20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MART 1985 HABERLER CUMHURtYET/7 Partiyi aşırı uçlardan temizlemek isteyen tiberaüer geri çekiüyor ANAP'ta 'disiplirf korkusu llımlı liberal grup içinde yer alan bazı milletvekilleri, "ceza korkusu" nedeniyle parti yönetimine karşı bir hareket içerisinde yer almayacaklannı bildirdiler. Eski Gümrük Bakam özalp, ılımlı milletvekillerinden "özal'ın görüşlerinin desteklenmesini, ancak partinin hiziplerden temizlenmesi için elden gelen gayretin gösterilmesini" istedi. Ilımlı hareketin öncülerinden Pekuslu, "Biz hiçbir zaman Özal'a karşı bir hareket içinde olmadık. Sadece partinin aşırı uçlardan temizlenmesini istiyoruz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP'ın asın uçlardan anndırılması istetni ile bir araya gelen ılımlı liberal milletvekilleri, parti yönetiminde hiziplerin simgesi dummuna gelen bazı isimlere karşı çıkmalan nedeniyle, büyük kongre öncesi kendilerine disiplin cezalan uygulanacağı korkusunu taşıyorlar. Ilımlı hareket içerisinde yer aJan bazı milletvekilleri, disiplin korkusu nedeniyle çalışmalarda aktif görev almaktan kaçınırlarken, baslangıçta Vural Ankan ile birlikte tavır alan bazı milletvekillerinin de Arıkan'ın parti içerisinde etkisizleştirilmesi ve kardeşi Türkan Ankan'ı istifaya kadar götüren geçici ihraç ile cezalandınlması nedeniyle parti yönetimine karşı bir hareket içerisinde yer alamayacaklannı bildirdiler. ARIKANCILAR'IN DURUMU Baslangıçta ANAP içerisındeki milliyetçi ve mukaddesatçı eğilimlere karşı çıkan ve bu görüşlerini bir mektupla Başbakan Tnrgut Özal'a bildiren Vural Ankan hareketi içerisinde yer alan milletvekillerinden Göksel Kalaycıoglu, Barias Dogu, Ogan Soysal ve Rıfkı Atasever, giderek liberal eğilimden korjtular. Aynı grup içerisinde yer alan Artvin milletvekili Nevzat Bıyıklı parti ve hükümete yönelik eleştirilerini "kişisel düzeyde" sürdürürken, lstanbul Milletvekili Altan Kavak, Ankara Milletvekili Seışü Pekuslu, Adana Milletvekili Ahmet Remzi Çerçi ve Ankara Milletvekili Metamel Sagdıç, ılımlı milletvekillerini toparlama hareketinde öncülüğü üstlendiler. öte yandan ANAP içerisindeki eski politikacıların ıhmlılann hareketine "temkinli" yaklaştıkları bildirildi. Eski Gümrük Tekel Bakanlanndan Niğde Milletvekili Haydar Özalp, ılımlı eğilimdeki ANAP milletvekilleri ile yoğun bir kulis faaliyeti içerisinde bulunuyor. Ev toplantılarında ılımlılarla bir araya gelen Özalp'ın, ANAP'ın bir kitle partisi olduğunu vurgulayarak, büyük kongrede, "Başbakan Özal'ın görüşlerinin desteklenmesini, ancak partinin hiziplerden temizlenmesi için elden gelen gayretin gösterilmesini" istediği öğrenüdi. Eski milletvekillerinden ANAP Çorum Milletvekili thsan Tomboş'un eski ıhmhlar hareketini "partide bölünmeye yol açar" düşuncesiyle aktif olarak desteklemekten kacındığı bildirildi. Temsilciler Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu eski Kontenjan üyelerinden Burdur ANAP Milletvekili Fethi Çelikbaş'ın da ılımlıları desteklediğini, ancak hareketin önculüğünü Ustlenme veya görev almak isıemediğini ilettiği ifade edildi. "ÖZAL NE DERSE O OLUR" Ilımlı hareketin öncülerinden Ankara Milletvekili Sezai Pekuslu, Cumhuriyet muhabirinin sorusu üzerine, hareketlerinin Başbakan özal'a yönelik bir hareket olmadığıru belirterek, "Biz ^içbir zaman Özal'a karşı bir hareket içerisinde olmadık. Sadece partinin aşırı uçlardan temizlenmesini istiyoruz. Bu konuda üzerimize diişen uyarıyı yapıyonız" dedi. Pekuslu, ANAP'ın daha çok AP kökenli kitleden oy topladığını, tabanın bu isteğinin parti yönetimine de yansıtılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: "Geçmişte aşın uç diye nitelenen partilerde şu ya da bu şekilde görev almış bazı kişiler ANAP'ta etkin ban sorumluluklara geürilmişlerdir. ANAP kitle partisi olma niteliğini korumak istiyorsa, tabanın isteklerini yönetime yansıtmak durumundadır. Bu amaçla biz partinin asın hiziplerden temizlenmesi için uyanda bulunmak istiyoruz. ANAP'ın kumluş ilkeleri dogrultusunda bir yönetim oluştunılmalıdır. Sayın Başbakan'a yönelik bir hareket içerisinde değiliz. Büyük kongrede Sayın Başbakan'ın akılcı öneriler getirecegine inanıyonız ve Başbakamn onerilerini sonuna kadar destekleyecegiz. Gnıbumuzun büyük çogunluğu da boyle diışunüyor." EYÜP AŞDİ ADAY DEGİL ANAP'ın Teşkilat Başkan Yardımcısı Trabzon Milletvekili Eyüp Asık, büyük kongre için aday olmayacağını bildirdi. Aşık, Cumhuriyet muhabirine adı etrafında bazı spekülasyonlar yapüdığını beürterek, "Yeniden yönetime aday olmayı dttşünmüyorum" dedi. ANKABA'nın tasına bak Aral kabul etti mi, etmedi mi BUGÜNE dek Meclis'te muhalefet partilerinden gelen yasa önerileri ile tasarılar görüşülürken verilen önergeler, ANAP'lılarcaçok az istisna dışında süreklı olarak reddedılirdi. Hatta bu davranışlar, muhalefetin ANAP'ı "parmak makinesi" olarak suçlamasına neden olmuştu. Ancak ANAP Grubundason zamanlarda bir değişim gö2İeniyor. Muhalefetten gelen bazı istekler iktidar partisince de benimseniyor. Bunda Başbakan Turgut Özal'ın yurt dışında bulunmasımn rolü oldu mu? Belki bir ölçüde oldu, ama millervekillerinin dışında bakanların da muhalefetle birlikte parmak kadırmalan dikkat çekiyor. Meclis'te "karşılıksız çek''le ilgili yeni düzenlemeler getiren tasarı görüşülürken MDP Grup Başkanvekili Ali Bozer ve arkadaşları bir önerge vererek, "karşılıksız çek vermekten mahkum olmuş ve cezaevinde bulunanlann aftan yararlandırılmamalarını" önerdiler. Hükümet sırasında oturan ve yurt dışındaki Adalet Bakanına vekâlet eden Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, hükümeti temsilen önergeye katılmadıklannı söyledi. Ancak oylamaya geçildiğinde az önce önergeye katılmayan Aral'ın da "kabul" oyu vermesi ve ellerini kaldırması için ANAP'lıları uzaktan teşvik etmesi herkesi şaşırttı. Aral, az önce "hayır" dediğine, şimdi nasıl "evet" diyordu? Bunda, belki de bazı ANAP'lılann kendiliklerinden önergeye parmak kaldırmasının rolü olmuştu. Bilemiyoruz. Ancak, ANAP Grubundaki bilinçlenmenin Başbakan Turgut Özal'ı sıkıntıya sokacağı da kaçınılmaz bir gerçek gibi görünüyor... Savaş zammı SENDİKACl, bir gazetenin manşetinde yer alan haberi okur okumaz, için için gülmeye başladı. Haberin başlığı şoyleydı: "Irak'taki işçilerimize yüzde 30 savaş zammı verilecek" Başbakanlık Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu'nun 1984 yılında uyguladığı işçi ücret zammı da yüzde 30'du. Gülen sendikacıya arkadaşı merakla sordu: Niye gülüyorsun yahu? Sendıkacı yanıtladr. Ben gülmeyeyim de kimler gulsün. Irak'taki işçilere yüzde 30 savaş zammı veriyorlaşmış. Bizimki ne oluyor acaba? Barışta zammımız yüzde 30, savaşsaydık ne olurdu halimiz, Allah korusun. Avcı: Tek çözüm erken seçim Haber Merkezi Odalar Birliği Başkanı Mehmet Yazar'm önümüzdeki günlerde DYP'ye gjrmesi beklenirken, DYP Genel Başkanı yüdınra Avcı da iktidara geldikleri zaman uygulayacakları alternatif programı açıkladı. Avcı, ANKA'ya yaptığı açıklamada yerel seçimler sonucu parlamentoda demokrasiyi demokrasi yapan muhalefetin kalmadığıru öne surerek, "Zaman ve kaynak israfına artık tahammiiiii kalmayan Türkiye'nin meseleleriniD çozümünun sadece bir erken seçimle mümkün olacağıDi söylüyoruz" dedi. Yıldınm Avcı, iktidara geldikleri zaman uygulayacakları politikayı da şöyle açıkladı: "Hızlı kalkınma sağlanacak. tssizük asgari diizeye indirilecek. Sosyal güvenlik imkânlan arttınlacak. lç ve dış piyasada rekabet edecek sanayi getiştirilecek. Oknlsoz koy bırakılmayacak. Tanmda modern teknoloji ve girdilerie verimlilik arttırılaeak. Serbesi kambiyo rejimine yavaş yavaş geçilecek. Madenlerin kamu ve özcl sektör tarafından ayn ayn veya birlikte aranması veya işletilmesi sağlanacak." Bu arada 5 nisanda Kayseri'ye giderek DYP Kayseri merkez ilçe örgütüne üye olması ve daha sonra Isparta il kongresine katılması beklenen Mehmet Yazar için, Isparta İl Başkanı tbrahim Giirsal, "DYP aoiUetin ânesinden çıkbğı için Mehmet Yazar da bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, partimizin fdsefesini begenmis, herhangi bir vatandaş olarak partimize girebilir. Genel Başkanhk mttcadelesi kongrede olur. Daha adaylar belli degil. Kongre demokratik gececektir, isteyenin aday olması dogaldır" dedi. DYP'de genel başkanhk konusunda kulislerin giderek yoğunlaşması, partide bir hareket yaratırken DYP lstanbul ll Başkam Yaşar Keceii, UBA'ya yaptığı açıklamada ayakkabı, pantalon ve gömleğin hanr olduğunu, şapkanın ise 14 mayıstaki büyük kongrede giyileceğini söyledi ve "DYP Genel Başkanlığı hazır elbisc degildir, taer giyene nymaz" dedi. Keçeli, Genel Baskan olacak kişinin DYP'nin felsefesini uzun yıllar benliğinde duymuş olması gerektiğini de bildirdi. DYP'NtS ALTERNATÎF PROGRAMI m Hızlı kalkınma sağlanacak. İşsizlik asgariye indirilecek. Sosyal güvenlik imkânlan arttırılaeak. Dış piyasayla rekabet edecek sanayi geliştirilecek. Okulsuz köy kalmayacak. Tanmda verimlilik arttırılaeak. Serbest kambiyo rejimine yavaş yavaş geçilecek. Madenler kamu ve özel sektör tarafından birlikte veya ayn ayn aranacak veya işletilecek. Yemekli defter ayini YENİMAHALLE Beledıyesi yoksul öğrencilere defter dağıtmaya karar verdi. Belediye Başkanı Mustafa Vuran bu kararı uygularken gözlemci olarak da gazetecileri çağırdı. Arabalara binilerek ilk durak Yahyalar İlkokulu'na gidildi. Vakit öğle idi. Minarelerden yükselen ezanı nebi huşu ile dinlendı. Daha sonra "defter dağıtma ekibi" öğle yemeğlne buyur edildi. Yoksullara yardım turnesinin karışık ızgara, Adana kebabı, çoban salatası ve yoğurt ile karışık meyveden oluşan ziyafeti sona erdı. Sofradan kalkılıyordu ki, bir belediye yetkilisi avuçlarını gökyüzüne doğru kaldırdı. Hoparlörlerden yükselen ezan sesine benzer bir bismillah çekti ve üç dakika kadar Arapça bir dua okudu. Sonunda, "Elhamdülillah yarabbi şükür ei fatiha" diyerek, duasını tamarnladı. "Elhamdülillah" yemek içindi. Herkes anladı. Ancak "el 1atiha"nın ne için olduğu tereddüt uyandırdı. O da helhalde, "laik eğitimin ruhuna" gönderilmişti. Sakaryalılar kanştı HER ANAP grup toplantısı sonrası iki başkanvekilinden biri toplantı ile ilgili kısa, kendilerine göre "zararsız" öyle pek suya sabuna dokunmayan açıklamalar yaparlar. Grupta hükümete ve partiye yönelik eleştirel konuşmalar, yumuşak biçimiyle basına yansıtılmaya çalışılır ye böylece ANAP'ın birlik ve bütünlük içerisinde olduğu görüntüsü korunmaya çalışılır. ANAP'ın son grup toplantısı nda da yine öyle oldu. Grup Başkanvekili Ercüment Konukman, kimin ne konuştuğunu özet halinde açıkladı ama ufak bir dalgmlıkla olsa gerek, Sakarya milletvekili Mümtaz Özkök yerine bir başka Sakarya mılletveküinin Mustaia Kılıçaslan'ın adını verdi. Konukman'a inanan gazeteciler de ANAP grup haberlerınde Mustafa Kılıçaslan'ı konuşturdular, hem de Kılıçaslan, hükümeti eleştirmişti. Oysa Kılıçaslan o gün ne grup toplantısına katılmış, ne de TBMM'ye gelmişti. Neden sonra yanlışlık farkedilip düzeltildi. Konukman biraz mahcup gazetecilerden özür diledi. Calp: Sol bîrleşirse iktidar olur Halkçı Parti Genel Başkanı Adana'nın Osmaniye ilçesinde düzenlenen toplantıda dar ve sabit gelirlilerle esnafın durumunun günden güne kötüleşüğini söyledi. OSMANİYE, (ANKA) Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp, sosyal demokratlann dağınık halde bulunmasımn en çok iktidarın işine geldiğini belirterek, "Birieşmesi halinde sol, iktidar olur" dedi. Adana'nın Osmaniye ilçesinde partisince düzenlenen bir toplantıda konuşan Calp, iktidarın uyguladığı ekonomik tedbirler sonucu holdinglerin kârlarına yeni kârlar katarken, dar ve sabit gelirlilerle esnafın durumunun günbegün kötüleştiğini söyledi. Calp şöyle konuştu: "Bunun çaresi, sosyal demokratlann birieşmesidir. Bizler, sosyal demokrat kişileriz. Daima iyiyi bilen kişileriz. Bugünkü göriintii, solun parça parça olduğudur. Eğer bîrleşmezlerse, iktidar olmalan da mümkün değil. Yoksa bu dunım 1990'lara kadar böyle sürer". Kader bağlayınca KAPATILAN CHP'nin İzmir milletvekili Akın Simav, Yahya Demirel'le ilgili yazdığı bir yazıdan dolayı şimdi cezaevinde yatıyor. Kaderin cilvesıne bakın ki, Simav, Ankara Cezaevi'nde Yahya Demirel'le aynı koguşta kalıyor. Akın Simav, HP'li Şükrü Babacan'a merkez cezaevinde "Hilton" diye bilinen 10. koğuştan gönderdiği mektupta TBMM'de kendisi için yaptığı "Yahya ile Akın"ın birbirlerini gümdem dışı konuşmaya te nasıl etkileyeceklen ise siyaset kuiislerinin tartıştığı bir şekkür etti. Koğuş arkadaşı olarak başka soru... Necdet Calp. Türk Hava Yollan Yaz Tarifesine basladı. 1STANR\)I.T>AN AMSTERDAM ATİNA BELGRAD DSP: Sosyal demokrat parti, kendi kendini atayanlarla kurulamaz Kazım'dan Hatçe'ye İŞÇİ sendikalarının muhalefet yapmaktan korkmaları işveren sendikalarını kızdırmış olmalı ki, "Türkiye Reşmi Sektör Müteahhitleri İşveren Sendikası" resmen muhalefete soyunmuş. Hem de şiirli muhalefet. Sendikanın resmi organı Plan Dergisi'nın son sayısında bir şiir yayımladılar Şiir "Kazımın Hatçe'ye" mektubu mu yoksa işveren'in iktidara mesajı mı anlamak zor. Mahruti imzalı "işveren şiiri" aynen şöyle: Hatçe, sözüne uyup pek çok çalışmaktayım. Yirmi saat ayakta, dört saat yataktayım. İnşaat işi nanay, adama ihtiyaç yok... Zaten, memur kazancı, ancak olur karnın tok... Oysa gözü açmalı, bu devir başka devir: Oyle azla yetinme, durma, diyor iş çevir. Sabahları simitçi okulların önünde... "Ayakkabıya keçe!" kışın karlı gününde... Ziyaret saatinde çiçekçi hastanede... Akşama bulaşıkcı olurum pastanede... Yakında bir şey çıktı burda kadeve diye: Pek çok para ödüyor millet bu mal ne ise. Bir işporta uydurup kadeve satacağım. Ceketin astarına çok para atacağım. Yeni duydum ki, bir de "hayali ithal" işi varmış. B u n u Pazarîayan'ar güller gibi yaşarmış. Salı Persembe Pazar Hcrgün Perşembe Pazar BERL1N (DOĞU) Cuma Curnartesi Pazanesı Çarsatnba Cumartesı BRÛKSEL Pazanesi Perşembe Cumartesi CENEVRE FRANKFURT HAMBURG Hcrcıun KOPENHAG KÖLN LONDRA MADRİD M1LANO MÜNIH PARIS ROMA SOFYA VtYANA ZURİH Cuma Cumanesi Cuma Pazar Pazartesi • Çarsamba Cuma • Cumanesi Pazar Herııun Sah Cuma Çarsamba Persembe Cumartesı • Pazar Herqun Pazanesı Persembe • Cuma Cumartesı Pazar Pazartesi Sah Carsamba • Cuma Pazartesi Persembe Persembö Cumartesı Pazar Pazanesı Çan>amba Pervembe Cıııro Cumartesi Pazar Yııkorni<iki docıruıian seterlcrınııze ANKARA. 1ZM1R. ADANA ANTALYA vv dıf)er ıc hatlanmızla baqlantılar nıevrııııur Re.zfrvasvon. Salıs Bümlarımız vc İATA AcenK'kînnuzle temas cdılmesinı S<.vı:ı Ycı!ıuiarınu/.a rtııvururuz AMSTERDAM BRÜKSEL HAMBURG Cuma Cumartesı Çarsamba Cuma Cumartesı BERLİN (DOĞU) Cuma KÖLN I7MIR'nFM ATINA FRANKFURT KÖLN LONDRA MİLANO MÜNİH ZÜRİH ANTALYA'DAN. LONDRA MÜNİH Sah Pazar Cumartesi Çarsamba Cuma Pazar Cumartesı Pazar Carsamba Pazar İsıanbul Rezcrvasvon Ankara Rezersasyon Adana Rezervasyon Izmır Rezenas\on AnıaKa Rczenasvnn Tel (01) 573 35 25 (\B haf) Tel (411 12 62 00 / 8 Tel. ( 7 1 1 ) 4 3 143 37 247 Tel: (51) 25 82 80 1.2. 3. 4. 5 Tel: (311) V2 830 23 432 Pazartesi Pazar TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Demokratik Sol Parti (DSP) Kuruluş Hanrhkları Bürosu'ndan dün yapılan açıklamada, demokratik sol veya sosyal demokrat partilerin kendi kendilerini atayan seçkinlerin öncülüğünde kurulamayacağı savunularak, "Demokratik solda birleşmenin sağlanması, bir mirasa sahip çıkma kavgası değUdir" denildi. Demokratik sol ve sosyal demokrat partilerin, kendi değerlerininin mücadelesini yapmak için var olduklan, sosyal demokrasinin en temel değerlerinin en kaba bir şekilde çiğnenmesini kabul ederek kurulamayacaklan ifade edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "Koşullan değiştirmek yerine kendi dışındaki bir irade tarafından beürlenen zoriamalan gönül rahatlığıyla içine sindirerek, hatta neleri ve hangi koşullan kabul edemeyeceğini dahi tanımlayamadan kunılamazlar. Böyle kunılan partiler, demokratik sol veya sosyal demokrat olamazlar. DSP, kendisioe zorlanan koşullan kabul ederek değil, koşullan değiştirmek için mucadele ederek kurulacakbr. Demokratik sol veya sosyal demokrat partiler, kendi kendilerini atayan seçkinlerin öncülüğünde kunılamazlar. DSP'nin amaçladıgı demokrasi ve hakça bir diizen yohındaki çabalar, toplumun her kesiminden gelebilecek katkılara açıktır. Fakat demokratik solun bu amaçlar için mücadelesinin önündeki engeller, asıl yaşamlarını emeğiyle kazananlann, dar ve orta geliriilerin etkiü örgütlenmesi ile aşılabilir. Demokratik solda birleşmenin sağlanması, bir mirasa sahip çıkma kavgası degildir. Bütünlük arayışları, sosyal demokrasinin en temel değerlerinin yok sayıiarak çiğnenmesinden duyulan telaşı örtmek için kullanılmamahdır.DSP, nasılolursaolsun bütünleşmeyi değil, demokratik solun temel değerlerini koruyarak, demokrasi, özgüriük ve adalet îlkelerine bağlı kalarak ve temeldeki örgütlenmesinden aldığı giiçie biitünleşmeyi gerçekleştirecektir." YENİ çıkan bir elektronik aygıt, telefon aracılığı ile teleks görüşmeleri yapılmasını sağlıyormuş. Bu aygıtın bir özelliği de bir başkasının, gizli dinleme yoluyla konuşmaları saptayamamasıymış. Başbakan Özal, bu teleksten beş tane satın almış, danışmanı Selim Egeli ile boyle konuşuyormuş. Kahveci'ye karşı önlem alıyordur herhalde. Özal'ın önlemi ankara balı Doktora... AMERİKA'DAKİ Harvard Üniversitesi Özal'a ' 'fahri doktora'' vermeyi reddetmiş. Sorduk, soruşturduk. Üniversite ekonomiden bütünlemeye kalanlara doktora vermiyormuş... H<»NÎ İmren Hanım'ın recetesi POLİTİKA ile sporu karıştıranlara, politika ile sanatı karıştıranlara alışkınız. Şimdi ise, kendimizi yeni bir "karışıma" alıştırmamız gerek, politika ile moda." Bu karışımın ileri geleni ise Danışma Meclisi emeklilerinden MDP'nin hanım milletvekillerinden İmren Aykut. İmren Hanım, "Vakko Galerisi"nde bir konferans verdi. "Moda ortamı"nda verilen bu konferansın konusu giyim kuşam değil, "çalışan kadının sorunları ve politika" idi. Konuşması da giydiğ.i kostüm kadar ilgi toplayan İmren Hanım, "çaylıpastalı günlerde" vakit harcayan hanımlanmızın sosyal ve siyasi etkinliklere yönelmesini öneriyordu. MDP'li İmren Hanım'ın onerilerini bir dinleyici hanım şöyle yorumladı: Siyasi etkinliğe yönelme taysıyesi güzel. Ama kendisi iyi bir örnek oluşturmuyor. Çünkü bu yönelmeyi yanlış hedefe doğru yaptı. Yanındaki hanım itiraz etti: Olsun ne farkeder, doktorun dediği gibi yap da grttiği yoldan gitme. llişki... BAZI yayın organlan, Amerikalı yazar Arthur Miller'ın ü/kemıze gefmesine çok kızdılar. Niye kızıyorlar, anlamıyoruz. Sağcılanmızın Amerikan hükümeti ile, sofculanmızın ise Amerikan yazarlan ile aralarının çok iyi olması, TürkAmerikan ilişkile rinin geliştiğini gö&ter mez mi? Kül... KÖMÜR dışalımı ile ilgili söylentiler iyice yoğunlaştt. Ee kömür bu: Dumanı gitse külü kalır. u.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle