18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 AĞUSTOS 1984 KÜLTÜR YAŞ CUMHURtYET/5 Ozetle Yeni Ingiliz pop müzik tophıhığu Frankie Goes, Beatles'lann rekoruna erişti. tlk iki 45'tiğini tngittz listelerinin ük iki sırasına yerleştiren tophıluk, daha önce yabuz Beatles'ın başarmış olduğu bir işi yaptı böylece. Topbtluk, aynca 1977yıhnda "Mulloj Kintyre" adh 45'üğiyle 2 müyon satan Paul McCartney'nin rekorunu da tehdit ediyor. "Relax" adh 45 'tikleri şu anda 1.5 müyon satışı aşmış durumda. "Two Tribes" adh son 45'ük ise kısa sürede 500 bini buhıvermiş durumda. Frankie Goes şimdi ABD üstelerinde bir tumeye hazırlanıyor. Frankie Goes'un rekoru Hâlâ unutulmayan Maria Callas iyi bir öğretmendi de Maria Callas öleli yedi yıl oluyor. Ancak ünlü sopranonun, kısa bir süre de olsa New York'taki ünlü Julliard Müzik Okulu'nda eğitici olarak çalıştığı biliniyor. Ve o dönemde yetişîirdiği birkaç ünlü ses, bugün sahnelerin gözde adları. Kültnr Servisi 1977 yılında ölen Maria Callas hâlâ unutularaadı. Miızikseverler şu ana kadar hiçbir sopranonun Callas'ın büyüklüğüne erişemediğini öne surüyorlar. Yüz surath olduğu, canlandırdığı her kahramaıun iç sesine sahip bulunduğu söylenen bu benzersiz "diva" hakkmda çok şey biliniyor. Ancak Callas'ın bilinmeyen yönleri de var. Bunlann başında, ancak yaşamının son yıllannda ele verdiği müzik konusundaki görüşleri yer alıyor. Evet, Maria Callas son yıllannda öğrenci de yetiştirmişti. Acaba Callas bu Öğrencilere kendinden bir şeyler aktarabilmiş miydi? lemiyordum. Hocamız da nedensiz ellerimizi kullanmamamız gerektiğini söylüyordu. Böyle şarkı söylenirdi bizim zamanımızda. Şimdi her şey gerçege daha yakın. Ama bu işte de aşınlıga gitmeyin." Futbol kulübü bir çocuğu evlat edindi Fransa birinci liginin önde gelen kuUiplerinden Auzerre, beş yaşmdaki bir çocuğu evlat edindL Spor tarihinde böyle bir olaya ilk kez rastlanıyor. 12 Ağustos 1984 Pazar günü, Auxerreln bu yıl Paris SaintGermain takımından transfer ettiği 25 yaşındaki siyahi futbolcu Michel N'Gom, daha lig maçları başlamadan bir trafik kazası sonucu öldü. Oysa aynı yol üzerinde, yine aynı kentin amatör kulüplerinden Stade Aujcerrois'mn kaptanı, 28 yastndaki Gilles Besnard da bir trafik kazasında can vermişti. N'Gomun cenazesi svasında, Auxerre çahştıncısı Guy Roux ve arkadaşlan, Besnard'm beş yaşındaki oğlu Christophe'u kulüp adına evlat edinmeyi kararlaştırdılar. tlk iş olarak da Auxerre'le Stade Âuxerrois arasında bir maç düzenlediler. 14.600 frank (yaklaşık 600 bin lira) gelirin tüntü küçük Christophe'a bırakıku. Bu maçlar düzenli olarak yinelenecek ve Christophe'un sağüklı bir biçimde büyüyüp eğitilmesi sağlanacak. Aslında Auxerre'in bu iki kulübü, kent tarihinde "düşman kardeşler" olarak biliniyor. MUU takım kalecisi Bats'mn ve Polonyaiı santrfor Szarmach'm kulübü olan AJ Auxerre, bir dinsel gençlik ku ruluşunun tesislerinde yükselip bugünkü seçkin durumuna getmiş. Stade Auxerrois ise laik kulüplerin birleşmesinden oluşmuş. Ama küçük Christophe'un geleceği, bu düşman kardeşleri birleştirmeyi basarmış. Duyduk Gördük tsveç'te Kral iküdara karşı Özel okuüardan yana olduğunu açıklayan ve küçük sımflarda not verme yönteminin yeniden yürüruığe konmastnı desteklediğini belirten tsveç Krah XVI. Carl Gustav, eğitim konusunda sert bir tartısma başlattı. tsveç Krah ve Kraliçe Sylvia, 6 yaşındaki kızlan Prenses Victoria'ntn okula başlaması dolayısıyla, eğitim sistemi üzerindeki görüşlerini basına açıklamışlardu Kral ve Kraliçe, özel okulkmn sayılannın artmasının yanı sıra, dinsel eğitimin ve toplum bilimler öğretiminin güçlendirilmesinden yana da olduklanru savunurken, ilk yedi smıfta not verme yönteminin yeniden yürürlüğe konması gerektiğini de vurguluyorlar. Sosyal demokratlar ise, görevi yalnızca temsili olan ve hiçbir siyasal gücü bulunmayan Kral'ı, "burjuva" muhalefetin ekmeğine yağ sürmekle ve "partizan görüşleri" savunmakla suçhtyor, haddini bümek durumunda olduğunu belirtiyorlar. Mozart'a karşı kayıtsız mıydı? Derslerini izleyenler uzun süre Callas'ın Mozart'a karşı kayıtsız olduğunu sandılar. Sözde, Elisabeth Schvvarzkopf un hazır bulunduğu bir toplantıda, "Müzigi cansıkıcıdır" demişti. Oysa öğrencilerini çalıştınrken gerçeğin hiç de böyle olmadığı ortaya çıktı. "Mozart olduğu için ayaklannızın ucuna basar gibi soylememelisiniz" diyordu ısrarla. Callas ders verirken, bazı aryaları da bizzat söylüyordu. "Rigoletto"ya calışan bariton Sungll Kim'i susturdu. Biraz düşündükten sonra, "Bu aryayı söylemek için bir hayvan gibi olmalısınız," dedi. "Benim için Rigoletto kendine egemen olmaya çaltşan bir hayvandır." Ve bir bölumu baritonla birlikte söyledikten sonra ekledi: "Ses gerilimini sonuna kadar koru>acağınızdan emin olun. Rigoletto aglıyor, ama aynı zamanda öfkelidir de. Ağlıyor, çünkü kızını elinden alan insanlann önünde sürünmek zorundadır." Callas, derslerinde her şeyden önce bestecinin hizmetinde olduğunu hep vurguladı. "Otello"nun dramatik gerilimini umursamadan söyleyen bir sopranoyu susturmak için sorduğu şu soru, onun bu inancını özetlemeye yeter: Derslerimin işinize yaradığından emin misiniz? Benden ne istediğinizi anlar gibiyim, karşılığını verdi öğrenci istemeye istemeye. Benim bir şey istediğim yok, dedi ünlü ses. Isteyen besteci Verdi. New York Metropolitan Müzesi'nin onanm bölümü yönetici« John Brealey, yirmigünhîk bir çahşma sonucunda, ünlü tspanyol ressam Velasquez'in Prado Müzesi'nde duran "Las Menisas" adh tablosunun temizlenmesini tamamladı. Temizlenme çalışması sonunda tablonun özgün renkleri tümüyle ortaya çtktı. Tablo üzerindeki onanm çalısmasmı bundan sonra Madrit'teki Prado Müzesi uzmanlan sürdürecek. John Brealey, temtnuz sonlarında yeniden Madrit'e gelerek yapılan işlemleri denetimden geçirecek. Velasquez'in tablosu temizlendi hpanya 'da yayanlanan haftahk ' 'Tiempo' 'dergisi,' 'Gün ümüzün İspanyolları" ödüüerini törenle sahiplerine verdi. "Günümüzün İspanyolları", "Tiempo" dergisine göre Savunma Bakanı Narciso Serra, şarkıcı Julio Iglesias, Uluslararası Olimpiyat Komitesi Baskam Juan Antonio Samaranch ve Athletico del Bilbao takımının futbolcusu Dani. ödül törenine Samaranch işlerinin çokluğu nedeniyle katüamadı, ödülü Samaranch adına kansı aldı. "Günümüzün İspanyolları" ödülleri Ölmeden altı yıl önce baslayan dersler "Kim söylemek istiyor?" Callas bu soruyu sorduğunda özel olarak vereceği derslerine yeni başüyordu. Yıl 1971'di ve ünlü soprano bir sahneye ayak basmayalı tam altı yıl olmuştu. Ginseppe di Stefano ile birlikte çıkacağı son konser turnesi dışında da bir daha hiçbir opera sahnesine adım atmayacaktı. Eğitimciliğe Philadelphia kentinde başlamış, ama kısa sürede, genel düzeyin düşüklüğü ve öğrencilerin hazırhksız oluşu onu yıldınp vazgeçmesine yol açmıştı. New York'ta ise, Julliard Okulu'nun Müdürü Peter Mennin'in denetimindeki seçim çok daha sıkı olmuştu. 300 genç ve profesyonel şarkıcıyı dinleyen Callas, içlerinden 25 kişi secmişti (bunlardan Barbara Hendricks, Sheila Nadler, Lenus Carlson ve Willard White bugün başanlı bir meslek yasamı sürdürüyorlar). Dersler 1971 ekiminden 1972 martına kadar devam etti. Fotoğraf makinesi ya da ses alma aygıtı getirmek yasaktı. Ancak bir kişi, bu derslerden bazılanru kaydetmeyi başarabilmişti büyük zorluklara karşın. 1958'DE Yıl 1958, Londra.Maria Callas. La Traviata"daVioletta rolünü canlandtnyor. Opera tutkunları. Callas'ın bugün bile aşılamadığı inancmdalar. meye çakşıyonım." Vetanıkhkbelirten genç bir basa şu karşılılara göre de doğru söylüyordu. ğı vermişti: "Günümüzde yok Gerçekten de, ders verdiği süre"derin bas", yok 'bas bariton', ce Metropolitan Operası'nın yok "hafif soprano', yok 'sopraeğitmenlerinden biriyle Lucia, no bilmem ne'den geçilmiyor... tnsan bas'tır, soprano'dur, o kaLady Macbeth ve "La Forza del dar! Bir çagda sopranolar hem Destino"da Leonora rollerine 'Norma'yı, hem 'I Puritani'yi, tümüyle çalışmıştı ve bu rolleri hem 'La Somnambula'yı, hem Juliard Okulu'nda öğrencilerine de 'Lucia'yı soylerlerdi. Elimdeöğretiyordu o sıralar. ki eski bir program, ünlü sopraCallas derslerinde yönetmenno Maria Malibran'ın aynı gece lik konusuna pek değinmedi. hem 'La Sonnambula'yı, hem Ama zaman zaman bazı ayrınde 'Fidelio'da söyleyeceğini betılar onu bu yönde de uyanlar lirtiyor. Bu bir teknik sorunugetirmeye itiyordu. Genç bir tedur. Bir müzik aleti çalsaydınız nor eli cebinde söyledikten sontiz ya da kalın seslerden yoksun ra, "Bu bir aiışkanlıkür" demişolduğunuzu soyleyemezdiniz. Bu ti. "ttalyanım, biliyorsunuz." nedenle, bir şarkıcı her şeyi söyBunun üzerine Callas hemen leyebilmelidir." atıldı, "Şarkı söylerken elleriniz oynamalıdır. Ama çok da oynatırsanız anlamı kalmaz. Bu haDers verirken ders reketlere anlam yüklerseniz, sürahyordu dürebilirsiniz. 13 yaşında başlamıştım çalışmaya. Franz Suppe'"Teknikle ilgili çahsmalan sürdnrmek için asla geç değildir. nin 'Boccacio' operetinde söylüBen bile hâlâ teknigimi geliştir yor ve ellerimi ne yapacagımı bi Madalya ticareti ve alkolizm Sovyetler Birliği Pasifik Donanması eski komutanlarmdan Koramiral Georgi Kholostiakov, 1983 yılı temmuz ayında nişanlarına ve madalyalanna göz koyan sabıkalılar tarafından öldürülmüştü. 81 yaşında can veren amiralin ölümüyle ügili olarak çıkan söylentiler 25 Temmuz 1984 günü Rusya Federe Devleti yeni Başsavcısı Emelianov'un bir açıklamasıyla doğrulandı. Aynı tarihli "tzvestia" gazetesinde yayımlanan Başsavcımn açıklamasında, "Buyük çaba ve uzun süren bir soruşturma sonucu, Sovyetler Birliği'nin on ayrı kentinde madalya ve nişan uğruna kırktan fazla bu tür suç işlendiği belirlendiği"ne yer verildi. Amiral'in Moskova'daki evini basan sabıkalılar, karısını da öldürdükten sonra karaborsada 15 bin ruble değeri bulunan (yaklaşık 7 buçuk müyon Türk Lirası) madalyalarla nişanlan çalmışlardı. Bu olay üzerine Moskova'da ve Sovyetler Birliği'nin belli başlı kentlerinde verimli bir nişan ve madalya soygununun sürdüğü ortaya çıkarıldu Bu işin merkezi de Moskova'mn banliyösündeki bir eski eşya pazarı olarak belirlendi. Burada bir "Lenin Nışanı" 5000 rubleye gidiyordu. (JUce yöneticüerinin bazen aynı nişanı birkaç kere aldıklan düşünülürse (çeşitli yüce hizmetlerinden ya da 50., 60., 70. doğum yıldönümleri dolayısıyla) bazı kisilerde düzinelerle nişan bulunduğunu kestirmek güç olmayacak. Ancak başka bir ticaret türünün Sovyetler Birliği'nde çok daha fazla sayıda can aldığı ayn bir gerçek. Bunun son örneği ise Estonya'da, Kiviuli'deki bir kimyevi madde fabrikasmda görüldü. Votkamn yerini tutması için 20 litre metanol çalan bir memur bunu daha sonra dostlanna dağıttı. Yine 25 tarihli "tzvestia" gazetesinden olayın sonunu öğrenelinv "Bu alkolü evlerinde içtiler, komşulanyla, dostlanyla paylaşttlar. Yakmlarınm mezarı başında kadeh tokuşturanlara da rastlandı, ama bunlar sonra bir daha ayrılmamak üzere mezarhkta kazılan çukurlara kondular. Kadın, erkek, yaşlı, genç, bu alkolden içen herkes gözüpekliğini ve bilgisizliğini canıyla ödedi" Kuramsal olarak 20 kilo metanolün aslında binlerce kişiyi öldürebüeceği biliniyor. Birger Gesthuisen lurk kulturunu Ahnanyu'da tanıtaeak ZEYNEP TEKÎN Hoşgeldin Birger Gesthuisen.» Binlerce kilometreyi, TürkAlman kardeşliği, dayanışma uğruna aştığın için hoşgeldin ülkemize... Müziğimizi, kültünımuzü bizi anlamayanlara, anlamak istemeyenlere anlatmak için gösterdiğin çabaları gördükten sonra, bir kez daha hoşgeldin diyoruz sana. Birger Gesthuisen Almanya'da, yabann kültürlerle ilgili yayın yapan, program ve sergiler düzenleyen bir ajansın araştırmaası ve sorumlusu olarak çalışıyor. Ajansın bu bölümünün amacı, kültürlerarası farkhlıklan gösterebilmek, tanıtabilmek. Sayın Gesthuisen, ülkemizde nasıl bir görevle bulunuyorsunuz? B £ . Kültürel ilişki için geldim. Bulunduğum süre içinde kültürimüzk ilgili materyal toplamaya çalışacağım. Ulkemizde, ulusunuzla ilgili birçok yayın, ce de programda hem Türk halkı, hem de Alman halkı yeni tatlar almış olacak. Müzjğin toplumumuzdaki yerinin ve anlamının kavranması için ne gibi ornekler kullanmayı düşünüyorsunuz? BJG. Istanbul'dan önce lzmir'deydim. Orada bir sünnet düğünü izledim. Gerçekten çok ilginçti. Hem röportaj yaptım, hem de birçok not aldım. Avrupalı, sünneti tammıyor. Kendi yapmadığı için başka ulusların da uyguladığını düşünemiyor. Onlara bir çocuğun erkek olma döneminde neler hissettiğini, müzikli ve yemekli bu toplantılann Türk halkı için değerini, temizlik ve sağlık açısından sünnetin önemini aktarmaya çalışacağım. Bunlar, Türk toplumunun bazlan diye düşünüyorum. Başka ilginç bir çahşmayı da Üsküdarda izledim. Anadolu Çocuk Oyunlan Kolu diye bir topluluk. Bu topluluk Türk işçilerinin Almanya'ya göçüyle ilgili bir oyun yapmış. Geçtiğimiz mayıs ayında Almanya'da da bir gösterileri olmuştu. Bu oyunu da aktarmayı düşünüyorum. Son olarak da, Almanyadaki Türklerin ve isçi çocuklannın şu anki dururnlan ve gelecekleri için önerilerinizi öğrenebilir miyiz? HAYVANLAR ISMAÎL GÜLGEÇ Müziği severseniz başarı kendiliginden gelir Jet sosyetenin göz bebeği değil, sanatcı ve müzisyen Callas'tı açık seçik ve yalın bir cümleyle derslerine baslayan: "Müzigialçakgöntillülükle hizmet edebilecek kadar seviyorsanız, başan kendiliğinden gelecektir." Ünlü bir opera sanatçısının meslefinde nasıl edip de başanlı olması gerektiğini anlatacak değildi doğallıkla. Ama bazı önerileri geri çevirmek ya da zaman zaman sıkı rejim yapmak gibi özveriler gerektiren bir mesleğin söz konusu olduğunu da söylüyor, "Bildiginiz gibi bu konularda epey deneyim sahibiyim," diyordu. llkeleri de basitti: "Her şeyden önce müzisyeniz ve bunu hiç unutmamamız gerekir. Bu, kendimizden Ustün insanlara, yani çogu kez yoksulluk ve unutulmuşluk içinde ölen bestecilere hizmet etmek zonında oldugumuz anlamına gelir. Kendimize degJl, onlara hizmet etmemiz gerildr." Ders verirken önünde bir deste nota duruyordu. Kısa sürede bunun önemi ortaya çıktı. Callas her şeyden önce bestecinin yazdığı notaya bağlılık istiyordu. Notalann değerini umursamayan ya da fanteziye kaçan öğrencınin hali dumandı. "tl Trovatore"nin bir yerinde ortahğı çm çın öttüren geleceğin sopranosu, "Bu bir umutsuzluk çığlığıdır," diye savunuyordu yaptığını. Callas'uı karşıhğı şamardarı farksızdı: "Bu bir umutsuzluk çıglığı degil, bir si bemoldür." KIM KIME DUM DUMA bılmezsiniz. numata polavraudır BEHİÇ AK Hıhıhi bnumana geldı. fcendni İ tglesiashn yeni rekoru Şarkıcı Julio tglesias, ABD'nin de aklım başını aldı. tglesias 'm bu ülkede yaptığı ük uzunçaiar "platin plak" oldu. Şarkıcımn ikinci uzunçalannın adı ayru zamanda ev adresi: "HOOBelAir Place." Uzunçalarda Diana Ross'la "All of You", WUlie Nelson'la "To all The Girls I LovedBe/ore'' adh şarkılan söyleyen tglesias, "When I Fall in Love" için ünlü saksafoncu Stan Getz'in, "The Air 1 Breathe" adh şarkı içinse Beach Boys Topluluğu'nun eşüğini sağladı. Julio tglesias şu sıra Amerika'da turnede. 0/7 DEPlKOPUCa İNSHNLHRSINIZ ! Bor'da kabartma resimler Siğde'nin Bor ilçesine bağh Akmanlar kasabastnda yapılan kazı çahsmalan, l.Ö. 8000 yıllanndan kaldığı tahmin edilen bir boğa tannsı kabartmasını ortaya çıkardı. Ankara Üntversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Aykut Çınaroğlu ve öğrencileri tarafından sürdürülen kazılar, daha sonra Altınhisar kasabasında Hititlerden katma yapıtlar bulunmasını sağladı. (THA) Almanya'da büyüyorlar. Alman olamıyorlar B.G. Aileler Türkiye'ye dönmek, çocuklarsa kalmak istiyorlar. Aileleri Türkiye'yi, külturlerini biliyor ve koruyorlar. Oysa Türk çocukları Almanya'da büyüyorlar, ama Alman olamıyorlar. Yani gerçekten benim ülkem, yurdum diyecekleri bir yerleri yok. Bu açıdan bakıldığında ben Türk çocuklannı, Türk'ten çok Alman olarak görüyorum. Bu çocuklar için durum çok trajik. Benim Alman olarak objektif bir öneride bulunmam çok zor. Fakat bir gerçek var ortada, o da bu çocukların durumu. Belki şu (ki o da çok zor) söylenebilir; Aileler, çocukları en az 20 yaşına gelene kadar Almanya'da kalabilir ve artık çocuk kendi başının çaresine bakabilecek duruma geldikten sonra Türkiye'ye donebilir. Tabii çocuklarını Almanyada bırakmak koşuluyla. O zaman bu çocuklar bizim açımızdan kayıp' olmuyor mu? BJG. Evet, bu büyük bir özveri. Türk aile yapısı açısından düşündüğumüzde de olanaksız gözüküyor, ama ben başka bir çözüm göremiyorum. Kültür su, insanlar da yüzen bir balık gibidir. Almanya'da yaşayan Türk çocukları, bu Turk suyunu bilmiyorlar. lnsan bilmediği suda nasıl yüzer? Çocuklar Türkiye'ye geri dönduklerinde birşeyler ödemek zorundalar, odüyorlar da. Bana göre çocuklar kurban oluyor, borçlarını bu şekilde odüyorlar. TARIHTE BUGUN MÜMTAZARIKAN 29 Ağustos i OShMNULARbAİLK TELGRAf.. 'rs BUGÛH,OSMANU öeVLETİ'NfrE HJC. TBLGBAF HAgEHLeşUESİ YAPILDI. KrGHA SAl/AÇI SIRASINDA RUSLAR'A KAKŞr OSMANULAR'LA MÜTTEFİK OLARAK SAVAŞAH ÎNGİLİ2LEJZ ME FfZANSIZLAR BİR DENİZ KA8LOSU DÖpyEREK İsrmNBULV.A&lA8A LlkOVA (&R/M) ARASlNPA HABERLEŞMEYİ SAĞLAMIŞLAGDI. OS*rAA/L/M£ DA SAVAŞ ALANI iL£ 8ABIÂU ARAStNC* BÖYLE g//? TEUSeAF H47Tt fST/YORMg Di. FRANSA 'MH G£t£A/ 7EOV/*: ADAM LAR 8UMÜ £A§LAC>IIAK. İUÇ f/AgER, ~ KtfltM'DAU GELPİ ; "AŞAKİRİ MÜ7TEFİICA SiVASTOPOL'A İ M ? Nat:Asglari MüHzftka MüHtftk. Ses bir müzik aletidir Callas'ın derslerinde hep söylediği şey şuydu: "Ses de bir müzik aletidir. Aletin çaldıgını sesin de söylemesi gerekir." Notanın doğru yaklaşımı konusunda da hoşgörüsüzdü: "İyi bakın ve notaya değip geçmek yerine dalıverin orta yerine. Bu söziim, başta ben, herkes için geçerlidir." Notalann doğru olarak yansıtılmasmı sağladıktan sonra, Callas öğrencilerinden bu notalara bir arüam yüklemelerini isteyecekti. Ancak "Lucia di Lammennoor"da süslemeleri aşırıya kaçan genç bir sopranoyu da hemen uyaracaktı: "Bir öykü anlatırken siise gerek var mıdır? Fazla süslerseniz dramatik yaklaşımınızın gücü hafifleyecektir." öğrencilerine âşrlamak zonında hissettiği bir gerçek de, belli başlı operalann yazıldığı 19. yüzyılda sesler arasında fazla aynm yapılmadığı olmuştu. Bu nedenle sesinin "derin bas" olduğu gerekçesiyle "La Sonnambula"nın ya da "1 Puritani"nin bazı aryalarını söyleyemeyeceğini En çok gezilen müze Topkapı Birger Gesthuisen e göre, Almanya'da yaşayan Türk çocukları kültürlerinden habersiz. gösteri yapıhyor. Ama bunlar bazı açılardan çok yetersiz? Ne gibi? BJG. Örneğin bir folklor gösterisini alalım. Folkloru gördünüz, başka bir ulusa ait olduğunu anladınız. Bu yeterli mi? Nereden geldi? Niçin yapılıyor? Hangi anlamı içeriyor? Bunlan bilmeniz gerekli ki, o gösterinin altmda yatan kültürel gerçekleri anlayabilesiniz. Amacım, ulusunuzun kültürünü, kültürel öğelerini kavrayabilmek ve anlatabilmektir. Çizdîğiniz bu yol ışığında, Türkiye'de ne gibi girişimlerde bulunmayı tasarlıyorsunuz? RG. Köln'de "Bogaziçinden" diye bir program düzenlemiştik. Özgün adı "From Bosphorus to Gibraltar". Bu programı bu yıl ve gelecek yıl için genişleterek yeniden vermek istiyoruz. Bu program içinde Akdeniz ülkelerinin müâkleri, özellikle de ülkenizin müziği yer alacak. Bu çalışmayla müzikkültür ilişkisini kurmaya çalışacağım. Böyle Türkiye'nin en çok gezilen müzesinin Topkapı Sarayı olduğu belirlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler Genel Müdürlüğü 'nden ahnan bilgiye göre, geçen yıl Topkapı Sarayı'm bir müyon 730 bin kişi gezdi. 124 müyon 713 bin lira gelir sağlandı. Türkiye'nin ikinci büyük IIgiyi gören müzesi ise Ayasofya. Bu müzeyi de bir müyon 105 bin kişi gezdi ve 72 müyon 562 bin b'ra gelir sağlandı. (a.a.) 50 YIL ONCE Cumhurivet Yeni tütün mahsulü nefis yetişiyor milyon kıloyu bulacağı ümit edilmektedir. Mahsulün iyi olması, ecnebi alıcıtarın şimdiden alâkasım uyandırmıştır. Almanyada Reemstma ismindeki büyük tütun tröstü tarafından bu sene memleketimizden mühim miktarda tütün alınacaktır. Çekoslovak, Fransız ve Polonya tütün rejileri de münakasa ile memleketimizden birkaç milyon kilo tütün almak kararındadırlar. Bunlardan başka, tütünlerimızin en mühim 29 Ağustos 1934 müşterisi olan Amerikahlarm da bu sene tütün piyasamızda daha faal bir halde çalışacakları anlaşılmaktadır. Bazı vergi meselelerinden . dolayı Yunan hükumetile aralannda ihtilâf çıkan Amerikan tütün kumpanyalarınm bu seneki ihtiyaçlannı memleketimizden temin etmek niyetinde oldukları söylenmektedir. Bu kumpanyaların mümessil ve eksperleri tstanbula gelerek tetkikatta bulunmak üzere Bursa, Samsun ve tzmir mıntakalanna gitmişlerdir. 19341984 Cihangir Sanat Atölyesi, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne girmek isteyenler için kurslar açtı. 20 ağustos pazartesi günü baslayan ve 15'er giinlük devreler hattnde uygulanan kurslarda görevli olarak atölye sorumlusu Fatoş Baykal, Dursun Başdoğan ve Ziya Aydın ders veriyor. (UBA) Cihangir Sanat Atölyesi 934 senesine ait tütün mahsulü, Akdeniz, Karadeniz, Trakya ve Marmara mıntıkalarmda yetişmek üzeredir. Bu yeni mahsui evsaf itibarile çok iyi olacaktır. Hükumet tarafından alman fenn'ı tedbirler üzerine yeni yetişen tütün mahsulumuz hemen tamamen denecek derecede hastalıksız ve arızasızdır. Bu sene rekottesinin 3540
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle