Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLER me hedefı 5.3 saptanmasına karşın sonuç 2.2... Büyume düşer ve düşer, ama iktidarm, Sayın Özal'ın anlatımianna göre, biiyi'.r de büyür. Çiftçinin, koylünün yüzde 95.9'u krediye muhtaç, elbeıte bu da yalan. 1984 'te yüzde 28 olan tanmsal kredi faizleri 1985 'te yüzde 34'e çıkar, banka masraflanyla bu oran yüzde 40'lara varır, hatta geçer, baştan aşağı yalan! 1984'ün haziraneylül aylarında krediler durdurulur, çiftçi sıkıntıya düşer. 1980'de beş kalemde tanmsal ithalat 117 milyon dolarken, 1985'te bu rakam 490 milyon dolara yükselir. Sadece süper fosfat kullanımında yüzde 43 'lük azalma gözetilir. Hayvan kesimindeki fazlasını bize satabilmek için Batılı ülkeler özellikle Almanya bir damping başlatır, on DM'lik kuzuyu, beş DM'ye gönderir. Tanmsal alanda ihracat düşerken, ithalat boyutlanır. Hepsi, hepsi yalan!... Ya doğruları söyleyen?.. Soru bile "Abesleiştigal".. Elbette, Sayın Özal'ın yeğeni Tarım Bakanı Hüsnü Doğan. ötesi fasa fıso, yazdıklarımız, söylenenler tümüyle yalan. 19 ARALIK 1983 CÜNEYT ARCAYUREK yaz.yor (Baştarafi 1. Sayfada) önünde belediye otobüsünden inen Sayın Özol, devlet sorumluluğunu omuzladıklarından olacak, ağır adımlarla yürüyen, basınla az konuşmayı yeğleyen ağır başlı bakanlar, binanın batı kanadında beş aluyüz liraya çorbasıyla ızgara çeşitleriyle Meclis lokantası, kalabalık bürokrat gruplan, öbek öbek toplanmış çay kahve servisi bekleyen milletvekilleh. Bir dönemde bakanlan yerinden eden kimi olaylar bugUn şaka konusu. 1980 öncesine dönmeyeceğimizi kanıtlamayı, siyaseti yumuşak ortamda sürdürmeyi iike kabu! etıiğimizden olacak, nıiUetvekilinin 14 yaşındaki kızlarla ilişki kurduğu vazılır, çıt yok! Milletvekilinin üç eşi olduğu basma yansır, Medeni Kanun ha değişti ha değişecek ya, bu konuda da kocaman bir amenna! "Geçmiş deneylerden ders aldığını öne süren bu iktidar", ANAP Genel Sekreterinin kardeşiyle ilgili kredi usulsüzlüklerini manşetlerde izler, hükümet mercimek fiyatlarında duyarlıdır, ama milyonlarm söz konusu olduğu kortuda soruşturma hak getire! TBMM tarihinde ilk kez piyangoculuk Meclise girmiş, satısyapıyor. Biletler piyasaya çıkmadan önce başbakamn, "bitmeden alınız" öğüdüne uyan ANAP milletvekillerinde bir telaş, bir telaş... Ne çare ki efendim, sayın başbakanımızı eleştirdiniz mi, gördüklerinizi, bildiklerinizi bütün çıplaklığıyla yazdınız mı, hoşgörü sahibi, hiç kimseye kızamadığını sürekli vurgulayan Sayın Özal'da değişik bir tutum, unutmayan insanlara özgü davranışlar! Mecliste muhalefetin söylediklerini, hele icraatın içindekileri gördükten sonra Sayın Özal1 ın yarattığı özel tip özgurlükler içinde yaşamadığımızı söylemek kimin haddine! Isteyen sınırlarımtz dışında kaldığını sandığımız geleneklerleyaşıyor, dileyen Paris modasıyla Baıılı, isteyen devlet okullarında, dileyen gizliaçık din öğretimiyapan okullarda, isteyen Ufürükçüye, dileyen doktora, isteyen bir kadınlı, dileyen dört. Kısacası gül gibi geçinip gidiyonız, bu tür özgurlükler içinde... İÇİ YANAN Bu çizgileh hemen her gün parlamento kulislerinde görüp belleğinize akuuktan sonra, Türkiye'nin tanmsal durumunu saptayacak görüşmeleri iztemek, Hüsnü Doğan'ın, muhalefetin irdelemelerini saptamak için kapıdan içeri adımı attığımızda, içi yanan, fakat kürsüden seslenmeyetüzük gereği hakkı olmayan bir milletvekili önünüze çıkar: "Erzurum 'da bir ton ot 50 bin lira, bir inek de 50 bin lira.. Hakkâri'de odunun tonu 28, kömürün tonu 34 bin lira... Sütçülük batmış gitmiş, adam hayvanını mezbahaya veriyor, çiftçi sıkıntıda.. Ne söylüyor bu iktidar?.." diye söylenir. Oysa, iktidarm savunularını dinledikten sonra bu örneklerin, öteki büyük sorunların hepsi yaIan! Tanmda maliyetlerin büyümesinden, tanmsal kredilerin yuzde 40'lara yükselmesinden sonra çiftçinin, koylünün aldığını geri ödeyemez duruma düştüğü, üretimin giderek gerilediği, tarım alamnda giderek ithalata yöneldiğinüz gibi saptamalann hepsi yalan! Yalan olan başka konular da var: Birinci plan hedefınde tanmda büyume hedefı 4.2 öngörülmüşken 3.1 olarak gerçekleşti. Ikinci planda büyume hedefı 4.1, gerçekleşen 3,5. Üçüncü planda hedef 4.6 iken sonuç 3.5. Dördüncü planda (19791983) büyü Bunakmh çiftçi intihar ediyor MDP'/i Ertuğrul Gökgün: Köprüden geçti gelin lürküsü söylemenin en kadar ciddiyetle bağdaştığtnı hatırlarınıza surtanm. Ashnda gelin köprüden geçmemiş, düşmüştür. Köylü ve çiftçi borç içinde kıvranıyor, birçoğu da intihar ediyor. Tarım işleri, tanmdan hiç anlamayan bir ekıbin eline bırakıldı. ANRARA, (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu'nda Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığı bütçesi tanışmalı geçerken muhalefet, bakanı istifaya çağırdı. MDP adına söz alan Ertugrul Gökgün, köylü ve çiftçinin "bunalımda" olduğunu söyledi, "intihar ediyorlar" dedi. Bakan Hüsnü Doğan da, panizanlık yapmadığını savunurken, "Kimi nereve getircceğimiz bizim siyasi sorumluluğumuz altındadır, dokunulmazjık sonımsuzluk demek değildir. Tayin eltiklerimin siyasi sonımlulugu bana aittir" diye konuştu. ANAP grubunun görüşlerinı açıklayan Cengiz Dagyar, iktidarm sulama sorununu "degirmen gibi" çözeceğini söyledi, aynı partiden Hikmet Biçenturk de, tarımda kalkınmamn bu yıl yüzde 1.3 olacağım belirtti. Grup adına ikinci konuşmayı yapan Hikmet Biçenturk. desteklemenin dozunun iyi ayarlanmasını istedi. Biçenturk, kuraklık ve soğuk hava şartları neieniyle tanmda kalkınrnanın bu yıl yüzde 1.3 düzeyinde kalacağını belirtti. ANAP Grubu Sözcüsü Ismail Uğdul, ilhal tohumlarda çok başarılı sonuçlar alındığıru ifade ederken, grubun son konuşmacısı Sabri Aras, yem üretiminin yetersiz olduğunu söyledi. MDP Grubu adına konuşan Ertuğrul Gökgün, köylü ve çiftçilerin zamlar, pahahhk ve düşük taban fiyatlan karşısında fukaralaşarak, köyünu terkettijini belirterek, "Köpriiden Geçti Gelin lürküsü söylemenin ne kadar ciddiyetle bağdaştığını hatırlanmza sunarım. Ashnda gelin köprüden geçmemiş, dusmu.Iur.Bu neşeli türkü karşısında valandaş da artık giilüp oynamaya başlamışlır" dedi. Iktidann tanm politikasını sert biçimde eleştiren Gökgün, tarımın geri planda kaldığını rakamlarla açıkladı. Israrla uygulanan yanlış tanm politikası yüzünden tanmın tehlikeli bir darhogaza girdiğini vurgulayan MDP sözcüsü, plan ve program hedeflerinin gerisinde kalışın kuraklık ve donma ile ilgisi bulunmadığım kaydetti. Gökgün, koylünün ve çiftçinin borç içinde kıvrandıgma. birçoğunun intihar ettigine dikkat çekerek, bakanın yanlış politikalar sonucu bakanhğı kargaşa ortamına sürüklediğini söyledi. Tanm işlerinin tanmdan hiç anlamayan bir ekibin eline bırakıldığını vurgulayan Gökgün, İcraatın İçinden programlarınm vatandaşın. koylünün ve çiftçinin moralini bozduğunu belirterek, Bakan Hüsnu Doğan'ı TV'deaçıkoturuma çağırdı. MDP grubunun görüşlerini açıklamayı sürdüren Abdiirrezzak Ceylan, üreticinin, tefecilerin aracıların ve vurguncuların eline terkedildiğini bildirdi. Bu arada bir şiir okuyarak, "Bu politikalar sürdügü lakdirde annın kanadını kopannz" dedi. MDP'li Ahmet Siiter de, toprak ve tanm reformunun günün koşullarına göre Meclis'ten geçirilmesini, askeri anzalar dışındaki devlet topraklarının halka dağıtılmasım önerdi. Süter, uygulamaların sürmesi durumunda balanın, milletin yuzde 60'ından fazlası tarafından istenmeyen adam ilan edileceğini bildirerek, bakanı istifaya davet etti. MDP'li Bahri Karakeçili de toprak reformunu gündeme getirdi ve reformun uygun bir şekildeçıkanlarak temcit pilavı gibi gündeme gelmesinin önlenmesitıi istedi. MDP grubunun son sözcüsü Muzaf fer İlhan, yeni düzenleme ile köy hizmetlerinin lamamen durduğunu belirterek, bakanlık ve bağlı kuruluşlannın büyuk bir savurganlık içinde olduğnnu söylçdi. SHP grubunun görüşlerini ise, altı milletvekili açıkladı. SHP sözcülerinden YıJmaz Denıir konuşmasında Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı'ndaki partizan atamaları örnekler vererek anlatınca, Mecliste ıartışma çıktı. Birleşimi yöneten ANAP'lı başkan vekili Şevket Bilgin, Demir'i "şahsiyel .vaplığı" gerekçesiyle uyarırken, ANAP'lılar, "Allah kahretsih" diye bağırdılar. Demir, başkanın uyarısı üzerine "Tanm bakanlıgı bütçesi diye burada yalnızca domatesin çekirdeği kırmızı diye bahsedemem" dedi. Yılmaz Demir, ANAP'lılann "Soylediklerin dedikodu" diye bağırması ve başkanın sözünü keseceğini söylemesi üzerine "Parti bana bu görevi verdi. Bakanlıktaki ntamalan. partizanlıklan araştırdım. Demokratik hak ve özgürlüklerin konuşuldugu burada sözümü keserseniz, Tiirk siyasi larihi sizi yargılayacaklır" diye konuştu. Demir'in konuşması sırasında ANAP'lılarla, SHP'lilerin birbirlerine laf attıkları gözlendi. Bu arada ANAP'lı Talal Zengin ile SHP'li Te\Hk Bilal birbirlerinin üzerine yürürlerken, aynı yolu seçen ANAP'lı Eyüp Aşık ile SHPMİ Kadir Narin güçlükle yatıştırıldı. Demir, konuşmasında Aydın'daki bir imamın Çanakkale'ye şube müdürü olarak atandığını bildirince. ANAP'lı TaJat Zengin oturduğu yerden, "İmam dUşman mısıo sen?" diye bağırdı. Tartışmalann uzaması üzerine Demir, "Türkiye'de demokratik bir döneme geciyoruz. Geçerken ben konuşmayacak mıyım? Gerçekleri söylüyorum. ne denli acı olduklanm siz de anlıyorsunuz. İmamın yönettiği tanmm gelisme hızı ancak yüzde 2.3 olur elbet" şeklinde konuştu. Demir, daha sonra Türkiye'yi 12 Eylül'egetiren kişilerin seçilerek bakanlıkta görevlendirildi|ini bildirdi ve yoğun tepkiler karşısında "Ben burada konuştunılmasam da konuşmamı basına ithaf ediyorum ve tartışmaları uzatmamak için iniyorum" diyerek kürsüden aynldı. Mecliste SHP adına daha sonra Metin Üsiiinel, Paşa Sanoglu, Muhteşem Vasıf Yiicel ve Arif Toprak konuştu. Bundan sonra kürsüyegelen Tarım Bakanı Hüsnü Doğan, partızanlık iddiaJan karşısında, "Kimi nereve getireceğimiz bizim siyasi sorumluluğumuz altındadır. Dokunulmazlık sonımsuzluk demek değildir" dedi. S H P l i l e r , " B u hakarettir" diyerek bakanı protesto eıtiler. Doğan, kendisini partizanlıkla suçlayan SHP'li Demir'e, "Bürokrata ve memura biraz daha saygılı ol" deyince, bu kez de lartışma çıktı. ANAP'lı Başkan Vekili Şevket Bilgin, bakana sürekli laf atan SHP'li Yılmaz Demir ile Salim ErH'e uyan cezası verdi. Bu arada, görüşmeleri izleyen Sayıştay'da görevli 2 bayan memurun, ıçtuzük hükümlerine aykırı giyinmeleri nedeniyie oturuma 10 dakika ara verildi. Bakan soruları yanıtlarken de partizanlık yapmadığını ve bundan sonra da yapmayacağını söyledi. Tarım kredilerindeki faizlerin ileride şartlar müsail olduğu lakdirde indirilebileceğini beürten Doğan, atamalarla ilgili soruya karşılık olarak, "Tayin etliklerimin siyasi sorumluluğu bana aittir" dedi. Daha sonra bakanlık bütçesi kabul edildi. Tarım Bakanhğı bütçesi üzerinde konuşan MDP'li Gökgün'e göre: POLİTİKA VE OTESI MEHMED KEMAL Piyango Duası İnşallah, Arapça bir tümcedir. Anlamı, Tanrı isterse, Tanrı nasip eylerse demektir. Bir dua tümcesidir. Başbakanımız bu lümce ve Allahın izniyle' tümcesini sık sık kullanmaktan çok hoşlanır. Enflasyonu aşağı mı çekeceğiz, Allahın izniyle kısa bir sürede çekeriz. Elektrik mi artacak, inşallah önümüzdeki yıl artar, hem de satarız bile... İnşallahlı, maşallahlı iki yılı geride bırakıyoruz. Her şeyde bir artış olduğu gibi Allahın izniyle Milli Piyango'da da artış en üst düzeydedir. Milyonluk ikramiyeler geride bırakılarak milyariıklara doğru uygun adımlarla gidiyoruz. Milli Piyanpo'da en son ikramiye biletieri iki bin liraydı, 150 milyon ödül yardı. Şimdi biletler on bin liraya çıkarıldı, ödüller bir milyar. İki bin liralık yılbaşı biletieri fakir fukara içinmiş. On bin liralık biletler de holdingçiler için. Doğrusu milyarderlik onlara yaraşır, fakir fukaranın nesine? Bundan ötürü olacak, milyarhk biletler ancak 24 ilimizde satılacakmış, öteki illerimiz bu şanstan yoksun kalacaklar. Dönem. parası olanın dönemi değil mi? Köşeyi döndün mü her şey bitiyor. Gücü gücüne yetende olduğu gibi, köşe köşeyi dönende... Köşeyi dönme edebiyatının, bir de kendine özgü ahlakı türedi ki hafazanallah!.. Piyasada para bolmuş, bizimkiler bol parayı piyasadan çekmek için milyarlık piyango çekimine hız vermişler, uzmanları böyle açıklıyor Piyangoyu icat edenler ise kaynagında buna vergi gözüyle bakmışlar. Bu yüzden olacak bazı düşünürler (ya da piyangocular) buna devletin aldığı ahmaklık vergisi adını takmışlar. Bilmem ne dereceye kadar doğrudur? Bilet alan bunca kişi ahmak mı? Estağfurullah!.. Balkanlar'daki sosyalist ülkelere gittiğimde piyangoyu görmüş. nasıl oluyor diye şaşmıştım. Sosyalist bir ülkede emeğe dayanmayan kazanç ofur muydu? İlgililere sordum, "Halk istiyor, halkın isteğine karşı duramıyoruz" demişlerdı. Babıâli'ye giderken yolumuz, Yeni Cami'de Nimet Abla gişelerinin önünden geçer. Ekmek kuyruğu gibi bir kuyruk yüzlerce metre uzar... Ne oluyor? Piyango kuyruğu, millet piyango bileti alacak. Meraklılarının gözü Nimet Abla'dadır, ordan alırsa çıkacak... Bir yılbaşı idi, kıramayacağımız Sıvaslı bir dostumuz, "Senin yolunun üstündedir, aman ne olur bana bir yılbaşı bileti al!.." demişti. Biz de dost hatırını kıramadığımız için alıp yollamıştık. Geçende bilet kuyruğunu seyrederken, birtanışımız, "Bu Nimet Abla kimdir bilir misin?" diye sordu. "Bilmem" dedim. "Gayrettepe'de bir camisi vardır." "Zaten böyle cami köşelerine sığınmıştır, bir bilseler hiç alırlar mı?" diyesi oldu. "Neden?" diye sormadım. Bana ne, alan razı, satan razt... Gençliğimizde Ankara'da da Nimet Abla gişesine benzer bir Müzeyyen Abla gişesi vardı. Takar takıştırır, tezgâhın ardına geçer, bilet çektirirdi. Müzeyyen Abla da yaman kadındı ha!.. Biz siyasi bölümde yattığımız için pek tammazdık, Ankara dam'nda bir pıyangocu Mustafa vardı. Adnan Veli'nin dostuydu. Her piyango çekiminde bir köşeye sığınır Tannya piyango duası edermiş; Adnan Veli anlatırdı şöylesi bir dua: "Yarabbim sana sığındım. Bir alay kopuğun, itın arasında kaldım, beni utandırma... Zengin biri geldi, bize elini uzatır diye sevinmiştim. o da itin biri çıktı. Hapishane köşelerinde usandım. Bu gidişle cezamı bitirip çıkacağım yok. Gücüm. dermanım kalmadı. Sen bana şefaat et yarabbi! Bu sırada düşmanlanmın da gözünü oy!.. Niyazi hergelestni kötürüm et... Rıza çolak kalsın. Gâvur Alı dürzüsünün kumar başında canını al!.. Her oturuşta kazandığı için tafrasından yanına varılamıyor. Balcı Baba'nın tuttuğu altın olsun, bize yardımı herkesten fazladır. Sakar Mevlüt var ya. ona hapisten çıkmayı nasip etme!.. Az kaldı Karagöz Remzi'yi unutuyordum, onu burda alı koy, çoluk çocuğuna kavuşamasın! . Hidayet'e ilişme, o iyidir. Benim de küçük bir ricam var (piyango biletini cebinden çıkarır), şu biletime en büyük ikramiye vursun, ne olur! . Düşmanlarımı birlikte çatlatalım!.." Meclis Notları OzaTvn davetiyesi HAKKI ERDEM A:\KAH4TBMM Genet Knrutu'nda görüşmeleri sürdürulen 1986 Bütçesi'nin oylamast 23 arahktayaptlacak otmasma karşm, Basbakan Ozal, oylama sonuçlanm önceden betirleyerek kabul etfirdi. Dün muhale/et kuiisinde. Özal'm "Bütçe'nin kabuiu nedeniyie" 23 aralıkta düzenlediği kokıey'in davetıyesine bakıp, bu sonuca vartldı. MDP Genel Bafkanı Ülku Söylemtıoğlu, Tarım, Orman ve Köyiflerı Bakanlğr Bütçesi üzerındekı göriişmeiere ara verildiğmde, kulisıe. Özal'ın kendisine gönderdiği davetiyeye "Saktn ifte Basbakan'tn \e de ANAP'uı demakrasi anlayifi"' diyortht. Söyiemezoğiu, kendisine gönderılen daveıiye ile Özal'ın büıçeyı fimdiden kabutedilmiş gösıerdiğinı. bununla Meclis iradesine ipotek konmak istendiğinı vurguluvordu. SHP ve MDP'li miUeıvekilknyle bağtmsızlar da Özal'm, "büfekokteyü onurlandırmatanm'' ısteyen düveıiyesıne bakıp, "Özal. oylama sonucunu nasıl bitöi acabafai mı açn? Ya Bütçe reddediürse, kokıeytne oiacak?" sorularînı ortaya atnlor üç kuruluşun bir arada lopiandıfi Hüsnü Doğan 'tn bakanhğmın btitCfSi üzerindeki göruşmeler uzun konuşmalarla ve her zamankı HgisizM onamında geçıı. Mafıalefet mitletvekilieri bir süre önce gensoru ile duşürrr.ek istedikleri Doğan 'ı ve uygulanan tarım poiüikasını eleşdrdiler. MDP'li Ertutnd Gökgün 'un benZettnesi itginçtv "Vyfulanan tanm politikalort sonucunda 'Köprüden Geçti Gelin' türküsündeki sözterin ciddîyeti kalmamıştır. Çünku gelin. kopruden düfmüftıir." Bu sözler, kulislerde geçmiste bir liderin köşeyi dönmek konusunda yapıığt değeriendirmeye benzetildi. Kulislerde dün en çok konuşulan konuiardan birist de milyarhk piyango ruyasından sonra bir gece önce Büyük Artkara Oteli'nde açılısı yapılart kumarhanede kuzunan milletvekiilerîydi. Elektronik kurnar makinelehnde A SA P 'm ılahiyat mezunu "faiz haramdır" dıven EUızığ \(ıitelvekilı Mehmet Özdemir. 500 bin lira kazandı. Özdemir, Mecliste parayı ne yapıığını soran gazeıecilere, 'Yazmastnlar diye gaıetecilere dağıfum " yamıını vehrken, oyunu açılışta ucretsiz veriien fislerie oynadığttı/ anlatıı. kumarda kazanan öteki milfetvekıllerinin ise Mecliste gönihnemeieri dikkaıı çekıi. Kumarhane açstısında muhaiefel de ikıidara yetifmiş, SHP'li tienan !\ehtvzoilu, pek oynamadtgmı sapiedıği kumarda Şunst yaver gidince 400 bin liraya yakm kazanç eide elmiştî. .Mecliste A NA P ve SHP kulıslerinde son gunlerde görulen bir ayrıcalık da muhalefeı mitletvekillennin yarı şaka yarı cıddi eleşlırilerine yol açıyor. Bir süredir ASAP kulisinde milleıvekilleri özet fincanlarda neska/elerını yudumlarken, muhalefet kulisındeki miikıveküleri bu otanaktan yoksun kaiıyor. Muhalefet milletvekılieri, bu durum karşısmda, "ttttUtar ve muhalefet milletvekilleri arasında neskafe için bile ayrtm yapıltyor" diyorlar Maaslı öğretmene ek sınav ödemesi yapılmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ortaöğrenimde ek sınavlara giren öğretmenlerin bir bölümü, bakanlık genelgesi ve açıklamalanna karşın hâlâ ders ücreti bekliyor. Bakanlık Personel Genel Müdürlüğü ders başına ücret alan öğretmenlere ödeme yaparken, maaş karşılığı ders verenlere ödeme yapmadı. 198485 öğretim yılına özgü olmak üzere orta dereceli okullardaki öğrencilere tanınan yeni bir sınav hakkı nedeniyie 2529 Eylül 1985 tarihleri arasında büyük bir bölüm öğretmen bütünleme sınavlannda da görev almıştı. Bu öğretmenlere yasa uyarınca ücret verilmesi gerekirken, verilmemesi eleştirilere konu olmuştu. orman çatışmasının (Baştarafi 1. Sayfada) hipsiz değildir. Türkiye'yi dağ başına çevirip, polisle, zabıta ile jandarma ile halkı korkutacaklannı, sindireceklerini sanarak yanıldıklarını gorecekkrdir"dedi. Olay yerine ince'eme için gidecek olan Samsun SHP Milletvekili Hasan Allay ile Sinop SHP Milletvekili Barış Can'ın hafta sonunda Samsun'a hareket edecekleri, "aleş emri" verdiği ileri sürülen jandarma karakol komutanı, Kavak Kaymakamı ve Samsun Valisi ile görüserek, Bey ve Çayırlı köylüleri ile konuşacaklan belirlendi. SHP Milletvekili Barış Can, köylülerin birbiriyle çatışmadıklannın ortaya çıktığını, köylülere jandarma tarafından ateş açıldığının kesin olduğunu kaydederek şöyle dedi: "Bu köylüleri kim karşı karşıya getirmek istiyor? Köylülere kim ateş açtırmış? Karakol komutanına kim bu emri vermiş? Üstelik köylüye ateş açtıran jandarma komutanı, 11 köyluyu gözallına alan yine aynı jandarma komutanı, bunları karakola çekip ifade alan da aynı jandarma komutanı. Bunlar yerinde saplanıp, rapor hazırlanacak. Içişleri Bakanı ne yapmış bunu da öğrenceğiz." ANKARA'dan YALÇIH DOİAN (Baştarafi 1. Sayfada) lışma yürütülüyor?" Bu soruyu biraz deştiğinizde, karşınıza Demirören grubu çıkıyor. Hatta başkent, Erdoğan Demirören 'in, Basbakan Turgut Özal tarafından "kabul edilmeyişi" ile çalkalanıyor. Ekonomik çevrelerde "sırada el konulacak başka ftrmalar var " sözü, ' 'Demirören'' adıyla birlikte anılmaya başlıyor. Maliye Bakanhğı 'nın hesaplarına göre, alınnıası gereken ilefiilen alınmış vergi fteknik deyimle tahakkuk eden ile tahsil edilen vergi) miktarı arasında yaklaşık 600 milyar liralık fark var. Yani, devletin 600 milyar liralık vergi alacağı var, Özal, şimdi bu alacaklann peşinde. Vergi borcundan dolayı firmalara gözdağı verilmesi işıe, bu 600 milyar Hranın "tahsil edUmesi" isteğinden kaynaklanıyor. Son gunlerde aniden ortaya çıkan toplantıların bir yönünü bu ihtiyaç dile getiriyor. ikinci turdaki toplantılar ise, ashnda bundan on beş gün kadar önce başlayan maratonun bir parçası. 1985 yılı biterken 1986 yılına ne gibi hazırlıklarla girmeli?.. Özal'ın başkanlığmda bu araşıırılıyor. Özal yönetimi, "ekonomide şok yaralacak " dramatik kararlara gitmek istiyor. Ancak, bunu başarmak, islenilen ölçüde kolay değil. Çiinkü, izlenen ekonomik politikada dramatik dönüşüm gerçekleştirecek ve "şok yaralacak " bir gelisme yok. Örneğin, fiyatlar yüzde 50'lerden yüzde 20'lere iner, o zaınan da faiz oranlan bu ölçüde hızla aşağıya indirilir. Ama. fiyatlarda böyle bir azalma yok. Ya da örneğin dış ticareı büyük ölçüde zorlanır, o zaman döviz kurıt yüksek oranda değişir ve Tiirk Lirası birdenbire büyük oranlarda değer kaybma uğrar. Ama. dış ticarette böyle bir zorlanma yok. "Şok"yaralacak birgelışmeyok ki, "şok"yaratacak kararlar alınsın. Bununla birlikte hükümetıe ve özellikle de Basbakan Özal'da bu yönde bir arayışın varlığı ortada. Ancak, bu loplanıılardaki taruşmalar, hükümeti iki temel konuda karar almak zorunluğuna itiyor. Bunlardan ilki, "kendi kendine bir anlaşma imzalamak". Bunun anlamı şu: 1986 yılmda IMFile anlaşma iınzalanmayacağı halde, sanki IMF ile anlaşma imzalanacaknuş gibi davranmak ve ekonomiyi sımrlayacak belli büyüklükler saptamak. Örneğin, kaınu kesiınine şu kadar ayda, ne kadar kredi açılacak?.. Şu kadar ayda. Merkez Bankası ne kadar para basacak?.. Taban fıyaüan 1986 yılmda lıangı oranda yükseltilecek?... Bu ve bunun gibi biiyüklükleri belir'eyerek, sanki anlaşma imzalamış gibi, bu rakamlara sadık kalmak. Özal hükümetinin karar alması gereken ikinci temel konu, 1986 yılmda bulunması gereken dış borçlara ilişkin, 1986yı!ında Türkiye 'nin ne kadar dövize ihtiyacı olacak, bunun ne kadarını kendi kaynaklan ile karşüayacak, ne kadar mı dışardan borç alarak karşılama yoluna gidecek?.. Alacağı borcun zamanlaması ne olacak?.. Devlet olarak mı uluslararası piyasaya çıkılacak, yoksa son iki yılda olduğu gibi, Merkez Bankası mı borç arayışına yönelecek? Özetlenen iki temel kararın yanı sıra, bir de güncel iki konuda çalışılıyor: 1986 yılmda uygulanacak ithalat ve ihracat yönetmelikleri üzerinde son değerlendirmelere gıdiliyor. En geç I ocakta yeni yönetmelikler açıklanacak. İkinci Emeklilik 100.000 Poliçe ile İkinci yılına girdi. "Geleceğin Sigortası" Geleceğinizi garantiye alan, ikinci emeklilik gibi çok cazip imkânlar sunan bir sigorta sistemidir. Dünyada yıllardır uygulanan, medeni ülkelerde milyonlarca kişiye garantili bir gelecek sunan bu sistemi Türkiye'de ilk defa. hem de 2 yıl önce Anadolu Sigorta başlattı. Adına "Geleceğin Sigortası" dedi. Ve "Geleceğin Sigortası" umulanın çok üstünde bir ilgi gördü. Onbinlerce kişi Anadolu Sigorta ya geldi. "Geleceğin Sigortası"na katıldı. İkinci emekliliğini garantiledi. Kendisinin olduğu gibi çocuklarının da yaşamını garantiye aldı. Hem de her ay yatırdığı ufacık bir primle (ayda 1.000 lira gibi herkesin yapabileceği bir tasarrufla.) Bugün, yann siz de Anadolu Sigorta ya gelin. "Geleceğin Sigortası'na katılın. Seneler çabuk geçer. ikinci baharınızda yaşamınıza zenginlik ve rahatlık getirecek "ikinci emeklilik garantisi'nden kendinizi mahrum bırakmayın. Geleceğin Sigortası Poliçeleri ile beraber Anadolu Sigorta "Prim Kumbaraları"nızı alabilirsiniz. Unutmayın! %95 Kârfîaylı GELECEGlN SSGORTASIüe Ganıntisi Bütçenin künyesi Tarım Bakanhğı aklandı ANKAR.A (Cumhuriyet Bürosu) Tarım Orman ve Kö'yişleri Bakanhğı, komisyonda aklandı. Bu yıl tanmda bir kriz yaşandığı iddialarına karşm, bütçeyi inceieyen raportörler, "Bakanlığın buğday, mısır, ayçiçeği ve soya gibi ürünlerde rekolte artısı sağlanması, bitki ve hayvan hastalıklan gibi konularda başanlı çalışmalarını" övdü. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanhğı, gelecek yıl 1985 'e göre yüzde 24.3 oranında arttırılan 115 milyar 803 milyon lira düzeyinde bir bütçeyle çalışacak. Buna karşıhk bakanlığa bağlı Toprak ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü'nün 1986 yılı ödenekleri bu yıla oranla yüzde 34.6 oranında azaltılarak 1 milyar 167 milyon liraya indirildi. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü 'nün bütçesi ise yüzde 28 'lik bir artışla 229 milyar 867 milyon liraya yükseltildi. Genel müdürlük bütçesinin 65 milyarhk bölümü yeni köy ve orman yolları yapımına aynldı. Eski yolların bakım ve onarımı için 32 milyar lira harcanacak. Orman Genel Müdürlüğü bütçesindeki artış oranı ise, yüzde 17 olarak saptandı. 26 milyar 454 milyon lira ödenek ayrılan genel müdürlük, fidan üreiimi hedefini yıllık 1 milyar adet olarak belirledi. Ağaçlandırmada öncelik Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesine verilecel' Anadolu Sigorta % 95 kâr payı veren tek sigorta şirketidir. Ferdi konut kredisinde ilk dîlinı 2,5 milyona çıkanhyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ferdi konut kredilerinde ilk dilimin 1 milyon 750 bin liradan, 2.5 milyon liraya yükseltilmesi düşüniilüyor. Önümüzdeki gunlerde Resmi Gazete'de yayımlanacak bir tebliğle, küçük konutlara yönelik talebin teşvikinin sağlanacağı öğrenildi. Yeni yılda geçerli olacak ferdi konut kredilerine ilişkin çalışma Toplu Konut îdaresi'nee tamamlandı. Basbakan Turgut Özal'ın başkanlığmda toplanacak bir kurulda rakamlar kesinleşecek. Sosyal konut metre kare maliyetinin 60 bin liraya ulaştığını beürten Toplu Konut İdaresi'ne yakın çevreler, gelecek yıl uygulanacak kredi dilimlerinde yüzde 50'yi aşkın bir artış beklendiğini ifade ettiler. Yine ilk kez gelecek yıl uygulanacak bir yöntemle küçük konut talebinin teşviki amaçlamyor. İlk dilimin hesaplamalara göre 2.5 milyon liradan başlaması beklenirken, daha büyük konutlara açılan kredilerde daha düşük oranda artışa gidilecek. Aynca Resmi Gazete'de önümüzdeki günlerde yayımlanacak bir tebliğie, büyük konutlara açılan kredilerin vadeIerinin düşürüleceği. faizlerin yükseltileceği de öğrenildi. Kararın amacı, küçuk konut üretim ve talebinin arttınlması, olarak gösierildi. ANADOLU SİGORTA "& BAMİ4S1 hVRUlAJSU "Geleceğln Sigortası" polıçenizı ve daha genış bıigıyı Anadolu Sigorta Acentelerinden ve TUrklye \ş Bankası Şubelerinden sağlayabilirsinız