23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EKÎM 1985 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/U OLAYLAREV Cumhuriyet, 3 yıl önce bombalanan karargâhtaydı. Çaödaş korsan ARDEVDAKI Hotel Salwa'daliksıkı önlemler IsraiPin okaliptüslii yolun, Hotel SalHaber Merkezi Yaz, 1982... GERCEK (Baştarafı 1. Sayfada) Şeria'da 1.5 milyon Filistinlinin yaşadığı kesime yerleşmesinden tedirgindi. Bu gehlimin Ürdün yönetimini de kaygılandırdığı gözüküyordu. tsrail, Tîınus saldırısıyla Amman'a da etkili bir gözdağı mı vermek istemişti? Yaser Arafat'ın ve FKÖ önde gelenlerinin TUnus'ta karargâh kurduklan biliniyordu. tsrail bir taşla birkaç kuş vurmak ve Arafat'ı dayok etmek için mi saldınmn hedefıni bunca uzak bir meizil ötesinde saptamıştı? Gerçi saldınmn gerekçesini Israil resmen açıklamıştır; ama, bu resmi görüntünün ardındaki gerçeği saptamak için çeşitli yorumlar yapılabilir. Îsrail'in öncelikle havadan saldın gücünün menzili gittikçe büyümektedir. Teknoloji bir atılım daha yaparsa, bu menzilin içine Cezayir de girebilir. Siyonist devlet güvenlik alanı içinde Turkiye'nin de bulunduğunu daha önce açıklamıştı. Bu bakımdan Tel Aviv'in davranışlan Ankara'yı da ilgilendirebilir. Bu türdeki bütün yorumlar olaym siyasal, askersel ve stratejik boyutlarına ilişkin varsayımlardır. Ancak olayın ardındaki gerçeği belirten temel boyut, tsrail'in "korsan devlet" kimliğini çarpıcı biçimde taşımasmdan doğmaktadır. Yarın öbür gün bu "korsan devlet "in hangi ülkeye saldırabileceğini kimse şimdiden hesaplayamaz. Ne var ki vurucu giicünü teknolojik kesimde bunca geliştirmiş Siyonist devletin istediği sonuçlara ulaşabilmesi de olaaksız göriinüyor. Çünkü Arap je Isiam okyanusunda adalaşan bu ülke, saldın menzilini uzattıkça çevresînı kuşatan düşmanlığın da okyanuslaşmasma yol açıyor. İsraH'in kuruluşunda terör vardır; Tel Aviv şimdi terörden yakınmaktadır; ama terörü yok etmenin çaresi de devlet teröründe aranamaz. Israil gün geçtikçe kötüye giden bir siyasetin yolcusu olarak bir kilometre taşını daha geride bırakmıştır. Israil birlikleri, Lübnan'm başkenti Beyrut'u önce kuşatıyor, sonra da işgale başlıyor. Gerekçe hazır: Terorizmi Beyrut'tan söküp atmak," Israil birlikleri ilerledikçe ilerliyor. FKÖ'nün pazarlık şansı giderek azalıyor. örgut, son giicünü tsrail'e karşı direnirken harcıyor. Vesonunda tsrail, Arafat'ın ve FKÖ'nün Beyrut'u, ağır silahlannı bırakarak terk etmesini kabul ediyor. FKÖ, Beyrut'u terk ediyor, birlikler çeşitli ülkelere dağılıyor. Bu arada, siyasi kadrolar da Tunus'a, başkent Tunus yakmlannda bir otele yerleşiyor: "Hotel Salvva." Cumhuriyet, 1982 yılının aralık ayında Tunus'ta, Hotel Salwa'daydı. Arkadaşımız Cengiz Çandar, başkent Tunus'un 20 kilometre uzağındaki Hammam Lif banliyösünde bulunan Hotel Salwa'ya girdi, yenı politikalannı oluşturmakta olan FKÖ kadrolarıyla konuştu, haberlerini her gün Cumhuriyet'e aktardı. Cengiz Çandar, 6Aralık 1982 tarihli Cumhuriyet'te, Hotel Salv/a'ya ilk gidişini şöyle anlatıyordu: "Burç Sadriya istasyonundan, turistik tesislerin isimleri yazüı okların gösterdiği yöne saptldığında, Uerlediğiniz iki kilometre rvanın girişine yaklaştığınız kıyısmda bir ztrhlı araç duruyor. Hotel Salwa Yıı/ı girişmde Tunuslu askerler nöbet tutuyor. Ellerinde telsizler, kimlik kontrolu yapıp içeriye haber veriyorlar. Eğer Hotel Salwa ile önceden temas kurmadıysanız ve isminiz kapıya bırakümamtşsa, mümkün değil içeriye adım atamazsunz." Yıne Cengiz Çandar, FKÖ kadrolarımn o günlerdeki haleti ruhiyesini 7 Aralık 1982 tarihli Cumhuriyet'te şöyle anlatıyordu: "Hotel Sabva 'da dünün andan ile uğraşılmıyor. 1982 yazı tartışümıyor. Yann ne olacağı da spekülasyon konusu değil. Hotel Salwa'da günü birlik yaşanıyor. Beyrut'ta olanlar geride katmıs, Yeniden var olmanm, ytiabnamanrn ve ayakta kaimanm çabast içindeler. Bunun en betirgtn örneği, kadrolann, basta Yaser Arafat olmak uzert hiçbir biçimde sabit kalmamalan, sürektt dolaşmalan. Hotel Salwa her ne kadar FKÖ'nun yeni karargâhı ise de oraya merkez üssü demek daha doğru. Çünkü, FKÖ liderlik kadrolanm, hatta başkanlık bürosunun kadrolannı büe aynı anda Hotel Salwa'da bulmak olanaksız." uzak eylemlerî • •• RABİN: FKÖ'YE HER YERDE ULAŞIRIZ Israil Savunma Bakanı İzak Rabin dünkü saldırıdan sonra yaptığı açıklamada, "FKÖ2 yü her yerde cezalandırabileceğimizi gösterdik" diyordu. Ammaıva beklerken Tunus'a (Baştarafı 1. Sayfada) kanı tzak Rabin, Tunus'a düzenltnen saldınmn Larnaka olayının öcünü almak için yapıldığını açıkça ilan etti. Israil, Larnaka eylemini gerçekleştirenlerin FKÖ Lideri Yaser Arafat'ın " G ü ç 17" diye bilinen muhafız birliğinden olduklannı öne sürüyor. Arafat'ın Beyrut'ta bir zamanlar bu isimde bir muhafız birliği olduğu doğru. Ancak, Larnaka olayının FKÖ politikasının bir ürünü olduğunu söylemek güç... Çünkü içinde bulunduğumuz günler FKÖ'nün Ürdün Filistin barış girişimin en az bir sonuç elde etmek için Mısır Devlet Başkanı ve şu sıralarda Ürdün Krali Hüseyin'in, Reagan'la yürüttüğü temaslara bir şans sağlamak için en itidalli davrandığı zaman kesitine denk gelmektedir. Bilindiği gibi söz konusu banş girişimi başlıca iki unsuru ön görüyor:1. FKÖ mensuplarının yer alğı bir Ürdün Filistin ortak hejtiyle ABD'nin masaya oturmaı, 2. Sonuç olarak tsrail'in tanınmasıru sağlayacak nihai banş görüşmelerinin BM Güvenlik Konseyi'nin 5 üyesinin gözetiminde toplanacak bir uluslararası konferansta ele alınması. Dolayısıyla FKÖ tüm ağırlığıru şu sırada diplomasiye vermiş durumdadır. 1982 yılında îsrail'in Lübnan'ı işgalinin FKÖ ile hiçbir ilgisi olmayan hatta FKÖ'nün bugüne dek hakkında idam karan çıkartüğı tek Filistinli olan Abu Nidal gnıbunca Londra'daki tsrail büyükelçisine yönelik bir suikast girişimi bahane edilerek yürürlüğe konduğu hatırlanırsa, Tunus'a yapılan saldınmn ardından Larnaka olayının bahane olduğu daha da kolay anlaşılabilir. tsrail, Tunus topraklarına saldınsıyla Ortadoğu sorununa ilişkin süreçte yepyeni bir sayfa açıyor. Bu saldınyla FKÖ, ya da Filistinli varlığının bulunduğu her ülke bir çatışma alanı olmuştur. Araplsrail çatışması böylece Magrib'e, ya da Batı Akdeniz'e de nakledilmiştir. Aynca bu saldınmn şu sırada çok sözü edüen siyasi çözum arayışına hiç hizmet etmeyeceği ve bölgede şiddet tırmanmasım teşvik edeceği besbellidir. Tunus'taki saldın Larnaka olayından çok, Batı Yakası'ndaki tırmanışla daha yakından ilgili olsa gerektir. Tam iki haftadır Batı Yakası kentleri Hebron ve Halhul, tsrail kuşatması altında bulunuyor ve sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Geçen hafta Hebron'da bir Israil askerı aracuıa makineli tüfeklerle ateş açılmıştı. Daha önceki gün bırakın Batı Yakası'nı, İsraU'in 1948'de kurulduğu kesim olan Hafya'da iki büyük sabotaj yapılmıştı. tsrail bu genel ortam çerçevesinde tam Husnü Mübarek Washington'dan döndukten ve tam da bu sırada Kral Hüseyin orada bulunurken Tunus'ta böylesine bir saldınva girişmekle siyasi çözüme hiç niyetli olmadığını, böyle bir ihtimali torpiliemek istediğini ortaya koyuyor. Reagan'm önceki gün uzun süredir merakla beklenen Kral Hüseyin'le yaptığı görüşmeden sonra kullandığı sözcükler de lsrail'i kaygılandırmış ve Tunus'a saldırısının zamanlamasını belirlemiş olmalıdır. Reagan, Kral Hüseyin'le görüşmesinden sonra "Kral Hüseyin bize güvenebilir. Ürdün, barış arayışında cesaretle ilerliyor. Barış arayanlar, ona karşı olanların insafına bırakılma^cakbr" dedi. Kral Hüsey in de Reagan'la görüşmelerini "Açık ve diırüst" diye niteledi. Kral Hüseyin'in nitelemesinden ABD'nin henuz ÜrdunFilistin girişimine angaje olmadığı seziliyor. Hüsnü Mübarek de Kahire'ye vanr varmaz yaptığı açıklamada, 'Mısır Ue ABD'nin görüşleri arasında özel bir beraberlik yok. Ancak soylediğiro şudur: ABD yönetimi Ue bir diyalogumuz var. Ve bu sayede onu ikna edebüiriz" dedi. Gerek Mübarek'in açıklaması, gerek Kral Hüseyin'in sezdirdikleri ve gerekse her ne kadar Ürdün Filistin ortak heyetinden ve bir uluslararası konferanstan söz etmiyorsa da Başkan Reagan'm "Şimdi işe koyulma zamanı gelmiştir" sözcukleri, siyasi çozum surecine bir imkân tarunacağı biçimde işaretler olarak algılanabilir. Üstelik tngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'ın son çıkışı da buna eklenirse... Bu manzara karşısında tsrail'in Tunus'a karşı giriştiği saldın bir oldu bitti yaratarak süreci tersine çevirme ya da en azından sakatlama tarzında yorumlanmaya müsaittir. Dün sabah Mısır Dışişleri Bakanlığı'nda yetkililerle yaptığımız görüşmelerde ABD'nin de şu sırada siyasi çözüm yönünde kesin tavır takınmaya niyetli olmadığı, bölgeyi Reagan Gorbaçov görüşmesine kadar çalkantıda tutmak isteyebileceği ve böylece Gorbaçov'a karşı bir müzakere kartından mahrum kalmak istemediğine dikkat çekiliyordu. Bir yetkili daha da ileri giderek, "tsrail, .ABD'nin bölge politikası için galiba sadece bir paravana. ABD'nin bölgedeki 'cephe orgiitii" dedi. Öyle anlaşılıyor ki, tsrail, Tunus'a son saldırısıyla ABD'yi yine "kendisine mecbur kılmak" politikası guttu ya da son saldırı aslında ABD ile tsrail'in stratejik işbirliği çerçevesinin bir ürünudür ve bu anlamda iki tarafın siyaseti özünde birbirleriyle çeüşmiyor. Hangisi olursa olsun, sonuç olarak Tunus topraklarına girişilen saldın ile uluslararası politikada yeni ve tehlikeli bir adım atıldı. Israil Savunma Bakaru Rabin, dün düzenlediği basın toplantısında bu saldınmn tsrail'in Mısır'la ilişkilerini ve Ürdün'le ortaklaşa banş arama çabalannı etkilemeyeceğini soyledi. Bu açıklamadan anlaşüdığına göre ABD'nin yaklasımına uygun olarak tsrail FKO'yü banş sürecinden kesinlikle devre dışı bırakmak gayretinde. Şu dönemde barşı girişimi FKÖ'nün bir taraf olarak görüşmelere katüması üzerinde yoğunlaştığından Îsrail'in bu eylemi, söz konusu girişimi dinamitlemekten başka bir anlama gelmiyor. Dıs Haberltr Servisi tsrail, kurulduğu günden bu yana, kendisine çıkar alanı olarak saptadığı bölgelerde çeşitli eylemler gerçekleştiriyor. Zaman zaman tumüyle silahlı kuvvetlerini, zaman zaman da küçük çapta birliklerini, fılolarını bu eylemler için kullanan İsraH'in, bu "deplasman"lanndan en büyük ikisi, Entebbe Havaalanı baskını ve Irak'taki nükleer santrallann bombalanması. ENTEBBE BASKINI tsrail'in bir başka devletin sınırlan içinde gerçekleştirdiği terör eylemlerinden en ünlusü, Entebbe Havaalanı'na baskındır. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'ne bağlı 8 eylemci 28 Haziran 1976'da "Air Franee"a ait bir yolcu uçağını kaçırarak 102 yolcuyu rehin almışlar ve uçağı Uganda'nın Entebbe Havaalanı 'na indirmislerdi. ikisiAlman, beşi Filistinli olan gerillalar yolculann hayatına karşılık çeşitli ülkelerde tutuklu bulunan 53 Filistinlinin serbest bırakılmasını istiyorlardı. Gerillalar bir süre sonra kadın ve çocukları bırakmışlar, ama 617 Israilli 106 yolcuyu ellerinde tutmayı sürdürmüşlerdi. Gerillalarm verdiği süre, 5 temmuz günü TSİ saat 14.00'te sona erecekti. Uganda yöneticileri ile uçağı kaçıranlar arasında görüşmeler sürerken, 3 temmuz gecesi Israil'li komandolar, Entebbe Havaalanı 'nı bastı ve yarım saat süren bir çarpışmadan sonra 102 yolcuyu kaçırdı. İsraH'in düzenlediği bu baskında komandolar, C130 tipi üç nakliye uçağı ile Uganda'ya, Kenya'nın başkenti Nairobi'de yakıt ikmali yaptıktan sonra geldiler. Uganda askerlerinin dikkatini uçaktan uzağa çekmek için ilkin havaalanının çeşitli yerlerine bombalar atan komandolar, daha sonra şaşkınlıktan yararianarak uçağa baskm yaptılar. Yanm saat süren çatışma sonunda 7 gerilla, 3 yolcu, 20 Uganda askeri ve 1 Israil komandosu öldü. Sovyet yapısı 11 Mig uçağı ve Entebbe Havaalanı tahrip oldu. Daha sonra gerillalarm rehin tuttuklan yolculan uçaklara bindiren tsrail komandolan hemen havalanarak yeniden Nairobi'ye gittiler. Uçaklann ikisi yakıt ikmali yaptıktan sonra hemen Tel Aviv'e dönerken, üçüncü uçak Uganda'daki çatışmada yaralananlann ameliyat edilmesini bekledi ve daha sonra bunlan aldıktan sonra, Tel A viv 'e hareket etti. O tarihteki Israil Başbakanı İzak Rabin, harekâtı, "tedhisçiliğe karşı mücadeleye tsrail'in katkısı" olarak sunmuş, ama pek çok devlet Israil'i de tedhişçilikle suçlamıştı. ">. BOMBARDIMAN KURBANLARIÇIKARILIYOR tsrail'in Tunus'taki FKÖ karargâhım bombalamasmın ardından, güvenlik kuvvetleri ve sağlık ekipleri alarma geçerek, yıkılan merkez bina ve çevre binalardan çok sayıda olu ve yaralı çıkardılar. •••~&*\.:\7Z, Tepkiler YERLE BİR OLDU tsrail uçaklannm dünkü saldınsmda Tunus'taki FKÖ karargâhı yerle bir oldu. Cörgü tanıklannın ifadesinegöre "gökte ansızın beliren 6 Israil uçağı" karargâha bomba ve roket yağdvdı. Saldın sona erdiğinde, FKÖ karargâhı harabeye dönmüştü. Irak'taki reaktörün bombalanması Halefoğlu, Şamir ile görüşmüyor (Baştarafı 1. Sayfada) rindeki Dışişleri yetkılıleriyle birlikte durum değerlendirmesi yaptı. Bu durum değerlendirmesinden sonra Halefoğlu tsrail'i şiddetle kınayan bir açıklama yaparken, yann tsrail Dışişleri Bakanı Şamir'le yapacağı gönişmenin tek taraflı olarak iptali görüşü benimsendi. Gazetemiz dün gece yayına girdiği saatlerde Türk tarafı tsrail delegasyonunu arayarak randevunun iptal edildiğini henuz duyurmamıştı. Bununla birlikte bakana yakın kaynaklardan alman bilgiler. "tsrail'in bu davranısından sonra Halefoğlu'nun, Şamir'le gorüşmesinin beklenmeyecegi" yolundaydı. Halefoğlu, tsrail'in saldınsım şiddetle kınarken şöyle dedi: "tsrail, bu suretle Tunus'an egemenligiııi italal ederek, Birleşmiş MUlctler Yasası hükümlerini ve uluslararası hukuku çignemek ve kuvvet kullanmak siyaseti nde ısrar etıiğini bir kere daha göstermiştir. "Bu tutumun bütün dünyanın özlemini çektiği Ortadoğu'da banşı sağlamaya yönelik çabalara tam bir çelişki teskil ettiği ortadadır" diyen Halefoğlu, bu sözleriyle tsrail'in son eylemiyle özellikle ÜrdünFKÖ Barış Planı Çerçevesi'nde yürütülen faaliyetleri "sabote ettigini" ima etmiş oldu. Vahit Halefoğlu, dün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar ile yaptığı görüşmede, Kıbns sorununa çözüm bulmak amacıyla bundan sonra üstleneceği girişimde Türk hükümetinin kendisine yardımcı olacağım bildirdi, ancak de Cuellar'ın yapacağı yeni girişimde Ankara'nın dikkate alınmasını istediği ilkeleri de altını çizerek belirtti. tsrail'in eylemi Dışişleri Bakaİjnus'un kimlik kartı nı Halefoğlu'nun dünkü görüşme programını da aksattı. Tuf 7 mUyon 20 bin nuslu meklektaşı ile randevusuKam H Ampça na gidernedi ve özür diledi. LibUmtslam Komjularv Batt'da Cezayir, Do ya Dışişleri Bakanı Ali Treki ile ğu'da Libya yaptığı gorüşmenin gundemi de Yüzölçümk 140 bm kUometn*aK tsrail'in saldınsından etkilendi. Devlet Başkanı: Habib Burpba Dünya barışını geliştirmek ve Bafbakav Muhammed Mazali ülkeler arasında savaş tehlikesiYönetim Biçimv 1956 yılında ni önlemek amacıyla kurulan Fransa'dan bağımazlığmı kazanan Tıaıus'ıa erteayıt kralhk sona ere BM'nin 45. yıldönümünde bir rek Cumhuriyet ilan edildi Ba devletin bir başka devlete, hem ğımsızlık savastnın lideri Habib de kendisinden binlerce kilometBurgiba ülkenin ilk Cumhurbaş re uzak, smın bulunmayan bir kanı seçildi. 83 yaşındaki Burgiba devlete saldırması kelimenin tam o zamandan bu yana görevini sür anlamıyla soğuk duş etkisi yapdürüyor. tı. Yıllardan beri çözüm bulunaEkonomik durumu: Kişi başt mayan, bölgede topyekün üç sana millı gelirin 1200 dolar ditze vaşa yolaçan Ortadoğu'da tartışyinde olduğu Tunus'ta tanmsat malı bir model üzerinde de olsa untimin yanısıra sanayi aUaunda ilk kez taraflar arasında doğruyiyecek, tekstU ve turizm de eko dan görüşme yolu sağlayan bir nominin temd dayanağı. gelişmenin gerçekleşme umutları artmış gibiydi. Filistinlilerin Israil ile masaya oturmalanru sağlayıcı bu gelişmenin şu günlerde kristalleşmesi, 45. yıldönümünü büyük bir hareketlilik içinde kutlama çoşkusu içindeki BM'ye önemli bir moral armağanı olacaktı. Ama olmadı. tsrail savaş uçaklannm Tunus'ta Arafat'ın karargâhım bombalarken, yarattığı şok dalgalan New York'ta ülkelerarası savaşı önleme hevesiyle yükselen çam ve alüminyumdan oluşmuş BM karargâhım belki de Tunus'tan daha çok sarstı. Genel Sekreter Perez de Cuellar, hemen bir açıklama yaparak, tsrail saldınsım şiddetle kınadı. Perez de Cuellar, BM üyesi bir devletin topraklarına, yine BM üyesi bir devletin hava saldınsında bulunmasından duyduğu derin üzüntü ve kaygıyı dile getirdi. Saldınya uğrayan devlet olan Tunus'un alelacele cıkardığı açıklama basın kulisinde kapış kapış gitti. Açıklama Fransızca ve Arapça yapıldığmdan bu dilleri bilmeyen gazeteciler zamanlannrn büyük bir bölümunü çeviri yapacak birini bulmakla geçirdiler. Bu kaygu ve üzüntüler arasında zaten Ürdün FKÖ anlaşmasına karşı olan ülkeler hemen harekete geçtiler. Söz konusu ülkelerin dışişleri bakanlan arka arkaya basın toplantılan düzenleyerek Ortadoğu'da barışın Ürdün FKÖ anlaşması ile gerçekleşmeyeceğini belirtirken, son tsrail saldınsım örnek olarak gosterdiler. 21 uyeli Arap Birliği'nin BM'deki temsilcisi Maksud, ABD'nin İsrail'in saldınsım meşru olarak görmesinin butün Arap dunyası için şok olduğunu söyledi. tsrail'in Tunus'taki FKÖ genel karargahına hava saldınsı düzenlemesinin ardından, Tunus BM Güvenlik Konseyi'nin acil olarak toplanmasım istedi. • Nüfus cüzdanımı, tstanbul Tabip Odası kartımı kaybettim. Geçersizdir. AHMET NURİ ETİT • Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. CEVDET ÇALIŞKAN • Nüfus cüzdanımı kaybettim, hükümsüzdür. HAKKI SUMAN Israil Tunus'ta vurdu (Baştarafı 1. Sayfada) karargâha geldiler. ALÇAKTAN UÇTULAR tsrail uçaklannm deniz üzerinde 2400 kilometrelik yolu aldıktan sonra alçaktan uçarak Tunus radarlanndan kurtulduklan bildirildi. a.a.'nın haberine göre, uçaklar karargâhı bombaladıktan sonra aynı rotayı izleyerek ve havada yakıt ikmali yaparak tsrail'e döndüler. Görgü tanıklan, dün öğleye doğru gokte ansızın 6 tsrail uçağının belirdiğini ve FKÖ karargâhına roket yağdırdığım söylediler. Bombardımanda altı kath bir bina tamamen çökerken, karargâh ta büyük yangın çıktı. tsrail Genelkurmay Başkanı General Moşe Levy, saldırıda Arafat'ın bürosunun bulunduğu bir binanın, El Fetih karargâhının ve FKÖ haberalma örgütü "17. Güç"ün binasının bombalandığını belirttikten sonra salrının geçen hafta Güney Kıbns'ta Larnaka limanında bir tsrail yatına karşı düzenlenen baskına karşı misilleme olduğunu söyledi. tki Filistinli ve bir Ingiliz tarafından düzenlenen baskında üç tsrailli öldürülmüştü. Olaydan sonra Kudüs'teki bir Batılı ajansın bürosuna telefon eden bir kişi, baskını FKÖ'ye bağlı "17. Güç" adlı örgütün düzen ARAFAT KIL PAYl KVRTULDU Karargahına giderken son anda bir arkadaşına uğramak üzere yolunu değiştiren FKÖ lideri Yaser Arafat, saldından kü payı kurtuldu. lediğini söylemişti. Ancak FKÖ, olayla bir ilgisi olmadığım açıklamış ve FKÖRum ilişkilerine gölge düşuren baskını kınamıştı. tsrail Başbakanı Şimon Perez, baskından sonra yaptığı bir konuşmada, "Larnaka baskınını unutmayacağız ve bağışlamayacagu" demişti. FKÖ, 1982'de tsral'in Lübnan'a saldınsının ardından Beyrut'u terkettikten sonra Tunus'a yerleşmişti. Israil savaş uçaklan, 7 Haziran 1981 günu Irak'm başkenti Bağdat yakmlanndaki "Tbmmuz " bölgesinde Fnmsızlar tarafından inşa edilmekte olan bir nükleer reaktöru bombaiamıştı. Israil hükümeti, reaktörde "bomba imal edilmekte olduğunu" ve "bu bombanın kendilerine karşı kullanılacağmı haber aldıklannı," saldırıya bu yüzden girıştiklerini öne sürmüş ve saldırıya katılan 9 tsrail savaş uçağının kayıp vermeden geri döndüğünü belirtmişti. Fransız uzmanlar tarafından 18 Kasım 1975'te inşasına başlanan nükleer santral 70 megavat gücündeydi. tsrail, saldırıdan sonra yaptığı açıklamada, "Bu reaktörde Hiroşima'ya atüan atom bombasımn gücünde bir bomba yapmaya yetecek güçte bir bombanın bir iki ay sonra tamamlanmış olacağım haber aldıklannı, bombardıman için o zamanı bekleyip meydana gelecek radyoaktif sızıntının Irak halkına zarar vermesini istemediklermi" öne sürmüş ve Irak Devrim Komuta Konseyi Başkanı Saddam Hüseyin'in açıkça Israıl'e karşı nükleer saldın gerçekleştirmekten söz ettiğini iddia etmişti. Uzmanlar, bombalanan santralda zincirleme reaksiyona yol açacak miktarda radyoaktif madde bulunmadığını bildirmişlerdi. Santralda 150 yabancı uzman çalışıyordu. tlke olarak çok önceden belirlenen, ancak tsrail kabinesinin aynı günkü çok gizli oturumunda kesin olarak kararlaştınlan saldın, muhalefet lideri Şimon Peres'e son anda uçaklar kalkarken haber verilmiş, parlamentonun Dışişleri ve Savunma Komisyonlan'na ise hiç bildirilmemişti. îsrail'in Irak'taki nükleer reaktöru bombalamasından iki yıl önce santralın Irak'a gönderilmek üzere hazırlanan önemli parçaları Marsilya limanında bir sabotajla imha edilmiş, nükleer programın başkanı da Paris'te bir suikast sonucu öldürülmüştü. tsrail bu olaylarda sorumluluk kabul etmemişti. Irak'taki reaktöre girişiien saldın, Îsrail'in Entebbe baskımndan sonra kendisine uzak bir ülkede giriştiği ikinci saldırıyı oluşturdu. VEFAT Merhum Mehmet Vasıf ile merhume Faike Diren'in oğulları, Samime Turhan'ın kardeşi, Murat Diren, Umran Tuğrul Tüfekçioğlu'nun sevgili babaları, Esra, Ayşecan, Murat'ın dedeleri, Refia Diren'in sevgili eşi ADNAN DİREN 1 Ekim 1985 Salı gunü vefat etmiştir. Cenazesi 2 Ekim 1985 Çarşamba günu (bugun), oğle namazından sonra Şişli Camii'nden kaldınlarak, Kuzguncuk Nakkaştepe Kabristam'nda toprağa verilecektir. Tanrı rahmet eylesin. Ajanslar Israil uçaklannm dünkü saldırısı tüm ülkeler tarafından sert biçimde kınanırken, ABD saldırıyı onaylayarak bunun terörist faaliyetlere karşı "yasal" bir misilleme eylemi olduğunu açıkladı. Beyaz Saray Sözcüsü Larry Speakes, ABD politikası için terörist saldırılara misilleme yapmanın, yasal bir karşılık ve meşru mudafaa olduğunu söyledi Sözcu, olayın Ortadoğu'da banşın acilen sağlanmasınm zorunlu olduğunu kanıtladığını belirterek, "Biz Ortadoğu'dakişiddet döngüsünden uzuntü duyuyor ve onu kmıyoruz" dedi. • Filistin Kurtuluş Örgütü Başkam Yaser Arafat ttalyan Devlet Televizyonuna verdiği ilk demeçte tsrail saldırısım 'resmi terörizm' olarak niteledi ve "fîlistinlilerin buna yanıt vereceklerine söz veriyorum" dedi. Arafat konuşmasında 60'ayakın kişinın ölümüne neden olan sal\ dırıyı ABD'nin desteklemesini de kınadı. Arafat, ABD'nin 6. Filosu ve üsleriyle saldırıya yardım ettiğinin açık olduğunu öne sürdü, olayın bölgedeki barış çabalorına ağır bir darbe vurduğunu söyledi. • FKÖ Ankara Temsilcisi Abu Firaz, dün öğleden sonra Tiınustan Yaser Arafat Ue görüştüğünü, belirierek, şunlan söyledi: "Bizim teşpitlerimize göre, yalnızca FKÖ karargâhı değil, Tunushı sMUer de çok sayıda Fîustinli sivülerin bulunduğu yerlerde tahrip görmüştür. Saldın sırasında yeni tip Amerikan yapısı bombalar kullanılmıştır. Bu bombalar 1982'de Lübnan'da da kullanılmıştı. Saldırıyı yapan yaklaşık 8 jet, savaş gemüerinden kalkmıştır. Bizim tahminimize göre bunlar Amerikan gemileridir." • Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Sultan Bın Abdülaziz El Saud, BM'deyapıığı konuşmada, Israil saldırısım sert bir dille kmayarak, Güvenlik Konseyi üyelerinden, Yahudi devletine karşı "caydırıcı yaptınmlar" uygulanmasını istedl • Lüksemburg'da dün bir araya gelen AET Dışişleri Bakanlart, Tunus'un güney banliyösündeki FKÖ karargahına karşı düzenlenen Israil saldırısım oy birliği ile kınadılar. • Mısır, tsrail saldırısım şiddetle kınadı. Mısır Dışişleri Bakanı tsmet Abdülmecit bir açıklama yaparak, tsrail'in bu eylemle "Tunus'un egemenlik haklannt çiğnemekle kalmadığını, devam etmekte olan Ortadoğu banşma ilişkin girişimleri de ciddi bir tehlikeye soktuğunu" belirtti. Mısır Dışişleri Bakanı açıklamasında, "Bu iğrenç cinayetten sonra" Mısır hükümetininTaba sınır görüşmeleri için ülkeye gelecek olan Israil heyetini kabul edemeyeceğini vurguladı. • Moskova radyosu, FKÖ genel karargahına karşı Israil uçaklarınca girişilen saldınyı, "yeni bir eşkiyalık eylemi" olarak nitelendirdi. • Federal Almanya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da Îsrail'in Tunus'taki FKÖ karargahına düzenlediği saldınmn, Ortadoğu'da misilleme ile şiddet olaylarında yeni bir halka oluşturdupı belirtildi. • Libya ise, Israil saldırısma ABD'nin kanştığmı öne sürerek, Israil uçaklanmn Akdeniz'deki Amerikan uçak gemilerinden birindenhavalandıklarını iddia ettL • HP Kadıköy ilçemizin olağanüstu kongresi (5 Ekim 1985) günü saat 13.00'de Acıbadem înci Düğün Salonu'nda yapılacaktır. Üyelere duyurulur. YÖNETtM KURULU Diinya kınadı, ABD onayladı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle