Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/8 HABERLERİN DEVAMI Ek sınav değil, 2 yıluk stire Yükseköğretim Kanunu ile öğrenciiere tanınmış olan 4 yılhk okullarda 6 yıl okuyabilme hakkı, YÖK'ün ve Üniversitelerarası Kurul'un aldığı ilke kararlanyla fiilen uygulanmaz durumda. ÜMİT ASLANBAY ANKARAÜniversite öğrencileri, Türkiye Büyük MUlet Meclisi'nden bir "ek sınav bakkı yasası" çıkmasına gerek kalmadan 6 yıllık öğrenim haklannı, Yüksek öğretim Kurulu YÖK'ün daha önce aldığı ilke karannı değiştirrnesi halinde fiilen de kullanabilecekler. 6 Kasım 1981 tarihinde yürürlüğe giren Yükseköğretim Yasası ile 4 yıllık eğitim veren yükseköğretim kurumlarında "en çok 6 yü" 6 yılhk yükseköğretim kurumlarında "en çok 8 yıl" öğrenim görme hakkı tanınan öğrenciler, halen bu haklanndan fiilen yararlanamıyorlar. Parlamentodan çıkacak bir "ek sınav hakkı yasası "nın ise, geçici bir çözüm olacağı, sorunun YÖK'ün, ögrencileri "eleme"ye tabi tutarak "sınıfları rahatlatma" isteğinden kaynaklandığı, bu yolda alınmış ilke kararlarını değiştirmedikçe de köklü çözümun sağlanamayacağı ortaya çıktı. öğrenciler, TBMM Başkanlığına verdikleri dikkçelerde yasada bulunan fakat YÖK kararlanyla bugüne kadar verilmemiş olan haklarını istediklerini dile getirdiler. öğrencilerin dilekçelerinden ve YÖK Yasası ile daha sonra aunan ilke kararlanndan ortaya çıkan sonuclara göre her öğretim dönemi sonunda gündeme gelen "ek sınav istemi" şu sürecin ürünü oldu: 6 Kasım 1981 'de yürürlüğe giren YÖK Yasasının 43 ve 44. maddeleri lisans düzeyinde öğretimi düzenledi. Buna göre, öğretim ve sınav yönetmelikleri, ügili üniveTsitelerce hazırlanacaktı. Ancak yasa, lisans düzeyindeki 4 yılhk öğrenimin 6 yılda bitirilmesini ve sınav değerlendirme esaslaruıın YÖK tarafından belirlenmesini öngöniyordu. Yasanın geçici 13. maddesi ise, bu süreyi doldurmuş öğrencilerin üniversite ile Uişkilerinin kesilmemesini öngöniyordu. Yaklasık iki yıl sonra, lisans düzeyinde öğretimle ilgili yasa maddeleri, 2880 sayılı yasa ile değiştirildi. Ongörülen 6 yıllık süre sonunda en çok üç dersten başarılı olamayanlara iki yanyıl ek süre tanındı. Bu arada ara sınavı notlannın dönem sonu sınavına katılmak için bir önkoşul olduğu ve bu notun dönem sonu sınavına ne ölçüde katıla Idasayla tanınan 6 yılhk öğrenim hakkı ilke karanyla geri ahndı ANKARA...ANKA MUŞERREF HEKIMOGLU 29 MART 1985 Çorba YÖK ve Üniversitelerarası Kurul'un ilke kararlanyla fiilen kullamlmaz hale gelen "iki yıl ek okuma süresi hakkı "nın yeniden işlerlik kazanabilmesi için bu ilke kararlarının değişmesi gerekiyor. fıler ve derslikler iuzla doldunılup, boşaltılacakcağırun Üniversitelerarası Kurulca belirleneceği kutı '... ralı getirildi. Eski öğrenciiere de, 1985 öğretim yılı sonuna kadar uygulanmak üzere her ders için iki yeni sınav hakkı tanmdı. 2880 sayılı yasa 17 Ağustos 1983 tarihinde çıktığı halde, Üniversitelerarası Kurulun ara sınav notunun dönem sonu notuna katkısı konusundaki karannı 30 Temmuz 1984 tarihinde aldı ve bu karannı Hacettepe Üniversitesi Rektörii'nün isteği üzerine 26 Ekim 1984 tarihinde değjştirdi. YÖK de bu kararı 66 sayıh oturumunda 30 Ekim 1984'te onayladı. Üniversiteler, bu esaslara uymak zorunda olduğundan karan "anlamaya ve uygulamaya" çalıştılar. Buna göre öğrenciler 6 yü bitmeden de okuldan atılabiliyorlardı. "Kargaşalık"da bu tarihten sonra başladı. Geriye doğru yürüyen yasa hükümleriyle, verilen haklan büyük ölçüde kısıtlayan YÖK kararlannın altında yatan neden olarak universite kontenjanlannın büyük ölçüde arttırılması gösteriliyor. Sonuçta, öğrenciiere yasa ile verilmiş 6 yılhk devam hakkı YÖK karanyla kısıtlanıyor, üniversiteler ve öğretim üyelerinin bu kararlar karşısında eli kolu bağh kalıyordu. Tam da bu noktada, öğrenciler hızla işleyen süreci anlayamadan "ek sınav hakkı olayı" ortaya çıktı. Parlamentodan ek sınav hakkı çıkıyor, YÖK de buna ses çıkarmıyordu, ancak çözümün devamh ve köklü olmadıgı, süreci baştan sona izJeyenler tarafından fark ediliyordu. Öğrenci dilekçelerinde de dile getirilen olgu ise şuydu: Yasa çıkmasa ve öğrenciiere ek sınav hakkı verilmese dahi, YÖK'ün ilkeleri değiştirilince öğrenciler, 6 yıllık yasal haklannı kullanabilecekler, her yıl ek sınav hakkı sorunu ortaya çıkmayacaktı. Öte yandan, daha önce ek sınav hakkı tanınması için yasa önerisi veren HP milletvekilleri Fikri Saglar ve Cüneyt Canver'in yasa önerisi kapsamını genişleterek, ek sınav hakkı yerine öğrencilere 6 yıllık öğrenimlerini sürdürme olanağı sağlayacak değişiklik üzerinde çalıştıklan öğrenildi. YÖK.formülü buldu:'Ö|renci atdması YÖK ilkeieıine göre hıziı işleyecek bir yöntem olacak, an Sınav maratonunda 700 bin öğrenci var ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Ilk, orta ve lise düzeyinde öğrenim gören 700 bin dolayında öğrenci haziramn ortasına kadar sürecek 2,5 aylık sınav maratonuna 3 nisanda başhyor. Fen liselerinin ilk basamak sınavmın yapılacağı 3 nisan tarihinde 44 bin 500 Öğrenci sınav salonlannı dolduracak. 28 mayıstaki ikinci basamak sınavı sonucunda bu okullara toplam 384 öğrenci alınacak. " 125 bin öğrencinin gireceği Anadolu liseleri ile özel Türk ve yabancı okulların sınavlan 29 mayısta yapılacak. Bu yıl tek basamaklı olarak yapılacak bu sınav sonucunda 12 bin öğrenci çeşitli illerdeki Anadolu liselerine yerleştirilecek. Bu okullara başvuran öğrenciler bu yıl Anadolu üseleri için 3, Anadolu ticaret liseleri için 1, özel Türk ve yabancı okullar için de 3 olmak üzere yedi tercih yaptılar. Ttiınanistaritia Türk casusu olayının gizi sürüyor STELVO BERBERAKtS ATtNA Yunanistan'da Türkiye lehine casusluk yapmakla suçlanan Mihalis Demercis ile Hristodulos Yeorgios Olimpos hakkında başlatılan soruşturmada giz perdesi henüz kalkmadı. Midülili tüccar Mihalis Demercis, sorgu yargıcı Aspasia Mayaku'ya verdiği ifadede, Yunanistan dışına kaçtığı söylenen ikinci "casns" Olimpos'un Yunan tstihbarat örgütü KYP'nin ajanı olduğunu bildirdi. Demercis ifadesinde, Patrasta bir işadamımn vasıtasıyla tanıştığı Olimpos'un kendini KYP ajanı ve Yeni Demokrasi Partisi temsilcisi olarak tanıttığını söyledi. Olimpos'un isteği üzerine kendisini Türk işadamları ile tanıştırdığını ve bu ilişki ile Olimpos'un Yeni Demokrasi Partisi adına bazı Türk yöneticileri ile göruştüğünü de öne süren Demercis, "Olimpos'un amacı Türkiye'de Yeni Demokrasi Partisi lehine propaganda yapmaktı Bu gelişmeter Üzerine KYP'den emekli subay Konstantin Kiyakopulos'a dunımu anlattım. Kiyakopulos vasıtasıyla Yeni Demokrasi Partisi milletvekillerinden Cicikostas'la göruştüm, milletvekili de bana Olimpos'un partisinin temsilcisi olmadıgını, Türk Yunan ilişkilerini Dışişleri Bakanlıgrnın ve bükümetin tayin ettigini söyledi," dedi. Olimpos'un ortadan kaybolması üzerine Türklerin kendisine baskı yaptığmı öne süren Midillili işadamı Demercis, bunun üzerine yine KYP ajanı olduğunu sonradan anladığı Antonis Petrakis adlı bir başka işadamının kendisine yanaştığını iddia etti. Maraton takvimi 3 nisan, fen lisesi ilk basamak. 15 nisan, universite ilk basamak. 9 mayıs, parasız yatılı ilkokul sonu. 14 mayıs, parasız yatılı ortaokul sonu. 27 mayıs, meslek liseleri. Lise son sınıf öğrencileri ile mezun öğrencilerin girecekleri üniversite sınavlarının birinci basamağı için 480 bin öğrenci başvurdu. öğrenci seçme sınavı 15 nisan tarihinde yapılacak. ÖSYM Başkanı Prof. Altan Günalp, ikinci basamak sınavı sonucunda 140 binin altında bir öğrenci kitlesinin üniversitelere yerleştirileceğini açıkladı. Prof. 28 mayıs, fen lisesi ikinci basamak. 29 mayıs, Anadolu liseleri ve kolejler. 31 mayıs, endüstri meslek liseleri. 111213 haziran, okul dışı bitirme. 17 haziran, üniversite ikinci basamak. Günalp, ÖSS soru kitapçıklarının basımına bu hafta sonu başlanacağını da bildirdi. 1985 yılı içinde merkezi sistemle yapılacak sınavlardan, devlet parasız yatılı ilkokul sonu ve ortaokul sonu bitirme sınavlannın tarihleri ise 9 ve 14 mayıs olarak belirlendi. Yetkililer geçen yıl 70 binin üzerinde öğrencinin başvurduğu ilkokul sonu parasız yatılı sınavına başvurularda bu yıl yüzde 3040 oranında artış olduğunu belirttiler. Başbakanlık, Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanlığı, Tarım Orman ve Köy lşleri Bakanlığı, Maliye ve Gümruk Bakanlığı. Ulaştırma Bakanlığı ile bağh kuruşların meslek liseleri sınavlan da on bir il merkezinde 27 mayıs tarihinde yapılacak. Bu liselerin kontejanları bu yıl 5 bini geçti. Sınav maratonuna katılacak öğrenciler, 31 mayısta endüstri meslek liseleri sınavına, 111213 haziranda merkezi sistemle yapılan okul dışı yaz dönemi bitirme sınavlarına girecekler. 3 nisanda başlayacak sınav maratonu 17 haziran tarihindeki üniversitelere giriş ikinci basamak sınavı ile sonuçlanacak. Barolar Birliği Başkanı Evren: ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Türkiye Barolar Birliği Başkanı Teoman Evren, Bakanlar Kurulu'nda kabul edilen bazı yasa değişikliklerini eleştirerek "Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası her Ulkede Anayasa ile tanınmış hak ve özgürlüklerie yakın ilişki içindedir ve bir bakıma demokratik yaşamın göstergesidir" dedi. Evren, Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'nın en büyük eksiğinin, savunma ve cumhuriyet savcılığının yetkilerini yeterince düzenlemesi olduğunu bildirdi ve gerçek, adaletli sonuca varmak için cumhuriyet başsavcılığı ile savunmanın daha çok yetkili kılınmasını istedi. "Yargı savunma üzerine kurulmalıdır" diyen Teoman Evren, cumhuriyet savcılığının görev ve yetkilerinin gerektiği biçimde kullanılamamasının yanı sıra, mevcut yetkilerin de kolluk güçlerine fiilen devredilmiş olduğunun gözlendiğini bildirdi. Muhbirliği teşvik etmek tehlikelidir tirilmesinin ilginç olduğunu vurguladı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Teoman Evren tutuklu işlerde, duruşmaya 30 günden fazla ara verilemeyeceğine ilişkin kurahn hiçbir yarar getirmeyeceğini kaydederek "mesele davayı bitirmekte ve mevcut kunülan uygulayabümektedir" dedi. Teoman Evren, toplumun en çok huzura kavuşması gereken bir ortamda, böyle bir yasa tasarısının kisileri ve toplumu küçük düşürecek çok tehlikeli kurallar getirdiği ve bunun, bir kaıgaşa ortamı yaratacağı görüşünü savundu. Evren, insanlan birbirini suçlamaya zorlamanm ahlak yönünden olduğu kadar, geleneklerimiz ve değer yargılarımız bakımından da küçültücü olduğunu vurguladı ve yasa tasarısının en büyük sakıncasının, kendisini kurtarmak isteyenlerin, asılsız suçlama ve iftiralannda ortaya çıkacağını bildirdi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Teoman Evren son olarak da devlet güvenlik mahkemelerindeki davalarda hazırhk soruşturmasının kolluk güçlerince yapılmasınm yanlışhğı üzerinde durdu. Bakırköy Belediyesi'nin düzenle&$ a£aç ba\ramı Halkal, Taştepe lîkokulu bahçesinde, ilçedeki tüm ilk ve orta dereceli okulların katüımıyla kutlandı. Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Kemal Naci Ekşi, her yıl mart aymın 28. gününde ağaç bayramının kutlanacağını söyledi. Bugüne değin 4 bin ağacm belediyece, 18 bin ç<vn, 2 bin yaprakh ağacm da muhtarlarca dikildiğini belirten Ekşi, ilkbaharda toplam 30 bin, sonbaharda ise 50 bin ağaç dikileceğini belirterek,"Ağaçlanyia, böcekleriyleyepyenibir Bakırköy oluşturacağız" dedi. Törende ayrıca Bakırköy Belediyesi'nin düzenlediği Atatürk ve Ağaç Sevgisi konulu kompozisyon yanşmasını kazanan öğrencilere de ödülleri verildi. Törene Vali Muavini Hasan Fehmi Konyah, Eyüp Belediye Başkanı Eyüp Uçak ile Sarıyer Belediye Başkanı Ali Sandıkçı da katıldı. (Fotograf: a.a.) TEŞEKKUR Bir süredir çektigim rahatsızlığı hazik ve nazik elleriyle gerçekleştirdikleri ameliyatla gideren Çapa Genel Cerrahi KliniSi'nin kıvmetli doktorlan; DOÇ.DR. Ömer TÜREL'e OP.DR. Aydın ALPER'e DR. Ahmet DİNÇAĞ'a sonsuz minnet ve şükranlanmı sunarım. Oya BtNGÖL elemânlar Şirkctimizin gdişen ihtiyaçlannı karşılamak u?ere, gorc\ ve niteliklcri aşağıda bdirtilen elemanlan aramakîayu. Ajans deneyimlı, muşten ılişkılcri guçlu, \oncticilik nıteliklerine sahıp. 1. En ÎZ 3 yıl ajans deneyımU, çok 1yi ingilizce bilen profesyoncl bay veya bayan. î. Yetiştirilmek üz«e, genç, dinamik, kultürlü, duzgun konujma yetentğine sahıp, prezantabl bay veya bayanEn az 3 yıl ajans deneyimlı, önemlı kampanyalara imzasım atırı^. yaratıcı gucu ustun. Suratli, duzgun ve titiz pikaj yapabılen. AdayUnn askerliklerini yapmış ve öğrenimlerini tamamlamış olmalan zorunludur. Başvurulann fotoğraf ve ozgeçmış içeren mektupla veya şahsen yapılması rica olunur. anyor Reklam Satıs Müdürü Müşteri Temsilcileri Teoman Evren, yargıcın reddinin istisnai bir olay olduğunu, vatandaş yargıç bulamaz ve bu nedenle birçok davaya bakılamazken, ashnda pek de uygulanmayan ret olayının gündeme ge Anadolu Kulübü, siyasal yaşamda sözü çok edilen bir yer başkentimizde. Atatürk döneminde kuruluyor, bakanlar, milletvekilleri, diplomatlar akşamları burada buluşuyor. Bir bardak içki, bir iki el oyun, bol söyleşilerle geçiyor saatler. Güzel bir diyalog oluşuyor. İnönü ile briç oynamak için kuyruğa girenleri anlatırlar. Gündüzleri parlarnentoda sert biçimde çekişenlerin, akşamları dostça buluştuğunu.. İçki içerken, yemek yerken daha yumuşak, daha uygar oluyor ilişkiler, belli bir birikim de oluşturuyor elbet... En azından belli bir diyalog... Şimdi o diyalog hangi düzeyde bilmiyorum. Anadolu Kulübü salonlannda düşünceden çok laf üretiliyor belki de, ya da dedikodu.. Diişünce üretilseydi, siyasal yaşamda bu kısırdöngüye girilmezdi değil mi? Geçen hafta Türk Parlamenterler Birliği'nin düzenlediği açıkoturumda bu soruya yeniden takıldım doğrusu. Kimı konuşmacılar beni çok düşündürdü. Açıkoturumu düzenleyenleri kutlamak ısterim. Güncel bir konu, çok kapsamlı biçimde sergilendi o gün. TürkBulgar ilişkilerinin tarihsel gelişimi, son olaylar, bu olaylar karşısında ızlenecek politika ve çözümler konuşuldu. Siyasal Bılgıler Fakültesi'nden Doçent Doktor Orai Sander, değerli araştırmalanyla tanınmış bir diplomat olan BilalŞimşir, eski Sofya elçilerimızden Nihat Dinç ve Hasan Işık. Kimi bilimsel, kimi deneysel, kimi siyasal yaklaşımlarla konuyu enirte boyuna serdiler önümüze. Onları dmlerken düşündüm, böyle bir açıkoturum Anadolu Kulübu'nde yapılır da TV'de neden yapılmaz acaba? Gerçekten çok aydınlatıcı, öğreticı yanları var. Aynca uygulanacak politika açtsından da böyle tartışmaları hayli yararlı buluyorum ben. Büyükelçi Nihat Dinç de, Hasan Işık da çözümü îkiti ilişkiler çerçevesinde önerdıler. Kuşkusuz belli birikimlerden, deneylerden ve akılcı bir yaklaşımdan kaynaklanıyor bu öneri. Hasan Işık, konuyu rejimler kavgasında bir araç yapmamayı da vurguladı ayrıca. Akılcı yaklaşım tüm sorunlann çözümünde en geçerli yol hiç kuşkusuz. Ancak herkesten akılcı bir yaklaşım beklemek kolay değil. Kimilen daha kolay yollar deniyorlar. O sabah kimi kişilerı dinlerken acıyla gülümsedim doğrusu. Saçları değirmende ağarmış gibı, hayli duygusal konuştular. Eski bir parlamenter, Mılii Türk Talebe Birliği dönemınden anılarını tazeledi. Anadolu Kulübü salonlannda bir savaş rüzgârı estirdi nerdeyse, başka biri okul kitaplannda kahramanlık şiırlerınin azalmasından sızlandı. Yakın komşular arasında savaş rüzgârı estirmeyı çok tehlikeli buluyorum ben. Asıl olan barışçı bir esınti, o doğrultuda bir politika. Yine Hasan Işık, bir gerçeği güzel belırtti. Bir devlet, azınlık gruplarına uyguladığı politikayla çağdaş düzeyini kanıtlar, dedi. Bu durumda, bugün dünyanın gözü önünde yaşanan olaylar için en çok Bulgaristan'ın üzülmesi gerekir bence. Notaları geri çevirse de sonunda akılcı yola girmesi ve soruna insancıl bir çözüm bulması beklenır. Göçten çok söz ediliyor, ama göç bir çözüm mü diye düşünmek zorunluğu da var. Açıkoturumda kimı sözcüler göçü köklü bir çözüm diye düşünmüyorlar. O açıkoturumda bir gerçek daha vurgulandı. Keşke Batıh dostlarımız da izleselerdi o konuşmaları, özellikle Ege'nin öteki kıyısındakı dostlarım. Avrupa ve Amerika basınında hiç sözü edilmiyor, ama Batı Trakya'daki Türklerin durumu da çok üzücü insan haklan açısından. Yunanıstan ve Türkiye, NATOnun Güneydoğu kanadını oluşturuyor, ama Batı Trakya'daki Türkler için gereklı girışımleri yaptığımız, sonuç alabıldiğimiz soylenebilir mı acaba? Batılı dostlanmızdan da en küçük bir duyarlık görmedik bu konuda Buna nasıl bir yorum yapılır acaba? Sormak ve düşünmek gerekir Türk Parlamenterler Birliği'nin açıkoturumu biraz da hüzün verdi bana. Kimi kisileri yorgun savaşçılar gibi selamladım. Çoğu siyasal sahnenin dışında bugün. Ama sahnede kalsalardı ne yaparlardı. Türkiye'nın sorunlanna çözüm için nasıl katkıda bulunurlardı meraka değer Siyasal sahneler eskimeyen, özünü yenileyebilen, çağdaş düzeyde savaşabilen kişiler istiyor galiba Eski öykülerı yenılemek yerine, yeni öyküler oluşturan, üretken kişiler istiyor. Siyasal kısırlık hoşgörülmüyor. Siyasal kısırlığın hüznünü sanatçılanmızm üretkenliğıyle unutuyorum ben. O açıkoturumdan çıktım, Gaziosmanpaşa'ya Nev Galeri'ye, 77ra/e'nın desenlerinı seyretmeye gittim, incecik bir çizgide ne güzel öyküler üretmiş Tiraje nin elleri.. Sonra Hüzzam oyununu seyrettim. Rahmetli Güner Sümer'm tek kişilik bir oyunu, ama çok güzel, çok boyutlu. Maral Üner bir dantel örer gibi, yeni motifler üretiyor durumdan Olcay Poyraz koymuş sahneye, ilk yönetmenliğı bu. Seyrederken coşku duydum, seviyle, özenle çalışınca ilk denemede bile çağdaş bir düzeye varıyor genç sanatçı. Yaptığı ışe saygı duymak çok önemli, saygısızlığı hiçbir sahne affetmıyor... Bir gun sonra Olcay Poyraz'ı sahnede seyrettim bu kez, Dinçer Sümer ile birlikte "Yüzyüze" adlı oyunda oynuyorlar. Hayli düşündürücü bir oyun. Çağdaş bir Sovyet oyunu.Yozlaşan bir evliliğin ilginç bir aşaması, bilinçaltı birikimlerin açığa çıkması, acımasız bir hesaplaşma. Seyrederken sahne genişlıyor, çok boyutlu bir yüzleşmeye, hesaplaşmaya tanık oluyor ınsan. Giderek hep birlikte oynadık yüz yüze... Arasıra bir yüzleşme. bir hesaplaşma, bilinçaltını tersine çevırmek çok yararlı olur doğrusu. Gerçek çızgilenmizı buluruz en azından. Yazımı, değerli tiyatrocu Nisa Serez/Z'nın Töre'deki bir sözüyle bitirmek istiyorum. Silah, korkudan taşınır, diyor ıhtiyar nine. Silahsız erkek daha erkektir, diyor Sen bir sevgi çorbası pişir, tuzunu alan gelır, diyor. Bir kan davasını sevgiyle noktalamak istiyor. Ister guldürü. ıster ağlatı. ne oynarsa oynasın sahnede kocaman bir Nisa Serezli var her zaman. sıcacık bir oyuncu, sevgi çorbası pışirmek için gösterdiği çabaya alkışlarla katıldı tüm seyircıler. Bir ateş çemberinde yaşarken öyle bir çorba içmek özlemi gıderek derinleşiyor. Pişiren beri gelsin... Eşim, annemiz, eski İl Genel Meclisi üyelerinden, Çocuk Esirgeme Kurumu eski başkanlanndan ÖÇTURİSTİKİ ORMAN.GÖL KAR BİRARADA Bofcı ç»vrMİncWd«ı İMiıfusonu fonflnızı Metin Yazarı Pikajörler ÇALJ^ANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Kardeşe ve evlathğa maaş Soru: Tanıdığım ikisi erkek biri ku üç kardeş hiç evtenmediler. Erkek kardeşler memurluktan emekli olduktan sonra vefat ettiler. Geride kız kardeşlerini mirasçı bıraktılar. Bıraküklan miras ise yalnızük ve yoksulluk oldu. Bu kadın, bugün hayaıını tanıdıklarının yanında üçerbeşer gün kalmak suretiyle sürdürmektedir. 70 yaşındaki bu kadınla uzaktan, yakından bir akrabalığımız olmadığı halde, iki üç senedir her ay bize de gelir bir hafta kalır. Kendisini bir Tann misafiri olarak göriir ve çok dar olan imkânlarımızı kendisiyle paylaşınz. Bu her ay böyle süre r gider. Ben de kirada oturan dar gelirli bir memur emeklisi olraama rağmen, onun durumuna kendi durumumdan daha çok üzülüyonım. Bu kimsesiz kadın, agabevlerinin emekli aylıklanndan istifade edebilir mi? Bir baska sonım da bir evlatlıkla ilgilidir. Bu hanımı bir öğretmen karısı yasal olarak evlat edinmiştir. Öğretmen karısına kocasımn ölümü üzerine dul aylığı baglandı. Bu dul hanım öldüğünde evlatiığı evliydi. O nedenle de kendisine aylık baglanmadı. Şimdi ise evlatlık kocasından boşanmış dunundadır. Şimdi bu kadına kendisini evlat edinen manevi annesinden yetim aylıgı bağlaoır mı? H.Ö.İSTANBUL vefat etmiştir. Aziz naaşı 29.3.1985 Cuma günü (bugün) Kızıltoprak, Zühtü Paşa Camii'nde, ikindi namazından sonra Karacaahmet'teki aile kabristanına defnedilecektir. EŞİ: TURGUT SALKÖK K1ZLARI: ŞERAP ZEYNEP SALKÖK KARDEŞLERİ: KEMALETTİN EVERDAĞ SERMET UTKU ve GÜRIŞIK AİLESt Semine SALKÖK KARTALKAYA DİSKOTEK BES ÇAYI SKİLİFTLERKAPALI YÜZME HAVUZU TAM PANSİYON Her Perşembe, Cuma ve Pazar Kesin hareket TURBAN Poyraz Reklamcılık T.A.Ş. I I Halaskargazı Cad. 309,7 Şişh İstanbul ILAN BEYOĞLU 2'NCİ AŞLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 983/45 Yıldız Kelleroğlu tarafından Ferudun Kelleroğlu aleyhine ıkame olunan boşanma davası sonunda raahkememizce: Yozgat, tstanbulluoğlu Mah. cilt 593, sayfa 24, kutük 252'de kayıtlı Yıldız ile Ferudun Kelleroğlu'nun M.K.nun 134 ve 150'nci maddeleri gereğince BOŞANMALAR1NA, evlenmekten memnuiyet ceznsı verilmemesine temyizi kabil olmak uzere 26.11.1984 tarihinde 984/666 sayı ile karar verilmiştir. Davalının adresı meçhul olduğundan, işbu ilan tarihinden itibaren 45 gun içinde kanuni yollara başvurmadığı takdirde mezkur hükmün kesinleşeceği ilan olunur. 18.12.1984 Basın: 3744 TEŞEKKUR Üstün kişilik, derin bilgi ve şefkatleriyle safra kesesi ameliyatımı başarı ile gerçekleştiren, beni yeniden sağlığıma kavuşturan lstanbul Hastanesi 1. Hariciye Servisi Şefi A 1001 HAYRİ DAVAS Ayrıca servis hemşire ve personeline, Cumhuriyet gazetesi ve çalışanları adına çiçek gönderen, diğer dost, akraba ve arkadaşlara, ziyaretime gelen tüm dostlara sonsuz teşekkur ederim. Sayın Op. Dr. turiztn Barbaros Bulvan 35 Beşiktaş 16110741618326 Altıyol, Sevimli Işhanı Kadıköy33616601612281 OBTUR İLE GEÇEN TATILLER OR AÇIKLAMA Dehmen A.Ş. ve Dehmen Koll. Şti. ile Ortaklığım olmadıgını, ayrıca bu şirketlerle hiçbir alakam bulunmadığını gördüğüm lüzum Üzerine 3. şahıslara duyururum. MEVSİM SÜETABDURRAHMAN DEHMEN Asist. Dr. Ahmet Şimşek Asist. Dr. Kâzım Yüksel BEKİR YILDIZ Tüm kitaplarım imzalıyor Bugün 1519 Akademi Kitabevi, Nişantası Hüsnü TURCAN Yanıt: 1Emekli Sandığı Yasası, sandık iştirakcisinin veya emeklisinin ölümü üzerine geride bıraktığı dul ve yetimlerine ayhk bağlamaktadır. Bunun yanı sıra, yasanın aradığı koşullara uymak kaydı ile ana ve babaya da aylık bağlanabilmektedir. Ancak yasa, geçim koşulları ne olursa olsun geride kalan erkek ya da kız kardeşlere aylık bağlanmasını öngörmemiştir. 2'IMat edinilmiş' çocuklara da aylık bağlanabilmektedir. Sorunuza Emekli Sandığı Yasası'nın 75. maddesi yanıt verecektir. "Ölüm tarihinde evli olmalan scbebiyte aylık bağlanmamış kız çocuklardan bilahare boşanan veya dul kalanlara da bu tarihleri takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanır."