Katalog

Cumhurİyet Ankara Sağlık Müdürlüğü 'ne Sağhk Müdür Muavini olarak atanan Dr. Haluk Dervişoğlu ile Dr. Ümit Yılmazer'in şiddet eylemleri nedeniyle yargılandıkları belirlendi. ANKARA (Cumhurİyet Bürosıı) Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanhğı'nda eski bir siyasi eğilim doğrultusunda sürdürülen kadrolaşma hareketi yeni örnekleri ile giderek somutlaşıyor. Ankara Sağlık Müdürlüğü'ndeki "sağlık müdür muavini" görevlilerinden "bir süre önce aynlarak Ankara Hastanesi'nde yeni görevine başlayan" Dr. Haluk Dervişoğlu ile Dr. Ümit Yılmazer'in 12 Eylül öncesi Erzurum'da meydana gelen sağ şiddet eylemlerine katıldıklan ve bu nedenle yargılandıkları belirlendi. Edinilen bilgilere göre Dr. Ha lıık Dervişoğlu hakkında 9'ncu Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanhğı'nca Atatürk Üniversitesi'ndeki şiddet eylemleri nedeniyle "Gasp, gaspa kalkışmak, görevli memuru tehdit ve meraura etkili eylem ve benzeri suçlardan" dava açıldı. Dr. Ümit Yılmazer hakkında ise askeri savcılığın 198166 sayılı iddianamesi ile çeşitli savlarla dava açıldı. Dr. Ümit Yılmazer hakkında açılan davalardan 3'ü Ankara Sıkıyönetim Komutanhğı Askeri Mahkemesi'nde görülen "MHP ve ülkücü kuruluşlarla" ilgili dava ile birleştirilme istemi ile Ankara'ya gönderildi. Ümit Yılmazer'in bilinen eylemlerinden biri olan Doç. Dr. Şerafettin Yılmaz'ın dövülmesi nedeniyle 2 ay 20 gün hapis cezası aldığı belirlendi. Erzurum'da Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi anestezi bölümüne asistan olarak giren Dr. Yılmazer üniversitedeki tutum ve davranışları nedeniyle görevden uzaklaştınlmıştı. Ankara Hastanesi kadın doğum kliniğine bir süre önce atanan Dr. Haluk Dervişoglu da hakkında 9. Kolordu Askeri Savcılığı tarafından şiddet eylemlerine katılmak nedeniyle iddianame düzenlenerek yargılandı. Dervişoğlu ayrıca, silah bulundurmak suçundan Erzunım Asliye Ceza Mahkemesi'nce 6 ay hapis cezasına mahkum oldu. Cumhurİyet muhabirinin sonılannı yanıtlayan Dr. Dervişoğlu, "Hakkımda istediginizi yazabüirsiniz" dedi. Dervişoğlu, "tddialanmızda bir yanlışlık var mı?" sorusuna ise "İstediğinizi yazabüirsiniz dedim y a " biçiminde yanıt verdi. öte yandan Erzurum Sağlık ve Sosyal Yardım müdürlerinin Sahibi: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazeıecilik Türk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, # Genel Yayın Müdiirü: Hasan Omal, Muessese Mudurü: Emine Uşaklıgil.Yazı İşleri Müdürü: Okay Gönensin, • Haber Merkezi Müdürü: Yalçın Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar. TAKVİM 27 Ocak 1985 Imsak: 5.44 Güneş: 7.12 Temsilciler ANKARA: Yalçın Doğan. [ZMIR: Hikmel Çetinkaya, ADANA: Mehmet Mercan. • Servis Şefleri: İstanbul Haberleri: Reha Öz, Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomi: Osman Ulagay, Kulıür: Aydın Emeç, Magazin: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdülkadir Yücelman, Düzeltme: Refik Durbaş. Araştırma: Şahin Alpay, İşSendika: Şiikran Kelenci. Bürolar: • Ankara: Ziya Gökalp Bulvan, Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33114147, • İnnir: Halit Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad. No: 134Kat3,Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhurİyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41, Çağaloğlu, tst. PK: 246İst Tel: 526 10 00 (9 hat) Tele.v 22246 ögle: 12.21 İkindi: U.57 Akşam: P.20 Yatsı: 18.43 Sağhk Bakanhğı'nda kadrolaşma sürüyor yerleri değiştirildi. Erzurum Sağlık Müdürü vekili Dr. Ömer Aydın'ın çabalan ile gerçekleşen yer değiştirmelerde, 12 Eylül öncesi Erzurum'da etkin olan siyasi görüşe mensup olan doktor ve öteki sağlık personelinin mahrumiyet bölgelerinden merkeze alındıklan, yerlerine ise bu görüşü desteklemeyenlerin atandıklan öne sürüldü. Erzurum Sağlık Müdürlüğü'nde başka ünitelere dağıtılan personel şöyle sıralanıyor: Selma Soylu, Solmaz Yücel, Fahriye Yılmaz, Melek Kurga, Serap Akbaş, Meryem Aydın, Hilmi Özkan, Yusuf GUner, Şiikrii Önder, Ekrem Demirci, Senaya Gülşen, Bedir Özcan, Dursun Irmak, Necmettin Kotan. Bu arada Dr. Miinir Demirci Göğüs Hastanesi Başhekim Yardımcılığı'na atanırken, zorunlu hizmet yasası uyarmca Tekman Sağlık Ocağı'nda görev yapan Dr. Ortıan Şevki Kafadar İl Sağlık Müdürlüğü'nde yeni kurulan bulaşıcı hastalıklar bölümüne müdür olarak atandı. MİLLİ EĞİTİMİN AÇKLAMASI Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı 12 Eylül sonrasında üçlü kararname ile görevinden alınan Abdülkadir Cengiz, Ali Haydar Sarı, Abdurrahman Ceylanoğlu ve Rahmi Özbay'tn "Bu sahada ihtiyaç doğması ve tecriibeli elemanlardan yararlanılması düşünüldügünden yine üçlü kararla bakanlık müfettişliklerine atandıklanm" belirtti. ÇALIŞMA BAKANLIĞI'NDA Bu arada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı'nda görevli 6 müfettiş, Bakan Mustafa Kalemli'nin emriyle görevlerinden alındı ve çeşitli kademelerde memurluklara getirildi. ANKA muhabirinin edindiği bilgiye göre, bakanlıktaki hizmetleri 8 ile 30 yıl arasında değişen Hikmet Özdemir, İlhami Oztürk, Şinasi İpek, Turan Şahin, Dinçer Kundakçı ve Tuncer Dönmez'in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli'nin 14.1.1985 tarihli onayıyla çeşitli memurluklara naklen atanmaları işlemi hafta içinde Teftiş Kurulu Başkanvekili Salib Türkay'ın imzasıyla bakanlık müfettişlerine tebîiğ edildi. Çalışma ve Sosyal ve Güvenlik Bakanlığı Başmüfettişi Ünal Er de kısa bir süre önce bu görevinden ahnarak yine memurluğa atanmıştı. FACİADAN BUGÜNE Yazı ve fotoğraflar: Kömürde Yaşamak Kömür tozlarımn "yıllardır" biriktiğini ve "infilaka müsait zemin" hazırladığını belirten raporların "yıllardır" neden ortalıkta gözükmediğini kimse sormamış. Şimdi de sormuyor. Ancak grizu patlayıp, kömür tozlarını da patlatıyor. 1.5 kilometreden uzun bir galeriler toplamında her şey altüst oluyor. Ondan sonra, "Bu tozlar tehlikeliydi. Neden önlem almadınız?" deniyor. Deniz Som Ümit Kıvanç Grizu kadar btiyük tehlike: Kömür tozıı Toza karşı gereken önlemlerin alınmayışı, büyük kazanın nedenlerinden biri Maden ocağında, kömürün çıkarıldığı, taşındığı, vagonlara aktanldığı, yüklendiği, döküldüğü galerilerde, ayaklarda dolaşırken, akülü baş lambanızın ışığında, havada uçuşan zerrecikleri görüyorsunuz. Burun deliklerinizden ciğerlerinize sızan bu zerreeikler, madenlerde tahkimat direklerinin, borulannın üzerine yaptşıyor, yerlerde birikebiliyor. İşçilerin terlerini renklendiren, yüzlerini gözlerini siyaha boyayan kömür tozları, yerüstü insanları için sadece bir pislik kaynağı. Ama yeraltı insanları için kimi ocaklarda grizu kadar büyük tehlike 8 sarf edilmemiştir... 12003 panonun çalıştığı büyük damarda kömür kuru, gevrel ve tozlanmaya bünye olarak müsait bir fiziki yapıdadır. Bu itibarla, Armutçuk bölgesinin kandilli bölümünde bu darnar içinde sürdürülen istihsal ve istihsal metodu geregi taşıma, yükleme, boşaltma, aktarına noktalannda, oldukça kömür tozu meydana gelmekle. bu tozlar hava akım ve cereyanını takiben de tahkimatın üst ve yan kesimlerine, galeri cidarlarına konmakta. bir kömür tozu infilakı için müsait zemin hazırlamaktadırlar." Çalışma Bakanlığı işgüvenliği müfettişleri, bu tespitler sonucunda, o zamanki EKİ'nin (şimdi TTK) tozlanmaya karşı yeterli önlem almayarak ve biriken tozları temizletmeyerek Maden Emniyet Nizamnamesinin 251, 252 ve 261. maddelerine aykırı davrandığı sonucuna varıyorlar. Hanıanı gibi terliyordıık Nitekim, 1983 martında Kandilli'de me>'dana gelen büyük faciada, kömür tozlarının patlamasının grizu patlamasından daha büyük can kaybına yol açtığı ortaya çıktı. Bu kazada ölümden dönenlerden tumba işçisi Salih Kılavuz, İşgüvenliği Müfettişlerine verdiği ifadede, kazanın zincirleme patlamalar biçimindeki gelişmesini ete kemiğe bürünmüş bir lasvirle Tozlar birikiyordu zaten Kömür tozlarımn "yıllardır" biriktiğini ve "infilaka müsait zemin" hazırladığını belirten bu raporların "yıllardır" neden ortalıkta gözükmediğini kimse sormamış o zaman. Şimdi de sormuyor. Ancak grizu patlayıp kömür tozlarını da patlatıyor, 1.5 kilometreden uzun bir galeri \avuztürk: Muş ve Çardak'ta havaalanı yapımı bu yd başlıyor ANKARA, (ANKA) Muş ve Çardak'ta iki yeni havaalanırun yapımı ile ilgili proje calışmalarının tamamlandığını bildiren Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk, adı geçen havaalanlarının yapımına bu yıhn içinde başlanacağmı açıkladı. Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztiirk, Kara Kuvvetleri'nin mevcut tanklarının motor ve silahlannın modernizasyonu çalışmalanna da devam edildiğini, bir kısım uçaksavar toplarının Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu tesislerinde yapımına bu yıhn sonunda başlanacağmı açıkladı. Milli Savunma Bakanı Yavuztürk, bakanlığının geçen yıl içerisinde sonuçlandırdığı önemli konulan anlatırken de şunları söyledi: "Deniz Kuvvetlerimizin vunıcu gücünü arttırmak için denizaltı ve güdümlü mermili bücumbot inşaatına devam edilmiştir. Dört adet firkateynin kontratı yapılmış, bunlardan iki adedinin Almanya'da, iki adedinin ise Gölcük Tersanesi'nde inşaatı kararlaştınlmıştır. Dalaman Havaalanı'nın geliştirilmesi için kaplamah sahalann, yakıt deposu ve cepbanelik işlerinin yapımına yine 1984 yılında başlanmıştır. Afyon hava meydanına yeni bir pist inşasıyla mevcut pistin restoresi işlemleri 1984 yılında ihale edUmiştir." 1983 faciasında ilk grizu patlaması kömür tozlarını girdaplandırıp havaya kaldırmış, kızıştınp patlatmıştı. Zincirleme patlamalar bu yüzden meydana gelmiş ve 1,5 kilometrelik bir galeriler toplamına yayılabilmişti. anlatıyordu: "Temiz havanın geliş istikametine doğru yol alırken, ikinci bir pallama ile yere serildik. Bayılmıştık. Birinci patlamada mısır kavrulu\or gibi fasılalı patlamalardı, ikinci patlamada uğultu duydum. Tepemden yıldızlı bir şey geçti. Hamam gibi teriiyorduk..." İlk grizu patlaması kömür tozlarını girdaplandırarak havaya kaldırmış, kızıştırmış, patlamalarına yol açmıştı. Kaza, zincirleme patlamalar nedeniyle bu kadar geniş bir alana yayılabilmiş, bu kadar çok can alabilmişti. İşçilerin büyük bölümü de gaz boğulmasmdan hayatlarını kaybetmişlerdi. Sonuç, hep "grizu faciası" diye anılmasına rağmen, bu büyük faciada grizunun kıyımın sadece bir bölümünü üstlenmiş oluşu. Kazadan sonra, işletme, kömür tozlarımn bu ölçüde birikmemesi ya da temizlenmesi için gerekli önlemleri almamakla suçlandı. ler toplamında her şey altüst oluyor, 103 insan oluyor, ondan sonra "Bu tozlar da yıllardır birikiyordu zaten, bu çok tehlikeliydi, neden önlem a l m a d ı n ı z ? " deniyor. İşgüvenliği müfettişlerimn EKİ'ye zaman zaman 'Şunlar şunlar eksik, şu önlemi al" türünden raporlar verdikleri, işletmenin bunları "Tamam, gereken yapıldı" diye yanıtladığı biliniyor. Raporlar, resmi yazılar, evrak masaların üzerinde, kömür tozu da aşağıda birikiyor, birikiyor. sonunda kâğıtlar değil ama tozlar patlıyor. Bir uzmanın sözleriyle bitirelim: Haceıtepe Üniversitesi Maden Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Maden Yük. Müh. Vedat Didari, "Zonguidak Havzasında Ocak Yangınları ve Patlamalar" başlıklı yazısında şöyle diyor: "Zonguldak köraürleri üzerinde yapılan çabşmalarda tozlann patlayıcı özellikte olduğu belirtümekledir. Bugüne kadar havzada kömür tozunun patlama niteliği âdeta inkâr edilmiştir. Patlayıcı tozla savaşım konusunda tehlikeli bir gecikme söz konusudur." Bu sözleri içeren yazı nerede yayımlandı, biliyor musunuz? TTK'nın ">ayın organı" Taşkömür dergisinde (nisanmayıshaziran 1984 sayısında)! I I CİĞERLERDE Kömür lozu sadece ocağın değil, işçilerin ciğerlerine de doluyor ve bir gün işçiler ciğerleri kömür tozu dolu,"malul" olarak ocaktan çıkıyorlar... tozlarımn havada paılayacak oranda yoğunlaşmasını veya yüzeylerde birikerek bir patlama potansiyeli taşımasını önlemek üzere, tozun özellikle yoğun olduğu yerlerde sulama yapmak bir yol, örneğin. Bilirkişi raporiarında, sulama yapılmayan noktalar, "yıllardır" üstüste konarak biriken kömür tozlarımn süpürülüp temizlenmesi için herhangi bir önlem alınmayan lağımlar, galeriler tek tek sıralanıyor. Kömür dolu vagonetlerin " t u m b a edilerek" (başaşağı çevrilerek) boşaltıldığı yerlerden biri olan 400 tumbasında eskiden var olan sulama tesisatının "bazı parcalarının sökülmüş" olduğu beliniliyor. Bunun yanı sıra, sulama yapılan iki ayrı yerde, bunun "kömür tozuna mani oîacak yeterlilikte olmadığı" vurgulanıyor, "... bahsedilen kısımlarda kömür tozları hava gidiş istikametinde galeri tavan ve janlarında. tahkimatın üzerinde birikerek kalın bir tabaka oluşturmuştur." deniyor. "Zonguldak havzaüindaki kömür toziarının uüşük ateş alına derecelerinden dolayı patlamaya çok müsait olduğu"na dikkat çekiliyor. Raporlarda şu tür itadelere sıkça rastlamak mümkün: "... Biriken tozlar yıllardır birbiri üzerine konarak yığılmıştır, bunlann supurulerek veya > ıkanarak yok edilmesi için bir gayret ve çaba Onlemlerden biri: Sulanıak "Zincirleme patlamalar"ın gelişmesine bakıldığında, bu ocakta böyle bir kaza için uygun zeminin neredeyse her an bulunduğunu gösteren verilerle karşılaşılı>or. Olaydan sonra hazırlanan bilirkişi raporlarında, ocakta kömür tozuna karşı ahnması gerekirken alınmayar. ya da eksik aiınan önlemler belirtiliyor. Kömür arın: Tehlike, iiretim Grizu nerede patladı? ŞAHİfr'Dİ KARTAL OLDU Tahsin Şahinkaya'nın kızı Sevgi Şahinkaya dün akşam yapılan düğün ile Sevgi Kartal oldu. Sunucu Cenk Koray, "Damat Beşiktaşlı, gelin Galatasaraylı, Fenerbahçe yine açıkta kaldı" diyor; KDV'li esprilerine Özal da gülüyordu. (Fotoğraf: YALÇIN ÇAK1R) 103 kişinin ölümüne yol açan büyük kazanın başlangıcında bir grizu patlaması yer alıyordu, ama kaza bundan ibaret olmadığı gibi grizu da o zaman kesin sayılan kanının aksine, 12003 No. 'lu panonun içinde patlamamışlı. Yaşar Çetin, patlamamn pano içinde olmadığından emin. 12003 No. 'lu panonun şefı, "İşçilerin naylon torbalan bile asılı duruyordu. Panoda grizu patlasa torba kalır mı?" diyor. 1983 martındaki büyük facia, hem madencilik hem basın tarihimize "büyük grizu patlaması" diye geçti. Gerçekten de, 103 işçinin ölümüne yol açan büyük kazanın başlangıcında bir grizu patlaması yer alıyordu. Ama kaza bundan ibaret olmadığı gibi, grizu da o zaman kesin sayılan kanının aksine, 12003 no'lu panonun içinde patlamamışu. Bilirkişi raporlan ve göriiştüğümüz kişilerin görüşleri, patlamamn 12002 A bant galerisinde, yani kömür taşıyan bandın yer aldığı yolda meydana geldiğini ortaya koyuyor. Yani, patlayabilecek orandaki grizuyla kirlenmiş hava bu galeriye yayılmış, daha sonra, nedeni hâlâ kesin belirlenemeyen bir kıvılcım ya da kızışma grizuyu patlatmıştı. "Patlama 12003 no'lu panoda oldu" haberinin yayılmasına yol açan, kazadan sonra ocağa ilk inenlerin aşağıdan verdikleri bilgilerdi. O sırada pano mühendisi olan İbrahim Sergin de bizzat ocaktaki telefondan bu bilgiyi veren kişi. Sergin, kazadan sonra aşağıda, 12003 no'lu panoya giden yolun büyük bir göçükle kapanmış bulunduğunu görünce, patlamamn panoda meydana geldiğini düşünüp yukarıya bunu bildirdiğini anlattı. Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Şahinkaya kızını evlendîrdi Sevgi Şahinkaya ile Mustafa Kartal'ın düğün törenleri Fenerbahçe Orduevi'nin bin kişilik salonunda yapıldı. Törene CK üyeleri, Başbakan Özal, eski Başbakan Ulusu ve bazı bakanlar da katıldı. FÜSUN ÖZBtLGEN Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Tahsin Şabinkaya'nın kızı Sevgi, dün gece Fenerbahçe Orduevi'nde bin kişilik bir düğün şöleni ile Kapalıçarşı'nın tanınmış ailelerinden Kartalların oğlu Mustafa Kartal Ue evlendi. Mustafa Kartal'ın havacı olarak yedeksubayhğını yaparken tanıştığı Sevgi Şahinkaya'nın düğünlerinde sunuculuk yapan Cenk Koray davetlilere "Saygılanmı ve sevgilerimi yüzde 10 KDV'li olarak sunuyorum" deyince Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri ile birlikte Başbakan Turgut Özal da güldü. Nükhet Duru'nun Türk müziğinden parçalar okuyarak yeni bir repertuar sunduğu düğünde Sezen Aksu da müzisyen Onno Tunç'un eşliğinde bir konser verdi. Düğünün şeref masasında Cumhurbaşkanhğı Konseyi Üyeleri Nurettin Ersin, Nejat Tümer, Sedat CelasuB, Başbakan Turgut Özal, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sudi Türel, Adalet Bakanı Necat Eldem, İmar ve Iskân Bakanı Safa Giray, Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu, Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, Devlet Bakanı Kazım Oksay, İstanbul Valisi Nevzat Ayaz, Birinci Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necip Tonımtay, Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Recep Ergun ve eşleri bulunuyordu. Eski başbakan Bülend Ulusu ile eski Milli Savunma Bakanı Haluk Bayülken ise ayn bir masada oturdular. Davetliler arasında işadamları, parlamenterler sivil ve askeri yüksek düzeyde yöneticiler dikkati çekiyordu. Davetliler arasında, evlendikten sonra sahneleri bırakan Secil Heper, damadın akrabalanndan eski CHP milletvekili İhsan Özbay, eski senatörlerden Marmaris'te Otel Lidya'nın sahibi eski AP senatörü Mustafa Deliveli de yer alıyordu. Kadıköy Belediye Başkanı Osman Hızlan'ın kıydığı nikâhta gelinin şahitliğini Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi Nurettin Ersin, damadın şahitliğini de Kızılay Gcnel Başkanı ve damadın akrabası Recai Ergüder yaptı. Fenerbahçe Orduevi'nin salonları gelen çiçeklerle baştan başa donatılmıştı. Bu çiçekler güvenlik nedeniyle dedektörlerle kontroldan geçirildikten sonra salona alındı. Pullar ve taşlarla işlenip 1,5 milyon liraya malolan gelinliği ve görümcelerin elbiselerini İstanbul'un meşhur terzilerinden Übeyde hazırlamıştı. Salonda tüm düğün videoya alındı. Aynı zamanda masaların etrafma yerleştirilen küçük TV vericileri ile çok büyük salondaki tüm davetlilerin gelinle damadı ve şeref masasını anında izlemeleri sağlanmıştı. Düğün yemeğinin ordövründeki içli ve çiğköfteler ile dönerli pilavın ardından gelen fıstıklı baklavalar ise Hacıbozanoğulları tarafından hazırlanmıştı. Başbakan Turgut Özal ve hükümet üyeleri bugün yapılacak ANAP İstanbul İl Kongresine hazırhk yapmak üzere düğün pastasının kesilmesini bile bekleyemeden erken bir saatte salondan aynldılar. Ama patlamamn panoda olmadığı anlaşılınca, kimse çıkıp da, bu durumda haliyle yayılan yanlış bilgiyi düzeltmemişti. PANOYA TAZYtK GELMİŞTİ Patlamamn yerini, kazadan sonra panoya ilk giren Tahlisiye Başçavuşu Ahmet Demir'den de dinledik. Denür, eline bir kibrit kutusu alarak, bize "şimdi," dedi, "bu odada bir patlama olsa, bu kutu nereye fırlar?" Kendisi yanıtladı: "Ya kapıdan dışan uçar, ya da kapının yakınında bir yere yapışır. Oysa biz pano içinden dışan fırlayan bir şeylere rastlamadık, tersine, dışardan panoya bir tazyik gelmişti." Man 1983'te adı her gazetede hemen her gün geçen 12003 no'lu panonun şefi Yaşar Çetin'i o sırada bulmak, konuşmak mümkün olmamıştı. Şimdi Çetin'le evinde panonun planını açıp rahat rahat konuştuk. Yaşar Çetin de patlamamn pano içinde olmadığına emin. "İşçilerin naylon torbalan bile asılı duruyordu" diye anlattı. "Panoda grizu patlasa torba falan kalır m ı ? " YAŞAR ÇETİS Şefi olduğu panoda patlamamn olmadığı sonradan ortaya çıktı... AHMET DEMİR Büyük faciada, patlamadan sonra ocağa ilk giren tahlisiye başçavuşu...