Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ranna tutarlı ve etkin çahşmalar olutnlu bir \on yok sanıyor ya da beklemek en doğal hakkımızdır. en azından o izlenımi alıyor. Ancak gerektiğinde Meclise geEvet, ne vazık ki politikaya lip parmak kaldırmak miüetin " atılmış kadınlarımı? (bir ikisi dıtemsilciliği için yeterli bir çaba şında) bir turlu ulkemizin gereksinimi olan yapıcı, yaratıcı, yüsayılamaz, sayılmamaiıdır. reği insan sevaisivledolu. ayırımSon yıllarda, özellikle 1985'te cı Jeğil birleştirici bir rol oyna\e son aylarda parlamento içinyamadılar, oysa bir kadın olarak de ve dışında bazı hanımlarımız kendilerinden herkesin beklediise beklenmeyen sertlikte çıkışği de buydu ve isteseler, hareket larla parti içi çatışmalara gir noktalarının "yıkıcılık" değil mekte, erkeklere taş çıkarırcası"yapıcılık" olduğunda fikir birna meydan okuyarak inandıklaliğine varabilseler sanırım ulkerı ve güvendikleri sanılan dost miz demokrasisinde buyük bir larını, yandaşlarını yıpratmakta adım atılmış ve parlamenıer veve ne yazık ki kötü puanlar bi ya parlamento dısı politik yaşariktirmektedirler. Insanlar, bir ma yeni bir ruh. yeni bir hava birlerinini suçlamak için göster gelmiş olurdu. dıkleri çabayı ve yaratıcılığı olumlu işler yapmak için harcaKuşkusuz erkeklerin dünyasalar dünya çok daha vaşanabi sında, butün köşe baslarını onlir olurdu kuşkusuz. lann tuttuğu politika arenasında var olabilmek, yer bulabilmek ve Yine son bir >ıldır veözellikde o yeri tutabilmek kolay olmale son aylarda saygıdeğer eski bir başbakan eşi, kendisini yeni bir sa gerek. Belki de bu kıran kırana kavgalar. suçlamalar. hiç kimparti kurmakla gorevlendirdi; seyi beğenmemeler, içgudüsel bir belki kadınlık adına çok olumlu bir girişimdi bu, ama oylesine var olma ka\gusundan kaynakburuk ve aeımış bir çıkış yaptı ve lanmaktadır ve doğal karşılanması gerekir diye düşunüyorum ortahktaki olumlu tüm girişimleri oylesine suçlar bir tavır ta zaman zaman; ama bu kıran kırana savaş kuçuk bir toplulukta kındı ki insan bu hoşgörusüz, değil 51 milyon insanın gözleri kendinden bavkaMnın varlığına önunde geçer, beyinlerine işler ve olanak tanımayan kadınımızın umutlarını eritip giderse çok zageleceğin politikasına otke ve rarlı boyutlar kazanabilir ve kaburukhıktan. surekli suçlama ve zanmaktadır. kuçümsemeden baska getireceği Türkiyemizin geleceği kadınlarımızın daha çok eğitilmesine, daha çok bilinçlenmesine, her alanda olduğu gibi ulkenin politik yaşamında da erkeklerle eşıt sayıda ve etkinlikte, akılcı, saygın bir yer almaMna sıkı sıkıya bağlıdır. Ulkemizde yükseköğrenim gorme olanağına kavuşmuş her kadının yurduna borçlu oiduğunu bilmesi, tuttuğu iş ne olursa olsun, bireysel çıkarlannın dışında bir odev bilinci tasıması ve attığı her adımı bu bilinee ve sorumluluğa uydurması gerekmektedir. SONUÇ Politika arenasına daha çok kadınımızın katılmasım istiyoruz. İster iktidarda, ister muhalefette, ister parti kuruluş aşamasında olsun, kadın politikacılarımızı hırçın ve sonu daima hüsranla bitmeye mahkum çırpımşlar ya da köşesine çekilmiş suskun bekleyişler içinde değil, var olduklarını kanıtlayacak canlı, yapıcı, sevgi ve bilgi dolu, birleştirici ve bağlayıcı etkinlikler içinde görmek dileğindeyiz. Atatürk'ün Türkiyesi'nde, politikacı kadınlanmızdan milyonlarca Türk kadınını daha iyi, daha güzel temsil etmelerini istemek en doğal hakkımızdır sanırım. 9 KASIM 1985 Pölitikacı Kadınlanmıza Çağrı Politika arenasına daha çok kadınımızın katılmasım istiyoruz. İster iküdarda, ister muhalefette, ister parti kuruluş aşamasında olsun, kadın politikacılarımızı hırçın ve sonu daima hüsranla bitmeye mahkum çırpımşlar ya da köşesine çekilmiş suskun bekleyişler içinde değil, var olduklarını kanıtlayacak canlı, yapıcı, sevgi ve bilgi dolu, birleştirici ve bağlayıa etkinlikler içinde görmek dileğindeyiz. Prof. Dr. TÜRKÂN SAYLAN Atatürk'ün Türkıyesi'nde kadınlara sağlanan uygar haklar, her türlü etkinliğe erkeklerle eşit düzeyde katılmalan ödevini de beraberinde getirmiştir. Kadın, çağdaş toplumlarda yonetimde ve politikada sembolik şekilde değjl, etkin olarak yer almak, ülkesinin kendisine sağladığı eşitlik olanağını hak etmek zorundadır. BugUn, yönetimin pek çok katında kadınların başanh çalışmalar yaptığını ve yine birçok üst düzey yöneticisinin özellikle kajdınlardan oluştuğunu biliyoruz. Üniversitelerimizde kadın öğretim üyelerinin sayısı pek çok yerde yandan fazla, yine bankacı. Iıkta, hukukta, dil bilimleri vb. dallarda kadınlar neredeyse çoğunluğu oluşturacak. Üniversite öğrencilerinde kızerkek oranı giderek eşitlenmeye yaklaşıyor. Buniar hep seviniİecek ve ovunulecek olgular. Politikaya gelince gerek Meclis içinde, gerekse dışında rol alan kadınlanmız parmakla sayılacak kadar az, bunlann içinde etkin yönetim görevi alansa hemen hiç yok... TV ekranmdan bomboş Meclis sıraları gelip geçerken kadın milletvekillerimizi büyülteçle bile görmek olası değil. Var olduklarını bildiğimiz üyelerin ise iki yıldır olumlu yönde sesini pek az duyduk. Çözüm bekleyen hangi soruna eğildiler, hangi önemli sonuçlara ulaştılar, nelere inandılar ve inandıkları neyi savundular? "îrtica" denen korkunç afet türerken en azından bir Türk anası, Atatürk evladı olarak onurumuza, laiklieimize sahip çıkmak için birkaç yürekIi kadın dışında hangisi konuyu gundeme getirebildi? İnsan, geriye dönıip baktığında böylesine etkisiz \e boylesine tepkisiz cinsdaşlanmız acaba arada bir de olsa o koltukları, şık çalışma odalarını ve hazırlandığını öğrendiğimiz tripleks evleri ve benzeri nimetleri hak edip etmediklerine dair bir iç hesaplaşması yaparlar mı diye düşünüyor... OLIMŞUZ YÖNDEKİ PÖLİTİKACI KADINLARIM1Z T.C. vatandaşı ve kadın uyeleri olarak ister iktidarda ister muhalefette olsun, butün kadın milletvekillerimizden toplumumuz ya PENCERE Kırk Yıl Sonra... DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Niğde'deki konuşmasında (çjazetelerin yazdıklarına bakılırsa) şoyle demiş: "Yanm demokrasi kabul edilemez. Iktidara gelirsek, gerçek demokrasinin tüm gereklerinı yerine getireceğiz. Gerçek demokrasıyi Türkiye'ye getirdiğimizde Avrupa tipi bir komunist parti kurulabilecektir." Bilmiyorum Sayın Cindoruk bu sözHeri benimseyecek midir yoksa yalanlayacak mıdır? Bir nabız yoklaması olsun diye mı ortaya atmıştır? Çıkjş noktası ne olursa olsun, DYP Genel Başkanı Türkiye'de yaşanan demokrasi bunalımının püf noktasına parmağını basmıştır. İçinde bulunduğumuz çok partili rejimi, NATO, AET, Avrupa Konseyi kapsamında bir demokrasiye dönüştürmenin ne demek olduğunu artık hepımiz biliyoruz. Batı demokrasılerinde doğal sayılan komunist partisınin varlığı bizde de benimsenecek midir? Sözde Atatürkçüler bu konuda diyorlar ki: Cumhuriyet kurulalı beri komunist partisı yasaktır. Atatürk istese, komunist ya da sosyalist parti kurmaz mıydı? Böyle bir yaklaşımın doğru olmadığını söyleyebiliriz. Atatürk, kurduğu devletin partisini de kurmuş; ideolojisini "altı ok"ta saptamış, anayasaya geçirmıştı. Atatürk döneminde yalnız sosyalist ve komunist değil, liberal partiler de kurulamazdı. Hele "muhafazakâr" bir partinin üzerine Mustafa Kemal en sert önlemlerle yürürdü. Atatürk devrimciydi, partisinin temel ilkesi de devrimcilikti; tutuculuğa nasıl göz yumardı? * Türkiye Cumhuriyeti'nde tek parti yönetimi yaşanırken, siyasal sahtecilik geçerli değildi; çünkü tek partili rejim tek partiliydi. Bu durumu isteyen beğenir, beğenmeyen eleştirir. Sahtecilik nerede başladı? İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra çok partili rejime geçerken sola değil sağa açıldık. Liberal, muhafazakâr (tutucu) ve gerici partilenn kurulmasına izin verildi. Komunist, sosyalist ve sosyal demokrat partiler yasaklandı. Atatürk'ün partisı CHP. bu çerçeveye sığdırıldı. Çok partili rejım, Kemalizme karşı bir kavganın eksenıne oturtuldu. Ve geldik bugünlere... Bugünlerin dünyasında Batı nın değer yargıları daha çok aydınlanmıştır. Demokrasi artık yerel bir konu ve bir iç sorun olarak görülmüyor, evrensel ölçülerle değerlendiriliyor. Yeryüzünde otuz dolayında demokrasiyle yönetilen devlet varsa, bunlann hepsınde komunist partısi var. Türkiye, hem bu topluluğa katılmak, hem komunist partisini yasaklamak gibi bir çelişkinin sıkıntısına düşmüştür. Sıkmtıdan kurtulmak için, komunist partisini içimizş sindirmek zorundayız. Çoğu kişiye ters gelebilir; ama Batı demokrasisının "olmazss olmaz' koşulu budur. DYP Genel Başkanı Sayın Hüsamettin Cindoruk, "antıkomünist" kışiliğiyle, komunist partisinin kurulmasını savunmuşsa, gerçekten demokratlaşmış demektir. Ne demıştı ismet Paşa: "Tek parti yönetimindeyken utancımdan duvarlara bakamazdım." Kimbilir?.. Çok partili rejime geçtikten kırk yıl sonra belki Batılı demokrasıye de geçebıliriz. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Oğrenerek, zorlanmadan... Sınava Doğnı, 6. yüına gjriyor. Bu yıl üniversite adaylanna daha zengin, daha geniş boyutlu bir Sınava Doğnı sunuyoruz. Geçen yılın sonuçlarını titizlikle inceledik. Gerekli bilgileri anlayarak, kavrayarak, zorlanmadan edinmenizi sağlayacak; deneme testleriyle bilgilerinizi yönlendirecek ve sizi üniversite sınavlarına en verimli şekilde hazırlayacak bir program oluşturduk. Geleceğe ve kendinize güvenle bakabilmeniz için. Sınava DoğrıTnun altıncı sayısı çiktı. Gelin, başarılı olmak için sınava doğru birlikte çalışalım. Bir Açıklama Daha... 'Hayat Bilgisı' kıtaplarını basan ve yayan Okul Kitapları Ltd. Şirketi adına Bay Yaşar Alıçlı'dan noter eliyle bir mektup aldım. Bay Ahçlıyazılarımda ve başka basm organlannda haber ve köşeyazısı olarak yapılan yayınların 'asılsız iddialar' olduğunu belirterek aşağıdaki açıklamalan yapmaktadır. Olayı aydınlatmakta yararlı olacağı umuduyla bu mektubu okurlarıma sunuyorum: "1 )fcymlarımız arasında olan Hayaı Bilgisi kitaplarımızın yazarı Sayın Fethi Bolayırbir MHP'Iİ değil 1983 seçimlerinde MDP Sıvas adayıdır. Biz yayınevi olarak özellikle ders kitapları yayınlarız ve bu kitaplarda yazarının siyasi fikir yapısına kesinlikle iltifat etmeyip milli eğitim müfredat programlanna uygunluğunu ararız. 2 Yazarlanmızın kimlerle dostluk kurduğu, kimlerle arkadaşlık yaptığı bizim ticari kuruluşumuzu pek fazla ilgilendirmez. 3 Yayınlanmtzda herhangi bir bilgi yanlışlığı yoktur. Bunun eğitim camiasından dürüstlüğine inandığımız eğitimcilâre incelettiğiniz zaman açıkça göreceksiniz. Bu iddialar rakip yayınevlerinin ticari rekabetten kaynaklanarak sorumsuzca prtaya attıklan bir fanteziden başka bir şey değildir. Bunun da hesabını bağımsız Türk mahkemeleri öhünde mutlaka vereceklerdir. 4 Okul Kitapları ümited Şirketıni ben Yaşar Alıçlı genel mudür olarak, Taner Baygün muhasebeci olarak. Alaaddin Aip eğitim uzmanı olarak kurduk. Bu gorevleri yaparak çalıştırmaktayız. Fethi Bolayır'ın bu şirkette herhangi bir hissesi yoktur. Yayınevimizin müelliflerinden bir tanesidir. Fethi Bolayır'ın dışında yayınevimize eserlerini satmış daha birçok müellifimiz vardtr. Bu şırketin yukardaki bahsettiğımiz kişiler dışında herhangi bir ortağı yoktut , 5 Türkiye'de ilkokul 2. ve 3. sınıflarda okutulan yirminin üzerinde değişik yazarların yazdığı Hayat Bilgisı kitapları mevcuttur. Türkiye'deki öğrenci sayısı da bellidir. Tüm Türkiye'de bizim kitaplanmız okutulsa bile milyarı aşan bir ciroya ulaşılmasının mümkün olamayacağı basit bir matamatiksel hesapla ortaya çıkacağı aşikârdır. Ben Yaşar Alıçlı olarak Okul Kitapları Limited Şirketi dışında çoğu yayıncılık ve maıbaacılıkla ilgili yedi ayrı şirketın sahibıyım. Bir şirketimde Sanem Matbaacılık A.Ş.dir. Diğer ilkokul kitapları yayıncılarından pek çoğunun tüm kitapları yıllardır benim matbaamda basılmaktadır. Bu matbaamız Ankara'daki özel kestm matbaalannın en büyüğüdür. Hatta sayın gazetenizin matbaamızda basılması için gazetenizin sahıplen gerekli girişımierde bulunmuşlardır. Böyle bir kapasıteye sahıp bir matbaanın hiçbir finans kaynağına ihtıyacı yoktur. Şimdiye kadar da bu ihtıyacı duymamıştır. Milli Eğitim Gençlık ve Spor Bakanlığınca Hayat Bilgisi kitapları için herhangi bir şekilde kâğıt tahsisi yapılmamaktadır. Bunu size izmir'den mektup yazan say/n yayıncı ve dağıtımcılarda bilmeleri gerekir. Bugüne kadar şirketimize hıçbır ısım ve nam altında kâğıt tahsisi yapılmamıştır ve yayınevimize kâğıt temıninde bir ayrıcalık tanmmamıştır. Bunu Türkiye'de kâğıt üreticisi olan SEKA'dan da araştırabilirsiniz. 6 Onbeş yılı aşkın yayıncılık hayatımda elinde olanak geçirip kısa yoldan çabucak zengin olma fırsatını hiç, ama hiç aramadım. Bugün Türkiye'de tıp ve mühendıslik fakültelehnde okutulan yüzü aşkın yayınım mevcuttur. Bu yayınların az kâr getiren üniversite ders kıtaplarıdır. Sizin iddia ettiğiniz gibi hakstz kazanç peşinde koşan bir yayıncı olsaydım, bilimsel yayıncılığın yerıne daha çok kâr getiren başka tür yayıncılığa girerdim. Gerek sosyal ve gerekse ticari yaşamımda daima dürüstıüğü önde tutarak. toplumun refahı icın çalışan bir kişi oldum. Sanıyorum ki bu özellikler benım kurucu olarak SODEP'e davet edilmeme sebep olmuştur. Kişilerin hangi siyasi partide bulunup bulunmadığı değil; o kişinin toplumun huzuru birlik ve beraberliği için sarfettiği gayretin daha önemli olduğuna inanmaktayım. Yazınızd%a ismı geçen üst seviyedekı bürokratları hiçbir şekilde ticari kazançlarıma vasıta olarak kullanmayı düşünmedım. Devlete şerefiice hizmet eden bürokratları yıpratmak, hiç kimseye fayda getirmez." Bay Bolayırla Bay Ahçlı'nın mektuplarına bu sutunda yer verdim. Okurlarım bu konuda aydınlansın diye... Oysa Hayat Bilgisı1 adlı kitaplar ortada, yanlışlarla dolu bu kitapları savunmak da kolay değil. Görüldüğü gibi yapılan açıklamalar da inandırıcılıktan uzaktır. Tekrar soruyorum, bu yanlışlarla dolu okul kitapları daha ne kadar okutulacak? doğru! Her aboneye bir kitap. 10 aboneye • Kalbine dikkat et uzun yaşamayı hak et, Comntodore 64 bilgisayar. Sınava Doğru'ya abone olan herkese bir kitap; 15 Kasım 1985 tarihine dek abone olanlar arasında çekilecek kurada kazanan 10 kişiye de teybi (Data set) ve "Adım 64" eğitim kasetiyle birlikte Commodore64 bilgisayar armağan ediyoruz. Abone olmak için aşağıdaki formu doldurarak Smava Doğru Abone Servisi, Türkocağı Caddesi 39/41, CağaloğluIstanbul adresine postalayın. •••••••••••••••a Sınava Doğru ya abone olmak isüyorum. Adım, Soyadım: Okuduğum lise: Doğum tarihim: Adresim: Abone ücreri olan 6,000. TL'yi sayılı posta havalesiyle gönderdim. İmza: (Havale foıokopm ile birlikteıgönderiniz.) TOPKAPI HASTANESI Tel 524 19 1 9 4 hat KARTALKAYA "SICAK YUVANIZ" Herhafta sonu 1 kişi Tam p a n s i y o n ^ ^ J rt'RSAB \ ıooı g n k 1 0 0 LK V ül ü 2 0 T* D •Otobüs servisimiz vaıdır. / / KARTAL OTEL YUZME HAVUZU DİSKO LÜKSODAtAR Yakında evlenecek olan 1611074161822616122813361660 HALK BANKASIAS MÜFETTIŞ YARDEVICnJĞI SINAVI Türkıye Halk Bankası A.Ş. Teftiş Kurulu'nca açılacak sınav 78 Aralık 1985 günlerinde saat 9 . 0 0 d a Ankara, İstanbul ve İzmir'de yapılacaktır. Sınavlara katılabilmek için: a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesindeki yazılı nitelıklerı taşımak, b) 1 1.1985 tarıhinde 30 yasını doldurmamış bulunmak, c) Ünıversitelerın Sıyasal Bılgıler, HuKuk. İktısat, Işletme ve Iktısadı ve İdarı Bılımler Fakultelerınden (YOK Teşkilatı hakkında 4 1 . sayılı Kanun hükmünde kararnarrie ile ısimleri değiştirilen İdarı ilımler Fakülteleri ile iktisadı ve Ticari İlimler Akademılerınden mezun olanlar dahiOveya bunlara eşitliği Milli Eğitim Genclik ve Spor Bakanlığınca kabul edilen yerli ve yabancı Fakulte veya Yükşek Okullardan bırını bıtirmış olmak gerekmektedır. Sınavlara gıriş şartlarını ve sınav konulannı gösteren broşur Ankara da Teftiş Kurulu Başkanlığından, istanbul ve izmırde Bölge Mudurlükleri ve şubelerimizden, dığer illerde İl Merkezlerındekı şubelerimizden sağlanabilır. isteklilerın en geç 26 Kasım 1985 Salı günü akşamına kadar T Halk Bankası A.Ş. Teftiş Kurulu Başkanlığı Mıthatpaşa Cad. No: 8 Sıhhiye/ANKARA adresine belgeleri ile birlikte başvurmaları gerekir. GAZETECİYE Sirkeci'ye tek araç 2 oda 1 salon 60.000 TL'ye kaöar SECRETARY Prerequisites: • Command of vvritten and spoken English • Accurate typing capability • Ability to use usual office machines Please contact Mehmet N. Karaca at Tel: 527 53 45 or 526 70 74 for an appointment ONK AGENCY LTD. aranıyor. 526 10 00 (9 hat) / 470 10.30 / 18.00 arası Avnıpadan gtkn KİRALIK DAİRE EMİN ÇÖLAŞAN "24 OCAK: Bir Dönemin Perde Arkası", "12 EYLÜL: Özal Ekonomisinin Perde Arkası". "BankerSkandalının Perde Arkası", "Yalçın Nereye Koşuyor 9 "adlı kitaplarıyla, yeni çıkan: YALÇIN'I KİM KURTARACAK? ve BİZ KIRK KİŞİYİZ. BİRBİRİMİZİ BİÜRİZ adlı kitaplarını, bugün saat 14.0018.00 arası. TÜYAP Kitap Fuarı. Milliyet Yayınları standında imzalıyor. KÖŞEBAŞI MİM TİYATROSU (Kenterler Sahnesinde yalıuz bir oyun) Kronik iltihaplanmaya dönuşen rahatsızlığımı başarılı bir bademcik ameliyatı ile gideren SSK İstanbul Hastanesi KulakBurunBoğaz Kliniği Şefi Sayın TEŞEKKUR SESSİZ CÜMBÜŞ 11 Kasun 198S Patartea Saat 21.00 de Dr. ERDOĞAN ZAİMLER ile yardımcı doktor ve personeline teşekkur ederim. EŞREF BUNAZLAR TEŞEKKUR Kuruluşundan bugüne Genel Yayın Yönetmenliğini yürüttüğüm SAVAŞ YAYINLARFndan, işlerimin yoğunluğu nedeniyle ayrılmış buhınmaktayım. Bana tanıdığı olanaklara şükıan borçlu olduğumu belirtir ken, SAVAŞ YAYENLARTna öründeki dönemde başarılar dilerim. Erhan G. ERKAN Kolejlüere FRANSIZCA ders verilir 161 58 93 (Akşam) ÇOCUKÜLKENİN GELECEĞİ. AŞI SAĞLIK İÇİN GÜVENCEDİR HÜLYA ERDİNİ OKAN ÇAĞLAR evlendiler. istanbul. 8 Kasım 1985 O Turkıye Rotary Kulüblerı