14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20EYLÜL 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURIYET/5 Usta bîr ozanın usta îşi çevirileri Çevireru Behçet Necatigil / Adam Yayıncılık / 176 sayfa. AHMETCEMAL Dünya yazınında çok bilinen bir gerçektir: Büyük bir yazann, alanııun doruğuna varnıış bir şairin çeviri yapması, çevirdiği yazar ve şairleri ağırlıklı olarak kendi yazın biçemi içersinde yansıtması sakıncasını beraberinde getirebilir. Böyle bir durumda amaçdil düzeyinde gerçekleşen yapıt, hiç kuşkusuz yazınsal bir yapıt olmakla birlikte, çevrilen yazarın/şairin özgün yanlannı gösterebilme açısından yetersiz kalır, salt sanatçıçevirmenin kendi biçem ustahğmm yeni bir verimi olmaktan öteye gidemez. abarüh biçimde korkulmaksızm, amaçdil'in yapısı ile yabancı söyleme sadık kalış arasmdaki dengeyi yeterince kurabilen bir dil. Sırası gelmişken belirtelim: Çoğu çeviriîerde böyle bir çeviri dili yoktur; ama nerede varsa, orada ustalık iirünü bir çeviri de vardır. YAYIN DUNYASEYDA SANAT EDEBIYAT te Laurids Brigge'nin NoÜarT'nda Rilke, "Şarkılar Kitabf'nda Heine ve "Pan"da da Knut Hamsun olabilmek gibi ender görülür bir başarıyı gerçekleştirmiştir. "Yalnıziık Bir Yağmura Benzer" başlığı altında, Ayşe Necatigil'in düzenlemesiyle yayımlanan çeviri şiirler, Behçet Necatigil'in bu büyük verimine yeniden ışık tutuyor. Kitapta NecarJgil'in çeşitli dergilerde daha önce yayımlanmış Duyduk Gördük Işte size modern bir dershane Yabancı dilin önemini kavrayan yurttaşlanmızın sayısı gün geçtikçe artıyor. tstanbullu okurlanmızdan Songül Şahin de bu yurttaşlarımızdan biri. Ama bir yabancı dil öğrenme merakı bakm başına ne işler açmış: "Oturduğum semt olan Fındıkzade 'de yabancı dil ve şimdilerde bilgisayar konularında kurslar düzenleyen, Milü Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı bir dershaneye başvurdum. Kayıt yaptınrken bakanlığın belirlediği söylenen dershane ücretini ve kurumun disipliniyle ciddiyetini gösteren koşullan tartısmasız kabul ettim. (Hatta bunlarm arasmdaki, derse devam etme ve derse geç kalma konulannda asla hoşgörülü davramlmayacağı, kurslarla ilişkinin kesilebileceği gibi koşıdlar dershanenin litizliğini gösterme açısından beni sevindirdi de). Ama bu sevincim fazla sürmedi. Ne derse girişçıkış saatleri, ne de hocaların dersler boyunca öğrencilere gösterdikleri ilginin süresi, öngörülen koşullardaki "sözde" ciddiyetle bağdasıyordu. Hele tngilizce ders veren Amerikalı ve tngilizlerin hocaakla en ufak ilgileri bulunmadığını çocuk olan anlardı. Üstelik bunlar sık sık değişiyor, biri gelip biri gidiyor, insanın bunlarm Sultanahmer'ten toplandıklanna inanası geliyordu. Birkaç Türk hoca dıştnda, ciddi bir öğretim elemanıyla karşı karşıya bulunduğumuz söylenemezdi. Dershane yöneticisine basvurduğumda hep "düzenleme yapılacağı" karşıuğtnı aldtm. Derslerden erken çıkılmasına gösterilen gerekçe de, "öğrencilerin evlerine erken varabilmeleri"ydi. Her şey aksıyor, yalnızca aybaşlannda ahnan kurs ücretleri aksatılmıyordu. Ben yine de dişimi sıkıp 10,5 ay süreceği belirtilen kurslara devam ettim. Ancak on ay bittiğinde son dönem kursu başlamamıştı ve bu da en iyimser tahminle iki ay sürecekti. Üstelik öğrenci sayısmm yetersizlği nedeniyle, yeni öğrenci toplanana kadar kursa birkaç ayara verileceği "oldubitti"ayie sınav sonuçlanmın gösterdiği gibi çok başanlı bir de öğrenci olduğumu öne sürdüğümde, koşullarmı kabul etmezsem kursu bırakabileceğim karşıhğını verdiler. Parasal olanaklarım elvermediği için kursu bırakmak zo~ runda kaldım. Şimdi, TV ve radyo aracılığıyla öğrendiklerimi unutmamaya çalışıyorum. Adı geçen dershane "biUmseV olmakla övünüyor. Ben burasını şikâyet edebilecek bir yer bulamadığım için size yazıyor, bakanlığın bu tur yerlere nasıl olup da adını verdiğini anlayamadığımt özeüikle belirtmek istiyorum. Yalntzlth Bir Yağmura Benzer / Mayröcker, Jandl, Enzensberger ve Okopenko gibi adlar da var. Yüksel Pazarkaya, Önsöz'ünün bir yerinde şöyle diyor: "Çağdaş şiirimizde hayatı şiirini en açık. en çok doğrulayan sairimiz, kuşkusuz Behçet Necatigil'dir. Bu tavn, onun çeviri çalışmalannda da sapbyoruz. Çevireceği yazar ve ozanlan, çevireceği yapıtlan, yaşamıyla vapıtı örtüşenlerden, duygu ve dttşüngını' söylerken, çevirdiği şiirleri de bu saptamanın dışında tutmuyor Necatigil." Yenilikçi girişimlere açıkbk Duygu ve düşünce dalgalan kendisine uyan sairlerden yaptığı çevirileri, Türkçede o şairierin söyleyişleriyle yansıtmak, Necatigil'in baştan beri yinelediğimiz ustahğını oluşturuyor. örneğin Avusturyalı şair tngeborg Bachmann'ın "Ada Şarkılarf'ndan ahnan: "İnsan aynlırken / fırlatmalı şapkasını denize, / içinde yazboyu topladığı / deniz kabuklan / ve gitmeli saçları uçuşarak rttzgârda, / kurduğu sofrayı sevgilisine, / devinneli denize..." dizeleri, dilimizde Bachmann'm ta kendisidir. Brecht'in "Bir Alman Anasırun Tflrküsü"ndeki: "Oğlum! Sana ben bediye ettim / Bu çizmeleri, bu kahverengi gömlegi: / Bugün bildiğimi o zaman bilseydim / Asardım kendimi, daha iyi. / Ogltım! Gönirdüm Heil HitJer diyerek / Selama kalkan elini, / Nerden bilirdim onu selamlayan / Her elin kuruyacağını..." dizeleri de Brecht'in şiirsel anlatımındaki yalmhğın Türkçede eksiksiz yansıtılışıdır. Bu arada, Schiller'in "Hero ile Leander"indeki "Görüyor musunuz orda çağlann ağarttıgı / Karşüıklı bakışan şatolan, / Güneşlerde altın gibi parlayan; / Dalgalann Hellespont'ta / Yuvarlanışını köpiıre cağlaya / Sarp kayalık boğazdan?" dizelerinden, deneyci şair Jandi'ın "Gece Otobiisü" şiirindeki "bir lokanta mutfagında çalışan kadın / biner torba elinde gece otobüsüne / bırakır ağır gövdesini kanapeye / ve der ki yanındaki kadına: / öldiim," dizelerine uzanan çizgi, Necatigil'in şiirde yerüleme girişimlerine açıklığını göstermesi bakımtndan da ilginç. "Yalnıziık Bir Yağmura Benzer," şiir tadının yanı sıra, çeviri araştırmacılanmız için de değerli örneklerle dolu bir birikim. de karşılastım. Bütçemden binbir güçlükle para aynrabildiğimi, buna karşın tüm yorgunluğumu unutup kurslara devam ettiğimi, Anavatan örgiitünün feryadı Anavatan Partisi Yunak tlçe Örgütü, geçtiğimiz günlerde Başbakan Özal'ın yeğeni Tanm, Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnu Doğan'a bir telgraf çekip adeta "feryat" etti. Anavatan Partisi Yunak tlçe Başkant Mehmet Demirhan, muhasip üye Hasan Tokdemir, Belediye Başkanı îbrahim Demirhan ve tlçe İkinci Başkanı Mehmet Şekeroğlu 'nun imzası ile Bakan Doğan 'a gönderilen telgraf metni aynen şöyleydi: "Bildiğiniz gibi, 30 temmuz15 ağustos, çiftçinin senet, harç, borç, hasılı dert ayıdır. Çiftçinin bir kısmı mahsulünün bir parçasmı tuccara verdi, bir parçasmı da devlet kazansm diye ofise. Ne yazık ki, devlete veren çiftçi, parasım ofisten şu kadar gün oldu, hâlâ alamadı. Köylü vatandas köyünden kalkıp parasım almak için kazaya geliyor. Ofısin önunde büyük bir kuyruk. Kalabahk, meydanda saatlerce bekliyor ve teşkilat olarak bize geliyor. 'Para' diyorlar, 'Senetlerimiz protesto oldu, çekler ödenmiyor, alacaklı kapıdan gitmiyor', diyorlar. Bu durumda biz ne yapabiliriz? Durum bu merkezde olup, acilen çare bulunmasım en derin saygılarımızla arz ederiz. " Duygu ve düşünce dalgalan Buna karşılık kimi yazar ve şairler, yapüklan çeviriîerde sectikleri dil ustalarının özgün dünyalarına tam anlamıyla girebilmek için, kendi yapıtlarında izledikleri anlatıma olabildiğinceyabancılaşmayı koşul sayarlar; bu öbeğe giren çevirmenlerin çeviride araç olarak kullandıklan, kendi yapıtlarındaki dil değil, ama seçilen yazann/şairin söylem özelliklerini amaçdil'in olanaklarına yeni boyutlar kazandıran bir çeviri dili'dir; başka deyişle, Tahsin Yiicel'in bir incelemesinde çok haklı olarak belirttiği gibi, çeviri kokmasından Friedrich Von SchilUr Çeviri yazınımızda Behçet Necatigil, bu düzeyde bir ustalığın en yetkin örneklerinden birini sergiler. Kendi simgeler dünyasıyla ve biçemiyle Türk şiirinin doruklarından birini oluşturan Necatigil, örneğin "Venedik'te ÖtünT'de Thomas Mann, "Mal Bertolt Brecht şiir çevirileri bir araya getirilmiş. Topîam olarak yirmi yedi Alman ve Avusturyah şairden yüz dokuz şiir. Şairler arasında Schiller, Hofmannsthal, Rilke, Trak) gibi klasiklerin yanı sıra, gerek düşünce, gerekse biçem açısından öncü sayılan Eich, H.Magnus Enzensberger ce dalgalan kendisine uyanlardan secmiştir hep. 'Mısralar, yaşanmış deneylerin sonucudur...' diyen Rilke'ye, Hamsun'a, Heine'ye, Eich'a ve çevirdiği öbıir ozanlara, yazarlara yakınlıgı bundandır. 'İçinde olmayan şiiri başka hiçbir yerde bulamadı Kitap yok etme olayjna telgrafla katkı Mersinli okurlanmızdan Hüseyin Remzi Tekgüç, gazetemiz araahğıyla Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçtoğlu 'na bir telgraf çekmiş. Telgraf mı aynen sütunlanmıza aktanyor, Sayın Bakan'ın dikkatlerine sunuyoruz: "Kitap celladı olmak istemeyen isabetli karannızt tebrik eder ve dikkatlerine arz ederim ki stop kitap imha edenlerin kötü sonları tarih sayfalannda ibret için dururken, Milton'un ve Lytton'un şu sözlerini de bil~ mekte fayda vardır stop bir kitabı toplayıp imha etmek adam öldürmeye eşittir stop insanlar, yasalar ve müesseseler ölür, kitaplar imha bile edilse yine de ölmez stop bu isabetli sözlere göre istenmeyen bir kitaba diğer bir kitapla karşı konulmaltdır stop saygtlanmla stop halk içinde bir fert sıfatıyla Hüseyin Remzi Tekgüç. Umudu ve bitinci paylaşan mektuplar Yeter ki Kararmastn/Yazatv 88 sayfa / De Yayınlan yınlanmış dağınık yazılann yıllar sonrasında toplanıp kitaplaşması, bildim bileli tad vermemişyaptığı tarih, yazılsa bile oku tir bana. Okumak gelmemiştir nurluk, yaşanırlık kazanamıyor; içimden. Ama senin bu kitabınSevgili Onat Kutlar, içeride yazılanların yanında sö da ilk kez yanıldım. Sapasağlam "Bugünlerde ise sık sık şıınu nük kahyorlar. Çünkü dışanda bir bütünlüğü vardı kitabının. soruyonım: İçerde olan sen miki adamın yüreği içerideki kadar Ustaca bir kurguyla ve her meksin, yoksa bizler mi?" Böyle bi çırılcıplak olamaz; kabuk bağla tubun konusunu, yerini çok öntiriyorsun 15 Aralık 82 tarihli o mıştır sanki. ceden tasarlamış da yazmışsm gieşsiz mektubunu. Ne dersin, bi, mektuplar biçiminde oluşan " Yeter ki Kararmasta" adlı son BtRER AYRI DENEMEYDİ bir anlatı bütünü yaratmıştın. kitabında bir araya getirdiğin o HERBtRt Kaç kez okudum kitabını ve alSevgili Onat Kutlar, sen bu birbirinden güzel mektuplarını tını çizdiğim ne kadar çok yer mektuplarınla, ilk kez, dışandan bir solukta okuduktan sonra, oldu. içeriye sesleniyor ve ilk kez bir bizleri yeniden içeridekilerin yabaşka boyutta, içeriden yazılmış "tSHAK"TAN BUNCA nına sokan sen değil misin? Somektuplann başarılarıyla yarışı YEL SONRA ruyorsun. Elbette bizleriz artık yorsun. Yülar önce belki otuz yılı içeride olan. Bu mektupların çoğunu za buldu Üniversitenin ilk sımfla"Kötü bir mektup yazanyım, man zaman dergi sayfaJarında nndayken kendi paralarımızla bilirsin,' diye başlıyorsun ilk mektubuna. Bu senin her za okumuştum. Sanınm hemen çıkardığımız ilk öykü kitaplarımanki tavnn. Hiç o değUdenmiş hepsi değişik arahklarla yayım mızı düşünüyorum da, senin lanmıştı. Keyifle okunan, üstün "tshak" adlı kitabını, bugün de, gibi, sıradan biriymişsin gibi bir beğeninin değer yargılarıyla o günkü gibi, üstü örtük bir kıskendini gizlemen değil bu; tam tersine, ne kadar güzel mektup süslü, mektuplar biçiminde ya kançhkla övmek istiyorum. Bizılmış birer ayrı denemeydi her liyor musun, "İshak"tan bunca lar yazdığına dikkati çekmenin, biri. Bende kalan izlenim buydu. yil sonra çıkardığın bu yeni kio hak ettiğin vakur yazarlığımn "Yeter ki Karannasın" adı altın tabında sen yine bildiğim Onat ilk ters cümlelerinden biri. Bir iki cümle sonra, istediğin kadar si da bir kitapta topladığın bu Kutlar'sın. Aynı damıtılmış, yomektuplarını okumaya başlar ğunlaştınlmış cümleler, aynı nemayla uğraşmış ol, sözü yine ken, ne yalan söyleyim, kuşku gözlem gücü, aynntılara aym iledebiyata getiriyor ve diyorsun luydum. Gazete ve dergüerde de gi, duyguyla akhn aym dengesi ki içerideki adama: "Zaten nağişik zamanlarda yazılmış, ya ve ayrılmazlığı, aynı soğukkansıl olsa edebiyattan söz açacağım. Edebiyat da giiniimüzde herhangi bir sakınca taşımıyor." Bir kalemde nasıl da çiziveriyorsun yapılanların üzerini. Ve yabüyümenin avantajlarından yapılması gerekeni nasıl da ustaca HÜSNÜYUSUF rarlandı. Bu avantaj, ttalyan belirliyorsun: "Günümüzde ede GÜZELLEMESİ kültürünün yanı sıra, Alman ve biyat, yaşadığımız günlerin, ha Yazan: Ayla Kutlu / Bilgi Slav kültürünü de edinmek oldu. di daha genel söyleyelim, yaşa Yayınevi / 151 sayfa. "Bir Yaşam" (Una Vita) ve mın özüne dokunuyor mu? flle Kuşkusuz bugüne dek yalnız"thtiyariık" (Senilita) gibi iki de bir 'angajman'ı söz konusu etmek istemiyonım. Ama edebi ca bir romana olarak tanımıyor başarılı romanı sanki 1923'te çıduk. Ama Ayla Kutlu'yu. öykükan "Zeno"nun habercisidir. yat, loDca işi kuşdilinden başka Bireyin toplum içindeki yalnızbir dili, başka insanlarla konuş lerini dergilerde izliyorduk. Ama "Hüsnüyusuf GüzeUemesi" sa lığının bu çok başanlı öyküsü, malı değil mi? Yaşam öylesine natçımn ilk Öykü kitabı gene de. Svevo'nun Trieste'de dost oldugeniş olanaklar tanıyor ki... " K a ç ı ş " , "Cadı Ağacı", ğu James Joyce kadar, Elio VitŞimdi degilse ne zaman konuşa"Tutsaklar" gibi romanlanyla torini ve Eugenio Montale gibi cağız ölümü, özgürliigü, aşkı, yabn, ama şiirli bir anlatım te genç yazar ve ozanlar tarafından tutkuyu, duvarian, çocuklan, acıyı, kabına sığmaz sevinci, or melinde okurlara psikolojik ger kısa sürede tanıtıldı. Türk edetak diişlerin bulanık gecelerini, çekliği olan kişiler sunan, insan biyatseveri bir büyük yazar tanıgeçmişi ve geleceği, oyunlan, ların yaşamlan belirli toplumsal mak istiyorsa, "Zeno'nun Bilinbahçeyi ve denizi ve daha nice dönemlerdeki durumlanru derin ci "nden daha iyi fırsat bulamaz. şeyleri ve hiçbirini Divan edebilikleri, çelişkileri ve bireysellikCAMUS yatının 'ma/munları' haline geleriyle anlatan Ayla Kutlu, aynı Yazan: Morvan Lebesque / tinneden ve okuria antaşarak, ne ustalığı öykülere uyarlıyor bu zaman?" kez. Kutlu, edebiyatımızdaki ki Çeviren: Ayla Kurulıay / Alan Yayıncılık mi kalıplan kırmayı amaçlayan bir yazar. özgü romanlann ya Yaşam tncelemeieri Dizisi / BtR SES BEKLER 152 sayfa. zarının bu öykülerini de benzer DIŞARIDAKİLERDEN bir tat alarak okuyacaksımz. Alan Yayıncılık'ın bir süre önKime bu sözlerin? içerideki ce başlattığı Yaşam Incelemeleortalama insana mı? Bu sorunZENO'NUN BtLİNCt ri Dizisi'nin dördüncü kitabı. lan anlayabilecek, bu anlatımın Yazan: İtalo Svevo / Aynı diziden daha önce Kafka, tadına varabilecek, bu dilekleri, Türkçesi: Giil Işık / Sartre ve Lukacs yayımlanmışönerileri, yargılan bölüsebilecek 445 sayfa / Ada Yayınlan tı. Alan Yayıncılık, Federal Albirilerine elbette. 20. yüzyıl edebiyatının en bü manya'da Rowohlt Taschenİçerideki insan, bir ses bekler yük adlarından biri, dev Italyan buch Yayınevi'nin uzun zamandışandakilerden; bir selam, uzak yazan İtalo Svevo, sonunda di dır sürdürdüğü bu yaşamöyküda olsa, yavaş da olsa bir İcüçük limize kazandınldı. Ülkesinde sü dizisini Türkçeye aktarıyor. merhaba, bir ılık ilgi. Ve cezaegeç ünlenen, ancak "Zeno'nun Dizi, kuşkusuz, yalnızca ünlü vi yasaklarını aşabilmek için, Bilinci" yabancı dillere çevrilip edebiyat adamlarının yaşamöygönlünden kopan, yüreğinden beğenildiğinde ilgi görmeye baş külerinden değil, her alanda öngelen nice sözlerin üzerini içinlayan Svevo, Yahudi kökenli bir cülük etmiş kişüerin yaşamöyküden sessizce ve bir başına çizeailenin çocuğu. Yazar, Trieste lerinden oluşuyor. Morvan Lerek, onlan özgürce bir kâğıt pargibi kozmopoüt bir kentte doğup besque'in Camus Ustüne inceleçasının üzerine sereserpe dök Onat Kutlar/ lı duyarlık, şiire aynı sokulganlık ve aynı büyüleyicijik ve kendini hiç saklayamayan aynı vakur yazar ve ozan tavnn. Ama daha çok birikimin var şimdi, çok daha usta bir yazarsın. Mektuplar biçiminde yazsan da, bir ozanın sözcüklerini seçişindeki titizlikle, dizelerini sıralayışındaki ustalıkla kuruyorsun anlatımını. Son birkaç yılın Türkçe yazılmış en güzel kitaplarından birini okumanın coşkusu içinde yazıyorum bu mektubu sana. Sende çok sevdiğim bir şey de, dipnot kullanmayışın. Dergilerde çıkan nice dipnotlu yazıyı okumadan geçiyorum artık. Sen zor olanı yapıyorsun; onların yapamadığını; kendi sözcüklerinle yazabilecek kadar korkusuz bir yazarsın. Mektuplann kimlere yazıldığını bir bir çıkanr gibi oldum. Ama birer simgeydi o kişiler. Onlann kişiliğinde herkese yazılmış mektuplardı. Böylesine yoğun, böylesine birikimden kaynaklanan, umudu ve bilinci böylesine paylaşmaya hazır mektuplar alacağımı bilsem, hiç çekinmeden bir daha içeri girerdim, inan. Yeter ki Kararmasın... HAYVANLAR İSMAÎL GVLGEÇ LUJC W GÖRDJJN MÜ KİM KİME DUM DUMA esi âzs'miz c/cmek. BEMÇ AK , 201 qecf Tıalp ameliyaf z Yayın Raporu mesi, ünlü düşünür ve yazann ayrıntıh bir öyküsünü, yaşamının çeşitli evrelerinden fotoğraflan, temel yapıtlanna bağlı olarak düşünce dünyasının evrimini içeriyor. Kitabın sonuna ayrıntılı bir Camus kronolojisi ve Türkçede Camus kaynakcası da eklenmiş. BALTHAZAR Yazan: Lawrence Durrell/ Çeviren: Ülker tnce / Can Yayınlan / 272 sayfa. Lawrence Durrd'm "Iskenderiye DörtlUsü"nün ilk kitabı olan "Justine" daha önce yayımlanmış ve Ülker Ince bu kitabın çevirisiyle 1984 Azra Erhat Çeviri Ürün ödülü'nü GiU Işık'la paylaşmıştı. "Balthazar", "Dörtlü"nün ikinci kitabı. Üçüncü ve dördüncü kitaplar, "MountoBve" ve "Oea" da ileride yayımlanacak. Lawrence Durrel, "Balthazar" için 1957 yılında yazdığı bir notta, "Bir dörtiünün ikincisi olan bu roman, 'Justine'in bir devamı değil, anabababir kardeşidir" diyor. "Bu romandaki kişiler ve dunımlar baştan sona düşseldir, anlatıcımn kişiliği de öyle. Düşsellik bakınundan keııt de onlardan aşağı kalmaz. Çagdaş edebiyat artık öniimiize Uç Biriik diye bir şey çıkarmıyor. bu yüzden ben de bilime yöneldim, biçimini görecelik onermesinden alan dörtkatlı bir romanı tamamlamaya çalışıyorum." YANLİSLJKLA mât bir mofajs bunlara rağmen, fcendısi ' ... Vzifaeyın, bî 4wıki, y a hastay» meliyat TARIHTE BUGUN MMTAZARIKAN 20 Eylül f9S7'D£ BUGUN, ÜULÛ PİNLİ &ESTSCİ JEfiN Sl8£ UUS, 92 YAŞlNPA ÖtPÜ. ZO YÜ2YIUM £N ÖNBU Lİ BBSTECiLBRİNOEU OLAN SIBBUUS, İLERİCİ' AICIhALARA PEJC İLGİ PUYMAM/Ş, ROMAMTİIC ALMAfJ MÜZİGİUI İZL£MEYİ Ye&L£fj(İŞTİR. 13. YÜ2YIL SONLARIHDA, FİHLAM&iyA, RUSYA'. N<NYÖHETİMİ ALTlNPAYKEM, BESTELERİYLE BAG<MSIZLJKSAVA$INA KATKIOA BuLUHMUŞ, YANKILAR UYAMDlRjHlÇTt. ÖYLE Kİ, "FİNLANDİYA*ADLI SENFONİIC ÇİİRİMİN ÇALINMASI RUSLAR 7ZRAF/NMA/ YASAKLANMIŞTI! YAPlTLAeiNDA l/ArANSEl/E£LİK PUK GULARIMI AÇlKÇA YANSITAH SBSTECİ, f32S' LERE DEĞİN VERİULİ OiAglLMİÇ, DAHA SOM(İALARI BU VERİM HIZLA PÜfAsüfTÜ 19341984 ınuuJ.ııesııu kibru ?ıiKciıne tebliğ etmiştir. Kibrit Şirketi hükümetin bu son tebligatı üzerine ve yeni tenzilat vaziyetine göre tedbirlerini almaktadır. Buna göre, l teşrinievveiden itibaren memlekette, kibrit bu yeni fıatler üzerinden satılmağa başlanacaktır. Diğer taraftan Kibrit Inhisan Şirketi zararda olduğunu iddia ederek hükümetin son tenzilat kararları aleyhine Şurayı Devlete müracaat etmişti. Şirketin bu davasınm bakımma yakında Ankara'da başlanacaktır. S£/G/£/ FfNLANDIYA.. mekten sakınarak, üstü örtük de olsa, o dile getirmek istediği duygusunu, düşüncesini, kaçamak bir selam gibi, bir gizli göz kırpış gibi değişik bir biçime sokmasını becerip uzun uzun ve aralıksız yazar. Aslolan onlardır, içeridekinin dışandakilere yazdıklandır. Nice ünlü yazann içeriden dışanya yazdıklan sonradan derlenip kitap olarak basılınca, görrhüşüzdür, nice dünya güzeli yapıt çıkmıştır ortaya. Hiç tartışmasız, dünyadaki en güzeli de Nazım'ın mektuplarıdır. Neden bilmem, dışarıdan içeridekilere yazılanlar o kadar ilginç olamazîar, olamamışlardır; tarihe kalamazlar. Tarihi yapanlar, yazanlar, ille de içeridekilerdir diyemeyeceğim, ama dışandakilerin CUMHURİYET KİTAP KULUBU'NDEN HABERLER 5 0 YIL ONCE Cumhuriyet tevfıkan doların sukutunu ileri Kibrit fiatleri sürerek kibrit fîatlerini, büyük Izmir Fuarı E V EN ÇOK SATAN AY daha da inecek! kutular 70 para, küçük kutular da 60 para olmak Kıtap Şenhğı nde ÇQOJK KITAPLAR1 Hükümetle kibrit şirketi üzere, birer miktar indirmişti. s o n g u n arasında aktedilen imtiyaz Alakadar heyet, son ay içinde (23 Ağustos20 Eylül) 1 ay süredir devam eden 53. mukavelesinde kibrit Uhıslararası Izmir Fuan bu akşam sona eriyor. Fuarda çeşitli etkinlikler sergileyen ve bu arada söyleşi ve imza günleri düzenleyen Cumhuriyet Kitap Kulübü bölümünde bugün yazar ve eleştirmen Asım Bezirci yer alıyor. 100'ü aşkın yaytnevinin 5000 çeşit kitabının sergilenip indirimli olarak satışa sunulduğu Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde üye kayıtlan da sürüyor. Sıra: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Kod: 097.282 097.294 097.280 097.279 002.163 074.009 021.136 126.032 126.028 021.104 Kitabın Adu Topal Arkadaş , Yumurtadan Çıkan Öğretmen Sakarca Yandım Ali Şimdiki Çocuklar Harika Öküz Başkan Gülibik Küçümen •Hababam Sınıfı Ben de Çocuktum Yazarv Fakir Baykurt Muzaffer tzgü Fakir Baykurt Fakir Baykurt Aziz Nesin Aziz Nesin Çetin Öner Haslet Soyöz Rıfat Ugaz Aziz Nesin fiatlehnin tesbit suretini tarif eden bir madde vardır. Bu maddeye göre üç ayda bir iki taraf murahhaslarmdan mürekkep bir komisyon toplanarak doların iştira kıymetini tesbit ve buna göre kibrit fîatlerini tayin edecektir. Maliye Vekaletı geçen aylarda bu maddenin hükmüne tekrar mukavele hükümlerine tevfıkan icap eden tetkikatı yapmış ve kibrit fıatlerinin bir miktar daha indirilmesi lazım geleceğine karar vermiştir. Mevsuk bir membadan aldığımız malumata göre hükümet, komisyonun bu kararı üzerine büyük kutuların 70 paradan 60 paraya, küçük kuıulann da 60 paradan elli paraya
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle