19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 OCAK 1985 DIŞ HABERLER Silahsızlanma gorüşmeleri CUMHURİYET/3 Özetle Nazi savaş suçlusu Reder serbest bırakıldı 1944 yıltnda Bologna 'nın Marzabotto kasabası yakınlarında 1.800 kişinin öldürülmesi olayına kanşan A vusturyalı Nazi savaş suçlusu Walter Reder, dün sabah "sağlık " nedeniyle serbest bırakıldı. Reder, işlediği suçtan dolayı ömür boyu hapis cezasına çarptınlmış ve 1951 yılında Napoli yakınlanndaki Gaete askeri cezaevine konulmuştu. Marcos'un yakın arkadaşı Genelkurmay Başkanı Ver, 883 dolar kefaletle serbest kalabilecek. Muhalefete göre, sanıklarm çoğu delil yetersizliğinden beraat edecek. Akino samklan tutuklandı Filipin muhalefeti) Akino cinayeti davasını düzmece olarak görüyor Coca Cola, bu yıldan itibaren Sovyetler Birliği'nde de satılmaya başlayacak. Coca Cola şirketinden bir yetkili, ürünlerinin 275 milyon nüfusu olan yeni bir pazara kavuşmasından memnunluk duyduklarını ifade etti. 155 ülkede satılan Coca Cola, Sovyetler Birliği'nde önce turist ve diplomatların alışveriş yapabUdUderi dükkânlarda satılacak. Sovyet halkı ise, ancak gelecek yaz bu içeceği satın alabilecek. Coca Cola şirketinin bir başka ürünü olan Fanta, 1979 yılında Sovyetler Birliği'nde satılmaya başlanmıştı. Coca Cola'mn en büyük rakibi olan Pepsi Cola ise, Sovyetler Birliği'nde zaten satıhyor. (a.a.) Coca Cola Sovyetler BirliğVnde Dış Haberler Servisi Filipinler'de çifte cinayetle suçlanan, aralarında Genelkurmav Başkanı'nın da bulunduğu 24 asker ve bir sivil hakkında tutuklama karan çıkarıldı. Muhalefet lideri Benigno Akino ve katilini oldürmekle ya da cinayete karışmakla suçlanan 25 kişinin tu tuklandıkları belirtiliyor. Savcı Bernardo Fernandez, önceki gün iddianameyi mahkemeye sunmuştu. Tutuklama karan ise yargıç Manuel Panaran tarafından çıkartıldı. Filipinler muhalefet lideri Benigno Akino, ABD'de sekiz yıl Ferdinand Marcos sürgün kaldıkıan sonra 1983 ağustosunda, öldüruleceği yolundaki tehditlere aldırmayarak dönmuş ve ülkesine ayak basar basmaz havaalanında bir giivenlik göreviisince öldurülmüştu. Akino'nun katili olay yerinde diğer askerlerce vurulmuş, böylece cinayetin failleri gizlenmeye çalışılmıştı. Muhalefet, Dev let Başkanı Marcos'u Akino cinayetini planlamakla suçlamıştı. Akino cinayeti, muhale I Benigno Akino fetin günlerce süren protesto gösterilerini başlatınca, Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos, bir soruşturma komitesi kurmak zorunda kalmıştı. Genelkurmay Başkanı General Fabian Ver'in tutuklandıktan sonra kefaletle serbest bırakılabileceği ve tutuksuz yargılanabileceği belirtiliyor. Ver'in, Marcos'un yakın arkadaşı olduğu ve Akino cinayetine karışmakla suçlanabileceğinin anlaşılması üzerine Marcos tarafından "geçici" olarak Genelkurmay Başkanlığı'ndan uzaklaştınlnuş olduğu biliniyor. Yargıcın, "General Ver, 883 dolara serbest bırakılabilir" şeklindeki açıklaması, davanın düzmece olduğu yolundaki kuşkuları kuvvetlendiriyor. Muhalefete göre, cinayet sanıklarını korumakla suçlanan Ver, sonunda yakasını adaletten sıyıracak. Filipin yasalarına göre, yeni bir delil bulunsa bile sanıklar aynı suçlamayla bir kez daha yargılanamıyor. Muhalefet liderleri Ver ve yüksek rütbeli diğer subayların delil yetersizliğinden beraat edeceklerini, davada birkaç askerin ise Akino cinayetinin örtbas edilmesi için kurban edileceklerini söyluyor. Savcı Fernandez, davanın "çok kısa" süre sonra başlamasını beklediklerini söyledi. Genelkurmay Başkanı Ver ise, "suçsuz olduğunu" behrterek, "Davaya hazırlıklmm, iyi bir asker gibi" şeklinde konuştu. Reagan: Kremliri'den cevap bekliyorum VVASHINGTON, (AP) ABD Başkanı Ronald Reagan, "Sovyetler Birliği'nin silahsızlanma konusundaki gorüşmeleri kasten durdurmaya çalıştığına inanmadığını ve mart ayında Cenevre'de yeniden görüşme masasına oturma önerisine Kremlin'den yanıt beklediğini" söyledi. AP Ajansına bir demeç veren Başkan Reagan, "görüşmelerin tarihinin ve yerinin saptanması gibi basit bir konunun neden haftalar sonra karara bağlandığı" sorusu üzerine "tki ülkede de biirokratik bir düzen var. Görüşme önerimize henüz yanıt almamamızı Sovyetler Birliği Politbüro'sundaki bürokratik işlevişe bağlıyorum" dedi. Reagan 78 ocakta yapılan Cenevre gorüşmeleri konusunda yorum yapmadı. POLinKADA SORUMAR ERGUN BALa Ermeni terörü, yıllardır peş peşe aldığı kurbanlarla Türkiye1 nin gündemindeki en önemii sorunlardan biri niteliğini koruyor. Bizim bu sorunla ilgilenmemizin kişisel bir nedeni de var. Ermeniler tarafından ilk öldürülen Türk diplomatı olan Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar kuzenimizdi. Türkiye, Batı dünyasında haberleşme ve yayın araçlarını rahatlıkla kullanan Ermenilerin iddialarına karşı uzun süre akademik düzeyde etkili bir mücadele yürütmedi. Bu yüzden de Ermenilerin bir dizi abartılmış ve asılsız iddiası, Batı dünyasında tarihsel gerçekler olarak kabul edildi. Ancak son yıllarda bu pasif tutumun değiştiği gözleniyor. Dışişleri Bakanlığı'nda, Ermeni olayiarına ilişkin gerçekleri dünyaya duyurmak için sistematik faaliyetler başlatılırken, bilim adamlanmız da ciddi çalışmalarını yoğunlaştırarak bir dizi gerçekleri sergilemeye başladılar. Profesör Türkkaya Ataöv'ün Ermeni sorununa ilişkin yazdh ğı ve yedi dilde yayımlanan 12 kitaplık serisi, bu konudaki çalışmaların yeni ve başarılı bir örneği. Prot. Ataöv, kitaplannda Ermeniler tarafından ortaya atılan bir dizi iddiayı bilimsel olarak çürüterek. tarihsel gerçeklere ışık tutuyor. Örneğin "Ermeni sorununa kısa birbakış" adlı kitabında Prof. Ataöv, Ermenilerin 1915'te silahlı ayaklanmalarına ilişkin yabancı kaynaklardan belgeler sergiliyor. Prof. Ataöv, Fransız komutanı M. Larcher'in, "La Guerre Turque Dans la Guerre Mondiale" (Dünya Savaşında Türklerin Savaşı) adlı kitabından çok ilginç bazı bölümlerin fotokopisini almış. 1926'da yayımlanan kitabın bir yerinde M. Larcher aynen şöyle diyor: "1. Dünya Savaşı sırasında doğuda savaş bölgesindeki Ermeniler, açıkça Ruslarla ışbirliği yapıyordu. Erzurum vilayetindeki Ermenilerin birbölümü, 1914 aralığından itibaren Kafkasya'ya göç etmiş ve Ruslar tarafından kurulan Ermeni taburfanna katılmışlardı. Cephe gerisindeki Ermeni partizanlan ise sık sık Türk konvoyları ile Türk köylerine saldınlar düzenliyorlardı. Van'daki Ermeniler, yaşadıkları keşimleri tahkim ederek, Türklere isyan ettiler ve bir ay direndiler isyanı bastırabilmek için bir Türk topçu bataryasını getirmek gerekti. Türk hükümeti bunun üzerine 2 Haziran 1915'te, savaş bölgelerindeki Ermenileri Mezopotamya'ya nakletme karan aldı." Fransız komutan, 1 milyon dolayında Ermeni'nin nakledildiğini, bunların 500 bine yakınının "Şiddet olayları, açlık, yorgunluk ve sarihastalıktan" öldüğünü söyluyor. M. Larcher, Türk askeri otoritelerinin nakledilen Ermenilere iyi muamele yaptıklarını, fakat iç kesimlerde olayların kontroldan çıktığını belirtiyor. Fransız komutanının insan kaybında açlık, hastalık ve yorgunluğun önemii rol oynadığını belirtmesi, Ermeni propagandasında 1.5 milyon Ermeni'nin sözde soykırımına uğradığı yolundaki iddiaların ne denli gerçek dışı olduğunu göstermesi bakımından iiginçtir. Prof. Ataöv'ün kitabında 1919'da Paris Barış Konferansı'na katılan Ermeni heyeti Başkanı Bogos Nubar Paşa'nın Fransız Dışişleri Bakanı'na sundüğu 11 Aralık 1919 tarihli bir belge de yer alıyor. Bu belgede bizzat Bogos Nubar Paşa, 6 700.000 Ermeni'nin nakledildiğini, bunlardan 390 bininin yerlerine vardıklarını belirtiyor. Bu durumda ortalama kayıp rakamı 260 bin oluyor ki, bunların önemii bölümü Fransız komutanı M. Larcher'ın yazdığı gibi açlık, yorgunluk ve hastalıktan yaşamlarını yitirmişler. Ayrıca unutmamak gerekiyor ki bu kayıp sayısına çete harekâtında ya da düşman safında yer alarak ölenler de dahil. Kitapta yer alan 19 Kasım 1918 tarihli başka bir Fransız belgesi ise, Ermenilerin Doğu Anadolu'da hiçbir zaman çoğunluğu oluşturmadıklarını yazıyor. Prof. Ataöv, diğer bir araştırmasında, Talat Paşa'ya atfedilen "Andonian belgelerinin" sahte olduklarını sergiliyor. Kitapta, Arom Andonian adlı bir Ermeni yazarın 1920'de yayımladığı ve Talat Paşa'ya ait olduğu iddia edilen belgelerin düzmece oldukları gösteriliyor. Bu belgeler 64 yıldır Ermeniler tarafından sanki gerçekmiş gibi aleyhimizde kullanılmış. Prof. Ataöv, aynı biçimde Atatürk'e yamanmak istenen bir beyanın da sahte olduğunu kanıtlıyor. Istanbul işgal altında iken, yabancı çıkar çevrelerinin çıkardıklan "La Renaissance" ve "Le Bosphore" gibi gazeteler, Mustafa Paşa adlı birınin, Osmanlıların Ermeni olaylarından sorumlu olduğunu kabul ettiğini yazmışlar. Bu atıf da zamanla Mustafa Kemal'e bağlanmış. Prof. Ataöv, eğer söylemişse, bu sözü sarfedenin "Nemrut" lakaplı başka bir Mustafa Paşa olduğunu, Atatürk'ün, o sözün söylendiğini iddia edildiği tarihte (27 Ocak 1920) Istanbul'da olmasına imkân olmadığını, zira tüm dünyanın bildiği gibi Ankara'da bulunduğunu yazıyor. Prof. Türkkaya Ataöv'ün araştırmalan, Ermeni terörüne, tarih belgelerine dayanan bılim silahı ile yanıt verme yolunda atılmış önemii bir adımı oluşturuyor. Ermeni Terörüne Yanıt Bhopalü kadınlar ölü doğuruyor Hindistan 'da 2500 kişinin ölümüne yol açan gaz felaketinin etkileri sürüyor. Çocuklan rahimlerinde ölen kadınlar, zorunlu kürtaj yaptırıyor. Dış Haberler Servisi Hin yaşayanlan bir gaz bulutu halindistan'da geçen aralık ayında ya de sarmış ve çoğunu uykularınşanan gaz felaketi artık dünya da oldurmüştü. Gaz faciasından basınının ilgi odağı değil.Oysa 2500 kişi hayatını kaybederken, dünyanın en büyük çevre felake kentteki hayvanlar ölmuş, topti olarak 2500 kişinin ölümune raklar işlenemez hale gelmişti. yol açan gaz felaketi, etkisini Gaz faciası binlerce Bhopallinin sürdürüyor. Bhopalli kadınlar evlerini terk etmelerine yol açölü doğuruyorlar, ya da hamile mıştı. Fabrikanın yeniden üretiolanlan, çocuklarını rahimlerin me geçeceği haberleri üzerine yede kaybettikleri için zorunlu kur ni bir gaz faciasından korkan taj oluyor. AP Ajansı'nın habe Bhopalliler, bulabildikleri araçrine göre aralık ayından bu ya larla artık yaşanamaz hale gelna 150 Bhopalli kadın kürtaj ol miş olan kentten ayrılmışlardı. mak zorunda kaldı. 40 kadın ise Bhopal'den gelen haberler, ölü doğurdu. gaz sızıntısmın etkilerinin uzun Bhopal'de yaşayan 2 bin do süreceğini ve daha birçok insalayında kadın arasında yapılan nın hayatına mal olacağını gösbir araştırmada, gaz sızıntısın teriyor. dan en çok etkilenenlerin hamiÂmerikalı çevre koruma yetle kadınlar olduğu belirlendi. kilileri, Union Carbide firmasıHamile kadınların çoğunun benın Batı Virginya'da bulunan ve bekleri rahimlerinde ölürken, Hindistan'daki fabrikanın eşi çocuklu kadınlarda emzirme soolan fabrikadan 1983 yılında ayrunları ortaya çıktı, yine birçonı zehirli gazın sızdığını açıklağunda 3det bozukluğu, duzensiz dı lar. kanamalar göruldu. Aralık ayın400 kilogram kadar metil izodan bu yana tedavi edilmekte siyanat gazı sızıntısı farkedildikolan hastalardan 40'ı hastanede ten sonra çevrenin temizlendiği öldü. ve yeniden üretime geçildiği beHıntlı yetkililer ayrıca 500 ki lirtiliyor. Çevre koruma yetkilişinin ciddi göz rahatsızhğı çek lerinin raporunda gazın çevreye tiğini belirtiyor. ne kadar zarar verdiğinin belirAmerikan Union Carbide şir lenemediğini kaydediliyor. Raketinin tarım ilaçları fabrikasın porda ayrıca yaralanan ya da dan sızan metil izosiyanat gazı ölen olup olmadığına ilişkin bir bir gecede, fabrika çevresinde bilgi yer almıyor. Bhopal felaketinden geriye kalanlar... Falaşaları ABD taşıyucak Uzay Mekiğî ilk askeri görevine çıktı CAPE CANAVERAL, (AP) Uzay Mekiği Discovery, dün TSİ 21.50'de ilk askeri seferine çıktı. Kalkış saati gizli tutulan Uzay Mekiği Discovery, uçuşu sırasında, Sovyetler Birliği'ni gözetleyecek olan 300 milyon dolar değerindeki bir casus uyduyu dünya yörüngesine bırakacak. Çeşitli kaynakların haberine göre yorüngeye bırakılacak olan uydu, Sov^etler'in füze denemelerini saptayabilecek ve Avnıpa, Asya ve Afrika'nın büyük bölümünde askeri ve diplomatik telsiz görüşmelerini ABD'deki dinleme tesislerine iletebilecek kapasiteye sahip. Kalkış saati, Sovyetler'in casus uyduyu izlemesine engel olmak amacıyla gizli tutuldu. ABD Dışişleri Bakanhğı sözcüsü Bernard Kalb, Sudan'aki falaşalann Israil'e taşınma işlemlerinde Birleşik Amerika uçaklantun kullantlacağını bildirdi. Kalb, düzenlediği basın toplantısında, Sudan'daki Etiyopyalı Yahudilerin, Filistin topraklarına taşmması için New Jersey eyaletindeki Majer hava üssünde bulunan uçaklardan yararlanüacağım belirtti. Ölüm, Bhopallileri uykulannda yakalamıştı, en çok çocuklan.. İsrailLübnan gorüşmeleri yine kesildi NAKURA, (AP) Lübnanlsrail görüşmeleri yine kesildi. İsrail birliklerinin Güney Lübnan'dan çekilmesini öngören görüşmelerin dünkü oturumu, heyetlerin görüşme konusunun güvenlik önlemleri mi, yoksa çekilme takvimi mi olacağı konusunda anlaşamaması sonucu, bir görüşme tarihi saptanmadan dağıldı. BM Sözcüsü Timur Göksel, 8 kasımdan bu yana süren ve bu ay içinde ikinci kez kesilen görüşmelerin 14. oturumunda tarafların daha önceki tutumlarını aynen sürdurdüğünü açıkladı. Son günlerde görüşmelerin çıkmaza girmesine, Lübnan'ın.İsrail'den geri çekilmeye ilişkin aynntılı takvim ve harita istemesi yol açmıştı. îki taraf da İsrail birliklerinin Güney Lübnan'dan çekilmesinin ardından bölgede şiddetli çarpışmaların patlak verebileceğinden kaygıh. Andrei Gromiko Ispanya'yı ziyaret edecek Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Andrei Gromiko'nun 28 şubatta İspanya 'ya iki günlük resmi bir ziyaret yapacağı bildirildi. İspanya Dışişleri Bakanı ziyaretin 18 şubatta gerçekleştirilmesinin beklendiğini ancak Sovyetler Birliği'nin ziyaret tarihi hakkında resmi bilgi vermediğini söyledi. Anderi Gromiko Ispanya'yı ziyaret sırasında tspanya Kralı Juan Carlos Devlet Başkanı Filipe Gonzalez ve Dışişleri Bakanı Fernando Moran ile görüşecek. (a.a.) ...2500 ölünün gömülmesi ya da yakılması günlerce sürmüştü. İsrail Eski Savunma Bakanı, Tıme dergisinden 50 milyvn dolar istiyvrdu Şaron, tazminat davasını kaybetti IMew York'taki mahkeme 11 gün tartıştıktan sonra Time'in "kasten ya da ciddiyetsizlikle yalan haber vermediğine" karar verdi. Time, Şaron'un katliam öncesi intikam konusunu tarîıştığına dayanak olmadığını kabul ediyor. NEW YORK, (AP) israil eski Savunma Bakanı Ariel Şaron, Amerikan haber dergisi Time'a karşı açtığı iftira ve 50 milyon dolarlık (2 milyar 250 milyon lira) tazminat davasını kaybetti. Duruşmalar sırasında Time, daha önce, Lübnanlı Falanjisüerin binden fazla Filistinli mülteciyi katletmeleri öncesinde Şaron'un Lübnan'ın öldürülen Devlet Başkanı Beşir Cemayel'in intikamını alma konusunu, Lübnanlılarla tartıştığı iddiasının dayanaksız olduğunu kabul etmişti. Şaron'un davayı kazanabilmesi için, Time'in yazıdaki iddianın yanlış olduğunu bilerek yazıyı yayımladığının kanıtlanması gerekiyordu. Time'in dava konusu olan haberi, Şaron'un dünya basımnda Filistin kamplarındaki katliamların mimarı olduğu suçlamalarına yol açmıştı. ABD'nin New York kentinde bulunan federal mahkemenin kararında, "Time dergisi, Ariel Şaron'la, Filistinlilerin katledilmesi arasında bir bağlantı kuran yazısında kasten ya da ciddiyetsizlik sonucu sahte haber yayimlamamıştır" dendi. Geçen yıl 13 kasımda görülmeye başlayan tazminat davası, o zamandan bu yana defalarca renk değiştirdi: • İsrail Yüksek Mahkemesi eski Başkanı Yitzak Kahan'ın kurduğu soruşturma komisyonunun katliamdan sorumlu tuttuğu ve bu nedenle istifaya zorlanan Şaron, "trajik bir hata sonucu" mülteci kamplanna, Falanjistleri gönderdiğini kabul etti. • Merkeze verdiği özel raporda, sonradan yazıda yer alan iddiayı ortaya atan Tıme muhabiri David Halevy, Şaron'un Beşir Cemayel'in intikamırun alınmasını tartıştığı konusunda bir belgenin bulunduğunun, gizli haber kaynaklarından hiçbiri tarafından kendisine açıkça söylenmediğini açıkladı. Halevy, Kahan raporunu "ince eleyip sıkı dokuyarak" değerlendirdiğini ve bu sonuca vardığını belirtti. Sekizi Time çalışanı, 13 tanık dinleyen jüri, 11 gün süren tartışmalardan sonra kabul ettığı kararda, "Başta Halevy olmak iizere" bazı Time çalışanlarının Şaron konusunda "olumsuz ve hatta özensiz" davrandığı ifadesine yer verdi. G. Afrika'da polis bir örgüt üyesini öldürdü Güney Afrika'da ırk ayrımına karsı mücadele eden "Birleşik Demokratik Cephe" (LDE) üyesi bir melez, taşlama olayı ile ilgili olarak kendisini tutuklamak isteyen polislerce vurularak, öldürüldü. Polis sözcüsü, Wiüiam Kratshi'nin, evinden kendisini almaya gelen polislerden birine vurduğunu ve çatalla saldırdığım, bunun üzerine polisin ateş etmek zorunda kaldığmı açıkladı. Sözcü, Beaufort bölgesindeki eve giden üç polisin, cumartesi günkü protesto gösterisi sırasında polisi taşlayan Kratshi'yi sadece tutuklamak amacında olduğunu, öldürmek gibi bir niyetlerinin bulunmadığını söyledi. Papondreu, kamrından dönmüyor Fransa, Yeni Kaledonya'da olağanüstii durunıu kaldırdı PARİS, (AP) Fransız hükumeti, Pasifik Okyanusu'ndaki sömürgesi Yeni Kaledonya'daki olağanustü durum uygulamasını dün yururlükten kaîdırdı. "Kanak Sosyalist Ulusal Kurtuluş Cephesi" lideri Jean Marie Tjibaou ve Sömürge Yüksek Komiseri Dick L keiwe önceki gün Paris'e geldi. Fransız Yüksek Komisyonu geçen 12 ocak tarihinde 12 gün için ilan edilen olağanustü durumun dun sabah yürurlukten kaldırıldığını açıkladı. Olağanustü durum adada iki bağımsızlık lideriyle beyaz bir gencin ölümuyle sonuçlanan çatışmalardan sonra ilan edilmişti. Fransız hükümeti "çatışmaların devam etmesi halinde olağanustü durum uygulamasına yeniden dönüleceğini" açıkladı. NÂIÖ, "darbe senaryosu" için Atinadan özür diledi STELYO BERBERAKİS ATtNANATO Savunma Akademisi (NADEFCOL), "Yunanistan'da askeri darbe" senaryosu için " ö z ü r " dilerken, Yunan hükümeti, akademideki elemanlarını geri çekme kararından vazgeçmiyor. İtalya'nın başkenti Roma'da kurulu NATO Savunma Akademisi'nin (NADEFCOLNATO Defence College) geçtiğimiz kasım ayında öğrencilerine sunduğu senaryoya, Yunanistan iki ay sonra sert biçimde tepki gösterdi. Senaryo, iktidarı yeniden kazanan Yunanistan'ın sol güçlerini bastırmak amacıyla, Yunan Silahlı Kuvvetleri'nin ülkedeki sağ güçlerin ve yabancı ajanların desteğinde askeri darbe girişiminde bulunmasını öngörüyordu. Bu senaryo, Atina'da "Yunan Silahlı Kuvvetleri'ni ve ülkeyi küçük duşürücü, ülkenin iç işlerine kanşma ve demokratik ilkelerie bağdaşmayan niteUkte" yorumlandı ve Yunan hukümetinin NATO'ya bilinen girişimleri ile akademide öğrenim gören üç subay ve bir diplomatını geri çekmesine yol açtı. Yunan hukümetinin gösterdiği sert tepkiden sonra, NADEFCOL'u denetleyen, NATO Askeri Komitesi, Yunan Genelkurmay Başkanlığı'na önceki gün bir "izahat mekrubu" gönderdi. Bu mektupta, "Söz konusu senary oda gerçekten bir anormallik olduğu" ve bundan böyle, "Bu tür senaryolann hazırlanmayacağına ilişkin NATO'nun taahhütlerinio" yanı sıra, geri çekilen Yunan subaylarının yeniden akademiye gönderilmeleri ricası yer alıyordu. Başbakan Andreas Papandreu, "NADEFCOL olayuun sona erdiğini" belirtmesine karşın, Yunanlı subay ve diplomatların bundan böyle NADEFCOL'a gönderilmeyeceğini belirtti. Bu arada, Yunan Savunma Bakanhğı, bir askeri komite oluşturarak "senaryo olayının" Yunan hükümetine "niçin bu kadar geç bildirildiği" yolunda soruşturma açtırdı. İsrail Savunma Bakanhğı parastz kaldı İsrail Savunma Bakanhğı 'nın bir yetkilisi, "Bakanlığın kasasında beş kuruş para kalmadığını" açıkladı. Yüksek düzeydeki yetkili, Haberleşme Bakanhğı 'nın, "10 milyon dolarlık borcun ödenmemesi nedeniyle "telefonları keseceğini, ülkedeki en büyük fırın ve diğergıda maddeleri şirketinin de "ödenmeyen faturaları tahsil edemediği takdirde" Bakanlığa mal göndermeye son vereceğini belirtti. ABD'de kürtaj savaşı >EW STATESMAN 12 yıldır yasal olan kürtaja karşı çıkanlar şiddet eylemlerini arttmrken, Reagan kürtajı "korkunç ulusal trajedi" olarak nitelendiriyor. WASHINGTON, (AP) ABD'de Anayasa Mahkemesi'nce kürtajın yasallaştınlmasının 12. yılında kürtaj konusu hâlâ gündemde. Kürtaj aleyhtarları kürtajın yasaklanmasını sağlamak için yasadışı yollara başvururken, Başkan Reagan "bu korkunç ulusal trajedi"ye son verme konusunda onlardan yana olduğunu, ancak konuyu çözümlemek için şiddet kullanılmaması gerektiğini söyledi. ABD'de kürtaj aleyhtarı şiddet eylemleri son yıllarda gittikçe arttı. "Dogmamış insanların cinayeti" olarak nitelendirdikleri kürtajın yasaklanmasını savunanlar önceleri sessiz protesto gösterileriyle yetinirken, bir süredir kürtaj kliniklerini tehdit ediyor, bombalıyor. Yalnızca geçen yıl 25 kürtaj ve doğum kontrol kliniğı kundaklandı, ya da bombalı saldırıya uğradı. Göstericiler, klinikleri, kadınlara bebeklerini öldürmemeleri için yal Ingiltere, Falkland Savaşı'nda şmyie gizlice anlaştı LONDRA (a.a.) İngiltere'de yayımlanan "New Statesman" dergisi, 1982 yılındaki Falkland Savaşı sırasında İngiltere'nin Şili ile gizli bir yardım anlaşması imzaladığını bildirdi. Dergi, adını açıklamadığı ust düzeydeki İngiliz hükümet kaynaklarına dayanarak verdiği haberde, İngiltere'nin Guney Şilideki Punta Arenas hava üssunden Şili Hava Kuvvetleri'nin işaretlerini taşıyan keşif uçakları kaldırdığını belirtti. Dergi, İngiltere'nin Şili'yi ayrıca, Arjantin'e haberalma özel birlikleri göndermek ve Arjantin hava üslerindeki uçakları tahrip etmek için kullandığını öne surdü. New Statesman dergisi, İngiltere ve Şili'nin haberalma alanında da işbirliği yaptıklannı, Şili Deniz Haberalma Servisi'nin Arjantin Deniz Kuvvetleri'ne ait şifreleri çozerek İngilizlere verdiklerini kaydetti. "HA YAT YÜRÜYÜŞÜ" Washington'da Anayasa Mahkemesi'nin kürtajı yasallaştırmasının 12. yüdönümü dolayısıyla 70 binden fazla kürtaj aleyhtarının iki gün önceki gösterisinde Başkan Reagan, göstericılere davalannı desteklediğini, ancak şiddet kullanmamaları gerektiğini söyledi. varan ürkütücu cenin posterleriyle donatıyorlar. Klinik yetkilileri, hastalar ve doktorlar arasında huzursuzluğun gün geçtikçe arttığını, stresin dayanıimaz boyutlara ulaştığını belirtiyorlar. Özel kliniklerden bazıları görevlilerin ve hastaların güvenliği sağlanamadığı için kapandı. Çalışmaya devam etmekte ısrar edenler hastalarına arabalan ile bina arasında eşlik edecek, güvenliği sağlayacak muhafızlar tutuyorlar. Başkan Reagan, salı gunü geleneksel "hayat yiiriıyiişleri"ni yapmak için Beyaz Saray yakınlannda toplanan kürtaj aleyhtarlarına şöyle seslendi: "Kürtajın yasalraşünJmasının on ikinci yıldönümünde kendimizi bu korkunç ulusal trajediye son vermeye bir kez daha adamamız gerektigine inanıyonım. Ancak insan bayatına son verilmesini protesto etmek amacıyla insan hayatının tehdit edilmesine ya da sona erdirilmesine göz yumamayız." ABD'de kürtaj tartışması oldukça eskilere uzanıyor. 1800'lerin sonlarında kamu hukuku. cenini insan olarak kabul etmediği için kürtaj serbestti. Amerikah doktorların kürtajı yasaklamak amacıyla başlattıkları kampanya sonucu, yüzyılın başlannda kürtaj hemen hemen tüm eyaletlerde yasaklandı. 1967'de annenin sağlığının tehlikede olduğu durumlarda kürtaj yapılmasına izin verildi. 1973 yıhnda Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararla, cenin ana rahmi dışında yaşayabilecek duruma gelene kadar kürtaj yapmak serbest bırakıldı. 10 yıllık bir sessiz protesto doneminden sonra geçen yılki seçimlerde Cumhuriyetçilerin kürtajı yasaklayacaklarını vaat etmeleri üzerine bu konudaki tartışmalar alevlendi. Hindistamla Gandi suikastı sonrasmda 2717 kişi öldü YENİ DELHt (ANKA) Hindistan"da, Başbakan İndira Gandi'nin öldürulmesinden sonra meydana gelen şiddet olaylarında çoğunluğu Sih olmak üzere toplam 2 bin 717 kişinin yaşamını yitirdiği açıklandı. Hindistan'ın içişleriyle görevli Devlet Bakanı Ram Dulari Sinha, parlamentoda yaptığı acıklamada, Gandi'nin iki Sih koruma göre\lisi tarafından öldürülmesini izleyen 4 gun içinde sadece Delhi'de 2 bin 146 Sih'in öldurüldüğünü belirtti. Kolombiya'da meydana gelen iki ayrı uçak kazasında 40 kişi öldü. Bogota sivil havacılık yetkililerinin verdikleri bilgilere göre, uçaklardan biri ülkenin kuzey doğusundaki AuibdoMeddellin diğeri ise, güneydoğudaki Neivacali bölgesinde düştü. (a.a.) Kolombiya'da iki ayrı uçak kazasında 40 kişi öldü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle