12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EYLÜL 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURÎYET/5 18. DYO Resim Yarışması sonuçlandı İZMİR (Cumhuriyct Ege Bürosu) DYO'nun "Deniz Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı" yararına duzenlediği Türkiye capındaki geleneksel resim yarışmasının onsekizıncisi sonuçlandı. Ferruh Başağa başkanhğında, İsmail Tunalı, Turan Erol, Mustafa Plevneli, Ülker Biren ve Neşe Erdok'tan oluşan seçici kurul, 214 sanatçıya ait 284 eser arasından 91 eseri sergilenmeye değer gördü. Bunlar arasından Mebmet Özer'in "Doğaya Saygı", Hasan Akm'ın "Erdek'te Grup", "Vedat Mavitan'm "Çocukluğum", Nihat Kahraman'ın "Sıcak Deniı, Sofuk Deniı", Mevliit Akyüdız'ın "Kaptanı Derya" adlı eserleri ödüle değer bulundu. Ayrıca, Burhan Ydmaz, Bekir Sami Çiınen, Cuma Ocaklı, Habib Ajdoğdu, Ha>ati Misman, Kainat Barkan Pajonk, Sobütay Özer, Zatıit M. Büyukişle>en, Coşkun Cayhan ve Şevket Giiray Canberk'e ait 10 esere de mansiyon verildi. 41. VENEDİK FİLM ŞENLİĞrNDEN NOTLAR: Fransız ustaların başarısı Venedik Şenliği'nde izlenen Alain Resnais'nin "Yaşamaktan Daha Önemli Olan Nedir?" ve Jacques Rhette'in "Ölesiye Aşk" adlı yapıîları, az bulunur birer esin kaynağı olarak parladı. MEHMET BASUTÇU Bazı filmler vardır, kalemi eline alan sinema yazarı kim olursa olsun, hep aynı yazı dokülür kâğıda: Tatsız tuzsuz, anlatılan öyküyü özetlemekle yetinen, aşınmış birkaç beylik cümleyle kotarılmış, sıradan bir tanıtma yazısı... Bazı filmler ise tersine, değişik, hatta zaman zaman çelişik gibi görunen yorumlarla karşılanır, uzun incelemelere konu olurlar. Yaşayan ve yaşayacak olan sinema ömekleridir bunlar. Peki, her sinema yazarımn başka bir şey gormuş, duyumsamış olmasını nasıl açıklamah? Bu baylarla bayanların her biri, kendi rüyasını mı gordü? Belki de uyudular beyazperdenin aydınlattığı karanhkta... Hayır. asıl neden, her duyarlığı uyaracak, her bakış açısına zengin yanıtlar getirecek kadar özgün ve tok olan yapıttadır yine. Yorumların çeşitliliği sağhklı bir derinliğin ve yoğunluğun kanıtıdır. Godard, Antonioni, ya da Tarkovski gibi yaratıcılann filmlerinden söz eden yazılan okudukça okursunuz da, taze göruşlerin, yeni tezlerin ardı arkası kesilmez. Sevmek önemli yaşamaktan licesine âşık dostlannın oykusune değişik açılardan bakabilirsiniz. Ne demek delicesine ya da ölesiye âşık olmak: Sevgiyi yaşamın bile üzerinde tutmak? Yanıt, sevgisiz yaşayamamak, sevilen insanı ölüm yolunda bile yalnız bırakmamaktır... Duyduk Gördük Özetle Tire'de sergisi karihatür 12 Eylül 1980 tarihinden başlayarak yaklasık 4 yıl kapalı kaldıktan sonra haziran sonlannda 11. genel kurulunu yaparak yeniden etkinliklerine başlayan Karikatürcüler Demeği, ilk karma sergisini tzmir'in Tire ilçesinde açtı. Yerli ve yabancı sanatçtlann 60 yapınmn yer aldığı sergi, 4 Eylul Şenliği etkinlikleri çerçevesinde duzenlendi. Sergide aynca, Şenlik Komitesi konuğu olarak Tire'ye giden Semth Poroy ve Raşıt Yakalı, portrekarikatür çizimi yapacaklar. Venedik Film Şenliği'nde izlediğimiz uç kalburüstu yapıttan birisi, hem de bugüne dek sinema tarihine, kendine ozgü, unutulmaz armağanlar vermiş olan bir yönetmenin, Marco Ferreri'nin, "Gelecek Kadındır" (İl futuro e donna) adlı fılmi, ne yazık ki ilk sınıflamanın kapsamında kalıyordu. Diğer ikisi, Fransız yonetmenleri Alain Resnais ile Jacques Rivette'in fılmleri ise, az bulunur birer esin kaynağı olarak parladı. Alain Resnais, "Yaşamaktan Daha Önemli Olan Nedir?" sorusuna gözunu kırpmadan yamt veriyor: Sevmektir. "L'amour a Mort" (ölesiye Aşk), tutku, insan sevgisi, ölüm korkusu, ölüm ötesi ve din gibi temalarla, yaşam/ölüm ikilemi karşısındaki defişik tavırlar üzerine, dolgun, gerilimli bir fılm. Kuçük bir Fransız kasabasında (Uzes) genç bir Protestan papazı ve eşiyle (Fanny Ardant'ın yorumladığı bir kadın papaz) birbirlerine de Sabine Azema ödüle adav Ön çalışmalanna katıldıkları "Ölesiye Aşk"ı omuzlannda taş\yan dört oyuncu içinde en başarılısı, yöntmenin seyirciye iletmek istediği heyecanı, duyarlığı nerdeyse kusursuz bir biçimde yansıtan güçlü yorumuyla, kuşkusuz, Sabine Azema. Resnais'nin bir önceki fılmi "Yaşam Bir Romandır" da ve Bertrand Tavernier'nin bu yıl Cannes'da ödul alan "Kırda Bir Pazar"ında da ilgiyle izlediğimiz Sabine Azema, en iyi kadın oyuncu ödülünün adaylan arasında... Filmin bir iki zayıfhğı olmasa, Alain Resnais'nin "Altın Aslan"ı ikinci kez alma olasılığından bile söz edilebilirdi. B mı içinde yer almış olan Jacques Rivette. "L'amour par Terre"de (Yerdeki Aşk) her şeyden önce, ince, titiz bir senaryo çahşması dikkati çekiyor. Varlıklı bir tiyatro yazannın, son yapıtını, evinde, birkaç dostu önünde sahnelemek amacıyla yaptığı provalan ve oyunun yavaş yavaş soluk alarak ortaya çıkışını anlatan Rivette, yaşam/oyun ikilemine, kıpır kıpır, taze bir yaklaşım getirmiş. Yaşananla, sanatçının yaratıcı gücü arasındaki alışverişi ve güncel sıkıntılarla geleceğe dönük endişelerin iç ıçeliğini.hem fantastik izler taşıyan, hem de mizah yuklü bir bakışla beslenmiş özgün biçimiyle anlatan yönetmen, o dünyadan bu dünyaya alıp götürüyor insanı, sürüklercesine... Bu tür filmler, öylesine duyarb dengeler üzerine kurulu ki, bazen bir sözcüğün ya da oyuncunun bir bakışının içerdiği anlam, çok önem taşıyabilmekte. Böylesine yoğun ve ince çalışmaların ürünu yapıtların tadına varabilmek için, hem görsel, hem de zihinsel dikkatini uyanık tutabilen bir izleyici olmak gerekli... Yönetmen, "yaraöcıhk"tan bize de bir pay bıracak kadar alçak gönüllu ve yüce bir sanatçı... Jane Birkir., Geraldine Chaplin ve Andre Dussollier ve Rivette'in dünyasını kucaklayarak, dört dörtlük yorumlanyla bu dünyayı daha da genişletmiş, zenginleştirmiş, etkili kılmışlar... Marco Ferreri'ye gelince, o da sevgiden, doğumdan, ölümden, gelecekten ve kadınlardan söz ediyor. Çevrelerinden kopmuş, sevdikleriyle bile iletişim kuramayan, kendilerini se diğerlerini arayan insanların dramını, giderek umutsuzluğunu görüntulüyor yine. Hanna Schygulla yine başanh bir yorum sunuyor... Ancak Ferreri, kendisini rahat bırakmayan saplantılara yeni bir aydınlık getirememiş... Önumüzdeki günlerde izleyeceğimiz yapıtlar arasında, Luigi Comencini'nin yarışma dışı sunulan fılmi "Cuore" (Yürek) ile Erden Kıral'ın "Altın Aslan" adayı "Ayna'"sı dabulunuyor. A I ^ T Î l . s*nhsın Baskentte ağustos ayımn ilk gunlerinden bu yana bir açıp bir kapayan, /±Kllll f^UUlllı yağmuru, riizârıeksik olmayanhavalar, kısınhabercisimı dersımz?Ama kışın habercisi olan yalnız havalar değil. Bir yıl içinde yüzde 80 zam gören çoban kepenekjerinin şimdiden satılmaya başlaması da kışm habercisi sayılıyor. Kendi deyimiyle "Ankaranın yakın koylusu Çoban hmail" de bu görüsü doğruluyor. 7 bin liraya satılan kepeneği sırtına alıp fotoğrafını çektırırken, "Nasıl, yakıştı mı?" diye espri yapmayı da unutmuyor. Keçeci lhsan Turhan ıse.kepeneklerm kıs habercisi olduğu görusüne katılmıyor ve şöyle diyor: •'Akıllı çoban kepeneğmı sımdıden alır. Kışa kahrsa 12 bin Vıraönn nştrgı kppenek hulnma? " (Fotoğraf: RIZA EZER) Dinin de pazarlaması olmaz mı? Atatürk, "En büyuk tarikat uygarlık tarikatıdır" demis. Ne yazık ki, çağımızda, gerek Islam dünyasında ve gerekse Hıristiyan dünyasında dinsel tarikatlardan geçilmiyor. Emperyalizmin ayakta kalabilmesini sağlayan "din uyutmacılığı"nm klasik yöntemleri özelükle Üçüncü Dünya ülkelerinde hâlâ geçerliliğini koruyor. ABD'de dinsel bir tarikat tarafından finanse edilen Ağn Dağı 'nda "Nuh 'un gemısini" arama isi için astronotJames Irvin seçüiyor. Yine bir dinsel tarikat tarafından büyük paralarla angaje edilen astronot Nail Armstrong ABD'nin ünlü dergilerinde ayda ezan sesleri duyduğunu, huşu içinde dinledikten sonra bu sesleri kayıt ettiğini söylüyor ve gerçeğin Islam dininde olduğuna inandığmı vurguluyor. tfte böyle çok sayıda tarikatın türediği dünyaaan Türkiye'ye de, pazar arastırması amacıyla olsa gerek, bir saldmdır başlatıldı. Bilimsel dergi panayınnda, her türden tarikatın düşüncelerinden fıskıran bilim ışıklan (!) ruhumuzM ve beynimizi aydmlatıyorL. tşte Yehova Şahitleri'nin inancmı yansıtan dinsel yayınlardan kısa uç seçme: "Bugün yüksek okultardan mezun olan birçok gencin işsiz olduğu, bilinen bir gerçektir. Oysa liseden sonra öncülük hizmetine baslayan, iyi eğitilmiş Isa 'nın takipçileri olan gençler, çoğu defa tam ihtiyaçları olduğu sırada kendilerine uygun birkaç saatlik bir is bulabilmektedirler. Yehova fedakârlık ruhu göstererek önce kralhğı ararken, kendisine güvenen kimselerin tümünü bereketleyip, onların ihtiyaçlanm sağlayabilir. (Süleyman 'ı/ı Meseleleri 3: 5,) verdiği derecede çahşahm. Geçen yıl Yehova, bu işi bol bol btreketlediği için, mütesekkiriz. 1984 yılında da yine her yerde Yehova'ya hamd etmek üzere krallık bekçileriyle birlikte yükseltelim" (İsa'ya 62: 6.) Fantezi ve mizah bir arada Aşk, yaşam ve ölüm gibi evrensel temalan işleyen, edebiyat, felsefe ve sinema arasında köprüler kuran başka bir Fransız yonetmeni de, "Yeni Dalga" akı Cıımalı ve Çalık caddeleri Urla 'nın iki caddesine yazar Necatı Cumalı 'nm ve heykehvaş Şadi Çalık 'm adlan verildi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Urla Belediye Başkanı Bulent Baratatı, iki caddenin adıntn Belediye Encümeni karanyla değiştirildiğini ve bu caddelere iki ünlii sanatçımn adlarının verildiğini açıkladı. (THA) "Yehova'ya vakıflannı su vaftiziyle sembolize edenlerin sayısının giderek arttığını görmek de ne kadar sevinç vericidir. Fakat en heyecan verici rapor, 29 Mart 1983 tarihinde dünya çapında 46.235 cemaatte kutlanan anma yemeğiyle ilgili rapordur. Sadece 9292 kisinin sembollerden alarak semavi ümide sahip olduğunu belirtmesi, bu toplantıya katılan 6.767.707kisinin büyük bir çoğunuığunun başka ko"Bugün zorba ve ahlaksız bir yunlardan olduğunu gösterdi. dünyada yasıyoruz. Yehova esYehova'nın krallık amaçlanna kiden yapmış olduğu gibi, yine ilgi gösteren yumuşak huylu hükmünü yerine getirmek üzere kimselerin büyük bir kalabahğı dir. Yaşadığımız gunler, gerçek olusmaktadır." ten "son günter"dir. Yehova'mn krattığının tarafmda durus Evet, emperyalistlerle işbirlialmak üzere, bu eski sistemden ği içindekilerin vazgeçibnez kolçıkacak olanlara kurtuluş Uan et tuk değneği olan din sömürüsü me işinde imkânlanmızın izin işte bu durumdadır Türkiye de.. HAYYANLAR ISMAİL GÜLGEÇ . . N / PB> VALLA BANA N E / •ŞiMDı BLJ ( VATANOV5, Sekiz ilçede kütüphane Kültür ve Turizm Bakanhğı, bu yıl sekiz ilçede modern kütüphane binası yaptıracak. Ülkemizin yeni kütüphanelere olan gereksinmesini karşılamak amacıyla kütüphane yaptmlacak ilçeler şunlar: Siirt Beşiri, Erzurum Şenkaya, Bingöl Karhova, Kırklareli Lüleburgaz, Gazümtep Islahiye, Çorum Iskilip, Konya Kadınham ve Ankara Beypazan. (UBA) Fikret Hakan, müzikli bir "Zorba" ile sahnelerde kültür Servisi Yunanlı yazar Nikos Kazancakis'in romaru "Zorba", 14 eylülden itibaren Harbiye Kenter Tiyatrosu'nda Fikret Hakan Tiyatrosu'nca sahnelenmeye başlayacak. Sinemaya da uyarlanan "Zorba" da Anthony Quinn Zorba'yı, Alan Bates Niko'yu, trene Papas dulu, Lila Ketrava da Madam Ortanse'ı canlandırmıştı. Şimdi Kenter Tiyatrosu Sahnesi'nde Anthony Quinn'in yerine Fikret Hakan, Alan Bates'in yerine Özgür Yalım, trene Papas'ın yerine Giilen Karaman, Lila Ketrova'nın yerine ise Fiisun Erbulak geçiyor. "Zorba"yı oyunlaştıran ve sahneye koyan Fikret Hakan, konuyu şöyle anlatıyor: "Zorba, Egeli ve bu bölgenin tüm karakteristigini taşıjan bir insan. Uzun yıllar eşkiyalık yapmış, köyler basmış, kadınlan daga kaldırmış azman bir insan. Kendini kötiı ruhlu insandan iyi insana antmış biri aynı zamanda. Niko, yan İngiliz >an Yunanlı burjuva kökenli bir aileden geliyor. Sevgiyi, dostluğu insan ilişkilerini kitaplardan oğrenmiş biri. Bunun yanı sıra Madam Ortanse adında eski bir şarkıcı ile bir siire önce kocası ölen dul bir bayan var. Bu dördu ve bunlaria köy halkı arasındaki acımasız ilişki konu ediliyor oyunda". KAZANCAKİS'İN ROMANINA BAĞLI ROMANDAy Başrollerinde Fusun Erbulak, Fikret Hakan, özgur Yalım'm oynadıklan Kazancakis'in romamna bai.li kalmarak uyarlandu Müzik Teodorakh'in. "Zorba", PEPD.NDE: Sinema biletlerine zam t Yeni sezonda birinci sınıf sinemaların biletleri yüzde 36.3 ile yüzde 87.5 arasında değişen oranlarda zamh satüacak. 200 lira olan normal bilet 300 liraya, haftada iki kez uygulanan ve 110 lira olan indirimli biletler 150, 150 lira olan öğrenci biletleri 225, sabah matinelerdeki 80 liralık biletler ise 150 liraya yükseldi. Yeni tarifelerin uygulanmasına 3 eylül pazartesi günü başlandı. (THA) Hakan, oyunu yazarken de, sahneye koyarken de Kazancakis'in romanı dışında hiçbir şeye bağımlı kalmadığını belirtiyor, "Romandan algılayabildiğimi, düşundüğüm gibi sahneye getirivonım" diyor. Romanın genelde tiyatroya uygulanmasının zorluğunu dile getiren Hakan, "Zorba gibi hareketli ve mekân devamlılığı isteyen bir oyunu sahneye koymak, çok daha güç" diyerek ekliyor: "Romanı uyariarken. sinemadaki avantajlann olmadığını düşünerek, şöyle bir yol seçtim: Realist kostiim ve dekordan kaçındım. Tablo tablo da olsa dekorlan vekostumleri sembolize ettira. Böylece sahnelerin daha sinemasal bir ta>ırla birbirine baglanmasını ve akmasını sağlamaya çahştım. Sanıyorum başardım da". "Zorba", müzikli bir oyun olarak geliyor sahneye. Fikret Hakan, büyük çabalar sonucu Teodorakis'in fılmi için yaptığı muziklerin kullanım hakkını almayı başarmış. Oyunda aynca biri Yunan geleneksel halk şarkısı olmak uzere üç şarkı var. İki şarkının sözlerini ve müziğini Fikret Hakan yapmış. Gökçen Taşkıran ise Timur Selçuk danışmanuğında şarkıları aranje etmiş. Bu üç şarkı yalnızlık, dostluk ve sevgi olmak üzere üç durumu anlatıyor. Hakan, şarkıların Teodorakis'in müzikleri ile uyum içinde olmasına çalıştıklarını belirtiyor. Dekorlarını Arto Berberyan'ın yaptığı kostümlerini Ayla Eryttksel ile Şanda Zıpçı'nın ortaklaşa hazırladıkları "Zorba'Ma diğer rolleri Turgay Kantürk, Haluk Yüce, Reha Özcan. Sosi Dolanoğlu, Piraye Kandağer, Neslüian Özdemir, Alptekin Serdengeçti. Yalçın Karayağız, Nejat Önengüt, Yavuz Kumçay paylaşıyorlar. TARİHTE BUGU1N MÜMTAZ ARIKAN 5 Eylül 1f9i'DE 8UGÜN, PEV/İİNİN EN UNLÛ OPeA geSTBCİLBRlNPBN YAHUPİ ASILU GlACOMO MEYBeesee 6£#L/A/'P£ DOĞDU. ÖNCELBIZI YILDfZIN PARLADIGİ ANLAR.. "HARıKA ÇOCUK HYANİSr"OCAIİAKÜN YAf*CAK, DAHA SOAJM O* &£STECIU&E SAÇLIYACAKTl/?.AiMAAJYA,/TAlYA VE F&NSA'DA yAŞlYABAK, HER ÜÇ UUCBNlN DE MİlZJtC AHLAYl$INI, 19 YÜZYIL SEYiRClStMN OPERfl gEKLEHTıSME UYGUN TAB2DA BtfZ£Yi BEC£££C£KTi£. ONUfJ 6ÖSŞU VE ROAAAAiriK OPEGALARl, SÜM 8EĞEM/ KAZAAJACAK.MODA OL4CAZn*. ANCAK, ÖLÜMÜYLE Y/LDIZI DA SÖNECEK, "UU6UENOTLAR", "PEYGfiMBER) "AFRİMLt" 6İ8İ OPERALARl PEK ANIMSAMMtYACAKT "Nemrut Tanrıları" gösterilecek Türk Folklor Kurumu, 8 eylül cumartesi günü saat 17.00'de "Nemrut Tanrılan" adlı belgeselfılmi kurum lokalinde gösterecek. Kırk yedi dakika süreu'filmi Türkçe ve siyahbeyaz olarak Sabahattin Eyuboğlu veAzizAIbek gerçekleştirmislerdi. (UBA) Thomas Bernhard'ın son romanı Avusturytfda toplatddı Kültür Servisi Avusturyalı romancı Thomas Bernhard'ın son yapıtı olan "HolzfallenFJne Erregung (Odun KesmekBir Eylem) anayurdunda yasaklandı ve satıştan alıkonuldu. Kitabm yayımcısı olan Suhrkamp'ın bir sözcüsüne göre karar, "Kitapta kendisinin söz konusu edildigine inanan birinin isteği üzerine" alındı. Ancak kitabm ilk baskısı aşağı yukarı tükendi. Almanya'da ise normal satışı sürüyor. Büyük kentlerin uzağında, bir çiftlikte yaşayan Thomas Bernhard, Avusturya'>a karşı takındığı aşırı eleştirel tavır yüzünden daha önce de birkaç kere olay çıkarmıştı. Son kitabmda ise, özellikle Avusturya'mn kültür politikasına karşı çıkıyor ve sanatçılara yapılan devlet yardımını "satış bedeli" saydığını gizlemiyor. TV"de yayımlanan bir konuşmasında, Avusturya'mn dehayı yok ettiğini vurgulayan Bernhard, Viyana kentini de şu sozlerle tanımlıyor: "Sanatçılann kanatlan arasında her yıl biraz daha un ufak olduğu, yerjüziinün en büyük sanat ve sanatçı ögütme değirmeni." 50 YIL ONCE Cumhuriyet sEyımm4 yemekhane olarak aynlmıştır. yuz nehari talebe vardır. Bu Türkiye'nin en Mutfak takımları en son ve en kadroya tstanbul ve Kabataş sıhhi şeraiti haiz olarak liseleri yan talebesı de dahi büyük ve asri hazırlanmıştır. Yalnız bir bulunmaktadır. Trabzon ve saatte 600 tabak yıkayan lisesi Konya mualiim mektepleri büyük bir makine ısmarlanmış Yeni hazırlanan Haydarpaşa lisesinde bir teşrinievvelden itibaren tedrisata başlanacaktır. Binada yapümakta olan tadilat ve tesisat bitmiştır. Mektep, Türkıye'nin en büyük lisesi olacaktır. Mektepte orta ve lise kısımlarmdan başka bir muallim mektebi ve ona bağlı beş sımflt bir de ilkmektep bulunmaktadır. talebelerinin buraya nakledilecekleri haber verilmektedir. Lisede yapılan tadilatla bütün bu mekteplere ayrı ayrı yerler tahsis edilmiştir. Haydarpaşa lisesine Kadıköy üsesimn ikinci sınıf talebesi de nakledilecektır. Lisede her sınıfta elli talebeden fazla bulunmaması için tertibat almmıştır. Lisenin mutfak kısmmda da mühim yenilikler yapılmıştır. Binanm ait kat salonlan ve şehrimize gelmiştir. Bugünlerde yerine konulacaktır. Bundan başka mektebin bahçesi de tanzım edilecek, bahçede kortlar ve futbol sahası yapılacaktır. 19341984 PHILIPS 34 Bütün Avrupayı Alan Mersin''de Şehir ~ ıtrosu Tiyat Mersin 'de Şehir Tiyatrosu kurulması için Belediyece çalışmalara başlandı. Şehir Tiyatrosu 'nu kurmak için olusturulan kadronun çalışmalanm tamamladıp ve konunun Belediye Meclisi toplantısında gündeme getirilerek karara bağlanacağı belirtildi. tlgililer, Şehir Tiyatrosu 'nun kurulması ile Mersinli sanatsever gençlerin yeteneklerini sergileme olanağı bulacaklanm, Mersinli tiyatroseverlerin de tiyatro olanağına kavusacağını söylediler. (THA) ISüfus kaydı devam ediyor Mektum nüfusun kaydına devam edilmektedir. Bir gün içinde kaydedilenlerin miktarı bıni geçmıştir. 5 Lâmbah Ahize Fiati: 2 3 O Türk Liran Lisede binden fazla talebe yatacaktır. Bu senekı kadroya göre lisede bin leyli ve sekiz GALERILER 1 3ORSELTASARIM 528 66 29 BELCE SANAT EVİ E. ÇETİN GİRGİN ve REHA YALNIZCIK Yonetımınde Güzel Sanatlara Hazırlık Kurslart Tel 143 45 95 Adres Pifemec Son O B A Apt 11,4 (Dosllar T.yatrosu Karsısı) TunstflSTAVBUL Evlendik Huriye Türkmen ile ERTUĞRUL ATEŞ Resim Sergısı 10 Eytül • 20 Eylül BILGC PASAJI BOORUM TfcL 9b14l 2911 ÇIPLAKLAR Avni Arbaş MuzaHer Bekem Orhan Deliorman İsmet Doğan Gürdat Ouyar Leyla Gamsız bktay Gunday Arif Kaptan Necdet Kalay Mehmetcan Köksal Halil Paşa Orhan Peker Rasin Ayetullah Sümer Yavuz Tanyeli Burhan Uygur Aydın Ulken Nazmi Yılmaz Kemal Yükselenqil Husre\ Gerede Cad. 126 Teş\ıkıyeMeydanı Tel 141 2" /.' Canol Kocagöz Pamukova DENIZLİ Küçük yıldız Zühal Ozdemir "Piyordlu Kuçuk Hoca " adüfttmin Türkiye bölümlerinin çekimi için ülkemize gelen ve filmin basrolünu Danimarkalı çocuk oyuncu Daut'lepaylaşan 12 yaşmdaki Zuhal Özdemır, çekimin tamamlanması üzerine Danirnarka 'ya döndü. Önemli bir bölümü Kapadokya'da ve İstanbuVda geçen filmde, dünyayı gö'rmek isteyen küçük bir çocuğun bulduğu uçan halıyla dünyayı dolasması anlatılıyor. (THA) PİYANO ARIYORUM Tel: 583 27 61 Mehmet Kıvılcım 9. KURULUŞ YILDONUMUNOE GALERİ BARAZ'OA ws 11 Jmasya Hazerhanlar Konağı, müze olarak Kültür ve ÜOnağl aÇlîlll Turizm Bakanı Mukenem Taşçıoğlu tarafından torenle Mzmete açıldı. 122 vıllık bir geçmisi bulunan Hazerhanlar Konağı, Turk mimarisinin tipik bir örneği. Konağın bir haremi, bir selamlığı. bir de hizmetkârlar bölümü bulunuyor. Hazerhanlar Konağı 'nın restorasyonuna 30 milyon lira harcandu (Fotoğraf: VtDAT ŞMŞFK) ARALIK 1984 TARİHİNDE AÇILACAK OLAN BASLANGICINDAN GUNUMUZE •TURK RESMINDEN BİR KESİT' SERGISI ICIN RESİM SATIN ALINACAKTIR DESTEK SANAT GALERİSİ ı İstanbul Erkek Lisesi 100: Yıl . . Resim Sergısı Şoför kardeş, Frene güvenme durmayabilir, kornaya güvenme duymayabilir. Abdı l&ekcı Cad 75 Macka '460354
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle