14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/11 UGUR MUMCU GOZLEM . Milti (Baştara/ı 1. Sayfada) 'Ağca konusuna da bumunu sokup, Roma'da incelemeler yapan Türk düşmanı Demokrat Senatör Alfonse d'AmaR>, peşinden büyük bir çoğunluk surüklemiş ve söz konusu kararı aldırmıştır. Ne acıdır, Ödenekler Komisyonu bu kararı alırken, TBMM'de, TürkAmerikan ilişkileri konusunda verilen genel görüşme önergesi, ANAP grubunca reddediliyordu. Bu acı rastlantıdan, umarız, ANAP'ın "miiliyetçi ve muhafazakâr" üyeleri bir "vicdan muhasebesi" payı çtkarıriar... Ermeni sorunu ve Türkiye'ye yönelik bu gibi ambargolar karşısında, TBMM içinde muhalefeti ve iktidarı ile bir uiusal birlik yaratmak gerekirdi. Bir an için düşünelim: ABD Temsilciler Meclisi'nin Ermeni soykırım savlarını destekleyen karannın bir benzerini Fransız parlamentosu alsaydı ne yapılırdı? Aynıkaran Yunan parlamentosu alsaydı, ne gibi tepki gösterirdik? Ya da böyfe bir kararı, Sovyet yasama organları almış olsalardı neler olur, ne gibi tepkiler oluşurdu? Hiç şüphesiz daha büyük tepkiler oluşurdu... Niçin böyledir? Önemli olan Türkiye'den toprak isteyenlerin kimliği midir, yoksa toprak istenmiş olması mıdır? Teröre ve bölücülüğe destek olan bu kararın Türkiye ile "ortakgüvenlik sistemi" içinde bulunan bir ülkeden gelmiş olması, daha acı ve daha düşündürücü değil midir? ABD Temsilciler Meclisi kararına ulusça bir tepki göstermezsek, yarın başka bölücü odaklar da başka devletierin yasama organlanndan buna benzer kararlar çıkaracaklardır, hiç şüpheniz olmasın! Bugün susanlar, acaba o zaman ne diyeceklerdir? Bugün yapılacak iş, 1947 yılında Boğazlarda üs ve iki ilimizi isteyen Stalin yönetimine karşı ulusça takınılan tavrın yinelenmesidir. "Kuvvayı Milliye ruhu" dediğimiz uiusal birlik de işte bunun için gereklidir. "Solcular haklı çıkacak" korkusu ile ABD'nin her türlü ayıbını örtmeye çalışanlara yakın tarihimizden aldığımız şu örnekleri sunmak istiyoruz. Belki o zaman, bu gibi konularda parti görüşlerinın, sağcılık ya da solculuk gibi kalıplann bir önemi olmadığını anlarlar. Anlatalım: Aniatırken de belgeleyelim: Osmanlı İmparatorluğu ile İtalya arasında Trablusgrap savaşt sürerken, Osmanlı hükümeti Amerika'dan tütek kundağı satın almak üzere basvurur. ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Dairesi, 12 Nisan 1912 tarihli yazı ile bu başvuruyu reddeder. Gerekçe "Italya'ya karşı hasmane davranılması" endişesidir. (U.S. National Archives, Potitical Affairs Of Turkey, 19101929, Military Affairs And The Army: PersonnelMovment Of TroopsEquipment And Supplies, Microcopy No: 353, Roll No: 41/ABD Dışişleri Belgeleri ile TürkABD Silah Ticaretinin İlk Yüzyılı, 18291929, Doç. Dr. Oral SanderDoç. Dr. Kurthan Fişek, Çağdaş Yay. S. 187) Bir başka örnek verelim: Kurtuluş Savaşı günlerinde Ankara hükümeti ABD'den 300 bin mavzer tüfeği ile 6 milyon mavzer fişeği satın almak ister. ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Dairesi 1 Haziran 1921 tarihli yazıda bu isteği şu gerekçe ile reddeder. Kendisini "miiliyetçi" sayan yurttaşlarımızla birlikte okuyalım: Yeni Türk hükümeti deyiminden Ankara'daki miiliyetçi hükümeti anlamak gerekiyorsa, o zaman, görüşüme göre, bu silahlarm Türkiye'ye değil Bolşevik Rusya'ya gideceğini düşünebiliriz... (ABD Dışişleri Belgeleriyle TürkABD Silah Ticaretinin İlk Yüzyılı, 18291929, S. 196 Belge No: 110). Bu belgeyi okuduktan sonra yine aynı miiliyetçi yurttaşlarımızla şu beigeye göz atalım: Amerıka hükümeti, Ermenistanın Adana da dahil korunmasını istiyor. Silah, cephane, demiryolu ve her türlü malzemeyi buradan sevk edecekler. Boşaltım Karadeniz limanlarına Amerikan bahriyesi tarafından ve Amerikan donanmasının himayesindeyapılacak.. (ingiliz Belgelerinden Türkiye, Erol Ulubelen, Çağdaş Yay. S. 261). Buyazı, Sir Ageddes'ten Lord Curzon'a gönderilmiştir; yazı, İngiliz Kraliyet Belgeleri'nde 71'nci sayfada 63 nolu belge olarak yer almıştır. Yazının tarihi 16 Mayıs 1920'dir. Bütün bunlara, Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra Amerikalılar tarafından Türkiye üzerine konulan silah ambargosunu da eklemek gerekir. ABD bugün yine aynı yoldadır. Bu aşamada sorulacak soru, bizim hangi yolda olduğumuzdur. Güventik Kurulu toplandı Ecevit'le olan arkadaşhğımdan haberi (Baştarafı 12. Sayfada) sim, heykel ve tiyatro alanında faaliyet gösteren bir kulüptü. Bunu kuranlar da bizim bestecilerden; Bulenl Arel, Bülent Ecevit, sonrr Rasin Arşedük, kendisi ressamdı. Bu dernek, dört beş sene yaşadı, sonra ilgi dağılınca dernek de dağıldı. Bülent Ecevit'le tanışmanız bu döneme mi rastlıyor? İNÖNÜ Daha önce de tanışmıştık. Bülent o sırada Londra'da hem öğrenim yapmış, hem de bir süre çalıştıktan sonra Türkiye'ye dönmüştü. ilgisi vardı, ama bütün vaktini siyasete vermeye kararlı değildi. Bu sıralarda Forum dergisi çıkmaya başladı. Bunlar hep 1954'ten sonraydı. Forum'u Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden bir grup çıkarmaya başladı. Aydın Yalçın, ki o Helikon'da da vardı. Nilüfer Yalçın, Bülent Bey orada da vardı. Yine Forum'da Turhan Feyzioğlu ve Metin And da vardı. Yaptığımız bir başka şey de, hafta da bir miydi, 15 günde bir miydi, arkadaşların birisinın evinde toplanıp, siyasi olayları tanışırdık. Bahattin Baysal diye Fen Fakültesi'nde bir arkadaşım vardı, sonra profesör oldu. O da ilgilenirdi siyasal olaylarla. Biz pek kanşmazdık. Fakat obür arkadaşlar, Turhan Feyzioğlu, Ecevit, Aydın Yalçın ve Siyasal Bilgiler'deki arkadasları siyasal olayları tartışırlardı. Ashnda Forum, bu toplantılardan sonra doğdu. Aydın ve arkadasları, "Bunlar iyi de, bu fikirleri yaymamızda da yarar olacak. Onun için bir dergi çıkaracağız" diyerek Forum'u çıkarmaya karar verdiler. Benim de hatta Forum'un ilk sayısında bir olay hakkında imzasız bir yazım vardı. Dolayısıyla ara sıra Forum'a gelirdim. Ben siyasi olaylara girmek istemiyordum. Ama benim o zamanki çabam, araştırmaya dayanan, yurt dışmda bilimin gelişmesi için neler yapıldığı ve burada neler yapılması gerektiği konusundaydı. Bunun için bazı idari önlemlerin almması için her şeyi yönetimden beklemenin doğru olmadığına inanıyordum. Bir yön vermek, bu konudaki çahşmaları kolaylaştıracak bazı şeylerdi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Milli Güvenlik Kurulu dün 5 saate yakın süre, Cumhurbaşkanı Kenan Evren başkanhğında toplandı. Dün saat 9.30'da Cumhurbaşkanhğı Köşkü'nde başlayan toplantıya Başbakan Turgut Özal, Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleriNurettinErsin, Tahsin Şahin kaya.NejatTumer ve Sedat Celasun, Devlet Bakanları Mesut Yılmaz, Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, tsmail Özdağlar, İçişleri Bakanı Ali Tannyar, Adalet Bakanı Necat Eldem, Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cemal Büyükbaş, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Ünığ ile kuvvet komutanları ile MİT Müsteşarı Burhanettin Bigalı ve MGK Genel Sekreteri Orgeneral H. Nusret Toroslu katıldı. Saat 14.15'de sona eren ve yakIaşık 5 saat süren MGK toplantısında iç ve dış güvenlik konulan dışında 1 ekimde Cumhurbaskanı'nın Doğuya yapacağı gezinin ele ahndığı öğrenildi. Toplantıda ayrıca ABD Temsilciler Meclisi kararlan ile nükleer enerji santrallerinin de görüşüldüğü kaydedildi. ÎKlNCt KEZ Askeri Yargıtay'm bozma karan üzerine, MSPyöneticileri dün ikinci kez yargılanmaya başlandı. Fotoğrafta kapatılan MSP'nin Genel Başkanı Mecmettin Erbakcr, duruşmaya gelirken görülüyor. (Fotoğraf: a. a.) ILçevıt, siyasete giriyor O zaman Demokrat Parti'nin çıkardığı ve çok moda olan bir deyim vardı. Bu deyim, "antidemokratik" deyimiydi. "Antidemokratik yasalarda antidemokratik hükümler değiştirilmelidir" diye bir sloganları vardı. Ve oldukça da etkili olmuşlardı. Nitekim 19461950 arasında bu yasalann bazılarını değiştirdiler, daha önce söyledikleri doğrultuda. Ben de buna karşı olarak, "antibilimsel davranışlar ortadan kaldınlmalıdır" diye bir düşünce içindeydim. Bülent Ecevit de başlangıçta bu şekilde yazılar yazdı. Fakat bir süre sonra o partide devam etti. Hatta hatırlıyorum bir toplantıda şunlan söylemişti: "Artık yazmayacagım. Çünkü bundan sonra bütün hayatımı siyasete ayıracağım. Bundan sonra devamlı Ulus'ta yazacagım. Daha önce Fonım'un tarafsız bir dergi olmasını karariaştırmıştık. Partiyle bu kadar yakından ilişkisi olan bir insanın Forum'da yazmasını doğru bulmuyorum, bu nedenle beni affedin." tlelikon ve Forum Dergisi O zaman Ankara'da arkadaşlık ettiğim, yüksek tahsillerini Londra'da yapmış bir grup insan vardı. Birisi Bülent Ecevit, birisi Cavit Erginsoy'du. Tanınmış fizikçimiz Feza Gürsey vardı. Askerlik için Ankara'da bulunuyordu. Faruk Giivenç vardı, biliyorsunuz o Oldü. Bunlar dışında tenis kulübüne gidip tenis oynardım. Halen tenis oynuyor musunuz? tNÖNÜ Hayır. Maalesef çoktan beridir oynamıyorum. Helikon'da resim kültürüm epey ilerledi. Bülent o zaman Ulus'ta ve başka gazetelerde resim kritikleri yazardı. O zaman siyasetle o kadar ilgili değildi. Siyasete Barış2 davası açıldı (Baştarafı 1. Sayfada) sı sanıklarındanidamla yargılanıyorYürütme kurulu üyesi), Sadun Aren (DtSK davası sanıklarından, 515 yıl arasında hapsi isteniyor, Prof.), Aziz Nesin (Yazar, TYS Genel Başkam, TYS davasından 815 yıl arasında hapsi isteniyor). TCY'nın 141/5, 173/3, 31 ve 33. maddeleri gereğince, illegal hale dönüşmüş dernek içinde faaliyet gösterip, bu faaliyetler memleket içindeki müesses, iktisadi ve sosyal nizamlardan herhangi birini devirmeye matuf ve bir sosyal sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde tahakkümü tesis etmek gayesini de güttüğü gerekçesiyle 512 yıl arasında hapisle cezalandınlması istenen sanıklar ise şunlar: Gülsen Tuncer (tiyatro sanatçı), Turgut Kazan (avukat), Ali Galip Yıldız (avukat), Turgan Annır (avukat), Atilla Coşkun (avukat), Ayfer Coşkun (avukat), Nezahat GUndoğmuş (avukat), Jülide Gülizar (gazetemiz yazan), Erkan Oyal (eski TRTDER Bajkanı), Garip Aydındag, Rasim Oz (avukat), tlhan Alkan, Mustafa Özkan (avukat), Asım Bezirci (yazareleştirmen, TYS Yönetim Kurulu üyesiTYS MSP yeniden yargılanıyor (Baştarafı 1. Sayfada) nin bir styasi partinin kapatılıp kapatılamayacafına karar veremeyeceği bildirildi. Bozma ilamı karşısında göriişü sorulan sanıklar, Askeri Yargıtay'ın bozma karanna uyulmasını istediler. Bozrna ilamı konusunda görüşü sorulan Askeri Savcı, "/Savcılığın iş hacmi ve savcı sayısı ile 36 klasor gibi bir dava dosyasının incelenmeMne başlanmakla birlikte, bitirilememiş olup Askeri Vargıtay bozrna ilamına karşı dosyayı inceleyip göriiş bildirebilraek için bir aydan az olmamak üzere süre verilmesini istiyoruz' dedi. Daha sonra duruşma hâkimi Hâkim Albay Metin Karadayı Askeri Savcı'ya görüş bildirmesi için süre verilmesini kararlaştırarak, duruşmayı 31 ekim tarihine erteledi. Ülkü Ocaklam Türkeş'e (Baştarafı 1. Sayfada) kanı olduğunu söyledi. Tamk, bu görevini, 1979 yılının mart aymda Alpaslan Türkes'in emri ile gelen, Musa Serdar Çelebi'ye devrettiğini de açıkladı. lstanbul'da fındık ihracatçılığı yapan taruk, ifadesinde Almanya'da Türk işçilerinden "Tiirkiyedeki Ülkücülere yardım için" para topladıklarını kaydederek "Bu topladığımız paraları hesabına yatırmamız için Tiirkeş bana vekaletname verdi. Ama parayı yatırmaya gerek kalmadan Tiirkeş Almanya'ya geldi ve ben parayı elden verdim" dedi. Mahkemede ifadesi sırasında MHP ve Ülkücü kuruluşlar hakkında kapsamlı açıklamalarda bulunan tanık Lokman Kondakçı, federasyonun Almanya'daki çahşmaları hakkında şunları söyledi: "Federasyonda Hergiin gazetesi için bir oda aynlmıştı. Gazete burada Türk işçilerinden döviz temin ediyor ve bunları Türk işadamlanna satıyordu. Bunun organizatorluğıinü Berker İnanoğlu yapıyordu. Bu arada, bizim çok zor koşullarda Türkiye'deki ülkücülere yardım için topladığımız para Tiirkeş'in AJmanva'ya geldiği zaman onun en lüks otellerde kalmasında kullanıldı. Bu thırum da beni fazlasıyla rahatsız etti. Yine bu arada Türkiye'den kendilerinin kaçak olduğunu söyleyen çok sayıda kişi gelmeye başladı. Bunlardan biri de pasaportunda Ercan Yıldırım yazan fakat benira resimlerinden tanıdığım Rıfat Yıldırım'dı Bu şahıs daha önce bir cinayete kanşmıştı." Ülkü Ocaklannın doğrudan Alpaslan Türkeş'e bağlı olduğunu ileri süren tanık Kondakçı, o yıllarda parti içinde Türkeş'e karşı bir muhalefetin olduğunu da ifade etti. Tanık Kondakçı, şöyle ifade verdi: "Ancak parti tamamen Tiirkeş'in konlrolünde idi, özetlikle gençlik tamamen ona bağlıydı. Türkeş'in haberi olmadan ülkü Ocaklannın, özellikle Ankara'da eylem koyması mümkün degildi. Ama lstanbul'da bir irtibat kopukluğu olduğunu da biliyorum. Ayrıca bu konuda Türkeş'in Yılma Durak'ı tstanbul'a gönderdiğini biliyorum. O sıra Almanya'ya gelen Aydınlık Gazelesi raunabiri olduklannı söyleyen iki kişiye federasyonda Serdar Çelebi kötü davrandı. Ben ise onlaria konuştum ve Türkiye'ye geldiğimde onları ziyaret etmek yöniindeki isteklerini kabul ettim" diyerek açıklamalarını sürdüren tanık Kondakçı, bu kişilerin gazeteci değil polis olduklarım Türkiye'ye geldiğinde öğrendığini ve bu kişilerin kendisini o zamanın Içişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş'le görüştürdüğünü kaydetti. " 9 Işık" adlı kitabın Alpaslan Türkeş tarafından yazılmadığını esas yazannm Prof. Miimtaz Uran olduğunu savunan Kondakçı, "Daha sonra Tiirkeş adına çıkan kitaplarının hiçbirini Türkeş yazmadı. Bunlar Yaşar Okuyan, Agâh Oktay Güner, Necip Fazıl Kısakürek ve daha sonra Taha Akyol tarafından yazdmışlardır. Kitaplar okunduğunda bunlann üsluplan hemen belli olur" şeklinde konuştu. Tanık Lokman Kondakçı, Hergün gazetesinin hisselerinin Alpaslan Türkeş'e ait olduğunu da savunarak, parti olarak Ankara'da MHP'nin sahip olduğu hiçbir gayrımenkulün olmadığını, bunlann parti kapanırsa Hazine'ye geçmesini engellemek için Türkeş'in mah olarak gösterildiğini ileri sürdü. Tanık Kondakçı, ayrıca ülküculer arasında en fanatik solcu düşmanının Murat Bayrak olduğunu belirterek, "Murat Bayrak Sola karşı her türlü metotla mücadele etmeyi savunur. Bunun Türkeş'le ilişkisini bilmiyonım, ama Alpaslan Türkeş iktidar olmak için sermayeyle çok yakın ilişki kurmaya özen gösterirdi" dedi. KAYBIME Nurşen Atasir'in sevgili eşi, Taçnur ve Nuri'nin biricik babalan, Sıdıka Atasir'in kardeşi, değerli varlığımız, TURGUT 26 Eylül 1984 günü Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Merhumun cenazesi 27 Eylül 1984 günü (bugün), Erenİcöy Kozyatağı Camii'inden öğle namazmı müteakip kaldınlarak Karacaahmet Mezarlığı'nda defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. AÎLESİ İşte Bülent Ecevit'in tam anlamıyla siyasete girmesi o tarihten Eşkazan, Fevzd Tuna, Kadir İna sonradır. davasından 815 yılla yargılanınır, Hüseyin Ekinci, Gani Tuyor), Mustafa Birol Ozkay, Forum dergisi bugün ranlı, Uğur Mumcu, Abdülkadir Mehmet Şükrii Güner (doktoryine var, yine Aydın YalTTB Merkez Konseyi Genel SekKahraman, Erşen Şansal, Nurçın var, ama bugünki reteri), Ali Şen (avukat), Dora gül Özgirgin, Bekir Bülent ErForum, galiba o giinki den, Selma Şanlı, Oğuz Oyan, çizginizden çok farklı bir Kalkan Küçükyalçın (doktor), şekilde çıkıyor. Ömür Sezgin, Yavuz Dersan, Tezer Eraslan (inşaat muhendiHüseyin Sinan Sönmez, Hüsnü İNÖNÜ Evet, yapısı değişti. si), GUndüz Gözen (Mak. Çuhadar, Halil tbrahim Bakır Zaten ondan sonra bir süre cıkmüh.), Rutkay Aziz (tiyatro cı, Varlık Özmenek, İncilay mamıştı. Her derginin bir esash sanatçısıAST yonetmeni), Tank Akan (sinema sanatçısı), Genco Dağlı (Kıhç), thsan Över, Mus etkinliği önemli oluyor, ama tafa Şekip Altuntan, Günol Öz şimdiki Forum'un havası değişErkal (tiyatro sanatçısıDostlar kan, Alpay İzburak, Mehmel ti tabii. Tiyatrosu yonetmeni), Birol Bo Tandoğan, Şüknı Nail Karakaş, Bülent Ecevit, babara, Esat Ahmet Balım, Vedat nızla ilk kez sizin aracılıÖmer Güner, Nihat Erdoğan, Türkali (yazarTYS Yönetim ğınızla mı tanıştı? Ali Rıza Kaptan, Erol Mavi, VeKurulu uyesiTYS davasından li Lök, Türkfin Süren, İsmail Ba tNÖNÜ Hayır yok, yok. Be815 yıl hapisle yargılamyor), yer. nim siyasetle ilgili herhangi bir Özgül Erten (avukat), Sadettin müdahalem olmamıştır. Ecevit'Ülfer, Sadık Karamustafa (resin babamla nasıl tamştığmı bilsam), Mehmet Okçuoğlu (dokmiyorum. tor), Nurettin Osman Çavdargil, Peki babanız, Bülent Mustafa Yılmaz Kurt Onay, Fer (Baştarafı 1. Sayfada) Ecevit'le arkadaş olduğuruh Yavuz, Ahmet Yıldız (Halbaque kentinde, uçağa binmeye nuzu bilmiyor muydu? kevleri eski Genel Başkanı). hazırlanan grubu durduran kent tNÖNÜ Tabii biliyordu. Bu Hakkında kovuşturmaya yer sakinleri, istekleri yerine getiridediğim dönemde ben Çankaolmadığı kararı verilenler ise linceye kadar vali, milletvekilleya'da oturuyordum. Ve babam şunlar: ri ve gazetecileri serbest bırakmada, kimlerle arkadaşlık ettiğimi az çok biliyordu. Bundan sonra Coşkun Özdemir, Mebnıet yacaklarını açıkladılar. da Bülent Ecevit'le arkadaşlığıİçişleri Bakanlığı rehinelerin Agâh Lyanık, Hakkı Öztürk, mız devam etti. Arada ben askeHalim Bulutoglu, Vehbi Yüksel, güvenliğini sağlamak amacıyia re gittim. kent sakinleri ile görüşmelere Canan Çoker, Hakan Balamir, Daha sonra da, hatırlarsınız Eibaşlandığın» açıkladı. Nermin Aksın, Suat Keskinoğsenbower, o zaman atom bomlu, Füsun Dilli, Zafer Toprak, Rurrunabaque halkının istek basının yarattığı tehlikeyi ortaErol Serdar, Tan Oral.Niyazi lerinin neler olduğu henüz bilin da« kaldırmak ve atom enerjisiDuranay, Vedat Günyol, Esat miyor. nin banşçıl amaçla kullanılinasından yararlanmak için bir program başlatmıştı. Bunun da ismi "Atom for Peace" idi. Bu nedenle de ülkelere nükleer araştırma için reaktör yardımında bulunacaklardı. O program içinde Amerika ilk defa Türkiye ile bir anlaşma yaptı. Bizim taraf, "Önce bunu çalıştıracak insanlar yetiştinnemiz lazım" diye ısrar etti. Ben bu program içinde 1957'de Amerika'ya gittim ve orada üç sene kaldım. Orada matematiksel Tızik, teorik fizik üzerinde çalışma yaptım. Tabii bu sırada Türkiye'de son derece büyük olaylar oldu. Ben ise o zaman yurt dışındaydım. Bolivya'da ÂIÂSİR Dilkur, 15 yıldır yalnız Ingilrzce öğretiyor. Dilkur' un, 15 yıllık bu uygulamadan gelen güvenilirliği, yaşanılan üstünlüğü ile ingilizce öğretiminde tarttşılmaz bir ayrıcalığı vardır. Ülke çapında yaygın üne ve saygınlığa sahip Dilkur, giçlü öğretim kadrosu, üst düzeyde öğretim olanakları ile İngilizce öğretiminde uzman bir kuruluştur. 15vıldu ınguizce n g e ögreliyor ögreliyo YOGLJINI İIMGİI.İZCE KURSU İ Gtz dönerni kayıtlan devam etmektedir. DUKUR SURECEK 2021 MAYIS YARDIMLAŞMA VE DAYANKMA DERNEGİ GENEL KURULU Derneğimizin Olağan Gend Kurulu 13 Ekim 1984 Cumartesi gunü saaı 14.30'da Sıraselviler Cad. No: 67 Kat: 2 Taksim adresindeki merkezimizde toplanacaktır. Çoğunluk sağlanamaraası halinde, aynı adreste 20 ekim cumartesi günu saat 14.30'da katılanlarla asağıdaki gündem görüşülecektir. Yönetim Kurulu GÜNDEM: Açıhş, saygı dunışu, Divan seçımı, Faaliyet raporunun okunmaYönetim Kurulu'nun ibrası, 198485 organlanmn seçimi, Dilek ve temenniler. sı, Ve genel tngilizce kuıslan yanısıra, EXPORT, IMPORT, BANKING (TlCARt), TEKNİK îngilizce ve ÇEVtRl kurslan. ÇOK ACI KAYBIMIZ Merhum Hasan Söyler ve raerhume Kadriye Söyler'in oğullan, Hatice Söyler'in eşi, Saadet Zırtıloğlu, Semahat ve Tacettin Söyler'in babalan, Mukbil Zırtıloğlu'nun kayınpederi, Murat ve Sedat Zırtıloğlu'nun sevgili dedeleri, BİLSAK ta SAHİN KA^GUN 1. EKİM de başlryor. Kayıtlar sürmektedir. Taksim, Aydede Cad. No. 9 155 32 99 155 30 37 155 34 96 KAMİL SÖYLER Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 27.9.1984 perşembe günü ikindi namazını mütaakip Karacaahmet Camii'nden alınarak Karacaahmet'teki Aile Kabristanı'na defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. Fotoğraf Çalışması ile BILSAK'ta uzman sanatçılargözetiminde Soğancı Sok.7 SıraselvilerJaksim Telefon: 143 28 99 ELEMAN ARANIYOR Santral memuresi ve tecrübeli ofset/ pozıîif montajcı aranıyor. Tel: 528 15 9091 AtLESİ FÜSUN KALAYCIOĞLU ile MODA SİNEMASI Makinist, yer göstericisi, gişeci aranıyor. Tel: 338 10 95 Adres: Kadıköy adliyesi yanı. resim çahşmaları Bilsak,atelyelerini kısaveuzun süreli çalışmalaraaçtı TANKUT KÖSEOĞLU evlendiler ANKARA 26.9.1984 Ayrıntılı bilgi: B l l s a k Soğancı Sok.7 Sıraselvilerjaksim /Telefon: 143 2899
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle