22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER bır oyundur (Hacan Yayınlan arasında çıknuş olan bu kıtapta, F<3 Lorca'nın "Mariana Pirreda" adh oyununa da yer venlmıştır) ve o çevınnın başında, çevırmen Yılmaz Onay'ın şu sözlerını okudum "tbsen'in bu oyunu, bir yandan eleşüret ger.çekligjn terad taşlanndan bın olarak edebiyat biliminde çok >anlı ıncelemelere konu olmakta. obur yandan da dunya tıyaıro repertuvariarında sureklı yer alarak, hemen ker çağdaş uygulamada bellı değişilüiklerle sabnelenmektedır. Bu bakımdan oyunun çevınsı de, dnnyadaki oygulamalar ve bızdekı çeşıth uygularaa koşullan gozetılerek çok dar anlamda bir dramaturji çalışması ıle birlikte sunulmuştur. Ancak metın de degışıklik veya çıkarma yapılan yerierde elbettekı metnın orijinalı de aynca venlmı$dr." Yanhş anlamadımsa, çevınde uygulanan değışıkbklerı ve çıkarmalan sayuı çevınnen Yümaz Onay yapmış, bır dramaturji çabsması olarak llgı çekıa bır olay değıl mı? Sayuı Onay'uı çıkarraalarına, değıştırmelenne buyük bır dıkkatle egıldım Bunlardan bun uzennde durmak ıstıyorum, bır örnek venne amacı ıle Ama bu öraeğı vermeden önce, oyunun konusunu özetlemem gerekıyor Doktor Tomas Stockmann, Kuzey Norveç'ın ıssız bölgelennde yıllarca hekımlık yaptıktan sonra, ağabeyının aracüığı üe bır Güney Norveç kasabasındakı bır kaphcaya atanmıştır Doktor, onca uzun yalnızbk yıllanndan sonra geldığı bu kasabadan ve bu ışten memnundur, aılesı ıle mutlu bır yaşam surdürmektedır Evı, sofrası konuklarla dolup taşar Fakat kaphcaya gelen yerlı ve yabanalann bılınmeyen bır hastalığa yakalandıklannı gönınce kuşkulanır, kımseye haber vermeden kaphcanın suyunu uzmanlara tahlü ettırır ve bu suyun basılle dolu olduğu gerçeğını, tüylerı ürpererek öğrenır Kaphcayı hemen kapatmak ve bu mıkroplu suyu bırakarak, başka bır yerden su bulmak gerekmektedu Durumu oğrenen ağabey kı kaplıca yönetun kurulu başkanıdır kardeşıne gelerek, şukeün çıkan gereğı susması gerektığını, eğer haber duyul du ıse, bunu yalanlayan bu bıldın hazırlamasıru, yoksa ısınden atılacağını ve çoluğu çocuğu ıie açhğa düseceğını soyler Ama Doktor Stockmann yılmayacaktır, tek başına da kalsa savaşımını surdürecektır tşte onun bu kararlı tutumunu behrten sözlen, eleştırel gerçekçdık gereğı, çevınden çıkarümıştır Vereceğim örnekler bunlar Şımdı Doktor Stockmann'ın şu sözlenne bır göz atalım "Fakat agabeyim yalnızca ustlerinin daşandnğuna duşanup, yalnızca ustlennın goruşlernu benımseyen bir tıp fşte boyk yapan kişi, yığından bır kişıdir. Ve işte bu nedenledır ki, benîm mnbterem ağabeyım Peter, astanda fena kalde geüşmemiş bındir ve duşunsel özguriakten de bo\lesıne \oksundur." Ne var bunda, neden çıkarılmış dıyeceksınız Eleştırel gerçekcüık gereğı Işın burastnı kurcalamaya gınneden bu örneğe daha bakalım Çoluğunu çocuğunu yanına çağıran Doktor Stockmann, oyunun sonunda onlara şu sözlen söyler "HrtU şu sırada butun dunyadaki en kuvvetlı ınsan oldnğumu iddia edecek kadar curetlıyim... Yeni bır keşıf yapbm... Bu dun>ada en kuvvetlı insan, tam tanuna tek başına olan ınsandır." Çevırmen, yaptığı ışı "bodama" dıye adlandınyor ve bu budamalan açıklama gınşımınde de bulunuyor, Ibsen'ın soyut duşüncelen kendı gerçeklerıyle çelışıyormuş Böyle bu şey İyi anlamadım Nedıyeyım! 18281906 ydlan arasında yasamış olan tbsen öyle duşunmuş, öyle yazmış, eleştırel gerçekçılık bu temızleme ışını bütun eskı yapıtlara uygulayacak olursa, bız artık onlan, ortaya çıktıklan bıçımlenyle budaha göremeyeceğız demektır Dahası, böyle bir davranış, edebiyat tanhındekı gelışmelen de ortadan kaMuır, butün eskı yapıtları standan duruma getırır Ben. şu guç duruma duşürulmuş Doktor Stockmann'ın sözlennde bır suç öğesı görmedım Ustehk onu Ibsen'le özdeşleşürmekde ıstemem Ibsen, "Beaim işim sorulan ortaya koymaktır, yanıüannı bulmak degfl" demıştı 4 EKtM 1985 Soru ve Yanıt MELİH CEVDET ANDAY Cevat Çapan son günlerde üç çevın oyununu bastırdı Şıırlen, şur çevınlen, ıncelemelen yanında,' oyun çevınlerı de onun düde, anlatımda ne guçlü ve tıtız bır sanatçı kımlığı taşıdığınjn tanıüdır Kökler (Arnold Wesker), Şeytular (John Whıtıng), Savaş ve Banş (Lev Tolstoy'dan Alfred Neuman, Erwın Pıscotor ve Guntram Prüfer'nı oyunlaştırmalan) adh oyunları severek okudum Hele çağdas tıyatro ya zmının bence en ılgınç yazarlanndan olan Arnold Wesker'ın "KöUer"ıne hayran oldum Daha önce ıkı oyunu ıle tanunıştım Wesker'ı Koca romanı 146 sayfaya sığdıran "Savaş ve B«nş" oyunu ıse daha okumağa başlamadan merakımı uyandınnıştı öyle ya, oyunlaştınalar nasıl bır yöntemlc çahşarak Tolstoy'un başyapıünı sahneye sığdırabılmışlerdı'' Ben bu ışe Erwın Pıscator'un önayak olduğunu sanıyorum Unlü tıyatro adaıru, zorunlu olarak bır "anlatımcı" koymuş oyuna, bu anlatımcı hem olaylan özetlıyor, hem de kışılen tanıtıyor seyırcıye Ben, Turgenıev'ın "Babalar ve OguUar"mı oyunlaştırdığım ıçın bıunm bu ışın ne guç ış olduğunu, ıster ıstemez romanın bırçok bölumünO gözden çıkanrsınız Nıtekım burada da Anlatımcı, daha başta, "... romandaki olaylan ve dusnnceleri seçip syıklayarak, gereken yerierde birtakım değişiklikler yaparak Tolstoy'nn görnş ve amacım daha iyi ortaya koyabileceğııııizi dnşundnk" de mektedır Zorunlu ama yapana buyuk sorumluluk yükleyen bır yöntemdır bu Gerçekte yalnız eskı romanlar ıçm değıl, eskı oyunlar ıçın de yönetmenler buna benzer ayıklamalan, değjştırmelen yaparlar, yapıyorlar Shakespeare bıle kurtulamamıştır bu tur duzenlemelerden Anlıyo' rum, sahne zorunluluklan gerekh küıyor bu tur değışıkuklerı, yalnızca eskı yapıtlar ıçın değıl, kımı yenı yapıtlar ıçın de Dramatnrgıe sanatım bu tur zorunluluklar doğurmuştu Metın (dıl ve duşunce) sahne devınımıne uymadı mı, beklenen etkıyı uyandıramaz örneğın, Platon dıyaloglannın yetkınlığını bılmeyen yoktur, ama bu dıyaloglann hıçbın sahne uknığme uytnaz, çünkü devınım sağlama, (drontas) drama açısından yetersız kahr. Gerçekte Platon da onları oynansın dıye yazmamıştı, onun dıyaloğu, tıyatro dıyaloğu degıldı Ama ben gene de kuşku ıle bakanm bu tur duzenlemelere; hele Anlatıcı konmuşsa, onun sahne dekı süreklı görevı benı sureklı duşundurur ve zaman zaman çıkmazlara sokar Anlatuncı.bılındığı gıbı, yalnızca eskı romanların sahneye uyarlanması ışın de değıl, birtakım yenı oyunlar da da kullanüıyor Isteyen kullanıı, bır şey dıyemem, ama ben onun ıkıde bır araya gırmesuıden öturu, oyunu kendı başına duşu nemedığım, değerlendıremedığım kuşkusuna kapüınm Ya o olmasaydı ne yapacaktım? Sanınm kı, Anlatımcı, bu oyunun çeşıth yorumlara açık olması nıtehğını onadan kaldınyor, bıze kendı yorumunu zorluyor Başka bır deyışle, bu yöntem, sadece sahne devmımı zorunluluğundan doğmuş olmuyor böylece, yonımu da yanında taşıyor Hele yenı yazümış bır oyunda, kımı zaman, oyunu seyretmemızı bıle gereksız kıbyor Anlaöa Yenı oyunlar ıçm bu yöntemı uygulayanlar belkı haklıdırlar, kestınp atmayayun Ama şunu sormak yennde olacaktır Bırçevırmen de çevırdığı oyunda ıstedığı gıbı değıştırmelere gırebıhr mı' Gırerse doğru mu olur9 Hazır oyunlara dalmışken dıye duşundüm o günlerde, elıme geçelı aylar olan bır başka oyuna, tbsen'ın "Bir Halk Duşnuuu" adh oyununa da bu göz atayun dedım, çok sevdığım PENCERE Hoşgörü Güzeldir... Fenerbahçe Bordeaux'nun, Galatasaray Lodz'un defterını dürunce Istanbul sevınçten hop oturup hop kalktı Öncekı gün kentın bütün meydanlan, caddelen, sokakları panayır yenne dondu, davullar, trampetler, borular çalıyor bayraklar dalgalanıyor, yandaşlar oynuyor, halk gulüyor, polıs seyredıyor, otomobıl konvoyları ortalıkta fır dönüyordu Futbol hastaları arabalann pencerelennden sarkmışlar, ustune tırmanmışlar, bayraklannı sallayarak tur atıyorlardı Komalar çalıyor, stoganlar atılıyor, keyfın doruğunda çıfte tellı oynanıyordu Yasalar kımsenın umurunda değıldı * Polıs arabalan konvoyları ızlıyordu Trafık kurallan unutulmuştu Polısler boylesıne bır cumbüşte nasıl ceza kesebılırteröu Ceza kesmeye kalksalar, bütce açıklarımızı kapatmak yolunda katkılan az olmazdı görevlennı katı bıçtmde yürütmeye kalkışsalar, gozaltına alacakları kışılen koyacak yer bulamazlardı Sağduyulu ve deneyımlt yönetıcının yapacağı tek şey, gösterılerı sennkanlılıkla ızlemek, ancak bır buyuk olay çıkarsa ışe el koymaktı Yasalan çığneyenlerın çoğu gerçekte ıyı yurttaşlardı, sevınçten başlan dönmüştü, coşkularına kapılmışlardı, yureklerı kulüplennın tutkusuyla atan bu gençlere sevecenlıkle bakmak, aşın davranışlanm anlayışla karşılamak polıse yakışırdı Nıtekım polıs bu yolu seçtı Kalabalıklar yoruluncaya dek bağırdılar, çağırdılar, oynadılar, korna çaldılar slogan attılar, yollan doldurdular, trafiğı aksattılar, geç vakıtlere değın ıclennı döktüler Sonra dağıldılar Futbolseverler başarı sevıncıne susamışlardı, susuzluklarını gıderdıler • Bızım futbolumuzun dünya ölçülerınde yen bellıdır, durumumuzun parlak olmadığı bır gerçektır, ama, Bordeaux ve Lodz'un defterını durdüğumuz de bır doğrudur Gerçeğı unutmamaya çalışarak doğrunun sevıncını yaşamak hakkımızdır Kımı zaman sevınçler, kımı zaman acılar ortaklaşa yaşanır, yalnız tiuyuk toplulukların değıl, kışılerın acılannı ve sevınçlerını de çevre üstlenır Bır duğün yalnız evlenen ıkı kışıyı sevındırmez, bır ölum yalnız yakın akrabalan kedere boğmaz, suya atılan bır tasın dalgaları gıbı duygular çevreye yayılır, toplumsallığın koşullannda paylaşılır • Ruhı Su, Turk sanatına hızmet etmış saygın bır kışıydı, plaklan evtenmızde bulunur, Anadolu'nun çoğu yennde çalınır, dınlenır Böyle bır sanatçının ölumünden doğan acıyı paylaşanlar çoktur Nıtekım Ruhı'nın cenazesı çok kalabalık oldu Gelen bmlerce kışrye otobüs yetmedı, Şışlı Camısı'nden Zıncırlıkuyu Mezarlığı'na doğru bır yüruyuş başladı Herkes üzgundü, acılıydı, ıçımızde dokunsan ağlayacak olanlar vardı Ve cevre polısle doluydu Polıs cenaze törenlennde çok duyarlı olmalıdır Böyle kalabalıklar tepkılıdırler, acılı ınsanın üstüne grtmek, hem hoş değıldır, hem torelenmıze ters duşer Insanlar duğunlerde nasıl coşariarsa cenaze törenlennde de coşabılırier, bınncısı sevınçten kaynaklanır, ıkıncısı acıdan Ne var kı polıs Ruhı Su'nun cenaze törenınde çoğu genç 160 kışıyı gözattına aldı Sanıklar ne yapmışlardı7 Bılınmıyor Söylendığıne göre kımı gencler slogan atmışlar Ne demışler "Ruhıler olmez' " . Kötü bır şey mı bu? • Ruhı'nın cenaze torenınden bu yana 15 gun geçtı, gozaltına alınan gençlerden haber yok, babalan anaları sabırla beklıyorlar Ben de dıyorum kı polısımız cenaze törenlennde de futbol maçlanndakı gıbı hoşgörulü olsa torelenmıze ve sağ7 duyuya daha çok yakışmaz ARADA BIR RAHMİ KUMAŞ Hukukçu, Eski Trubzon Milletvekili HAZIRLAYAN SELIM ÖZYÜKSEL OGRETMENOGRENCI Yetmeyen Kurallar Haklı olarak yılgıdan (terörden) arınmış bır demokratık yaşam sürdürme özlemı vardır toplumumuzda Cünku goruldu kı yılgı "sıyasal katılma"y> en att düzeye mdırmıştır Bu da toplumun polıtıkasızlaştınlmasıdır Egemen guçlerın ıstedıklen de budur Nedense demokrasıyı salt bır kurallar rejımı olarak algılayageldığımızden sorunları hep ' anayasa" sorununa dayatmaktayız Elbette anayasa onemhdır Anayasa ıle sıyasetın duzlemı çızılmektedır Ancak beşıncı anayasayı yaptığımız halde geleceğe bakarken yıne ' kurallar arayısı" surecme gırmekteyız Oysa yuz ellı yıla yakın bır suredır "çağdaş kurallan' arama sürecını yaşıyoruz Bu sure ıçınde ulkemız kafasındakı buyük düşlerle yaşayan, gerçeklerı görmeyen aydın türunden az çekmedı Öyle bır kurallar demetı getırelım kı toplumun sorunlan çözülmüş olsun Bütun ozlem bu1 Hatta öyle kurallar koyalım kı altş verış (ekonomı) duzene gırsın kımse haksız kazanç sağlamasın Oyle bır anayasa yapalım kı demokratık re)im tıkır tıkır ışlesın' Oyle kurallar koyalım kı sıyasal partıler bunların dışına çıkmasın, partı ıcı demokrası tam ışlesın Yapacağımız düzenlemelerle ön seçımın sakıncalan gıdenlsın, hatta sıyaset ataronda görulen "olumsuzluklar" yok olsun Kurallarımızı iyi koyarsak, yasalan sert cıkanrsak sorun kalmayacak1 Toplumun kımı etkın çevrelerınde böyle bır beklentı vardı, yıne de var Gerçekten kuralların en lyısını bulmak olanağı var m ı 9 Ya da en iyi kurallar, tek başına sorunlann üstestnden gelmeye yeter mu Bunun ıçın şöyle bır geçmışe göz atmakta yarar vardır 1876'larda devlet batmış durumda ve her yanda karışıklıklar görülüyormuş. Abdülazız tahttan ındınlmıs yenne getırılen 5 Murat'ı da aynı yıl padışahlrktan uzaklaştırmışlar Bu sıyasal eytemlerde Mıthat Paşa'nın, Abdulhamıt'le bır anayasa pazarlığı etkılı olmuş Çunkü böylece ulkenın kurtulacağı sanılmış 1908'de Abdulhamıt, benzer yaklaşımla düşürukjü Ismet Paşa o dönemı şöyle anlatır "Her derdın devasının anayasa okjuğu ıçımızde ıman halınde yerleşmıştı Ihtılâl olduğu zaman, her şeyın o kadar kolay düzeleceğıne ınanıyorduk kı ' 27 mayısta ve 12 Eylül de de öyle olmadı m ı ' Derken 1961'de yenı bır anayasa yapıldı Ama bu anayasa, tıpkı 1876 Anayasası gıbı ona karsı olanların elırıe geçtı 1971 'de anayasa zorla değıştırıldı, ama yıne halk yığınlannın beklentılerıne çözüm bulunamadı Sonunda 1961 Anayasasının öngorduğu demokratık yaşamın da gerceklesemeyeceğı, bu anayasaya karşı olanlarca gosterıldı Demek kı gerek 1876, gerekse 1961 anayasaları tumüyle uygulanmadı Oysa bır gecış dönemı anayasası olan 1921 Anayasası uygulandı, ışlevı bıtınce de yenne 1924 Anayasası kondu Bu anayasayı Ataturk ve Inönü uyguladılar, Menderes ıse ters uygulamaya kalktığı ıçın kendısını de, rejımı de yok eden bır sonuç göruldu 1961 Anayasası'nın uygulanmaması sonunda yılgı ıle desteklenen bır sureç 12 Eylul'e bızı getırdı Toplum yenıden bıçımlendırılmeye alındı Yenı bır anayasa yapıldı Sanıldı kı yenı anayasa ıle sorunlar arıtmetık sorunıarım cözer gıbı çözülecektır Fen bılımlennde bıle olmayan kesınlık ekonomıde ve sıyasal bılımde arandı Yüz derecede buharlaşan suyun bu özellığı belırlı koşullann urunuydu, kosullar değısınce bu kuralın değışeceğı, suyun kaynama noktasının ozdeş kalmayacağı unutuldu 24 Ocak ekonomık baskısı anayasa ıle güvence attına alınmak ıstendı Aldıkaçtı Anayasa Yarkurulunca Yerı gelmışken şunu belırtmeden geçemeyız 1876,1921,1924 ve 1961 Anayasaları topluma daha cok ozgürluk vermek ve toplumu daha çağdaş kılmak ıçın yapılmışlardır Oysa 1982 Anayasası topluma özgürlük vermek ıçın değıl onu susturmak, yiğınların yanı halkın polıtıkadakı etkınlığını en aza ındırmek ıçın yapılmıştır Bunun ıcın anayasada ongörulen kuruluşlann hıc bın kendı kendını yönetecek yeterlıkte gorulmemıstır Ulusun kendı kendını yönetme gucu sınırlandırıldığı gıbı, bu yönde belırecek eğılımlerın ortaya cıkışı da onlemek ıstenmıştır Bır ulkede halk kendını yönetecek yeterlıkte gorulmez, bılım adamı, yargtç olanların kendı kendılennt yönetme yeteneklerı otmazsa bu ülkede kımde ya da kımlerde yönetme yeterlığı var dıye sorulmaz mı? Atatürk Inönü dönemlerınde, en iyi kurallar belkı de yoktu Ama ülke lyı yonetılmıstı, yonetılmek ne demek, en onurlu, bağımsız, kendıne yeterlı bır duruma getırılmıstı Demek kı kurallarla olmuyor yalnız bu ışleri O halde gercek kurtulus Ataturk'ün "ulusal kurtuluş devnmını" bılınçle benımsemış bır ıktıdan orgütlü ve bılınclı halk desteğıyle kurmaktan gececektır Bunun ıçın de Ataturk'un sıyasal partısını örnek alan o yoldan yüruyen bır sıyasal partıye gerek vardır Yeni öğretim yıhnda yorgun başlangıç . er başlangıç gıbı, ders yıhnın ba$laması da bu umuttur Sıkıntılan, zorluklan olsa da, yenı bır dunyaya, yenı ufuklara yönelmemn, belırsızlıklerle bırhkte umutlarım da taşımaktadır Öğretmenler, yorgunluklanm gıdermek şöyle dursun, daha da yorgunluklar yukletılmesmın ardından ders yıhna gırmektedırler Ek sınav hakkı, gırtş sınavlan, butunleme sınavlan, yenı kayıtlar, okul yönetıcüennı ve öğretmenlep alabıldığıne yordu Butun bunlara, ıcuıde yaşadığımu ekonomık yetmezhkler de eklenınce, öğretmenle rın yorgunluklan katmerlendı Başlayan öğıetım yıhna öğrencıler açısın dan bakıldığında, bır ust smıfa geçenler, bır ust okula başlayanlar, okula yenı kaydolanlar sevmç, neşe ve umut yukludurler Bırçoğu başanlanru, kendılen ıçın çok doğal bır sonuçmuş gıbı görebıhrler Elbette her başanda öğrencının payı yadsınamaz. O öğrencıler şunu da çok cok ıyı bıunehler kı, bu başarüann ardında, onlarla tüm bdgı ve becenlennı, karşüık gözetmeden paylaşan, onlan yannlara yetışkın bırer msan olarak hazırlamarun amansız uğraşını veren öğretmenler vardır Yeryuzünde yaşam boyu eh öpülesı meslek mensuplarmın başında ögretmenler geur En acılı, en çaresız anlarında bıle ögrencılennı yetıştume, onlara yararlı olma, toplumu eğıtme savaşımıru veren, gerçek özvennm tımsalı öğretmenlerdır Sırufını geçememış, okulunu bıtırememış öğrencıler de pek çoktur Bılsınler kı, başansızlıklanrun tek nedenı öğretmenler değıldır. "Darwın Kuramı" tartışmalan ıle eğıtım ortamını toz dumana çevırenler (smıf geçme yerine, ders geçme, her OgTenamn yetenekleruıe göre geuşebıleceğı eğıtım ortanını ha zırlama, yeteneklen dogrultusunda yuksek öğretıme yöneltme, vb ) okullarda cağlann gensınde kalmış yöntemlenkuramlan can landırmaya çauşma yenne, bıbmsel yöntemle deneylı ders görebUme olanaklannı sağlasa lar, sızler de başannın tadını tadabılırdınız Bunlar yapıknadığı sürece ıster ortaögreüm duzeyuıde, ıster yukseköğretımde olsun, bmlerce genç başarısızlıkla damgalanacak, gelecek yaşamları, umut cağında köturumleştınlecektu. Gerçek nedenlenn görülmemesı yuzunden, öğrenenleöğreten arasında bulunması çok doğal olan ılışkı, kopmalara uğrayacaktır Büım ve teknolojinın egemen olduğu dünyamızda ulusumuzun, dunya uluslan arasmda saygın bır yen olsun, ınsanımız, gelışmış uluslann çöpçüsu, bahçevanı, kasabı, sömurülen emekçısı ohnasın ıstemyorsa, program haarlayıası, kıtap yazarı, öğretmem ve yönetıası eğıtune büunsel ve ışlevsel açıdan bakmalıdır Bakmalıdır kı, hem eğıtım ve öğretim kurumlarımız uretken olsun, hem de yetıstırdıklen öğrencıler Gazetenız Cumhunyet, her kademede görev alan tüm öğretmenlere ve öğrencılere, sağlık esenlık ve başanlı bır öğretim yılı diler Ozetle * MiUi Eğitim Gençlik ve Spor Bakaru Metın Emıroğlu, bir sözlü soruya verdiği yanıtta: "Bun dan boyle öğretmen olmak ısıe yenler, yeterlık sınavından geçınlecektır" demif ve bu anavlann Öğrencı Seçme ve Yerleştirme Merkezı tarafmdan yapılacağmı ilave etnaş. Ünıversitelerin "öğretmen olur" dıye verdiklen dıplomaiar, OSYMtarafından "öğretmen olama~"la niteimduilirse, ne olacak? Atatürkçü çağdaş eğitim değıştırümesı neredeyse gelenek halını almış En uzun sure bakanlık görevı yapan Hasan Ali Yucel, yaklaşık 8 yıl Onu da yaptıklanyla, eğıtune katkılanyla hatırlıyoruz Bır şeyler yapabıleceklere de yeter zaman tanın macmş Pekı "Ataturkçu çağdaş eğitim anlayışı" nasıl ve ne surede, kımlerle ve hangı kurumlarla devletın, mülı eğıtım polıtıkası halıne getırılecek'' Her bakan değıştıkçe musteşarından genel mudürune, Talım Terbıyesı'nden teftış kuruluna, mıllı eğıtım müdurunden okul mudürune kadar tüm yönetun değışır, ya da değıştınlme tedırgınlığıne duşurulse, sureklılık ıste>en "devlet millı egıtım politikası" nasıl yurutulebılecek'' önce bu sorunlar çozumlenmedıkçe her polıtıka "gunluk" olmaktan kurtulamaz Lılh Eğıtım Gençlik ve Spor Bakanı Metın Emıroğlu 1985 1986 öğretim yılının başlaması nedenıyle yayımladığı mesajda "Hızla gelişen ve değişen bır dunyada genclenmızı ve çocuklanmızı, anavasamız >e Mıllı Eğıtım Temel kanunumuzda be* MEGS Bakanİığı, 1985 yıhn lırten amaç ve ılkelere gore >etışda yer değışttrme ısteminde bu tırebılmenın tek \olu \taturkçu lunan oğretmenlenn bir kısmın çağdaş eğıtım anlayışı ıçınde mıldan "yolluk ıstermyarum" dı lı egıtımı bır devlet polıtıkası halekçesi aldı ı e yolluk odemedi. lıne getırmekten geçer" dedı Gerekçe olarak, yolluk tutarla 62 yılını tamamlayan Cumhu Hasan Ali Yücel nmn buyuk mıktarlara ulaşma nyet donemınde kırkaltıncı Mıllı a gosterıldı. Yargıtay 'ın karan Eğıtım Bakanı görevde. Bunlardan 14'u hukukçu, na karşın, bu uygulama sonun 9'u sıyasal bılgılerden, ancak 8'ı eğıtuncı Dığer da kaç öğretmen, çaresızlıkten len asker 5, tıp 3, muhendıs 3, ıkasatçı 2, zıraatçı 2 Her bakanın bakanhkta kalış suresı ortalarrta yer değistirme istemınden vazgeçti kimbihr. 13 yıl Bakan değıştıkçe tüm yönetıalenn ENKA ENKA SPOR, EĞİTİM VE SOSYAL YARDIM VAKFI DUYURUSU 1985 ENKA BİLJM VE SANÂT ÖDÜLLERİ VE FOTOĞRAF ÖDÜLLERÎ Yanşma sonuçlan aşağıya çıkanlmıştır MUZİK: (Gençhk ıçın şarkı komDozısvon yanşması) İstemihan TAVÜJOĞLU Bınnalık ödulu "Bız Gencız" lkıncüık Odulu Kemal SUNDER "Yaşam Guzel" Uçunculuk Odulu Muammer SUN "Ondokuz Mayıs" Mansıyon ödulu Muammer SUN "Muzık Bızunle" Mansıyon Odulü Cenan AKIN "Suslensm Yurt" adh sarkılanyla HİKÂYE: Bınnalık Odulu tkıncıhk ödulu Uçunculuk Odulu Mansıyon Odulu Mansıyon Ödulu Sababanin Kudret AKSAL "Vav'lar" Nihal ÇELtKER "Sann" Feya HEPÇtLİNGtRLER "Eskı Bır Balertn" Ahmet YURDAKUI "Kıraz' Zamanı" Dıncer SUMER "Mavıydı Bısıkletun" 198687 oğretım yıb ıçın ABD, Kanada, Ingıltere, Federal Almanya, Fransa, ltalya, Isvıçre, Avusturya ve dığer Batı Avrupıa ulkelerınde sanayı sevk ve ıdaresı, ve muhendıslık (endustn, makıne, ınşaat, elektro mekanık, metalurjı, endustnyel elektronık maden, petrol, tekstıl konfeksıyon, zıraat ve gıda) dallanndan bır ve\a bırkaçmda yuksek lısans düzeyınde öğremra ıçın Türk Eğıtım Vakfı'nca burs verılecektır Burslar yukanda sayılan ulkelenn ılen gelen unıversıtelennde yuk sek lısans oğremmı ıçın geçerlı olacaktır ADAYLAR1N. a) T C vatandaşı olmaları ve 30 yaşından buyük bulunmamalan (1955 doğumlular da müracaat edebıhr), b) Yukanda belırtılen dallarda eğmm vapan unıversıte ve>a yuk sek okullardan 4 uzennden en az 3, 10 uzentıden 7 5, 20 Uzennden en az 15 geoel not ortalaması ıle mezun olmaları (son sınıf ögrencılen aday olabılırler), c) Ingılızce, Almanca, Fransızca veya Italyanca dıllennden bırını yuksek lısans oğreıumını unıversıtede suıdurecek duzeyde bılrnele n, d) Mezunıyel ortalama notlan ıle gıreceklen test sınavlanndakı ba şan durumlan yuksek lısans (master derecesı) veren unıversıtelerce yeterU görülerek bu umversuelerden yuksek lısans öğrenımı ıçm mutlaka kabul belgesı (akseptans) almaları, e) Yurt dışında öğrenım yapmak ıçın gereklı maddı ımkânı ohna dığını belgelemelen gerekhdır ONEMLİ NOTYukandakı ön koşullan taşıyan ısteklılenn "yurt dışı bursları hak lunda tamamlayıcı bdgıler" ıle "muracaaı fornı"larını en geç 25 Ekım 1985 cuma gunune kadar Turk Eğmm Vakfı'ndan almalan veya mek lupla ıstemelerı gereknıektedır ADRES: Turk Eğıtım Vakfı Genel Mudürluğu Eğıtım Bölumü Meclısı Mebusan Cad No 81, Kat 2 FındıklıİSTANBUL TÜRK EĞİTİM VAKFI YURT DIŞINDA YÜKSEK LİSANS ÖĞRENİMİ İÇİN BURS VERECEKTİR TEŞEKKÜR Eşımın rahatsızlığı sırasında başanlı amelıyatıyla yenıden sağlığına kavuşturup yakından ılgılenen SSK tstanbul Hastanesı doktorlanndan Saym, Jinekolog Op. Dr. NEFİ DEMİRCf ye ve yardunlaruıı esırgemeyen Başeczacı Sayın, BİLGE BESEN'e tesekkuru bu borç bıhrun OZER ARI adh hıkâyelenyle. EKONOMI: (Tunzrrun Turk Ekonomısuıdekı Yen) Bırıncüık Odulu :Prof Dr Hasan OLAL1 ve Doç. Dr Alp TİMUR Ikmcıhk Odulu Yuksel AKKAYA Uçunculuk Odulü .Doç Dr İsmet Sabıt BARUTÇLGİL İNŞAAT: (Junce bınnalık, ıkmcıhk \e uçunculuk odullenne lâ>ık eser bulunmamıştır) Mansıvon Odulu .Dr Yuk Muh Hıdayei SARAÇ Mansıyon Odulu .İns Yuk Muh Erol ONDER Odul Tularlan: Her dalda 4 000000TL Bınncıye lkıncıye 2000000TL Uçuncuye 1000 000TL Mansıyona 300000TL Dort dalda odul toplamı 22 800 000 TL 1985 FOTOĞRAF (DIA) SANAT1 YAR1ŞMASI Buıncılık Ödulu Yusuf TUVİ lkıncüık Odulu .Sabıt KALFAGİL Uçunculuk Odulu tzıet KERİBAR Mansıyon Odulu Nun Bige CEYLAN (3 adet), A. Nevzat ÇAK1R, İlyas GOÇMEN, Sabit KALFAGİL (2 adet) Orhan KARAALtOĞLU, Yılmaz KA1M, Izzet KERİBAR (5 adet), Safa YAP1CI, Kâzım ZAİM. Fotoğraf Yanşması Odul Tutarlan. Bınncıye 300000 TL lkıncıye 200000TL Uçuncuye 100 000 TL 20 adet mansıyon 20x20000 400 000TL Toplam 1 000 000 TL Elımızde olmayan nedenlerden dolayt muessesemız kapanmıştır T. DEMİR M. ALİ IŞIK HATAY LOKANTASFNDAN DUYURU \ Salahaddın ve Nebıle Özsoy'un oğullan, merhum Sabıha Özsoy, Nenman Başffian ve Furuzan Özbcrk'ın kardeşlen, Bednye Ergezen'ın damadı, Şukru Başman ve Adnan Ozberk'ın kayınbıraden, tşın Kıng ve Itır Pıerce'ın babalan, Pehn'ın dedesı Gulseren özsoy'un eşı VEFAT TEMPORARY ASISTANT WANTED FOR 2 WEEKS FOR FOREIGN ECONOMIC AND BUSINESS CONSULTANCY PLEASE RING 133 03 45 LONDRA'DA TURK Tercume ve Rehberlık Burosu ENGLISH SHORT CİRCUtT TicanTunstıkTıbbı tum ılışkılerınızde Tel 012214377 Turkıye'den 994412214377 T.C İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ İSkİ İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN DUYURU 13 ADET AS 600 FARGO ARACA DAMPERLİ KASA YAPTIRILMASI İŞİ KAPALI FtYAT TEKLtFİ USULU tLE İHALE EDtLECEKTIR MİMAR kaybettık 4 10 1985 Cuma gunu öğle namazından sonra Şenhkköy Camu'nden kaldırüarak, Şenlıkköy aıle kabnstanında toprağa venlecektır AlLESt „ FARUK ÖZSOVu 10 Ekım 1985 Perşembe gunu yapılacak ıhalemn tahmını tutarı 29 000 000 TL gecıcı temınatı 870 000 TL'dır Ihaleye aıt teklıf ve teknık şartnameler ucretı karşılığınfla ıdare mız veznesınden alınabıbr Ihaleye ıstırak edecek fırmalar tekbf zarflartnı lOEkim 1985 Perşembe gunu saat 11 00'e kadaı Aksaray Inkılap Caddesı No 34'de Idaremız Genel Evrak Mudurluğune vereceklerdır Basın 23952
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle