak ve fiyatlar hızla artacak. tbrahim Bodur NELER OLDU? Türkiye İş Bankası Sayın Ortaklarımıza Apel Ödeme Duyurusu Bankamız sermayesinin 40 milyon liradan 30 milyar liraya yükseltilmesi sırasında artırılan sermayenin nakten ödenmek sureti\'le karşılanacak 29 milyar liralık bölumüyle ilgili olarak sermaye taahhüdünde bulunan ortaldarımızın bu taahhütlerinin % 25'ini teşkil eden dörduncü apellerini müfettiş muovinliği Ciriş Sınauı I I . Ziraot Bonhosı Margarinde ithal tehdidi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca bir gazetede yayımlanan "Avrupa'oın en pahalı nebati margarini Türkiye'de" haberi üzerine yazılı bir açıklama yapıldı. Hükümetin tüketiciyi korumak ve spekülasyonları önlemek üzere iç ve dış piyasa fiyatlannı hassasiyetle takip ettiği belirtilen açıklamada şöyle denildi: "1985 yıiı itbalat yönelmeliğine göre, bitkisel margarin yaglan fon ödenmek suretiyle ithai edilecek maddeler listesinde yer almakta, dolayısıyla tonda 10 dolar (kiloda 5 lira) gibi cüzi bir fon ödenmek suretiyle ve hiçbir merciden izin alınmadan ithalatı mumkiın bulunmaktadır, ayrıca nebati margarin ithalatı, giimrük vergisinden de muaf tutulmnştur. tç piyasa fiyatlannın dış piyasa flyatlanna göre yiiksek oldnğunun tespiti faalinde ve tüketidnin konınması ile haksu kazancın önlenmesi gayesiyle bakanlı^ıma süratlc gereken tedbirieri alacak, gerekirse kamu kurulusian eüyte oebati margario itbaline gidilecektir." 30 Nisan 1985 Salı mesai bitimine kadar yatırmalan gerekmektedir. Ortaklarımız söz konusu apel ödemelerini: Bütün şubelerimiz ve İstanbul Menkul Krymetler Müdurlüğümüzde yapabileceklerdir. Apel ödemeleri hisse senedi muvakkat ilmuhaberleri üzerine işleneceğinden ortaklarımızın ödeme sırasında ilmuhaberlerini muhakkak surette ibraz eımeleri; halen muvakkat ilmuhaberlerini almamış olan ortaklarımızın ise birinci, ikinci ve üçüncü apel odeme makbuzları ve kimlik belgeleri ile birlikte muvakkat ilmuhaberlerini aJmak üzere şubelerimize başvurmalan gerekmektedir. Saygılarımızla, TÜRKİYE İŞ BANKASI AŞ ULUS ŞUBEMIZ 13 NİSAN CUMARTESİ HİZMETİNİZDE A) Sınava katılabilmek için: 657 sayılı Devlet Personel Kanunu ile Bankamız Personel Yonetmelığı ve Teftış Kurulu Sinav Yönetmelığıne göre, Bankada gorev alabılme şartlarına haız bulunmak Hukuk, Ikttsat. İşleime. Siyasal Bilgiler Fakultelerı ıle Ege, Boğazıçı. Ortadoğu Teknık, Alatürk ve Hacettepe Ünıversıtelerının Idarı llımler, İş Idaresı ye Iktısat bölOmlennden veya Fakultelennden, (YÖK Teşkılatı hakkında 41 sayılı Kanun hükmünde kararname ile ısımlerı değıştırılen Idarı Bılımler Fakultelerı ile Iktısadı ve Tıcarı llımler Akademılerınden mezun olanlar dahıl) veya yukarıda ısımlerı sayılanların benzerlen ile bunlar a Mıllı Eğıtım Bakanlığınca muadeletı kabul edılmış yabancı ülkelerdekı Fakulte ve yuksek okullann bınnden mezun olmak Smav gunu olan 21 5 1985 tanhınde 30 yaşını dokJurmamış bulunmak, (21 5 1955) tarıhınden öncekı doğumlular sınava kabul edılmeyecektır) • Askerlık gorevını yapmış veya bu gorevı smav gununde erteletmış olmak Bankamız dışında bir kuruma herhangi bir hizmet taahhüdu altında bulunmamak • lyı hal sahıbı olmak ve Müfettışlık mesleğme alınmasına engel bir durumda olmamak. Sağlık ve bedenı durumu, yurdun her yerınde Müfettışlık görev ve seyahatı yapmayâ musaıt ofmak Evvelce Bankamız Mufettış Muavınlığı smavına bir defadan fazla katılmamış olmak. B) Smav Biçimi, Zamanı ve Yeri: Sınavlar, yazılı ve sozlu olmak üzere ıkı bölümdür Yazılı sınavlar 21, 22. ve 23 Mayış 1985 tarıhlerınde. Ankara'da Genel Müdurluk bınasında. istanbul'da Karaköy Şubesınde ve Izmır'de Izmır Şubesınde saat 9 00'oan itibaren yapılacaktır Yazılı sınavı kazananlardan, Teftış Kurulunca yaptırılıcak araştırmalar sonucunda engel fıalı gorülmeyenler, sozlü sınav ıçın Ankara'ya çağrılacaklardır. C) Sınav konulannı ve gerekli sair bilgileri kapsayan broşur ve form dilekçe: Ankara'da Teftış Kurulu Başkanlığından, İstanbul, İzmıc, Erzurum. Adana, Diyarbakır, Bursa, Van, Konya ve Samsun'da mevcut Bölge Mudürlüklerımizden ve Merkez Şubelerımizden temın edılebılır. Sınava katılmak ısteyenlenn "T C Zıraat Bankası Teftış Kurulu Başkanhğı Ankara" adresme, en geç 10 5 1985 Cuma günu saat 17 30'a kadar şahsen veya yazılı müracaatla ıstenılen belgeleri vermelen gerekmektedir. Gıdaya KDV, yüzde 3 olacak Hükümet, temel gıda maddelerine yüzde 6 oranında Katma Değer Vergisi uygulamasmdan vazgeçiyor. Maliye ve Giimrük Bakanlığı yetkililerinden alman bilgiye göre, 1 temmuzdan itibaren temel gıda maddelerine yüzde 3 oranında KDV uygulanacak ve bu uygulama sürekli olacak. Bakanlar Kurulu, temel gıda maddelerinden 1 nisan tarihinden itibaren yüzde 3, 1 temmuzdan itibaren de yüzde 6 KDV kesiimesini kararlaştınlmış, daha sonra aldığı bir başka kararla ise yüzde 3 orarundaki KDV'nin uygulamasma 1 temmuzda başlanacağını duyurmuştu. Enıisyon hacmi 928 milyara indi Mart ayı başında 988.8 milyar lira düzeyinde bulunan piyasadaki para miktan, bu tarihten itibaren sürekli daralmaya başladı. 1522 mart tarihlerini kapsayan son bir haftalık dönemde 20.6 milyar lira düzeyinde daralan piyasadaki para miktarı, 928.2 milyar lira olarak gerçekleşti. Bu miktar, yılbaşındaki miktann 9.3 milyar lira üstünde bulunuyor. 1984'ün ilk üç aylık döneminde piyasadaki para miktan 48.6 milyar lira daraltılarak 730.5 milyar liradan 681.9 milyar lira düzeyine çekilmişti. "Fuarlar fııarı" hazırlandı Türkiye'nin bu yıl 1724 nisan tarihleri arasında "kardeş ülke" statüsüyle kaülacağı Hannover Sanayi Fuan'mn haarlıkları tamamlandı. "Fuarlar fuan" olarak nitelenen Hannover Uluslararası Sanayi Fuan'na, Türkiye'nin "kardeş ülke" statüsüyle katılması dolayısıyla, özel bir katalog hazırlandı. özel katalogta, 121 Türk kuruluşunun tanıtımı ve fuarda hangi branşlarda yer alacakları konusunda bilgilere yer verildi. Katalogta, Güney Sanayi'de ciro artışı Güney Sanayi tşletmeleri geçen yıl toplam satışım yüzde 43 oranında arttırarak, 33 milyar 700 milyon liraya çıkardı. Şirketin dün yapılan gene) kuruluna sunulan faaliyet raporuna göre, 46 milyon 900 bin dolar olarak gerçekleşen ihracat cironun yarısma ulaştı. Sapmaz ailesinin yanı sıra hisselerin yüzde 30'u İş Bankası, yüzde 20'si ENKA, yüzde 20'si Ziraat Bankası ve >iızde 10'u da Sümcrbank'a ait olan şirket geçen yıl iplik uretimini yuzde 25, dokuma üretimini yüzde 9, konfeksiyon üretimini ise yüzde 35 oranında arttırdı. Bu arada, şirketin 1982 sonrasında biriken vergi borcundan asıl, faiz ve cezalarıyia birlikte Hazine'ye 10 milyar lira ödediği bildirildi. ANKARA PAZARLARI ANKARA GIDA TIC ve SAN A S. T.C. ZİRAAT BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle