19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MART 1985 KÜLTÜRYAŞAM CVMHURnET/5 ÎSMAIL GÜLGEÇ SEVEMA ATILLADORSÂY HAYVANLAR Türk gözüyle Batıh yaşamı Cumartesi, Cumartesi / Yönetmen, Senaryo Yazarı: Tunç Okan / Görüntü: Ramon Suarez / Müzik: Vladimir Cosma / Oyuncular: Francis Huster, Carole Laure, Jacques Villeret, Michel Blanc, JeanLuc Bideau, Catherine Alric, Tunç Okan, Zouc / Türklsviçre orîakyapımı (Emek, Kent, vs.) Hiçbir şeyin yerinden lamıldamadığı, hiçbir 'önemli' olayın olmadıgı, insanlann hiçbir temel sorununun, açlığın, yoksulluğun, işsizliğin bulunmadığı alabildiğine sakin bir îsviçre kasabasında, bu dünyanm belki de en 'müreffeh' toplumunun bir küçük kentinde ya$amanın sıkıntısını hiç duyumsadınız mı? HCT şeyin düzenli, her yerin temiz, her isin yolunda gittiği bir ülkede, artık herkesin 'mutlu' olması gereken bir ülkede insan ruhunun nasıl derinden derine kemirildiğini, bu 'sakin ve dengeli' görilnümün alunda bireysel çılgınlıklaıdan ırkçıhk, azınlık düsmanhğı gibi toplutnsal eylemlere, birçok olumsuz şeyin nasılfilizlenebileceğinianlamak için herhalde lsviçreli olmak gerekir. Frederk Durrtnmatt gibi uygarlığın altında donup kalnuş çılgınlığm su yüzüne çıkmasırun ürkünç öykülerini yazan bir yazar veya bir bölümünü bu yıl Sinema Günleri'ndeki îsviçre sineması toplu gösterisinde izleyeceğimiz fümleri yaratan Goretu, Tanner, Sonttet, Yersin gibi bir lsviçreli yönetmen olmak gerekir. Ama gerekmeyebilir de... Bir Türk olmak, ama yülardır dünyanın bu en gelişmiş toplumunda yaşayan, dahası orada çalısan, dişçilik yapan, ama tüm düşleri sinemaya dönük, sürekli fîlm yapmak hayaliyle yaşayan bir Türk olmak, kısacası Tunç Okan olmak da bu işe girişmek için yeterli olabilir. PİKJNİK P/> 4LE M4ÜRA BEN, SERAPIA EVLENINCE NE. GÜ2ELOLACAK O TARİHTE BUGUN MVMTAZ ARIKAS Seurot YENİ İZLENİMCIUK"İN KUROCUSU 1891'X BU6ÛN, ÛNUJ FKANSIZ ZESSAM1 6£0S6e$ S£URAr(SÖ8A) SZ YAŞlNDA ÖLDÛ.. Y£Nİ İZUENİU. TÜRK ÇİFT Sümer ve Ayıegül Oğuzer, hviçre'nin bir kasabasmda oturan Türk çiftL Ve bu kasabada kendi cumartesilerini yaşamaya çalışıyorlar, herkes gibi. yor. Yoksa bu çift, herhangi bir ulustan, giderek lsviçreli de olabilirdi. Çünkü Okan'ın fılmi, bu kez, herhangi bir 'uygarlık düzeyi' karşıtlığına, zıtlasmasına oturmuyor. (Bu açıdan, "Otobüs" fılminin aşın, kaba bir zıtbklar çatışmasına, inceliksiz biçimde ele ahnmış bir 'ileri Batı toplumu/cabil Türk köylüsü' çelişkisine dayandığını biraz da hakh olarak ileri sürenler, "Cumartesi, Cumartesi'nde en azından bu yonden eleştirilecek bir yan bulamayacaklar.) Fihn, tam tersine, aynı uygarhk düzeyinden nasibini almış, beş aşağı beş yukan aynı maddi düzeyi, aynı alışkanlıklan, aynı değer ölçülerini ve aynı 'uygar yasam' nimetlerini paylaşan insanlann arasmda oluşan bir öyküyu anlatıyor. Daha doğrusu bir öykücükler bütününü... Karısını kesip salam yaptığını düşleyen ve sonunda bir dizi cinayet işlemeye dek giden kasabın (Dorenmatt'tan alındığı bildirilen) öyküsü... Bir afacanla başa çıkamayan dişçi, 'kadın avcısı' gizemli Türk, beceriksiz şoför kursu öğrencisi ve çaresiz öğretmeni, bir yuvada ortalığı birbirine katan bir velet, yalnız bir yaşlı adam... Ve tüm bu küçük serüvenlerin ortasmda, kendi Cumartesi'lerini yaşamayı deneyen, kadının yeni saçı, erkeğin giyimi gibi sudan nedenlerle arada bir kavga etmekle birükte temelde uyumlu bir çift: Sümer ve Ayşegül.. Ve onlann bir lokantada, bir büyük mağazada, bir kasap dükkânında veya kasaba meydanında yasadıklan, gerçekle sözgelimi Bunuelvari bir fantezi arasında gidip gelen, o güne özgü serüvenleri... rünumü ardında fırtmalar oluşabileceğini duyuruyor. Sonunda Sümer'in bir büyük mağazadaki kabahğa, aldırmazlığa, 'vahşet'e isyan ederek Ayşegül'u kolundan sürekleyip, hafta sonu 'aç kalmak' pahasına özgürlüğe, kuralsızbğa çağırması ise, fümin alçak gönüllü bir başkaldırı bildirisiyle bitmesi sonucunu getiriyor. ÇfUANTİU2M) ADI VE&tÂN RCSlM AKJMihllN ÖMCÛSÜ OLAN SEUHAT, İ2LENIMC/LER/N ANLAYtÇlHI DAHA DA 6EUÇriG£B£K, SON ZAMAAJLARlN OPTtK,rŞIK VS HEHK AfİAÇrifZAAALAfl/NI ÎZÜyoeOÜ. SAP GeNKL£J& NOZ7ALAZ HALtHOE TVVALB G£ÇİREJİEK &ESA4ÎUI 7AAAAMUYOR, BEUfîU UZAKLIKTAM BAKJLDIGINDA, eu Na/cmı/u? eiei£Ç£eeK SÖZPE BAŞKA BifZ /SEfitK VE TON enaSİ g/KAMYOeDU. YAUDA, OMUN BM ÛfiÎLÛ TAg. LOSU *LA GRANPE. JATTE ADASINM BfR PA2A£ 6ÛNÛ, ÖĞLEDEN SONRA "•. ciüKQjeo£MpeeSYOuizM) VA DA NOKTACIUK 29 Mart 5 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Memurlar yeni keUmeleri kullanacaklar Türk Dili Araştırma Kurumunca hazırlanan Osmanhcadan Türkçeye karşıhklann teksirile bütiin daire, şube ve masalara tevzii ve resmi yazılarda behemehal 29 Mart 1935 kullanılmasını ve muallimlerın de derslerde bu kelimeleri kullanmalannı bildirmiştir. 1935198S adresine gönderilmelidir. Evvelce de yazdığımız gibi müsabakaya marş ve dans havalan dahil değildir. Besteler garb teknığine göre yapılmtş olacak ve piyano refakatile çalmacaktır. 30 marttan sonra gelen eserler kabul olunmaz. Mükafatlar: Birinciye 100, ikinciye 50, uçUncüye 25 liradır. 528 66 29 526 10 00/412 Gündeliğin İçindeki 'Absıırd' Tunç Okan'ın filmi, kendisinin de belirttiği gibi, bir güldürü değil. Bir güldürü görmek ve bol bol gülmek için gıdenlerin bu açıdan düş kırıklığına uğraması kaçınılmaz. Film, Okan'ın gerçek gözlemlerine dayanan, zaten çoğu da hayli 'kabul edilebilir', •olabilir' gözüken durumlann, bir küçük, sakin Îsviçre kasabasının bir gününe (bir Cumartesi gününe) kurgulanmasıyla oluşuyor. Bu gözlemler, kimi Batıh sanatçılann zaman zaman yaptıklan türden bir film oluşturuyor: Gündeliğin içindeki anlamsızlığı, 'absurd'ü, hüznü, giderek trajiği yakalamak, sergilemek... Bu küçücük olaylar, sonuç olarak bir mozayiğin parçaları gibi birleşiyor, bu küçük kasabada da, komiğin veya trajiğin egemen olduğu insan serüvenleri, dramları yaşanabileceğini, yaşamın sakin bir nehir gibi akan go Konfor ve tedirginlik "Cumartesi, Cumartesi", Batı'da yaşayan, Batı'da yaşamanın belki tüm rahathğından, konforundan yararlanan, ama bu rahatlığm, bu düzenin getirdiği tedirginliği de duyumsayan bir Türk sanatçısının pek önemli, pek çarpıcı olmasa da hayli özgün gözlemler içeren ilginç bir yapıtı... Bir tur Isviçre sinemasıyla koşutluklar taşıyan, ama bir ölçüde de Türk kalmasını bilmiş değişik, taze bir ses... Okan'ın hemen hepsi Avrupa sinemasının önemli sanatçılan olan Francis Huster, Carole Laure, Jacques Villeret, JeanLuc Bideau, Michel Blanc gibi sanatçılan yönetmiş olması, kuşkusuz bizim için de az övünç nedeni değil... "Cumartesi, CumartesT'yi kendi türü ve amaçlan içinde saygın ve ilginç bir çaba olarak nitelemek gerekiyor. 'Uygar Yaşam' nimetleri Okan, tartışüan "Otobüs" filminden nerdeyse 10 yıl sonra ortaya çıkan ikinci filmi "Cumartesi, Camartesi"nde, bu kez 'tsviçre (veya lsveç)'teki Türk işçUeri' sorununu değil, 'bir Îsviçre kasabasının Cumartesi çügınlığı'm anlatmayı seçmiş... Odak noktası olarak orada yerleşmiş bir Türk burjuva çiftini, Sümer ve Ayşegül Oğuzer'i alması, aslında sanatçının kökenine bağlılığıru ve filminde Türklerden söz etme isteğini simgeti bunlann kullanılması hakkında Iç tşleri Bakanlığından vilayete bir tamim gelmiştir. Memurlar yanndan itibaren bu karşılıklan öğrenmeğe ve bunlarla yazmağa başhyacaklardır. Kiiltür Bakanhğı da bütiin okullara tebligatta bulunarak yeni kelimelerin yavaş yavaş Musiki müsabakam ız Bestelerin kabul müddeti 30 mart akşamı bitecektir. Eser o güne kadar "Cumhuriyet Musabaka Memurluğu" GALERİLER BÜLENT ÇETİNOR Snteboya Rtstnı Scrfisi 25 Mart 1 5 Msaıı Nıspeüye Cad 44/2 Ettler Tel 165 19 35 vaMomOı c») Tel Lpjjj % * ^ . >• ' »• • 146 72 81 tcs\'ikı\v sanat galerisi Gemi Resimleri Sergisi 2» ltarl26 Mun Teşvıtgyt ISTANBUI. 141 04 58 CUMALI SANAT GALERİSİ ZÜHTÜ MÜRİTOĞLU Bronz Heykel Sergisi 23 Mart 12 Nisan Moda CJ«. 264 M « U T«l.: 337 15 31 TRT'nin esiı^ediği bayram sevinci "Kaşık Düşmanı"nın ödül aldığı, TV'nin akşam haberlerinde verilmedi. Buna karşılık, uluslararası bir gastronomi yanşmasında derece alışımız aynı haber bülteninde yer aldı. Neyse ki, Türk sineması ve Türk sanatı TRT olmadan da yürüyor. Bugünlerin yarını da var. Türk sinemasından yarına, TKT'nin adını bile anmadığı o yönetmenler, o filmter, ölüm haberini duyurmadığı ozanlar, yazarlar kalacak... Pazartesi akşarm Papirüs'te sanki bir bayram yaşanıyordu. BUge Olgaç 'günün kadını' idi, sonradan gelen Halil Ergün ise 'günün erkeği' sesleriyle karşılandı! Herkesin yüzü gülüyordu, herkes sevinçliydi. "Kaşık Düşmanı" Türk sinemasına, Türk sanatına önemli bir ödul daha kazandırmıştı, Paris'te yapılan kadın filmleri şenliğinde birinci seçümişti. Film aynca basın tarafından da en iyi fıhn seçilmiş, Halil Ergün ise, seyircinin verdiği en iyi oyuncu ödülüne lâyık bulunmuştu. Son yıllarda kadın yönetmenlerin fılmlerini çeşitli fırsatlarda izlemiştik: Çoğu Batının 'tuzu kuru' ülkelerinden gelen kadınlann, kimi 'bcn kadın famiyim' diye barbar bağrran, kimi çeşitli düşünce ve biçim oyunlanyla dolu incelikli yapıtlanm seyretmiştik. Bilgc Olgaç'ın başansının ne denli önemli oldugunu çok iyi anlayabiliyorduk. Papirüs'te işte bunun sevinciydi yaşanan. Tıpkı birkaç hafta önce "Pehlivan"ın özel ödülü nedeniyle yaşanan sevinç gibi... 'Papirüs'ten iıknimkr' anlatmak değil kuşkusuz niyetim.. Orada yaşanan sevinci, bayramı benim ulusuma da yaşatmakta alabildiğine kıskanç davrananlan bir kez daha eleştirmek.. Ben "Kaşık Düşmanfmn ödülünü Meltem Sayar'dan telefonda öğrendiğim anda, TRT TV'sinin akşam haberleri, uluslararası bir odülden söz etmeğe başladı. filmler, o yönetmenler, ölüm haberini duyurmadığı o ozanlar, yazarlar kalacak. Yüz on milyona çıkmış çağdışı sozum ona 'tarihsd' film dızileri değil. Ama şunu yine aklım almıyor: Dış başanlara böylesine aç bir dönem yaşarken, TRT şunca mutluluğu, şunca sevinci niye kendi halkından esirgiyor? Benim pazarBir Tunç Okan vardı. "Oto tesi akşamı Papirüs'te minicik büs"le uluslararası başan kazan bir örneğini yaşadığım, sinemamış, son filmi "Cumartesi, Cu ya, sanata gönül vermiş birçok martesi"de Avrupa sinemasmın aydın evinde de aymsı yaşanan bir avuç en seçkin sanatçısuu yö o güzelim duyguyu, TRT etkin, netmiş, bir lsviçreTürk ortak yaygm seslenme gücü aracüığıyla yapımını kotarmıştı. Avrupa ile niçin binlerce, yüzbinlerce, milaym anda gösterime çıkacak fil yonlarca Türk evinin içine nakmi nedeniyle Türkiye'deydi. Bu letme fırsatını kaçrnyor? Uyduhaberi kamuoyuna duyurmak, ruk Eurovision şarkılannın peTunç Okan'la bir sanat progra şinde, sonu 'hüsran'la biteceği mı çerçevesinde bir söyleşi yapa başından bilinen bir maceraya rak onu kendi halkına tanıtmak tüm ulusu şeferber eden, böyleda TRT'nin görevi olmak gerek ce ortak bir amaç, çaba, kaygı mez miydi? çevresinde bir ulusu birleştirmek gibi ashnda çok olumlu bir işi Aslında TRT TV'sinin bu tür gerçekleştiren TRT, bu kez tüm haberleri vermemesine çoktan ulusu kazarnlmış, hazır, ortada ahştık. Bunu kendi hesabıma hiç bir başannm sevincvnde birleştirde önemsemiyorum. Sonunda mek işini niye önemsemiyor? Bu Türk sineması ve Türk sanatı sevinci ulusundan saklarnak, naTRT olmadan da yurüyor. Busıl ve ne tür bir 'milliyetcilik' angünlerin yanru da var. Türk si layışıyla bağdaşabüiyor? Bana nemasından yanna, elbette ki, ve kamuoyuna bunu kim açıklaTRT'nın ismini bile anmadığı o yabilir? Evet, TRT'nin sinemamızın dış başanlannı ısrarla, inatla halkımıza duyurmamak tavrı, artık her tür hoşgörüyü aşan inamhnaz bir boyuta gelip dayanmış bulunuyor. TRT kurumunu toplum yapısı içinde denetleme durumunda olan yüksek makam ve kurumlann, TRT Yüksek Denetleme Kurulu'nun başında görev yapan ve son derece çağdaş bir kişi oldugunu bildiğim Sayın Kâmuran Gürün'ün ve TRT, sinema, iletişim konularına ilgi duyan tüm milletvekillerinin ilgisini bu konuya çekmek isterim. İLAN BEYOĞLU 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 984/1481 Beyoğlu, Hacı Husrev Mah. cıl 102, sayfa 5, kutuk 20'de nufusa kayıtlı 23.5.1969 D.lu Ru\a Buyuktürkeş'e mahkememizin 27.12.984 tarih 984/1481 esas. 984/1496 karar sayüı ilamı ileablası Sema Büyukturkeş vası tayin edilmiştir İlan olunur. 17.1.1985 Basın: 367^ Meltem'e "dur bi dakka" diyerek kulak kesildim. Hayır, TV'nin verdiği ödül haberi, uluslararası bir 'gastronomi' yanşmasında aldığımız bir dereceyle ilgiliydi. Evet, bir 'yemek başansı'nı haber bültenlerinde veren TRT, bir film başansım vermeye yanaşmıyordu. Bİ LSAK UMT BAtERISI Berika K. İpekbayrak Hılfctl n Dtna S«ffM SANRI vitray çalışmaları * görsel sanatlarda usta sanatçılar gözetiminde HUM/SAHAT jKUlTUR HiZMETUJtl A $ Ozden Akbaşoğlu iSMflU 1» M«t • 9 Hn Gülcan Karadağ MUSTAFA AYAZ MMtyPytbM çekîRDek sanateu\ MERAL HORNE Ipekte batik" Secgısı 22 Mart • 10 Nısan BaSOaı Cad 429 Çatal;e$me Suad<ye • Tel 358 88 82 r t 2t Mart • 20 <H« ı ıoe«c Cifl '5 Mac«a 1450354 10 Mırt 18 N l s » istıköı Caö Pasaoanci! yjn ~t'*os C nm& YatKKur Ham Kat 1 No 27 34 Beyoğiu s'anBu lee'oi 1 " 96 33 BUTIKv«HEDtYEIJKE9« . SATICHABIN1N DİKKATİNE MTT1K Caa 98'i 'st Tel 146 93 21 EJMACKA SANAT GALERİSİ KORAY ARİŞ Heykel Serfisi 5 Mart • 6 Nisan Galen Pj2arP tes dısmda 11 0019 00 aras acıtrtır ' 4 0 Başvuru. Bilsak Soğancı Sokağı 7 Sıraselvıler /143 28 99 esatc pia, sat s »e stpa î "e Da J tesvıkıve sanat galerisi Eski Resimleriniz Değerine Alınır A M Ipençı Caddes. 48/1 Tejnkıyt ISTANBUL 141 04 58 ve DİKEY PERDE Nototfys ve Oekmalir E$*»>TasanınÜn*inıtç N u m l e m r Bagtüt&Kkfcs \x>6Yot* ^»iCTiıta (unlunıak blanbulfcl 157 25*1 Fahri Tiraje Sümer Başaran a Mart 11 Rumed cad V la fıan 4 6 B otok Kat 1 No 5 Kısanıası 148 15 9 * ÎMAJ Sanat Odası Beşten sonra hobı merkezınde Beşten sonra ve önce mwıı gruplara kurslar Yabancı hocalardan Ingılızce, ıkebana Usta sanatcılardanresım fotoğrafcılık CWer 115 3» 57 Gülseren Şüdor Teoman Südor RMh«SW9i*l » Mart 17 Mtaa 1MS Huyev dcraıle Cad 12S T««toy« M«y<unıIST Tel 141 27 11 Çamı bir de bizde görün ÇAMDAN MOBİLYA SANAYİ Oturma, yemek ve yatak odası gruplan. Çocuk Odası: Çalışma Masası, yatak, dolap, ranza. Çam avize ve abajurlar. özel Siparişler. ZtVERBEV, KM1ŞDAĞ1 CADDESt HAMDİ BEY DURAĞI 121/3 DERİNCE GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜNDEN 36068/13Halaskârgazi Cad. Yılmazlar Pasajı Kat 1 lstanbul adresinde mukim Çelebon AzgariAzgari tthalat ve Ihracat Dahili Ticaret A.Ş. adına tesçillı Gumruğumüzun 1922 sayılı 11.8.1977 tarihli geçici kabul beyannamesi muhteviyatı demirden ıplik bobinlerinin kanuni süresı içerisinde yun dışı edilmemiş olması sebebiyle, 1615 sayüı Gümrük Kanunu'nun 119. maddesine mühalefetten yine aynı kanunun 149. maddesi hükmu geteğince tanzım edilen 11 sayılı 2.11.1978 tarihli Ceza Kararı ile gumruk vergı ve resimlerinin iki katı para cezası hükmedılmiş, ancak mukellefın adres tespiti mumkun olamamıştır. Ceza Kararı tutarı 97.030. TL.'sının ödenraesi hususu 1615 ve 6183 sayıh kanun hukumlerine ıstinaden 7201 sayılı kanunun 28. maddesi uyannca tebliğ olunur. Basın: 13911 ADIYAMAN İLİ DAİMİ ENCÜMEN BAŞKANLIĞINDAN 1 Aşağıda adı, yeri, keşif bedelleri, geçici teminatlan, ihale tarihleri, ihale saatlerı \e son muracaat larihleri yazıh Adıyaman ili raerkez 20 daireli bodrumlu (A) Blok memur lojmanı inşaat işi ve 20 daireli bodrumlu (B) Blok memur lojmanları insaau işi ayrı ayrı ve iki ihale dosyası şeklinde 1986 yıhna sari olarak 2886 sayılı kanunun 35a fıkrası gereğince kapalı teklif usulü ile eksiltmeye konulmuştur. 2 İhale, Adıyaman ili Hükumet Binası Valilik Toplantı Salonunda İl Dairai Encümenince yapılacaktır. 3 İhale dojyaları mesai saatlerinde İl Daimi Encümen Başkâtipliği Kaleminde görulüp tetkik edilebilir. 4 Ihaleye ıştırak için isteklilerin; ( A Geçici teminat, B 1985 yılı vizeli ticafet ve sanayi odası vesikası, C Her inşaat işi için ayn, ayn olmak uzere muracaat dilekçeleri ile birlikte banka mali durum bildirisi, eksiltme şartnamesinde beürtilen yapı tesis ve onantn işleri ihalelenne katılma yonetmeliğine gore haarlanmış yapı araçları bildirisi, (sahibi oldugunu gösterir belge veya kiralandığına dair noter tastikli sözleşme) teknik personei bildirisv, Bayınd;rlık ve tskân Bakanlığı'ndan aünan ve en az işin keşif bedeli kadar (B) gunıbundan muteahhitlik karnesinin asluu ibraz suretiyle Bayındırlık ve lskân Mudurlüğu'nden alacakları yeterlık belgesini teklif mektubu ile birlikte zarfa koymalan gerekir. 5 lstekliler teklif mektuplannı en geç ihale tarihinden bir gün önce mesai bitimine kadar İl Daimi Encumeni Kalemine vermeleri şarttır. (Geç verilen teklif kabul edılmez.) 6 Telgrafla muracaat ve postadakı vaki gecikmeler kabul edilmez. Keyfıyet ilan olunur. İşin Adı TL. SIVAS ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİNDEN Dosya No: 1984/213 Davacı Ünal Öztekın vekili Avukat Ertan Sanan tarafından açılan gaiplik davasında: Sıvas'ın Merkez Kılavuz Mahallesi, cilt: 23/03, sayfa: 77, kutuk 136'da kayıtlı Ibrahim ve Sabire'den olma 12.3.1927 doğumlu Necmettin Öztekin'in gaipligine karar verileceginden gaip hakkında bilgi ve görguye mustenid malumatları olanlann mahkememizin 1984/213 esasında kayıtlı dosyasma bir yıl içerisinde muracaatları teblig olunur. ILAN ILAN TC. ACIPAYAM SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Sayı: 1984/814 Das acılar Dereko> 'den Hatice Koçer ve arkadaşlan vekili A\. Osman Erdoğan tarafından da\ahlar Dereköy'den Ahmet kıu Cennet Karan \e arkadaşlan aieyhine açılan lzaleı Şu\uu da\asmm mahkememude vapılan duruşmasında, dasahnın adresinde bulunamadığından neşır >olu ile ılanen tebliğine karar verılmış olup duruşma gunu olan 25.4 1985 saat O9.O0"da hazır bulunması \eya kendısını bir \ekille temsil ettırmeM, gelmediğı takdırde da\a dilekçesinin \e duruşraanın gnabında karar verilıp de\am olunacağı HUMK.'nun 509 \e MÛ. maddeleri gereğince ilanen teblig. olunur. Ba^ın: 13~10 Keşif Bedeli 1Adıyaman ili Özel ldare 20 daireli bodrumlu (A) Blok memur lojmanı inşaatı 165.000.000 2Adıyaman İl özel ldare 20 daireli bodrumlu (B) Blok memur lojmanı inşaatı 165.000.000 TL. G. Teminatı Ihalenin Tarihi Saati Son Muracat Tarihi ET ve BALIK KURUMU ANKARA ET KOMBİNASI MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 60 tonluk bir adet eksantrik pres satın alınacaktır. 2 Bu ışle ilgüi şanname Ankara Et Kombinası tkmal Şefliği'nden bedelsiz olarak temın edilebilir. 3 İhale 15.4.1985 günii saat 14.00'te olacağmdan teklif mektupları 15.4.1985 gunü saat 10.30'a kadar personei şefliğiraize verilraesi, bu işe aıt teminatın kurum veznesine yatırılması gereklidir. 4 Kurumumuz 2490 sayılı kanuna tabi değildir. Basm: 13620 4.950.000 18.4.1985 14.00 17.4.1985 4.950.000 18.4.1985 15.00 17.4.1985 1984'532 Da\acı Nazan Şenol larafmdan davah Behzat Sonmez ale>hine açılan tapu ıptalı \e le^cıl da\asının yapılan vargılamasvnda: Da\ah Behzat Sonmez'ın adresi meçhul kaldığından, teblıgat ilanen yaptınlmış, 14 3 1985 gunlu duru^mava gelmedığınden hakkında gı>ap çıkartılmaMiıa karar \erilmı>ıır Yargılamanın kaldığı 24 4.1985 gunu saaı 9'da duıu>maya gelmedıği ve>a kendisıni temsil edecek \ekil göndernıedığı takdırde duruşmanın gıyabmda devam edeceğı hususu ilan olunur Basın: 13896 SAKARYA ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN ILAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle