19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 OCAK 1985 • • • • Hipodromdan HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/11 Denizhanun geçümez bankomuzdur GÜÎSTN PROGRAMI t . KOŞU: (Şarth) C Gr. Saat: 12.15 500.000 TL. l.Sevilay 2. Feride 4 3. Tulyarbey 4. Osmaniydi 58 56 53 50 Akın Davut A. Âtçı M. Akyol (Kum) 1300 M. 2 4 1 3 (000) (011) (103) (002) YÜKSEL ERÜÇ 1 AYAK: Denizhanım altıh ganyanın gevilmez bankosudur. Zavıf rakiplerıni çok kolay mağlup edecektir. İşi çok iyidir (1000 m. 1.05 rahaı) 2. AYAK: Dört yaşlı Sonbatur bu yarışa çok i>i hazırlanmıştır. Kuv\etli rakibi ve İzmir'de koştuğu ilk \arışı kazanan Yasemin 3 olacaktır. Dört yaşlı olan bu iki ta\ı Gerçek ve Çölkızı'nın geçeceğini tahmin etmiyoruz. 3. AYAK: Ktas Mistiral İzmir'deki işlerinde (1000 m: 1.05 çok rahat) v'ok iyileştiğini gostermektedir. Bankomuzdur. Geri kalan atlar ikincilik çekişmesi yapacaktır. 4. AYAK: Istanbul'a gelmeyen \e îzmir'de çok kuv\etli işlerle yarışa hazırlanan Asliaza'yı başta tuıuyoruz. Arıza geçiren Red Fa\ \e Good Bo> yarışın surprizi otabilirler. 5. AYAK: Kum pistte iyi koşan Baybora dört yaşlıdır ve zayıf rakiplerle koşmaktadır. Bunun için kazanma şansı bir hayli fazla. Perşembe gunu guzel bir üçunçülük yapan Sümbül ve Afethan bu yarışta altılı ganşanın diğer şanslı atlarıdır. 6. AYAK: Istanbul'da yaptığı yarışlarla çok güzel bir kısrak olduğunu kanıtlayan Neşe 5, Izmir'deki işlerıne bakılınca kolay kazanacağı izlenimi \eriyor. Dört yaşlı olan Sert ve Tulfer rakiplerıdir. Perşembe günu bir yarış goren ve üçuncu olan He>bellı de surprizde duşunulebılir. Iııöıüi: Çay da rüşvet kokuyor SODEP Genel Başkanı, "Bu hükümet sürdükçe diğer bakanlar da rüşvetle suçlanacaklar. Bakanlar, kendilerini savunamavacak ve birer birer dökülecekler" dedi. bunların açıklıkla meydana çıkCELAL BAŞLANGIÇ ma guvencesini verecek bir yöRİZE/ARTVİN Sekizinci netim kurulmalıdır. Meclisteki araştırmanın tüm yurt gezisinin Doğu Karadeniz bölümünu tamamlayan SODEP gerçekleri ortaya çıkaracağına Genel Başkanı Erdal İnönü. inanıyor musunuz? "Bu hükümet sürdükçe diger İNÖNÜ Araştırmanın sobakanlar da rüşvetle suçlanacak nuç vermesi için Başbakanın islar. Bakanlar kendini savunama tifa etmesi ve geçici bir hükümet >acak ve birer birer dökülecek kurulması gereklidir. ler" dedi. Bakanlara yönelik suçlaBasın mensuplarının soru malar birbirinin ardısıra geliyor. larını yanıtlayan Inönu ile gaze Diğer bakanların durumu ne teciler arasındaki söyleşi şöyle: olacak? Çayda devlet tekelinin kalİNÖNÜ Bu hükümet sürdırılması da gundemde. Bunu dükçe diğer bakanlar da rüşvethükümetin şu anki konumuyla le suçlanacaktır. Bakanlar kenbağlantılı olarak nasıl değerlen dilerini savunamayacak, birer diriyorsunuz? birer dökülecekler. Hükümette kimsenin kimseye güveni yok. İNÖNÜ Böyle ciddi bir Herkes birbirinden şüphe ediruşvet suçlaması bir bakana yayor. Böyle bir hükümetin dürüst pılınca ve hükümetin konuyu biçimde çalışmasına imkân yok. örtbas etme çabası ortaya çıkınca guven boşluğu doğdu. Daha önce sağlam bir yonetim anlayışına uymayarak yapılan uygulamaların hepsi kusku uyandıran davranışlar haline geldi. Yanlış yönetimin iflas etmesi işte budur. Şimdi vatandaşlar "Bir yıl önce çaydaki devlet tekeli kaldırılmadan özel sektöre ça> fabrikası için teşvik belgesi verildi. Daha tekel kaldınlmadan Bakanlar Kurulundan özel sektöre verilen izin açıklandı. Bu nasıl oluyor" diye soruyorlar. Devlet Bakanı Mesut Yılmaz Mecliste daha çayda devlet tekeli kaldınlmadan özel sektöre teşvik belgesi verildiğini kabul etti ve "Eger Bakanlar Kurulu kabul etmeseydi geri alırdık" diye devlet yönetiminin ciddiyetine uymayan bir açıklama yaptı. Şimdi "Bu kadar lers bir uygulamanın arkasından hangi rüşvet var" diye düşünmemek mumkün dcğil. Yeni devlet, eski enerji bakanının da bir rüşvet suçlamasıyla karşılaştığını görüyoruz. Tüm Kulislerin Puslu Havası... (Bai tarafı 1. Sayfada) olabilirsiniz. Doğrudur da. Özdağlar olayının gelişiminde bazı davranış biçimleri ile başvurulan yöntemleri devlet ciddiyeti açısından savunabilmek, gerçekten kolay değlldir. Başbakan kanıt isteyecek... Bir müşavir, bir işadamı ile kafa kafaya verecek... Cepte bir teyp ile işadamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanına yollanacak... Devietin bir işlevinin daha özel kesime devriyle mi karşı karşıya bulunuyoruz diye sorulabilir. Devletın bu gibi işlerde uzmanlaşmış kuruluşlan bir yana bırakılıp, müşavirişadamt ikilisiyle yolsuzluk iddiaları kovalanırsa, bu gibi soruların ortaya atılması veya "Olay örtbas mı edilmek isteniyor?" gibi kuşkuların uç verebilmesi dogal olur. Özdağlar olayında yapılan pek çok işin devlet ciddiyetine ters düştüğü, siyaset adamında olması gereken inandırıcılık niteliğini yıprattığı açıktır. Ayrıntısına girmek istemiyoruz, ama dikkatli gözlerden birçokgayri ciddi davranışın kaçmadığı bilinmelidir. Nitekim Özal yönetiminde de bu durumu görebilenler bulunuyor. Ne var ki pek göremedikleri, kabul etmeye yanaşmadıkları bir başka belirgın özelliklerı var. Ö da. devlete bir ticari şirket gibi yaklaşmak... Veya devleti bir şirket gibi yönetmeye kalkışmak... Özal yönetiminin bu zihniyeti öteden beri bazı çevrelerde haklı olarak eleştiri konusudur. Bundan bir yıl kadar önce devletin tepe noktalarında sorumluluk üstlenmiş bir siyaset adamıyla Ankara'da uzun uzun sohbet etmiş, izlenirnlerimizi yazmıştık. Bir yerinde, Başbakan Özal'ı eleştirirken şöyle demişti: "Mesela ABD'yi ben, dev bir ticari şirket gibt görürüm. Devletle şirketler iç içedir. Öyle yürür gider... Ama Türkiye bu değildir. Bazı şirketleıie bu kadar içiçeolmak pek akıl kârı bir iş sayılmaz... Evet, devlet yönetiminde iş çevreleriyle de diyalog lazımdır. Ne var ki gördüklerimiz bir diyaloğun sınırlarını zorluyor, hatta zaman zaman aşıyor." (Özal ve "Tek Yol"culuk... Cumhuriyet, 17 Şubat 1984). Özal hükümetinin işe yeni koyulduğu sıralarda, bir yıl önce yapılan bu gözlem, geçerliğini bugün de korumaktadır. Çoğalan yolsuzluk iddiaları, yoğunlaşan kuşkular birçok şeyin inandırıcılığını yitirmeye başlaması, işte bütün bunların temelinde bu gözlemin içerdiği gerçek yatmaktadır bir bakıma. Devlet yönetiminde bazı ölçülerin kaçırıldığı, sınırların aşıldığı son derece açıktır. Bir dağınıklık dikkati çekmektedir. Bir an önce derlenip toparlanmak mümkün olamazsa. başkentin puslu politika kulislerindeki hava korkanz daha da koyulaşabilir... 2. KOŞU: (Şarth) 3. Yş. tngilizler Saat: 13.15 1.200.000 TL. l.SeaRa) 2. Kerim 3. Denizhanım 4. Yasemen 54 54 52,5 51,5 Davut T. Ateş Şerif Nedim (Kum) 1600 M. 3 4 1 2 (432) (0) (312) (443) 3. KOŞU: (Urla Kş.) C Gr. Saat: 13.50 1.000.000 TL. l.Gerçek 2 Çakıl 3 Çölkın 4. Sonbatur 5. Yasemin 3 59.5 59.5 59.5 58 56.5 Davut 1. Tufaulı A. Atçı Akın Nedim (Kum) 1600 M. 4 2 1 3 5 (133) (003) (001) (043) (001) 4. KOŞU: (Şarth) 4 Yk. İngilizler Saat: 14.25 1.200.000 TL. l.Elbimbo 2. Mislral 3. Riva 4. Belmont 5. Oaks Giri 60 58.5 58 58 54.5 Şerif A. Atçı H. Kaya Davut Akın (Kum) 1800 M. 4 2 3 5 1 (033) (001) (320) (002) (124) 5. KOŞU (Şartlı) 3 Yk. ingilizler Saat: 15.00 800.000 TL. 1 Sınav 2. Tahir 3. Bizimefe 4. Asliaza 5. Red Fox 6. Banuş 7. Good Boy 8. Emir 1. 9. Okadama 10. Çiftlikköylü 62.5 61 61 61 61 61 61 59 60 58 N. Kandur A. Alçı Akın İ. Tufanlı Çetin M. Akyol T. Ateş Nedim Tınay Dinsel (Kum) 1300 M. 7 (400) 6 (404) (004) 9 (121) 2 (200) 10 (000) 1 (000) 8 (000) 2 (400) 5 (004) (Kum) 1400 M. TAHMİNLER ~ 6. KOŞU: (Şarth) (A) Gr. Saat: 15.35 1.000.000 TL. l.Şahnaz 2. Baybora 3 3. Damla 2 4. Senem 12 5. Gulkız 6. Sümbul 24 7. Afethan S. Çayıralan 57.5 55 54 52 50 50 48 47 Dinsel Sedat H. Kaya Nedim Özakdag Davut Z. Mutlu Sü. Karagöz 1. Koşu: F: Feride P Tulyarbey 2. Koşu: F: Denizhanım P: Sea Ray S: Yasemen 3. Koşu: F: Sonbatur P: Yasemin 3 S: Gerçek 4: Koşu: F: Mistral P : Belmonı S. Riva 5. Koşu: F: Asliaza P: Red Fox S: Tahir 6. Koşu: F: Baybora P: Sümbul. Afethan S: Senem 7. Koşu: F: Neşe P: Serter, Heybetli. S: Tulfer. (000) (022) (000) (024) (000) (003) (300) 8 (000) (Kum) 1400 M. 6'LI GANYAN öil 1 L 1 4 G.2İ G.3 G4 1 2 î 4 5 6 7 S 1 I 3 4 5 X 4, e a îtf 14 7 > e 7 S 7. KOŞU: (Şarth) B Gr. Saat: 16.15 700.000 TL. 1. Gunır 2. Aşir 3. Seymen 1 4. Oktay 11 S.Heybetli 6. Demet 4 7 Oskar 8. Serter 9. Tulfer 10. Neşe V 60.5 60.5 60.5 60.5 60.5 57.5 59 58 58 56.5 Çetin A. Koyuncu O. Kandur Tınay Sedat Dinsel H. Kaya A. Atçı Şerif Akın 1 2 3 4 5 8 7 8 G5 1 2 3 4 S 8 7 > 8 G£ 1 2 3 4 S 8 7 8 X 7 1 6 9 2 5 4 3 8 10 (030) (040) (200) (000) (003) (000) (130) (300) (000) (111) 11 « K> iv a At u yarışı sonuçları 13 10 11 12 13 14 10 11 12 13 14 [K> 11 12 13 14 10 11i 12, 13 Î4I i AP ve CHP Altıh Ganyan: 2/3/2/1/1/1, Üçlü Ganyan: 1/1/1, Üçlü Bahis: 1/8/7 şeklinde sonuçlandı. Sabri Kiraz öldü (Baştarafı 1. Sayfada) yedekte bekleyen Kiraz, Sarı Lacivertli takımda 194247 yılları arasında 36 maçta forma giydi.Sabri Kiraz, Fenerbahçe forması altında son maçmı 23 Nisan 1947 yılında Şeref Stadı'nda Vefa'ya karşı giydi. Faal futbolculuk döneminin ardmdan Fenerbahçe Genç Takım Antrenörlüğü görevi ile çalıştırıcılık hayatına atılan Sabri Kiraz, aynı zamanda Boğaziçi Lisesi'nde öğretmenlik ve yöneticilik görevini de yürüttü. Sırasıyla Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü, Milli Takım çalıştırıcılığı yapan ve birçok Anadolu kulübünde antrenör olarak görev alan Sabri Kiraz, son olarak Milli Takımlar Başantrenorlüğu görevinden emekliye ayrıldı. Sabri Kiraz, 1984 y\lının ekim ayında gazetemizin yazı ailesine katılmıştı. Kiraz, yarın Söğütlüçeşıne Camii'nde kılınacak oğle namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı'na kaldırılacak. Kiraz 65 yaşmdaydı. Papandreu: Zîrveden (Baştarafı 1. Sayfada) Papandreu, bugün Atina'da bulunan Kıbns Rum Yönetimi Başkanı Spiros Kipriyanu ile de görüşecek. Görüşmede 17 ocak zirve toplantısı üzerinde Yunanistan ve Kıbns Rum yönetimi arasında görüş alış verişi yapılacak ve ortak bir tutum saptanacak. Atina'ya dün gelen Kipriyanu, geiişinden hemen sonra Yunanistan Cumhurbaşkanı Konstantin Karamanlis ile aynı konuda bir gönişme yaptı. Kipriyanu, Yunanistan'a gelmeden önce Atina gazetesi Elefteropia gazetesine bir demeç verdi ve "17 ocakta Denktaş ile Kıbns somnunun çözümü için yapacağı zirve toplanlısından aşırı derecede iyimser olmanın tehlikeli olabileceğini" söyledi. Kipriyanu, bununla birlikte bugüne kadar ortaya çıkan gelişmelerde "ihtiyatlı iyimserlik" duygulannın beslendiğini belirtti. Gazetenin "Denktaş yaratılan bu iyimserlik havasını bozmak ister mi?" biçimindeki sorusunu, "Denktaş sık sık demeçler veriyor. Ben ise yanıt vermekten kaçınıyorum. Yaratılan bavayı bozmak isteyip istemedigini gerçekten bilmiyorum" diye yanıtladı. Müzakere masasında her ne olursa olsun Kıbns Türk tarafının olası uzlaşmaz davranışlannın aksini kanıtlamak için elinden geleni yapacağını bildirdi. Kıbrıs somnunun çözüm şansı için yüzde 50'lik bir olasılık tamyan Kipriyanu, "Sorunun derhal çöziimünün beklenmemesini, ancak zirveden sonra kaydedilebilecek olumlu havanın ardından çözüm için en az 1 yıl gerektigini" öne siirdü. ALMAN GAZETEStNİN YORUMU a.a'nın haberine göre, Federal Alman gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung'un dünkii sayısında yer alan Udo Wiemann imzah makalede Kıbns konusu üzerinde duruldu. "New York zirvesinde Kıbns için uzlaşma şansı doğabilir mi?" başlığı altında yayımlanan makalede, 21 aylık aradan sonra tekrarlanacak Denktaş ve Kipriyanu görüşmesinin olumlu geçmesinin beklenmesine rağmen, soruna kesin çözüm bulunmasının şüpheli görüldiiğü öne sürüldü. Baki Tiığ (Baştarafı 1. Sayfada) Genel Başkan Yardımcılığı'na seçim yapıldı. Bir süre önce kapatılan Büyük Türkiye Partisi'nin kuruculuğundan sonra DYP'ye geçip Merkez Karar Yönetim Kurulu'na seçilen Baki Tuğ, Genel Başkan Yardımcılığı'na getirildi. Baki Tuğ, "sosyal işlerden sorumlu" Genel Başkan Yardımcılığı görevini yapacak. BAKt TUĞ KİMDİR? 1961 yılında Ankara Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne askeri yargıç olarak katıldı. Bayburtlu olan Baki Tuğ, 12 Mart döneminde Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı'nda sürdürdüğü Sıkıyönetim Yardımcı Savcıhğı görevi nedeniyle kamuoyunda kısa sürede tanındı. TÖS, DevGenç ve Prof. Miimtaz Soysal ile ilgili davaların görülmesi sırasında yüzbaşı rütbesiyle askeri savcı makammda görev yaptı. TÖS iddianamesinde feshedilen CHP ile ilgili suçlamalan nedeniyle kamuoyunda tepki yarattı. CHP'nin o zamanki Genel Başkanı İsmet İnönii, suçlamaları reddedince, dönemin sıkıyönetim komutanları Baki Tuğ'un yanında yer aldıklarını açıkladılar. Bu tartışma, dönemin ilgi ile izlenen bir siyasal tartışması oldu. Baki Tuğ'un adı 12 Mart dönemi sonunda da sık sık duyuldu. 12 EylüPden sonra albay rütbesiyle Ankara 4. Kolordu Askeri Savcılığı, daha sonra Kıbrıs Kolordusu'nda adli müşavirlik görevlerinde bulundu. Ankara Sıkıyönetim Komutanüğı'nda görülmekte olan ülkücü kuruluşlar ve MHP davası ek belgeleri arasındaki bazı mektuplarda adı geçen Baki Tuğ, Abdülbaki olan ilk isminin kullanılmasından hoşnut olmayan bir kişi. KALBİNİZİ KORUYUN ^ z d e ağrı ve yanma varsa, kalbimzı kontrol eftırın.. Turk Kalp Vakfı Muayene ve Kontrol iifin Tei: 148 58 66 (Baştarafı 1. Sayfada) Çalış, Cahit Dalokay ve Ergun Ozkan'ın C H P Meclis grup başkan vekilleri Metin Tüzün ve Coşkun Karagözoglu, Cumhuriyet Senatosu grup başkan vekilleri Erdoğan Bakkalbaşı ve Orhan Vural'ın 10 yıllık siyaset yasağı kapsamına dahil oldukları vurgulanmıştı. Söz konusu tebliğde, bu kişilerin de "partilerinin merkez karar ve >önetim organlarında görevli bulunduklan" görüşüne yer verilmişti. MAHKEME KARAR1 Kararda, kapatılan C H P ' n i n tuzuk ve T B M M grupları iç yönetmeliğinde, genel yönetim kurulunun genel başkan ile kurultayca seçilen 20 üyeden kurulduğu, partinin diğer kurullannda görev alamayacaklan, grup başkan vekillerinin ise Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi genel kurullarınca her yasama yılı içinde seçilecekleri ve grup başkanının yardımcıları olduğunun öngorulduğu hatırlatıldı. İdare Mahkemesi'nin kararında ozetle şöyle denildi: " 1 2 Eyliil 1980 tarihli Milli Guvenlik Konseyi'nin 1 numaralı bildirisi ile parlamentonun feshedilmesi sonucu grup başkan vekillerinin bu sıfatları ve parlamento uyeliği unvanları sona erdiği halde, 2533 sayılı kanunia siyasi partilerin feshedildiği 16.10.1981 tarihine kadar genel yönetim kurulu ve partinin diğer organlarının hukuki varlıklarının devam ettiğinde uyuşmazlık bulunmadığından, grup başkan vekillerinin sırf (belli) konuların görüşüldüğü genel yönetim kurulu toplantılanna katıldıklan ve oy kullandıkları gerekçesiyle sözü geçen kurulun üyeleri arasında kabul edilerek kendilerine özel yasak getirilmesi hukuka uygun bulunmamıştır. Bu durumde genel yönetim kurulu uyeliği statüsünü hiçbir zaman kazanmadığı açık olan grup başkan vekillerinin 2820 sayılı kanunun geçici birinci maddesinin A bendi hükmu gereğince 10 yıl süre ile siyasi faaliyette bulunma yasağı kapsamına alınmasına ilişkin lebliğin davacı>a ait kısmında ve bu tebliğe yapılan ilirazın reddine ilişkin işlemde mevzuata uyarlık görulmemiştir. Bu nedenle dava konusu işlemin iptaline oybirligi ile karar v e r i l d i . " Anayasanın geçici 4. maddesine göre bu eski milletvekilleri 5 yıl süreyle siyasi parti kuramayacaklar, kurulacak siyasi partilerin merkez yönetim kurullan n d a veya benzeri organlarında görev alamayacaklar, ancak partilere üye olup milletvekili seçilebilecekler. (Baştarafı 1. Sayfada) subu bulundugunuz ENKA adına mı geldiniz" sorusuna "kişi olarak geldim" karşılığını verdi. Yolsuzluk olayı ile ilgili görüşlerini soran gazetecilere ise, "konuşulacak bir şey yok" yanıtını verdi. Aktürk, gazetecilerin "ziyaretinizin sebebi nedir" sorusuna karşılık ise, "Eski bir arkadaşım. Ismail Bey, TAKSAN Genel Müdünı iken ben de TESTAŞ Genel Müdürii idim" diye konuştu. Aktürk "Yolsuzluk iddiaları için ne diyorsunuz, bu konuda ENKA'nın görüşü nedir?" sorusuna ise, "ENKA ile ne alakası var?" yanıtını verdi. Baba Ali Özdağlar ise, gazetecilerin soruları üzerine "Ben bir şey bilmiyorum, bilsem söylerdim" dedi. Baba Özdağlar ve gazeteciler arasında geçen konuşma şöyle: Para alışverişinde sizin de rol oynadığınız söyleniyor. A. ÖZDAĞLAR Ben bir şey hatırlamıyorum. Siz hiç Ankara Oteli'ne gittiniz mi? A. ÖZDAĞLAR Ben buraya yeni geliyorum. Ankara Oteli'nin nerede olduğunu bile bilmiyorum. Iddiaya göre Ankara Oteli'nde para değişimi sırasında sizin de arabada bulundugunuz söyleniyor. Bu konuda ne diyeceksiniz? A. ÖZDAĞLAR Ben gaze telerden okuyorum, hiçbir şey bilmiyorum. Ankara Oteli'nde arabada başka kimseler var mıydı? A. ÖZDAĞLAR Efendim, ben bir şey bilmiyorum. Bilsem söylerim. Özdağlar, dün evinin kapısında gazetecilere yaptığı açıklamada ne gibi bir senaryo uygulanmaya çalışıldığını bilemediğini, ancak suçsuzluğunun er geç ortaya çıkacağını söyledi. Ozdağlar, gazetecilerin sorularını şöyle yanıtladı: 4 milyar lira kredi verilmesi olayı gazetelerde yer alıyor. Etibank Kredi Dairesi Başkanı Tansu Çakaloz, hükümet politikası olarak sizin emrinizle usulsüz kredi verdiğini sö>lü>or. Siz ne diyorsunuz? ÖZDAĞLAR Kesinlikle ne Tansu Çakaloz meselesinden, yemin ediyorum, ne de böyle bir rapordan haberim var. Ancak o Yıldınm Aktürk bir gemi batmıştı. Siz de ve sırada hatırlarsınız. Harg Adası'nda batan gemi için müracaat ettiklerini biliyorum. Bunun dışında ve kesinlikle bu iş yapılsın, yapılmasın, dediğimi hatırlamıyorum. Samimi söylüyorum. Çakaloz'un bir raporu olduğunu, bu işin şöyle olduğunu, böyle olduğunu gerçekten bilmiyorum. Kaldı ki bu arada artık birçok şey söylenecektir. Ama kesinlikle suçsuzluğum anlaşılacaktır. Ankara Oteli'nde babanızin 25 milyon lira aldığı söyleniyor. Bu doğnı mu? ÖZDAĞLAR Bu konuda şimdi açıklama yapmak istemiyorum. Ne gibi bir senaryo düzmek istiyorlar, bilmiyorum. Türkiye'de böyle enteresan bir olay görülmemiştir. Ben garip buluyorum. OKIM AKBAL (Baştarafı 2 Sayfada) EVET/HAYIR TAKSAN Ozetle DYP Küçük Kongresi bugün DYP Küçük Kongresi bugün Dedeman Oteli'nde yapüacak. DYP Küçük Kongresinde, partinin sorunları ele almacak ve büyük kongre çalışmalan gözden geçirilecek, takvim belirlenecek. Istanbul'da turistlere eroin sattıkları belirlenen yabancı uyruklu 3 kişi yakalandı. Sultanahmet semtinde faaliyet gösteren Macar hemşire Rita Buchinger ile Pakistanlı Muhammet Ali ve Ahtar Ali Şah 'm kaldıklan otelde bir miktar eroin ve esrar ile eroin imaline yarayan araçlar bulundu. Sanıklann üzerlerinde yapılan aramada ise sahte ehtiyet ve mühürler ele geçti. (L'BA) (Baştarafı 1. Sayfada) işleri son derece karışık bulduklarını ve devletin milyarlarının usulsüz bir şekilde yönetildiği kanaatine vardıklarını anlattı ve a.a. muhabirine şunlan söyledi: "Personel de, Genel Müdür olan İsmail özdağlar'ın yönetiminden memnun değildi. Gördüğümüz yolsuzluk ve usulsüzlükleri, aldığımız bazı ihbarları da degeriendirerek, Bakanlığa yazılı olarak ilettik. Yapüacak teftişin geçmişe de teşmiüni istedik. 4.8.1980 tarihinde, yolsuzluk ve usulsüzlüklerle ilgili müracaatımızı yeniledik ve (Devletin milyarlık zararlara uğradığı) gerekçesiyle, genel mudürün geçici olarak görevden el çektirilmesini istedik, bir sonuç alamadık.12 Eylül harekâtından sonra Sanayi ve Teknoloji Bakanı olan Şahap Kocatopçu'ya durumu defalarca bildirdik, yine sonuç alamadık. Bu defa durumu 3.12.1980 tarihinde Başbakan Bülend Ulusu'ya yazılı olarak ilettik. Başbakanlık bu yazıtnıza 19.12.1980 tarihinde cevap verdi ve dosyanın bakanın önünde olduğu ve kısa sürede sonuçlanacağını bildirdi. 6 Şubat 1981'e kadar bekledik. Bu defa, makamına giderek Kocatopçu ile bizzat görüştüm. İşi ciddiye aldığımızı belirtip, dedim ki: (İşi daha fazla uzatırsanız, konuyu Milli Guvenlik Konseyi'ne intikal ettireceğim). 34 gün sonra İsmail Özdağlar'ın istifa etu'rildiğini öğrendim." Uğrasızoğlu, anlattıklarına ilişkin belgelerin TAKSAN'da ve Bakanlıkta mevcut olduğunu kaydederek "Devletin milyarlarının usulsüz ve yolsuz olarak harcandığına dair belgeler vardır. Bu dosya adalete intikal ettirilmelidir" dedi. Gazetelerde ilginç bir haber: TRT'de Ecevit sözcükleri Yasak'... 'Ecevrt sözcükleri' ne ola ki? CHP eski Genel Başkanı, eski Başbakan Bülent Ecevit değerli bir yazardır, bir gazetecidir. Türkçeye vurgun bir aydındır. Atatürk'ünyapıtı olan Türk Dil Kurumu'nun eski bir üyesidir. Yönetim ve Odül Kurullannda görev yapmış bir Türkçeci... Başbakanhğı sırasında da Türkçe sözcükleri kullanmayı yeğlerdi. Radyoda, TV'de, halk toplantılarında, Meclis kürsüsünde Osmanlıca sözcükleri hiç mi hiç kullanmazdı. 'Olanak', 'olasılık', 'gereksinim', 'çağdaş' gibi sözcükler toplumda iyice yaygınlaşmışsa bunda Ecevit'tn ^ayı büyüktür elbet. TDK bir yandan, çağdaş yazar ve şairler L ir yandan Türkçe'nin gelişmesinde etkili olurken, politika ada mı Ecevit'in de yeni sözcüklerin geniş yığınlarca benimsenmesinde, sevilmesinde katkısı büyüktü. Yazarken, konuşurken Türkçe sözcükleri yeğlemek o kadar kolay değildir. Dilimiz alışmış birtakım eski sözcüklere; yazarken özen gösteriyoruz da, konuşma sırasında o denli dikkatli olamıyoruz. Kendimden biliyorum, konuşurken Osmanlıca sözcükler ister istemez ağzımdan kaçıyor! Yazarken de, konuşurken de Türkçe sözcükleri eş değerde, eş oranda kullanan aydınlar arasında, Prof. Tahsin Yücel, Prof. Berke Vardar, Prof. Akşit Göktürk'ü anmak isterim. En başta da Bülent Ecevit'i... TRT Genel Müdürtüğü bir karar almış, Ecevit sözcükleri adını verdiği neden Ecevrt sözcükleri; Türkçe sözcükler bunlar! birtakım sözcükleri yasaklamış... Radyo'da, TV'de bu sözcükleri kullanmak yasak! Anlamak güç, sözcüğe nasıl yasak konulur? Bir konuşmacı 'dışalım', 'dışsatım', 'özgürlük', 'eleştiri' derse TRT sansürcüleri hemencecik o sözcüğü silip atacaklar mı? Hangi hakla, yetkiyle bir konuşmacının kullandığı sözcüklere karışabilirler? Bu sansürcü kafasından ne zaman kurtulacağız? Dile yön vermek, dili geriletmek, dili Osmanlıcaya çevirmek girişimlerinin sonuçsuz kalacağını ne zaman anlayacağız? Bay Toskay, bu tür kararları nasıl uygulayacak? Uygulama olanağı var mı? Bu gidişle, 'devlet dairesi' olan TDK, TBMM'ye bir yasa da çıkarttırır; şu şu şu sözcükleri kullanmak, konuşmak, yazmak bilmem hangi madde uyannca yasaklanmıştır, cezası şu kadardan bu kadara kadardır' diye bir girişime de kalkışır mı dersiniz? Hodri meydan!.. Yasaklanmış sözcükler hangileri mi? "Anı, bağıt, başyapıt, bellek, bileşim, çağcıl, deneysel, devinim, dize, doğa, doğal, düşsel, düzelti, kuram, olanak, görsel. onursal, olasılık, uluslararası, yandaş, yaşam, yaprt, yanıt, yapay, yasal, toplumbilim, örneğin, yazman, tüm, tümce, söylev vb... Hepsi yasak bunların! Bu sözcüklerin pek çoğu, şu ya da bu derginin, yayınevinin, kişinirradı olmuştur. Ne olacak şimdi? Bu yayınevjeri TV de reklam verseler, yayınlanmayacak mı? Görsel, Gelişim, 11etişim, Devinim, Doga başlıklı yayınlar TRT dışı mı kalacak? Ya soyadları öztürkçe olanlar? Orneğin 'evren' sözcüğü ne olacak? Yasak sözcük olarak TRT yaymlarında o da yer alamayacak mı? Nedir bu saçmalıklar, bu sağduyu dışı gerici tutumlar? Anlaşma taslağının taııı (Baştarafı 12. Sayfada) Diğer konularda: Her iki Mecliste de basit çoğunluk, ancak üst Mecliste Kıbrıs Türklerinin en az "to 30'unun olumlu oyu. b) Güvenceler / ükanıklık giderme yöntemi: ı. Uzlaştırma Komitesi (3 Kıbrıs Rum ve 2 Kıbrıs Türk uye. Kıbns Türklerinden birinin ağırlıklı oyu.) ıı. Anayasa Mahkemesi uı. Halkoylamaları 3) 13. ve 21. paragraflara bakılmaksızın 5. maddede belirtilen üç özgürlük 4) Toprak 29 + (Yirmi dokuz artı) 5) Geri kalan yetkiler bölge ya da federe devletlerin 6) Her iki taraf da taraflar arasında güven duygusunu geliştirmek amacıyla birbirlerine bitişik özel statülü bölgeler önerecek (her iki tarafın da sivil egemenliği sürecek). Eroinsatan3 turist 'ERMASHMP 150TL Beşlı paket Pazaroyun çözümleri Zaman kavramınız nasıl? 1. 2. 3. 4. S. 6. 7. 8. 9. 10. Birkaç Birkaç Birkaç Birkaç Birkaç Birkaç Birkaç Birkaç Birkaç Birkaç ay yüzyıl ay saat hafta yüzyıl dakika saat ay gün (Baştarafı 1. Sayfada) bidir. Onun için bu konu tartışılamaz." Rauf Denktaş, bir gazetecinin "ver kurtul" gibi düşüncelere ilişkin sorusuna yanıt verirken de, "Baıılan da '\erme kurtul' diyor. Bu bir yaklaşım meselesidir" dedi, şunları söyledi. "Taviz vermek suretiyle Kıbns kambunından kurtulur muyuz? Bazı göriişe göre o kamburdan kurtulursunuz, ama daha büyiik kamburlar sırtına yüklenir, o halde 'verrae, dik dur', (karşı tarafı bilerek) hareket et ve böylelikle kurtul' ben uzlaşma akıl yoludur derim. Ama bunun dengeli bir uzlaşma olması gerekir." Denktaş, bugün Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kabul edilecek. Başbakan Turgut Özal'ın da katılacağı Çankaya Köşkü'ndeki üçlü zirvede, Kıbns konusundaki gelişmeler değerlendirilecek. KKTC Cumhurbaşkanı aynı gün Istanbul'a geçerek ABD'ye hareket edecek. Kıbns Rum yönetimi lideri Spiros Kipriyanu dün Atina'da Yunanistan Devlet Başkanı Karamanlis ile görüştü. Kipriyanu bugün de Başbakan Papandreu ile görüşecek. Denktaş Bir bebekten 2 kilo ıır çıkarıldı Dicle Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde dört aylık beş kilo ağırlığmdaki bebeğin belinden iki kilo ağırlığında ur çıkarıldı. Minik Ayşe Yıldız'm kuyruk sokumunda gelişen ve başanlt bir operasyon sonucu almarak kanser şüphesiyle araştırılarak urun yanlış teşhis yüzünden bu kadar geliştiği bildirildi. (a.a.) PERMASHARP ve PERMATİK ESKİ FİYATTAN SATILMAKTADIR. Katma Değer Vergisi perakende satış fiyatlarımızın içindedir. Saygıyla duyurulur. AUTUMN SONATA Dtrector: İ N G M A R BERGMAN Ingrıd Bergman Lıv Ullmann 1978 Isveçlngılizce Türkân Şoray Uzun bir aradan sonra tekrar kamera karşısma geçen Türkân Şoray ile eşi Cihan Unal'ın başroüerini paylaştığı "Körebe" adlıfilmin bazı sahneleri dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'nde çekildi. (THA) PERMASHMP Adres: Bafiarası Sok No: S Be&ek Te( 165 K 31 Çelik Sanayii AŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle