Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER çesi ile vergi oranı, işyerlerinde kisi ile donatılıyor. % 3'ten < % 5'e, meskenlerde % Tasarıda, bakanlığa 22.200 2'den % 4'e, arsalarda °/o 5'ten °/o adet yeni kadro veriliyor, kaldı6'ya çıkarılıyor. Bakanlar Kururılan ve geçici kurallar bölümlelu'na, taşınmazın bulunduğu yeri yer alıyor; bu kuralları atlıyore göre vergileri 1986 yılı için °/o rum. 40 oranında, 1987 yılı için Vo 20 oranında indirme yetkisi verili GENEL DEGERLENDtRME yor. Bir vergi yasası önce hukukBelediye Gelirleri Yasası'nda sal sonra sosyal, sonra da ekonovergi ve harçlar iki kat ile on kat mik nitelikleri ile değerlendirilearasında arttırılıyor, haberleşme bilir. . harcı ve harcamalara katılma Hukuksal nitelik, varsıl ya da payları için ek kurallar konuyor, yoksul her yükümlüyü ilgilendiözel et kombinaları hayvan ke rir. Tasarı, yineleyelim, yasama sim harcı dışında bırakılıyor, mü görevini yönetim ve yürütmeye ze giriş ücretlerinden belediyele aktaran kuralları ile hukuksal nire pay veriliyor; Bakanlar Kuru telikten yoksundur. Bu konuda, lu'na, tasarının her yasa için yi anayasamızın öbür kuralları ile nelediği, on kat arttırma yetkisi birlikte yorumlandığında, anayaveriliyor. samızın vergi ödevi kuralının son fıkrasına sığınma olanağı pek Akaryakıl Tııkeüm Vergisi Yayoktur. sası'nda vergi oranı % 6'dan °/o 9'a çıkarılıyor. Batı demokrasileri anayasalaKısa adı ile Pay Yasası'nda, rında, hükümetlerin meclislere emlâk vergisinin devredildiği ge göre daha çok baskı gruplarının rekçesi ile pay oranları düşürü etkisinde kalabileceği, meclislerlıjyor, Iller Bankası'nda Beledi deki karşıt görüşlerin hükümetlerde bulunmayabileceği, sık sık yeler Fonu oluşturuluyor, vergi ile ilgili basım giderleri bu fon dcğışikliklerle ekonomik yaşamda kararsızhğa ve eşitsizliğe yol dan karşılanıyor, bakanlık bu konuda ve fonun yerel yönctim açabileceği olgulan, vergilemede lere dağıtılması konusunda, yet yasamanın tek yetkili organ olmasını zorunlu kılmıştır. Ülkekili kıhnıyor. Gider Vergileri Yasası'nda Ba mizde, yıllardır dış ticaret ve kanlar Kurulu ° / o 3 olan vergi Türk parası kurallarının yürütoranını °/o Ve kadar indirme yet me orgamnca düzenlenmesinin sağlayan sul, bıtkısel yaglar, tahıl, jeker. viıamınler ve mıneraller. 1dkat Creme Nuırıcıa çocujun sajlıklı L'dı>mesını sağlamasının yanı sıra, (ok iyi bir lada ve kolaylıkla hazırlanabilme ozellıklcrınede sahıplır Su ılavc ctmek yelerlıdır Creme Nutncıa çocuk gıdası konusunda dunyada Onde gelen birkaç uzman kuruluşlan bırı larafından ımal cdılmckıedir. Nulricia, süilen kesmenin, sızin ve (ocugunu; ıçın önemını bılir. , Creme Nuırıcıa, bunu kolaylıkla ve büyük zevklc başarmanıza yardım edecektır. neden olrluğu kararsızlık ve eşitsizliK ortadadır. Birkaç yıldır vergilemenin yasa yerine yönetimin ya aa yürütmenin kararlanna bağlı kılınmasının, aynı kararsızhğa ve eşitsizliğe yol açtığı kuşkusuzdur. Tasarıda vergi yönetiıni için forılar oluşturulması, bütçelemenin temel ilkesi olan birlik ilkesi ile bağdaşmaz. Tasarıda, Gümrük Yasasına paralel, tapu memuruna yaptığı işten pay vermek kuralını anlamak güçtür. Menıur, aylığını bütçeden alan kişidir. Alman vergi hukukçusu Tipke, vergilemeyi yasa kuralına bağlamayan, yürütmenin kararlarına bırakan, böylece yorumu, danışman görevi olmaktan çıkarıp falcının görevi yapan serbest hukuk akımı için "kadı hukuku" deyimini kullanır. Tasarının hukuksal nitelikten yoksunluğu, bu yazıma kadı hukuku başhğını koymama neden oldu. Tasarıyı, sosyal ve ekonomik nitelikler yönünden de savunmak güçtür. Sosyal nitelik: Varsılın çok, yoksulun az vergi ödemcsidir. Öysa tasarı tersine ku * rallarla doludur. Ekonomik nitelik, bir vergi sisteminde sosyal nitelikle bağdaştığı ölçüde geçerlidir. Büyükleri koruyan kurallar taşıyan tasarı,böyle bir bağdaştırmayı yapamamaktadır. 21 KASIM 1985 Katlı Hukııku Dış ticaret ve Türk parası kurallarının yürütme orgamnca düzenlenmesi kararsızhğa ve eşitsizliğe varmaktadır. Vergilemenin yasa yerine yönetimin ya da yürütmenin kararlanna bağlı kılınması aynı kararsızhğa ve eşitsizliğe yol açar. "Kadı hukuku" deyimi Alman vergi hukukçusu Tipke'nindir. Mecliste görüşülen vergi tasansının hukuksal nitelikten yoksunluğu, başhkta söz konusu deyimi kullanmama neden olmuştur. PENCERE Önemsiz Şeyler... Gabriel Garcıa Marquez, ünlü romanı "Yüzyıllık Yalnızlık"a şöyle başlar: "Albay Aureliano Buendia, yıllar, yıllar sonra idam mangasıyla yüzyüze geldiğinde, buz denen şeyi babasıyla keşfe çıktığı o ırak ikindi vaktini anımsayacaktı." Çarpıcı bir girış değil m i 7 insan istediğinde geçmışini dnımsayabilır, ama geleceğini bilmediğinden, ılerıde bir gün neyi nasıl anımsayacağını da bılemez. Bu gibi durumları yalnız tanrılar ve rorrancılar saptayabilirler. Çünkü onlardır kahramanlarını yaratan ve yaşatan. "Yüzyıllık Yalnızlık"\n önemli kişilerinden Albay Buendia'yı bize anlatırken, Marquez, yalnız geçmişini anımsatmakla yetinmiyor albayın, geleceğin bir önemli anında geçmışın hangı olayını düşüneceğıni de bıldıriyor. Zamanları içiçe geçırmesini çok sever Marquez, bu yöntemi sık sık kullanır. • Zamanları bırbırine karıştırıp düşünmek, salt yazarlara özgü değildir. Sıradan bir ev kadını, yün örerken, şışe geçırdıği ilmik sayısınca anıyı kafasından geçırebilır. Çoğu sınema yönetmeni de adına "flash back" denen bu numaraya sarmıştır. Sözgelimi kahramanımız cezaevine düşer; demir parmaklıklar ardından zaman tüneline geçıverir; bizimle birlikte eski günlerini eşeler; ılk sevgılisıyle buluşur; kızın dudaklarına ateşli bir öpücük kondururken gardiyan kapıyı şakır şukur açınca hep birlikte kendimize gelirız. insanın yaşadığı zamandan çıkması, yasadığı zamana girmesi, düşüncesındedir. Somut varlığımız hep yaşadığımız zamandır. Geçmışın tatlı anılarına kendını kaptıran kışının sıgarası elinı yakarsa, duyacağı acı, gerçeğin takvimini kendisine bildirir. Hem yalnız anılar mı ballıdır? Hayatta öyle anlar olur ki.Lamartine'in ünlü "Gol" şiırındekı gibi "Ey zaman, dur!" diye bağırasımız gelir. Zaman durmaz, acı anlarda esner, uzar; tatlı anlarda kısalır, hızlanır; yaşanan olay derinden etkiler'kişiyi; unutulmayacak bir an yaşadığı sanısını yaratır. Oysa ınsan unutamayacağını sandığı dakikaları unutuyor da, önemsiz görünen bir anıdan ömür süresince kurtulamıyor. • Geçen gün gelişigüzel yürüyordum. Hava kötü, gök kurşuniydi. Rüzgâr kaldırımdan beyaz bir kâğıt parçası uçurdu. Çocukluğuma kayıverdım İlkokulun üçüncü sınıfını, kışın odun kömürü kokan bir kasabada okumgştum. O yıl beşinci sınıftaki bir kızı anımsıyorum. Ne adını bılırdım, ne konuşmuşluğum vardı. Büyük bir kentten geldiği sanısını uyandıran bu kızın simsiyah saçları, fotoğraflarını biriktırdiğim Claudette Colbert'inkı gibi kesılmişti. Bir pazartesi "teneffüsü"nde okulun avlusunda görmüştüm onu. Beş on adım ötede duruyordu. Rüzgâr, siyah okul gıysısının boynundakı geniş beyaz yakasını uçuruyor, yanağına yapıştırıyordu. Kendisıni gözetlediğimı duyumsadı kız; birden döndü; bana baktı. Suçüstü yakalandım. * O anı gelecekte bir kez daha anımsar mıyım? Bu önemsiz anı belleğimın karanlığına mı karışır? Yoksa derinliklerde uykuya dalıp yeniden uyandırılacağı günü mü bekler? Kimbilir, gelecekte bir rüzgâr daha eserse, bir sokak lambası yanarsa, bir yaprak düşerse, bir kibrit çakarsa; görünmeyen bir el belleğimin istifinden o küçük anıyı çekıp çıkarır. Önemli bu? Şanırım. insanın belleği sürgit Karlofça'yla Vıyana Antlaşması'nı ya da 1929 Bunalımı'yla Büyük Savaşı yüklenmek işleviyle görevli midir? Herkesin yaşamı Marquez'in Albay Buendia'sı kadar ilginç midir? Mahpushaneleri görmemış olabilir insan, büyük aşklaryaşamayabılır, ışkencehanelerden geçmeyebilir. Ancak bunun ne önemı var? Sözgelimi ben bir romancıya konu olsam, diyebilir ki; o, ömrünün bir gününde sonbahar rüzgârı estiğinde, hüzünlü Anadolu kasabasındaki sıyah kısa saçlı kızın uçuşan beyaz yakasını anımsayacaktı. Prof. Dr. SALİH ŞANVER Dış ticaret ve Türk parası kurallarının yürütme orgamnca düzenlenmesi knrarsızlığa ve eşitsizliğe varmaktadır. Vergilemenin yasa yerine yönetimin ya da yürütmenin kararlanna bağlı kılınması aynı kararsızhğa ve eşitsizliğe yol açar. "Kadı hukuku" deyimi Alman vergi hukukçusu Tipke'nindir. Mecliste görüşülen vergi tasansının hukuksal nitelikten yoksunluğu, başhkta söz konusu deyimi kullanmama neden olmuştur. On iki vergi yasasında birden değişiklik yapan tasarı. Mecliste görüşülüyor. Geçen haftaki yazımda üç vergi yasasındaki (gelir, kurumlar ve vergi usul yasaları) değişiklikleri konu edinmiştim. Bu hafta bunlar dışında dokuz vergi yasasındaki değişiklikleri kısaca özetleyeceğim ve genel bir değerlendirme yapacağım. Ücrellilere Vergi İudesi Yasası kapsamına, ticari, tarımsal ve serbest meslek kazançları nedeni ile beyanname yeren yükümlüler de alınıyor; iade oranları değişmiyor, ilk iki dilimde 5.000 lirahk ve 10.000 liralık hiç de önemli olmayan bir arttırma yapılıyor, çiftçiler için mal alışlarında kesinti yapan sorumlu tutuluyoı; Bakanlar Kurulu'na, iade oranlarını ayrı ayn ya da topluca iki katına çıkarma ya da yarıya indirme yetkisi veriliyor. Harçlar Yasasında iflas ve konkordato harç oranları indiriliyor, sporla ilgili taşınmaz edinimi harç dışı bırakılıyor; tapu ve kadastro harçları konu yönünden iyice genişletiliyor, daire dışında yapılan tapu işlemlerinde alınan para, ilgili memurlar arasında dağıtılıyor; 10.000 lira ile 500.000 lira arasında telsiz harçları ve 50.000 lira ile 350.000 lira arasında kapalı devre televizyon harçları getiriliyor; trafik harçları on kat ile yirmi kat arasında arttırılıyor; Bakanlar Kurulu'na, nıaktu harçları ayrı ayrı ya da topluca on kat arttırma ve yasada yazılı orana tekrar indirme yetkisi veriliyor. Damga Vergisi Yasasf nda Bakanlar Kurulu'na yukarıdaki yctki veriliyor. Değerli Kâgıtlar Yasası'nda bedeller ortalama dört kat arttırılıyor. Emlflk Vergisi Yasası'nda emlâk vergileri belediyelere devrediliyor; belediye ve bitişik alan sınırları dışındaki işyerleri, ticari, turistik, dinlenme amaçları ile kullanılan binalar vergi kapsamına alınıyor; temizleme ve aydınlatma harcının kaldırıldığı gerekYcnı d o j m u j bcbek ıçın hiçbir şey anno sütunun besleyicı ztngınlijınin yerını OKTAY AKBAL EVET/HAYIR Neyzen Tevfik'i Okurken alama/. Fakal 4 aydan ilıbaren sadecc anne suıu çocujunuza ycıcrli olmayacaktır. Ona da'ha katı gıdalar vcrme lallannı (cjıllendirmc /•amanı gelını^ııF Burada Doklorunuzun onayı ılc, annc olarak önemli kararlar almak durumundasınız gerekır. Ve tabıi ki ona anne suıu olarak besleyıcı bir gıda vcrmeyı tercih edeçeksinız. Creme Nulrıtıa, dengelı tormulü ile. Çocujunuzun., sıhhaılı ve dengelı bir gelişme için gercklı proıeınlen almasını sağlamanı/ Genel Hizmetlş Sendikası Kültür ve Sanat Gecesi ÇAĞRI "Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti. Yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti." Gözümün önüne Şehzadebaşı Caddesi'ndeki kahvelerde oturan, kıvırcık saçlı yaşlı bir kişi geliyor... Sonra kalkar yürürdü Fatih'e doğru. Neyzen Tevfik olduğunu bilirdik. Bir süre ardından yürürdük. Hiçbir şeyin farkında değildi. Hiçbir şey umurunda değildi. Apayrı bir dünyada yaşıyordu. Ne kadar zamandır? Belki elli altmış yıldır. Ney çalarmış da Neyzen adını oradan almışl Ama kahvede ney mey çalmazdı. Öyle otururdu, yanına gelenlere pek yüz vermezdi. Gece gündüz içermiş. Öyküler anlatılırdı. Bir gün doktor rakıyı bırakmazsa öleceğini soylemiş, bir süre kesmiş içkiyi. Sonra bir de bakmışlar, Neyzen yine içiyor. 'Yahu hani içmeyecektin, hani rakıyı yasaklamıştı doktor?', 'Evet' demiş, 'ama engel ortadan kalktı."O da ne demek?' 'Rakıyı yasaklayan doktor öldü de...' Yine bir başka öykü: Tanınmış biri ölmüş. 'işte bir içki kurbanı daha' demiş ünlü bir doktor. Neyzen Tevfik bu sözü duyunca yanmdakine fısıldamış: 'Bu doktorlar da çok alçakgönüllü oluyor. içkinin kurbanlarını sayıyorlar, ama kendi kurbanlarını hiç ağza almıyorlar...' Bir ünlü öyküsü de Fahrettin Kerim'le ilgili. Yeşilaycı hekim bir toplantıda sormuş: İki kovadan birine rakı, öbürüne su doldursak bir eşeğin önüne koysak, hangisini içer?' Dinleyenler bir ağızdan 'Suyu' diye bağırmışlar. Gökay sormuş: 'Neden?'. Neyzen de oradaymış, şöyle seslenmiş: 'Eşekliğinden...' Bu öykünün arkası da şöyle: Bir akşam Atatürk, Çiftlık'te rakısını içiyorken bir köylü çocuğu yanına yaklaşmış. 'Biz ne yapıyoruz?' diye sormuş. 'Rakı içiyorsunuz'. 'Peki söyle bakalım, iki kovadan birine rakı, birine su doldursak ve bir eşeğin önüne koysak hangisini içer?' Köylü çocuğur'Rakıyı". Atatürk: 'Aman, neden diye sormayalım' der. Yaşasaymış 105 yaşındaolacakmış... Bodrumlu biröğretmenin oğlu. Yeteneği, zekâeı ile küçük yaştan belirtmiş kişiliğıni. 0 kadar ki, babasının tabutu annesinin mezarına gömülürken, 'Nihayet burada da koynuna girdin, seni gidi seni' diyecek kadar! Bir yandan ney öğrenmek, müzikle içli dışlı olmak, öte yandan şiirlerini yazıp söylemek... Herzaman yobazlığa düşman, aydınlıktan yana bir kişilik. Yobazların yurda yaptığı kötülüğü şiirlerinde dile getirmekten bıkmadı: "Hayliden hayli kalınlaştı yobazlık yeniden Softalık zorlu anırtı ile aldı yürüdü Kara bir kinle taassup pusudan çıktı yine Yurdu şahane cehalet yeni baştan bürüdü." Dr. Fahrettin Kerim Gökay, onu şöyle anlatır: "Neyzen bedeni yapısından, ruh bünyesine kadar komplike bir yaradılıştır. Bir Herkül kafasını andıran, henüz saçları dökülınemiş karlı dağ gibi hakim kafatasına yerleşmiş beyin hücreleri fonksiyonlarındaki seyyaliyet ve cevvaliyeti göz önüne getiriniz. O hücrelerin dinamik faaliyetidir ki bize o eşsiz mısraları kazandtrıyor." Türklerin Diyojen'ı sayılan Neyzen Tevfik'i bugünkü kuşaklar gereği gibi tanımıyor Usta bir yergi yazarı olan Neyzen,zaman zaman pek çok kişiyi alaya almıştır. Bu yergilerı hep gerçekçidir, hiçbiri boşlukta kalmaz. İşte Yahya Kemal'in Barbaros anıtına kazılan şiirini okuduktan sonra yazdıkları: "Edebi bilginı Hayrettin Kaptan 1 Beş asır önceden biliyor gibi / Ikına ıkına yazdığın şiire I Barbaros k...ını siliyor gibi..." Tanrı'ya da şöyle seslenir: "Ey bana kendini büyük tanıtan /Halime bak da varlığından utan..." Adnan Binyazar, bir yazısında Neyzen'in şu dörtlüğünü sunuyor: "Kim demiş bizde bir d&mokrat idare yoktur / Ne demek, olmasa elbet dışardan alırız / Sırredip karne usulüyle o gümrük malını I Karaborsaya verir, biz bize benzer kalırız." Şunları eklemiş Binyazar: "insanımız açısından demokrasi tarihi yazılırsa, sonuç Neyzen Tevfik'in dediğinden başka mı çıkacaktır? Hep karaborsaya düşmemiş midir demokrasi? Demokrasi her dönemde bir sır olarak kalmamış mıdır?" Son günlerde Neyzen Tevfik'in yasamını, sanatını tanıtan yeni bir kitap çıktı: Recep Usta'nın 'Neyzen Tevfik'i... Hilmi Yücebaş'ın yedi kez basılan 'Neyzen Tevfik'ini de burada anmak isterim. Türk sanatının bu değerli ve ilginç sanatçısını yakından tanımak isteyenler bu iki kitabı okumalıdırlar. Arif SAĞ Muhlis AKARSU Muharrem AKKUŞ Mine YALÇIN 23 KASIM I98 CUMARTESİ Yer: TEPEBAŞI GAZİNOSU Saat: 19.00 24.00 Arası (.ocujunuzun ihtiyacı olan butun unsurları ıhiıva eder; kolaylıkla hazmedecejı proieınlen NQTRICIII "Bebek beslenmesinde uzman' Emzirme'den... köfteye ... BURHANtYE ÖREN'de SATILIK YAZLIK Denetko Sitesi C7I1I3 MUstakil tapulu Izmir Tel: 11 15 4725 63 50 ÖĞRENCİLERE PANSİYON Kalorifer, sıcak su, telefon, kafeterya ve ucuz ücret. KÖRFEZ PANSlYON/ İSTİNYE Tel: 163 43 43 Nişantaşı, Teşvikiye, Şişli, Osmanbey ve Gumüşsuyu civarında 125.000 TL'ye kadar kiralık ev aranmaktadır. Müracaat: 155 08 7374 Amasya, Taşovadan aldığım kimlik kartıını, askerlik terhis kâğıdımı, İstanbul Perşembepazarı Akbank Şubesi'nden aldığım banka cüzdanımı, ve sigorta kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. VELİ GENÇ Banka hüviyet kartı ile nüfus cüzdanımı kaybetıim. Hükunısu/dür. İBRAHİM ÇORBAC1 Ev tapumu, sigorta kartımı, Sultanahmet Cezaevinden aldığım evraklarımı kaybettim. Hükümsüzdür. BÂYRAM GÜNEŞ BİRAÇIKLAMA Yaprak Yayınevi tarafından Baltal Pehlivan imzasıyla "Ruhi Su... Ruhi Su..." adlı bir kitap yayımlanmıştır. Adı geçen kişiyle tanı*.ıklığım bile olmadığını, Ruhi Su'nun mezarı için kitapta yer aldığı biçimde bir yardınıa gereksinim duymadığımı kamuoyuna bildirmeyi zorunlu gördüm. Eşi: S1DIKA SU MUum'efsılı İ M P E K S IHK \ ( A l S A N . A ^ı Mcv VHHft I/OI 32 yıldan beri, DAKTİLO ve MUHASEBE kuriarımızı bitiren Orta ve İlkokul mezunlarına bile İŞ ÇOK', ELEMAN YOK . LİSE MEZUNLARI! Aylar, yıllar geçiyor; Siz hâlâ BOŞ MU BEKLİYORSUNUZ ? Hiç olmazsa BİLGİSAYAR ÖĞRENİN. •AMPÎYÖN TEŞEKKUR Tanıının vasi rahmetine tevdı cııiğimi/, scvgili annemi^, Geleceğin insanı bilgisa^/arsız olamayacak. İSTANBUL VE MARMARA BÖLGESİ DENİZ TİCARET ODASINA SINAVLA ARAŞTIRMA UZMANLARI VE UZMAN YARDIMCILARI ALINACAKTIR M.rkezl : Beyazıt, Mıthat Paşa Cad , 14/1 Tel. 527 55 25 527 49 03 522 21 06 Bcyoftlu Şub«*l : Istıklal Cad.. Yonca Han. 87/7 Tel 149 79 93 149 81 06 144 90 11 Kadıköy Şub«si : Altıyol, Kujdıh Caddesi. 6/3 Tel :336 08 42 33611 50 Dlkkat: Bu 3 şubemizden başka ŞAMPİYON adıyla çalışan hiçbir Daktilo, Sekreter ve Bilgisayar kursu şubamiz değildic AN INTERNATIONAL TRADE COMPANY SEEKS MARKETING PERSONEL KARTALKAYA "SICAK YUVANIZ" Her hafta sonu 1 kişi Tam p a n s i y o n j ^ f l j ,UHSAH A KIÜI gbnlük 12 000TL4KDV 4>Otob0s servisimiz vaıdır. Odamifin araştırma servisindc görevlendirilmek üzere sınavla aşağıdaki nilelikleri taşıyan uzman ve uzman yardımcılan alınacaktır. 1 Uzman adaylarının Iktisat veya Işletme konıısunda Yüksek Lisans veya Doktora yapmış, Ingilizce dilini iyi bilmeleri ve araştırma tecrübesine sahip olmaları. 2 Uzman Yardımcısı adaylarının Ikıisal veya lşlelmecilık dalında Lisans veya Yuksek Lisans Eğitinıi görmüj ve Ingılizee dilini iyi bilmeleri ıstenmektedir. 3 Adaylar 2 Aralık 198S günü saat 10.00'da yabancı dil ve bilgi sınavına tabi tuuılacaktır. Bilgi sınavı: I. Genel ekonomi, II. Turkiye ekonoırmi, III. Uygulamalı tstatistik konularında yapılacaktır. 4 tsteklilcriıı, ayrııılılı ö/.gecmiş ve bir resim ile bırlikte en geç 25 Kasım 1985 larihiııe kadar odamıza "ARAŞT1RMACI" runıuzu ile bizzat baivurmaları rica olunur. ADRES: tSTANBUL VE MARMARA BÖLGESİ DENlZ TİCARET ODASI Sönmez Denizcilik Han, Rıhtım Caddesi NO: 47 KARAKÖYtSTANBUL Basın: 27489 NEVCİVAN PEKSAYAR'ın KARTAL OTEL vefatı münasebeliyle, ı;ok yakın ılgisini gördüğılmu/ Milliyel Gazetcsı sahıbı Aydın Dogan'a, Milliyel Cia/elesi Gcncl Mudurü Yekla Okur'a, T.H.K. Genel Baikanı llv. Tumgencral Baki Aydın'a. T.I1.K. İstanbul leşkilat mc'iısuplarına, Yardım Scvenlcr Derneği Eydp Şubcsi, Eminönu Lions Kulubıı ııycletinc, l> Bankası Teşvikiye Şııbesı mensuplarına, {•> Bankası canıiasıııa, l> Bunkası Bakırköy siıesindeki dosl ve arkadaşlurımı&ı, Lge Reklamcılık ve llaııcılık ^ırkctlcrine, anncmi/.in ha.stalığı sııasıııda her türlu ihtinıamı gösleren sayııı dokıorlar tlhan (îürun, C'em Koca ve Çelik Koldaş beylere, ayrıca lelgrat, telclon, ıneklup vc bi//al evimı/e geleıek, cena/e merasımine katılan, buyük acımı/ı payla^an, çıçek gönderen, Turk Eğitim Vakl'ı'na bağı^la bulunan luın akıaba, dosl ve arkada;,lunm:za kalbı leşckkurlerimi/i sunarı/. Çocukları HANDAN PKKSAYAR ORHAN PEKSAYAR Kiralık aranıyor. Bankada çalı^an bir bayan için Be$ikta>, 1cvenı, Mccidiyekoy civarında küçük daire aranıyor. 164 08 02 1591 no'lu sarı basın kartımı yitirdim. Yenisi alacağımdan geçersizdir. ABDULLAH YAZIC1 YÜZME HAVUZU DİSKO LÜKSODALAR ^^V> SAUNA Candidates should have: • Practical experiencc in the ficld of marketing. • Command of a second foreign language (GernıanHnglish) • VVilIingncss to travel. Applicants should send their CV to POB 506 KARAKÖYİSTANBUL Until 29 Novcnıber 1985 Head officc: ESENTEPKİSTANBUL LEYLA ÇAMURŞEN MURAT ÜYGUN nişanlandılar ADAPAZARI ile 1968 İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi MEZUNU DOKTORLAR sınıf toplantımız 30 Kasım 1985 Cumartesi 17.0001.00 SPOR YAZARLARI SOSYAL TESİSLERİ TAŞLIKİSTANBUL Acele müracaat: Doç. Dr. Cavit AVCI İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahı Tel: 521 26 83 523 62 75 1611074161822616122813361660 MALATYA'DA İMZA GÜNÜ (2223/KASIM/1985) HASAN KIYAFET 'ALİ ALİ" ve dığer kıtaplarını Kerem Kitabevi'nde imzalıyor