23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 EYLÜL 1984 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Günün aynası Aynkkabı ve salça ithalinde gümrük vergisi düşürüldü ANKARA (ANKA) Bakanlar Kunılu, ayakkabı ithalatını kolaylaştırmak amacıyla, Gümrük ve Istihsal Vergisi oranlannı düşürdü. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giıen karanna göre, tabanı ve yüztt kauçuk veya suni plastik maddeden ayakkabılar, tabanı tabii köseleden ayakkabılar, tabanı suni veya terkip yolu ile elde edilen köseleden ayakkabılar ve tabanı kauçuk veya suni plastik maddeden ayakkabıların ithalinde uygulanan yüzde 100 oranındaki Gümrük Vergisi yüzde 20'ye indirilirken, yüzde 2535 arasında değişen Istihsal Vergisi oranı yüzde 10 olarak belirlendi. Bunun yanı sıra, glikoz ithalatında yüzde 75 olan gümrük vergisi oranı yüzde 20'ye, yüzde 25 olan Istihsal Vergisi oranı yüzde 10'a düşürülürken, domates salçası ithalatı için uygulanan gümrük veıçisi oranı da yüzde 50'den yüzde l'e indirildi. Gümrük ve Istihsal Vergisi oranı değişen mallar ile yapılan değişiklikler şöyle: tstihsal vergisi Gümrük vergisi (Yüzde) (Yüzde) Yeni Eski Yeni Eski Glikoz Domates salçası Sinema ve fotoğraf filmleri Potimidler Daktüo şerit kumaşı Levha bloklan Öngerme çetik halat Ayakkabı deri ve kösele eşya imaline mahsus makine Ayakkabı 25 10 18 15 18 20 18 10 2535 10 12 12 18 0 10 5 10 75 50 35 10 50 1 50 24 100 20 1 10 10 10 0 10 1 20 "Katma Değer \ergisi ölü doğmasın' MERAL TAMER 1985 yılı başında uygulamaya konması öngörülen Katma Değer Vergisi'nin "ölü doğmaması" ve büyük vergi kaçaklannı da beraberinde getirmemesi için, Bakanlar Kurulu'ndan Meclis'e sevkedilen KDV tasansı yasalaşmadan, gerekli değişikliklerin yapılması istendi. PROF. İSMAİL TÜRK Serbestfaizi değerlendirdi. lstanbul Ticaret Odası tarafından oluşturulan Katma Değer Vergisi özel komisyonu tarafından hazırlanan ve Odalar Birliği aracılığıyla hükümete iletilen raporda, vergi dairelerinde belli düzeyde otomasyona gidilmeden ve yeterince personel eğitmeden Katma Değer Vergisi uygulamasına başlandığı takdirde, devletin vergi gelirlerini arttırmak için uygulamayı öngördüğü bu sistemin ters teperek, bugünkü vergi sistemini bile aratır hale geleceği ve vergi gelirlerinin daha da düşebileceği savunuldu. Komisyon raporunda Katma Değer Vergisi uygulamasının işletmeler açısından da oldukça ileri düzeyde bir muhasebe örgütünün varlığını gerektirdiğine, oysa ülke 9 KDV İÇİN ŞEVKİ PEKER'İN ÖNERİLERİ: Toplanan mevduatlardan verilen krediler, geçen yda göre düştü ANKARA (a.a.) Türkiye'de mevduat toplamaya yetkili yerli ve yabancı bankalar iie kamu bankalarının; 8 ayda topladıkları 718.6 milyar liralık mevduat artışının yüzde 55'ine yakın bölumunu oluşturan 394 milyar lirasmı krediye dönüştürdttkleri belirlendi. 1983'ün ilk 8 ayında ise, bankalann dağıttıklan kredi, aynı dönemde sağladıklan Mevduat artışından daha biijük olmuştu. Geçen yıl ağustos sonuna kadar 130.9 milyor liralık mevduat artışı sağlayan bankalar, 354.1 milyar liraya ulasan kredi dağıtımını gerçekleştirmişlerdi. Merkez Bankası'run 31 ağustos tarihli parasal verilerine göre, yılın ilk sekiz ayında, mevduatta sağlanan artışın, yüzde 35'ini asan 253 milyar liralık bölümü, Merkez Bankası'na, Mevduat muazam karşdığı olarak yatınldı. Aynca, 43.8 milyar lira da, bankalann reeskont borçları karşılığında kullanıldı. Merkez Bankası net döviz rezervleri 794 milyon dolar geriledi ANKARA (a.a.) Eylül ayının ilk yansı sonunda, Merkez Bankası' nın hemen kullanılabilir niteUkteki dövizleri 794.7 milyon dolar geriledi. Bankanın net döviz rezervlerinde, eylülün ilk yansı içinde, döviz borclanndaki artış ve kullanımlar nedeniyle 90.8 milyon dolarlık bir azalma meydana meydana geldi. Bunun 61.8 milyon dolarlık bölümü, Merkez Bankası'mn döviz borçlanndaki artıştan kaynaklaruyor.Merkez Bankası'mnl4eylül tarihli haftalık bilançosunda, bankanın Briit rezerv birikimi 1 milyar 40.1 milyon dolar olarak döviz borclan da 245.4 milyon dolar olarak kaydedildi. Merkez Bankası'mn brüt döviz rezervleri, yübaşındaki 1 milyar 253.4 müyon dolarlık düzeyinin yüzde 17 gerisinde bulunuyor. Bankanın yılbaşında 164 milyon dolar olduğu belirlenen döviz borçlarının da 14 eylül tarihi itibanyla yarı yarıya yükseldiği hesaplandı. Irak, sözünü tutmayan bazı firmaları kara listeye aldı ANKARA (THA) Irak taahhüdünü yerine getirmeyen firmaları kara listeye alıyor. Bağdat Ticaret Müşavirliğimizden ucuz fıyatlarla çeşitli tanm ürünleri teİdif ederek sözleşmeler yaptıklan, uzun süre içinde malları vermedikleri ve IrakL kuruluşların bu tür davranışlarda bulunan firmaları kara listeye aldığı belirtildi. Raporda, aynca ülkemiz ihracatını olumsuz yönde etkileyecek olan bu durumun giderilmesi amacıyla, tarım ürünleri ihraç eden firmalarımızın taahhütlerini karşılayabilecek şekilde hareket etmeleri istendi. ANKARA, (THA) Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ismail Türk, sermaye piyasasının tahammül edebileceği bir faiz haddi olduğunu, bu faiz haddinin üstüne çıkılması durumunda, piyasarun tahvil kanadının çalışamaz duruma geleceğini söyledi. Prof. Ismail Türk, Başbakan Özal'ın konuyla ilgili açıklamasında, akşamdan sabaha serbest faiz sistemine geçilecek demediğini hatırlatü. fsmail Türk, şöyle konuştu: "Bence bir hedeftir. Şartlann gerçekleşmesinden sonra oluşabilecek bir hedef. Zaten Türkiye'de kredi faizleri serbest. Ancak tüm bunlara karşın, sermaye piyasası da faiz hadleriyle çok yakından ügili bir piyasa. sermaye piyasasının tahammül edebileceği bir faiz haddi vardır. Şu veya bu yolla, bu haddin üstüne çıkılırsa, bunu şirketler kaldıramaz. O zaman da sermaye piyasasının tahvil kanadı çalışamaz duruma gelir." Sermaye piyasasının ana fonksiyonlanndan birinin tahvil alım satımı olduğunu belirten Prof. Dr. Türk en önemli konunun tahvil karşılığı faiz ödemelerinin sağlıklı biçimde yapılabilmesi olduğunu söyledi. lsmail Türk, "Şirketler genel faiz politikasım gözeterek, yüksek faizle tahvil çıkarırlarsa bunun faizini ödemekte güçlük çekerler. Dahası, Türkiye'deki şirketler yüksek faiz yükünü kaldıramazlar" dedi. Sermaye Piyasası Kurulu Başkam lsmail Türk, bazı çevrelerin serbest faiz sisteminin yeni bir bankerlik faciası yaşatabileceği yolundaki iddialanna da değinerek, "Gecrnişte bankerler gizli bankacılık yaptıklan için battılar. Kendi sahalannın dışına, düşüncesiz şekilde hareket ederek çıktıklan için battılar" dedi. SPK Başkanı: Aşırı yiiksek faizi sermaye piyusası tartmaz ŞEVKİ PEKER İTO'nun oluşturduğu 6 kisilik KDV Komisyonu'nun üyesi. mizde belli bir ekonomik güce sahip işletmeler dışındaki ticari kuruluşlann, bu yeni sistemi aksaksız yürütecek nitelikiere sahip olmaktan çok uzak olduklanna işaret edildi. Katma Değer Vergisi Komisyonu'nun hazırladığı raporda aynca şu noktalara dikkat çekildi: • Katma Değer Vergisi oranını istisnalar dışındaki tüm mallar için yüzde 10 olarak saptamak yerine 1 numaralı tablo yüzde 0 oranına tabi (vergiden KDV Yasası, büyük vergi kaçaklarına yol açacak boşlukları içermemeli. Uygulamanın ilk aşamasında KDV toptancı düzeyinde noktalanmalı ve tüketiciye yansımamalı. Vergi oranları daha başlangıçta yüksek tutularak, mükellefler vergi kaçırmaya özendirilmemeli. Vergi daireleri eğitilmiş personelle donatılmalı ve mükellefler sıkı vergi kontrolünün başladığına inandınlmalı. istisna edilen) maddeleri, 2 numaralı tablo yüzde 5 KDV'ye tabi ilaç gibi zorunlu ihtiyaç maddelerini, 3 numaralı tablo ise kürk, mücevherat, alkollü içkiler ve tütün gibi yüzde 25 vergiye tabi lüks tüketim mallarını içenneli ve tablolarda ismen geçmeyen vergiye tabi tüm teslim ve hizmetler yüzde 10 genel vergi oranıyia vergilendirilmeli. • At Yanşlan ve Spor Toto gibi şans oyunlarmdan Katma Değer Vergisi alınması yanlıştır. Çünkü bu durumlarda hiç bir katma değer yaratılmamakta, sadece para transferi olmaktadır. Şans oyunları, belki şans oyunlan vergisi adı altında vergilendirilebilir. Yine bunun gibi mal alım satımlannda katma değerin yaratılmadığı durumlann KDV kapsamı içine alınmaması gerekir. İTO'nun raporunu hazırlayan 6 kişilik Katma Değer Vergisi Komisyonu'nda yer alan sarraf ve kuyumcu Şevki Peker, "Tatbikat ilk başladığı anda aksaklık olursa, onu düzeltmek çok Bıığday üretiminde tahmin kargaşası HER KAFADAN BİR RAKAM Tapm Bakanı Hüsnü Doğarv 14 milyon ton BİE: 17 milyon 200 bin ton Ziraat Mühendislerv 14.6 milyon ton ile 16.8 milyon ton arasında Ziraatçılar DerneğL Geçen yılki kadar olur. Ekonomi Servisi Türkiye'de bu yılki buğday rekoltesine ilişkin olarak "her kafadan başka bir ses çıkıyor." DtE, buğday üretiminin bu yıl 17.2 milyon tona çıkacagmı söyleyedursun, hükümetin bu konudaki en yetkili kişisi Tanm ve Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Doğan rekoltenin 14 milyon ton dolayında kalacağını açıkladı. Ziraatçiler Derneği Başkanı da buğday üretiminin düşeceğini tahmin ediyor. Hasatın büyük ölçüde tamamlandığı haziran sonunda buğday rekoltesi tahminlerinde gözlenen kargaşa, üreticinin buğdayını TMO silolarına ya da tüccann depolanna döktüğü şu günlerde de süruyor. Devletin istatistık kurumu DİE tarafmdan yapılan "1984 yılı geçici tanmsal üretim tahmini"ne göre, buğday üretimi yüzde 4.9 artacak ve 17 milyon 200 bin tonu bulacak. Bilindiği gibi, buğday üretimi 1982 yılında 17 milyon 500 bin ton ve 1983'te de 16 milyon 400 bin ton olarak gerçekleşmişti. Böylece DİE bu yılki buğday üretimi tahmini konusunda "iyimser"ler safında yer alıyor. Buğday reİcoltesinde "en kötümser" tahmin ise yine devlet tarafından geldi. Geçenlerde, gazetecilerle yaptığı bir sohbet sırasında konuyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Tanm, Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Dogan, rekoltenin 14 milyon ton olarak varsaytlabileceğini söylemişti. Bakan Doğan şöyle konuşmuştu: "Bu yıl Toprak Mahsulleri Ofisi 2 milyon ton buğday mübayaa etti. Rekolten;n bir tahminle 14 milyon ton dolayında olduğu varsayılabilir. Ancak biz ürettiğimiz bugdayı dışanya da satıyoruz. İthal etmek zorunlulugu da bu sebeple ortaya çıkıyor. Bu yıi dışandan 300400 bin ton buğday ve arpa alacağız." Buğday üretim rakamlan konusunda ilgili kuruluşlar da DlE'yle aynı görüşü paylaşmıyorlar. Ziraatçılar Derneği Başkanı tbrahim Yetkin, "DIE'nin rekolte tahmini tutmaz" dedikten sonra şunları söyledi: "En iyimser tahminle bu yıl buğday rekoltesi, ancak geçen yılki kadar olur. Çünkü bu politikayla tanmsal üretimi arttırmak mümkün değildir." Ziraat Mühendisleri Odası da daha önce yayınladığı raporda bu yıl buğday rekoltesinin 14.6 milyon ton ile 16.8 milyon ton arasında gerçekleşeceğini açıklarruştı. Türkiye'de bu sezon ne kadar buğday uretildiği biünmezken, "Lluslararası Buğday Konseyi (IWC)" önümüzdeki sezona ilişkin dünya buğday üretimi tahninini açıkladı. Buna göre, 19841985 sezonunda buğday üretimi 507 milyon ton olarak gerçekleşecek. Bu yeni bir rekora işaret ediyor. Çünkü, geçen sezon ulaşılan miktar 496 milyon tondu. Aynca uzmanlar bu miktara Sovyetler Birliği'ndeki üretim duşüklüğüne rağmen ulaşılacağına dikkat çekiyorlar. Bilindiği gibi Sovyetlerde bu sezon 190 milyon ton olarak gerçekleşen rekoltenin gelecek sezon 170 milyon ton dolayına gerileyeceği tahmin ediliyor. Dünya üretimindeki artışın Avrupa'da gözlenen iyileşmenin yanı sıra esas olarak Çin Halk Cumhuriyeti'nin 83 milyon tonla rekor kırmasından kaynaklandığı belirtiliyor. JMF toplantısı borçhı ve aJacakh ülkeler arenasına dönüştü Ekonomi S«rvisi Washington'da yapılan IMF ve onun uluslararası olçüde kardeş kuruluşu olan Dünya Bankası'run yıllık genel kurul toplantısı, alacaklı ve borçlu ülkeler arasındaki çekişmelerin yeni boyutlanna sahne olurken; Amerika'nın ünlü mültimilyoneri Rockefeller Amerika'nın az geüşmiş ülkelere çok daha fazla yardım etmesi gerektiğini söyledi. Amerikan Bankerler Birliği'nin bir toplantısında, "Amerika'nın 194852 yıllan arasında tüm federal bütçe harcamalannın yüzde 15'i oranında dış yardım yaptığı"na dikkat çeken Rockefeller, "Şimdi bu oranın yüzde 1.7 seviyesinde olduğu"nu söyledi. Rockefeller, ABD'nin ve öteki sanayileşmiş Ulkelerin, uluslararası borç sorununu çözmede çok daha fazla yardımsever bir tutum alması gerektiğini vurgularken, Amerikan Maliye Bakanı Donald Regan IMF ve Dünya Bankası'mn yıllık toplantısı IMF, azgelişmişlere karşı daha da cimrileşiyor Geçici komite, borçlu ulkelerin kredi alma hakkını azaltma yönünde karar aldı. Borçlu ulkelerin kredi alma hakları fona katılma paylarıyla sınırlandırıldı. kası'mn oluşturduğu 21 üyeli "Kalkınma Kurulu"nda alacaklı ve borçlu ülkeler sorununun görüşülmesini isterken 24 borçlu ülkenin grup sözcüsü olan Hintli Maliye Bakanı Pranab Kumar Mukherjee Reagan'ın demecine gayet soguk bir karşılık vererek sozü edilen Kalkınma Kurulu'nun yoksulları deği) zengin ulkeleri destekledigini söyledi. Ne var ki, aa'nın bildirdiğine göre, IMF Geçici Kurul Toplantısı'nda ABD Maliye Bakanı Regan 'ın gelecek bahar aylannda Washington'da yapılmasını önerdiği söz konusu toplantının gerçekleştirilmesi kabul edildi. Üstelik Üçüncü Dünya ülkeleri şimdiki uygulamanın sürmesini istediği halde IMF Geçici Komitesi ABD görüşüne yakın bir kararla, kredi alma hakkının azaltılması yönünde anlaşma sağladı. Söz konusu anlaşma, gelişmekte olan ulkelerin fona katüma paylarına göre kredi alma haklannm sınırlandınlmasını öngörüyor. Ithalatın üçte birini ham petrol ve petrol ürünleri oluşturuyor ANKARA (a.a.) Türkiye, ham petrol ve petrol ürünleri karşılığında, 7 ayda çeşitli ülkelere 2 milyar 37 milyon dolarlık döviz ödedi. Böylece, Türkiye'nin 5 milyar 721 milyon doları bulan 7 aylık ithalatın üçte birinden fazlası, ham petrol ve petrol ürünlerine ait bulunuyor. Başta ham petrol olmak üzere, fueloil, motorin, benzin gibi akaryakıtlar ile kısaca LPG olarak adlandırılan sıvılaştırılmış petrol gazı ve diğer petrol ürünleri ithalatı, 1984 temmuz ayında, geçen yüın es döneminin üzeBURSA, (a.a.) Sönmez Holding Havayollan bugün Bursa lstanbul arasında uçuşlara başlayacak. rine çıktı. 1983 ocaktemmuz döneminde, tüm bu ürıinler karşılığında 2 milyar 23 milyon dolarlık döviz ödeyen Türkiye'nin ithalatında binde 7'lik bir artış oldu.Ocaktemmuzdöneminde ham petrol ithalatı geçen yıla göre, miktar olarak yüzde 7.2 oranında artarak 7 milyon 841 bin 447 tondan 8 milyon 404 bin 345 tona çıktı. Ham petrol karşılığı ödenen dövizler de, alımların artması nedeniyle binde 1 oranında yükseldi ve 1 milyar 834 milyon dolardan 1 milyar 836 milyon dolara erişti. Holding Havayollan'na bağlı uçaklar, Bursa'dan 8.30 ve 16.00, İstanbul'dan ise 9.30 ve 17.00 saatlerinde havalanacak. Ulaştırma Bakanlığı'nca onaylanan bilet tarifesine göre de Sönmez Holding Havayollan Bursaİstanbul hattında 4.500 liraya yolcu taşımacüığı yapılacak. alman bilgiye göre Batı Almanya'ya 25 bin 945 bin ton olan 1984 yılı kotası, Almanya tarafından fîili ithalat miktanna göre takip edilecek. Kota dolduğunda ise yoldaki kamyonlara bile giriş izni verilmeyecek. Birlik yetkilileri konuya gereken önemin verümesini, aksi halde ihracatçılann güç duruma düşebileceklerini belirttiler. Nıırettin Koçak: Kıdem Tazminatı Fonu, Toplu Konut Fonu'na dönüşmeli lstanbul Haber Servisi Türkiye Inşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Nurettin Koçak, Kıdem Tazminatı Fonu'nun İbplu Konut Kredisi Fonu'na dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Koçak, dün Ankara'dan lstanbul'a gelen Irak Bayındırlık Bakanı M.Fazl Hüseyin ve beraberindeki heyete OTİM'de Türk inşaat makineleri ve malzemelerini tamtırken, gazetecilerin bir sorusu üzerine "Hükumetin konut kredisinde yanm insaatlara agırlık vermesi olumludur" dedi. Koçak şöyle konuştu: "Ferdi kredideki sorunlann nedeni henüz başlangıçta olmasındandır. Toplu konut için kaynak yetersizdir. Kaynağı 400 milyara yükseltmek gerekir. Kıdem Tazminatı Fonu, Toplu Konut Fonu'na dönüştürülerek gerekli kaynak sağlanabilir. Bu yolla yılda en az 250 milyar lira kaynak elde edilebilir." Toplu konut yapımının hızlandırılması halinde, inşaat sektöründe 800 bin işçiye iş sahası açılabileceğini öne süren Koçak, bugün için Türk müteahhitlerinin en buyük sorununun iç piyasadaki durgunluk olduğunu söyledi. Dış piyasada ise, Libya'nm yanı sıra, Irak ve Iran'ın Türk müteahhitleri için çok büyük önem taşıdığını belirten Koçak, daha sonra özetle şöyle konuştu: "Irak ve tran'dan alacağımız taahhütlerin en önemli yanı buralara işçi götürerek Türkiye'deki işsizlik sorununun hafifletilmesidir. Irak ve İran Türk müteahhitleri için de hem nakliyc, hera de malzeme açısından çok cazipür. Buralardan is aldığımuda işçisinden, malzemeye, hatta işçilerin ihtiyaçlarına kadar Türkiye'den götürebilecegiz." Koçak, Türk müteahhitlerinin bugüne dek niçin Irak ve tran'dan ciddi boyutlarda taahhüt alamadıklarını da şöyle açıkladı: "Çünkü bizi yelerince taııımıyorlar. Aslında Ankara'daki devİet memurları da Turkiye'yi yelerince tanımıyorlar. Türk müteahhitleri dısardan yerleşmiştir ve çok guçlenmiştir. Artık baska ülkelerin müteahhitlerinin korkulu rüyası oluyoruz." ABD'nin ünlü ABD MALİYE BAKANI REGAN IMF kaynakh yenifonlar yaratılmamalı. vesilesiyle yaptığı açıklamada, gelişmekte olan ülkelere ait ekonomik sorunlann özel bir toplantıda ele alınmasını önermekle birlikte, IMF kaynakl» yeni fonlar yaratılmasına karşı oîdu mültimilyoneri Rockefeller, ABD'nin ve sanayileşmiş ulkelerin uluslararası borç sorununu çözmede daha fazla yardımcı olması gerektiğini söyledi. ğunu ve gelecek ilkbaharda yapılmasını onerdigi özel toplantının borç erteleme görüşmesi havasına bürünmemesi gerektiğini" dile getirdi. Regan, IMF ve Dünya Ban güçtur. Menfaatlerin birleştiği yerderaurakabemümkün olmaz ve dolayısıyla insanın ardaman bir kere çatladıktan sonra da, namuslu davranması pek saglanamaz" diye söze başladıktan sonra, vergi daireleri gerek teçhizat, gerekse eleman açısından KDV uygulamasını denetleyebilecek düzeye ulaşıncaya kadar KDV'nin perakende alışverişlerde uygulanmamasını ve toptancı düzeyinde kalmasım istedi. Enflasyon dönemlerinde iş âleminden tam bir vergi ödemesinin dünyanın hiçbir yerinde beklenemeyeceğini, çünkü paranın yılda yüzde 100 değer kaybettigi bir ülkede işadamının tam vergi ödediği takdirde 100 birim malının yerine bir yıl sonra 50, ikinci yü 25 bin koyabüeceğini ve giderek sermayeyi kediye yükleyeceğini anlatan Şevki Peker, "Katma Deger Vergisi uygulamasından vergi kaçagına en az yol açacak şekilde sonuç alınması isteniyorsa, uygulamaya başlamak için enflasyonun duşmesi ve vergi dairelerinin eleman ve otomasyon açısından ileri düzeye ulaşmalan beklenraelidir" dedi. Vergi mükellefleri vergi dairelcrince sıkı bir denetimin başladığına inandınlmadan, Katma Değer Vergisi uygulamasımn büyük kaçaklan da beraberinde getireceğini vurgulayan Peker sözlerini şöyle sürdürdü: "Katma Deger Vergisi'ni biç olmazsa 5 >ıl süreyle perakendeci ve tüketiciden almayıp toptancı aşamasında bırakırsak, uygulama ölü doğmamış olur ve bu arada da vergi kontrol elemanlan daha etkin bir denetim saglamış olurlar. Nitekim Batı ülkelerinde de Katma Deger Vergisi uygulamasına böyle başlanmıştır. KDV'nin perakendeci tüketici düzeyine indirgenmesi Hollanda ve ltalya'da 10 yıl, Fransa'da 5 yıl ertelenmiştir. Biz gerek mükellefler, gerekse vergi elemanlan açısından bu ülkelerden daha ileri seviyeye geldiğimize inanıyorsak, KDV uygulamasına 1985'in birinci gününden başlamamızda hiç bir sakınca yok. Aksi halde işini yürüten vergisini kaçıracak. Vergisini kaçıran daha ucuza mal sattığı için namuslu esnaf müşterisini kaybedecek, devlet de vergi gelirleri açısından zarar görecektir. Biz özel sektör olarak tüm mükelleflere eşit bir vergi sistemi istiyoruz. Hükumetin tutabildigini dövme, yakalayabüdigine büyük cezalar verme zihniyetinden vazgeçerek, tüm vatandaşlanna eşit olarak uygulayabileceği bir vergi sistemini yerleştirmesi gerekir." Peker, Katma Değer Vergisi yasa tasansında istisnalar bolümüne alınan mallar ve istisna dışı bırakılan mallardan ahnacak vergi seviyeleri konusunda da bazı hatalar bulunduğuna işaret ettikten sonra şöyle dedi: "Mesela Cumhuriyet Altını'ndan Katma Değer Vergisi alınacak deniyor. Tüketiciden alınıp tüketiciye satılan ve arada 50100 liraya kâr marjı olan ve hiçbir katma değer yaratılmayan bu mal için tüketici Katma Deger Vergisi öder mi hiç? Eger ben 30 bin liralık altın için ondan 3 bin liralık KDV almaya kalkarsam, adam gider arka sokaktaki dükkândan vergi kaçırandan alır allını ve kişilerin menfaatlerinin birleştigi yerde murakabe mümkün olmayacagına göre, arka sokaktaki esnaf bol para kazanır, ben dükkânımı kapamak zorunda kalınm ve devlet de vergi gelirlerinden mahnım kalır." Sönmez Havayollan bugün uçuyor Sönmez Holding Havayollan "Casa C212" tipi iki uçakla Bursatstanbul arasında, günde karşılıklı iki sefer yapacak. Uçuş tarifesine göre, Sönmez lZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Batı Almanya'nın 1984 yılı pamuk ipliği kotası dolduğunda, yoldaki kamyonlara bile gjriş izni vermeyeceği açıklandı. Batı Almanya'ya pamuk ipliği ihracatı yapacak Türk ihracatçılann güç duruma düşmerneleri için bu ülkeye yapılan fîili ihracatı dikkatle izlemeleri gerektiği belirtildi. Izmir İhracatçı Birlikleri'nden SEMİNER, SERGİ KONFERANS TÜRK TİCARET BANKASI'NIN EGtTİM KURSU BUGÜN Türk Ticaret Bankası'mn çeşitli kademelerinde çalısan personetin modern bankacılık bügüeriyle yetistirihnesi amacı ile düzenlenen 40'mcı eğitim kursu bugün saat 10.30'da Aksaray'daki eğitim merkezinde açüacak. Türk Ticaret Bankası'nda çalışan personel için düzenlenen ve on bir hafta devam edecek olan kursun ilk dersini Banka Genel Müdürü Behzat Tuncer verecek. TtCARETİ GELİŞTİRMEK İÇİN HELSİNKİDE SEMİNER Türkiye ile Finlandiya arasındaki ticaretin geliştirilmesi amacıyla, Fin Türk Ticaret Derneği tarafmdan, 812 ekim tarihlerinde Helsmki'de bir seminer düzenlendiği bildirildi. tzmir İhracatçı Birlikleri'nden yapılan açıklamaya göre, seminere katüacak olan Türk ticaret heyetinin beraberinde ihraç ürürtlerimizi tanıtıcı ömek, broşür ve kataloglar da götüreceği belirtildi. Açıklamada aynca gerekli tanıtım için video bantlan, tanıtıcı film, araç ve gereçlerin dernekçe sağlanacağı kaydedildi. OTO, OTO YAN SANAYİİ İHRACAT SERGİSİ 3. Oto, Ota Yan Sanayii thracat Sergisi 27 eylül perşembe günü saat 10.00'da OTİM'de açüacak. KONUK YAZAR: Prof. Dr. ALİ SAİT YÜKSEL baskısı attına girmektedirler. ilerde kuşkusuz bunlardan; 1. Dünya Savaşı öncesi yıllarınının Polonyalı yabancı işçi çocuklarından bugün nasıl Federal Almanya bakan Geri dönen işçinin dışta birikmiş sigorta primlerini işveren sigorta ları bile çıkabilmişse, Türkiye açısından tepayları ile birlikte, "döviz tevdiat hesabı gibi" ayrı bir 'İonda" melii kaybı ifade edenler de az olmayabile Türkiye'de emekli aylığı bağlanıncaya kadar saklı tutarak, sonra bu cektir. Fakat bu her şeyden önce önlenebifonun Türk sosyal güvenlik kurumuna devrini sağlayacak bir model lecek bir süreç değildir, sonra da, Türkiye üstünde anlaşma yollan aranabilirdi. açısından uzun vadede sadece yaran dokunabilecek bir gelişmedir. Gönül burukluTürk sosyal tarihinde ancak 20 yılı aşkın Oysa Türk ekonomisinin özellikle bugünkü ğu içinde de olsa, Türkiye bu kapryı, çifte bir geçmişi olan yurt dışına göç olayının kes aşamasında geri dönüşü özendirmenin ya vatandaşlığa olanak veren yasa ile esasen kin hatları artık görüntüsünü belli etmiş du da özellikle ulkelerin çabalarına öncülük et aralamış durumdadır. Ne var ki, bu alanın rumdadır. Beklenen son'un başlangıcına menin, ülkenin ve oradaki vatandaşın ne da sorunları eksik değildir. Sözgelimi çifte oranda yaranna olacağının kuşkuyla karşh uyruklunun çocuğundan neredeyse iki asgelmiş bulunuyoruz. Ekmek kavgası uğruna dilini, dininibilme lanması gerekir. kertik görevi beklenebilmektedir. Bundan diği ülkelere göç eden kitlelerin önemli böÖteki yönleri ayn yazılara konu olabilecek başka Almanya örneğinde, resmi makamlümünde, şimdi artık yeni kaygıların telaşı yurt dışındaki insanlarımızın sorunlarından lar, vatandaşlığın "çifte" olmasını hoş görsezilmektedir. Bu bölüm, vaktiyle göçenle bir b&ümünü şu temel başlıklarla özeOemek memekte ve hatta "Avrupa Konseyi'nin çifrin dörtte biri, üçte biri ya da yansı olabilir. mümkündür: Yurt dışındaki insanımızın sos te uyruklukten kaçınılmasını öngören AvFakat bunlar için herhalde aksi doğrultu yal güvenlik hakları, akıl almayacak biçim rupa Antlasması'nı bahane ederek, bunu da "yeni bir göç" olayı başlatılmış bulun de hem de devletlerarası ikili anlaşmalaria önleyici etkilı önlemlere başvurabilmektedirmaktadır. Bunu isterseniz, çeyrek yüzyıl ön israf edilmiştir. Dışardaki sosyal güvenlik ler. Ortak AET vatandaşlığının gerçekleşcesinin belirii düslerinin yıkıhşı; isterseniz, kurumları açısından; yabancı işçiye yıllar tirilmesinde çifte uyrukluğun, bir ön basaTürk ekonomi politikasıntn her zaman olay sonrasında sadece birikmiş sigorta primini mak olarak düşünülebildiği bir zamanda, lann ardında dili dışarda bitmez tükenmez geri ödeyerek, bunca yılın kazenılmış emek böyle bir davranışın tutarsızlığı, uluslararakoşuşunun doğal sonucu sayınız. Bu gerliliği bekleme hakkının bir çırpıda çii'.iliver sı hukuk açısından da ortaya konabilir. çeği böylece saptamak zorunluğu vardır. mesi, geliri milyarlarta ifade edilen buyük bir Yurt dışındaki vatandaşlaria ilgili döviz Kuşkunuz olmasın ki, özellikle yaşadığı kazançtır. Ne yazık ki, özellikle dönenlere karşılığı kısa süreli askerliği düzenleyen kültüre az çok uyum sağlamış Türk genç reva görülen bu sözüm ona özendirmenin 2299 sayılı yasa da bugünkü koşullara uyleri ya da çocukları için ülkelerine dönmek, kendisine gerçek maliyetini işçimiz, dönü durulmalıdır. Her şeyden önce dışardaki vakendilerinden önceki kuşakların tamamen şünden sonraki 23 yıl içinde, kaybını gide tandaşın gelir düzeyinde de ciddi düşüşters doğrultuda yıllar öncesinde yaşadıkla recek yeni kaynaklan kuramadan mevcut ler vardır. Aynca yasa kapsamı da genişlerına benzer yeni bir göç anlamını taşımak birikimini erittiğini farkettiği zamanlarda an tilmelidir. •tadır. layabilmektedir. Bunun yerine; birikmiş siBugünkü uygulamada burokrasinin bö19731982 arasındaki dönemde yurda gorta primlerini işveren sigorta paylan He birlüm bölüm de ele alınışına bakılırsa, konsodönenlerin sayıları 920.000 dolayındaydı. likte Türkiye'de emekli aylığı bağlanıncaya losluk formalitelerini basitleştirmek, sayılaEski göç ülkelerinin aldıkları özendirme ön kadar, döviz tevdiat hesabı gibi ayrı bir fonrı 40'a yaklaşan konsolosluk harç ve vergilemleri ve yaratılan toplum psikolojisi etkida saklı tutma yükümü ile Türk sosyal gülerini azaltmak ve aynca bunları dışarıdaki leriyle sadece 1984 yılında sonbahar sonu venlik kurumuna devri sonucunu doğurana kadar döneceklehn sayısının şimdiden cak bir modelde anlaşma yollan aranabilir vatandaşa eşit işlem ilkesine uygun biçime sokmak da sorun olmamak gerekir. 300.000'/ bulması beklenir olmuştur. di. Özenli teşhis ve kararlı yaklaşım, birçok Dönenlerin sorunlan üstüne yazılan yaYurt dışında kalanlardan, sayıları süratie sorunun çözümünün başlıca yollandır. zılar, yapılan söyleşiler çoktur da, aynı öze artan özellikle bağımsız bir iş müsaadesi ne değer o/ması gereken henüz dönmeyen peşinde koşanlar, çoğu kez açıkça telaffuz * Prof. Dr. Ali Sait Yüksel Marmars ÜniversJlerin sorunlan pek o kadar ciddiye alınmaz. edilen Alman vatandaşlığına geçme manevi tesi öğretim üyesi. İkinci göç ve dışardakiler Pamuk ipliği ihracatçısına uyarı DOVIZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Doları 1 A vustralya Doları 1 Avusturya Ş'tlini l Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 İsveç Kronu 1 îsviçre Frangı 100 İtalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Kuveyt Dinan 1 Norveç Kronu I Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Döviz Alts 407.65 337.94 18.47 130.65 6.46 36.01 42.20 115.16 46.43 159.11 21.08 165.38 308.94 1358.82 46.38 497.33 114.43 Döviz Efektif Efektif Sattş Alıs Satıs 411.81 407.65 415.80 341.39 321.04 344.70 18.66 18.47 18.84 131.00 130.65 133.26 6.53 6.14 6.59 36.38 36.01 36.73 42.63 42.20 43.04 116.33 115.16 117.46 46.90 46.43 47.36 160.73 159.11 162.29 21.30 20.03 21.50 167.07 157.11 168.69 312.09 293.49 315.12 1372.68 1290.88 1386.00 46.85 44.06 47.31 502.40 497.33 507.28 115.60 108.71 116.72 tasarrufunda yarın geç olabilir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle