Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 ARALIK 1985 CUMHURİYET/1! Kadın hareketi öncü bir güç 3 "Özveri simgesi, kutsal ana, iyi insan, uysal kadın, yuvayı yapan dişi kuş... Bn sözler çileden çıkanyor beni," diyor Kate Millett. Ama bunlan yıkmanın pek de kolay olmadığını biliyor. Sermayeye, anamalcılığa karşı bir savaşımı gerektirdiğini biliyor bunun. Amerikan sermayeciliğininse, yalnız feminizm karşısında değil, tum dünya karşısında büyük bir güç olduğu görüşünde... Ozellikle Güney Amerika konusunda uygulanan yöntemleri şöyle anlatıyor Millett; "Ben bir İrİandalıyım, yedi yüzyıl boyunca tngilizler bu imparatorcu kalıbı uyğuladılar bize. Bu yüzden çok yakından tanıyorum bu dizgeyi. Bu dizge içinde buyudüm. Somürgecilik tarihi yalnızca paranın somürülmesi demek değildir. insanların konuşmasını etkiler, somüren ülke haikının somiırge insanlannı suçlu bulma, aşağılama vönunde eğitilmesini de yanında getirir... İrlandalılar ayyaş olarak bilinir örneğin, hor görulur İngiltere'de. Şimdi bütun bunlar, bizim kıtada, Amerika'da yaşanıyor. Güney Amerika'da, Birleşik Devletler haikının yaygınlaştırdığı korkunç ırza geçme olaylan yaşanıyor, her lulıkta sömürrne olaylan yaşanıyor, çok trajik bir durum bu. Güney Amerika halklan bizden nefret ediyorlar bugiin, haklılar da. Amerikan halluysa, bu hileye yatıyor ve bu tılkelerin bize saglayabilecegi harikulade gelişmeden yeterince yararlanamıyor.. Burnumuzun dibinde Giiney Amerika ve bizim külturle bu ülkeler kültürfcrinin bir araya gelmesi harikulade büyük bir yaralıcı gücün ortaya çıkmasını saglayabilir. Böyle bir yolda ilerlemek yerine, savaşıyoruz onlarla, boğazlanna sanlıp emperyalizrn canavamla boguyonız onlan. Guney Amerika halkı son derece yoksul... Saçmalık ölçüsunde yoksul; yoksulluklannın tek nedeniyse Amerikan emperyalizmi. AbD'de ise kimiıı karnı doyuyor, Amerikan haikının mı? Hayır, onbeş kişinin cebi şişiyor. Bu onbeş kişi. hukumetin denetimini elinde tuiuyor, hukümet politikastmn, devlet harcamalannın, bizim verdiğimiz vergilerin hangi ceplere gireceğini saptıyor... Çok saçma bir şey bu..." "Sola sırtımızı dayasak, onunla birlikte yok olurduk" diyor Kate Millett reklamlann serpiştirildigi hukümet propagandasından başka bir şey değildir" diyor Millett, "Bu yalanlara karşı ancak örgütlenerek mücadele edebiliriz." ABD de kitle iletişim araçları, aralara paralı Sancılı Özgürlük Şemsa Yeğin'm Kate Millett'le New York'ta bir gece söyleşisi KATE MİLLETT "Ahşılmış bir örgütlenme değü bizimki, küçük gruplar halinde hareket ediyoruz ve fimdiye dek başanlı olduk. Bilinç yükseltme örgütleri, çahştıklan her konuda başarı gösteriyorlar." Reagan, hukümet bir dönem daha iş başında. Dönemini doldunnadan bizi savaşa sokacak gene korkanm..." ABD'de düzene karşı koymaya çalışan çeşitli siyasi güçler de var. Feminist hareketle bu guçlerin ilişkisi nasıl? Kadın hareketi, sol hareketin bir parçası degil mi? lillett anlatıyor: Eşit işe eşit ücret denince sizi anlıyor kadınlar. Belki özgürlükçü kadın diye anılmak istemiyorlar, feminist nitelemesini benimsemek yürekliliğini gösteremiyorlar, ama kuşkusuz eşit işe eşit ücret istiyorlar. kinlik göstermekte. Ulıısal Kadın Örgütü (NOW) gibi buyuk orgütler de var. Sonra Millet Meclisi düzeyinde çalışmalar yapmak, Kongre üyelerinin oylannı etkilemek amacıyla orgutlenen gruplar var... Bunlar sayilmakla bitmez. ama kadın hareketi, hiçbir zaman gerçek anlamda örgütlenmiş değildir ve aslıoda, örgütlenmemiş olmasına karşın bunca güçlü ve yaygın durumda bulunmasına şaşmak gerekir. Her şeyin üstüne çıkmış bir hareket bu... Ve sanıyorum. alışılagelmiş anlamda örgütlenmiş olsaydık, bize saldırmak çok daha kolay olacaktı. Başarımızı, dağınıklıgımıza borçluyuz bir bakıma. Kadın hareketi zehirli sarmaşık gibi bir şey, ne yapsan söküp atamazsın, tarlayı sarmış durumda..." Evet, bugün, "Feminizm de neymiş?" diyecek tek bir kadın olmasa gerek Amerika'da. Hatta, belki, "Ben feminist değilim," diyerek ovunecek kadın da yok. Haklannın, haksızlıkların bilincinde ya da en azından farkında bu ülkedeki insan nüfusunun yarısı. Ama doğru mu bu gözlemimiz, kadın bagımsızlıgı hareketi butun halk tabakalanna uzanabiliyor mu, sarmaşık tüm tarlalara yayılmış mı? "Aslında, kitle iletişim araçları işçi sınıfı kadınlannı hareketten koparma ya da soyutlama yolunda bir toplu girişimde bulundu. Başlangıçta bizi birer çılgın olarak çizdiler, komunist dediler, eşçinsel dediler, nefret uyandırabilecek ne sıfat varsa kullandılar... Feministler öniine gelenle yalar dediler... 'Bunlar M burjuva" dediler... Bütün bunlan işçi sınıfı kadınlarını hareketten uzaklaştırmak için yaptılar. tşçi sınıfı kadınları da feminist olursa, bizimle hiç başa çıkamayacaklannı düşündüler. Bize karşı, ozellikle işçi sınıfı kadıruna seslenen hayli propaganda yaptılar. Ama ne olursa olsun, sesimizi duydu tum kadınlar." Onların kadınlığına sesleniyordu feminist hareket çünkü. Kadmlık durumlannı görmelerine yardımcı oluyordu. Kadın, hangi sınıfın üyesi olursa olsun kadındı... "Kürtaj denince, eşit ise eşit ücret denince, sizi anlıyor kadınlar. Belki özgürlükçü kadın diye anılmak istemiyorlar, feminist nitelemesini benimsemek yürekliliğini göstermiyorlar, ama kuşkusuz eşit ücret istiyorlar... Bizi sınıflara bölme girişimi yapıldı, ama böyle bir çabanın başanya ulaşacagını sanmıyorum ben. tşçi sınıfı kadınları da çok etkileniyor bizim hareketten, ama bu alanda örgütlenmiş degiller. Öte yanda bu hareket kadınlan egittigi gibi erkekleri de egitti. Erkekler kadınlara karşı daha bilinçli, daha insanca davranmaya başladılar, kadınlara eşit işlem uygulamalan gerektigini biliyorlar artık. Tutumlar değişiyor evet, ama bizce yeterli degil bu. Gerçi yıllarca, yüzyıllarca çalıştık bu noktaya varmak için... Kazandıklanmıa elimizden kaçırmamak ve tam bir eşitlik saglamak için daha çok çalışacaga benzeriz..." Amerikalı kadınlar bile gerçek anlamda eşitlikçi, cins aynlığının hiçbir anlam taşımadığı bir topluma kavuşmak için daha çok çalışacaga benziyorlar. Daha kolay yolu var mı bunun peki? Orneğin salt düzen değişikliği kurtardı mı kadınlan bugüne dek? Kadınlarının erkeklere eşit olabildiği toplumsal yapılar var mı dunyamızda? SSCB'de durum nedir? mutlu mu sizce?" "Bugün Küba'da erkek şovenizmi tümüyle ortadan kaldınlmış degil. Erkegin Ustün oldugu düşüncesini yok etmek yönunde cabalar harcanıyor gerçi, ama yeterli degil. Rejimin çok acıklı buldugum bir uygulaması da eşcinsellere karşı tutumu. Sözcügün tam anlamıyla acımasızca, hunharca davranıyoriar eşcinsellere. Egitim kamplarına kapatıyorlar onlan, toplama kamplarına kapatıyorlar..." Küba'da Fidelizmo ile karşı karşıya gelmek isterdim "Oysa Amerika'da sol, eşcinsellere yandaş çıkıyor!' "Son birkaç yıldır evet, ama başlangıçta son derece aynmcı, tutucu davrandılar, şimdi tutumlannı degiştirdiler. Amerika'da eşcinsel ozgürlügü hareketi, soldaki en büyük siyasal güçlerden birini oluşturuyor. Bu nedenle sol zorunlu olarak eşcinselleri tanımak durumunda kaldı. Ah, bizdeki eşcinsel ozgürlügü hareketiyle birlikte, sol adına Kuba'ya gitmeyi ve bu konuda 'Fidelizmo'yla karşı karşıya gelmeyi ne kadar isterdim... Duyduguma gore son derece hoşgönısüzmüş Castro bu konuda, fikrini, tutumunu degiştirmeye hiç yanaşmıyormuş. Böyle bir delegeyle birlikte karşısına çıkıp onunla tartışmayı çok isterdim dogrusu..." "Çm hakkında ne duşünüyorsunuz?" diye soruyorum. "Geri adımlar mı atıyor, baştan mı başlıyor.." "Kanımca Rusya'ya çok benziyor," diyor Millett. "Maddi alanda geiişraeler var. Ama bir sanatçı olarak kendimi hiç de ozgür hissetmeyecegim korkunç ölçude askeri bir toplum oluştu bugün Çin'de." Gulmeye başlıyor Millett, ve "Özgüriük isteyenlerse salt sanatçılar degil bu dunyada. herkes özgüriük istiyor," diyor. "Yani sonuç olarak orada da insan hakları pahasına, insan yaşamının niteliği pahasına gerçekleştirilmiş bir ilerleme söz konusu..." Biraz daha konuşursak iyice karamsar, iyice umutsuz bir dünya çizeceğiz Kate Millett'in özgürlük simgesi dünyasını şu anda çerçeveleyen ikı yüz metre karelik alanda. Kahve fincanlanmızın inip kalktığı alçak yuvarlak masanın uzerindeki beş numara gaz lambasmın şişcsi iyice karardı zaten. Saat hayli ilerledi. Gündüzleri sessiz bir cadde olan Bovvery, iyice hareketlendi. Az sonra beni bir taksiye bindirecek Kate Millett ve yeni bir gune başlamadan önce biraz uyayacak. "Her şeyi konuştuk mu?" diyorum ben. Gülüyoruz. "DeBeamoir'dan hiç söz etmedik?" "Olaganüstü bir kadın o," diyor Millett. "Paris'e her gidişimde. uçaktan indigim an ilk işim ona bir demet çiçek yollamak, sonra da gidip bu güzel insanla hiç degilse birkaç saat konuşmaktır. Olaganustu bir insan o..." Birkaç saat sonra bir başka uçağa binip San Francisco'ya gidecek Kate Millett. Bir seminerde o etkileyici sesiyle birkaç saat konuşacak. Yarın akşam gene Bower>'de. Geçmemiş sancılan varsa şu masada oturup yazacak, ya da belki alt kata inip resim çizecek Yakında sergisi var üstelik. Belki de dostlarıyla geçirecek yarın geceyı... Bana zaman ayırmak için gerçekten de özveride bulunduğunu daha iyi anlıyorum şimdi. Ona teşekkur ediyorum. Sovyetler Birliği,totaliter bir toplum "EVonomik ve teknolojik alanlarda büyük bir başan sağlamış olduklan soylenebilir sanınra. Yani, çarcı feodalizmden kalkıp dünyanın en buyiik güçlerinden biri haline geiiyorlar... Ama bana sorarsanız. devrim ihanete ugramıştır. Bürokratik, leknokratik hatta totaliter bir toplum Sovyetler Biriigi. Konuşma öıgürlügu yok, ona bakarsanız hiçbir özgürlük yok... Maddi alanda pek çok gelişmeler oldu elbet, ama orda insanlığın dunımu nasıl, hepimiz biliyoruz. Çelik fabrikalan kurmak için degiştirilmedi çariık duzeni..." Gene derin bir soluk alıyor Kate Millett. Ben, ses alma aygıtındaki pillerin zayıfladığını görüyorum. Uyku iyice basürmadan, kahveler tümüyle tukenmeden, gece bitmeden biraz daha konuşmak... "Gecenin bu saatinde burada sizinle konuşmak..!' dıyorum. "Oldum olası sevmişimdir geceleri..." diyor Millett. "Peki ya Kubalılar? Sizce neden akın akın buraya geiiyorlar?" "Bu gelenler hükümeti begenmeyenler elbet. Küba'da da birçok iyi gelişme oldu, ama şimdi gucu azalıyor ve hukümet, şiddeti gereginden fazla arttırıyor kanımca... Aslında daha Castro başa geçtiginde birçok yanlış yapıldı bu ülkede, İnsanlan futbol stadyumlanna doldurup kurşuna dizmişlerdi. O zaman da onaylamamıştım bu uygulamayı. tnsanlann kanı pahasına iyi bir devrim yapdmaz bana sorarsanız. Öte yanda birçok alanda başanlı oldu devrim. Küba halkı hayli gelişti, ilerledi. Ancak Küba da Amerika'nın tutumu nedeniyle Rusya'ya bagımlı olmak durumundakaldı" "Castro, kendisiyle yapılan söyleşilerde, haikının mutlu olduğu izlenimini j'aratıyor gibi... Kuba halkı Kitle iletişim araçları yalan yayıyorlar Amerika'run Vietnam'dan çekilmesinin onuncu yıldönümü dolayısıyla kitle iletişim araçlannda günlerce süren savaş karşıtı izlenceleri anımsatıyorum Kate Millett'e. Reagan'ın ekranlara çıkıp toplumsal para yardımlannda, emekli ayhklannda kısıntı yapmasını, "haikının çıkarlarıyla" özdeşleştiren konuşmalar yapmasını ammsanyorum. lnsancıl görünümlü yuzİerden, savaş karşıtı konuşmalardan soz ediyorum. Ama sözümü kesiyor Millett. "Kitle ilîtişim araçlan yalan yayma araçlandır, bırakın şunlan," diyor. "Amerika'da kitle iletişim araçlan, aralara paralı reklamlann serpiştirildigi hukümet propagandasından başka bir şey değildir..." "Ne yapacaksımz peki?" diyorum Millett'e. Durum öylesine karmaşık ki, "Ne yapmak gerek?" "Organize, organize," diye gülümsüyor Millett. "Örgütlenmek gerek," diyor kısaca, ama gülümsemesi, kitaplar dolusu söz ekliyor tümcesine. "Bu düzene karşı koymak son derece önemli bizim için. Çünkü güçleri her geçen gun biraz daha etkileyici hale geliyor. Bu güçlerle birlikte devletin gücü de büyüyor. Bir donem daha başkanlık yapacak Kadın hareketi her zaman soldan daha başanlı oldu "Hayır. degil," diye yanıtlıyor beni Millett. "Kadın bagımsızlıgı hareketinin başanlı olmasının bir nedeni de bu aslında. Kadın bagımsızlıgı hareketi, her zaman için yeni soldan daha başanlı olmuştur. Eğer biz, 'erkek sol'a sırtımızı dayasaydık. ona bagımlı olsaydık, solun ortadan yok olmasıyla biz de yok olurduk. Bu durumda biz aslında dncü guçlerini oluşttıruyoruz. Birleşik Devletler'deki ilerici güçler arasında en başanlı olanı feminist harekettir. Bu anlamda iyi ki sola bagımlı degiliz yani... Öte yanda sizin de belirttiğiniz gibi feminist hareket Birleşik Devletlerde çok iyi örgütlenmiş sayılmaz. Yani biz, alışılagelmiş anlamda bir orgütlenmeyi gerçekleştirmiş degiliz. Çok anarşik bir hareket bizimki. Her zaman için küçük gruplar halinde harekete geçmiş ve başarıya ulaşılmıştır. Belli konular etrafında birleşen kDçük gruplar, bilinç yükseltme örgütleri sürekli olarak et BlTTt GÖRÜS HENCAL ULUÇ HediyeFuan 2131 Aralık 1985 Yeni yıl, İstanbul'a 4.Hediye Fuan'yla geliyor! Büyükküçük, kadınerkek, herkes için... sevindiren, heyecanlandıran, duygulandıran, şaşırtan, şımartan, akla hayale gelmedik onbinlerce hediye! Şimdi, yenilenen, genişleyen Tüyap Ticaret Merkezi'nde, hepsi birarada! Yılbaşı öncesinde mutlaka gezin. Kendinize "unutulmaz" bir gün hediye edin. Sevdiklerinize "unutulmaz" hediyeler seçin. TUYfcP TICARET MERKEZI TAKSİMİSTANBUL (Başıarafı 12. Sayfada) gerçeğt sorduk. Vehbt Dınçerler'in bütün gazetelerde yayımlanan bu demecı ile Anadolu Ajansı'nın tarafsız haberciliğı göruntusune bir gölge duşüp düşmediğinı sorduk. Böyle bir golge ortadan kalkmadan. insanın kendı vıcdanına karşı nasıl rahat olabileceğını de şimdi soruyoruz.. Çelebı. yonettığı ajansın, hukumetle ilışkileri konusunda, Venbı Dmçerler olayından sonra kamuoyunu aydınlatmak, hem de ınandırarak aydınlatmak zorundadır. İşte en özet soru: Anadolu Ajansı, hükumetm bakanlannın maaşlı memurları. cnların istedikleri haberleri yazan bir "Genışletilmiş Halkla İlişkiler ve Basın Müşavirliği bürosu mu, yoksa, bu ülke insanının anayasa teminatı altındaki haber alma hakkını en güvenilir şekılde karşılama amacı ile kurulmuş bir gazetecılık müessesesi midir? Yanıtı da. bızım yazdığımız kadar açık ve net cümlelerle beklıyor. satır aralarından, ımalı sözlerden yorum çıkarmak istemıyoruz (Baştarafı 12. Sayfada) övülüyor. Tenisçinin servis atışlarında topun hızının saatte 230 kilometreye ulaştıfını sık sık yazan Alman basını, ashnda Becker'den çok şey bekliyor. öte yandan, Batı Almanya lsveç Davis Kupası finali kurallan dün çekildi. Final karşılasmalanrun progranu şöyle: Saat 16.00 (Tekler): RBecker S.Edberg, M. Westphal M. Willander. Cumartesi (Çiftler): A. Maurer, A.Becker M. Wilander, T. Hystrom. Pazar (Tekler): EBecker M. Wüander, M. Westphal S. Edberg. Bugün başlayacak olan final karşılaşmalan saat 16.00'dan itibaren ekrana gelecek. Ve kort Manajans | Thompson için uzman araştırmacılar Tüketici da\xanışlarını ııygun tekniklerle çözümleyip yorumlayabilecek... Karar vericilere, pazar eğilimlerini bilimsel duyarlılıktayansıtabilecek... Ekonomik ve sosyal gelişmelerden tutarlı sonuçlar çıkarabilecek yetkinlikte... ...uzman araştırmacılar aranmaktadır. Konuyla ilgili öğrenimgörmüş olmak ve İngilizce yiçokiyi kc^nuşup yazabilmek önkoşuldur. Lisansüstü egitim yapmış olmak ve (erkekler ;',r0 askerlikle ilişkisi bulunmamak öncelik sağlayac\,\:;ı. İlgilenenlerin, baş\\ım mektuplarını "Manajans Thompson, Bü\\ıkdere Caddesi 145. Zincirlikuyuİstanbul" adresine postalamaları rica olunur. Baş\\ırular kesinlikle vanıtlanaeaktır. Ziyaret saatleri: Her gün n.oo20. 00 Seçkın fuarlar... Seçkın zivaretçiler. AKaOemı Koseıe • AkıK • AKiuoa Derı ıslemeıert • AJkınâons» Arnıl Basaran»Anc Gıysı»/Vıl!v« Arda Tıcaret» ArcaTC !• Atolvt' Damla • Al jlyete* 11 • Avgen Oyunca *. • Ayanoglu Aksesuaf • Avls SepıCi • Avseı inttasyon Anu«. lna>al«Belae Ke;Tier»Beıi Ahşap Esva Tıc Ud Ştı • Betu Kreasyon • Bırsen Belıl Eı "ra/maları» Boğazıcı Bılgısayar ProgtamcıliK Tc ve San A$ # 3our$oıs ,• Boysa Kırıyevı Maddelef ınaıal Ihracat San je Tıc AŞ • Bu.gu Dış Tıcareı LtC Turkan MadakDas» Can>er «Çag Dekoıasyoo• Dag Gıvım Saiayı• Dıiek Mumlan» Dısco Oub (Annardoı» Oos UdStı jDos Porseienı» Dunhıll» Eflatun SeraTiık Alo'yes • Egema' Tıcare! UdŞtı • Eller E Sanallan Galensı» E'nm Eıdogdu • Eray Ltu Şiı • Ergın Kemer Aksesuar • E'Oİ KasIon»Esr3 jner»Eviteks Tekslıt Urunief »Femaf Dıs Tıc ve TuTizrı A $ • Fefian • Gatet' Katdeslet • Galeı> Kemaı • Genpas Dıs Salım Pazanama Bun*u • Cergı Dokoratıf Ufunler • Gozde Hedtyelık Esya Tıc ve San L:d Slı • Gozen Kırtasrye • GUISPI Sozer • Gungencı Tıc ve Mumessıllık A Ş • Halu». Narmanlı ıthalat ihtacatbfa böerhaıa Fabe' »Hasoai Koil $tı • Hasır»Hıli Sera'irk AŞ • HjmAı • ICDI Dencıiık •'iak Menase• Isteoan Benzeı • istanbuı Balık B Sanatıan A Ş » J e a n Louıs Schertet • Ka r rı6r ınsaa: ve MauenoİK AŞ»Ke r apo' Bal.j»La Oasse S^cak Saat Ça^mak TcLrâŞlı • Lınrar. /apımfcv »MaseıDısTı: .^Eic^tıorık San ~ ; AS • Melte'n Bulık »Mıss SJtar Tc>kaTaraklmaıaiSan ve^'C LldSiı • MucDekKırıasıyeSan veTıc A Ş • Moi' Hecıyeıık Esva DenB )len • Naturel Aba|u • Necdel Al'ırok Rokla'iıFcagral H zırel er • Nevn Hecıyelık Esya • Oı naı B.,ulerı San ve Tıc A Ş • Prenses Bijuîer Tc ve Sa'\ •P.»pa»SıDe> SerarniK»Sif Wınston Tea»Studıc Lmean • Suie^s A.^khabıcıl* OvuncEKClık Sar ve T c A Ş • Şadifvan • Tarkom Dış Tc Koll Şiı • Tf rr'oo A Ş • Tunç Hedıye' * • Tuiav Doğ • Uyij'n Dekoratıt Esya San • (jrnıi • > aban • Pırar Tıcaret • Poiat T caret ATILLA ŞOFOR OKULL Farkiye'de ICK F.ğmm \e oğrelimde tek L'zman ba;.<r' kadro>u>U iek. Dısiplın 'e Cjddrctıvc ck Ljıettc ,31, ucuzlugu\la ıck. Merkez: 523 79 U Fındıkzade Oguzhan Cad. No: 10 Şube: 575 94 36 Incirlı kavşağı Omur Sok No: 10 SATILIK DUKKAN Çemberlitaş Cami Sok. No: 50 Tei: 527 22 27 ORHAN TÜZÜN Le\cnı, Gu\crv.ııı Duraii, Cıa/e;ecilcr Yapı Kooperatifi C/3 Blok. Daıı^ '. Sjat ') !? Tel • IM ^7 ?5 Randevu dhrraBM rıcı >.ıi)ır DİŞ TABİBİ Manajans | Thompson