Katalog

16 KASIM 1985 * * * * Hipodromdan CUMHURÎYET/13 Aknasip için zor yarış... TAYGUN TÜRE 1. AYAK: Yeni sahiplerinde çok iyi bir form tutarak beğendiğim Old Gold, idman durumuna göre yarışın en şanslı atıdır. Formunu koruyan Pernod daha sonra şans verdiğim isim olup, R. Saagster ve Jokeys Love yanşın sürpfcz isimleri olurlar. 2. AYAK: Her geçen gün istenilen formuna giren ve hafta içinde rekor bir galop yaparak beğenimi kazanan Sky Bus, günün banko atıdır. Kocahan ve Riva sürpriz şansından söz ediiebilecek isimler olup diğer arıkanlann durumlan vasattır. 3. AYAK: Ağır kilosuna rağmen çok iyi durumuyla Aknasip yarışın en sanslı atıdır. Geçen haftaki yanşını hafta içinde galop yapmadan koşarak tabela şansım kaybeden Dobra, ciddi idmanlarla ve hafta içinde güzel 1000 metrelik bir galopla bu yanşa katılacak. Aknasip'ten sonra Dobra beğendiğim isim olup Deligönül ve özlem yarışın sürpriz isimleri olur. 4. AYAK: Sabah idmanlanndaki iyi görünümünü yanşta gösteremeyen Gülbağ koşulacak olan bu tempo yanşında en şanslı isimdir. Bonnefete daha sonra idmanlarda beğendiğim isim olup Cazgır, yarışın sürpriz atıdır. Renova ve Minaka'nın sabah idmanlarında iyi göründüğünü söyleyemem. Yanşta da bu iki arıkamn işi hayli güç. 5. AYAK: Sezon başından beri inişli çıkışlı bir performans çizen tayların bir araya geldiği yanşta son idmanlarında beğendiğim Uğur 56, Muradiye ve Şenol arasındaki mücadele yarışın birincisini belirleyecektir. Sabah idmanlarında her geçen gün iyiye giden Aliş ve Yurtbey, yanşın sürpriz isimleri olurlar. Tuna'dan yakın akraba olan güzel eşkalli Sermet, koşacağı bu ilk yanşta istenilen ölçülerde tam olarak hazırlanmadığı için şans vermiyomz. llerideki yanşlarda bu taym kendinden çok bahsettireceğini söyleyebilirim. 6. AYAK: Hafta içinde iyi göG4 213 23 35 23 23 G6 G5 31251 14423 432 3512 41476 3 31258İ14374.12 31265 479 rünen Çölkızı ve Gürpınar idman durumuna göre yarışın en şanslı isimleri. Bayraktar ve Özde daha sonra şans verdiğim isimler olup, Gülizar yarışın sürpriz atıdır. EVET/HAY1R (Başıarafı 2. Sayfada) olsak da bu büyük adların serüvenlerini o da hep övgü doluancak gazetelerde, dergilerde okurduk. Yanlarına yaklaşmak, onlarla konuşabilmek olanaksız bir şeydi. Milletvekiliydiler, büyükelçiydiler, hep yüksek görevde olurlardt o dönemin şairleri, yazarlan... Adları ya bey' ya 'beyefendi' drye anılırdı. Çoğu Kez de 'muhterem' ve üstat' gibi tanımlamalarla... Üst üste geldi imza günleri... İstanbul'da TÜYAP Kitap Fuannda 7 kasım günü 'Hiroşima'lar Olmasın' üstüne bir konuşma yaptım. Daha çok 'insan' olgusu üstünde durdum. Yüz ytllardır sanat, edebiyat adamları hep barışı savundu. Sanatçı, barışsever kişi anlamına gelir. Sevgiyi, saygıyı, insan anlayışını yerleştirmek.. Ama neye yaradı, savaşlar mı ortadan kalktı, insanoğluna saygı, sevgi mi yerleşti? Yok öyle şey. Savaşlar daha acımasız, daha kıyıcı. Kırk yıl önce bir Hiroşima, bir Nagazaki vardı. Şimdi tepemizde on binlerce nükleer bomba duruyor. Damokles'in kılıcı, her andüştü düşecek gibi... "Duyuyorsunuz, okuyorsunuz, dünyada korkunç bir açlık sürüyor. Daha yirmi yıl önce dünya insanlannın üçte ikisinin yeterli gıda almadığı söylenirdi. Bugün ne halde? Afrika'da, Asya'da, Güney Amerika'da açhktan kırılıyor insanlar. Öte yandan nükleer bir savaşın hazırlıklarına, yani daha çok, daha çok adam öldürmeye milyarlar harcanıyor her iki yönde... Açlıkla, işsizlikle savaş bırakılıyor, insanoğluna kıymak için gidiyor milyarlar. Bu nasıl sağduyu, bu nasıl uygarlık, bu nasıl insanlık?" En sonunda da şunları söyleyerek bitirdim salonu dolduran gençlerle olan konuşmayı: "Hiroşima'lar olmasın duasını bir kez daha yinelemek istemem. Dua ile hiçbir şey olmaz. Ancak bilinçle, istençle gerçekleştirilebilir en büyük özlemler." Sonra Ankara'ya gittim. Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün Kitap Şenliği'nde iki gün okurlarla baş başaydım. 10 kasım günü Sayın Velidedeoğlu ile bırlıkteydik. İnanılmaz bir ilgi vardı. Kitap almak için kuyruklar uzadıkça uzadı. Yevtuşenko da gelip şiirler okudu. Kitaplar satılmıyor, ilgi az, denilmekte, ama 10 ve 11 kasım günlerinde ve öteki günlerde yazarlara gösterilen ilgi böyle bir savı çürütüyordu. Evet. yalnız kıtaba değil bu ilgi, daha başka nedenlere dayanıyor. 10 kasım günü Erbil Tuşalp'ın yeni çıkan kitabından bir kaç saat içinde 300 adet satıldığını söylemek yetmez mi? Ki, Erbil'in imza günü de değildi... Bunun gibi okurların sevdiği, güvendiği, inandığı yazarların, gazetecilerin Güldemir, Mumcu, Yalçın, Birand, Çölaşan vb.'nin yeni çıkan kitaplan da büyüK ilgi gördü. Şiir, roman, öykü. deneme kitaplan da öyle.. Ama güncel sorunlan ele alan araştırmalara. röportajlara ilgi daha da yoğun. Bunun nedenleri de açık, insanlarımız içinde yaşadıkları acılı dönemlerin içyüzünü anlamaya, o dönemin kişilerini yakından tanımaya çalışıyorlar. Batur'un, Gürkan'ın tartışmaları nasıl bize 12 Mart döneminin gizli yanlarını sergiliyorsa, 12 Eylül döneminin bilinmeyen yanları da yavaş yavaş ortaya çıkıyor. daha da çıkacak... Bir okur, bir çiçek resmi çizerek şunları yazmış bir kırmızı kartın üstüne: 'Herşeye rağmen halkının düşünebilen beyinleri, görebilen gözleri, sevebilen, sevdirebilen yürekleri olmayı başarabilen, onurlu, saygın, basınımızın tüm kadın erkek emekçilerini saygı sevgi ile kucaklarız." Tüm okurlara ilgilerinden ötürü içten teşekkürler... OKTAY AKBAL DUYDUK/GORDtK YALÇIM PEKŞEM delim ki hastayım.. Paraya ihtiyacım var. Kim verecek bu parayı?.. Rock Hudson ölene kadern görünmeme rağmen daha bugüne kadar dar film çekmiş.. Ben hastayım demek istemibesmelesiz ve afedersiniz cenabet sokağa çıkyorum ama eğer böyle bir şey olursa bana para mamışımdır.. Böyle tuhaf bir şekilde şöhret lazım olacak. olunca... Yani hasta olsanız da, olmasanız da sah Kehanet doğru çıktı diye mi düneye çıkacaksınız.. şündünüz?.. Çıkmam demiyorum.. Ama herşey patro Doğru çıktı diye düşündüm.. Ama acı bir num Hasan Bora'ya bağlı.. O ne derse o olaşöhret.. Ustelik bir hafta, on gün içinde hiç mübalağasız 50 milyon kişi tanıdı beni.. Sonra ben cak.. Sahne derse sahne, film derse film.. sahneden geliyorum. Daha önce böyle bir çahşmam olmuş.. Vokal olarak.. Tiyatro çalışma "HÜKÜMET KURTULDU" larım var.. Üstelik çok güzel bir sesim vardır.. Film de çevirecek mısıniz? Bunu gayet rahat söylüyorum.Türk Sanat Mü Teklifler geliyor.. Film, reklam filmi, fotoziği çalışmalanm biron seneyi kapsar.. Bütün roman teklifleri.. Bir arkadaşım telefon açıyor.. bunlar olunca... Sanatçı. "Murti, ne olur beraber resim çektirelim". Zeki Müren Bey'in bir lafı vardır. "Rek"ŞARKICI OLABİLİRİM" lamın ryisi kötüsü olmaz, reklam reklamdır" der. Herkes bundan faydalanmak istiyor. Hat Şarkıcı olabilirim mi diyorsunuz? Evet zaten Star Sanat Merkezi elemanı ta dikkat ettiyseniz hükümetin bile işine yarayım.. Bir kere herkes hastayı görmek için ge dı benim hastalık.. Bir kaç gün önce manşet "Yüzde 45 enflasyon".. Ertesi gün "AIDS İslecektir. Hatta beni bir sirke kapatsalar aynı tanbul'da".. Sonra hep AIDS, AIDS, AIDS.. Yeşey.. Sahneye çıksam aynı şey.. di gün. Sekizinci gün yine "Enflasyon yüzde Düşünüyorsunuz öyleyse.. 57,5". Farzedelim ki ben hastayım.. O zaman mümkün olmaz tabii.. Yani bir hafta için hükümeti de kurtardınız. Yooo.. Mümkün değil diye değil.. Farze Bir yerde öyle oldu. (Baştarafı 7. Sayfada) TAHMtS 1. KOŞU: F: Selen, P: Tacidar 2. KOŞU: F: Old Gold, P:Pernod, P: R. Sangster, S: Jokeys Love 3. KOŞU: F: Sky Bus, P: Kocahan, P: Riva, S: Dream 4. KOŞU: F: Aknasip, P: Dobra, P: Deligönül, S: Özlem 5 5. KOŞU: F: Gülbağ, P: Bonnefete, S: Cazgır 6. KOŞU: F: Uğur 56, P: Muradiye, P: Şenol, S: Alis 7. KOŞU: F: Gürpınar, P: Çölkıa, P: Bayraktar, S: Özde TAHMİ1SCİLERİMİZİN GÖRÜŞLERİ Taygun TÜRE Demir TÜMER A. AKALP Kemal AKYER Hasan GÜNEY G1 347 34 34 43 43 G2 2 2 2 2 2 G3 1 1 18 1 1 tüL İKİLİ BAHtŞLER: (2467) ÇİFTE BAHİSLER: (1/25/6) ALTILI GANYAN: (234567) ÜÇLÜ GANYAN: (456) ÜÇLÜ BAHİS: 7'nci koşudadır. HakkârTye ilk fabrika (Baştarafı 1. Sayfada) daki DESlYAB'ın genel müdürü Halit Kara bölgedeki doğal koşullar nedeniyle vatandaşlann yıhn önemli bir bölümünü konutlarında geçirdiklerini gözönüne aldıklarını ve iş imkânını vatandaşın ayağma götürmeyi amaçladıklarını söyledi. Toplam yatırım değeri 600 milyon lira olan HİSAŞ yılda 540 ton kirli yun ve yapagı işleyerek 270 ton halı ve kilim ipliği üretecek. Tesisin deneme üretimi sırasında halka 329 adet halı ve kilim dokuma tezgâhı dağıtıldı. Dağuılan tezgâh rakamınm önümüzdeki yıllarda ve talebe bağlı olarak 3 bine yükselmesi beklenîyor. Tezgâhlarla birlikte yöre halkına dağıtılacak HİSAŞ üretimi iplikler halı ve kilim dokunmasında kullamlacak. Bunların fabrikaya satışında metre kare başına ve kaliteye göre fiyat uygulanacak. Iplik ve tezgâhlar halka parasız olarak sağlanırken satış fıyatı üzerinden yapılacak bir kesinti ile tesisteki yüzde 71 oranındaki DESİYAB hissesi halka devredilecek. Söz konusu devir işlemi üç yılda tamamlanacak. HÎSAŞ satın aldığı halı ve kilimleri DESİYAB ve Sümerbank aracılığı ile yurt dışına pazarlayacak. Bünyesihde 60 kişiye doğrudan iş imkânı sağlayacak HİSAŞ dolayh olarak da 3 bin aileye istihdam alanı yaratacak. Hane başına nüfus ortalamasının beş kişi olduğu yörede, DESlYAB'ın 150 bin kişilik Hakkâri nüfusunun tamamına iş sağlama iddiasıyla yola çıktığı görüldü. Fabrikamn ve tezgâhların tam kapasite ile çalışmaya başlaması halinde Hakkâri'de aylık 60, yıllık 720 milyon lira düzeyinde bir katma değer yaratılacak. Tesiste üç ay süreli dokumacılık kursları da düzenlenecek, bu amaçla 40 öğrenci kapasiteli bir yatakhane de yapıldı. Fabrikamn açılış töreninde Sanayi ve Ticaret Bakanı bir konuşma yaptı. Halkın ilgisinin fazla olmadığı görülen törende TV yayını, şeker, deri yem fabrikaları isteyen pankartlar dikkati çekti. Bakan Aral törende yaptığı konuşmada küçük sanayi siteleri yapımına hız verüeceğini, önümüzdeki yıldan itibaren Yüksekova'da şeker pancarı ekimine başlanacağını, Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Fonu'ndan bolgedeki yatınmlann bir an önce sonuçlandırılması için krediler verüeceğini anlattı. Bölgenin çok dağlık olması nedeniyle televizyon yayınlannı alamadığına değinen Aral, yaklaşık 250 milyon dolar olarak tahmin edilen bir yansıtıcı uydu ile yayınların bölgeye ulaşmasını sağlayacak bir projeyi Başbakan Özal'a aktaracağını söyledi. Bolgedeki bölücü olaylara da değinen Sanayi ve Ticaret Bakanı AraC "Bu tiir olaylann önce devlet otoritesini ortadan kaldırarak zaafa ugratmayı, bu saglanınca da kendi ideolojilerini uygulamstya koymayı amaçladıklannı" belirtti ve bu tür olaylann tümuyle durdurulmasının mümkün olmadığını, ancak en aza indirileceğini anlattı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun sosyoekonomik düzeyini Batı Anadolu düzeyine getireceklerini kaydeden Aral, "Bu homojen bir kiitle olmamıza baglıdır. Anadolu'nun bir bölümü karanlık olursa homojenlik olmaz. Asırlann ihmali vardır. Bunu mümkün olduğu kadar önlemeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Puanlı, günün programı 1. KOŞU: (Maiden) 2 Yş. Ingilizler Saat: 12.00 700.000 TL. Karakuş 56 1. Çaldıran 56 C.Kurt 2. Aerobik 56 Çelik 3. Tacidar 56 Ziya 4. Selen 2. KOŞU: (Handikap) 3 Yk. Ingilizler Saat: 13.00 1.600.000 TL. (60) 1. Gay Harmony 57 Tınay (50) 2. Levenlino 56 Karakuş (85) 3. Pernod 55 Nedim (90) 4. Old Gold 54 Cankdıç (S0) 5. R.Sangster 53 Akın (40) 6. Birtanem (KG) 51 Akgül (*5) 7. J.Love 50 Ziya (M) (22) 8. Flk. Star 49 Özakdag (12) 9. ttriy 48 A.Öcal 3. KOŞU:(Handikap) 3 Yk. Ingilizler Saat: 13.35 1.600.000 TL. 1. Kocahan (M) Tınay 61 (90) 2. Sky Bus Akın 57 (65) 3. Dream Aykut 57 (42) 4. tnv. Harmony 54 Acar 00) 5. Riva 55 A.Atçı (30) 6. tktidar Davut 53 (50) 7. Bonheur Dede 52.5 (60) 8. Nihal Halis (M) 51 4. KOŞU: (Handikap) A Gr. Araplar Saat: 14.10 2.000.000 TL. 61 S.Akdı (M) (90) 1. Aknasip (KG) Tank 60 (30) 2. Starlice 58 Şerif (55) 3. Noşirahvan (M) 4. Dobra 57.5 Halil (M) (50) 5. Fatib 7 Acar 56 (70) 6. Deligönül Akın (M) 50 (12) 7. Mafya 45 A.Öcal (60) 8. Özlem 5 45 Özölke (14) 9. Ezogelin (KG) 44 Kaplân 10. Şahnaz (BMH) Oktay 46 5. KOŞU: (Şarth) 3 Yş. Ingilizler Saat: 14.45 1.000.000 TL. (70) (M) («5) (İS) (50) '60) 1. 2. 3. 4. 5. 6. Cazgır Giilbag Bonne Fete (KG) Yollan Renova Minika 58 56.5 56.5 55 52 50.5 A.Atçı (M) Kadir S.Akdı (M) Ziya Davul Akın 3 (00) 1 (000) 2 (033) 4 (324) 1600 M. (404) (033) (301) (302) (000) (002) (324) (0001 (000) (ÇÎM) 1600 M. (000) (041) (041) (421) (021) (003) (000) (010) (ÇİM) 1400 M (301) 4 (100) 5 (001) 6 (100) 2 (343) 1 (002) 7 (300) 3 (301) 9 (000) 8 (000) 10 (ÇİM) 2000 M. (430) (022) (022) (402) (000) (040) (ÇİM) 1000 M. 12 3 2 6 1 5 8 7 11 9 4 10 (...) (0) (233) (000) (000) (000) (040) (040) (000) (000) (000) (002) OKULLAR SPOR KARŞILAŞMALARI (ÇIM) 1300 M. İstanbul Lisesi: 3 Feriköy: 0 SALON: Kadıköy Halk Eğitim HAKEMLER: Kenan Tan (7), tsmail Uyguner (7) İSTANBUL LİSESİ: Aygen (5), Esra (6), Meltem (6), Sema (7), Aylin (7), Imren (6), Özlem (6), Aydağ (6) FERİKÖY LİSESİ: Nurgül (4), Özden (4), Yozgülü (4), Aslı 15), Serap (4), Zerrin (4), Funda (5) SETLER: 15/5, 15/10, 15/6 SÜRE: 56 Dakika ARİF K1ZILYALIN TOPLU SONUÇLAR Özel Yıldız Lisesi: 3 Cağaloğlu Anadolu Lisesi: 0, Fmdıklı Lisesi: 0 Özel Kalamış Lisesi: 3, Burhan Felek Lisesi: 3 Vefa Lisesi: 1, Kuçükyalı Lisesi: 3 Bağcılar Lisesi: 0 (Hükmen). Eltopu sonuçlan: istanbul Lisesi Yapı Meslek Lisesi: 2920, özel Çavuşoglu Lisesi 50. Yıl Küçükyalı Lisesi: 298, Ibrahim Turhan Lisesi tnönü Meslek Lisesi: 1834, Kartal Lisesi Kenan Evren Lisesi: 1824. LAHOR'dan YALÇIN DOĞAN Meclisi" dönemini yaşıyor. Kendi iç politikası şu sıralarda partisiz bir donemden geçiyor. Ziya Ül Hak 1990'a kadar bafkan. Oluşan Meclis doğrudan halk tarafmdan seçilmis üyeleri içeriyor. Islamabad Ankara'nm 1930'lanna benziyor olmalı.. Son 15 yıtdır geliştirilmeğe başlanan bir kent. Kent tam oturmamış.. Binalar, ilgili devlet daireleri, ilgili özel kurumlar kente daha yeni yeni yerlesmeye çalışıyor. Bir yerden bir yere giderken zamah zflman bir ormanın içinden geçtiğinizi sanıyorsunuz, aslında geçmiyorsunuz.. Kentin içinde gidiyorsunuz.. Lahor ise bambaşka bir gorunümde, modern bir kent.. Ticarel yoğun.. Bu yoğunluk kenti geliştırmış, ama dine olan bağlılık ve "devletin dinsel niteliği" ülkede hiç değişmiyor. Meclis oturumuna "Kuran okunarak ve besmeleyle" başlandığı gibi, ezanın okunuşunu da TV'den izlemek mumkün. Haıta her gittiğiniz yerde ve otellerde masanm üzerinde kıbleyi gosıeren isaretleri hemen farkediyorsunuz. Evren'in Pakistan'ayaptığı ziyaret iki ülke arasındaki ticareti sanırız canlandırmaya katkıda bulunacak. Resmi gönişmelerde vurgulandığı gibi "siyasi ilişkiler çok iyi ama ekonomik ilişkiler bu boyutta değiL." Bu nedenle onümuzdeki günlerde Pakıstan'dan bir teknik heyeı Turkiye'ye gelecek ve iki ülke arasındaki ekonomik ılişküeri geliştirmek için çalışmalarda bulunacak. Kisi başına duşen 300 dolarlık milH gelir ile Pakistan nükleer enerjiye sanlıyor.. Ama nükleer enerji ortalama Pakistanlınm günluk kaderinı "len azından simdilik " değiştirmiyor. insan bundan acı duymaz da neyapar? 6. KOŞU: (Maiden) 3 Yş. Araplar Saat: 15.20 700.000 TL. (60) 1. Sermet (38) 2. Zorin (90) 3. Uğur 56 ( 4) 4. Karadeniz (KG) (70) 5. Şenol 6. Taşka (15) 7. Yurtbey (10) 8. Aliş (65) 9. Cenkl (50) (20) 10. Şahide 13 (30) II. Sakin I (80) 12. Muradiye 56 56 56 54 56 56 56 56 54.5 54.5 52.5 54.5 A.Atçı Tetik Kadir Köksal Halis Da>ut Karakuş karataş Ziya Dede Özakdağ Tank 7. KOŞU: (Handikap) B Gr. Araplar Saat: 15.55 1.200.000 TL. (55) (60) (80) (65) (28) (40) (70) (20) ( 8) (35) (50) (10) (32) (88) Serter (KG) Balaban Çölkızı Ozde Şimşek 149 Kıvanç Bayraklar Birtek 1 Gülçin 7 Serkoç 1 Giirkan Gülüzar 9 Deniz 12 (KG) Gürpınar 1 62 60 59 57 56 53 55 54 51 50 48 48 47 46 Tınay (M) Cankılıç HalU Dede N.Gül Ziya (M) Karakuş Halis Teük Köksal (M) A.Öcal Özölke (M) Karagöz Okta> KEM4L AKYER ioke> Tarih (KUM) 1400 M. 12 10 14 13 5 9 8 6 4 3 1 11 (000) (320) (000) (001) (001) (000) (004) (020) (000) (000) (000) (043) (000) (000) (Baştarafı l. Sayfada) miirgesi altmda yaşadığı dönemden Chmah 'm yurüttüğü bağımsızlık hareketine ve oradan da günümüze uzanan tarih Pakistanlı insanın yüzündeki tek tek çizgilere, gözlerine yansıyor. tşte bu yoğrulma insam sarsıyor. Sokaktaki Pakistanlı böyle bir kaderle tarihteki yerini alırken, "devlet" olarak Pakistan çağımızı sarsan "nükleer enerji" alanına ad\m alıyor. Hindistan'la en biiyuk sonınu bu noktada doğuyor ve Hindistan'ın Pakistan'a yönelttiği "Siz atom bombast yapmak istiyorsunuz" suçlamalan (Baştarafı 12. Sayfada) Pakislan'ı uluslararası arenada bir zaretinde yapılan çalışmaya Şe başka görunüme büründürüyor. Ponol'un dışında tüm futbolcular litika böytece uluslararası boyutta katıldı. Zafer ve Cem düz koşu "insam" geride bırakıyor. yaptılar. Antrenman esnasında tşte bu nedenle olsa gerek, önceki yavaş hareket ettiği için Selçuk'u gün Cumhurbaskam Kenan Evren i!e azarlayan Meszöly daha sonra Ziya ül Hak arasmda yürüttilen resmi göresmelerde ana konulardan bin bu futbolcusumın kasığının çekde buydu. Pukistanlılar uzun uzun bu tiğini öğrenince soyunma odasına gönderdi. Çok güçlü bir ra sorunlannı anlattılar. Gerçekte Pakistan'ın "Atom bombası ürettiğine kiple oynayacaklannı ve bu ezeli ilişkin" iddialardan Türkiye de pamaç öncesi sakathkların büyük yını alıyor. Çünkü Hint Basbakanı dezavantaj teşkil ettiğini söyleRajiv Gandi verdiği demeçlerle bu fayen Teknik Direktör Meszöly aliyete Türkiye'nin de "katıldığını" maçla ilgili olarak şunları öne sürüyor. Pakistanlılar kendi sisöyledi: yasal Ui}kilerini aktanrken, "Amerika ile üişkilerimiz Amerikan Kongresi"purumumu göriiyorsunuz. nin İzin verdiği ölçudedir" diyorlar. Elimizde sağlam forvet elemanı Politik sorunlar ne olursa olsun, Türkiye ile Pakistan arastndaki dosıkalmadı. Zafer ile Şenol oynayaluk her an herhangi bir alanda kenmayacak derecede sakat. Selçuk dini gösterebiliyor. Gerek verilen karda kasığının çektiğini söylüyor. şılıklı demeçler, gerckse Evren'in PaTugnıl henüz iyileşmedi. Yiiksel kistan'm yeni oluşan Meclisinde "kove K. Erdogan da okuları nedenusan ilk yabancı devlet başkant" niyle antrenmanlara katümıyorolusu iki ulke arasındaki dostluğun lar. Bu şartlar altında maça çıboyutlarını netleştiriyor. Pakistan ÎU kacağız ve çekişmeli bir maç olaanda bizim 1981 yılındaki "Danısma cak. Rakibimiz şimdiye kadar üç gol yemiş, bu da defanslarının çok iyi olduğunu gösterir. Bizde ise forvet elemanı yok. Üç ihtimalli bu maçta kazanaeak olan taraf bir adım öne geçmiş olacak. Hedefimiz galibiyet ancak beraberiik de iyi sonuç olur. Bu maçta Şenol gelip bana iyileştim dese bile maratonun uzunluğunu düşünerek kendisine yer vermeyeceğim," Faturah yaşamın yararı yok (Baştarafı 1. Sayfada) nızca 320 kuruş olarak hesaplandı. Ekmek almak için 1978'de 16 dakika çalışmak gerekirken bu süre 1985'te 38 dakikaya çıktı. Türkİş Araştırma Bürosu tarafından gerçekleştirilen ve ilgili sendikalara gönderilen raporda, yıl başlannda deklare edilen enflasyon tahmini hesaplarına dayalı bir ücret zammı belirlemenin, çaîışanlar aleyhine olduğunun açığa çıktığı belirtildi. 1983'te 24 bin 302 lira olan reel ortalama net ücretin 1985 yılı enflasyon oranı yüzde 47, 1986 yıh oranı ise yüzde 45 kabul edildiği takdirde aynı ücretin 1986 yılında 16 bin 515 liraya düşeceği kaydedilen raporda, bu belirlemenin sonuçlan şöyle özetlendi: "Gelir Vergisi'nde ücretliler lehine yapılan indirime rağmen, ücretler enflasyon karşısında değer kaybetmiştir. Bu kayıp söz konusu üç yılda yüzde 32 oranındadır. Böylece, aslında ülkedeki vergi yükünun adaletli ve dengeli dağıltırunı sağlamaya yönelik olması gereken Gelir Vergisi oranındaki indirimler. verilen ücret zamları içinde değerlendirilince beklenen amaca ulaşılamamıştır. Ücretlerin enflasyon karşısında aşınması devam etmiştir." VERGİ İADESt Ücretlilere fatura karşıhğı vergi iadesi çerçevesinde çalışanlara ek gelir sağland:ğı, boylece enflasyonun altında ücret verilmediği savlarının verinde olmadığı görüşüne de yer verilen Türklş raporunda, bu düşünceye kanıt olarak şu çalışma gösterildi: "Çalışanların tüm harcamalan vergi iadesi kapsamında degildir. Fatura alabilmek için önce harcama yapmak gerekmektedir. TEStŞ Sendikasının DİE ile birlikte yurt düzeyindeki 81 bin 855 üyesi üzerinde uyguladığı anket sonuçlarına göre, vergi iadesinden yararlanan işçiler, toplam işçilerin yüzde 77'sini meydana getirmektedir. \eresiye alışveriş yapanlann oranı yüzde 7O'tir. Ara sıra veresiye alışveriş yapanlarla bu oran yüzde 8Tye ulaşmaktadır. Söz konusu anket verilerine göre vergi iadesinden alınan ek gelir tüm çalışanlar açısından ortalama ücretlerin yüzde 3.2'sidir. Diğer bir ifadeyle harcanan her yüz liranın sadece 320 kuruşu vergi iadesi olarak geriye dönmektedir." Başbakan Turgut Özal'ın "vergi iadesinden herkesin raaksimum oranda yararlandığı" yaklaşımı bir an için doğru olduğu varsayılsa bile söz konusu dönemde ele geçen toplam gelirin yüzde 23 gerilediği de vurgulanan raporda, "bazı temel maddeleri satın almak için calıştlması gereken süre, geçmiş yıllara göre giderek artmaktadır. Örneğin temel gıdamız olan ekmeğin bir kilosunu alabilmek için 1978 yılında 16 dakika çalışmak yeterli iken, 1985 eyliilünde 38 dakika çalışmak gerekmektedir" denildi. Stankoviç Banka güvenlîk görevlîsi (Baştarafı 1. Sayfada) Dün akşam saat 18.00 sulannda, Karaköy Bankalar Caddesi'ndeki Osmanlı Bankası Genel Müdürlük binasında, henüz bilinmeyen bir nedenle Genel Müdür François de Rancourt ile bankanın güvenlik görevlilerinden Mustafa Damar tartışmaya başladılar. Tartışma sonunda silahını çeken Mustafa Damar, genel müdüre 5 el ateş etti. 2 mermi boşa giderken, 3 mermi genel müdürün koluna ve dizine saplandı. Yaralanan genel müdür, bankadaki öteki görevliler tarafından Taksim İlk Yardım Hastanesi'ne kaldırıldı. Banka koruma görevlisi Mustafa Damar da olayda kullarıdığı 7.65 çapındaki tabancasıyla birlikte yakalanarak Emniyet Müdürlüğü Ağır Suç Masası'nda gözaltına alındı. 46 yaşında olan ve 1.1.1985 tarihinde göreve başlayan François de Rancourt'un ilk tedavisini yapan Taksim İlk Yardım Hastanesi nöbetçi doktoru Doğan Bilge, Fransız genel müdürün durumunun ağır olmadığını, 10. 11. 12. 13. 14. Öte yandan Teknik Direktör Meszöly "Beşiktaş maçında kalede kimi oynatacaksınız?" şeklindeki soruyu ise "Bu akşam bir uyuyayım, sonra diişüneceğim" şeklinde cevaplandırdı. PAKÎSTAN PARLAMEUTOSU'NDAEvren konuşurken. Ziya Ül Hak ve Parlamenta Baskanı da kendisini izlıyor. Evren : Pakistarfın (Baştarafı 1. Sayfada) bir konuşma yaptıktan sonra kendisine Pencap Üniveritesi tarafından "fahri hukuk dokloru" unvanı verildi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren dün sabah başkent İslamabad'da Pakistan Devlet Başkanı Ziya Ül Hak'm eşliğinde gittiği parlamento binasında konuşurken, bölgede banşı tehdit eden olaylann tırmandığmı soyledi ve "Bu endişe verici durum karşısuda tslam âletninin her zamankinden fazla birlik ve dayanışma rutıu içinde harekel etmesi gerektiğine inamyoruz" dedi. Kendisi için düzenlenen özel oturumdaki konuşmasını sürdüren Evren Türkiye'nin bir ara içsavaşın eşigin» kadar geldiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Milletimizin ozlem ve islekleri dognıltusunda o tarihte yonelime el koymak zonında kalan Türk Silahlt Kuvvetleri, ongörülen plan ve programlar çercevesinde gıiven ve huzur ortamını saglamış, zrdından da demokrasinin sağlam ve sağlıklı bir yapıya kavuşturulmasına yonelertk başla anayasa olmak iizere diger yasal diızenlemeleri gerçekleştirip 1983'le yapılan genel seçimlerden sonra kışlasına dönmüşlür. Türkiye, böylece cumhuriyetin kurulmaanı takip eden vıllarda yaşam biçimi olarak seçtiği ve benimsedigi ve kendisine en uvgun olan demoknıük rejime sağlıklı bir biçimde yeniden kavuşmuştur. Bu bakımdan biz Türkiye olarak Pakistan'ın da sorunlannı birer birer çözerek ara verilen demokrasiyt döniiş sürecinin son halkalannın siiratle lamamlaıunasına yönelik, kapsamh çalışmalannı yakından ilgiyle izlemekteyiz." Cumhurbaşkanı Evren ve beraberindeki heyet daha sonra tslamabad1 dan ayrılarak Lahor'a gitti. Evren'e Lahor'daki Pencap Üniversitesi'nde düzenlenen bir törenle "fahri hukuk doktoru" unvanı verildi. Ziya Ül Hak ise Pencap Genel Valisi'nin dün akşarn Cumhurbaşkanı Evren onuruna verdiği yemekten sonra Türk gazetecileri kabul ederek sorulannı yanıtladı. Zaya Ül Hak'a, bir gazeteci iki ulke ilişkilerinin yakın olmasına karşın Pakistan'ın KKTC'yi neden tanımadığını sonınca "KKTC'yi resmen tanımamış olmakla beraber BM dahil olmak uzere butün uluslararası toplantılarda Kıbrıs Tiirklerinin haklannı koruduklannı ve desleklcdiklerini" soylrıli. GALOPLAR SPRİNTLER Atn «h 2. KOŞL: Gav.Harmonj Levemıno Pernod Old Gold R. Sangster 400 200 İşi ı.:o 1.05.5 1.0" 1.05 1.12 1095 :S 5 26 12.5 26 26 }0 Ç Filik S;ar lıriy 3. KOŞl: Kocahan Sky Bus rcam 1600 lnv.Har. Riva Ikıtdar 4. K O Ş l : Aknasip Sıarlıce Notırahvan Dobra Faııh Oeiıgonul Mafva OzJem Tınav A.n Nedim Cankılıc Alun Oha> Rasım 14 11.S5 15 11.85 14.11.85 II 11 55 14 11 85 14 11.85 101185 Bcnr.e hc.e Yollan Renov. Mınııa 4. KOŞl: Sermeı Zorhi karadenız Şenol Yunbe> Alış (Çul) Cenk (çul.ı Şahide Sakın Mutadı\e . KO'jl: berter Balaban Çclkızı Ozde 1.10 106 ıK»3 42) I; 2" 2S 2 * .2 5 R ÇR Ç 3 Ç ^ S Akdı Rasım Şaban Akın 15 U>5 6 11.85 13 1185 15.11.8? I6UÛ i2ı 1 16 1.13.5 (600 44, 1.12.5 28.5 31 31 14 5 14 I.Köksal I Köksal Davıj! 36.5) 1.05 5 1.06 107 5 [06 25 5 25 24 2 6 5 „ ")F 28 12.5 Ç.R Tına> 1 25 ÇR Ma 12 Ayku: Halıs A.Atçı Şaban Halis 15 II 85 15.11.65 15.11.85 13.11.85 14 11.85 1011.85 14 11.85 Vnı 29 28 5 30 30 14.5 14 5 14 5 YGJI Z.Muılu Ozakdag Orakdag Tan» 15.11 S5 15.11 85 13.11.85 '.11.85 İ5.:i.85 14.11.85 11 11.85 1! 1185 15 11 »5 1)11.85 9 11 S5 Bölücü çete mensubu 2 kişi ölü olarak ele geçirildi TUNCELİ (a.a.) TunceU^ de güvenlik kuy^vetleriyle bölücü çete mensupları arasında çıkan çatışmada iki çete mensubu ölü, biri sağ olarak ele geçirildi. 8. Kolordu ve Elazığ Bingöl Tunceli Illeri Sıkıyönetim Komutanlığının açıklamasına göre, Karakoç bucağı Ambar köyü bölgesinde bölücü çete mensubu kişilerin bulunduğuna ilişkin bilgi alınması üzerine söz konusu bolge çember altına alındı. Güvenlik kuvvetlerinin "Teslim ol" çağrısına ateşle karşıhk vcrilme« üze (600 4;«( 109 1 15 ı :ı.5 1 13 101 14 Ç R 25 14 5 R 28 R 2? Ç 32 K 29.5 Ç 29 Ç 30.5 15.5 Ç.R 30 "ÇR S. Akdı Tank Şenf H Ka.a M Acar Kadr Saım Ozollt Ozolke 15.Ü.85 15 1İ.85 1 11.85 15 1185 14.11.85 14.11.85 10.11.85 15 11.85 14.11.85 1 P 1 10 5 1 15: 2V Ciigif Gülbağ 26 25.5 l? R A Au.t 1 2 : Ç.R Kadır i: 11 55 15 II s : Ba>rakar Bınek Gulcın Serkcv Gurlan Guluzar Demz Gürpınar 1.12.5 1.12.5 29 28 ?I 2S V: 2S 51İ.5 2V5 2» 29,5 1 « ı Vı 1 U3 31 14 5 R II S5 1185 .11.85 II 85 Dede' :!851 N Ciul 11.8 7. \1uilu 11.85 A\m .11.85 Halıs 14. il.85 14. 11.85 k.Yağ:z 11. U.S5 Ctolke 14. 11.85 S karaciM 15. II «5 Tmav Cjn'Mİk O.akdaî li 5 AN KARA, (a.a.) Sovyetler Birliği'ne yaptığı resmi ziyareti tamamlayan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Ünığ, Moskova'dan dün saat 19.10'da askeri uçakla Ankara'ya döndü. SSCB Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Birinci Yardımcısı Mareşal Ahromeyev S.E!nin resmi davetlisi olarak 11 kasımda Sovyetler Birliği'ne giMustafa Damar den Orgeneral Üruğ Esenboğa rahatlıkla konuşabildiğini bildir Havaalanında gezisiyle ilgili oladi. Doğan Bilge, Fransız genel rak şunları söyledi: "Sovyet Sosyalist Cumhuriyetmüdürün kendi isteğiyle daha sonra Amerikan Hastanesi'ne ler Biriiği Genelkurmay Başkagittiğini bildirdi. Bilge, kurşun nı Ahromeyev'in davetlisi olarak lardan birinin sol kol pazudan gittim. 1978'de o zamanki Genelgirerek çıktığmı, öteki iki kur kurmay Başkam'nın yapmış olşundan birinin sol bilekte, öte duğu ziyaret iade edilmiş oldu. kinin ise sol dizde kaldığını be İki ülke arasındaki iyi komşuluk lirtti. Bilge, kurşunların cilt al ilişkilerinin geliştirilmesi istikatında kalması nedeniyle almma metinde iyi niyet gosterisi olarak sının kolay olduğunu, herhangi gitmiş bulunmaktayım. Basarılı hayaü bir tehlike bulunmadığı sonuçlar elde edildi. Milli Savunma Bakanı ile de nı da vurguladı. bir görüşme yaptım. Büyük bir misaıirperveriik, büyük bir hassasiyetle hazırlanmış program uygulandı. Dileyelim ki bu ziyaret, iyi komşuluk ilişkilerinin gerine çıkan çatışmada ötü olarak liştirilmesine bir nebze yardımcı ele geçirilenlerin Zeki Söylemez olsun." (25) ve Ahmez Diz (25) olduğu KtRALIK DAİRE bildirildi. Çete mensuplarının ARANIYOR Tunceli'de rx>lis otosunun taraBir gazeteci, 40.000 TL'ye narak bir polisin yaralanması, Çiçekli karakolunun basılarak, kadar kiralık daire arıyor. bir sivil vatandaşın öldürülmesi 19.30'dan sonra ve bir astsubayın yaralanması, 526 10 00/478 Sütlüce karakolunu basmaya teşebbüs, Çukurca ilçesinde 9 janT.C. Ziraat Bakanhğı'ndan 15 darma erinin şehit edilmesi olaEkim 1982'de aldığım 65 yına iştirak ve Aksoluk karako580485 numaralı ihracat belgerai lunun silahla taranması olaylarıkaybettim. Gecer^izdir. i AOOP BALTAYAS na kanştıklan belirtildi. ^Başarılı sonuçlar elde edildi' Üruğ SSCB'den döndü