Katalog

CUMHURIYET/12 HABERLERİN DEVAiyiI Averofr guçlu hatiptı, çok ıyı Fransızca konuşurdu. BM'deki stratejıleri iyi bılırdı. Averof, kursuye çıktığında şoyle konuşurdu: "Yunanıstan kuçucuk YALÇIN DOĞAN ulke, 6 mılyon nufusu var. Turkiye'mn 20 mılyonu (Baştarafı 1. Sayfada) aşan nufusu, guçlu bir ordusu var.." Konuşmaya Polıtıkacı adaylannı ya da poboyle başlaymca, arkasından bir 'şey' yapıştıracak.. lıtıkacılan korumaktakı ölçuyu % Salonda oyle bır hava yaratırdı kı, sanki "kocaman elbette onların ıhtıraslarından geçmıyor Korumamn olçusu, Turkıye, kuçucuk Yunanıstan'ı ezıyor, Kıbns'ta onlann geldıklen ulkedekı gohaksızhk yapılıyor.." revlerı Başbakan olarak özal' 31 MART 1985 Ü. Haluk Bayülken Anlatıyor Cuneyt Arcayurek'ın Roportajı (Baştarafı 14. Sayfada) lar bu sozlerı >anlış yorumlamış olabılırler Kıbns sorunu daha sotıra bir tırmanış gösterdı Hındıstan delegesı Kriştamenon bir konuşma yaptı lngüızlenn telkınıyle 'Kıbns'ın bağımsız huviyeti' dıye bir kavram ortava attı Bu kavram, Kıbns'ın bağımsızhğına ılk adımdı Hındıstan delegesı, 'Turkler dijor ki, Kıbns Turktur, Yunanlılar diyor kı Kıbns Yunanlıdır. Bence Kıbns Kıbnslılanndır' dedı Sıyasal komıtedekı bu konuşmadan sonra söz alan Averof, sözü getırdı, 'Şımdı dostum Sarper'e soruyorum, Turkıye, Kıbns'ın bagımsızlığını kabul eder miî' dedı önemlı bır andı BM'de 'ilhakın' karşısmdayız, Turkıye'de 'taksım mıtıngleri' >apılıyor Sarper, ustaca bır stratejıyle sonıyu geçıştırdı Daha 'bizim içimızde avdınlıga kavuşmamış bir konuda' kesın bır yanıt veremezdı Averof, ustunluk sağlamıştı BM'deki muzakereler bu kadar çetın olurdu, ama muzakerelerın dışında delegasyonlar arasmdakı dostluk oldukça sıkıydı Mesela, Averof'la Sarper çok yakın dosttular Fatın Bey'Ie Averof lsvıçre'de aynı fakultede okumuş, yakın arkadaşhk yapmışlardı Bırbırlerını ılk adİarıyla çağırırlardı Ama komısyonda ya da Genel Kurul'da ış değışırdı O başka bır şeydı ı9S6'da bu taktik üstunluğu sağladığını, Atına'ya bır 'zaferle' gıttığıru sanan Averofa Mıllet Mechsı'nde müthış bır eleştırı yöneltıldı 'Vay efendım, sen nasıl kalkar da Turk delegesine bagımsızlıgı kabul eder mısin?' dıye sorarsın Averof o sırada genç, geleceğı parlak, bu sıkıştırmalar uzerıne Mechste 'Canım bu kadar uzenme varmayın, bn sonı>u bır laktık geregı sordnm, Kıbns elbette kı bağımsızlık sorunu degıldır, elbette Kıbns, Yunandır' demek zorunda kalmıştı NEW YORK'tan (Baştarafı 1. Sayfada) Tîcari üsler Kissinger kahvaltı için ruşlennı ıçeren bır mektup verdiklennı" açıkladı Goruşmeden sonra, "Kendısını çok rahat hıssettığını" belırten Zambetıs, bır soru uzerıne "burada yapüan goruşmenın dolaylı yoldan \tına'>a iletileceğini ve buna kendı goruşlerini de ekleyeceklerinı" belırttı Rumlann bu ısteklenne karşı özal, "Kıbns'ta herhangı bır çözume gidilmesi için KKTC'de hazıran sonunda yapılması gereken seçımlenn beklenmesı gerektigını, Ege'dekı gergınlıgın azaltılması ıçın de Papandreu'yla goruşmeye bazır olduğunu" tekrarladı Rum lobısı bden Zambetıs'ın, göruşme sırasında AHEPA'nın Amenka'dakı faalıyetlenm özetlerken konuvu Turkıve'ye getırerek, "Biz, Amenka'dakı Rum lobısı olarak, eskısı gıbi artık Turkıye'nın aleyhınde çalışan bir grup olma>acagız" bıçımınde konuştuğu öğrenıldı Özal ıse şunlan söyledı "Biz, insanlıgı, sevgiyi her şeyın uzerinde tutmaya ozen gosten>oruz. Partıvı kurarken buna çok dikkat ettık. Bu prensıplen daha sonra hukumet programına da koyduk. Sevgiyı ustun tuttuğumuz için de seçimı kazandık. Şımdi dış polıtıkada aynı metoüan uyguluyoruz Polıükacının olumsuz tavrı, halklan da etkiler, gergınlıgı artınr. Bunun için dış polıtıkada olumsuzluga dikkat etmek gerekır. Papandreu'\a her fırsatta zevün dalı uzaktık, ama bugune kadar kabul etraedı." Rum lobısı başkanı Zambetıs, daha sonra konuyu Kıbrıs'a getırerek taraflann masaya oturmaları ve sorunlann tek tek çözulmesı gerektığını, ancak çözumun başlangıcının Kıbrıs olması gerektığını savundu Buna Başbakan Özal, "Bız elimızden gelenı yaptık. Denktaş'a esnek da\ranmasını soyledik. Ama Kıbns Rum tarafı onceden hazırlanan metnı ımzalamaja >anaşmadı" karşıhğını verdı Telgrafıiîiıza kızan Menderes, soruşturma için Zorhı'yu New Tfork'a gönderdi gımsızlıga yanlı olnp olmadığımı sordular, ızın \enrsenız Yunan Mechsı'nde soyledıklerini aktarayım' dıye söze başlayıp, Averofun 'Sorun bagımsızlık degildir, Kıbns elbette Yunandır' cumlelerını vurgulayarak oku>ordu Sarper, 'Buyrun samımiyetini, burada boyle, orada oyle' dıyor du Bu konuşma surerken, Averof'tan kuçuk bır kâğıda yazılmış bır not geldı 'Monşer Selim' dıyordu not 'Kıbns sorununu nasıl olsa Turkiye ıle Yunanıstan aralannda çozecekler. Pek ustume varma, koşeye sıkıştırma'.. BM muzakerelen, ışte böylesıne ust duzeyde yapılıyordu 195458 arasında ıkı taraf da 'madına', butun kozlannı, tum argümanlan kullanarak gayet uvgarca uluslararası bır savaşım verıyordu O nedenle başka komıtelerden gelırler, Kıbns göruşmelermı ızlerlerdı BM'de savaş sonrasının en hararetlı göruşmelenydı Yen gelırdı, Yunanlılar Türkıye'ye karşı bılınen tutumlannı sergüerlerdı, yen gelırdı bız karşılık verırdık 'Senın bır ıstıla savaşı ugruna Ankara kapılannda ne ısin vardı?'.. Hıçbır şey yanıtsız kalmazdı. 1954'tekı muzakerelere Makarıos dınleyıcı olarak geldı Sarper, İngıhzce konuşuyordu, ABD'de 'destek aramaya gelen' Makarıos, Sarper'ın 'ustlerine dini kisveyi giyerek toprak ilhakını sağlamak için her turlu harekete gınşenler' cumlesıne sıra gelınce, eteklennı topladı ve kaçtı, gıttı 'boyle bır gınşımın getireceğı tehhkelerden' soz eden vururu bır konuşmayla yanıt verdı "Devlet konuğu" Makarıos 'a geçtığı yollarda toplanan gençler, halk aleyhte göstenler yapmışlardı Hatta, Orduevındekı bır yemekten çıkarlarken îsmet tnönu, "konuğa karşı" bu numayışlerden bırının hazırlığını görmuş, toplananlara parmağını sallayarak uyarıda bulunmuştu Sız, 1962'lerdekı bu toplantılarda bulundunuz mu, nasıl bır adamdı Makarıos7) "Çankaya'dakı o toplantılarda elbette ben de bulundum Yunanıstan'da ve Kıbns'ta Karamanlıs, Klendes, Averof'u çıkarırsanız 'Kıbns konusuyla direkt ilgısı olanlar arasında' bence kendı davası açısından gayet akıllı, kurnaz ve soğukkanh bır adam olarak Makarıos görünür Yalruz, burada Yunanıstan'ın ve Rumlann ıyı hesaplayamadıktan bır unsurdan söz etmek gerekıyor Onlar, Türkiye'nin ve Türk hukumetlennm sorunu bu kadar ınatla surdureceğını, Turk mılletının bu davanın arkasını bırakmayacağını hesap edememışlerdı Bır kezırtde Yunan delegasyonu ıle New York'a gelen Bitsios'la konuşuyorduk Değerlı bır ınsandı O bana 'Haluk' der, ben de onu 'Dimitn' dıye çağınrdım Ikımız de aynı tanhlerde bakanlık yaptık Ona dedım kı 'Eger siz Kıbns sorununun Turkiye'de bazı kişflerin, Menderes'lerin, Zorlu'lann, Sarper'lenn ıstekleri ve çabalarıyla ayakta durdugunu kabul edıyorsanız, çok yanılıyorsunuz. Mıllete tercuman olarak herkes uzenne duşeni yapıyor. Menderes'ler, Zorlu'lar, Sarper'ler, hukumetler gelir gider, bu iş bitmez' dedım Öyle dınlıyordu Devam ettım 'Cumhumetle bırlıkte ıkı ulke arasında dostluk kuruldu, ama şuna dikkat edelım. Hıçbmmız karşısındakını kundeye getırmeye çalışmasın. Yapamayız bunu'... Yanıtı ne mı oldu'' 'Evet'e benzer bır şeyler söyledı, dıplomatça kaçındı Inanınız kı, Yunanlılar 1960'a kadar Turkıye'dekı bu kararhhğı, anlattığım içerığı anlamadı, ınanmadı Onlara göre, Turkı>e'nın Kıbns'la ılgüı çabalan 'insanlarla Ugılıydî, kişılerden kaynaklamyordu.' Sonradan anladılar, şımdı ıse çok ıyı anlamış durumdalar " (.. 1958 'den sonra Türkiye'nin Kıbrıs polıtıkasında bır 'değışım' gozetılıyor Sorunu, BM'den soyutlamak, ıkı ulke ya da Kıbrıs'Ia ılgüı devletler arasında bır çozume ulaştırmava yonelen bır tutum gozetılıyor Bu gelışmenın bır başlangıç noktası olmalı, bu yenı sUreç nasıl başladı7) "1957'de Fatın Rüştu Zorlu, Bakan olarak Nevv York'a geldı Daımı temsılcılığımızde "patron" değışmıştı Çok saygı duyduğum Sarper, NATO'ya atanmış, yenne değerlı Seyfullah Esın Bey gelmıştı Seyfullah Bey ve eşı çok kulturlü ınsanlardı New York'un 'kibar semti' Sutton Place'de uç dört katlı bır ev, de otururdu Ev, nehıre bakardı, şahane manzarası vardı Ben ıse, artık yıllardır New York'ta daımı delegasyonda bır çeşıt 'Kıbns' olmuştum Elbette Vahap Aşiroglu gıbı değerlı arkadaşlarım bana yardım edıyorlardi, ama o gunlerın tek ko nusu olan Kıbns benım uzenme duştuğu ıçın adnrı 'Mr. Cyprus'a çıkmıştı Se> fullah Bey'Ie de ge celı günduzlu çahşıyorduk Fatın Bey, BM'nın her yıhn eylul ayının uçuncu salı gunü açılan Genel Kurulu'nda konuşacak, temaslar yapacaktı. Önemlı gunlerdı Başbakanlar, devlet başkanlarmın gelıp, dunya sorunlan uzerınde göruşlerını açıkladıkları dönemdı Seyfullah Be>'ın evınde yemekteyız Burada Kıbns konusunda hangı taktıklenn ızleneceğı, Genel Kurul'un gündemıne almıp alınmayacağı tartışıldı. Fatın Ruştü Zorlu, bır ara yanıma geldı 'Haluk Be>, sizınle \ukan çıkalım' dedı Uçuncü kata çıktık Nehre karşı başbaşa balkondayız Fatın Bey, bana sordu 'Haluk Bey, BM'de Kıbns sorunu nasıl hâlledilir?' ın konuşması da son derece doğal Ne var kı, kendısıne nefes aldırmayan korumadan Ozal'ın kendısı deyakınıyor Öncekı akşam gazetecılerle sohbet sırasında konuya şoyle bır değındı "Bu kadar koruma tedbıriyle sokakta yurumek bıle mumkun değil. Dışan çıksak herkesi rahatsız edeceğiz. Pohsler sağı solu itecekler. Ben de onun için pek çıkmıyorum." Otel odasındakı sohbet sırasında herkesın daha da açılmasını ıstedığı konu Başpıskopos Yakovas'tn özal'ı zıyaretı oldu Ancak bazı meslektaşlanmız Yakovas'ın zıyaret nedenım duşunmek yenne özal'ın göruşmeyı kabul etmesıne muthış karşı çıktılar Yakovas'm Türkıye'yegelme ısteğını eleştırdıler Özal'ın heyecanlı sorulara verdığı kesın ve soğukkanh yanıt şöyle: "tnsanlar arasmdakı gergmlikten hoşlanmıyorum. Gergınlikten bir şey kazanamayız. Gelmış, tiyaret etmış bızı, ne çıkar bundan. Daha ınsanı olmak gerek. Sız ınsanı davrandıkça onlar da insani davranacaklar." Yakovas, Gokçeada doğumlu 1960 'larda Istanbul Fener 'de yasayan patrık Atshenıgoras ötduğıi zaman Turkıye 'ye cenaze törenıne gelmış Kendısıne ızın venlmeyınce, Ankara'da o tanhlerde buyukelçılık yapan Handley, dışışlennı bırbınne katmış, "Yakovas bır Amerikan vatandaşıdır. Sız ona nasıl olur da Türkıye'ye gııiş vizesi vermezsıniz ?'' dıye bağınp çağırm ış Bır Ermenı kurşunuyla can veren lsmaıl Erez 'ın odasında geçen bu tartışma, Yakovas'm zıyaretı ıle bırlıkte belleklerde tazelendı da Amenkah ışadamlan da bu(Baştarafı 1. Sayfada) ABD yönetımme etkılı olabıle lundu ve özetlenen pazarlık socek Amenkah ışadamlannın ay nucunda bır araya geldıler Kıssınger'a bu hızmetı karşıhğında nca Ozal'la beraber olmalan duşunüldu. Ancak bu ka Turk lobısı tarafından 25 btn dodar ust duzeydekı Amenkah ısa lar ödendı Yaklaşık 12,5 mılyon damını bır araya getırmek önce lıra tutan bu ödeme ıle ılgüı olamumkun olmadı. Bunun uzen rak bılgısıne başvurduğumuz ne ABD'dekı Türk ışadamlan Turk ışadamlanndan ve Türk loHenrv Kıssmger'a başvurarak, bısının önde gelen ısımlerınden böyle bır buluşmayı gerçekleştı Osman Soyer, aynen şöyle dedı rıp gerçekleştıremey eceğını sor"Bu tur işlemler ve para kardular Kıssmger, "Kendısıne uy şdığında sıyası kulıse ginne faagun bır ucret verildıgı takdırde liyetleri, Amenka'da gayet norbir sabah kahvaltısında Turk maldir. Her şeyın bır fiyatı varBaşbakanı ile ABD'nin etkin işa dır. Kissinger, Türkıye'ye donuk damlannı bir araya getırebılece konulan ızlemekten hoşlaniTor. gini" belırttı Amenka'dakı Bunun ıçın de karşüığında beili Turk lobısı de bu ısteğı kabul et bir para alıyor. Bız kendisine 25 tı bin dolar odedık. Kendısi daha Bundan uç gun önce gerçek sonra Turkıye ıçın hernalde daleşerrözalKÛsınger kahvaltısın ha faal bir rol oynar." UĞURMUMOJ (Baftarafı 1. Sayfada) GÖZLEM Türkiye'nin kararlılığından Yunanistan habersiz ( Makarıos, 1960'ta Kıbns Cumhurıyetı ılan edıldıkten sonra, Ankara 'yı Devlet Başkanı olarak zıyaret ettı Başbakan tnönu 'ydu, Cumhurbaşkanı CemalGursel Çankaya'da bır dızı toplantı yapıldı ve Makarıos, ılk kez bu goruş melerde Kıbrıs A nayasası 'nın ışlemedığınden yakmarak Kıbrıs devletıne can ve ren bu antlaşmaları tanımayacağını dokundurdu îs met Inönu, Makarıos'a Averorun kuçük notu Yunan Meclısı'ndekı bu görüşmelerın tam metınlerını bulduk Bu kez Sarper konuşuyor 'Sayın Averof, burada bana ba SlRECEK Atlatma... (Baştarafı 1. Sayfada) lu Önce Ecevıt sonra Demırel, durmaksızın geçıyorlar arabalarıyla Evdeyım Antenler gerılmış durumda Bır usta meslektaşım bırkaç adım ötede oturuyor Ara sıra pencereden kafamı uzatıp evde mı, değıl mı dıye kontrol edıyorum Çalışma odasının ışıkları yanıyor mu, arabası da parkta duruyor m u ' Arada bır de telefonlaşıyoruz Markajda tutuyoruz bırbınmızı Köşk'tekı yemek gece yarısını geçe dağılıyor Saatlerdır Koşk'un kapısında bekleşen gazetecılere ne Ecevıt, ne Demırel dışe dokunur bır şey söylemeden çekıp gıdıyorlar Yemekten ne çıkmıştı' Telefonlar çalışıyor Zamanlayarış soz konusu artık, zıra şehır ıçı baskı saatlerı çoktan gelıp çatmış durumda Ara sıra pencereden kafamı uzatıp rakıbı kolluyorum, orada, ışıklan yanıyor arabası da park yerınde Sureklı telefonun başında, arada bır çevırıyorum, meşgul çıkıyor Acaba o bır şey alabıldı m\'> Umut bağladığım telefonlara yanıt yok Ya onunkılere Aldı mı haberı acaba' Baskı saatı de geçıyor 1 Allah kahretsın Bır ara pencereden yıne kafamı uzatıyorum Ne odasının ışığı yanıyor, ne de park yerınde arabası var Eyvah' Atladık mı haberı' Sabahı guç edıyorum Gazeteler gelır gelmez, önce Hümyet'ı çekıyorum aradan Evet, kapı komşum, beş sütun manşetten, nanık yapıyordu bana Haberı atlamıştım 24 saat haberı yaşayarak geçırdığımız mesleğımıze ozgu guzel gunlerden bırını daha gende bırakmıştık Telefonu acıp kapı komşum Cüneyt Arcayürek'ı kutlamaktan başka çarem kalmamıştı • Artık boyle bır tedırgınlığımız yok Çunku, Cüneyt Arcayurek artık aramızda Ve bır mektubu var Şoyle "Kardeşım Hasan Cemal, Gunler akıp gıdıyor 1 nısanda CumhunyeP te "resmen" göreve başlıyorum 5 martta Ankara'da konuştuğumuz gıbı Nevar kı, gazetecı söyleşıienne, teleks, telefon seslenne yıllardır ahşan, vazgeçemeyen bır ınsanın alışkanlığıyla buroya gtdıp geldım Bulvara bakan bır odam var Sabahları V&/çın'la haber alanında ne var ne yok dıye soyleşıyoruz Sonra Uğur gelıyor Pbncere kenarındakı saksıları duzenledı Dünyamıza egemen olanlarla ılgılı son haberlen, bılgılen konuşuyoruz llhan geldı, söyleştık Buroda genç, aydınlık yuzlu gençler, uğraşıları yalın gazetecılık Geçen akşam Mumcu'lara gıttık llkokul ıkıncı sınıfta Ozgur, babasından Cumhunyefte çalışacağımı oğrenınce, "Cuneyt amca da 'goçmen' oldu" demış Bayıldık gülmekten. ! Çocuk, haklı Ozgür'e "değışenın" ben olmadığımı nasıl anlatabılınm kı "Değışmeyen" ne' Mesleğın kuralları, sorumluluğu, sınırları ıçınde kalmak, haberden yazıya, yazı dızılerıne koşabılmek, bulmak, aramak Hep yazageldığım, daha doğrusu yazmaya çalıştığım gıbı her fıkrın, duşuncenın tartışılabıldığı özgur bır toplumda cağdaş gelışmelerı sındırerek yaşamak Toplum gereksınmelennın aynası olabılmek Demokratık kuralları bır sus gıbı gormeden, Turk toplumunun çağdaş gereksınmelen sındıremeyeceğını söyleyenlere katılmadan, ınançlanmız yonünde çalışabılmek "Değışmeyen" bunlar ıse, hıç değışmeyeceğım Değışenlen ıse, gunubırlık yasayanlan ıse "Bızım yokuş"ta sen daha ıyı ızlıyorsundur Doğru habercılığın, yorum yapmanın egemen olduğu, yalın gazetecıltğın gereklenyle uğraşıldığı bır dunyada, ınsan kulağını soylenenlere, soylentılere kapıyor Kaç gazete kaldı kı, gazetecılıkte kurumlasan? Kaç gazete kaldı kı, ılkelenyle yasayan, savaşımları yaşatmaya çalışan Son yıllarda aradığım neydı kı, "bır avuç huzurdan" oteye Cumhunyefe adımımı attığımdan ben gördüğüm yakınlık nedenıyle, gazetenın buyüğunden kuçuğune değın herkese teşekkur borçluyum Aracılığını esırgeme Büyük ustadan, ustalara, dostlara, arkadaşlara, tum çalışanlara selam, sevgı, saygı. Gozlennden openm Cüneyt Arcayurek" • Hoş geldın aramıza Cuneyt Arcayurek (Baştarafı 1. Sayfada) hafazakâr Yenı Demokrası Partısı, Hnstos Sarzetakıs'ın Cumhurbaşkanlığını tanımadı YDP'nın ıddıasına göre, geçıcı Cumhurbaşkaru ve PASOK Mılletvekü Yannıs AJevras'ın Cumhurbaşkanlığı seçımlerınde o> kullanma hakkı voktu Ancak Yunan Anayasasında geçıcı cumhurbaşkarunın mılletvekılı haklanndan yoksun kılındığı yolunda hıçbır madde yer almıyor Üstehk Yannıs Alevras'ın cumhurbaşkanlığı seçımlerınde oy kullanma hakkına sahıp olduğu, Yunan Parlamentosu'nun büyük çoğunluğu tarafından da kabul edümıştı Yunanıstan'ın tum sıyası partılen, Sarzetakıs'ın Cumhurbaşkanlığım yasal olarak kabul ederken bunu kabul etmeyen tek partı Yenı Demokrası Partısı oldu YDP, ulkede cumhurbaşkanı seçılemedığıru bır kez daha resmen açıklamakla, bu ısrannı surdureceğını gösterıyor YDP hderlığı, "Anayasa uyannca 3. turda da cumhurbaşkanı seçılemediği için parlamentonun 10 gun içınde feshedüıp, genel seçimlerin yapılmasını" ıstedı YEMtN ETTİ Sarzetakıs, dün kutsal Sınod'da yemm ederek görevme başladı Yemın törenıne muhalefette kı Yenı Demokrası Partısı'nın 112 mılletvekılı, seçımı protesto amacıyla katılmadı Atiııa'da kriz Özal aynca, baa petrol ve ma den şırketlenyle de görüşmeler Yakovas'tan sonra dün de Ahepa Başkanı Zambetıs, Baş yaptığmı belırttı Başbakan'ın bakan 'ı zıyarete geldı Zambet verdığı bılgıye göre, uluslararası petrol firmalannın önde gelen hıs, bundan bırkaç yıl önce ısımlerınden Exxon fırması, Amenka'nm Türkıye'yeyardımı arttırmasını, böylelıkle Ankara TPAO de yaptığı ortakhk sonucunda Turkıye'nın ıkı bölgesınuzerınde daha yoğun bırAmerı kan baskısmm gerçekleşmesımn de petrol arama faalıyetlerıne gırışıyor Petrol aramalarından mumkun olduğunu savundu Yardımın arttırılmasına dışkın sonra fırmanın petrol çıkarmak sözlerı, Rumlann kendı ıçınde ıçın permı ışlemıne geçeceğı bılbuyuk tepkıyle karşılanmca, ge dırıldı Tıcarı nıtehklı görüşmelerden nlemek zorunda kaldı bır başkasım da dünyanın en unRum lobısıne ne oldu da arka lu otel zıncırıne sahıp Hohday arkaya bır Turk Başbakanı 'nt zi Inn Başkanı ıle yaptığı göruşme yarete gelıyortar? Nen York 'takı oluşturdu Başbakan'ın verdığı havaya bakıhrsa Rum lobısı, Pa bılgıye göre, Holıday Inn, Istanpandreu 'nun tavırları nedenıyle bul, Ankara, Mersın, Adana ve ıkıye bulunmuş durumda Yuna Bursa'da otel kurmak ısteğınde nıstan 'ın uzlaşmaz tutumu nede bulundu Bu ıstek Başbakan tanıyle Amenka'da Turkıye lehın rafından olumlu karşılandı Bakanlar Kurulu'nda göruşde oluşmaya başlayan havadan me surerken gende bıraktığımız da müthış rahatsız gunlerde, serbest bölgelere hem Rahatsızlığm başka nedenlerı Amerıka'nın, hem de Sovyetler'var Rum lobısının barış gırışım uı ılgısının arttığı gözlendı Gelerı sadece, "gergınliğin rek ABD fırmaları, gerekse Sovazaltılması" gıbı ınsanı ve sıya yetler Bırhğı, Yumurtalık'U kusal bır nedenden kaynaklanmı rulacak serbest bölgede depo, yor Amerikan yönetımmdekı atölye, ışyen gıbı >erler açmak cıddı bır düşuncenın varlığı, ıstedıklennı bıldırdıler Bu ıstekRum lobısını buyuk ölçude etkı lenne gerekçe olarak, "Ortadolıyor O da Amerikan yönetımı ğu ulkelenne Amerika'dan ve nın doğrudan doğruya Rumları Sovyetler'den getirilecek malsıkıştırdığı ve tıcarı alanda guç lann yenıden ıhracatını (reekslükler çıkartmayı tasarladığı port)" gosterdıler Dolayısıyla, serbest bolge çerçevesmde kahnHenuz boyle somut bır gırışım dığı ıçın her turlu vergıden ve yok Ancak orneğın gernı taşı gumrukten bağışıkhk kazanmamaalıeında Rumlann kulağma, sını ıstedıler "Bundan sonra eskısı gıbı kolay mal taşımak ıhalesı alamayacaklan"nın fısıldandığı öne suruluyor Bır başka deyımle, Rum lobısının Türkıye'ye yanaşmasında Amerikan gölgesım görmek mumkun Amenka'dakı Rumlann, Papandreu 'ya karşı olan kanadıyla, ABDyönetımı şımdılık ışbırlığı halınde İşbırlığı özal'ayaNEW YORK (Cumhuriyet) pılan zıyaretlerle somutlanıyor Alınması bukaç kez ertelenen 500 mılyon dolar tutanndakı kredınm anlaşması önumuzdekı hafta başında Londra'da ımzalanıyor (Baştarafı 1. Sayfada) Geçen yıl Turgut Ozal'ın ıktıTurkeş'ın bırkaç defa enfarktus dara gehnesınden kısa bır süre geçırdığı, hastanede bıle olsa sonra hemen bır a> ıçınde kolaygözaltı şartlarınm streslere yol hkla toplanabılen 300 mılyon açabıleceğı ve tehlıkelı olacağı dolarhk kredıden sonra bu yıl kaydedıldı 500 mılyon dolarhk bır talep yaBu raporun, Turkeş'ı yargıla pümıştı yan Sıkıyönetım Mahkemesı'ne sunularak tahlıye ıstemınde buPazaroyun lunulacağı bıldınhyor Turkeş, tutuklu bulunduğu ıçın, tahh>e Çozumleri sı, ancak rapora mahkemece Sulfata Belma uyulması hahnde mumkun olaMUSTAFA BALEL bılecek Bu hafta 500 müyon dolara imza atılacak bağlıdırlar" dıye kestınp atınca, ışler boyle duşunenler ıçın kolaylaşmaktadır Vurun hepsının boynunu! "Mıllı değerler" tarıh surecı ıçınde Turk ulusunun yasadığı olaylar, sıyasal donemler kahramanlıklar ve savaşlardan suzulup gelen ortak ınançlardır Bu 'mıllı değerier"\n en gorkemlısı Ulusal Kurtuluş Savaşı'dır ve bu savaş ıle bırlıkte Türk toplumunu cağdaşlaştırmaya yonelen Ataturk devrımlendır Devlet kuran "Kuvvayı Mıllıye devnmcılığı", halkçılık, devrımcılık, devletçılık, mıllıyetçılık, cumhurıyetçılık ve laıklık ılkelerıne dayanır Kendılenne "mıllıyetçı ve muhafazakâr" dıyen çevreler, genellıkle bu ılkelere hep karşı olmuşlardır Karşı olmuşlardır, ama bu tavırlarını sureklı bıçımde koruyamamışlardır "rVeden">" dersenız, korkmuşlar, "zamana ve zemıne" göre tavır almayı uygun görmüşlerdır Geçmış yıllarda "Ataturk'e nıçın bu ad venldı, ondan önce Türkluk yok muydu^" dıye yazıp çızenlerın bugun devlet desteğı ıle Atatürkçulük konferansları verdığı günlen yaşıyoruz Şaırın "Kanun dıye, ranun dıye, ranun tepelendı" dedığı gıbı, 'Atatürk dene dene Atatürkçüluk1 yok edılmekte, Ataturk devrımlerı "bız Atatürkçüyuz" dıyenler elıyle sınsı saldırılara uğramaktadır Işın acıklı yonu de budur Bır muhafazakânn laık olması, Ataturk'ün devnmcı duşuncelerını yurekten benımsemesı olası mıdır' Hayır Muhafazakârlık ıle Ataturkculuk bağdaşmaz, bağdaşmadığını da en çok muhafazakârların kendılen bılır Kendılenne "Atatürkçüyuz' dedırtenlere sorun bakalım Devletçıler mı' Hayır Özel sektörcü ve holdıngçıdırler, devrımcıler mı' Ne gezer' "Devnm" sözcuğunu bıle kullanmaktan korkarlar, halkçılar m ı ' Halkçılık ne kelıme' "Halk egemenlığı" denınce tuyierı dıken dıken olur ne halkçılığı' Laık mıdırler' Hayır, tersıne, laıklığe taban tabana aykın "Turklslam sentezı" düşuncesını benımseyıp, devletı, bu ıdeolojık görüşun her yaştakı mılıtanları ıle doldururlar mıllıyetçılığı ıse Ataturkçulukle bağdaşmayan "muhafazakârlık" bıçımınde anlarlar Bunlar, çoğunlukla "mıllı değerler" yenne "ummet" duşuncesıne ağırlık veren ve uluslararası kapıtalızmın gorunur ve gorunmez ellerıne açıkça teslım olmuş ınsanlardır Bunlar, soylu şaır Mehmet Akıf'ın emperyalızme kafa tutan yığıtlığınden de hıç paylarını almamışlardır Başkaldıran mıllıyetçılığın adı "antıemperyalızm"dtr, nerede bızım "muhafazakârlar" da Mehmet Akıf ınancı' Bunların buyukçe bır kısmı Ataturk yenne "Abdülhamıd'çılığı" yeglerler Ingılız zırhlısı ıle ülkesını terk eden Sultan Vahdettın bıle bunların gozünde hakkı yenmış bır kahramandır' Uzatmayalım, "mıllı değerler" yerıne, tarıh ıçınde zaman zaman Ingılızcılık ve Amerıkancılık da getırılıp yerieştınlmemış mıydı' Bu Ingılızcılık ve Amerıkancılık ıle bırlıkte "ummetçılık" duşuncesı de ağırlık kazanmamıs mıydı' HırıstıyanArap ortaklığının petrol kokan sıyasal ve ıdeolojık yansımaları, Turk ıç sıyasetının ustüne hısımakraba ılışkılerı ıle bırlıkte duşmemış mıydı' "Manevı değerler"e gelınce, bu değerler, ınsanın, bırey olarak, durust ve ahlaklı olmasmı gerektırır Dınsel ınançlar da, ozunde, ınsanları, durust ve ahlaklı ınsan yapmaya yarar Hıperenflasyonlu ve duşük ahlaklı bır duzende bınbır turlu kapkaçla yasayan, bırbırlerını aldatan, kandıran, sömuren, "kose dönmek' ıçın yuz bın çeşıt kulah gıyenlerın hangısı "manevı değerler"e bağlıdır' Hıçbırı hıçbırı Bunlar, "manevı değerler"e değıl, "maddı değerlere" bağlıdırlar Şu kapkaç duzenın menkul değerlerı gıbı ınsan kışılığını elden ele dolaştırıp yozlastıranların bağlı oldukları hangı "manevı değer" olur kı, bunlar bu değerlere bağlı sayılsınlar' "Kuvvayı Mıllıye ruhu" ıle yucelen "mıllı ve manevı değerler" şımdı "Kuvvayı tıcarıyle ruhu" ıle açık arttırmaya çıkıyor Soygunun, ruşvetın kol gezdığı ortamlarda, arabesk ummetcılık ıle faşızan ırkçılığın adı ne zamandan ben "mıllı ve manevı değerlere bağlılık" olmuştur' Geçın efendım, geçın Türkeş'e PENCERE (Baştarafı 2. Sayfada) Evet, buyuk sayılaria duşunmesını oğrenmelıyız, dar ufukları aşmalıyız ' • Pıyasamızda geceriı olan felsefe buyuk sayılaria duşunmektır Mılyon ne demek' Mılyarlar gende kaldı, trılyonlarla duşuneceksın Fıkır ozgurluğu yasağında parasal sayılann ufku genışlıyor; duşunceye bukağı vuruldukça, banknot hesabı çek defterlennın sağa doğru sıfırlı rakamlarında genışlıyor Buyük sayılaria duşunuyor ışadamı, büyük sayılaria düşunuyor fıkır suçuna hapıs cezası ısteyen savcı, Turk Lırası alyuvarlannı yıtırdıkçe trılyonlarla konuşuyoruz Mılyonları, mılyarlan, tnlyonlan banknot hesabında bır yana koyup kuçük sayılara göz atmak zahmetıne kattanır mısınız' Kışı başına sut tuketımı Turkıye'de 121, Polonya'da 284 kılodur Bılmem kı Leh Valesa'nın kulakları çınlar m ı ' Turkıye'de sığır ve koyun etının kışı başına tuketımı 10 kıloya ulaşmaz Yunanıstan'da 32 kıloyu aşar Bılmem kı Papandreu'nun kulaklan cmlar m ı ' Kışı başına ulusal gelır Turkıye'de 1000 doların altındadır, Yunanıstan'da 4000 doların üstunde. Turkıye'de bın kışıye 14 otomobıl, 39 telefon, 75 televızyon duşer Bu sayılar Yunanıstan'da sırasıyia 79, 302, 156'dır Batı ulkelerıyle Turkıye arasında kucuk sayılann karşılaştırmasında duşunceye dalmak, yureğımızı dağlar, aklımızı durdurur, buyük sayılar kuramını yerle bır eder Demır çelık çımento, kâğıt uretımı gıbı kalkınma göstergelerınde Turkıye kuçuk sayılann kısırlığında yasıyor, ama dış borcumuz faızlerıyle bırlıkte buyuk sayılaria duşunmemıze yarıyor Turk parasını pul eden gudumlu ekonomıde, holdıng yazarları gazetelerde hava basıyor Buyuk sayılaria duşunup ufkumuzu genışletelım, kuçük sayılann gudukluğunde boğulmayalım Fıkır ozgürluğunun yasak ve vurgunculuğun serbest olduğu toplumda ulusal paramızın değerı düştukçe, buyuk sayılaria duşunerek kuçuluyoruz Kanada'da Ertneni tehdidi MONTREAL (AP) Ermenı tedhış örgutlerınden "Ermeni Yurdunun Kurtuluşu tçın Gızli Ordu"nun Toronto polısıne gönderdığı bır bıldırı ıle Ottavva'dakı Turkıye Buyukelçılığı'ne baskın duzenleyen uç Ermenı'nın serbest brrakılmaması halınde Toronto metro sıstemını havaya uçuracaklan tehdıdı genlım yarattı Ermenı terönstlenn avukatı tehdıdın gerı alınmasını ıstedı Quebec eyaletının eskı Adalet Bakanı olan Avukat Jerome Choquette, "Adalet makamlannın aldıgı tavrı ters yonde etkıleyecek bu tur eylemlere başvurulmamasını onemle tavsiye ederim" dedı Toronto polısı tarafından öncekı gün yapılan açıklamada, Ottawa hapıshanesınde tutuklu bulunan uç Ermenı terörıstın serbest bırakılmaması durumunda 1 nısan gunu Toronto metro sıstemıne yerleşünlen bombanın patlatılacağı tehdıdı geldığı bıldırılmıştı "Enneni Yurdunun Kurtuluşu Içın Gızlı Ordu" adlı tedhış örgutunun bu tehdıdı uzenne polıs alarm aurumuna geçırümış vc metrodakı guvenlık önlemlerı arttırılmışü. 12 martta Ottavva'dakı buyukelçüığımızı basarak Kanadalı bır koruma görevlısını ölduren ve 11 kışıyı dört saat rehm tutan Kevork Maraşelyan, Ohannes Nubaryan ve Raffi Panof Titızyan adlı Ermenı terorıstler bınn cı derecede cınayetten ve olayla ılgılı yedı ayrı suçtan yargılanacaklar Baskın sırasında Buyukelçı Coşkun Kırca pencereden atlamış ve sağ kolu ve bacağı ıle kalça kemığı kırılmıştı Yuk. Mim. oyunlan (mabat) Uçgenın a açısı ıle yamuğun b açısı eşıt degıldır Dola>ısıyla, oluşturulan şekıl bır ıkızkenar uçgen degıldır TOPKAPI SARAYINDA YAŞAM Tavernier 400 Lıra Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad 39/41 Cağaloğlu / Istanbul DÜZELTMEN ARANIYOR tsteklılerın kısa özgcçmışlennı ıçeren bır mektupla ba$vurmaJan P.K • 246 İSTANBUL \