Katalog

KONOMDE DIYALOG FEYYAZ BERKER I925'te doğdu. Robert Kolej'i bilirdikten sonra ABD'de Michigan Üniversitesı 'nde yiiksek inşaat mühendısi oldu. 1956 yılmda Tekfen şirketini kurarak iş hayatma atılan Berker halen Tekfen Grubu'nun başmdaki görevinı surdüruyor. Feyyaz Berker Tiirk Sanayicı ve tşadamları Derneği TÜSİAD'm 197J'de kuruluşundan 1980 yılına kadar yönetim kurulu başkanhğını yapmış bulunuyor. lar devamlt gundeme geliyor.. Peki TÜSİAD yeni yönetim altında bu konulardaki gorüşlerini, onerilerini, eleştirilerini daha net \e elkili biçimde orlaya koyabilecek mi? BERKER Ekonomık hayat dinamik birolay. Katma Değer Vergisı bugunun konusu. Yatırımlar konusu ortada duruyor, ihracat konusu önemini koruyor, yeni uygulamalara gebe. Faiz politikası konusunda yeni yaklaşımlar onerilebilir. Tabii ki tum bu konularda, hükumete doğru bulduğumuz önerileri söylememiz lazım. Doğruları sakladığınız zaman hukümet de yanlış bılgilerle çarpık kararlar alabilir. Kusurlar yapılmışsa, bunlan düzeltecek oneriler gelirmek Ia2im, nitekim böyle oneriler getirılmıştir de çeşitli konularda... Dunyanın her ülkesinde bu gibi konular tartışılıyor, liberal ekonomi uygulayan ulkelerde birçok eleştiriler yapılıyor, onlar da kendi kurdukları sistemi, uygulamadaki hatalan eleştiriyorlar.. Vani siz iki laraflı bir komplekse kapılmadan gerekli eleştiriler yapılmalı divorsunuz.. BERKER Tabii. Eskiden yanlış onerdiğiniz bir konu varsa bunu kabul edip, " O zaman yanhş değerlendirmişiz" diyebilmelıyiz. Öte yandan hukurnetin icraatında yanlışlar buluyorsak, onu da soylemeliyiz. TÜSİAD, hiçbir zaman bir partinin yanında ya da karsı Geçen hafta Dolann duracağı ; Doların yükselişi geçen hafta da sürdü ve 10 Fransız Frangı sınınna iyice yaklaşan dolar aynı zamanda 3.25 mark smırını aşü. Dolar, Türk Lirasına karşı da bir haftada 7 lira değer kazandı. Dolar bir türlü durmak bilmiyor. Başta Ingiltere ve Almanya olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde faizlerin yükselmesi, birçok Batılı merkez bankasının döviz piyasalanna müdahale etmesi de para etmiyor ve dolann tırmanışı engellenemiyor. Piyasa uzmanlan, "ABD'de yüksek faiz oranlan ve diişük enflasyon sirdükçe, Amerikan ekonomisi de sıhhatini korudukça dolann düşmesini beklemek pek gerçekçi obnayacaktır" görüşünü savunuyorlar. Bu arada, ABD'de faizlerin daha da yukseleceği beklentisi içinde olan büyük kuruluşların dolar alımlannı hızlandırdıkları, bunun da dolara değer kazandırdığına işaret ediliyor. Bu gelişmeler nedeniyle dolann dünya borsalannda yeni rekorlara ulaştığı gözlendi. Fransu Frangı, ttalyan Lireti, Danimarka ve Norveç Kronlan karşısında tarihinin, Hollanda Florini karşısında son 13, Alman Markı karşısında son 12, Isviçre Frangı karşısında son 7 yılın en yüksek değerinden işlem gö tyaz Berker (solda), Osman Ulagay'm sorularuu yamtladu Hagay sordu, Berker yanıtladı: rÜSIAD, eleştiri ve onerilerini vomplekse kapılmadan söylemeli ırk Sanayicı ve Işadamlan Derneği TÜSİAD'ın ilk başkanı an Feyyaz Berker'e TÜSİAD'ın geçmişi, bugü'nu ve geleceği 1 ilgili bir konuşma yapma önerimızi TÜSİAD Genel Kurulu ıcesinde ileımiştik. O günlerde boyle bir konuşma yapmanın m spekulasyonlara yol açabıleceğını belirten Saym Berker, çımler yapılıp yeni TÜSİAD yonetımi belirlendıkten sonra <rulanmızı cevapladı. Sayın Berker; TÜSİAD 1970lerin hemen başında kurulmuştu ınılmıyorsam.. BERKER 1971 yılının 23 temmuzunda kuruldu, 2 Ağustos 371'de de 12 gazetede ilk bildirisini yayımladt. "Temel Amaç ve Göruşlerimiz" başlıgını taşıyordu galiba bu ildiri.. BERKER Evet. Ancak hemen belirteyim ki bu tarihlerden en z bir yıl geriye giden, 12 Mart oncesine giden bir hazırhk çalışmanın neticesinde kuruldu TÜSİAD. O günlere gelmemizden, kuruışumuzu açıklayıp bu bildiriyi yayımlamamızdan once, işadamlaı arasında çeşitli sohbetlerde, toplantıiarda bu kuruluşun hazırlıkırı yapıldı. Sonra 12 Mart olayı oldu ve bizi biraz gecikürdi. Ama onra olayların durulduğunu gorup daha çok bir zaruret haline geliğine inanarak bu kuruluşu gerçekleştirdik.. 1970 yılmda iş âlemini boyle bir kuruluş oluşturma>a iten başıca nedenler nelerdi? TÜSİAD'ın kuruluş aşamasında başlıca amaearı nelerdi? BERKER Biliyorsunuz sanayi ve ticaret odalan, borsalar, Odaar Birliği gibi kuruluşlar Türk ozel sektorunü temsil eden kanunı :uruluşlardır. Bunların yönetimi seçimle oluşur ve çeşitli sektorlein ekonomik menfaatlerıni koruma gayesini güder bu kuruluşlar. loplumuna daha faydalı olacağını, kendi dinamizminin artacağını, kendi çalışma alanının buyuyeceğini düşunüyordu. Ama olaylar ters yonde gelişti. Türkiye'de planlara gore özel sektörun buyümesi gerekirken, kamu sektöru buyudu. Özel sektörun fınansman kaynaklan, tahvil. hisse senedi satma imkânlan daraldı, kamu sektoru tahvıl satar oldu. Bugun özel bankalar dahi risksiz deyip devlet tahvili alıyor. Yani modelin uzun vadede esas amacı olan şekil kısa vadede, hatta beş yıl geçtiği için artık orta vadede diyebiliriz, tersine dondü. Boyle bir oluşum da tabii tereddutler yarattı. İş âleminde "Biz acaba kendi savundugumuz modelin kurbanı mı oluyoruz, olurdugumuz dalı mı kesiyor. başkalan bizi kullanıvor mu, bizi duşündügümüzden başka yere mi goturmek istiyorlar?" gibi endişeler doğ Partiler üstü niteliğini hiçbir zaman kaybetmeyen TÜSİAD, hükümetin icraati dahil her konuda eleştirilerini ve onerilerini hiçbir komplekse kapılmadan ortaya koyabilmelidir. Ancak bu eleştiri ve oneriler ciddi çalışmalara dayanmalı, TÜSİAD her gün kamuoyuna çıkıp her tartışmaya katılmamalıdır. sında olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Bu nedenle biz, yapacağımız eleştirilerden, getıreceğimiz önerilerden hükumetlerin ahnacağı. yahut buna karşı çıkacağı kompleksine kapılmamalıyız. Burada tabii eleştirinin, onerinin söyleniş tarzı da çok onemli. Siz her gun kamuoyunun karşısına çıkıp bağırıp çağırarak, kavga eder gibi eleştiri yaparsanız bu doğru olmaz. Eleştirileri ve önerileri uzman raporlanna, ciddi çalışmalara dayandırmak, fazlaca "show" yapmadan hukumetle yapılacak toplantıiarda dile getirmek daha doğru olur. Basına her gun açıklama yapmaya da gerek yok bence, o zaman meseleleri şeyinden çıkartırız... TÜSİAD, kamuoyuna daha seyrek ve ciddi mesajlarla mı sesini duyursun diyorsunuz Sayın Berker? BERKER Şahsi kanaaüm böyle. TÜSİAD'ın, Ingilizcede "low profile" denen tarzda, yani kendini fazla kamuoyu onune çıkarmadan çalışması lazım. Biz, her gun kamuoyundaki tartışmalara katılacak bir kuruluş değiliz. Kamuoyuna çıktığımızda da tam bir ciddiyetle çıkmamız lazım. Ağırlığı olan ve doğruluğu esaslı çalışmalara dayanan onerilerle çıkmamız laztm.. Sayın Berker, TÜSİAD'ın yeni seçilen yönetim kurulunda ilk kez iş sahiplerinin degil de yöneticilerin, "manager"lerin agır basması, sizce bir rastlanlı mı? Yoksa TÜSİAD'da yeni bir dönemin başlangıcını simgeleyen bilinçli bir seçimin sonucu mu? BERKER Gene şahsi kanaatime gore bu bilinçli olarak planlanan bir yönetim kurulu şekli değil. Biz TÜSİAD'da sermayedaryönetici ayrımını hiçbir zaman yapmadık. Türkiye'de iş sahiplerinin çoğu fiilen yönetici durumunda. Profesyonel yöneticiler ıse çoğu kez iş sahibinden daha iyi yetismiş, kendi yetenekleriyle yonettikleri kuruluşları ayakta (utan kimseler. Ayrıca bunların çoğu, zaman içinde işe ortak edilmiş, hisse sahibi olmuş kişiler. Bu nedenle bu ayrım bana suni gibi geliyor. Ayrıca şunu da hemen belirteyim ki TÜSİAD'ın yonetiminde görev almak, hele başkanlık gorevini ustlenmek aslında çok buyuk fedakârlık isteyen, zaman isteyen bir şey. Bu bakımdan birçok kimse bu gorevleri kabul etmek istemiyor. Bu zor, ama şerefli işı kabul eden arkadaşlarımız arasında ayrım yapılmasını ben doğru bulmuyorum... Bunun TÜSİAD'ın agırlıgını azaltacagı yolundaki goriişlere de katılmıjorsunuz o zaman? BERKER Ben oyle duşunmuyorum. Biliyorsunuz Yönetim Kurulu dışında TÜSİAD'ın yılda dort kere toplanan bir konseyi var. Ayrıca kendi aramızda sık sık toplantılar yapıyoruz. Uyelerimiz fikir oluşturmakta, yoneticılere yön vermekte etkili oluyorlar. Dolayısıyla herkes yönetime bir katkıda bulunmuş oluyor. Ayrıca asıl çalışmaları yapan profesyonel bir ekıbi var TÜSİAD'ın, onerilere temel olan çalışmaları onlar yapıyorlar. Benim temennim, TÜSİAD'ın daha geniş bir profesyonel kadroya, daha geniş bir araştırma imkânına kavuşması, daha suratli ve dinamik oneri getırecek bir yapıya kavuşacak şekilde çalışılması. Bence TÜSİAD'ın ağırlığı bunu ba>arabildiği olçude artacaktır ren dolar haftayı şu değerlerden kapattı: 3.25 Alman Markı, 2.77 Isviçre Frangj, 9.92 Fransız Frangı, 9.31 Norveç Kronu, 11.58 Danimarka Kronu ve 260 Japon yeni. Ingiliz Sterlini de 1.11 dolar sınınnın altına indi. Doların dünyadaki tırmanışı Türk Lirasını da olumsuz etkiledi. Hafta başında Merkez Bankası döviz ahş kuru 452.65 lira olan dolar, hafta sonunda 459.40 liraya ulaşü. Böylece dolar bir haftada 7 lira değer kazanmış oldu. Dolann efektif satı$ kuru Merkez Bankası'nda 468, ticari bankalar da da 472 lirevı geçti. Bu arada, dolann karaborsa kurunun 480 lirayı aştığı dikkati çekti. Altın fiyntları yerinde sayıyor Altın fiyatları dünyada ve Türkiye'de yerinde sayıyor. Dünyada dolann tırmanışı altının başını kaldırmasına fırsat tanımazken, Türkiye'de talebin iyice düşmesi altın fiyatlarını 30 bin lira sınırında tutuyor. Dünya borsalannda hareketsizlik geçen hafta da sürdü. Bir ons altın 300 dolar sınınndan bir türlü ayrılmadı. Haftayı Londra borsasında 301 dolardan acan bir ons (31.5 gram) altın, çarşamba günü 303 dolara çıktı, ancak daha sonra gerileyerek 300 dolara kadar indi. Kapauçarşı'da da dunyadakine benzer bir hareketsizlik gözleniyor. Cumhuriyet altım iki haftadır 30 bin lira dolayında belirlenirken, külçe altınnı 4550 lira sınınna çakılip kaldığı dikkati çekiyor. Geçen haftayj 29950 TtSİAD'ın kuruluş hazırhkları 1970 yılmda başladı, resmen kurulması ise 12 Mart sonrasında %erçekleşti. 1970'te Türkiye'de hakikaten tehlikeli bir ortama doğru bir gidiş vardı ve bu gidişin Türkiye'ye sağlıksız faturalar getireceğine inanan işadamı ve sanayici kendisinden de özveriler yaparak bazı meseleleri savunmak gereğini duydu. Bu, o gün de boyleydi, bugun de böyledir. Konulara sosyal açıdan yaklaşan \e Turk toplumunun menfaatlerini özel sektörun menfaatlerine ters dahi duşse şavunabilecek, kendisini özeleştiriye tabi tutabilecek, problemlere ilmi açıdan eğilecek bir kuruluş yoktu. TÜSİAD'ın gayesi, bu tur çalışmaları yapmak ve politika ustunde kalarak kendi tekliflerini kamuoyuna, iktidarlara bildirerek, muhalefete bildirerek etkili olmaktı. 1leri ülkelerin tecrubelerinden Turkiye'yi yararlandırmaktı. Ayrıca Türk özel sektorunü ve Turkiye'yi dışarda tanıtmak, hükumetlerin yapamadığı tanıtım fonksiyonunu yerine getirmek de amaçlarımız arasındaydı. Orneğin Kıbrıs olayları sırasında dört gün gibi kısa bir surede 70 kadar Amerikalı Kongre uyesini ziyaret ederek etkili bir çalışma yapmıştık. Şunu da belirteyim kı biz daha o günlerde Türkiye'ye uygun bir piyasa ekonomisı modelini savunuyorduk. Ve TÜSlAD'ı yalnızca özel sekıore, ışadamlanna açık bir kuruluş olarak düşunmuyorduk. Bunun içine kamu yöneticilerinin, ilim adamlarının, gazetecilerin, işçi temsilcilerınin girmesini istiyorduk. Ama o günün şartları içinde onlar girmek istemediler. Sayın Berker, aslında 1970 sanıyorum ki ilginç bir yıl. O yıl alınmtş bazı onemli ekonomik kararlar var, bir para operasyonu >ar, 12 Mart olayı öncesinde yaşanan politik çalkantılar var. TÜSİAD fikrinin böyie bir ortamda dogması rastlanlı mı acaba? Yoksa bu gelişmelerle TÜSİAD'ın kuruluşu arasında bir baglantı var mı? BERKER Bu sorunuzu tam tahlil etmek ve cevap vermek tabii zor. Ancak ileri ulkelerde buna benzer kuruluşların bulunduğu ve'böyle bir kuruluşu Türkiye'de de gercekleştırmenin yararlı olacağı daha onceki yıllarda da işadamlannca tartışılıyordu, ama uygulamaya konamamıştı. Mesela Katma Değer Vergisi de o yıllarda tartışıltyordu, ama uygulamaya konamamıştı bu yıla gelene kadar. Ayrıca tabii o tarihte, yani 1970'te Türkiye'de hakikaten tehlikeli sayılabilecek bir ortama doğru bir gidiş vardı, işçiişveren ilişkilen bozuluyordu. Bu gidişin Türkiye'ye sağlıksız faturalar getireceğine inanan işadamı ve sanayicı, tabii kı endışeliydı. Bu ortamda bir şeyler yapmak gerektiğini ve kendimizden de özveriler yaparak bazı meseleleri savunmak gerektiğini duşunduk. Bizim bu anlayışla savundugumuz ilkeler nedeniyle bazı uyelerimiz zaman içinde kendi açılarından zarara uğramış olabilir, halen zarar gormekte olabilir. Ama doğruyu bulup, doğruya intibak etmeye çalıstığımız takdirde herkesin sağlıkh bir yapıya kavuşacağına, kısa \adede olmasa bile zaman içinde bunun olacaâına inanıyorum. 24 Ocak Kararları 'nın felsefesini savunan Özel sektör son beş yıl içinde kendi imkânlanmn daraldığını görüp biz acaba kendi savundugumuz modelin kurbanı mı oluyoruz, bindiğimiz dalı mı kesiyoruz, başkalan bizi kullanıyor mu endişesine kapıldı. Ayrıca modelin uygulaması doğru mu, zamanlaması doğru mu gibi sorular da kafaları kurcalıyor. du. Turk sanayiinin çok kısa surede bir >apı değişiklığıne zorlanmasının getirdiği rahalsı/lıklar var. Ayııca bundan sonra nasıl olacak, bankalar donmuş kredi sorununu nasıl halledecek, enflasyon ne olacak, kredi faizleri ne olacak ioruları var tabii. Buıun bunların neticesinde uygulanan model doğru mu, acaba hukumei uygulamayı doğru mu yapıyor, acaba zamanlaması doğru mu gibi soru Cumhuriyet Altım 7 S .Şubat 30050 liradan açan Cumhuriyet altım hafta sonunda 30000 30100 lira olurken, külçe altının gramı 4535 4545 liradan 4540 4550 liraya çıkabildi. Piyasa ilgilileri altına olan talebin bıçak gibi kesildiğini belirtiyorlar. 6 KİM NE DEDİ? lek grubunu toplumdan soyuüamak peşin hükumlerle onlara kara çalmak çok kolaydır. Her kesimde her grupta vergi vermeyen kişiler olabilir. Selahatdn Sulbi Tekinay (tstanbul Barosu Başkanı) Sayın Kocatopçu vergi kaçırmaJanndan yakınmakta haküdır. Ancak vergi kaçırmayı belli meslek gruplanna yönelik bir suçmuş gibi göstermek tabiatıyla yanlıştır. Hangi meslek grubunun yüzde kaç oranında vergi vermediğine ilişkin bir istatistik de yoktur. Tank Özgergil (Istanbul Tabip Odası BaşkanıtMuayeneha ne açan doktorlar Tabip Odası'ndan tasdikli protokol defterleri alırlar. Bu defterler Maüyenin denetimi altındadır. Bu nedenle doktorların gerek KDV, gerekse gelir vergisi kaçırmaları imkânsızdır. Saym Kocatopçu'nun bu beyanatını ulu orta, delilsiz, tanıksız verilen bir eleştiri olarak kabul ediyorum. J 9707/ yıllarda kapalı bir ekonomi vardı ve Türkiye devamlı borç alan, borcunu ödeyemeyen bir ülke haline gelmişti. Daha da önemlisi Türkiye'de siyasi iktidarlar oy kaybetme endişesiyle doğruluğuna inandığı onemli kararları bile alamıyordu. 1980 yılına böyle gelindi Sayın Berker, bu sozleriniz ister iştemez akla 24 Ocak Kararları'nı getirivor. Hatırladıgım kadar TÜSİAD bu kararlar öncesinde ana ilkeler itibariyle bu kararların çerçevesini çizmişti. 1970Tı vılların ortamı nasıl etkili oldu bu gelişmede ve bu kararların oluşmasında? BERKER 1970'li yıilarda bugunkünden çok farkh ekonomik politikalar uygulanıyordu. Kapalı bir ekonomi vardı, her şey kontrol altındaydı. Her turlu buyumeyi tekelleştiren, içe dönuk bir uretim \e tuketım modeli içinde Türkiye devamlı borç alan, borcu buyüyen, borcunun faızinı ödeyemeyen bir ulke haline gelmişti. IMF reçetesi deniyordu, şu deniyordu, bu deniyordu ve biz bunlan takip ediyorduk. Ama bunların ötesinde Türkiye'de siyasi iktidann, oy endişesini taşımaksızın bazı onemli kararları alamadığını goruyorduk. Politikacı, bazı diğer demokratik ulkelerde de gorulduğu gibi, doğru karara kendi ınansa bile politik nedenlerle bunu alamıyordu. Kamuoyunu bu doğru politikalara inandırmak çok zor ve bazen yıllar alabılen bir ola>. Bazı ilkeler ancak bugun daha yaygın kabul gormeye başladı. Mesela bir gerçekçi kur politikası boyle oldu. Biz, TÜSİAD olarak bu anlayışı başından beri savunuyorduk ve bu savunmayı 1980 kararlarından sonra da yapmaya devam ettik. Uygulamayı eleştirebiliriz, zamanlamayı eleştirebiliriz, geç kaItndı diyebiliriz, ama felsefesini hiçbir zaman eleştirınedik. Demin de söyledieim gibi üyelerimızin menfaatlerine ters duşen olaylar olmasına rağmen, bu ilkeleri sa\unmaya devam ettik. Kur garantisiyle kurulmuş muesseseler zarar gordu, iç pazara donük kurulmu> olanlar zarar gordü, para maliyetlerinin yükselmesinden hemen herkes zarar gördu... Peki, son dönemde acaba bu çelişki daha mı belirginleşli ve zarara uğrayan, en azından kısa vadede zarara ugrayan TÜSİAD u>elerinin tepkileri daha mı belirginleşti? \ oks>a başka nedenler mi bir tedirginlik yarattı iş âleminde, TÜSİAD uyelerinde? BERKER Ters tepkiler bence şundan kaynaklandı: 1 urkıyc'ı . ı... rı ,•„. : , „ . , , „ „ , ! . „ „ Un^, lıi/tn,.r l,>rinm Tıııl Genborsa, birinci yıl % 56,31 net verim, ikinci yıl % 63,25 net verim sağlayan tahvilleri satışa sunuyor. Tahvillerin sağladığı bu yüksek verim, faiz oranları düşürülse bile, iki yıl boyunca değişmiyor. Tahvillerin tümü hamiline yazılı, 2 yıl vadeli, her yıl sonu ödemeli. Banka garantili. Yıllık brüt % 58,5 yasal faizli. Tasarruflarınızı Genborsa'da değerlendirin. ^ g ü n k ü yüksek gelirden yarın da yararlanın. Isunbul: ' HuyukUı're Catl Nu 14 Kal î Şışiı Tel 1tü 51 04 01(5 hal > Kadıköy. Bahamv Cad Onıır Opera l'asujı Kal J TıH XV) >)H 4J/.İ.İ7 IX (V/.VO 6^ 46 4H IA Şahap Kocatopçu (TÜSİAD Başkanı) Tüccar, doktor ve avukat vergi vermiyor. Turgut İlhan (Ankara Ticaret Odası Başkanı) TÜSİAD Başkanı'nın beyanı şaşırtıcı ve uzücüdür. Tüccar, doktor ve avukatlann vergi vermediklerinin açıklanmasıyla ülkede yalnızca 3 gelir grubunun vatandaşlık haklarını yapmadıklan ortaya çıkmaktadır. Bir kısım mesTV NELER OLDU? Hazine ve Dış Ticaret Müste şarlık tebliğinde, fonlu listeye şarlığı tebliği ile fonlu ithalat lis dahil edilen treyler çekicileri için tesinde değişiklik yapıldı. fona, gümrük vergi resim ve 600'den yukarı poliamid ve harç tutarlannın yansı kadar poliester iplikler dışında kalan ödenecek. 590 mm'den 1210 sentetik ve suni ipliklerde fon mm'ye kadarki tup floresan miktan ton başına 200 dolar ola ampulleri fonu 10 cent olarak rak belirlendi. 24250 voltluk, belirlendi. çapı 25 mm'den yukan 100 wata Tarım traktörleri ve kamyonlakadar, genel amaçlı ve deko nn şanzuman ve difransiyeli ile ratif ampullerin ithalatmda fo bunlann dişlileri, CIF bedelinin na 7 cent ödenecek. 6 ve 24 volt yuzde 20'si kadar bir fonla ithal arası oto ampulleri de, tek fla edilebilecek. Erirrüş metallerin ısımanb olanlar için 5 cent, çift fla sını ölçmeye mahsus rezistans termanh olanlar için 10 cent fon ode mometrelerinden 10 cent fon nerek ithal edilebilecek. Müste alınacak. ENKA Holding Yatınm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Şarık Tara, Washington'da ABD Başkan Yardımcısı George Bush'u ziyaret ederek bir görüşme yaptı. Şirket yetkilileri, Şarık Tara'nın Chemical Bank ve Mitsui Bank'la birlikte Türkiye'de kuracaklan banka ile ilgili bazı antaşmalan imzalamak için gittiği ABD'de, George Bush tarafından kabul edildiğini bildırdiler. Yapılan görüşmede, her iki ulkeyi ortaklasa ilgilendiren sorunlar üzerinde durulduğu ve ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla neler yapılabileceği konusunun konuşulduğu belirtildi. Bakanlar Kurulu Türkiyelran arasında kurulacak, petrol ve doğal gaz boru hattı mutabakatını onayladı. Mutabakata göre, İran ham petrolu, Akdeniz veya Karadeniz'deki bir limana taşınacak. Bu petrol üçüncü ülkelere satılabilecek ve Türkiye'nin kenIlaç ışverenlemın zam talebinı goru^en Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, 127 çeşit ilacın f\>alını yuzde 25 oranında arttırdı. Zam uygulamasının bu ay içinde yururluğe girmesi kararlaştı Ampul ithalinde fon yükseldi Tara, ABD Başkan Yardımcısıyla görüştü hal) Tara, aynca "Türkiye' nin Amerikalı Dostlan" Derneği'nin duzenlediği yemeğe şeref konuğu olarak katıldı. di ihliyacım kaışılamasınüa Kullanılabilecek. Çalışmalar ortak bir komite tarafından yürütülecek. Şubat ayı içinde Ankara veya Tahran'da toplanacak bu komite, ham petrol ve doğal gaz projeleri için birer muşavir firma seçecek. rıldı. llgililer, zam goren ilaçların hayati onem taşıyan ve pıya<;ada az bulunan ilaçlar olduğunu belirttiler. llgilılerden edinilen bilgiye gore bazı ilaç firmalarının zam teklifleri yerinde bulunmayarak geri çevrıldi. Ankant Meşrutıvet Cad M> / KM H \vnı^bır Tel .IİJ4 30 İ4<5haı) İran petrol boru hattı anlaşması NucnııulStmuyı.ı IOSOIKKMKK) II (Vknmı^Sımun^ı Menkul DegerlerTicareti AŞ. VKMKKIUOÜ TL 127 çeşit ilara yüzde 25 zutn gehli Stfnıav* K>asau kurulu'nun K.2.148S tarik ve »rek 2<.1222 •an ile yayiolanıukudır