Katalog

CUMHURİYET/8 İSYERLERİNDE GREV HEM VAR HEM YOK HABERLER 21 MART 1985 ÜrKütmeden, Ağırdan Koruma Tarım işçileri 28 bin 500 liralıkücret zammı için,"kötünün iyisi"diyor ŞÜKRAN KETENCİ "Biz grev hakkını ille de grev yapalım diye istemiyonız. tşvereni anlaşmaya zorlayacagı için, grev hakkımız kısıtlı olmasın diyornz. Bakanlar Kunılu grevimizi ertelemese, bu bakkımızı elimizden almasa, belki greve çıkmarnıza bile gerek kalmayacak, anlaşma olacaktı. Grev yasagı Ue eş anlama gelen grev bakkımızı ertelemekle, işverene aniaşmama için prim verilmiş oldu." Petrollş Başkanı Cevdet Selvi'nin bu konuşmayı yapmamızdan S gün sonra, Çalışma Bakanı'nın başkanlığında yapılan toplantıda, Koruma Tarım işyerleri için vanlananlaşmaya imza atması, ilk bakışta bir çelişki gibi görülüyor. Ancak Cevdet Selvi, Bakanlar kurulu'nun Koruma Tanm flaç fabrikalarındaki grev kararlanm erteleyen kararını eleştirirken, hafta içinde bakan tarafından gelen toplantı çağnsından da söz etmişti. Anlaşma umutlannın çok kuvvetli olduğunu vurgulayarak, bu çelişkili durumun nedenini şöyle açıklamaya çalışmıştı: "Bakanlar Kurulu'nun almış olduğu grev erteleme karannın iptali için Danıştay'a başvurduk. Bize göre, erteleme karan yasada hiikümete tanınan yetki ile çelişiyor. Danıştay'ın bu karan lehimize bozması çok kuvvetli. Sayın Çalışma Bakam'nı bu nedenle uyuşmazlığı çözmede istekli gördük. Şu aşamada Danıştay'da açmış oldnğumuz dava tıpkı bir grev karan gibi, karşı tarafı anlaşmaya çekebilir. Biz zaten grev >apnuş olmak için grev yapmak gibi bir amacın içinde değiliz. Toplanüda istemimize yakın bir noktaya gelinirse anlaşabUiriz." Cevdet Selvi 600'ün üzerinde işçinin çalıştığı Koruma Tanm tlaclan Kartal Maltepe ve îzmit Derince fabrikalannda çıkan uyuşmazlıkta en son ücretlere 1. ve 2. yıllar için 30'ar bin lira artışta ısrarlı olduklarını, işyerenin ise 1. yıl 25, 2. yıl 20 bin vermeyi kabul ettiğini bildirmişti. Bakanlar Kurulu'nun grev ertelemesi nedeni Ue yasa gereği Çalışma Bakanı aracılığı ile yapılan ilk toplantıda vanlan anlaşmaya göre işçi ücretlerindeki artış her iki yıl için 28 bin 500 olarak sendika önerisine yakın bir noktada belirlenmiş oldu. Sendika yöneticileri ve işçilerle yaptığjmız görüşmelerden edinebildiğimiz izlenime göre, varılan anlaşma "kötfinttn iyisi." Çok uzayabilecek bir yargı karan beklentisi, gelecek belirsizliklerin, sözleşmesiz beklemenin zararlan hesaplanarak seçilmiş bir son. Bir yandan da Bakanlar Kurulu'nun ilk grev erteleme karan yargıda tartışılmaktan kurtuldu. Koruma Tanm için anlaşmaya vanlması, Bakanlar Kurulu'nun Grev ertelenince zorakî anlaşma POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Şair Süreyya Berfe bir şiirinde, "Bütün banyoları yapmak istiyorvm," der. "Çamur, su, deniz, güneş, kum, göz, süt, refah..." Belki başka banyolar da vardır, onları saymamış. Günümüzde bir de politika banyosu var galiba... Politika banyosuna bir giren bir daha çıkmak istemiyor. Çok mu tatlı, çok mu çekici bilemiyBceğim. Politika, yani siyaset anlam olarak bizde, Osmanlıda tatsız bir şeydi. Kişi başarı sağlamadı mı, ya kellesi vurulur, ya siyaset meydanında dara çekilirdi. Böyie olsa da padişahtar gene siyasetçi bulurlar, gene siyasete can atan adamlar çıkardı. Oyle değil mi, al mührü, vur kellesini, gene de mührü koşa koşa, sevine sevine alacak yeni adamlar bul!.. Ne biçim siyaset banyosu ise her ölenden sonra küvete boğulmaya koşan bulunur... Son dönemlere gelindiğinde ne görüypruz? Bir yandan cumhuriyeti, demokrasiyi kuralım derken, bir yandan da darbelerle karşılaşıyoruz. Eğer Menderes, demokrasiye gerçekten sarılsaydı, başına gelenlerin hiçbiri gelmezdi. Seçime gitse, halk iradesinin belli olmasını sağlasa, "der&den geçerken at değiştirilmez" diye inada boğulmasa, "al emaneti" dese, bir köşeye çekilse bir seçim sonrasında mumla ararlardı. Yapamadı, belki de yaptırmadılar. 1961'in ve onun getirdiği anayasanın çoğulcu demokrasiden yana olduğunu hepimiz biliyoruz. Çoğulcu demokrasiye kim dayanamadı? Halktan oy alıp iktidara gelenler. Halktan oy alıp iktidara geliyorlar, ama bunun gereği olan demokrasiyi benimseyemiyorlar. iktidar olunca demokrasiyi fare gibi kıyısından, köşesinden kemiriyorlar. Fareyi de sonunda kedi yakalıyor. 1965 1969 dönemini görelim. Bir parti hiç umulmadığı halde seçimle iktidara gelebildi. Hem de bir değil, iki kez... Ne yapması gerekirdi, demokrasiye sıkı sıkıya sarılmalıydı. öyle yapmadı. durmadan anayasadan yakındı, durmadan ağır baskı mahkemeleri kurmayı önerdi. Çoğunluğun oylannı alarak olusturduğu iktidarı azınlıktaki sermayenin buyruğuna verdi. Ne oldu? Oy veren çoğunluğun baskısı altında gittikçe sıkıştı. Hadi bakalım bir darbe daha... Kendi demokrasi diye grtii, darbe demokrasi diye geldi. Siyasetçiler bir türlü ayılmadılar. Her bunalımdan sonra demokrasi adına demokrasiyi boğdular. Gelelim günümüze, herkes demokrasiden yana görünüyor. Açık ve kapalı iktidar olanlar da, açık kapalı muhalefet olanlar da demokrasi sakızını çiğniyorlar Demokrasi geliyor mu? Geçici dönemdeyiz, demokrasi gelecek... Böyle giderse, demokrasi bir türlü gelmez. Çünkü gerçekten demokrasi isteyen böyle mi davramr? Serbest Fırka döneminde haftalık Köroğlu gazetesinde bir karikatür yayımlanır. İki kümes var, birinin üstünde bir horoz İsmet Paşa, ötekinin üstünde bir horoz Fethi Bey, tavuklara yüksekten bakıyorlar. Tavuklar da bir kümesten, ötekine durmadan koşuşuyor. Demokrasi geldi mi? Şimdi de bir benzetme yaptlırsa kümes yok, ama ordan oraya koşuşan tavuklar var... Bunlar demokrasiyi getirebilirler mi? Zaten oraya gelirken yasak bölgedeki kümesten kopup gelmişlerdi, şimdi yeniden yasak bölgedeki kümesi arıyorlar. Politikaya yeni atılan ve bizdeki siyasetçileri yeni tanıyan Sunalp Paşa'nın kızgınlığına da, şaşkınlığına da hak veriyoruz. Bunların böyle olduğunu nereden bilecekti? işın başında ardındakı güçlerin sağlamlığına güvenerek, "İktidar olmaya mahkumuz..." diyordu. Şimdi ardına dönüp baktığında muhalefet olmak için sanık bile değil... Birinde kendini mahkum sanan, ötekinde sanık bile olamıyor Ne hazin değil mi? Elbette paşa şaşar da, kızar da... Eskiler sorarlardı: "Kim etti sana bu kârı teklif?" Siyaset banyosuna girerken, "bir bilene soralım" politikası izteniyor. Besbelli bir bilen perde gerisindedir, oradan güdüyor. Perde gerisinde güdenler bir mi, iki mi, üç mü, daha çok sayıda mı bilemem. Ama bu güdümün de, bu güdüşün de demokrasiye ne denli yararı dokunur ona bakarım. Sizin amacınız bir an önce demokrasiyi getirmek mi, ortalığı bulandırmak mı? Açık seçik bir ortaya çıksa. GREVLERİERTELENDİ Koruma Tanm işçileri sorunlanm en kestirmeden anlatabilmek için, ücret bordrotan örnekleri ile gelmişler. Henüz uygulanmayan yeni sözleşme öncesi ortalama net ücretleri 2025 bin lira arasında. Hepsi de çok ağır çalışma koşullan, özellikle kimyasal maddelere karşı yeterli önlem ahnmaması ile yakalandıklart meslek hastalıklanndan yakımyorlar. "Genel sağlık gerekçesi ile grev erteleyenler, bizim sağlığımızla neden hiç ilgilenmiyorlar?" diyorlar. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) erteleme kararını yargı denetiminden kurtarmakla, hükümetin erteleme yetkisini toplu sözleşme masalanndaki sendikalar için daha ciddi bir tehdit aracına dönüştürdü. Hükümet açısmdan başanlı son, yeni erteleme kararlanm gündeme daha kolay getirebilecek gibi. Bu nedenle toplu sözleşmeye vanlmış olunmasını ölçü almayarak bu ilk grev erteleme kararını taraflara tartıştırmak gereğini duyduk. Çalışma Bakanı Mustafa Kalerali, hükümetin erteleme gerekçesini, "Söz konusu fabrikalarda üretilen kimyevi maddelerden bir kısmının şebir şebeke içme sularının dezenfekte edilmesinde kullanılması, tanm ilaçlannın ise memleketimiz tanmı için vazgeçilemeyecek ölçüde gerekli olması. bu maddelerin kısa siirede yurt dışından itbalinin de miimkun bulunmaması sebebiyle, uygulanmalan balinde genel sağlıgı bozacağından söz konusu grev ve lokavt, 2X22 saydı kanunun 33. maddesine davanılarak..." şeklinde açıkladı. Koruma Tarım llaçlan Personel Müdürü Kâzım Mert de yasanın kendilerine verdiği yetkiye dayanarak, Türkiye'deki bütün belediyelere kloru satan şirket olarak hükümetten erteleme isteminde bulunduklannı bildirdi. Daha önce toplu sözleşme görüşmeleri olumsuz gelişince, Istanbul ve Izmit valiliklerine yazılı uyanda bulunduklarını, işyerlerinde greve gidilmesi halinde şehir suyunun temizlenmesinde karşılaşılabilecek sıkıntıyı dile getirdiklerini anlattı. Türkiye'de başka fabrikalann ürettikleri tanm ilacı ve kloru üretip üretemediklerine ilişkin soruyu da, "SEKA ürettigi klor ile kendi ihtiyacını bile karsüayamıyor. Başkalan iiretebUir, ama belediyelerin ihtiyacını biz karşıhyonız" dedi. Petrollş Başkanı Cevdet Selvi ise bu anlayış ve yaklaşımla butün grevlerin ertelenebileceğini belirtiyor. Hükümetin erteleme karannın mevcut hakları tehlikeye düşürticU, grevi kullanılamaz hale getirecek nitelikte olduğunu söylüyor. Avcı: Yarın korkusunu kaldıracağız ANKARA, (ANKA) DYP Genel Başkanı Yıldınm Ava, partisinin Ünye, Of, Alaçam, Bornova ve Çantak ilçe kongrelerine gönderdiği mesajlarda gerçek demokrasi ortamında herkesin iş bulacağıru, sağlık hizmetlerine kavuşacağını, herkesin başuıı sokacak bir yuvaya sahip olacağını bildirdi. Sosyal adaletin, hak arama imkânlanmn açık olduğu hür demokratik ortamda, insan haysiyeti ve hürriyet fikri içinde büyüyeceğini ve gelişecegini de ifade eden Ava, böylelikle fakir fukaranın sefaleti yenme imkânı ve yollantun açık bulundurulması ile fiFsatlardan eşit olarak faydalanabileceğini kaydetti. Ava, şöyle devam etti: "Sosyal güvenlik, vatandaşm yannından emin olmasının şartıdır, kalkmmanın nimetlerini ve medeniyeti yurt sathında dengeli ve adil bir surette yaygınlaştırmak, ülkeyi işsizlikten, cehaletten ve çaresizlikten kurtarmak başhca hedefimizdir. Herkes iş bulacaktır, berkes sağlık hizmetine kavuşacak, doktor ve ilaç bulacaktır. Herkesin başını sokacak bir yuvası olacakür. Herkes yann endişesinden, ihtiyarlık kaygısından kurtulacak." Veriııılilik artısmda anlasamachlar ANKARA (Cumhariyet Bürosu) Milli Prodüktivite Merkeri'nin dün yapılan Genel Kurulu üç ayn görüşün verunlilik ve üretim konusunda çarpıştığı bir alan oldu. MPM'nin 24. Genel Kurulu'nda ilk sözü alan Devlet Bakanı Kâzım Oksay reorganizasyon Ue verimliliğin arttınlmasında azimli ve kararh olduklannı belirterek, hükümet olarak KlT'lerde genel müdür ve belirli bir kademeye kadar olan elemanlar için sözleşmeli personel statüsüne geçme karan aldıkiannı dile getirdi. Oksay, şunları söyledi: "KİT yönetim kadrolannda olanlar için maaş yannda prim uygulama esaslan yakın bir gelecekte uygulamaya koıulacaktır. Bugfine kadar ücret meseleleri olduğu malumunuzdnr. Devleün vermiş olduğu yetersiz ücret sebebiyle buhınamayuı kalifiye personel temini darbogazı bu tedbirlerin uygulamaya konulması ile aşılnuş olacakür. Aynı sekilde belirli bir kadrodaçauşacak olan personel için de »ynı statüniin nygulanması söz konusudur. Dolayısıyla, 'Biz bu kuruluşa girdik, daimi kadrosunda yer aldık. Nasılsa otursak da, calışsak da fark etmez' zihniyeti bu uygulama ile bertaraf edilmiş olacaktır. Verimli bir se MPM Genel Kurulu'nda hükümet, işçi, işveren tartıştı Bahan Oksay: KlT'lerde sözleşmeli personel çalıştırılacak. Başanlı personele prim verilecek. Başarısız personelin görevine son verilecek. Mehmet Yazar; Verimliliğe bağlı teşvik sistemleri geliştirilmeli. Ama bu, işçiye prim verilmesi meselesi değildir. Onlar yetmiyor artık. Halil Tunç: Hem yeniliğe açığız, hem de muhafazakârız diyeceksiniz. Olmaz öyle şey. Üretemeyince neyi ihraç edeceğiz. İşçinin gerçek ücreîi yüzde 15 düştü. kilue basarı gösteren kişilere kolaylıkla ödullendirme, aylıklannın yükselmesi imkânı verilirken, gerekli başanyı gösteremeyen kişilerin de sözleşme sistemi içinde, o kuruluş içinde hizmetlerine ihtiyaç kalmadıgı anda görevlerine son verme yolları da uygulamaya girmiş olacaktır." Kâzım Oksay'dan sonra söz alan Odalar Birliği Başkanı Mehmet Yazar, Türkiye'nin dünyadaki teknolojiyi takip etmesi gerektiğini, oysa sanayiye yatınm ve teknoloji transferi yapılamadığmdan yakınarak, "verimlilikte, işçi, çalışan insan unsunınu kabul etmeliyiz. Sevkidareyi kabul etmeliyiz" diye konuştu. 50 milyonluk ülke olan Almanya'nm Gayrı Safı Milli Hasılası'nın, yine 50 milyonluk olan Türkiye'nin 10 katı olduğunu anımsatan Yazar, "Demek ki, bizim Almanlardan 10 defa daba az yaşamamız gerekiyor" dedi. Enflasyonun para kredi politikalan Ue bir yere kadar indirebileceğini bir kez daha yineleyen Yazar, konuşmasının sonuna doğru Bakan Kâzım Oksay'a dönerek, şunları söyledi: "Verimliliğe bağlı teşvik sistemleri geliştirmeliyiz. Bu işçiye, bazı personele prim meselesi değildir. Onlar yetmiyor artık. Yeni teşvik sistemini MPM'nin yerleştirmesi gerekir." Eski Türkİş genel başkanlanndan Halil Tunç ise Mehmet Yazar'ın bazı görüşlerine katıldığıru belirterek, Türkiye'nin ge Kâzım Oksay Mehmet Yazar Halil Tunç rek ekonomik ve gerek tarım alanında üretim düşüklüğü ile karşı karşıya kaldığını söyledi. Üretimin bir miktar makine, bir miktar borç alarak sağlanamayacağını kaydeden Tunç, masa başında alınan kararlarla üretimin artmayacağını, bunun bir zihniyet değişikliği gerektirdiğini bildirdi. Tunç, şöyle konuştu: "Çağımız muhafazakâr görüşle yönlendirilemeyecek kadar ber bakımdan gelişmiş bir çagdır. Her yeniliğe açık olmalıyız. Efendim biz hem yeniliğe açıgız hem de muhafazakârız. Yok, bunlar taban tabana nttır bunlar. Üretmeyince neyi ihraç edeceğiz? Ortak bir politika ile şarkvari metotlaria değil, gunliık politika ile degil, daha biiinçli, in san unsurunu dışlamadan bir politika geliştirilmelidir. Hükümetin taban fiyatında politikası belli. tşçinin ucret politikasında belli." Türkîş Genel Başkanı Sevket Yümaz da konuşmasında, sendika yönecilerinin de MPM yönetiminde yer alması için gerekli değişikliklerin yapılmasını istedi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Osman Özbek tarımsal üretimde verimliliğin istenen düzeyden uzak olduğunu belirtirken, TİSK Genel Sekreter Yardıması Ahmet Yoluç da, hükümet tarafından tercihi yapılmış ve uygulanmakta olan serbest piyasa ekonomisi sistemini konfederasyon olarak benimsediklerini söyledi. Sayısal telefon santrallarının ileri teknoloji ile üretiminde görevlendirilmek üzere • Endüstri Meslek Lısesi veya Lise Fen Bölumü mezunu Üretim İşçileri • Meslek Yüksek Okulu. Ön Lisans, Endüstri Meslek Lısesi mezunu, Türkiye'nin muhtelif yerlerındekı santral montajı gorevi için İLANEN TEBLİGAT KONYA 2. İCRA MEMURLUĞU'NDAN Sayı: 1984/3576 DÜNYA SEYAHAT ACENTASIYÜKSEL TUTAK Şair Latif Sokak No: 46/3 BAHARİYE /ISTANBUL Alacaklı Anadolu Bankası A.Ş. Konya Şubesi Müdürlügü vekili Av. Yalçın Sağlamer'e olan ashndan 2.500.000.00 TL. ve aynca gjderlerine dair hakkınızda yapılmakta olan İPOTEötN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLU İLE icra takibinde; Adııuza gönderilen 152 örnek numaralı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde ödeme emri, 1520 No'lu teminat mektubu, makbuz, 861 No'lu kontu garami fotokopilerini ifativa eden adli tebligat mazbatamız bila te9liğ iade edildıği gibi, tebhgata salih adresinizın zabıtaca yapılan tahkikatta da meçhul olduğu bildirilraiş olduğundan, lebfigatın ilanen yapılmasına karar verilmiştir. ' Karar gereğince: Takibe esas olmak üzere ipotek eylediginız Balıkesir ili Erdek ilçesinin Harmarüı köyü Kunburnu mevkiinde kayıtlı 139 Cilt, 26 Sahife, 31 Sıra numarada kayıtlı tarla niteliğindeki 3.5OO.OOO.OO TL. bedelle birinci derecede 1 sırada 17.6.1981 tarih, 1022 Yevmiye, 5 Sıra, 11 Cilt ve 99 Sah. No'da ipotek ederek borçlandığınız işbu borcunuzdan dolayı ki hakkınızda yapılmakta olan icra takibinde esas olmak üzere yukarıda bildirilen taşınmazı ipotek eyliyerek aldıgınız meblağı işbu gazetenin neşir tarihinden itibaren OTUZ GÜNLÜK KANUNİ SÜREYE, 15 giin ilave edüerek KIRK BEŞ GÜN İÇERÎSİNDE ödemeniz, takibin dayanağı borca karşı bir itirazınız varsa tebliğ tarihinden itibaren 7 günlukkanuni süreye DÖRT GÜN İLAVE EDİLEREK, ON BİR GÜN içinde yazüı veya sözlü olarak (İPOTEK HAKKINA İTİRAZ EDİLMEZ Mad. 150) icra dairesine bildirmeniz, borcun bir kısmına itirazınız varsa o kısrtun cihet ve miktannı açıkça göstermediğiniz takdirde, itiraz etmemiş sayüacagımz, senet aslındaki ünzayı inkâr ediyorsanız, aynca ve açıkça büdirmeniz, aksi takdirde senetteki imzayı kabul etmiş sayılacağımz, süresi içerisinde itiraz edilmez ve borç da ödenmezse, alacaklının İPOTEK EYLEDİĞÎNİZ işbu taşınmazın satışını isteyebileceği hususlan, ipoteğin paraya çeMİlmesi yolu ile takiplerde ki odeme e..ıri, 15020 No'lu teminat mektubu, makbuz, 861 No'lu kontu garanti fotokopileri ile 103 davet varakası yerine kâim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 5.3.1985 AEL İŞLETMESİ MÜESSESE MUDÜRLÜĞÜ'NDEN İNŞAAT İHALESt EK DUYURUSUDUR 1) 15.2.1985 tarih ve 18667 Sayılı Resmi Gazete'de ve 15.2.1985 tarihinde Günaydm ve Bulvar gazetelerinde ilanı yayımlanan AEL Müessesesi 2 adet cami inşaatı işinin yeterlilik belgesi muracaat tarihi 8.4.1985 Pazartesi günü saat 14.00'e kadar uzatılmış olup, ihale 12.4.1985 Pazartesi günü saat 15.00'te yapüacaktır. Teklif zarflan aynı gün saat 14.00'e kadar Müessesemiz Genel Muhaberat Servisi'ne verilecektir. 2) Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. 3) Müteahhitlik karneleri 28.9.1983 tarih ve 18175 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikte bahsedilen şekle uygun olacaktır. 4) Müessesemiz, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi değildir. Ancak, yeterlilik belgesi verilmesi ve uygun bedelin tespitinde Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'nın 26.1.1985 tarih ve 18647 Sayüı Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğ esaslan uygulanır. 5) Tebliğ uygulama esaslan ile ilgili hususlar Addendum ile ihale dosyasına eklenmiş olup, Müessesemiz Inşaat Şube Müdürlüğü'nde görillecektir. 6) önceden muracaat eden firmalann sartname ile istenilen belgeleri Addenduma göre tamamlayarak, yukardaki belirtilen tarihe kadar Müessesemiz Genel Muhaberat Servisi'ne teslim etmeleri sarttır. Basın: 13437 Derneğimizin yıllık olağan genel kurulu 6/4/1985 Cumartesi günü saat 12.00'de, dernek merkezinde toplanacaktır. Ekseriyetin sağlanamaması halinde 13/4/1985 günu aynı yer ve saatte toplanılacakur. Üyelere duyurulur. Küçükpazar G.S.K.D Yöıtetim Kurulu Güadem: 1. Açılış ve saygı duruşu. 2. Divan teskili. 3. Yönetim Kurulu faaliyet ve hesap raporlarının, denetci raporlannın okunması. 4. Yönetim Kurulu ve denetçinin ibraı. 5. 19851986 yılı muhammen bütçesinin sunulması. 6. Tüzük tadilatı: Yönetim Kurulu oluşu. Eski şekli: Madde 20 Derneğin yurütme orgamdır. Her yıl üyeleri arasında genel kurulca gizli oy ile secilen 5 asil, 5 yedek uyeden oluşur. Yeni şekli: Madde 20 Derneğin yürütme organıdır. Her yıl üyeleri arasında genel kurulca gizli oy ile seçilen 9 asil 5 yedek uyeden oluşur. 7. Yönetim Kurulu ve denetçilerin seçimi. 8. Dilekler ve kapamş. KONGRE Montaj Elemanları • Aynı okulların Elektronik Elektrık bölümu mezunu, İyi derecede İngilızce bilen, tercihan tecrübeli Teknisyenler ARANMAKTADIR Adayların bitirdikleri son okula ait mezuniyet belgeleri ve 1 adet fotoğrafları ile şahsen Personel Mudurlüğü'ne müracaatlan rica olunur. NETAŞ Personel Müdürlügü, Alemdağ Cad. Ümraniye. Istanbul İLAN SAMSUN CUMHURİYET SAVCILIĞrNDAN Yüksek Adalet Bakanlığı'nm 7.12.1984 gün ve 94336 sayılı yazıları ile 5. dereceden Samsun Idari İşler Müdürlügü kadrosuna ilan tarihinden itibaren 2 ay sonra tayin yapılacağmdan: tsteklilerin 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nda yazılı genel ve özel şanları haiz olmalan kaydı ile; 1 En az 2 yü kamu görevinde çalışmış, olumlu sicil almış, Adalet Yüksek Okulu veya fakülte mezurJan tercihen atanacaklardır. 2 Bu nitelikte eleman bulunmadığı takdirde, en az 4 yıllık kamu görevinde bulunan lise veya dengi okul mezunlan arasında atama yapüacaktır. Isteklilerin Samsun Cumhuriyet Savcıhğı'na veya Adaiet Komisyonu Başkanhğı'na müracaatlan ilan olunur. Basın: 13502 1980 Model 5 adet iyi durumda Renault marka arabalar satıhktır. Alman isteyenlerin 526 30 40 (4 hat) nolu telefona müracaatlan. VEE4T Merhum Ahmet Hilmi, merhume 2!ehra Ataman'ın oğlu, Güzin, Behnan, Babür, Ulun, Nefrin ve Oya'nın babalan, Mustafa, Türkân, Babel ve Esen'in kayınpederi, Mehmet, Deniz, Murat, Bülent, İdil, Bertan ve TuğruPun dedeleri ve Bedia Ataman'ın sevgili eşi, Emekli öğretmen YESİLYURT SUBEMİZ PEK YAKINDA HİZMETİNİZDE tLAN KADIKÖY İKİNCt ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1985/56 Vesayet Kadıköy Göztepe Tünel Sokak Kaptan Apt. No: 9 D. 22 Göztepe adresİDde ikamet eden Seval Kızılasan M.K.nun 355.nci maddesi gereğince hacir alnna ahnmış olup kendisine aym adreste ikamet eden annesi Zehra Melahat Dumen vasi tayin edilmiştir. Keyfıyet ilan olunur. MEHMET HAŞIM AE4MAN 19 Mart 1985 günü vefat etmiştir. Merhumun cenazesi 21 Mart 1985 perşembe günü öğlen namazmı müteakip Üsküdar Yeni Camii'nden kaldırılacaktır. Allah rahmet eylesin. Şirketimizin Olağan ve Olağanüstü Genel Kurul Toplantıları 28.3.1985 perşembe günü saat 14'de Beyoğlu, İstiklâl Cad. No 286 Odakule İş Merkezi Kat 1 Büyük Konferans Salonu'nda yapüacaktır. Sayın hissedarlarırriızın iştiraklerini rica ederiz. TRANSTURK HOLDİNG A.Ş. HİSSEDARLARINA ANKARA PAZARL ARI ANKARA GIDATIC.veSAN.A.S. AtLESİ NOT: Çelenk gönderUmemesi, dileyenlerin Türk Eğitirn Vakfı'na bağışta bulunmalan rica. TRANSTURK HOLDİNG A.Ş. YÖNETİM KURULU NOT: Gündem İstanbul'da münteşir Yenigun gazetesinin 7.3.1985 sayılı nüshası ile Ankara'da çıkan T.Tıcaret Sicili gazetesinin 1.3.1985 tarihli ve 1212 sayılı nüshasında yayımlanmıştır.