Katalog

Cumhuriyet HALEFOĞLU SORULARI YANITLADI Nahıbı C'umhumcl Maıbaaulık *e Gazeteulık Turk Anonım ŞırVetı adına Nadır Nadı. 9 Genel Vayın Muduru Hasan Cemal. Mue^ese Muduru Lmıne l^aklıgıl. >azı Islen Muduru Oka» Gonensın. • Haber Merkezı M J duru \alçın Ba>er. Sa\ta Duzenı Vonetmenı \lı Acar. • TemsıUUer ANk\R<\ \akçınl>ogan,IZMlR Hıkmel Çrtinkavj. \D\\A Mehmrl Mercan TAKVİM 6 Şubat 1985 Imsak: 5.36 Guneş. 7.02 Senıs Şeflerı Istanbu! Haberlerı Retıa O/, Dıs Haberler Kn>un Balcı, Ekonomı Osman llagat. Kulmr \ydın hmeç. Magazın \alçın Pekşen. Spor Daniimanı Abdulkadir Yucdman, Duzehme Refik Durbaş. Araşurma !jahin Mpa>. h Sendıka >ukran kelenci. 9 koordmator \hmel Korulsan. 0 Malı Işier Krol Krkul, llan Ziya Ergene, Halkla llı>kıler Gulderen Koşar. Uare Husevın (jurrr, Işleıme Sadun Sonmez. Ikındı. 15.07 Akşam: P.33 Yatsı: 18 54 Basjn le Yaıan. Cumhunyet Matbaacılık veGazetecılık T A Ş Turk Ocağı Cad 39,41 Cagaloğlu hıanbui. Pk 246lstanbul.Tel 526 10 00(9 hat), Telev 22246 • Burolar Ankara: Zı\a Gokalp BuKarı InkılapSokak No 19'4Te! 33 114147, Telex 42344 • Izmin Halıl Zı>a Bulvarı No 64/3, Tel 25 47 0913 12 30 Telex 52359 • Adana: Çakmak Cad No 134 Kat 3, Tel 1455019731 Telex 62155 Oğle: 12.23 Körfez'e dış müdahale tehlikesi var MEHMET YAPICI ANTAKYA Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu, Cumhuriyet'e verdiğı özel demeçte İran İrak savaşının devamımn başka ülkelere sirayet ya da dış guçlerin bölgeye mudahalesi tehlıkesini taşıdığı ve bu nedenh Turkiye'nin savaşa son verilmesi için elınden gelen çabayı gösterdiğini söyledi. Halefoğlu, Cumhuriyet'in bir sorusuna verdiği karşılıkta ise Kıbrıs'a ilişkin ikinci bir zirvenin tumuyle KKTC'nin takdirine bağlı olduğunu belirtti. Bir süreden beri memleketi Hatay'da ilçe ve köyleri gezerek heraşehnlerinın sorunlarını dınleyen ve akrabalarını zıyaret eden Halefoğlu, Ankara'ya donmeden önce Cumhuriyet'in sorularım yanıtladı. Sorular ve Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun yanıtları şöyle: Başbakan Özal Davosta tranIrak savaşının giderek Ortadogu'yu içine alan bir sorun haline donuştuğunu belirtraişti. Böyle bir sorun sizce Türkiye'yi ne ölçiide etkiliyor ve etkileyecek? HALEFOĞLU Biz her iki ulkenin de komşusuyuz. Binaenaleyh, iki komşumuz arasında 4 yıldır süren harp elbette ki bizi yakmdan ilgilendirmektedir. Biz, bu harbin sona ermesini arzulayan ülkelerin başında yer alıyoruz. Biz, gerek ikili, gerekse lslam Konferansı Barış Komitesi içerisinde, uyeliğimiz sebebiyle bu harbin sona erdirilmesi için elimizden gelen çabayı harcıyoruz. Şiradiye kadar bu çabalar maalesef istediğimiz sonucu vermedi. Yalnız bundan ümitsızliğe kapılmış değiliz. Girişımlerimizi sabırla sürdüruyoruz. Hiçbir harp ebediyen devam etmemiştir. Bu harbin de yakın bir zamanda sona ereceğini umuyoruz. BEYOGLU... BEYOĞLU... Dışişleri Bakanı: AET'ye hazır olduğumuzda, Türkiye'nin yararına en uygun düşen bir zamanda müracaat eîmek kararındayız. Bizim amacımız AET'ye tam üyelikür. Türkiye'nin yeri AET'nin içindedir. nedenle zirve istemldiği şekilde bir sonuç vermedi. Şimdi KKTC lideri Denktaş Kıbrıs'ta parti liderleriyle, parlamentosuyla göruşmelerde bulunarak bir durum değerlendirmesi yapmaktadır. Bu durum değerlendirmesi sonunda bir karar vereceklerdir. İkinci bir zirve konusu da bu değerlendırmeler içerisinde yer alacaktır. Bunun takdiri tamamıyla KKTC'ye aittir. Yalnız şunu söylemek lazım ki, Kıbns meselesinin çözumu uzun vadede, ancak iki toplumun bir araya gelmesiyle ve kendi problemlerinı kendı aralannda bir çözume kavuşturmalanyla mumkun olacaktır. Biz de Turkiye olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Cuellar'ın iyi nıyet görevini daıma destekledik ve bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz. Atilla Dorsay Güzellik ve terkedilmişlik yanyana "...bırbirine kanşmış her din ve ntezhep, Turk, Rus, Ermenı, Rum, Nasturı, Arap, Çıngene, Fransız, Katohk, Levanten, Hımat, Sırp, Bulgar, Acem, Efganh, Çinlı, Tatar, Yahudı, Italyan, Maltız, daha her turlu mılletm bırbirine kanştığı bu garıp mahalleden sel yatağma her akşam kuçuk figuran kızlar iner".. Sait Faik Taksim'den Beyoğlu'na girip sağdaki Zambak sokağa, oradan Kurabiye sokağı boyunca gidıp Sbslu Saksı sokağına sapıyoruz (Bu Beyoğlu sokaklarının isımleri ustune ayrı bir ınceleme yazmak gereklı!).. Birbiri ardına harap, terkedilmış, 'işgale uğramış' evler, yıllar boyu surdurdukleri vaşantıva çok a\kırı duşen, yeni, ama bayağı, pespaye ışlevlere zorunlu kıhnmışlar. Atölyeler, ımalathaneler, tamirciler, iş yerlerı, garajlar, parçacılar.. Bunlar ve bu işlerin kimbilır ne denli ucuza çalışan, çalıştınlan emekçilerı, bir zamanlar hemen tumu azınlık mensubu olan \arlıkh ailelerin gundelik yaşamını barındıran bu yapılara yerleşmış. Besim, Kurabiye sokağı boyunca giden, muthiş bir uyum ıçindeki cumbalı, balkonlu, harap, ama soylu yapılara dıkkatımi çekiyor: "Bunların orneğin furuşlan (konsolları) \eya balkon demirleri ayn birer miraari tezinin konusu olmalı" diyor. Kanıeriye sokakta 1876 tarihini \e 'Architecte Prof. Fasonetti' ismini taşıyan bir vapı goruyoruz. Balo sokağının çevresinde Tarlabaşı'na ınen Ekrem Tur sokağı 8'noda sokak kapısının üstundekı camlar dikkatimızı çektığı ıçın girdığimız bir ev ise, tam bir surpriz oluvor: Gorkemli bir tavan, nefıs bir ahşap merdiven tırabzanı \ e duvar boyunca uzanan nişlerdeyse, isten kararmış, ama hâlâ guzel melek tasvirleri bizi karşılıyor. Merdiven holu böyleyse, kimbılir katların ıçı nasıldır diyoruz. Ne yazık ki açılan kapılardan dokulen çolukçocuğun ardından ortaya çıkan baba, bize "Gorecek bir şey yok" diyor Yalnızca bir şomıne varmış, onu da zaten satmış.. Bir kulturden başka bir kulture, bir yaşam biçiminden başka bir yaşam bıçimıne geçen ve eskı yaşamı sımgeleyen guzelliklerı kaçınılmaz biçimde yıtiren bu ev, bize tum Beyoğlu'nun simgesı gibi gözukuyor. IÇt BAŞKA DIŞI BAŞKA Ekrem Tur Sokağı'nda onu bira ve meşrubat kasalarının işgaline uğramış, ama gorkemli bir fasadı olan bir evdikkatimizi çekiyor. Bu güzelim evlerin bugün kötıi kullanıUşma tipik bir ornek diyoruz (solda). Ancak bu evin kapısından içeri adımunızı atınca busbutün şaşınyo • ruz. Çünkü karştmızda, ahşap üstüne oymalı nefis bir tavan, iki yanda ve karşıda sahanlığın iki yamndaki niflerin içinde, isten kararmış Hıristiyan azizle rinin tasvirleri ve güzel bir ahşap merdiven çıkıyor. Bu bir zamaniarın zengin evinde şimdilerde oturan goçmen vatandaşlarımız ise, bizi dairelerin içine sokmaya pek niyetli gözukmüyorlar. (Fotoğraflar: KADİR CAN) Türkiye'nin garantörlüğü konusunda ne diyorsunuz? HALEFOĞLU Turkiye'nin garantörlüğü olmadan Kıbrıs meselesmin bir çözume bağlanması mumkun değildır. Bunu hiç kimsenin beklememesi gerekir. Çunku Kuzey Kıbnshlar başından beri Türkiye'nin garantisi ıle kendilerini guvenlik içerisinde hissedebilmişlerdir ve bundan sonra da aynı şekilde devam edecektir. Türkiye'nin AET'ye girmesine Yunanistan'dan sonra Danimarka da karşı çıkmaya başladı. Bu konudaki göruşleriniz nelerdir? HALEFOĞLU Danimarka hukumetinin iç politık problemleri nedeniyle bazı uyumsuz tutumlar içerısinde bulunduğu bilinmektedir. Hükumet bir azınlık hukumetidir. Bazı dengelere dayanmaktadır. Dengeler dolayısıyla bazı zorluklarla karşılaşmaktadır. Biz bu zorlukların da yenilebileceğini, sonuçta istenilen amaca varılabileceğini umuyor ve bekliyoruz. Batıhların da Bu harbin devam etmesı iki kendilerini yavaş yavaş Türkitehlike doğurabilir. Birisi harbin yayüması, yani başka ülkelere de ye'nin bu toplulukta yenni alması fıkrıne ahştırmaları lazım gelsirayet etmesi. Ikincisi de harbin diğıne inanıyoruz. tırmanması ve dış güçlerin bu nedenle bölgeye müdahale etme AET'ye ne zaman iiye olaleri. Biz her ikisine de karşıyız ve biliriz? bunu önlemek için elimizden geHALEFOĞLU Biz AET'len çabayı harcıyoruz. Onun için ye hazır olduğumuzda Türkiye'Türkiye'yi komşu bir ulke olanin yararına en uygun duşen bir rak bu harbin etkilememesi zamanda müracaat etmek karamümkün değildir. llk safta etkinndayız. Bizim amacımız AET'lenen ülkelerden biriyiz. Bu neye tam uyeliktir. Turkiye'nin yedenle savaşın sona erdirilmesi ri AET'nin içindedir. Bunun zayolundaki çabalarımızı arttıramanlaması ve ayarlanması tamarak sürdüruyoruz. miyle Türkiye'deki gelişmelere ve Turkiye'deki ekonomik prob Kıbrıs konusunda yeni bir zirve için girişimler var mı? lemlerin halline bağhdır. Bize en uygun duşecek zamanda bunu Türkiye'nin bu konudaki gorüyerine getireceğiz. şu nedir? Konuya siyasi açıdan da HALEFOĞLU Bildığiniz bakılıyor galiba? gibi Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın iyı HALEFOCLU Siyasi açıniyet girişimi çerçevesinde iki lidan bakan bazı ülkeler demeyeder arasında zirve toplantısı yaceğim, ama bazı siyasi grup ve pıldı. Kuzey Kıbrıs Turk Cumpartiler vardır diyebilirim. Bunhuriyetı Başkaru Rauf Denktaş'lar tamamıyla meseleyi bir siyaın olumlu ve yapıcı bir tutum si propaganda konusu yapmakiçerisinde bulunduğu bu toplantadıriar. Bunların da zaman içetıda Rum lideri Spiros Kipriyarisinde ustesinden gelinebıleceğinu uzlaşmaz bir tavır aldı ve bu ni umuyor ve bekliyoruz. SAtNT ASTOİNE'DA ADAK SaintAntoine Kilisesi'nde tıdak adayan' bir Musluman hanımı, bu işi "adakları yerine geldiği için' yaptığını soylüyor. Ve Bakırkoylu Umran hanım, yanan mumlara bir mum daha eklerken resminin çekilmesine izin veriyor. (Fotoğraf' KADfR C 1 \ ) JAMANAK GAZETESİ Narmanlı Yurdunda, Türkiye'deki en eski gazete olan Ermenice Jumanak ('Vakit') gazetesinin idarehanesi var. Gazete yoneticileri Ara Koç, kızkardeşi ve yazar Agop Sivasliyan, bize gazetenin geçmişi ve Beyoğlu Ermenileri ustune bilgi veriyorlar. (Fotoğraf: KADIR CAS) nu Beyoğlu'nun o kendine özgü dinler, kulturler sentezinin somut, canlı, yaşıyan bir örneği olarak kabul etmek gerekmez mi? Kılısesı sayılıyor Beyoğlu'nda. Avrıca Dolapdere yolunda Aya Konstantin, bir de Şışli'dekı Rum Mezarlığının kilisesi \ar. Bu 4 kilıse, papaz Todori'nin deyımiyle 'bir muftuluk' oluşturuyor Ne kadar Rum kalmış Beyoğlu'nda oturan? "Eskiden çoktu" diyor Todori. "Şimdi sanınm 15001600 kişi kadardır". Ortodoks dınındekı torenlerın, âvınlerin bolluğundan soz edı>or. Pangaltı'ndan Şişhaneye dek olan bolgede Rum'ların oturduğunu, cemaatın devamlıhk konusunda eskısı kadar titiz olmadığını ekliyor. . Balıkpa/arı. Çiçek Pasajı \e çevresı, kuşkusuz ayrı bir roportaj konusu olacak denli ilgınçtır, renklıdır.. Unlu 1870 yangınında (eski Pera'nın dortte bınnı harap eden \ e 3 bın ev ı \ akan bir \angındır bu) kul olan Naum Tiyatrosu burada bulunduğu için, gunun ve akşamın hemen her saatınde canlı, gosterişlı, gozalıcı olan Balıkpazan'nın boylu boyunca uzandığı sokak, Sahne Tiyatrosu sokağı ısmını taşır. Caddeye ınerken soldaki genişçe bir kapınm onunde pazar gunlerı şık ve telâşlı bir kalabalık görulur. Bu, Üç Horan Ermenı Kılısesınde bir duğune gelmij olan Istanbul Ermenilerinin kalabalığıdır Kilısenın papazı Şahe Altunyan, bize Beyoğlu Ermenileri ustune bilgi veriyor Buyuk dınsel bayramlarda Istanbul Ermenileri, Rejans lokantasının yanıbaşındaki Panaya Kilisesi 'n in papazın ı evinin balkonunda hamsi kızartırken yakalıyoruz. Kilise yakiaşık 120 yılhk. Taksim'deki Aya Triada'dan sonraki en önemli Rum Kilisesi sayılıyor Beyoğlu 'nda... Ayrıca Dolapdere yolunda Aya Konstantin, bir de Şişli'deki Rum Mezarlığı'nın kilisesi var. Tünel'deki Narmanlı Yurdu'na Atiye Berger'lerden, Bedri Rahmi'lerden bir iz aramak üzere giriyoruz. Ama bir şey oulamıyoruz Buna karşılık Ermenice Jamanak gazetesinin idarehanesi dikkatimizi çekiyor. Bir zamanlar 14 bin kadar satan gazetenin trajı bugün 1000'in altına düş/nüş, Gazetenin sahibi Bay Ara Koç, Latin harflerine geçtikten sonra azınlık gazetelerinin hep traj kaybettiğini soylüyor. Kumkapı'dakı patrikhane kilisesınde torene gitmeğe çalışırlarmış. Ama sosjal bakımdan en onemli kılise Üç Horan say.lıyor: "Her Pazar burada hiç yoksa 23, bazen 4 nikâh kıyarız" diyor. Vaftızler ise, kurucusunun vasıyetı gereğı, Taksim Meşelık sokaktakı (Hacı Baba Lokantasının sokağı) Essejan Lısesi'nin kilısesınde olurmuş. Tünel'deki Narmanlı V urdu'na, burada yıllarca çalışmış olan Aliye Berger'lerden, Bedri Rahmi'lerden bir ız aramak uzere gırıyoruz. Ama bir şey bulamıyoruz. Buna karşılık, soldaki Ermenice 'Jamanak' gazetesinin idarehanesi dikkatimizi çekiyor, içen giriyoruz. Ve ilginç şey ler Hamsiyi tavava koyan Rum Papazı Rejans lokantasının yanı başındaki Panaya (Meryem Ana) Kilisesinın papazını, evinin balkonunda hamsı kızartırken >akalıyoruz. Papaz Efendı konuşmaya pek gonullu gozukmuyor Mis gıbi kızaran hamsı doğallıkla daha çekici gelıvor ona. (Bize de!).. Yıne de birkaç laf alı>oruz ağzından.. Kılise yaklaşık 120 yılhk. Taksim'deki Aya Triada'dan sonraki en onemlı Rum BEYOGLU YANGINLARI SaintAntoine"da bir kadın... IstanbuFun unlu Katolik Kılısesi SaintAntoine'da buyuk bir kalabahk var. Salı gunune denk duşmuşuz: Buranın asıl "âyin gunu'. Gırışte bir papaz, din üstune kıtaplar satıyor. Sağdaki adak yerı, mum yakanlarla dolu.. Çoğu da kadın.. Kadir Can resım peşinde dolanır, ben de çevreyı gozlemlerken, bir kadın yaklaşıvor, ne yaptığımızı soruyor. Anlatınca ılgılenıyor, konuşmak istıyor. Salıları sık sık geldiğını, adak adadığını soyluyor. Ismını soruyorum. 'Umran Özeder' dıye yanıtlıyor.. 'Ama siz Muslumansınız' diyorum Beyoğlu'nda lanh boyunca buyuk yangınlar çıktı. Bunların başlıcaları şoyle: 1811 yangını: Muverrıh Cevdet Paşa: "Pek cok ev ve dukkân yandı" diyor. Fınızağa ' Kuloğlıı / Tomtom semılennde çıktığı samhyor. Ancak yağmurla sonmıış. . 1831 yangını: Bir pazar gunıı Çukur nıahallesınde çıkmış, 15 saat surmuş, Dortyol, Taksim \e Taıa\la'dapek çok e\ yannnş. 1857 yangını: Bir pazar gunu Sakızağaa'nda 209 bma yanmış. 1870yangını: Istanbul'un gorup geçırdığı en buyuk yangınlardan. Yıne bir pazar gunu olmuş. Birkaçkoldan çıkmış, Taksim'den 'Mekteb'ı Sullanı'ye, yanı Galatasaray a kadar üerlemıs, İOOO'ı aşkm ev ve dukkân yanmış. Ahşap bmularda otu'Evet, ama burda adaklarım hep ranlar hemen eşyalarıyla bırlıkie evlerını boşalıluluyor. Birkaç kez denedim, mışlar. Kâgır \apılarda oturanlar ise 'nasıl olsa hep tuttu. Onun için geliyorum' bırşey olınaz' dıye duşunerek evlermden çıkınadiyor. Çalışan bir kadın, Umran dıklanndan, evlerde veya mahzenlerde vanarak veHanım.. "Herhalde çe\rede ya boğularak olen çok olmuş. Azmliklardan bu oturuyorsunuz" diyorum. "Ha şekilde olenlerın sayısı 100'u aşnuş. Padışahın emTopçu kışlası boşaltılmış, >ır, Bakırkoylüyüm" dı>or. Re riyle Taksim'deki sim çekme isteğımizı de kabul 2000'den çok çadır kurulmuş, Ingdiere Se/ırı, yakedı>or Şimdı malum çe\reler ne laşan yangın karşısında soğukkanlılıkla "bızıin bıduşunur, nasıl kı\amet koparır, naya bırşey olınaz" demış. Ama bir sure sonra tahmin edi>orum.. Umran Ha alevler çevreyı ve bınayı sarınca cantnı zor kurnım SaintAntoine'da mum ya larmış... Sermet Muhtar Alııs, çoaıkluğunda bu kıp adak adıyorsa, bunda dınler yangın usıune ışıiiığı şu deyışı nakledtyor: arası kardeşlığe temel ınanç bir"Ah Beyoğlu vah Beyoğlu ltğıne aykırı ne \ar? Ustelık buYandı da gıtti kul oldu. " 1870 yangınının bilançosıı: 3 bin bina9100 ölü oğreniyoruz, gazetenin sahibi bay Ara Koç, kızkardeşi ve gazetenin yazarı bay Agop Sivasliyan'la konuşurken.. Jamanak ('Vakit' demekmiş) Turkiye'nin yayımlanan en eskı gazetesiymiş: 1908'den beri çıkıyor! Bugune dek bir aile gazetesı olarak gelmiş, Cağaloğlu'ndan Tunel'in altına, sonra da (15 yıldır) Narmanlı Yurdu'da... Gazetenin zaman içindeki tiraj değışikhklerini soruyorum. 1908'de 'Hürriyet'in ilânı'ndan sonra gazete 14 bin kadar satarmış. Cumhuriyet'ten sonra tiraj azalmış, 6 bine dek duşmuş. Bay Koç, Latın harflerine geçilince Turk gazetelerinin buyuk atılım yaptığını, azınlık gazetelerinin hep tiraj kaybettiğini soylüyor. Bugün? " H i ç sormayın" diyor bay Koç.. "Çok perişanız".. Perişanlıktan 1000'ın altına duşmuş bir satış kastedildiğını öğreniyorum. Dunyada başka kimsenin okuyamadığı, çok kendine ozgü bir alfabe, Ermeni alfabesi Son 3 yıldır gazete 2 dilden çıkıyor: Hem Turkçe, hem Ermenice.. Bu, ozellikle artık Ermenice okumakta guçluk çeken gençler veya Anadolu'dan gelen Ermeniler için yapılmış... Anadolu'da tektuk kalan Ermeniler, surekli İstanbul'agelıyormuş BaySivasliyan'ın ozturkçe sozcuklerle dolu nefis Türkçesine dıkkati çekiyorum: "Biz bu toprakların insanlarıyız" diyor. "Ermeni milleti, bu toprakta yeşerdiği gibi başka hiçbir yerde yeşeremez, topragını yadırgar. Bakmayın şimdiki olaylara. savaşımlara.. Bunlar hep kışkırtılıyor. Aslında Turkler ve Ermeniler, tarihte olduğu gibi birlikte yaşamalıdır, yaşayacaktır." Beyoğlu'nun en ıyi korunmuş, bir butun olarak en ilginç bölgesi hangisi? Kimı Balo sokağı diyor, kimi Tarlabaşı'ndan Kasımpaşa'ya doğru inen bolge, kimiyse (orneğin Çelik Gülersoy) Galatasaray / Tophane arası, yani Firuzağa. Bir diğer gezimızı bu yorede yapıyoruz. Ve gerçekten de şımdiye dek dikkat etmediğimiz guzellikler keşfediyoruz. Galatasaray hamamına gıden Terazi sokağı, hamamla birlikte sola kıvrılıyor, Turnacıbaşı sokağına donuşerek aşağılara ıniyor. Bu yol ustunde, sozgelimı çok sevimlı cephesıyle Ağa Hamamı. karşı köşesindeki görkemliyapı, bu sokağa açılan Faik Paşa sokağında, sokağa uyarak bir yay bıçıminde donen cepheleriyle nefis bir perspektif veren evler dizisi.. "Turnacıbaşı" sokakta, eski Yunan elçiliğinin tam karşısında, 53 no'daki yapı, ıyi, temiz, olumlu bir onarım çabasının orneği.. Firuzağa''nın göbeğinde Acı Çeşme yokuşunu inerken solda gerimizde, bir duvar ardında kalan çok yuksek, ahşap kaph bir yapı var. Çeçener'e gore çok eski olabılır. Boğazkesen caddesi uzerinde, geçen yazılarda sozunu ettığimiz Tomtom Kaptan sokağına koşut Baba Ocağı Sokak 10 noda terkedilmiş, 4 katlı bir yapı var. Pencere altındaki tuğla motifler, bina boyunca suruyor ve demir konsollarla birlikte yapıya buyuk bir dekoratıf ozellik kazandırıyor. Hemen yanıbaşında, şimdi Beyoğlu Santralı olarak kullanılan ve 1913 tarıhmı taşıyan tıpik Rum yapısı gorkemli bir bma var. Karşıdaki Sefer Bostan çıkmazında, kaderine terkedilmiş, yıkılmak uzere olan bir ahşap ev var. Finızağa'mn ortasından geçen Boğazkesen caddesi uzerinde, Tophane'den gelirken sağda, şimdi Zevk Mobilya ve Eti Elektronik'in ıçınde bulunduğu 2 dev yapı ise, Tomtom mahallesının mutlaka araştırılması gereklı en eskı yapılarından gıbi gözuktu bize 1927'DE IST1KLAL C4DDESI Istiktal Caddesi, bir zamanlar gecelerı ışıl ısılaydmlatılan bir caddeydi. Onemli bayramlarda burda 'zafer takları' bile kuruiur ve geceleripırılpırılparlardı. Işte 1927yılından bir goruntu. Olasılıkla bir ulusal bayram kutlanıyor ve Beyoğlu ışıl ışıl... Gunumuzde artık olmadığı gibi... YARIV Beyoglu'nu kurlarmak...