19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER Belediye'nin 'yıkım ekipleri' dün Yeşildirek'ten geçti 25 OCAK 1985 THKPC davasında 7 sanik tahliye oldu Ahmet Yıldız hakkında savaya hakaret ettiği iddiasıyla yeni bir dava açıldı. Yıldız'ın hakaret suçundan 30 ay hapsi isteniyor. tstanbul Haber Servisi Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülmekte olan ve 51'i subay, 8'i astsubay, l'i er 89 sanıkh THKP/C Üçunçu Yol davasında 7 sanık tahliye edildi. Böylece bu davada tutuklu sanık kalmadı. Dünku oturumda mahkenıe Zeki Yaiçındere, Mehmel Sami Akdöl, Engin Gümiiş, İbrahim Coşkun, Tuna Atala>, Rahmi Yıldınm ve Nahit Özaydın'ın tahliyelerini kararlaştırarak 21 şubat gunüne erteledi. İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığıl Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülen 57 idam istemli 337 sanıkh THKP/C Devrimci Yol davasının dünkü duruşmasında Celalettin Ömer Kalaycıoğlu ile tlyas Sankaya'nın tahliyeleri kararlaştırıldı. Böylece davada tutuklu sayısı 112'ye indi. Duruşma, 31 ocak tarihine ertelendi. AHMET YILDIZ YARGILANDI Kapatılan Halkevleri'nin Genel Başkanı Ahmet Yıldız ile iki arkadaşının duruşmasına dun Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada hazır bulunan Ahmet Yıldız ve Ferhat Aslantaş, Askeri Yargıtay'ın bozma karanna uyulmamasını istediler. Mahkeme, diğer sanık Erol Saraçoğlu'nun duruşmaya gelmesi ve Yargıtay'ın karanna uyulup uyulmaması konusunun incelenmeye alınması nedeniyle duruşmayı başka güne bıraktı. Davanın dünkü duruşmasında Ahmet Yıldız, iddianame kendisine iletilmediği için savunma yapamayacağını bildirerek, süre istedi. Mahkeme, bu isteği kabul etti ve duruşmayı başka bir güne bıraktı. Askeri savcı, iddianamesinde Ahmet Yıldız'ın hakaret suçundan 30 ay hapsini istiyor MÜŞERREF HEKİMOĞLU ANKARA,.,ANKA Notaların Ötesinde... Böyle bir gece bir kez daha yaşanabilir mi acaba? Galiba hayır. Devlet konser salonunda çok görkemli müzik olayları yaşanabilir. Ama inönü'nün yüzüncü yıldönümü bir kez daha yaşanamaz. Bu yıldönümü nedeniyle düzenlenen konserin görkemı de müzikten, orkestradan ya da çalınan yapıtlardan değil, olaydan kaynaklanıyor bence. Konserden önce biraz kuşkum vardı, İlhan Usmanbaş çok değerli bir sanatçımız, İnönünün anısı için ne tür bir yapıt besteledi diye merak ve coşku duydum. Konser sona ererken o coşkunun boyutları çok değişti... Bir kez daha yazdım, İnönü vakfı yüzüncü yıldönümünü çok anlamlı biçimde kutluyor. Sergilerin, konserlerin, konferansların güzel bir mesajı var. Yalnız İnönü'nün değil, cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında devleti yönetenlerin boyutları da vurgulanıyor. Bir konser, bir sergi özellikle benim kuşağımda geniş çağrışımlar yapıyor. Atatürk ve İnönü nasıl bir Türkiye, nasıl bir başkent öngörmüşler, Türk toplumu için hangi düzeyi özlemişler, çağdaşlaşma sayaşında sanata, sanatçılara nasıl bakmışlar, diye yeniden düşünüyor insan. Düşünüyor ve efkârlamyor. Inci Baba tutuklandı ANKARA (a.a.) Silah kaçakçılığı suçundan aranmakta olan ve dün tedavi görmekte olduğu hastaneden almarak Mamak Özel Askeri Ceza ve Tutukevi'ne getirilen Mehmet Nabi tnciler (Inci Baba) tutuklandı. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 4 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde dün yapılan sorgusundan sonra tutuklanan İnci Baba, 22 ocakta Ankara Numune Hastanesine 3. Dahiliye Bölümünde tedavi altına abnmıştı. Polis tarafından yeri tespit edilen Inci Baba yakalanarak Mamak Özel Askeri Ceza ve Tutukevi'ne götürülmüştü. Önce "çikmam9 dedi Hayrettin Akçakaya, salaş dükkânımn önü'nde 'çıkmam dışarıya' diye bağırıyor avaz avaz. Çevresinde lacivert giysili belediye memtırlan, biri kolunda, diğeri omzunda. Dinletemiyor derdini. Ve yenik düşüyor sonunda. Sonra 'gözyuşı' Bağınyor avaz avaz 5 çocuk babası Akçakaya 'yıktırmam' diye. '5 çocuğa bakıyorum. tnsafımz yok mu? 400 bin lira vergi veriyorum.' Ama dinletemiyor derdini. Iniyor balyozlar, atıyorlar Hayrettin 7 dışarı. Ve koca adam hüngür hüngür balyalarmın üstünde. Duyıdmayan haykırış Emine Ergin, komşulan Zeynep Gürsoy'la evlerinin önünde direniyorlar 'Biz buradan çıkmayız, 50 senedir buralıytz' diye. Ama senaryo yine aynı. Belediyenin durmayan balyozlan duymuyorlar bile bu haykınşlan. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) 4 \eni Çeltek davasında 29 sanığın idanu istendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) 901 sanıkh Yeni Çeltek DevYol davasında, Askeri Savcı esas hakkındaki mütalaasını okudu. Askeri yardımcı saycılar Miimtaz Önder, Muhlis Özdemir ve Alpaslan Tımaç tarafından hazırlanan 790 sayfadan oluşan esas hakkındaki iddialan 6 gün sürdu. DİSK davasında idam istemi ile benzer iddialarla yargılanıp tahliyesine karar verilen Yeraltı Maden Iş Sendikası Başkanı Çetin Uygur'un da aralannda bulunduğu 29 sanık hakkında idam cezası istendi. Tatilde ödev yok' lerden biri, çalışmanın planlı ve disiplinli >apılması ise, diğeri de >eri geldiğinde yeterince dinlenebilmesini bilmektir," dedi. Bugunkü dersîerden sonra yarı yıl tatiline girecek yaklaşık 9 milyon ilk ve orta dereceli okul öğrencisi ile 339 bin öğretmen 11 şubat pazartesi gunü yeniden derslere başlayacak. İkinci yarı yıl dersleri 24 mayısta sona erecek. Köy ilkokulları ise 10 mayısta 19841985 öğretim yılını tamamlayacak. Yıl içinde başarısız olan oğrencilerin sınavları 28 mayıs 14 haziran arasında, guz dönemi sınavları da 320 eylül arasında yapılacak. Milli Eğitim Bakanı Dinçerler, velilere de seslendi, velilerin bazı derslerinde başarıh olamayan çocuklara yardım etmeleri gerektiğini söyledi. Sıra fişlî (Baştarafı 1. Sayfada) temoçin, ortaya çıkan aksaklıkların yasada bir değişikliğe gitmeden tebliğler yoluyla duzeltileceğini söyledi. Alptemoçin, 20 gündur surdürülen KDV denetimlerinde, vergi iadelerinin nasıl hesaplanacağı konusunda kamuoyunda bazı sorular ortaya çıktığını belirterek, şöyle konuştu: 'Vergi iadelerinin KDV'den sonra nasıl hesaplanacağı konusu na açıklık getirmek istiyorum. Diyelim ki, bin liralık bir alışveriş yapılıyor. Vatandaş 1100 lira ödüyor. Vergi iadesi oranı yiizde 15 olduğuna göre, 165 lira vergi iadesi alınacaktır. Vergi iade bildirimleri doldurulurken, KDV'li fiyat üzerinden gösterilecektir. Bazı esnafın faturalarda, >üzde 10 KDV'yi avrıca göstermediğini ve malın fiyatına dahil ettiği görulmuştür. Bunlara gerekli uyarı yapılmıştır. Faturalarda KDV ajrıca goslerilecek ve vergi iadesine malın KDV'li fiyatı esas olacaktır.' Alptemoçin, a.a.'ya yaptığı açıklamada da vatandaşların fatura toplamasını teşvik için televizyonda programlar yapılacağını bildirdi. Alptemoçin, televizyondan yayımlanacak spot programlarda Katma Değer Vergisi kapsamı dışında kalan malların da duyurulacağını ve vatandaşların ne miktarda alışveriş yaparlarsa yapsınlar, karşılığında fatura almalarında yararları olduğunun anlatılacağını belirtti. Alptemoçin, spot televizyon programlarının yayınına bu ay içinde başlanacağını söyledi. Bugün karneler veriliyor, tatil başlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı genelgesinde, "tatil ödevi verilmemesi" istendi. 9 milyon öğrenci ve 339 bin öğretmen, II şubata kadar tatilde. dereceli okullarda yan yıl tatili bugün başlıyor. Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nca yayımlanan genelge ile, oğrenciİere "tatil ödevi" verilmemesi konusunda okul yönetimleri uyarıldı. Bakan Vehbi Dinçerler de yayımladığı mesajda, "Verimlı çalışmayı uygun kılan faktorHaber Merkezi Ilk ve orta Genç dinleyiciler çoğunluktaydı o konserde. Vakıf yöneticileri bunu özellikle istedi sanırım. Üniversiteliler, konservatuvar öğrencileri de bu konseri dinlesin istediler. O öğrenciler İnönü'nün müzikseverliğini konservatuvar salonundaki konserleri ilgiyle izlediğini öğretmenlerinden masal gibi dinlemiş olacaklar. O masalın gerçeğini de konserde yaşadılar. Bayan İnönü'nün de masalsı, düşsel bir havası vardı o gece. Yıllarca paşasıyla yan yana, elele oturduğu koltukta, her zamanki şıklığı, sadeliği içinde gülümsüyordu. Paşanın boş koltuğunda kırmızı güller duruyordu. Geçmiş yıllarda birtikte izledik bir çok konseri. İnönü Başbakan, Cumhurbaşkanı ya da muhalefet lideri olarak konserlerin bir numaralı dinleyicisiydi her zaman. Bu ilginin itici bir gücü de vardı elbet, bir müzik olayını tek başına yaşamakla yetinmez öteki devlet adamlarından da aynı ilgiyi beklerdi. Sanat olaylarına ilgiyi, sanatçılara desteği bir görev diye düşünürdü. Böyle bir devlet adamı, bir sanatsever anısına bir yapıt bestelemek, o yapıtı çalmak kolay değil doğrusu, İlhan Usmanbaş'ı dinlerken düşündüm, bu yapıtı yaratırken neler düşündü, nelerden esinlendi acaba, belli bir öyküsü var mı, o öykü nedir, diye sordum. Konserden sonra Pembe Köşk'te verilen yemekte biraz konuştuk. Öykü notaların ötesinde, dedi coşkuyla. Bir müzik yapıtını ilk dinleyişte yargılamak ya da yorumlamak kolay değil, ama İnönü ailesinin izlenimleri çok hoş. Erdal İnönü, babasının siyasal yaşamından bir öykü diye niteliyor Usmanbaş'ın yapıtını. Kimi bölümleri de muhalefetin sesi, diye yorumluyor. Torunu Gülsün Toker de paşa dedesinin kişiliğine yaraşır bir yapıt olduğunu söylüyor. Paşa dedenin yenilikten, çağdaş sanattan çok hoşlandığını aniatıyor. Mevhibe inönü neler hissetti kimbilir. Pembe Köşk'te sarıldım, öptüm onu. Sizi bu akşam paşa da görseydi, dedim. Giderek soyutlaşan çizgileri canlandı. gözleri sevgili paşasına gülümsedi birden. Belki de gördü, dedi. Bence de gördü. Ortak bir yaşamda, Pembe Köşk'te birlikte geçen acı ve tatlı olaylarda sevgili eşinin tüm görevlerini sessiz ve vakur yerine getirdiğini biliyor paşa. Böyle bir geceyi de düşünmüş olamaz mı? Bayan İnönü, kızı ÖzdenToker'in kolunda sahnede göründüğü zaman büyük bir sessizlik oldu salonda, herkesin soluğu kesilmiş gibi.. Biraz güç yürüyordu, ama görevini yerine getirmeye kararlıydı, sanatçılara plaketlerini verdi, sonra ağır ağır indi basamakları. Bence müziğin de, notaların da ötesinde bir andı bu. Belki de yüzyılda bir yaşanacak bir an. Benim kuşağımdakiler cumhuriyetimizin güzel bir anısı diye selamladılar Mevhibe inonü'yü. Gözleri sevgi ve saygıyla yaşayarak. İnönü'den bir uzantı gibi... Kurtuluş Savaşı'ndan sonra 1920'lerden 1980'lere uzanan bir tarihin sayfâlarını çevirdik onun yürüyüşünde. O sayfaları yeniden okumak ınsana onur veriyor doğrusu. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında devleti yönetenlerin coşkusu, olaylara bakış açısı ne güzelmış.. Ama ınsan geride kalan güzelliklerle mutlu olamıyor değil mi? O ilk yılların coşkusunu, bakış açısını bugün de görmek özlemini duyuyor. Geriye dönüş, geçmişe özlem benim hiç hoşlanmadığım şey. Ama o konser gecesinde geçmiş yılların başkentine derin bir özlem duydum doğrusu. Bu özlemi dindirmek çok kolay değil. Çünkü en azından bugün devleti yönetenlerin de geçmiş dönemlerin bakış açısına ulaşması gerekıyor. Ankara'yı bir Batı başkenti düzeyine getirecek bir yaklaşım istiyor. Bir başkent çağdaş düzeye gökdelenlerle, değil kültür ve sanat yaşamıyla varabiliyor ancak. Devleti yönetenlerin de bu gerçeği davranışlarıyla kanıtlamaları gerekiyor. İnönü'nün yüzüncü doğum yıldönümü ilginç bir raslantıyla dünya gençlik yılında yaşanıyor. Bu raslantı acı bir gerçeği de sergilıyor bence. Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk gençliğe nasıl seslenmiş, İnönü bir Başbakan olarak Atatürk devrimlerini nasıl uygulamış. gelecek kuşaklara nasıl bir Türkiye bırakmak istemişler, ülkede barışa, dünya barışma nasıl özen göstermişler, yeniden incelemeye değer. Bir süre önce Atatürk'ün yüzüncü yıldönümünü de kutladık, ama romantık bir kutlamaydı o, sözlerle, şarkılarla, derinine inmeden, gerçek boyutlarına varmadan. inönü Vakfı bu açıdan da dikkate değer. Çünkü olayın özünü, içeriğini vurguluyor, dar olanaklarıyla en doğru yöntemi uyguluyor. Çünkü Atatürk de, İnönü de özüne varmadan, içeriğini anlamadan seyilemez. Bu nedenle son konseri de bir müzik olayı diye görmüyorum ben. Notaların ötesinde düşünüyorum. Atatürk'ün müzik devrimini en iyı anlayan İnönü'nün devlet konservatuyarının kuruluşundan bu yana konserlerin bir numaralı dinleyicisi olmasına doğru bir yorum yapmak gerekir. Cumhuriyetin kurucuları Türk toplumunu çağdaş uygarlık düzeyine vardırmak amacına yönelirken çoksesli müziği de öngörüyorlar. Tekseslilikten hoşlanmıyorlar Bugün durum hayli değişik. Kimi devlet adamlarını konser salonunda hiç görmüyoruz. TV'de, radyoda orkestra konserleri azalıyor giderek. Bu, teksesliliktert noşlanmanın bir göstergesi mi acaba? Pakize Suda Suda, Tathses davasında tanıkhk yaptı İstanbul Haber Servisi Film artisti Perihan Savaş'ı dovdüğu iddiasıyla hakkında dava açılan İbrahim Tatlıses'in yargılanmasına dün de\fam edildi. İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davada şarkıcı Pakize Suda tanıkhk yaptı. Pakize Suda, îbrahim Tatlıses'in Perihan Savaş'ı dovdüğunü görmediğini soyledi. Olay günü Pakize Suda"nın yanında olan erkek arkadaşı Halil Ergün'un talimatla alınan ifadesi dunkü duruşmada okundu. Yarjır davanın karar aşamasına geiüiğini bildirererek taraflara son savunmaları için süre verilmesini kararlaştırdı. Göçmenler heyeti, "şikayet dosyası" (Baştarafı I. Sayfada) landınlması, kapatılan Türk okullarının yeniden açılması gibi istekler yeralıyor. Bu arada Bulgaristan Dış Ticaret Bakanı Hrislo Hristof, Irak'tan donerken Ankara'ya 12 saatlik resmi bir ziyarette bulunacak. Devlet Bakanı Abdullah Tenekeci ile konuk Bakan Hristof arasında, Bulgaristan'daki Türklerle ilgili son gelişmelerin ele alınacağı bir görüşme yapılacak. Hristof, akşam saatlerinde 'Ankara'dan ayrılacak. İstanbul'da oluşturulan "Goçmenler Heyeti"nın, Ankara'dakı ilgililere ulaştırılan Bulgaristan hükümetinden istekleri şunlar: 1 Parti Merkez Komitesi Politbürosu'nun Türk soykırımına ilişkin 1969, hükümetin 1970 ve 1984 yıllarında onayladığı ve bundan sonra uygulanmasına geçildiği gizli "Bulgarlaşlırma kararlan"nın hükümsüz bırakılması, 2 Silah gücüyle isimleri değiştirilen 500 bin soydaşımızın eski ad ve soyadlarının iade edilmesi, 3 Tutukevlerinde ve temerküz kamplarına sürülen, polis daireierinin mahzen katlarında dayaktan geçirilen, aç \e susuz tutulan, verilere göre 12 bin 500 erkek ve kadın soydaşımıza uygulanan engizisyonlara son verilmesi ve söz konusu soydaşlarımızın serbest bırakılması, 4 BM însan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin, Helsinki Nihai Belgesi ve Bulgaristan Anayasası'nın hak ve özgürlüklerle ilgili maddelerinin Bulgaristan'da da uygulanmasıyla 2 milyon soydaşımızın yaşamlarının garantiye bağlanması, 5 Ordu ve polis bölüklerinin denetiminde bulunan Rodoplar'ın Trakya'nın, Deliorman ve Dobruca'nın, Gerlova ve Tozluk'un silahh Turk duşmanlarından arındırılması. 6 Türk düğün ve bayramlanm, örf ve âdetlerini, ölüm ve doğum törenlerini siyasal suç kapsamına alan yasağın kaldınlması, 7 Soydaşlarımızla her türlü muhaberatın polis denetiminden arındınlması, 8 Turist olarak Bulgaristan'ı ziyaret edenlerin, akrabalarını, oturdukları şehir ve koylerde ziyaret etmelerinin güvenceye bağlanması, 9 Kapatılan Türk okullarının yeniden açılarak Turk çocukiarının Türkçe eğitimöğretim görmeleri, 10 Turklerin, eşit haklı vatandaş olarak en ağır sektörlerde çalışmalarına son verilmesi, 11 Soydaşlarımıza işkence zulüm, insanlığa aykırı, onur kırıcı cezalar ya da işlemlerin kaldırılması, 12 Soydaşlarımızın düşünce, vicdan, din ve dil özgürluklerinden yoksun bırakılmaması, kanunun eşit uygulanmasından yairlanmaları. • >IMR KAPAH DEĞİL" Bulgaristan, TürkiyeBulgaristan sınırının yabancılara kapalı olmadığını açıkladı. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Bulgaristan'm tüm sımr kapılarının açık olduğunu belirterek, TürkiyeBulgaristan sınırının kapalı olduğu yolundaki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söylediler. Tum yabancıların Bulgaristan'dan hiçbir probleme maruz kalmadan vize göstermek suretiyle geçebildiklerini belirten yetkililer, resmi turizm kuruluşu "Balkan Tourist" Ajansı'nın faaliyetlerinden haberdar olmadıklarını da bildirdiler. Barolar Birliği Başkanı Evren: Her sanığa avukat verüir A.NKARA (THA) Türkiye Barolar Birliği Başkanı Teoman Evren, "Bir teröristi 6 avukat savunurken polis bir avukatı zor buluyor" diyen Emniyet Genel Müdurü Saffet Ankan Bedük'u eleştirdi. Avukat bulamayan her sanığa Baro'ya başvurması halinde bir avukat tayin edildiğini hatırlatan Teoman Evren, avukatların sanıkların savunmasız kalmaması için olağanüstü çaba harcadıklarını belirtti. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Teoman Evren, THA muhabirine yaptığı açıklamada şunlan söyledi: "Bizim en çok memnun olduğumuz husus, bugünkii zor sartlar altında her sanığın avukat bulabiimesi ve savunmasız kalmaması için meslektaşlanmızın gösterdikleri olağanüstü çabadır. Ayrıca, sanıkların avukatsız kalmaları halinde, Baro'dan avukat istemeleri 1136 sayılı, yasa hiikümlerindendir. Böyle bir suçlama mümkun değildir." Teoman Evren, Bedük'ün işkence iddialanndan yargılanan polisin avukat bulamadığına üişkin sözlerine karşılık olarak "Yaygın işkence iddialan karşısında meslektaşlanmızın bazı davranışlar içine girmesini haksız bulmuyoruz. Ancak her sanığa, avukat bulamaması halinde Baro'ya başvurduğu takdirde bir avukat tayin edilir. Bunun reddedilmesi söz konusu değildir" dedi. Eksik mal (Baştarafı I. Sayfada) Ozal, taslağın bazı böıümlerinın değiştirilmesini isteyerek, taslağı geri gonderdı. Taslakta gereklı değişiklikler yapıldıktan sonra konu Başbakanlık'ta yeniden incelenecek. Tüketiciyi koruma yasa taslağı, yalnızca iç piyasaya yönelik malları değil, ihraç ve ithal edilen mallar uzerinde de çeşitlı denetimler getiriyor. Buna gore, Türkiye'ye ithal edilen malların Türk standartlarına uygun olup olmadığı araştırılacak. Aynı şekilde ihraç malları da bu yasa taslağı kapsamına alınıyor. Öte yandan tüketiciyi koruma yasa taslağı, eksik ve bozuk mal satan kişilere ağır cezalar öngörüyor. Örneğin, eksik mal satanlar bu hareketi ilk kez yaptıklarında 300 ile 500 bin lira arasında para cezası verecek. Eksik mal satışı ikinci kez yinelenirse, söz konusu dukkân ya da firma kapatılabilecek. IMF bütçeye baktı Hşiniz (Baştarafı 1. Sayfada) lıyor. Hükümetin gerçekçi sayıp uygulamaya koyduğ'i ancak IMFrün takılmış olabileceğı başlıca nokta ve rarsayımlar şunlar: • 1984 uygulamasında ancak yuzde 25 dolayında artış gösteren vergi gelirlerinin 1985'de yüzde 45 artacağı öngörulmüş, ama bunun nasıl gerçekleşeceği pek bilinmiyor. • Katma Değer Vergisi'nin uygulamaya konduğu ilk yılda ancak yerini aldığı vergilerin kaldırılmasından doğan kayıplan "telafi" edeceği varsayılmış, yani KDV'den vergi gelirlerine net bir katkı beklemek mumkün de• 1985 bütçesi hazırlanırken 1985 yılında enflasyonun yüzde 25 olarak gerçekleşeceği varsayılmış ve hacramalar buna göre artınhruş, oysa 1985'te enflasyonun ve dolayısıyla harcama artışımn yüzde 25'te tutulabileceğine inanmak kolay değil. • 1985 bütçesi hazırlanırken ortalama dolar kurunun 1985 vılında 475 lira olacağı varsayılmış, oysa dolar şimdiden 450 lirayı aşmış durumda. Doların 475 lira olacağı varsayımıyla 1985 yılında bütçeden ödenmesi gereken 1.6 milyar dolar dış borç için bütçeye yalnızca 771 milyar liralık ödenek konmuş. Dolann ortalama kurunun örneğin 550 lira olması halinde dış borçlar için 100120 milyar lira ek ödenek bulmak gerekecek. İrena Levicka Polonyalı tuıist beraat etti İstanbul Haber Servisi İstanbul'da hırsızlık yaptığı iddiasıyla hakkında dava açılan Polonyah turist İrena Levicka, ilk duruşmasında beraat etti. Levicka, kaldığı otelde yan odadaki bir İranlı turistle bir gecelik beraberlikleri olduğunu, ertesi gun şehir turundan döndükten sonra İranlı turistin 4 bin dolarıyla 150 İran tümenini çaldığı iddiasıyla polis tarafından gözaltına alındığını anlattı. 41 yaşmdaki Levicka, tüm suçlamaları reddetti ve mahkeme delil yetersizliğinden beraat kararı verdi. (Baştarafı 1. Sayfada) vetini yineledi. Kaddafi'nin de ilk fırsatta Türkiye'yi ziyaret etmek istediğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Evren de, Treiki'den Kaddafi'yi Türkiye'de görmekten memnunluk duyacağını kendisine bildirmesini istedi. Ankara'daki resmi temaslannı tamamlayan Libya Dışişleri Bakanı Treiki, Cumhurbaşkanı Evren tarafından kabul edilmeden önce Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu ve Başbakan Turgut Özal'la ayrı ayrı görüştü. Kaddafi GELENEKSEL MASLAK UCUZLUĞU... beklenen pabetland ucuzluğunda, beklenmedik ucuzluklar... KDVnı biz ödüyoruz. * hafta sonlar. açık olan mağazamız 28 OCAK ve 4 ŞUBAT pazartesi günleri de açıktır BtöETTAND DEPARTMENT STORE J ^ İ M A S L A K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle