Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 3 OCAK 1985 Özal'ın Bir Eski Alışkanlığı lann şartlanması ile iyi muhalefet olmak için sanki daha sert, daha ağır hücumlar yapılmaparlamenter sistemin ülkemizde kesintiye uğsı gerektiği izlenimi verilmeye çalışılmaKtadır." ramasında bu olguların büyük pay sahibi olSayın Özal'ın bu gözlemi yerinde değildir. dukları rahatlıkla söylenebilir. Tanımladığı anlamda. 12 Eylül öncesinin ik12 Eylül öncesi için de aynı durum söz kotidar muhalefet modeli'r\e özlem duyan yoknusudur kuşkusuz... tur basınımızda. Türkiye'de demokrasi nasıl güçlenecektir? Etkili ve çaplı bir mühalefetin oluşumunu Bu soruyu Başbakan Turgut Özal da yılistemek, 12 Eylül öncesi ortamını değil, debaşinda kendisine sormuş ve şu yanıtı vermokrasiyi özlemektir. 25 Mart yerel seçimlemiş: "Türkiye'de demokrasinin güçlenmesinde rinin seçmen tabanını yok ettiği bir parlamento içi muhalefetin derlenip toparlanmasını iski ana nokta, parlamentonun işlerliğidir. Parlamento işlediği sürece Türkiye'de sağlıklı bir temenin, "mansetlik haber üretimi" için parkarar mekanizması olacak ve demokrasinin tileri kışkırtmaya dönük üstü örtülü bir niyetbunalıma düşmesi önlenecektir. Parlamento le ilgisi yoktur. Muhalefetten yoksun ya da nun işlemesi ise, yeni bir anlayış gerektirmekfazlaca ciddiye alınmayan bir muhalefetle detedir. Türk parlamentosu, Avrupa ülkelerinin mokrasiye geçilemeyeceğinden duyulan bir parlamentosu gibi medeni, akılcı bir yolu detedirginliktir bu durum. vam ettirmek zorundadır. (...) Sayın Özal, muhalefetten memnundur. Bu Muhalefet denince aklımıza, iktidara en ağır memnuniyetini sürekli olarak vurgulamaktadır. Dünyanın hangi demokrasisinde bir hüşekılde hücum eden, iktidann hiçbir yönünü beğenmeyen muhalefetler gelmektedir. Nite kümetin başı, muhalefetten bu denli memkim, 1980'lere kadar ve bilhassa siyasi bunanun olduğunu, bu kadar sık dile getirir? Biz lımlara girdiğimiz zaman parlamentolanmızın böyle bir örnek anımsamıyoruz... Bu bakımdurumu bu idi. MuhalefeOe iktidar partileri ara dan, bir başbakanın muhalefete bu kadar kol sında en ufak bir uyum mevcut değildi." (Milkanat germesi bile kendi başına bir çarpıkliyet, 1 OcaK 1985). lık değil de nedir dıye sorulabilir... Sayın Özal, "Türkiye'nin demokratikleşme Sayin Özal'ın bu teşhisi genel olarak yesürecinde basının görevi'nden söz etmekrindedir. Ancak, bu değerlendirmeyi yaparken katılmadığımız bir başka gözlemi var tedir. ANAP liderinin. Şöyle diyor: Bu görev çok önemlidir kuşkusuz. Basınımızın bu konuda daha yapması gereken çok "Türk basınında bazen, parlamentodaki iş vardır. muhalefet partilerinin yeterince görevlerini Aynı durum Özal Hükümeti ve ANAP için yapmadığı gibi iddialar gözümüze çarpmaktadır. Bu iddiaların arkasında, geçmişte iktide geçerlidir. Sayın Özal, gündeminde dedarla çok hırçın bir şekilde boğuşan muhalemokrasi yer alıyorsa eğer, demokrasi adına fetlerin hatırası yatmaktadır. Parlamentodaki daha etkili ve yapıcı muhalefet isteyenleri kışmuhalefet partilerimizin bazı telkinlerle daha kırtıcılıkla suçlamak gibi eski alışkanlıklarında sertleştirilmek istenmesi, 1980 öncesi yıldan bir an önce sıyrılmahdır. (Baştarafı I. Sayfada) (Baştarafı 1. Sayfada) da açılan hesaplara bugünden itibaren 18 gün içinde faiziyle birlikte 17 milyar liranın ödenmesine başlanıyor. Geçen yıl da bu hesaplardan toplam 3.5 milyar lira, 25'er bin lira olarak 128 bin hesap sahibi bankerzedeye ödenmişti. Bu paraların ödenmesinden sonra bankerlerden alacaklı olanlara bankerlerin 32 milyar lira daha borcu kalıyor. Bankerzede Üst Komitesi de yeni yılla birlikte 3. yaşına basmış oluyor. Bu yılın son günlerine kadar yaptıkları girişimler sonucu Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'in talimatıyla Merkez Bankası ve Türkiye Emlak Kredi Bankası ekspertizleri, bankerlerin 1982 bedelleriyie 18 milyar lirayı bulan menkul ve gayri menkullerinin 1984 rayiç bedellerinin değer tespitini yeniden yaparak, hazırladıkları raporu Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı Nuri Madazlı eliyle Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'e ilettiler. Ortaya çıkan sonucun toplam 52 milyarlık banker borcunun tümüne yakınını karşılayacak durumda olduğu belirtildi ve "ümit ettiğimizin üstünde bir sonuç çıktı" yanıtı verildi. ancak kesin rakam açıklanmadı. Bankerzedelerin tüm alacaklannın ödenmesini ve tasfiye kurullannın kaldırılmasını öngören yasa tasarısı da son biçimini aldı. Buna göre, bazı bakanların karşı çıktıkları banker mallarının DMO'ya devri maddesi değiştirilerek, banker menkul ve gayrimenkullerinin Vlerkez Bankası'na devri kararlaşunldı. Vlerkez Bankası tarafından saptanan değerlerden satılacak olan banker malları satıldıkça bir fonda toplanacak. fonda biriken para bankerzedelerin alacağını karşıladığında 1 Ocak 1985'ten itibaren işleyecek aylık yüzde 2 faiziyle birlikte dağıtılacak. Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'in Bankerzede Üst Komitesi yöneticilerine, "Merak etmeyin. tüm alacaklar ödenecek. banker olayı artık sona erecek" dediği. yasa tasansının da önümüzdeki ay Bakanlar Kurulu'na sunulacağı belirlendi. Banker malları Merkez, Abidinpaşa, Münster'deki Ankara: Altındağ, Bahçelievler, Cebeci. bombalama Demetevler, Dışkapı. Emek, Etlik. tskitler, İtfaiye Meydanı, RAF Kavaklıdere, Keçiören, Kızılay, olayını Küçükesat, Maltepe, Telsizler, Ulus, Siteler, Yenimahalle, Ye üsüendi nişehir, Yukarı Ayrancı ve Atatürk Bulvarı. İstanbul: Bahçekapı, Çemberlitaş, Fatih ve Eyüp. İzmir: Hatay, Antalya, İzmir ve Mersin şubeleri. POLJTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Kendimize Çuvaldız... Kaç yıl var ki bizim basın kartlan değişmez, hep gelecek yılaertelenir. Benimki 'şeref'tir, üstünde 'Kasar' imzası mı vardır (Kasaroğlu), Tamer 1 mi bilemiyeceğim, soldu, sarardı. Zaten Kasar ayrıldı, milletvekili oldu, Tamer'in de.Beyhan Cenkçi arkadaşımız sağ olsun, yanından ayrıldığı yoktur. Tamer dostumuz aynca kaçın kurrasıdır, ne günler görmüş, ne vartalar atlatmıştır! Neyse efendim, biz gelelim gene basın kartına. Bizimki 'şeref ya, kimseye muhtaç olmadan kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz, yani kendi bıldirimizi kendimiz dolduracağız. Bir haber ulaştırdılar ki, bu yıl şakası makası yok, basın kartlan gerçekten değişiyor, Başbakanlık öyle istemiş, hemen bildirileri dolduracak göndereceksiniz. Öyle fazla bildiri de yok, Cemiyet'ten sarı bildiri alacaksınız (Bizim Cemiyet de eskiden Mustafa'nındı, şimdi Nezih'in oldu). Cemiyet'e başvurup iki sarı bildiri aldık, doldurduk, resim koduk, pul yapıştırdık, gene Cemiyet aracılığı ile gönderdik. Bekleriz ki adresimize yeni basın kartı gelsin! Ama ne gezer, ay doldu, yıl geçti, herkesinki gelir, bizimki gelmez. Basın kartına alışmış kişi için basın kartsız yaşam çok zordur. Bizim kimliğimiz demektir basın kartı... Nereye gitsek yammızda bu kart vardır. Sadece gitmekle de bitmez. Otobüse, vapura, trene, uçağa bindiğimizde basın kartının görevi işler. Olmayınca basın kartı, kişi kışın paltosuz sokağa çıkmışa dönüyor. Bir ay önceden verdiğimiz halde bildiriyi, bizim basın kartı bir türlü gelmez. Yıl doluyor, eskisi geçersiz oluyor. Tuttum, basın kartını aramaya koyuldum. Benim gibi basın kartı bulunmayan arkadaşlarla önce İstanbul Bölge Müdürü Yusuf Tavus'a başvurduk: "Biz bakmıyoruz. merkezden gönderiyorlar, adresinize gelecektir" dedi. Yusuf Tavus dostumuz dedi ama, ne gelen var, ne giden. Günler, basın kartsız durmadan geçiyor. Bir daha soralım, dedik. Telefona sarıldık, bir bayan çıktı: "Basın kartlan?" "Biz karışmıyoruz, Ankara'dan gönderecekler." "Ankara'nın telefon numarası?" Verdi telefon numarasını, orayı çevirdik, şehirlerarası bu, kolay kolay çıkmaz. Yılbaşı da araya girdiğine göre telefon eden çok olur. Sonunda bulduk Ankara'yı: "Efendim, bendeniz..." "Ne istiyorsunuz?" "Efendim, İstanbuldan arıyorum, basın kartı için görüşecektim. Size mi sormalıyım?" "Evet, bize soracaksınız." "Basın kartı gelmedi de..." "Bildiri doldurdunuz mu?" "Doldurdum." "Resim. pul yapıştırdınız mı?" "Yapıştırdım. hepsi tamam " "Eh, gazetenize gönderecekler." "Efendim. benimki şeref kartı da adresime gönderilmesi gerekir." "Ha, sizinki sürekli, öyle mi? Adresinize gönderilmiştir." "Gelmedi." "Bekleyin, gelir." "Bekleyim de yıl doluyor, ötekinin hükmü kalmıyor. Herkes yenisini soracak." "Adınız neydi sizin?" Bir daha söylüyorum adımı, tanımıyor bile. "Kardeşim," diyor. "Biz hepsini tamamladık, evraka verdik. Onlar puliayıp yerine gönderecekler. Seninki de yapılmtştır, adresine gönderilmiştir." "Gönderilse gelir, gelmedi. Sizden ricada bulunayım, acaba gönderildi mi, gönderilmedi mi, evraktan bir sorsanız..." "Kardeşim, sen çok şey istiyorsun, binlerce kart arasından seninkini nasıl bulayım?" "Adımı söylesem, belki bir bilen olur." "Neydi adın?" Söyledim. yazar gibi yaptı. Ay doldu, yeni yıl geldi. bizim basın kartı gelmedi, hâlâ bekliyorum bakalım ne zaman gelecek? Var mı başka çaresi? Adım neydi benim? Piyasa tam (Baştarafı 1. Sayfada) Örneğin; bakkal ve benzeri işyeri tanımına girmeyen baharatçılar, şekerciler, nalburlar. 10 gram karabiber, 250 gram ıhlamur satan baharatçı sattığı 50 liralık, 100 liralık her mal için KDV'yi nasıl kesecek? 2) Perakende satış fişleri lasdikli olmadıgı için bu fişlerde KDV nasıl gösterilecek? 3) Götürii usulde vergiye tabi olanlar beyanname verecek mi, vermeyecek mi? Dün sabahtan itibaren vergi dairelerinin ilgili birimlerinin telefonları sürekli çaldı. Sorularına yanıt arayan yükümlüler somut bir yanıt yerine "bekleme" tavsiyesi aldılar. Bu arada Başbakan Turgut Özal'ın KDV ile vaat ettiği "ucuzluk" yalnızca altın ziynet eşyasında görüldü. Kapalıçarşı'da bir kuyumcu bugünkü külçe altın fiyatı üzerinden eski uygulamaya göre 22 gram 75 santimlik bir altın künyenin fıyatmı şöyle hesapladı: İşçilik ve kâr dahil künyenin fiyatı 72.800 lira. Yüzde 3 İşletme Vergisi ile birlikte satış fiyatı 75 bin lira. Bugünkü uygulamada künyenin 14 ayar külçe altına göre değeri 61 bin 500 lira tutuyor. 72 bin 800 liradan bu fiyat düşülünce 11 bin 300 lira işçilik ve kuyumcunun kârı kalıyor. 11 bin 300 liradan yüzde 10 KDV alınınca 72 bin 800 lira değerindeki künyenin vergilendirilmiş fiyatı 73 bin 930 lira oluyor. Eski uygulamaya göre künyenin fiyatı bin lira dolayında ucuzladığı gibi 8 bin 640 lira da vergi iadesi getiriyor. Özel hastaneler, yeni yılla birlikte muayene ve tedavi ücretlerine KDV'yi eklediler. Devlet hastanelerinde KDV'nin ne şekilde uygulanacağı belirsiz. İstanbul Sağlık Müdürlüğü'nden bir yetkili, Ankara'dan henüz talimat gelmediğini belirterek, "Her şey meçhul. Radyodan dinliyorum. dinliyorum. bir türlü altından çıkamıyorum. Döner sermayelere uygulanacak deniyor, ama nasıl" dedi. Benzer durum, SSK hastaneleri için de geçerli. Özel okul, dershane ve kursların çoğu, yeni zam görmüş ücretlerini KDV'ye göre yeniden belirlediler. Dershaneler Birliği Başkanı Ibrahim Arıkan, eğitim hizmetlerinin KDV dışı tutulması gerektiğini söyledi. Özel tiyatro ve sinemalarda da dünden itibaren KDV uygulamasına başlandı. Devlet Tiyatroları, KDV'den muaf tutuldu. FRANKFLRT, (a.a.) Federal Almanya'nın Münster kentindeki Türk Başkonsolosluğu'nun kapısı önüne bomba yerleştirilmesi olayını Alman Kızü Ordu Fraksiyonu RAF adlı terör örgütü üstlendi. Alman Haberler Ajansı DPA'nın Düsseldorf ve Münster bürolarına gönderilen imzasız mektuplarda, Münster Başkonsolosluğumuza patlayıcı maddenin RAF tarafından konulduğu ve eylemin amacmın, halen hapishanede bulunan ve açlık grevi yapan RAF mensuplarının tutukluluk şartlarmın ıslah edilmesi olduğu ileri sürüldü. Aynı mektupta, Düsseldorf kentinde de Amerikalılara ait bir barakaya yapılan sabotajın gene RAF tarafından gerçekleştirildiği ifade edüdi. Bilindiği gibi, Münster Başkonsolosluğumuzun kapısı önüne konulan bomba gece yarısı patlamış ve hafif hasara neden olmuştu. GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) me olmaz. Durgunluk başlar. Durgunluk başlayınca önce bankerler, sonra bankalar, sonra küçük işletmeler batar. Durumumuz çok iyidir. İhracatta patlama, ithalatta çatlama eğrileri hep yukarı doğru meylediyor. Durum çok parlaktır. Endişe edilecek hal yoktur. Siz, onu bunu bırakın; bir ülkede gelişmenin şaşmaz ölçüsü yılbaşı gecesinde otellerin ve büyük kulüplerin eğlenenlerle dolup dolmamasıdır. Oteller, büyük kulüpler, gazinolar doldu mu, dolmadı mı? Hem de ağızlarına kadar doldu. Öyleyse geleceğimiz parlaktır. Zam dediğiniz, büyük kulüplere, otellere ve gazinolara da olmadı mı? Oldu. Bu zamlara rağmen, oteller, büyük kulüpler ve gazinolar ağızlarına kadar dolup taşmışsa, ekonomik göstergelerde "eğriler" değil "doğrular" geçerlidir. Ekonomide bir başka gösterge de "sarı Mercedesli, altın dişli, şövalye yüzüklü sürücülerin" artmasıdır. Maşallah, bu tür sürücülerimiz de her gün artıyor. Ne var öyleyse endişe edecek? İyi olacak inşallah, bugüne kadar iyi geldik maşallah, ya "müdahalecilik" olsaydı mazallah... Öyleyse yatıp kalkıp Özal'a dua edin... Gelişiyoruz. Sabreden derviş muradına ermiş; iyi olur, iyi; bir beş yıl daha, olmazsa bir beş yıl daha, daha olmazsa bir beş yıl daha bekleyeceğiz. Bu gelecek beş yıllar içinde enflasyo nun beli kırıiacak. Devalüasyonun ayağı çıkacak, zamların eli yüzü dümdüz edilecek, yeter ki bir yirmi beş yıl sabredelim. Yirmi beş yıl dediğiniz ne ki? Sağınıza yatarsınız, on beş yıl, solunuza yatarsınız on yıl geçti gitti, ne var bunda? Bu yirmi beş yıl sonra, enflasyon aşağı çekilir, iş bitirilir, 2010 yılının 24 Ocak günü bakmışsınız ki, enflasyon yüzde 50'ye inivermiş. Ne sıkıyorsunuz canınızı, işte bu kadar kolay! Olumlu göstergelerin biri de Ankara'da, istanbul'da ve İzmir'de 100 milyon ile 200 milyon arasında satışa çıkan katlann hemen kapış kapış kapışılmasıdır. Durgunluğa sürüklenen ekonomilerde hiç böyle hızlı para akımı olur mu? Olmaz. Bakın, geçenlerde Londra'da bir değerli işadamımız, bir büyük mağazada 412 milyon lira karşılığı İngiliz parasını unutuvermiş. Bakın. işler nasıl açıldı, işadamlarımız artık 400500 milyon lira parayı, işte böyle, soğanekmek taşır gibi yanlarında götürüp, "küffara sefere" çıkıyorlar. Gelişme olmazsa, hiç böyle olaylara rastlar mıyız? Çok iyi gelişiyoruz. Katma Değer Vergisi fevkalade başarılıdır. Köprünün satışı çok yerindedir. Yakında hastaneleri, tımarhaneleri ve mülkiyeti kamuya ait cümle hanelerı satışa çıkanrsak gelişme daha da artacaktır. Devlet, bu yolla gelir artırdıkça, bu gelirin bir bölümü, gittikçe gelişen, gittikçe büyüyen devlet destekli büyük şirketlere ayrılacak, özel sektör öncülüğünde yeni yeni köşeler döneceğiz. Benzine zam çok iyi oldu. Uçak fiyatları yakında üç odalı evlerin kirasmı aşacak, bu da çok önemli bir göstergedir. İğneden ipliğe yapılan zam hep ortadirek içindir. Zam yapıldıkça ortadirek kalkınmakta, ortadirek kalkındıkça zam yapılmaktadır. Çok hızlı gelişiyoruz. Çok hızlı geliştiğimiz için bizi kıskanıyoriar. Bu yüzden "Biraz daha az gelişsek daha mı iyi olur?" diye düşünüyor, vallahi doğrusu bu ya; bu hızlı gelişmeden bayağı endişe ediyoruz. Hani, hızlı giden araba bir yere çarpar, biz de bu hızlı kalkınmadan korkuyoruz. Mazallah, aman Allah. Aman, aman, aman... Ama iyi oluyor, iyi... Maşallah, çok iyi gelişiyoruz. İnşallah, önümüzdeki yıllarda da hep böyle olacak, bundan iyisi can sağlığı, Allah tam gönlümüze göre verdi, yüzdük yüzdük kuyruğa geldik, sabnn sonu selamet, bizdeki bu zekâ akıllara seza, maşallah, maşallah, inşallah, inşallah, oluyor, oluyor, bitiyor, bitiyor. Kapitalizmi iyi becerdik, maşallah liberallik de iyi gidiyor. (Baştarafı 1. Sayfada) relerine ait tazminatını fondan alamayacak. İşten çıkma ya da cıkanlma halinde işçi, fonda biriken tazminatının yüzde 40'ını fondan "işsizlik sigortası" anlamında çekebilecek. Eğer, işten çıkan ya da çıkanlan ve fonda biriken kıdem tazminatının yüzde 40'ını çekmiş bulunan işçi, daha sonra hiç işçilik yapmazsa, kıdem tazminatının geri kalan yüzde 60'hk bölümünü, memurlarda olduğu gibi ancak 10 yıl sonra faizi ile birlikte fondan alabilecek. İşten çıktıktan sonra tazminatının yüzde 40'lık bölümünü çeken işçi, diğer bir başka işte çalışmaya başladıktan sonra çektiği yüzde 40'lık bölümü kendisi fona ödeyebilecek. Diğer yandan taslak uyarınca işverenler işçilerin kıdem tazminatlanna ilişkin primleri 5 yıl içerisinde fona ödeyccekler. Örneğin, 12 yıllık bir işçinin kıdem tazminatı, fona işvereni tarafından 5 yıl içerisinde ödenecek. 12 yıllık bu işçinin örneğin yalnızca 3 yıllık Kıdem Tazminatı Fona yatırılmış ise ve işçi bu sırada işten ayrılmışsa geri kalan 9 yıllık süreyi işveren işçiye borçlanmış olacak ve bu süreyi fona yatırmaya devam edecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa kalemli tarafından Türkİş yetkililerine iletildiğine göre, üniversite öğretim üyelerince incelendikten sonra Türkİş ve TİSK'in de görüşlerinin alınacağı taslak, Kıdem Tazminatı Fonu Yasası'nın Resmi Gazetede yayımlandıktan 3 ya da 4 ay sonra yürürlüğe girmesini öngörüyor. Taslağın değişen bir maddesi uyarınca "basın mesleğinde çalışanlaria çalıştınlanlar arasındaki münasebetlerin tanzimi" hakkındaki yasaya bağlı olan işçiler Kıdem Tazminatı Fonu'na girmeyecekler. Memurların da fon kapsamına girdiği taslak uyarınca, memurların tazminat ya da emeklilik ikramiyelerine ilişkin primler, bugün olduğu gibi çalıştıkları kurumlarca fona yatırılacak. Edinilen bilgiye göre, taslağa ilişkin görüş bildiren başta Maliye ve Gümrük Bakanlığı olmak üzere birçok bakanlık, memurların fon kapsamına girmesine karşı çıktı. Kıdem 2 çocuğu ile trenin altına atlayarak intihar etti Karısından ayrıldıkıan sonra bunalun geçiren marangoz işçisi Ender Sargın yaşamını yitirirken, 2 kızı yaralı olarak kıırtuldu. İstanhul Haber Servisi Cankunaran'da Ender Sargın (?3) adlı marango? işçisi, önceki gece geçirdiği bunalım sonucu yanında bulunan iki çocufiuyla birlikte kendini banlivö treninin altına attı. Çevreden yetişenler larafından hastaneye kaldırılan Ender Sargın. yolda ölürken. çocukları F.lif (S), (iüllen (10) yaralı olarak kurtuldu. Bir hafta önce karısından mahkeme kanah ile ayrılan Ender Sargın'ın intihara kalkışmadan önce Kıımkapı'da ivkili bir yemeğc gitıiği anlaşıldı. Edinilen bilgiye göre daha önce 155 bin olarak saptanan banker alacaklarının ödeme planı kabul edilen bankerlerden alacaklılar çıkartıldığından bankerzede sayısı 149.879'a düştu. Tasfiye işlemlerinden ise şimdiye kadar elde edilen paranın değeri 2.7 milyarı aşmıyor. Daha başka deyişle banker borçlarına karşılık elde edilen değer, borçların ancak yüzde 5'ini karşılayabiliyor. Bankere borçlu olan şahıslardan büyük çoğunluğunun bulunamaması ya da mal varlıklarının olmaması nedeniyle 13 milyar lira alacak tahsil edilemiyor. 1982 bedelleriyie 19 milyar lira olan banker mallarının da büyük bölumünün ihtüaflı, hisseli olması nedeniyle hukuki sorunlarının olması, bu malların satışında zorluk çıkıyor. Bugünden itibaren banker alacaklarını ödemeye başlayacak olan Emlak Kredi Bankası şubeleri şunlar: Şahika'nuı ilk bölümünde ynıtt karıştt Küllür Servisi TV'de dun gece yayımlanmaya başlayan "Şahika" dizisinin birinci bölümünde meydana gelen yayın karışıklığı izleyicilerin tepkisine neden oldu. Dizinin gösıerilirken kopması \e değişik biçimde yeni baştan ekrana gelmesi dikkati çekerken, TRT yetkilileri. bunun jenerikteki bir şanlışlık sonucu meydana geldiğini söylediler. KDV'yi öğrenemeyenler (Baştarafı I. Sayfada) Krdoğan Bal>aş (Halıbeyaz eşya) Verginin fiyat artışma pek etkili olmaması lazım. Biz eskiden yiizde 3 ışletme kesıyorduk, şiındi bunun üzerine yiizde 7'lik bir arıış koyduk. Sadık Çavuşoğİu (Bufeci) Daha ne yapacağıınızı bilmiyoruz, henüz mal almadığımız için KD V vereceğimizi de bilmiyoruz. Şimdilik sandviç 50 lira, 55 yapmadık. Sabahattin Erol (Gıda pazarı) Bir şey bılmediğimizden, satışlanmızt KDV'siz sürdüruyoruz. Faturalarımız da noterden gelmedi. Yalnız bildiğiıniz bir şev var, etikeılerin değişeceği. Mustafa Yıldız (Mefruşat) Bu konuda İhsan Bozbey (Lokantacı) Bizim işiıniz çok karışık. Müşteri ile kuvga etmemek içn 10 gün fatııra kesmem, buna bir netlik getirsinler keseyim. DÜŞÜN Ayhk Dergi/Ocak '85/250 Lira • ARA GÜLER'in Ob]ektitinden. Hiç Yayınlanmamış Fotoğraflarıyla LOUIS ARAGON • Bir Sokak. Bir Adam ve Bir Dünya.../ARA GÜLER • Şıirler/CAN YÜCEL • OKTAY RİFAT'la Soyleşi/Enver Ercan • Yenilenen ve Şaşırtan Bir Şair: Oktay Rifat/ERAYCANBERK • SALÂH BIRSEL: Yaşlılık Gunlüğü • TURGUT UYAR: Size Olmayan • 24 Ocak Beş Yaşında/ARSLAN BAŞER KAFAOĞLU • Sürler/GÜLTEN AKIN • istikrar Programının Beşinci Yılı Dolarken/NURİ KARACAN • Gençlik Yılına Gırerken/ÖMER B. CANATAN • Tütünün Yenı Kurbanları/GENCAY GÜRSOY • AFŞAR TİMUÇİN: Gençlerimiz ve Sorunları • ULUĞ NUTKU: Eğitim idesi • İnsan Kobay Diye Kullanılıyorsa/REFİK 2ERENGİL • Sarı Yağmur mu. Sarı Gazetecılik mi?/Leonard A.|Cole • ONAT KUTLAR: One For The Road • Hindistan'da Kimyasal Felâket • "Çocuklar Kül Olup Uçmuşlardı" (Der Spiegel) • De Yayınevi Masal Yarışması Sonuçları • ÜLKÜ TAMER'le Masal'Yarışması Üzerine Söyleşi • Şikago'nun Açlan, Manhattan'ın Tokları (Intl. HeraldTribune) • GENCAY GÜRSOY: Korkuyu Yenmek • Turgut Uyarın Uzun Öyküsü/SEYYİT NEZİR • Âlem Bildiğinı Okurken/BÂKİ UĞUR • İLHAN BERK: Galata Günlüğü'nden • Karar Gecesi/ÖZDEMIR İNCE • Şiirin Sıcak Demircisi/MEHMED KEMAL • CEVAT ÇAPAN: Şiırler • •Düşünceler. Sözler. Yazılar'VASIM BEZİRCİ • Truffaut içın/TURGAY FIŞEKÇİ • Tanpınar'ia Bir Rastlaşmamız/HASAN İ. DİNAMO • NICOLAS GUILLENden Şıirler/Özdemir ince • Kültür Herkesin Işi Olunca/Jeanne Brody • Aynı Ellerle/R.F. RETAMARTeoman Aktürel • 1950lerde Televizyon Eğlencesi: Soğuk Savaş/F.Macdonald • Bir Gün Ölürüm Ben/SALIH!BOLAT • Magazinle Dumanaltı" Nasıl Olunur? • Eşref Üren'in Ardından/EMİN ÇETİN GİRGİN • ' Gerçekjık ve Roman" Üzerine Toplu Söyleşi/MÜMTAZ İDİL VEYSEUÖNGÖRENJALİ CENGİZKAN.'AKİF.KURTULUŞ, • Romanımızda iki Tarz/VEYSEL ÖNGÖREN • ERDOĞAN ALKAN: Eleştirel Gerçekçilik • Estetik Üzerine/MUZAFFER UYGUNER • SatrançBriç/SERDAR ÇELİK • KarikatürDesert: ABİDİN DİNO. FERRUH DOĞAN, NECATİ ABACI, TAN ORAL hiçbir fikrim yok. KDVden yananlar (Baştarafı 1. Sayfada) tüketiciyi olduğu kadar bizi de zor durumda bırakacak. Biz birinci el toptancıdan yüzde 13 zamlı olarak alıpt bir o kadar satışımıza yansıtırken, Migros gibi büyük mağazalar yüzde 10'la alıp sadece yüzde 10 koyarak satış yapacak. Bu durum bu tür büvük ıuağuzaitmıı puzu, p>ununtıı arııınrken bizlerin bu piyasadan çekilmesine neden olacak. Bu adaletsizlik; önlenmesi gerekir. Abdülkadir Dinçer (UrfaFotoğrafçı) Kimseden KDV istemiyorum, çiınkü isıiyorum vermiyorlar. Salim Karaca (Hamamcı) Zam ne şekilde olacak, götürii usulde mi, deınin arkadaşlarla onu konuşuyordıık. KDV'yi yıkanma ücretinin üstüne mi koyacağız, mııhasebecimiz kararlaştıracak. Servet Durmaz (Berber) Defterdarlık'takı meınıır bile bilmezse ben ne alacağıın, kiıne ne vereceğiın? Size sorarım ne yapınalıvım? Metin Uskan (Örücü) 6 bin liralık iplik aldım, 600 lira KDV verdim, ben de müşteriden alacağım, benım için sorun yok. ama devlet bunun vergisini bunun kadar kolay alabilecek mi acaba? Mehmet Kuşlu (Memur) Çocuğa 500 liraiık kalem defter aldık, 50 lira vergi verdim. Bu benim için 50 lira zam demektir, ben kıme ne satacağım. KDV'ye uyanlar (Baştarafı l. Sayfada) KDV üstüne bol (Baştarafı 1. Sayfada) taşıma ücretlerini de arttırabileceği belirtiliyor. Dış telefon, teleks ve telgraf ücretlerini arttıran PTT'nin, yurt içi haberleşme hizmetlerine şimdilik zam düşünmediği, ancak ilerde yeniden bir düzenlemeye gidebileceği bildiriliyor. DemirÇelik İşletmeleri yetkilileri, KDV nedeniyle demir t'iyatlannda herhangi bir artış olmayacağıru belirttiler. Yetkililer, demir ve çelik ürünlerinde yüksek olan Istihsal Vergisi'nin yürürlükten kalktığını hatırlatarak, KDV'nin bu İstihsal Vergisi yerine geçtiğini söylediler. Demir çeşiüerinde yüzde 5,6 ile yüzde 12 arasında uygulanan İstihsal Vergisi nedeniyle KDV'den kaynaklanan bir artış söz konusu olmayacak. fstihsal Vergisi'ne tabi olan çitnento fiyatlarında da KDV nedeniyle bir artış olmayacağı bildirildi. Ancak, akaryakıt zammı ve geneldeki fiyat artışları nedeniyle ileride demir çelik ve çimento fiyatlarının yeniden dü zenlenebileceği bildirildi. SEKA Genel Müdürlüğü yetkilileri de kâğıt cinslerine uygulanan yüzde 915 arasındaki tstihsal Vergisi'nin yürürlükten kalkması nedeniyle KDV'nin fiyatlara yansıtılmayacağını söylediler. Yetkililer elektrik ve kömür zammının belli olmasından sonra üretim maliyetinin artışına göre yeni düzenlemeye gidileceğini sözlerine eklediler. Akaryaku ve elektrik zamlarına yapılacak artıştar tüm tüketim maddelerine yansıyacak. zam (Baştarafı 1. Sayfaaa) ve ananesine bağlı, karma ekonomiyi savunan herkesin tek çatı altında birieşmesini başından beri istiyoruz. DYP de bu unsurlardan biridir. Kurucular kurulunda bu parti ile ilişkileri de ele alacağız." Ülkü Söylemezoğlu, kurucular kurulu toplantısında merkez karar ve yönetim kurulunun boş bulunan 6 üyeliği için seçim yapılacağını da kaydetti. Iç muhalefet üsıleneceğiz. Ancak fiyaı eıikeılerinüz iizerine KDV içerdiğini yazd'ık. Ancak ocak ayından sonra KDV'yi dikkaıe alarak yeni fiyatları belırleyeceğiz. Y'alçın Cansu (Eminönü Migros Mağazası (Baştarafı l. Sayfada) Müdürü) KDV'yi şu an uyşuluınaktayız. iyimser olduğunu" sözlerine ek Bazı güçliıklerle karşılaşmamıza rağmen üstesinden getmeye çalışıyoruz. Bizim ledi. Papandreu bilindiği gibi, müşıehye diyebileceğimiz en önemli şey bilinçli Türk Yunan diyaloğunun baş olmaları. Biz KDV'yi gösıererek uyguluyoruz, lamasriçin Kıbrıs sorununun çö Jakaı bakkallarda KD V belirtilmediğinden zümünün yanı sıra, Ege'nin bu miişteri bu tür satış yerlerinde böyle bir günkü hukuki statüsünün Tür uygulama olmadıgı yolunda vanılgıva kiye tarafından kabul edilmesi kapılmamalı. Leyla Aksu (Eczacı) Satışlurdan yüzde 10 ni istiyor. Papandreu, radyodaki söyle KDV alıyoruz. Fiş kesiyoruın, isıeyene de şide Ege konusunda ise şunları fatııra veriyoruıiı. Yapılan açıklamalara göre harekeı ediyoruın. söyledi: "Kıbns konusunda olduğu gi Munzur Yıîdız (Kitapçı) KDV'ye başladık. bi, Ege sorununda da aynı iyim 1000 liranın iizerindeki satışlara tasdıkli fatııra serliği ifade etrnek isterdim. An da veriyoruz. Ama bu ııygulamanın kitap cak, bu sorunun çözümii biitü satışlannı düşüreceğini sanıvorum. nüyle Türkiye'nin ve arkasındaki güçlerin elinde bulunmakladır. Turkiye'nin bu konudaki niyetini anlamak istiyoruz. Yunanistan Ege'de gerçekten hiçbir şey talep etmemektedir. Ancak on yıllarca hatta yüz yıla yakın Ctvrc sorunları ile ckonomi arasındaki iliskikrin bilimscl ve etraflı şekilde incebir sürede Yunan halkının verlenmesi gereginden harcket eden ve bu alanda Yurdumuzda yeterli çalışmaların diği kanlı mücadelelerle elde edilen ve uluslararası anlaşmalarla yapılmadığını dikkate alan Türkiye (,'evre Sorunları Vakfı (TC'SV), yarısmaya kaonaylanan toprak, deniz ve hatılacak eserler arasında Jüri tarafından begenilen bes tanesinin yazarına va sınırlarımız iizerindeki ege100.000'er TL net telif ücreti ödeyecek ve hu incelemeler TÇSV tarafından kimenlik haklanndan taviz vermetap halinde yayınlanacaktır. Yarışma Şartnamesi, "TÇSV, Kennedy Cad. .'{.'{/", mekte kararlıyız. Bu yalnız buKavaklıdere, Ankara" adresinden sağlanahilir. giinkii hükiimet için değil tüm Yunan hukumetleri ve siyasi partileri için de geçerlidir." Çfvreyi korumak. sanayilcşmc ve kalkınma ignde de mümkündür Papandreu sözlerini bitirirken, "Her şey Türkiye'nin lutuALARKO ve TEKSER muna bağlıdır. Türk tarafının Bu (irtak görü^le. TÇSVnin projesini desteklemektedir. mantıklı davranacağını ümit etmek isterim" dedi. Papandreu: Türkiye Çevre Sorunları Vakfı İnceleme Yarışması: "Çevre Sorunları ve Ekonomi BUTUN BAYİLERDE (S) KALBİNİZİ KORUYUN Türk Kalp Vakfı. Muayene ve Kontrol için Tel: 148 58 66