16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Ihbancüarın Türkiye'ye yerleşmeleri kolayiaşıyor İ3imdiki uygulama, fürkiye'de uzun süre kalmak ya da yerleşmek isteyen yabancılara ilk aşamada ancak geçici oturma izni veriyor. Yabancı işadamlanmn, haklarında izin çıkana kadar bu geçici izin belgelerini belli aralıklarla yenilemeleri gerekiyor. ANKARA, (Cnmhnriyet Bürosu) Yabancılann Türkiye'de ikâmetleri kolaylaştınlıyor. Yabancılann Türkiye'de oturmaları ile ilgili formalitelcrin basitleştirilmesi amaayla çalışmalar yapıldığı öğrenildi. Sağlanan bilgilere göre, lconu, Dışişleri Bakanhğı Müsteşar Büyükelçi Necdet Tezel'in geçenlerde Bonn'da yaptığı temaslar sırasında gündeme geldi. Görüşmeler sırasında Alman tarafı Türkiye'ye giden AJman işadamlanmn oturma izinleriyle ılgılı formalıtelerden ve yasal guçluklerden şıkâyetçi oldu. Büyükelçi Tezel'in dönüsünden sonra yapılan değerlendirmelerde söz konusu formalitelerin basitleştirilmesi benimsendi ve bazıruklara başlandı. Buna göre Pasaport Yasası'nda herhangi bir değişiklik yapılmaksızın yabancılann oturma izinleriyle ilgili uygulamayı esnekleştiren bır kararname çıkartıiması tasarlanıyor. Mevcut uygulama, Turkiye'de uzun süre kalmak ya da yerleşmek isteyen yabancılara ilk aşamada ancak geçici oturma izni veriyor. Yabancı ısadamlannın, hakiannda izin çıkana kadar bu geçici izin belgelerini belli aralıklarla yenilemeleri gerekiyor. Bu konudaki çalışmaiann icinde yer alan üst düzey bir hükümet yetkilisi, yapılacak basit bir mevzuat değışıklıği ile bu uygulamanın basitleştirilebilecegini, böylelikle Türkiyei ye yatınm yapmak için gelen yabancı işadamlannın karşılaşüp güçlaklerin de giderileceğini bildirdi. Sahıbı C u m h u m e l Math3J.il k \e Cıazctetilik Turk \nonım !}irket adma Nadır Nadı, # Genel *ıa»ır Mudjru HaMn C«mal. Mjesscse Muduru t m ı nt l >aklıgıl. >j« Ivlen M U J U M Okat ConenMfl. # Habtr Merkezı Vlu JUTL \ilvın Ba>er. Sj\ u Du/cnı >ur,etmı.n] Alı \ t a r . 9 Temsıkıler AN k\K\ >akınl)..gan.l/\1,K Hıkmel<,etınka>». ADAN A MehrnelMercan Nıantiul Haberlerı Iteha Oı. D ~ Hj^erler Frgun Balcı. fckonom Osman i laga\, kuhu' \\dın Emeç. Maaazın Valçın Pek>en, Spor Danıjman Abdulkadır ^uctlman. Duzeltme Rffık Durbaş. Arajii'nna *>ahın \lpav l> Sçndika Jukran KHencı Haber Araştırrra L fuk duldcmır. 0 Koo'd nato' \hmet KoruUan. # Malı [>ler trol Erkul. llan 7l>a trj»ene. Hjlk>d IlıjAJİer Gulderen koşar. Idare Huse*ın Gurvr, Ijieîme Ondır (, t'ltk Basan \e Ya\an Cumhunvcl Matbaacılık ve Gazeteulık T \ Ş Turk Ocağı Ca< "J 41 Cağaloglu Kıanhul PK 246 htanbul Te! ! 2 6 1000<9hat>, Telex 22246 < Burolur Ankanı Zı\a Gokalp Bukarı Inkılap Sokak. No 19 4 Tel 13 11 414 Telex 42'44 # İ«nır Haiı! Zı\a BuKarı No M 3 Tel 25 47 0913 12 30 Tele * ; " ¥ • Adana ( . a l m a k C a d No M4 kac 3. Tel 145^019731 Telex 6215' TAKVIVf 23 4RALIK 1985 Imsak 5 46 Guneş: 7.18 Oğle 12 07 Ikındı. 14.26 Akşam: 16 46 Yatsı: 18 13 Dükkân yapmak için mezarlıgı yıktılar JfMahmutbey Köyü Muhtarı Resul Kayatuzu: Olaydan haberim yok. İJMüteahhit Îbrahim Polat: Mezarlıklar Müdürlüğü'nün izniyle yıktık. JJMezarlıklar Müdürlüğü yetkilileri: Herhangi bir bilgi veremeyiz. Murttaş Natık Kemer: Bize haber vermediler. Nerede olduklannı bilmiyoruz. Mezara köpekler üşüşmüş. Belki bir kısmını onlar yediler. LEVENT ÇAĞLAR tstanbul'da Mahmutbey koyu yakınlanndaki Kuçuk Organıze Sanayi Sitesı'nin yapım çalışmaları sırasında muteahhıt îbrahim Polat tarafından "Kadı Mezarüğı"ndakı bazı mezarlann izinsiz olarak kaldırılarak cesetlerin başka yerlere taşınması köy halkını galeyana getirdi. Olayı haber alarak mezarlığa koşan kdyluler, öJulennin yerlennde olmadığını görerek çılgına dönerlerken, köpeklenn de açılan mezarlara uşuştukleri, bazı cesetleri de yedikleri göruldu. Mahmutbey köyu, Yavuz ve Fatih mahallelerinde oturan yurttaşlar önceki sabah birçok mezann açılarak içlerindeki cesetlerin ve kemıklerin aJındığını duyunca sabah saat 07.00 sularında Kadı Mezarlıgı'na koşmaya başladılar. Yurttaşlar mezarlığa geldiklerinde, yakınlannın mezarlarının açılmış, kemiklerinin bir yanda kefenlennin bir yanda durduğunu, mezarlann üzerlerine köpeklerin uşuşttığünü gördüler. Yakınlan Kadı Mezarlığı'nda yatan birçok yurttaş ağlayarak olduklan yere yığılıp kalırlarken, bir bölumu de bu işı yapanlan aramava ko>uldu. Olayı daha önceden gdrenler, birkaç gun önce dört işçinın mezarlan kazarak içlerınden, kiminin ayak kemiklerini, kıminin kafataslarım alarak torbalar içinde göturdüğünü söylediler. Daha sonra olay yerine gelen Mahmutbey köyu muhtan Resul Kayalozu, halka, olaydan haberi olmadığını söyledi ve mezarlıgı boşaltmalarını istedi. Halk tepki gösterip mezarlıgı boşaltmayınca muhtar olay yerinden kaçmak zorunda kaldı. Daha sonra olay yerine gelen belediye zabıtalan da halktan mezarlıgı boşaltmalarını istediler, ancak boşaltamayınca onlar da olay yerinden uzaklaşmak zorunda kaJdılar. Zabıta yetkilileri müteahhit fbrahim Polat'ı arayarak olayı sorduklannda, Mezarlıklar Müdürlıiğiı'nun izniyle mezarlan yıktıklarını, burada toprak kayması olduğunu ve yalnızca kayan mezarlann alındığı yamtmı aldüar. Yurttaşlar ise mezarlarının nereye taşındığından bile haberdar olmadıklarını belirterek uzun sure çevreye saçılmış kemik parçalannı toplayıp mezarlara yerlestırmekle uğraştılar. Kardeşı ve amcasının yıkılan ve deşilen mezarlan başında ağlayan Şükrii Sarak, "Dükkân yapmak içi" yıluyoriar. GecekoDdııianmızı dahi yıkarken, 34 gün onceden haber verivorlar. Bunlar neden bize haber vermediler? Çok mu önemsiz insanlanz? Vlülki amir bu işe goz yumu>or. Muhtar haberim yok diyor. Onun da mı çıkar çevreleri ile UişkJsi var?" derken, Natık Kemer, Kadı Mezarhğı'nın 150 yıllık bir geçmişı olduğunu belirterek, "Niçin gizti sokuyorlar? Bize önceden haber verselerdi biz ahr götünırduk. Şimdi nerede olduklannı bile bilmiyoruz. Mezara köpekler uşüşmuş. Belki de bir kısmını onlar yediler. Bu nasıi adalet, nasıl insanlık. Burada nobet tulacagız. Sökenleri yakalarsak linç ederiz" dedi. Kadı Mezarhğı'nın yıkılması konusunda kendilerinden herhangi bir iznin alınıp alınmadığı sorulan Mezarhklar Müdürluğü yetkilileri ise önce "Böyle bir şey >ok" dediler, ancak olayı fotoğrafladığımızı söylediğimizde "Herhangi bir bilgi veremeyiz" diyerek telefonu kapattılar. Muteahhit Îbrahim Polat ise, tıim aramalanmıza karşın bulunamadı ve bu nedenle göruşunü almak mümkun olmadı. FuzulVnin kemikleri ANKARA, (THA) Kültür ve Turiznt Bakam Mukerrem Taşçıoğlu, Irak'ın Kerbelâ kentindeki mezan buldozerle yıkılan ve üzerine yol yapılan unlu şair Fuzuli 'nin kemiklerinin yurda getırilmesı için g rekli gırışımlerde bulunulacağmı söyledi. Konuyla ilgili olarak Taşçıoğlu, "Fuzuli'nin mezanntn yıküdığı yolundaki haberi yeni oğrendim, bütçe göruşmeleri nedeniyle ayrmtıh bilgi alamadım, ancak konunun aynntılı biçimde sorustunılması ve bilgi verilmesi için Müstesar Yardımcısı Aytuğ tzat 'a taiimat verdim, gereken yapüacaktır" şeklmde konuştu. KEMtK PARÇALARINIÇE VREDEN TOPLADJLAR Birçok mezann açılarak içlerindeki cesetlerin difan çıkartıldığını gören yurttaftar, uzun süre çevreye saçümış kemik parçalannı toplayıp mezarlara yerleştirdiler. Mezarlıkta nöbet tutacaklannı söyUdiler, 12 yayının yurda sokulması yasak \ ANKARA, (ANKA) Bakanlar Kurulu karanyla, J2 yayının Turkiye'ye sokulması yasaklandı. Resmı Gazete'nin dünku sayısında yayımlanarak yururluğe gıren karara göre, JUrkiye'ye gırışı yasaklanan yayınlann adlan şöyle: Sol Birlik (dergıTurkçe), Geschichte Der Koran (kitapAlmanca), lslamcı Gençlığin El Kıtabı (Türkçekıtap), Die Bibel (Revidıerter Test1975kitapAlmanca, Türkiye'nın dahi! olduğu harıtayı ihtiva eden baskısı) El Ahbar (dergiA rapça), Gureba (dergiArapça), Monarch Magazine (dergilngılızce), Faşizmin Çözülüşü (TKP yayın organıkitapçıkTurkçe), The Plain Truth (dergiIngilizce), Zamanıı Neç (dergiFarsça), Endişe ve Inkılap (dergiFarsça), Çevren (Şubat 1985 sayısıdergi TürkçeJ. Halley, ODT&den gözlenebilecek ANKARA, fa.a.) Halley kuyrukluyüdıa, yanndan itibaren A nkara 'da A hlatıbel Gözlemevı'nın yanı sıra, ODTÜ'den de ızlenmeye başlanacak. Halley'ı ızlemek isteyenler, 23 7500/ 3253 numaralı telefondan gun aldıktan sonra, ODTÜ otobuslerinden yararlanarak ünıversıte gözlemevine gidebılecekler. ODTÜ Fizik Bölumti 'ndekı gozlemevinde 23, 26 ve 30 arahk ile 2, 6, 9, 13, 16, 20 ve 23 ocak günleri 17.30 ve 19.30 saatleri arasında Halley kuyrukluyıldızı gorülebılecek. BURASIKADI MEZARLIGI Mahmutbey Köyü yakınlanndaki Kadı Mezarlıgı 'nda önceki sabah, cesetler bir yanda, kefenUr bir yandaydı. Açüan mezarkınn çevreande köpekler dolafip duruyordu. AĞLADILAR Yakınlan Kadı Mezarlıgı 'nda yatan çok sayıda yurttaş, olulerinin mezarlanmn açıldığmı görunce hıçkınktannı tutamadılar. 'Helsinki Watch' yöneticisi Laber'ın değerlendirmesi: Türkiye'de insan haklarında düzehneler var ABD'nin önde gelen insan hakları kuruluşlarından biri olan "Helsinki Watch"unyöneticisi Jery Laber, Turkiye'de "Demokrasi ve insan hakları alanında sağlıklı ve olumlu işaretler gördüğünu" söyledi. Laber, "1983'teki gelişimde durum çok kötüydü " dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ABD'nin önde gelen bağımstz insan hakları kuruluşu "Helsinki Watcn"un bayan direktöru Jery Laber, Istanbul ve Ankara'daki temaslarını tamamladıktan sonra Cumhuriyet'e verdigi demeçte, "demokrasi ve insan haklsn alanında sağltklı ve olumlu işaretler gordüğunü" bildu^dı. Turkiye'de insan haklannın durumunu yerinde görmek amacıyla bundan iki yıl önce de Turkiye'ye gelen ve son derece eleştirel bir rapor kaleme alan Laber, bu gelişindeki Lzlenimlerinin ilkinden çok farkh olduğunu belirterek, aradakı farkı şöyle anlattı: "1983'U geJdifimizde gerek demokrasi gerek i n s u haklan h«kımmri«n kaygı duynlacak bir ortam söz konusuydu. tşkenceler, demokratik haklardald anırfaunabtr, dernekler, ünrversiteler, sendikalar ve basın gibi kunımfau* üzerinde kunılan kontrol mekanizması, dunımun kotu bir mecraya girdigini göstermekteydi. Aradan iki yıl geçtikten sonra şimdi dunımun biiyük olçiide degiştiğini, atmosferden, konuştugunuz insanbırdan rahatukia anlayabiliyorsunuz. Örnek olarak, ilk geldigimizde konuşmaktan cekinen, korkan insanlann bu kez serbestce konuşmalannı ve basın ozguriuğunun etkikyici durumunu gösterebilirim. Herkes demokrasi ve insan haklan konulanm konusuyor ve tartısıyor. Bunlar şüpbesiz sağlıklı ve olumlu işaretler." Laber, bu olumlu tabloyu çizdikten sonra, demokrasi ve insan haklan alanında sağlanan gelişmelerin yasalar alarunda da desteklenmesı gerektığıni belirtti. Aksi takdirde olumlu silrecin sekteye uğrayabileceğini kaydetti. Laber'ın dikkat çektiği bır başka nokta da, işkence olaylan ve hapishanelerdeki koşullar oldu. Laber, "İşkence kurbanlanndan aldıgımız raporlar, bu uygulamanın devam ettigi yolunda" dedi. Laber aynca, dikkatlerini çeken diğer uygulamaJar arasında gözaltına alınan kişilerin avukatlanyla görüştürülmesini de saydı. Laber, "Bir husus da, Tabipler Odası yönetküerinin japüklan açıklamakrdan dolayı yargıJanmalan. Bu tür getismeler dısında soğuk bir etki yaraüyor" dedi. MCCARTHY VE BARIŞ DERNEGİ Jery Laber, Türkiye'deki insan haklannın durumunun ABD'de nasıl görüşOldüğü konusundaki bir soruyu yanıtlarken de şöyle konuştu: "Çok yakm bir zamana kadar Türkiye'deki durum, ABD k«muoyu tarafından bUinmiyordu. Ancak son zamanlarda bu durum degişti. Gelen baberler, Turkiye'de insan haklannın durumu konusujıda bir hassasiyet yaratmaya basladı. Eleştiri yaratan konulann basında da Bans Dernegi davası geliyor. tnsanlann düsüocelerinden dolayı yargılanmalan, Amerikalıiar için anlasılır bir şey degil. En azından McCarthy döneminin sona ermesinden beri bu boyle, Amerika'da." Laber, değerlendirmesinin sonunda insan haklan ve demokrasi bakımından Türkiye'nın geleceğine "iyimserlikle" baktığını kaydetti ve "Türk toplumu duyarlı bir toplum. Hak ettigine eriseceginden eminim" dedi. HELSİNKİ WATCH NEDİR? Jery Laber'ın yonetıcıleri arasında yer aldığı "Helsinki Watch", bugün ABD'nin insan haklan alanındaki bir numaralı kuruluşu olarak değerlendiriliyor. Hükümetten bağımsız olarak çalışan ve yapılan bağışlarla ayakta duran Helsinki Watch, hazırladığı raporlarla gerek Amerikan basını, gerek ABD yönetimi üzennde büyuk etkiye sahip kuruluş. Kongrede yapılan oturumlara da katılıp insan hakları konulanndaki değerlendırmelerini iletıyor. "Helsinki Watch", Hekinki Nihai Senedi'nin bu beigeye imza atan ülkelerdeki uygulama durumunu izlemek amacıyla ABD'de insan haklanna ilgi duyan çevrelerce kuruldu. Bu kuruluşun direktörlüğünü yurüten Laber, Ankara'da buJunduğu süre içinde başta Basbakan Turgut Ozal olmak üzere hükumet yetkilileri, önde geien siyasi panı yonetıcıleri, eski politikacıiar, yazarlar ve tutuklu yakınlan olmak uzere çok geniş bir çevreyle temas etti. Muğla \hlisi için soruşturma MUĞLA, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Vali Yücel Bölgen ile ilgili çıkan söylentilen soruşturmak için iki mtilkiye müfettışının Muğla'ya ge/diğı öğrenildi öğretmen Leyla Haner, yaz aylannda, tçlennde Marmarıs Belediye Başkanı Muharrem Elgin'ın de olduğu bir grupla yemek yediği için görev yen olan Marmarıs'ın tçmeler Köyu'nden Yatağan'm bir dağ köyune suruldıiğunu ve bunw Valı Yucel Bölgen ile aralaru daki ilişkiden kaynaklandığını öne surmuştu. Savım basına da açıklayan öğretmen Leyla Haner, daha sonra görevınden istıfa etmişti. ABD'de "porno rock"a karşı savaş Dış Haberler Serrisi Amerika Birleşik Devletleri'nde birkaç aydan berı "porno rock"a karşı geniş bir kampanya ytırutüluyor. Kampanyanın liderleri, kendilerinin ahlaki ve kulturel çöküşe karşı mılcadele eden savaşçüar olduklannı Öne sürüyorlar. Ama gerçekte söz konusu olan gençliği kontrol altında tutmak. Kampanyanın arkasında, Reagan'ın iktidara gelmesiyle birlikte daha guçlenen "Moral Majority" isimli muhafazakâr grup yer alıyor. 1980'den sonra kürtaj, fahişelik ve pornografî alanlannda atılımlar yapan muhafazakârlann yeni hedefi rock muziği. Antirock kampanyasını, tanınmış politikaa eşlerinden oluşan "Parents' Music Resource Center" (PMRC) yurütüyor. PMRC'ye uye bayanlar bu yılın başından beri televizyondaki söyleşi programlannın en çok aranan simalanndan olduklan gibi, önemli dergilerde de kendilerinden söz ettiriyorlar. PMRC Bnıce Springsteen ve Madonna'mn şarkılanndan ahntılar yaparak, "Anne babalar, çocuklannızm ne dinlediğine dikkat edin" çağnsında bulunuyor. PMRC'li bayanlar, rock plaklannın çocuklar için zararlı olup olmadığınjn kapak üzerinde apk bir şekilde belirtümesini ıstıyorlar. Muhafazakâr çevreler, 50'lı yıllarda da rock muziğine benzer karşı çıkışiarda bulunmuşlardı. Ancak bugün, Amerika'da yurütülen kampanya, muhafazakârlığı aşan boyutlara sahip. Bundan 30 yıl önce gençler, zaman zaman duzenlenen rock konserlerinde kendilerinı yetişkinkrin dunyasmdan soyutlarlardı. Ama bugun rock muzık tamamen soyutlanmış, ikinci bir dünya anlamını taşıyor Gençler artık muziğe boş vakitlerınde ilgilenebilecekleri bir hobi olarak bakmıyor. ÇevTesinde kendısinı ilgilendiren bır şey ohnadığında kulağına vvalkmanini takarak kendisini büyuklerinin sıkıcı dünyasından soyutluyor. PMRC'li bayanlar, bundan birkaç ay önce "Amerikan Plak Endüstrisi Şirketi"ne bir mektup göndererek bundan böyle şiddet, intihar ve cınsel ilişkiden söz eden şarkılann plak kapaklanna "x" işareıi konulmasını talep ettiler. Alkol ve uyuşturucudan söz edılenlerin üzerine ise "D/A" harflerimn yazılmasını istediler. Heavy metal muziği, kampanya içinde onemli bir rol oynuyor. PMRC uyesi bayanlar, gazete ve televizyon muhabirlerine çoğunlukla tanınmamış heavy metal gruplannın şarkılanndan örnekler vererek, hak.ılıklannı ispatlamaya çahşıyorlar. Gürer Aykal, "en etkileyici erkek" Ringo Starr ve eşi Barbara,NepaVi ziyaretleri sırasında Uluslararası Fil Polo Şampiyonasuu da seyrettüer. Kan koca fampiyonanm başlamasından önce sporcu fiüerin arasında fotografçüara poz da verdi. £ Prof. Çetin: AIDS ölümcül hastalıklar arasında 4. sırada İZMtR (Cumhurivet Ege Bürosu Istanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi ve AIDS Merkezi Başkanı Prof. Enver Tali Çetin, 1984 yılında New York kentınde erkeklerde "umulan hayat yüı kaybı" nedenleri arasında AIDS'in cinayet ve ıntiharlar, kalp hastahUarı ve kanserden sonra dörduncu sıravı aldığını, bu sırarun kadınlarda altı olduğunu söyledi. Dokuz Eylül Unıversitesı'nin duzenlediği AIDS sempozyumuna katılan Prof. Çetin, sempozyumda yaptığı konuşmada, ıçınde AIDS vırusu bulunan kan ve kan urunlerı, şırınga edılen kışıde bazen birkaç >ı] sonra hastalığın ortaya cıkabıleceğinı belirterek, sozJerını şoyle surdurdu: "Birçok Batı ulkesinde donorlerin kanlan AIDS yönunden de incelenmekte. antikor bulunan kanlar kullanılmamaktadır. Ülkemizde aynı uvgulamava geçilmesi yerinde olacaktır. Fuhuş yapanlann ve beraber yaşadıklan eşlerinin, eşcinselleriu ve uyuşturucu kuUananlann kanlannın teste dahi gerek olmadan kan nakli için kullanılmaması gerekir. Bunlardan organ bağışı da kabul edilmemelidir. Ülkemizde evli erkeklerin aile dışı Uiskilerle bel sogukluğuna veya frengiye jakalandjkları ve bastalığı eşlerine de bulaştırdıklan eskiden beri gorülmektedir. Aile dışı ilişkide bulunanlann AIDS'e yakalanmalan ve hastalığı eşlerine de bulaştınnalan miımkündur." 1984 yıünda New York kentinde erkeklerde umulan havat vnlı kaybı nedenleri arasında AIDS'in cinayet ve intiharlar, kalp hastalıkları ve kanserden sonra dörduncu sırayı aldığını, bu sıranp kadınlarda altı oldufunu belinen Prof. Çetin, "Kronik karaciğer hastallklan ve siroz, kazalar daha sonra sıralanmaktadır. AIDS daha çok 2049 yaş gnıbu erkeklerde gorulmektedir. Haslalanıp olenier, genç olduklanndan 'umulan hayat yılı kaybı1 da fazla olmakiadır" dedi. ŞARKILARI.\DA CİNSELLÎĞ1tSLÎYOR Tanınmıs poütikacı eşlerinm oluşturaugu "Parents, Music Resource Center". Maaonna'nın sarkdanndan ahntılar yaparak, "Anne babalar, çocuklannızın ne dinlediğine aıkkat edin" çağnsında bulunuyorlar. Madon na'nın sahne giysüeri çılgınca. Şarküannda da hep dnseüiği işttyor. tSTANBUL, (THA) Erkekçe dergisi tarafından duzenlenen "Kadmlan etkileyen 10 erkek" anketınde Cumhurbaşkanlığı Sen/onı Orkestrası Şefı Gurer Aykal, en etküeyicı erkek seçildi. Sıralamada ıkinciIıği Tank A kan, üçüncülüğü ise Kadır Inanır aldı. Büyük çoğunluğunu gazetecı ve sanaıçılann oluşturduğu 47 kadın jürı uyesinın değerlendirmesi sonucunda en etküeyicı ilk on erkek arasında Başbakan Turgut Özal beşinci geldi. Ankete göre, "kadmlan etkileyen on erkek", sırasıylaşunlar: Gurer Aykal, Tank A kan, Kadir tna~ nır, Uğur Dundar, Turgut Özal, Güneri Civaoğlu, Ismaıl Cem, Can Gürzap, Cihan Ünal ve Bedrettm Dalan. ANKARA, (ANKA) Kimyasal yollarla ve sentetik olarak elde edilen (D) vıtamininin, doğada bulunan (D) vitamini kaynaklarından elde edilen (D) vttaminine göre, kemik hastalıklarında daha etkilı sonuç verdıği bildınldi. Söz konusu tedavıyi yüruten uzmanlara göre, gıdalarla yeterince (D) vitamını alamayan, gtineşten yeterlı olarak yararlan. mayan, bağırsaklarmdaki bozukluk nedeniyle gıdalarla altman (D) vitaminini Ozümleyemeyen kişilerin yanı sıra, böbrek bozukluğu olan kişiler ile karaciğer hastalıkları olanlar ve sazra ilaçlan kullanan kişilerin kemik zayıjlığı hastalığına yakalanmalan mümkün görülüyor. Yapay D vıtamım
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle