Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 KASIM 1985 Ozetle HABERLER CUMHURİYET/9 DSP MiUetvekili KoyuncugiVle söyleşi ANAPlıIar sigortalantyor Anavatan Partisi Genel Merkez çaltşanlarından sonra, milletvekitteri de kazaya ve ölüme karşı sigortalanacak. ANAP Genel Muhasibi Doğancan Akyürek, partili tüm miUetvekillerinin sigortalanacağım belirterek, "Milletvekillerinin başına bir iş gelse ailelerine, varislerine 800 bin lira kalıyor. MHP'den gelen, eğilimini bırakmış, öyle gelmiştir HASAN UYSAL ANKARA Demokratik Sol Parti Gaziantep Miiıetvekili Siileyman Koyuncugil, DSP'nin "Gerçek gücunun üç ay sonra ortaya çıkacağınT' soyledi, "Kunılu hiçbir partide DSP'de olduğu kadar sade vatandaş yoktur" dedi. HP'den istifa ederek, DSP kunıcusu olan Gaziantep MiUetvekili Süleyman Koyuncugil, "DSP'ye haksızlık yapıldığım" belirtti. Koyuncugil, Cumhuriyel'in sorulanna şu yanıtlan verdi: DSP'nin kurucusn olarak DSP'nin kamuoyundaki yankısını nasıl göriiyorsunuz? KOYUNCUGİL Bazı basın organlannda DSP'ye haksızlık yapıldığı düşuncesini taşıyorum. Ancak halk nezdinde buyük coşkuyla karşılandığma inanıyorum. DSP'nin 612 gibi büyük bir sayıda kunıcusu var. Kunıluştan bu yana parti ile ilgili kuruculardan değil de onlann dışındaki insanlar açıklama yapıyor. KOYUNCUGİL Şimdi prosedür bunu gerektiriyor olabilir. Yapacağımız ilk Kuruculur DUYDZJK/GÖRDİJK PEKŞEN Eski HP'liler VAPh kuruyrtr Eskişehir'de eski HP merkez ilçe örgütünden istifa eden 200 kişi, Vatandaş Partisi'nin kunıluş çaüşmalanna başladı. Bağımsız MUletveküi Vural Ankariin kurmayı amaçladığı VAP'ın Eskişehir'de örgütlenme çalışmalannı HP eski il baskanı \'eset Tınaztepe ile Ali Osman Öztürk yürütüyor. SÜLEYMAN KOYL^CUGİLDEN: Basın organlannda DSP'ye haksızlık edildiği düşuncesini taşıyorum. Açıklama yapan arkadaşlar bizim dışımızdan insanlar değil. WiHP9den gelen, o eğilimini bırakmış gelmiştir. Şimdi doğruyu demokratik solda görmüştür. ÎJç ay sonra DSP'nin gerçek gücü ortaya çıkacak. Sadece kurucular yönetici olur diye bir şart yok. Kurulu toplantısından sonra yöneticiler seçilecek, ondan sonra alışılmış düzene girilecek. Bazı sorulan "onu geçelim, bir şey söylemeyeyim, sonra yanhş anlaşılabilir" diye geçiştiriyorsunuz. Niye bir kurucu olarak açıklama yapamıyorsunuz da sizin adınıza başkası yapıyor? KOYUNCUGİL Çekinme diye bir şey söz konusu değil, ama bu aşamada bir şey söylemeye yetkili değilim. Açıklama yapan arkadaşlanmız da bizim dışımızda insanlar değil ki. O arkadaşlar kuruluş çalışmalannı bugüne kadar yürütmüşler. Onlar açıklama yapıyor. Kurucu olarak onlar kadar açıklama yapma yetkiniz yok mu? KOYUNCUGİL Öyle bir sorun yok. Lütfen bunun üzerinde bu kadar durmayın. DSP olarak kendi dışınızdaki solu partinize almıyorsunuz, Sayın Ecevit açıkladı. Kurucu olmayan. ama parti adına açıklama yapan Sayın Özdalga ise, Nokta dergisine partinize ANAP'tan, AP'den, hatta MHP'den insanlar geldiğini açıkladı. Buna ne diyorsunuz? KOYUNCUGİL MHP'den gelen o eğilimini bırakmış gelmiştir. Şimdi doğruyu demokratik solda görmüştür. Onun tabii ki yeri vardır. Sol göriişlâ bir yurttaş, "ben sizi beğeniyorum, benimsiyorum" der ise alır mısınız? KOYUNCUGİL (Bu soruya yanıt vermedi.) Basın sizin yapacağınız Kurucular Kurulu toptantısını Ankara Yaliliği'nden öğrendi. KOYUNCUGİL Bunlar olabilir, ilk toplantıdan sonra düzene girecektir. Ben açıkça söylüyorum, üç ay sonra DSP'nin gerçek gücü ortaya çıkacak. Kısa süre içinde biz de Meclis'te stratejimizi ortaya koyup, çeşitli çalışmalara başlayacağız. Bugün yoğun ve disıplinli bir çalışma içindeyiz. Parti yönetiminde görev aJmaya niyetiniz var mı? KOYUNCUGİL Hiçbir talebim yok bu konuda. Ama partim hangi görevi verirse şeref duyarak yapanm. 612 kurucu dışında olan bir kişi, parti yönetimine gelebilir rni? KOYUNCUGİL Böyle bir şart yok, yani sadece kurucular yönetici olabilir diye. Partimize üye olur, sonra Kurucular Kurulu isterse yönetimin her kademesine o arkadaşı uygun bulabilirler. Rahmi Saltuk "Müzikle uğrasıyorum .. En doğal ıhtiyacım bir müzık setımın olması, ama yok" dıyor (Fotoğraflar: MEHMET AKİF) MDP 18 ynşa yanaşmıyor Anayasanın 84. maddesinin değiştirilmesi isteminden sonra, seçmen yaşının 18'e indirilmesi yolundaki öneri de suya düştü. MDP Genel Baskanı Ülkü Söylemezoğlu'nun, "Biz hazınz" demesine karşın MDP grubunun büyük çoğunluğunun 18 yaşa karşı olduğu öğrenildi, söylendiğine göre Söylemezoğlu, partisinden bu konuda gelen tepkiler üzerine, kendi milletvekillerine "Biz hazırız " demekle bu konuda kendi kişisel görüşünü açıkladığını ifade ettL Türkü dinlemek kahramanlık "Ben utanıyorum.. Bir kentte veya kasabada ne kadar polis varsa... sivil, resmi.. salona doluyorlar.. Türkü dinlemeye gelmiş insanlar arasmda acayip bir hava esiyor. Benim konser verdiğim günde hırsızlar çok rahat çalışır.. Çünkü bütün polisler konseri izliyorlar.." Türkücü Rahmi Saltuk'la türkü dünyasına girdik... Halk hiçbir yere ulaştıramadığı dertlerinı, sevincini, mutluluğunu, mutsuzluğunu türkülerde dile getirmiştir.. Türküde yalnız müzik yok. Hatta müzik çok sınıriı.. Bence şiirin anlamıyla çok önem kazanıyor Adam derdini anlatıyor, içini döküyor, rahatlıyor.. Bu türkünun dilden dile dolaşması, yaygınlaşmasıyla da fikirler yayılıyor.. Fonksiyonu bu oluyor.. Sonra türkünun yerını arabesk aldı.. Bu giderek halk türkülerini, halk ezgilerini kendi biçimi içinden çıkarıp yozlaştırma bence.. Arabesk şarkılarda da aslında dert anlatılmıyor mu? Bu olayı tartışmak istemiyorum.. Aslında sizin gibi düşünüyorum ama.. dert anlatma deyince . Arabesk şarkılarda derdin en acıları anlatılıyor gibi.. Evet orada da dertler var, ama çözümsüzlük içinde.. Bir rüya ve hayal âlemi içinde.. Çok farklıdır türkülerden.. Çözümsüzlük içinde.. Peki türküler çözüyor mu sorunu? Tam anlamıyla çözmese de yararı oluyor. Çünkü Ruhi Su hocamızın başlattığı, Livaneli'nin, benim, sanatçı olarak alıp devam ettirdiğimiz olayda bir sanatçı olarak toplumun ilgi duyacağı, toplumu ilgilendiren bir sürü konu var.. Bunların üzerinde duruluyor.. İşte demin sorduğunuz sorunun da cevabı budur.. Bu konular üzerinde durulması, aydın kesimin ilgisini halk türkülerine karşı müthiş arttırdı. Şimdi dinleyicı sayısı öyle arttı ki, biz bayağı meşhurlar gibi kendi ölçülerimiz içinde salonları doldurup insanlara dinletebilıyoruz.. Kaç konser verebiliyorsunuz yılda? Salonu dolduracak şekilde.. Aslında benim için 23 senelik bir kesinti oldu. Çünkü izin alamadım, Onu da anlatayım; çok komiktir, geçmiş kayıtlarından ötürü izin verilmedi diye emniyetten, valilikten bir evrak tebellüğ ettik. Aynen böyle diyor "Geçmiş kayıtlarından ötürü.." "12 EYLÜL'Ü HAZIRLAMIŞ" Neydi sizin geçmiş kayıtlarınız? İşte onu ben de bilmiyordum.. Hemen bölge idare mahkemesine dava açtım.. Yürütmeyi durdurma ve ıptal davası açtım.. Bu arada dosyayı da şöyle gözucuyla görebildim. Bir kaç satırını yani.. "DİSKtoplantılarının hepsıne katılmıştır. 12 Eylül'ü hazırlayanlardan biridir" diye bir iki cümle okuyabildim. O acı içinde bile çok güldüm buna.. Siz türkü söylemekten başka bir şey yapıyor muydunuz bu toplantılarda? Hayır, sadece türkü söylüyordum ve 12 Eylül'ü hazırlamıştım farkında olmadan. Tabii mahkemeye verdim ve mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kpnserlerimi mahkeme kararıyla vermekzorunda kaldım, ama üç yıl sürdü bu işler.. Üç yıl çalışamadım.. Başka bir işiniz varmıydı Rahmi Bey? Hayır yoktu. Ben hukuk mezunuyum, ama avukatlık yapmıyordum.. Neyle geçindiniz bu üç yıi? Arkadaşlarımın verdiği paralarla.. Yani borçla diyebilirim. 3 senede 1.5 yıl kesin işsizlik, 1.5 yıldan sonra Marmaris Festıvalıne çıktım. Orada da mahkeme açıldı. Bu arada hep borçla geçindim, şimdi onları ödüyorum yavaş vayaş.. Inönü, Gürbüz'ü ziyaret etti TBMMBaşkan Vekittiği'ne seçilen SHPIi Özer Gürbüz'ü dün Meclisteki odasında ziyaret eden Erdal tnönü, daha sonra grup yöneticileriyle konuştu. Gürbüz'ü yeni görevinden dolayı kutlamak için Meclise geldiğini belirten tnönü, SHP grup baş MEHMET YAPICI MALATYA DYP Genel kan vekilleri Cahit Tittum, Seyfi Oktay ve grup yönetim kuru Baskanı Hiisamettin Cindoruk, lu üyeleriyle bir süre görüştü. bir tsveç gazetesine demeç vererek Süleyman Denürel ile Bülent Ecevit'in konuşmasına göz yumduklarını söyleyen Başbakanlık Başdanışmanı Adnan Kahvecinin bu açıklamasını düduklü tencerenin tıslamasına benzetti. Yurt gezisini tamamlayarak Ankara'ya dönerken otobüste basın mensuplannın sorularmı yanıtlayan Cindoruk, Kahveci'nin söz konusu açıklaması için şöyle dedi: "Adnan Kahveci'yi tanımıyo Düdüklü tencere gibi tıshyoı I %, '•Irtica var diyenlerin düleri kırılsm. " Acı olan, siyasi meseleleri devletin maaşlı memurlannın konuşmasıdır. Bu zat ikidir cirminden fazla konuşuyor. Bir daha ağzını açarsa pişman ederim. Amerika'da emlak komisvonculuğunda başan gösteremeyen bu kişi, gelmiş bize akıl veriyor. Olur mu boyle? Demirel'e müsaade edip etmemek kendisine mi düşmüştür?" Basın mensuplannın sorularını yanıtlarken sıkıyönetim ve olağanüstü hal uygulamalarımn tüm illerden kaldırılmasını, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in ülkedeki hayat pahablığı ve enflasyon konusundaki gerçekleri hükümete anlatmasım da isteyen Hüsamettin Cindoruk, önceki gün Bingöl'ün Solhan ilçesinde yaptığı konuşmada DYP'nin adını, Kuranı Kerim'de 32 kez geçen ve Allah yolunda sapmadan doğru bir çizgide ilerleme anlamına gelen "sıratı mustakim" sözcüğünden aldığını söyledi. Bingöl'de de "İrtica var diyenlerin dilleri kınlsın" şeklinde konuşan Cindoruk, Elazığ'ın Harput kasabasında Arapbaba türbesinde dua etti. Gezisi sırasında kimi yurttaşların "işkence" ve "zulüm" konusunda şikâyetlerini anlattığını da söyleyen Cindoruk, televizyonda konuşamadıkları için halkın ayağına giderek "canlı yayın" yaptıklarını belirtti. Konuşmalarında, "Doğru Yol'u kuranlbr, oturmuşlar düşünmüşler bir bilene sormuşlar ve DYP'yi kurmuşlar" diyen Cindoruk, herkesi DYP çatısı altmda toplanmaya çağırarak, "Seçimde onlara öyle bir okkalı tokat atalım ki, sesi Çin'den duyulsun" dedi. DYP Genel Baskanı Cindoruk, bugün yeni bir geziye çıkacak ve Zonguldak ile ilçelerine gidecek. Cindoruk, çarşamba günü de Muğla, Aydın ve Denizfi'yi kapsayan beş günluk Ege gezisine başlayacak. Cindoruk, Kahveci'ye sert çıktı: CtSDORUK Setnra Özal vakıf kuruyor Başbakan Turgut Özal'ın esi Semra Özal'ın "Türk Kadınını Güçlendirme ve Tanıtma Vakfı" adlı bir vakıf kurmak amacıyla çalışmalara başladığı bildirildi. Vakıfla ilgili olarak bilgi veren ANAP MiUetvekili Leyla Yeniay Köseoğlu, vakfın bütün Türk kadtnkmna açık olduğunu belirtti. Kuruculardan ANAP MiUetvekili Rezzan Şahinkaya da vakfın ev ekonomisi ağırlıklı olacağını ve özeUikle kırsal kesim kadınıyla ilgili olacağını bildirdi. Kahveci: Eski liderleri hedef almam mantık ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlık Başdanışmanı Adnan Karrveci, Isveç'te yayımlanan Dagens Nyheter gazetesinde kendisine atfen çıkan ve eski siyasilere ilişkin sözleri ile ilgili bir açıklama yaparak, "Eski siyasi liderleri hedef almam mantıken kesinlikle mümkün değildir" dedi. Adnan Kahveci dün yaptığı açıklamada, şu göriişlere yer verdi: "22 kasım tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde. İsveç'in Dagens Nyheter gazetesindeki yazıya atfen yazılan haberde bazı gerçeği tam yansıtmayan ifadelere açıklık getirmek istiyorum. EvaLindgrenleekim 1985 başında 3 saate yakın sohbetinüzde Türkiye'nin genel durumu ile ilgili konulan görüştük. Bu arada, af konusunda o sırada Ankara'da Ulus Gazetesinin yaptığı anketi örnek vererek, halkın yüzde 80'inin affın bir referandum ile kararlaştırüması yönünde görüş belirttiklerini ifade ettim. Hükümetin siyasi ortamı yumusatmak amacıyla, kutuplaşmalardan uzak kaldığını beiirttim. Hatta, isim zikretmeyerek bazı sert ve bazen seviyesiz derecede 'olan siyasi sataşmalara bile kutuplaşmayı arttınr ve kavgayı yeniden baslatır diişüncesiyle cevap \eriimiyor dedim. nım. Söyledikleri düdüklü tencerenin tıslamasına benziyor. Konuşması gereken, o tencereyi ateşe koyandır. Tencerenin sahibi konuşmazsa, düdüklü tencerenin tıslaması bir mana ifade etmez. Türkücü Rahmi Saltuk'un konserleri İstanbul'da Şan müzikholünde büyük bir ilgiyle izleniyor. Uzun süreden beri sanatından çok, hakkında açılan davalar ve soruşturmalar nedenıyle gazetelere konu oian Rahmi Saltuk'la bugün türkü dünyasına girmeye çalıştık. Sayın Saltuk... Son zamanlarda gazetelerden okuduklarıma göre, galiba sahneden çok mahkemeye çıkıyorsunuz. Yanılıyor muyum? Evet.. Yeni bir durum benim için.. Bundan önce pek söz konusu olmamıştı. Ama şu birkaç aylık sürede böyle bir komik durum söz konusu.. Sanıyorum Marmaris'te başladı önce.. Marmaris Festivalinde başladı. Orda bir türkü, dava konusu oldu.. Hangi türkü bu?.. Tanrı Baba.. Fransız bir ozanın şiirinden alınmış.. Ben o şiiri okuduğumda ki yıllarca okunmuş, plağa alınmıştı. Ruhi Su, yıllarca okudu... Ben de bütün konserlerimde çok esprili bir şiir olduğu için okuyordum.. Sevilen ve dinlemek isteyeni çoktu. Onun için sık sık söylüyordum. Fakat Marmaris'te birdenbire uzun süre söylenen bir şiir dava konusu oldu. Soruşturma konusu oldu. Gerekçesi neydi, bu davanın veya soruşturmanın? Hükümetin, polemiklere cevap vermek yerine sadece işini yapmakla uğraştığını belirttim. Eski siyasi liderlerin demeçleri konusunda dunımun ne olduğunu sorduğunda, bu konunun da kavgayı ve kutuplaşmayı arttırmamak açısından bizi ilgilendirmedigini belirttim. Türkiye'nin çok uzun zamanını kavga ile geçirdiğini, artık sadece ve sadece çalışmamızın gerektiğini ifade ettim. Eva Lindgrenle, bu yoruma açıklık getirmesi için telefonla irtibat kurmaya çalışıyorum. Eski siyasi liderleri hedef almam mantıken kesinlikle mümkün degildir." "Sadece türkü söyleyerek farkında olmadan 12 Eylül'ü hazırlamışım. Tabii mahkemeye verdim, ama üç yıl sürdü bu işler.. Üç yıl borçla yaşadım.." O şiirde geçen bir sözcük.. "Şeytan canımı alsın alsın vallahi.. Bu bakanlan ikışer, üçer atmazsam.." diye bir deyiş geçiyor. Hangi bakanlar kastediliyor? 13. YÜZYILDAN BUGÜNE Bilmiyorum.. Şiir 13. yüzyılda bir Fransız papazı tarafından yazılmış.. Herhalde o günkü kurumları ele alıyor, eleştırmeye çalışıyor.. Özünde çocuklara nasihat gibi... Tanrının çocuklarla konuşması gibi bir şiir... Barışçıl bir yanı var.. Biraz kaderı eleştiren.. Daha doğrusu her şeyin kadere bağlanmasını eleştiren.. "Alın yazısı"."Allah böyle istedi" gibi sözleri eleştiren ve çok esprili.. Sabahattin Eyüboğlu çevirmiş.. Belki de çevırirken uygun gördüğü için biraz değiştirmiş olabilir.. Ben aslını bilmiyorum.. Ama bugünkü hükumetle, bakanlarla falan ilgisi yok.. Başka davalar da var değil mi? Bir de "Jandarmada insaf yok" diye bir deyiş geçiyordu bir türküde.. Bu da emniyet kuvvetlerine hakarete girdi.. Yine mahkeme önüne çıktık.. Yine sorgulamalar, yine savcılar.. Başka neler oluyor türkü dünyasında? Şimdi konserlerle ilgili yeni bir uygulama var.. Bu da çok komik.. Türkü söylüyorum diye liste veriyorsun.. Şu şu türküleri söyleyecegim diye.. Böyle lısteler istiyorlar. Kaç yıldır sürüyor.. Yani türküler de mi tehlikeli oldu artık? TÜRKÜ SANSÜRÜ Bu güne kadar bir film sansür heyeti vardı.. Tiyatro temsilleri belli bir sansürden geçerdi.. Ama türkü için, türkü söyleyenler için yoktu. Demek ki bu da oldu. Peki bu listeyi verince "Şunu söyleme, bunu söyle" gibi uyarılar da oluyor mu? Aslında yasal olarak böyle bir şey olmaması gerekiyor. Mümkün değil. Ama ben böyle bir olaydan ötürü yine yargılandım. Yine 3 ay bir ceza giydim. Fakat temyiz bozdu. Aslında 5261'e soktular. Yani emirlere itaatsizlik.. Emniyet kuvvetleri ve yetkili mercilerin emirlerine.. Oysa bana kimse bir emir vermiş değil. Ama liste istiyor. Bunu veriyorsun.. Bir istek üzerine veya ısrar üzerine başka bir şarkı söyledin mi.. Emirlere itaatsizlik oluyor.. Bunun da yolunu buldum ben şimdi.. Konser listesini çok uzun tutuyorum. Her şarkımı koyuyorum içine.. ki seçme olanağı olsun.. Rahmi Bey, Ruhi Su'nun başlattığı bir akım var.. Bu akım sonucunda birdenbire türküler köyden çıkıp kente geldiler ve aydın kesimin ilgisini çeker hale geldiler.. Bunu nasıl yorumluyorsunuz? Bu ilgi nereden kaynaklandı.. TÜRKÜLER VE AYDINLAR Bu 6O'lı yıllardan sonra oldu.. Toplumun tüm kurumlarındaki hareket bir ivme kazandı.. Aydınlar kendi kültürüne sahip çıktı. Bir mücadele veriliyordu. Bu mücadelede kendisine yardımcı olan halk türkülerıne de ınceieyıcı bir gözle bakmaya başladı.. Türkünun Anadolu'da önemli bir fonksiyonu vardı çünkü.. Neydi o fonksiyon? Mesut Yihnaz: Basının sorunlarını basın kuruluşları çözer ANKARA, (a.a.) Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsu Mesut Yıimaz, her hükümetin basından şikayet edebileceğini belirterek, "Hükümeti öven basın. kendi görevini yapmıyor demektir" dedi. Yıimaz, Parlamento Muhabirleri Derneğini ziyaret ederek, yöneticileri ve üyeleriyle görüştü. Yıimaz, hukümet olarak basının sorunlannın basın kuruluşlannca çözümlenebileceğine inandıklarını bildirerek, "Bizde maafesef basında bir tutum birliği yok. Gazete kuruluşları arasında iç çekişmeler var. Hatta işveren sendikaları içinde basit ticari kaygılarla, en temel meselelerde bile farklüıklar var" dedi. PMD üyelerinin basın yasasından yakınmaları üzerine Yıimaz, basın yasasının eksik ve yanlış yönlerinin olabileceğini kaydederek, basının sorunlarının yine basın kuruluşlannca çözümlenebileceğini anlattı. Devlet Bakanı Yıimaz özetle şöyle konuştu: "Basın kuruluşları kendi içerisinde belli asgari miiştereklerde birleşip, ortak sorumluluk çizgisi belirleyip, bunu savunmaya, denetlemeye ve yetkili bir organ oluşturraaya giderlerse, biz hükümet olarak bunu ozendirmeye yönelik, her tiirlii imkânı sağlamaya hazınz. 1960'tan sonra basın ahlak yasası çıkü, iki sene sonra ortadan kaiktı. 1980'den sonra da oto kontrol gündeme geldi, birsey çıkmadı. Bizden şikâyetleri bir tarafa bırakın, hükümeti melheden basın, kendi görevini yapmıyor dejnektir." MÜZİK SETİM YOK ECZACILARA DUYURU Sayın Meslcktaşımız, Yeni Vergi L sul Kanunundaki değişikliğc grire. siz meslckta^larımı/.ın kullanacakları clcktronik yazar kasa ile alakalı seçimimizi yapmış bulunmaktayız. Bu seçinıi yaparken. piyasaya arz edilen tüm yazar kasaları, aşağıdaki unsurları göz önune alarak, büvük bir titizlikle inceledik. D Sizlerin sadece bugünkii ihtiyaçlarınıza değil. ileride doğabilecek ihti\açlarınıza da cevap verebilecek, en son teknik gelişmeleri ihti\a eden bir kasa. Seçilen kasanın hangi yabancı firmanm lisaıisı ile Liretildiği ve bu yabancı firmanm dünya pirasasındaki durumu. Seçilen kasanın ülkemizde gınenilir bir üretici fırma tarafından üretilmesi: dola\ ısıyla teslimat. \edek parça \e ser\is hizmetinin eksiksiz \e zamanında yerine getirilebilmesi. Yukırıda bahsi geçen bu üç ana unsur goz önünde bulundurularak, dünyaca ünlü JaponOmron fırmasının lisansı ile, ülkemizin en önde gelen elektronik cihaz üreticilerinden MHTA Sjrketler Cirubu tarafından üretilen ve üstün teknik özellikleri ihtiva eden. ec/anelcc için özel programlanmı^ METATEB 25 model Yazar Kasa'yı seçmi^ bulunuyoruz. Saygılarımızlâ. Türk Eczacıları Birliği ANKARA (UBA) Eski Türkiye Odalar Birliği Baskanı ve DYP Büyuk Kongresi'nde Genel Başkan adayı olan Mehmet Yazar, "Demirel'in yurt içi gezilerinin DYP'ye bir yararı olacağını sanrnıyorum" dedi. Yazar, gudümlü bir partinin bir sonuca ulaşamayacağını belirterek, "Bu geziler DYP'ye ciro edilemez" biçiminde konuştu. Mehmet Yazar, UBA'nın eski liderlerin yurt içi gezileri ile ilgili sorusunu yanıtlarken, bu gezilerin herhangi bir sakıncası olmadığını, yasalar çerçevesinde eski siyasilerin vatandaşa görüşlerini söylemelerinin ülke yararına olduğuna işaret ederek, "Deneyimterinden yararianmak gerekir" dedi. Yazar, anayasanın geçici 4. maddesinin bağırmakla, çağırmakla değiştirilemeyeceğini belirterek şunları söyledi: "Eğer bu konuda gerçekten bir değişiklik isteniyorsa, bunun yolu, bu azmi duyanlann siyasi bir guç olarak Meclis'e gelmeleridir. Hatta iktidar olmalandır. Meclis'te tabii yollardan anayasa içindeki tadilatı yapmalandır." Süleyman Demirel'in gezilerinin DYP'ye bir yararının olacağını sanmadığını söyleyen Yazar, "Demirel'in düşüncelerini DYP'ye DYP olarak da yapılanlan onun adına kendisinin deyimiyle ciro edilemez. Kendi DYP'nin başında değil ki. " Mehmet Yazar: Demirel'in gezilerinin DYP ye yararı olnıaz Bu kadar uzun süre borçla yaşamak mümkün mü? Mümkün ama nasıl.. Örneğin ben müzikle uğrasıyorum. En doğal ihtiyacım bir müzik setımin olması.. Hatta çok iyi bir plak koleksiyonumun olması.. Ve çok istediğim halde yirmiyi geçmez benim plak sayım.. Müzik setim de yoktur. Hâlâ yok.. Bir müzik dolabı ve plak, bir müzikçi için etle tırnak gibi bir şey.. Kitap, gazete gibi ihtiyaçlan arkadaşlardan karşılıyorsunuz. ama müzikle uğraşan birinin evinde müzik seti yoksa bu olamaz gibi geliyor. Ama oluyor.. Şimdiden sonra olur herhalde.. Inşallah, konser verdiğimiz salonlar doluyor. Önümüze engel koymasalar bir sorun olmayacak. Sadece büyük şehirlerde değil, Anadolu'nun ilçelerine kadar salonu dolduracak seyircimiz var.. Ama engeller öyle ki.. Seyircı için türkü dinlemeye gelmek kahramanlık gibi bir şey oluyor.. Ben utanıyorum.. O kentte veya kasabada ne kadar polis yarsa.. sivil, resmi, salona doluyorlar. Türkü dinlemeye gelmiş insanlar arasında acayip bir hava esiyor birdenbire.. MÜZİKSEVER POLİSLER Belki polisler de seviyorlardır türkülerinizi.. Zaten öyle dedim bir arkadaşıma.. Sevgıleri baskıya dönüşmese iyi.. Ama o kadar çok sevıyorlar ki, baskıya dönüşüyor. Ben bu kadar sevgi istemiyorum. Örneğin son gittiğim yerde.. Balıkesir de öğrencilerin yurtlarından isimleri alınıyor, konsere gidenlerın.. Bilet satmak isteyen ınsanı alıyorlar iki saat, üç saat polis nezaretınde tutuyorlar.. Yani benim konser verdiğim günlerde hırsızlar çok rahat çalışır diyorum.. Çünkü bütün polisler neredeyse konseri izliyorlar.. Siz hiç radyoya, televizyona çıktınız mı? Radyoya çıktım.. Televizyona da.. İsmail Cem doneminde.. Şimdi niye çıkmıyorsunuz? Araştırmadım ama öyle bir umut yok. Bıktım bu işlerden artık. Duyduğuma göre kara listeye alınmışız.. Araştırmadım.. Son olarak Rahmi Bey, farklı konumlardasınız ama ben size ülkemizin en ünlü türkücüsünü soracağım, tahmın etmişsinizdir, Ibrahim Tatlıses'i.. Ne düşünüyorsunuz onun hakkında? İbrahim Tatlıses, kim ne derse desın iyi bir türkücü.. Türküyü iyi söylüyor. Özel yaâpmı beni hiç ilgilendirmiyor.. Ben beğeniyorum!. Bazı kelimeleri biraz bozuyor ama türküye hakkını vererek söylüyor.. Bu yüzden de tutuluyor..