18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Gümrükler Genel Müdürü Nahit Eruz'un Bakanlık Müşavirliği'ne atanarak, yerine Maliye ve Gümrük Bakanlığı Müşaviri Ertan Çileli getirildi. H P , Kapıkule yolsuzluğu ile ilgili olarak Meclis önergesi verecek. ANKARA, (a.a.) Gümrük ldaresine Maliye kökenli yöneticilerin atanmasına başlandı. Gümrükler Genel Müdürü Nahit Eruz'un Bakanlık Müşavirliğine atanarak, yerine Maliye ve Gümrük Bakanlığı Müşaviri Ertan CUeti'nin getirilmesine ilişkin kararname Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından onaylandı. Ertan Cileli, Maliye Bakanlığı'ndaki görevine hesap uzman muavini olarak başlamış, daha sonra Gelirler Genel Müdür Başyardımcılığı ve Kopenhag Maliye Müşavirliği görevlerinde bulunmuştu. öte vandan Maliye ve Gümrük Bakanhğı'nda yeni kunılan Tasfiye tşleri Döner Sermaye lşletmesi Genel Müdürlüğü'ne Maliye eski Müfettişlerinden Talat Saral'ın atanacağı öğrenildi. Saral, daha önce Gelirler Genel Müdürlüğü Başyardımcılığı ve Türkiye'nin Frankfurt Maliye Müşavirliğinde bulunmuştu. Bu arada, halen boş bulunan Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüp görevine atanacak Maliye kökenli kişi konusundaki karann da önümüzdeki günlerde kesinlik kazanacağı ve kararnamenin Başbakanhğa sevk edileceği bildirildi. TELGRAF ÇEKTt Bu arada, olaya adı karışan gümrük muayene memuru lshak Gfizel, tatilini geçirdiği Malatya'dan Edirne Savcılığı'na bir Sahibi: Cumhuriyel Matbaaalık ve Gazetecılık Turk Anonim Şırkelı adına Nadir \adi, 0 Genel Ya>ın Muduru' Hasan Cemal. Muessese Muduru Emine lişaklıgil, Yazı Işlerı Muduru: Oka> Gonensin, # Haber Merkezi Muduru: Yalçın Bayer, Sayfa Duzenı Yonetmenı: Ali Acar. TAKVİM 11 Ağustos 1984 Imsak: 4.22 Güneş: 6.02 Temsılcıler: ANKARA: Yalçın Dogan, IZMIR Hikmel Çelinka>a, ADANA. Mehmel Mercan, 0 Ser\is Şefierı: Istanbul Haberleri Rrha Oz, Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomi: Osraan Llaga>, Kultur: Avdın Kme<, Magazirv Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdulkadir Yucelman, Du.'elımc Refik Durbaş, Araştırma: Şahin Alpa), IşSendıka: Şukran Kelenci. Ikındi: 17.05 Akşam: 20.16 Yalsı: 21.49 Bıırolar: 0 Ankara: Zıya Gökalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 1 33U414" . • İzmir: Haİıt Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 0 Basan \e Yavan. Cumhuri>et Ylaibaacılık \e Gazetecılık T.A Ş Turk OcaSı Cad 39/41, Cağaloğlu, Ist. PK: 246lst. Tel: 5209703 Telev 22246 Öğle: 13.14 Gümrüklere, Mattye kökenliler atanıyor telgraf çekerek, bugün Edirne'de olacağını bildirdi. tshak Güzel, olay tarihinde Edirne'deyken, 73 milyon 300 bin TL. Ûe ilgili zabıtta imzası bulunduğu için aramyordu. Guzel'in lskenderun'a tayini çıkmış, ancak Kapıkule'de görevli azlığından çahşması uzatılmıştı. lshak Giizel, 12 temmuzdaki olaydan sonra çalışması uzatılmıştı. tshak Giizel, 12 temmuzdaki olaydan sonra ilişiğini kesip lskenderun'daki görevine başlamak üzere mehil kullanıyordu. Bu arada, dövız kaçırma olayı devleti maddi yönden önemli ölçüde zarara sokacak bir kaçakçılık konusu olduğundan dosyanın Istanbul DGM'ye sevk edileceği belirtiliyor. Gümrük muhafaza memurlannın elkoyduğu paranın ise, gasp mı, yoksa zimmet ve irtikap mı olduğu konusu savcılığın karanndan sonra belli olacak. Bu davanın Edirne'de görüleceği sanılıyor. Öte yandan, Halkçı Parti Genel Başkan Yardımcısı Engin Aydın, Kapıkule sınır kapısında meydana geldiği öne sürülen yolsuzlukla ilgili olarak Meclis araştırma önergesi vereceklerini söyledi. Aydm yaptığı açıklamada, yolsuzluk olayı ile ilgili olarak hükümet yetkililerinin açıklamalarını ibretle izlediklerini belirterek, yolsuzluk olaymda adı geçenlerin görevden ahnmalarını veya başka yere atanmalannı engelleyen bazı etkili kişilerden söz edilmesini vahim bir gelişnıe olarak niteledi. Aydın, "Sornmlu bakanın emrini uygulatmayacak bir makamın olabilirliğinin söz konusu olup olmadığını merak ettigini" sözlerine ekledi. ABD askeri 2. DÜNYA NÜFUS KONFERANSI'NDAN yardımının kisuması ¥16 projesini olumsuz min Çin'den geldiği kaydedili2. Dünya Niifus Konferansı Genel Sekreteri etküeyecek yor. Rafael Salas'a göre dünya her zaman kendi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ABD Temsilciler Meclisi ödenekler alt komıtesinde Türkiye'ye yapılacak askeri yardımın bir kez daha kesilerek yardımın 540 milyon dolara indirilmesinin TürkABD ortak F16 projesinin işlemesine engel olacağı belirtiliyor. Reagan yönetiminin 755 milyon dolar olarak öngörduğü paketin ABD Kongresinde yasal surecten geçerken once 670 milyon dolara daha sonra da 540 milyon dolara duşürülmesinin kısa dönemde TürkABD ilişkilerine gölge düşüreceği.ifade ediliyor. ABD Kongresindeki dış yardımlarla ilgüi işlemlerin yasal süresinin 30 Eylul 1984 tarihine kadar tamamlanması gerektiği, ancak, oylama işlemlerinin buna olanak tanımayacağı, bu nedenle yasal kural gereği 1983 tarihli yardım programının aynen uygulanacağı. Ancak Dışişleri ve Savunma Bakanlığı çevrelerinde Türkiye'ye yapılan ABD yardımının NATO çevrelennde yapıldığına dikkat çekerek, bu yardımın her yıl bir pazarlık konusu yapılmasının Turk ABD ılişkilerini çıkmaza sokma tehlikesi bulunduğu görüşü egemen durumda. AfrikaVlaki açlığa ıııasa başında çözüm aranıyor kendini beslemeye yeterli oldu. Gerçek sorun yeterli mikîardaki yiyeceklerin nasıl dağıtılacağı. Dış Haberier Servisi İkinci Uluslararası Dünya Nufus Konferansı'nda çözüm bekleyen en önemli sorunlardan biri, Üçüncü Dünya'nın karşı karşıya bulunduğu açlık sorunu. Konferansın Genel Sekreteri Rafaef Salas bu konuda iyimser konuşuyor. Salas'a göre, "Dünya her zaman kendi kendini beslemeye yeterli oldu, üretilen yiyeceklerin miktan niifus artısına oranla her zaman fazlaydı. Gerçek sorun, yeterii miktardaki yiyeceklerin nasıl dagıtılacagında." Salas, "bugün Afrika'nın içinde bulunduğu dunımu örnek gostererek, her zaman dunvanın bazı bötgelerioin açlık tehdidi altında kaldığma" dikkati çekiyor ve "dünya çapında bir üretim azlığının söz konusu olmadıgım" söylüyor. ması sisteminin önemini kavrayamamış Üçüncü Dünya iilkeleri halklan, yiiksek dogurganlık oranlan sonucunda zararlı çıkan olacaklar. Dunyadaki ekonomik gelişmelerin niifus artışı yüzunden engellenmesi de en çok onlan etküeyecek." Bu arada, bu endişe verici nüfus artısına karşı ilk etkili önleAlınan önlemler sayesinde, bu ülkede doğurganlık oranı inanılamayacak derecede azaldı. Binde 22'lik bir düşuş, ekonomisi tanma dayanan bir ülke için gerçekten kayda değer. Batılı ülkelerin bile nüfus plankımasında bu kadar başarıh olartiadıklanna dikkat çekiliyor. Bu arada, Çin'de uygulanan aile planlaması yönteminin önerilecek bir metot olmadığma da değiniliyor. Çeşitli kaynaklara göre, bu yöntem tamamen zora dayanıyor. Zorunlu kürtajlann dışında, yeni doğmuş kız çocuklannın bir kısmının doğumu izleyen saatlerde yok edildiği belirtiliyor. Dünyanın en kalabahk ülkesi Hindistan'da başvurulan kısırlaştırma yöntemi ise sonuç vermedi. Fakat değişik etnik gnıpların hâkim olduğu bir ulkede bir çözümü surekli kılabilmek oldukça guç. Sonuçta, Rafael Salas'a göre, "Dunyadaki yiyecek dagüımının dengelenmesi, bir çözüm yoln olabilir." Sovyet delegasyonu başkanı: Meyve dnsel yaşamda olumlu rol oynuyor Dış Haberier Servisi lngiltere'de 'Taze Meyve ve Sebzeleri Araştırma Bürosu", "Meyvelerle sebzelerin insanlann cinsel yaşamlarında olnmln rol oynadtğtnı" öne sürdü. Büronun yayınladığı raporda, "Kavun, kayısı, havuç ve ıspanağın, cinsiyet hormonlanndaki kolesterol oranını diişüriıcü A vitaminince zengin oldugu, patates, muz ve diğer meyve ve sebzelerin tümünde de seks hormanlannın üreraesine vardımcı olan B vitamini bulunduğu" kaydedildi. öte yandan, "Vücut Sağlıgı" adlı kitabın yazan Doktor Vernon Coleman, meyve ve sebzelerin cinsiyet hormonlan üzerinde kendi başına bir iyileştirici etken olamayacağını öne sürdu. Doktor Coleman, "Ancak karşı cinsten begenilen biri, insanlann seks yaşamlannın olumlu gelişmeler göstermesini saglsvabilir" şeklinde konuştu. Nüfus artışı sorunu barış ortamında çözülür Birleşmiş Milletler Nüfus Dağılımı Komisyonu tarafından hazırlanan öneriler arasında askeri çatışmaların son bulması ve silahlanma harcamalarının durdurulup, kısıtlı kaynaklarm insanlığın hizmeüne ve çevre sorunlarına yöneltilmesi maddeleri bulunuyor. MEXİCO CtTY, (AP) Meksika'nın başkenti Mexico City'de devam eden Dünya Nüfus Konferansı'mn dünkü oturumunda, silahlanma harcamalarının ekonomik ve sosyal gelişmeye yönlendirilmesi, işgal altındaki bölgelerde kurulan yerleşim merkezleri konuları tartışıldı. Oturumda söz alan Sovyetler Birliği Delegasyonu Başkanı Alexi Nevzorov, "Sosyal ve ekonomik gelişme ile nüfus artışı sorunlanmn, ancak bir silahsızlanma ve banş ortamı gerçekleştikten sonra çözumlenebilecegini" kavunurken, ABD delegasyonu, silahsızlanma ve yerleşim merkezleri konusunda pazartesi günü sunulan 85 maddelik öneriye karşı çıktı. Birleşmiş Milletler Nüfus Dağılımı Komisyonu tarafından hazırlanan öneriler arasında "Askeri çatışmaların son bulması ve silahlanma harcamalarının durdurulup, kısıtlı kaynaklann insanlığın hizrnetine ve çevre sorunlanna yöneltilmesi" maddeleri bulunuyor. önerinin yerleşim merkezleriyle ilgili bölümünde ise, "tşgal altındaki bölgelere zoria yerleşmenin haksız bir tutum olduğuna ve uluslararası kamuoyu tarafından da kınandığına" değiniliyor. Cezayir, Mısır, Irak, Urdün, Lubnan, Suudi Arabistan ve Tunus delegeleri, bu maddede kastedilen Ulkenin Israil olduğunu söyleyerek, bu ülkenin Arap ve Filistin topraklannda yeni yerleşim merkezleri kurma politikasını kınadılar. Hazırlanan raporda, nüfus artışı sorunu ile sosyal ve ekonomik sorunlar arasında doğrudan bağlantı bulunduğu üzerinde duruluyor ve sosyal ve ekonomik sorunlara çözüm olarak, gelişmenin sürekliliği, ekonomik büyüme, sağlık hizmetlerinin yaygınlaştınlması, eğitim ve beslenme olanaklarının antınlması ile çevre sorunlanna önem verümesi öneriliyor. Öte yandan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William Scheineder'in Komite'deki Türkiye "F16'lan Sovyetlerin tran Savaşı'na müdahalesi halinde kullanacakür" yolundaki açıklamalarını Dışişleri çevreleri diplomatik ve siyasal bir gaf olarak nitelendiriyor. Rafael Salas, bu konuda Malthus'un tezine de değiniyor. Malthusculann görüşune göre, "Eger dünya nüfusu geometrik bir artış takip ederse, dünyadaki besin kaynaklan da geometrik olarak artacaktır." Fransız "Le Matin" gazetesine göre, bu görüş sadece bir ön sezi, bir hipotez niteliğinde. Çünkü Üçuncü Dünya'nın birçok ülkesinden kesin bir gerçeklik taşıyan bilgiler elde edilemiyor. Dünya Bankası yetkililerine göre, "Dar gelirli, egitim ve saglık hizmetlerinden yeterince yararlanamayan ve aile planla tbrahim Tütüses Röportaj: Yalçın Pekşen Çizgiler: İsmail Gülgeç anlatıyor ' Ben hiçbir zaman çalışmam. Sadece bana bant yapar gönderirler. Ben okurum, ezberlerim. Arabada dinlerim, yazıhanede oturur dinlerim... Öyle.. yarım saat, on dakika.. Zaten iyi bir melodi olduğu zaman kulağımdan gitmez. İki defa dinlesem bitti. Müzik ruhumda yaşıyor 7 tbrahim Tatlıses'in yaşamında müzik sanüdığı kadar büyük bir yer tutmuyordu. Gördüğüm kadanyla ünlü türkücü, türkü işlerini gazino çahşmalan ile sınırlı tutmuştu. Sabahtan akşama kadar yazıhanesinde fılm işleri, benzin istasyonu işleri, kafeteryasının ve diğer şirketlerinin işleriyle uğraşıyor, özel sorunlanna büytik zaman ayınyor, buna karşılık akşamlan gazinoya gidip 1 saat boyunca türkü söyledikten sonra bu defteri kesinlikle kapatıyordu. Tatlıses'in yaşamında müziğin bu derece geri planlara aülışı ilgimi çekti. Bu son bölümde ünlü türkücü ile müzik yaşamı üzerinde konuştuk. tbrahim Bey, mözikle hiç ilgisiz göriinüyorsunuz. Geceleri çıkıp gazinoda programının yapıyorsunuz. O kadar. Bu iş için biraz çalışma, biraz uğraşma gerekmiyor mu? İ.T. Benim şarkı ile uğraşmama gerek yok ki. O benim ruhumda yatıyor. Sigara içiyorsunuz, içki içiyorsunuz... Sesinize hiç dikkat göstermiyorsunuz. Hiçbir ön çalışma yapmıyorsunuz. t.T. Ses yorgunlukla ilgilidir.. uykusuzlukla ilgüidir. Sinirle ilgüidir. Allaha şükür edeyim ki bu kadar sinir, bu kadar yorgunluk.. görüyorsun çalışmayı. Allah yardım ediyor.. Götürüyonım yani.. bu büyük bir olay.. Sahnede veya plaklannızda söylediğiniz şarkıları ne zaman çalışırsınız, ezberiersiniz? her aranjmancı bir şeyi okuduğu zaman bir defa kendi tavrını vermek mecburiyetindedir. Ama bu çok tavulı bir adam olur.. tavu^ız bir adam olur.. düz bir şey okur.. Ben kendi kendime sesimle olsun.. okuma tarzımla olsun bir tavır getirdim yani.. o eski türküleri eski şeklinden kurtarıp daha biraz süsleyip.. daha biraz guzelleştirip. Zaten daha güzelleştiği zaman halkın daha hoşuna gidiyor.. bir ayağında kundura senelerce radyolarda çalındı... senelerce ama.. lit ediyorlar. Ibrahim Tatlıses köyden çıkıp buralara geldi.. biz de oraruz diye düşunü>orlar herhalde.. Siz bu konuda ne düşüniiyorsunuz? I.T. Bunlar önce bana gelir.. Ayda dört beş tane gelir böyle.. Fakat tabii benim elimden bir şey gelmez.. yapacağım bir şey yoktur yani.. çünkü ne yapabilirim zaten bu kadar işin ortasında.. Ben onla nasıl uğraşabilirim.. Çünkü benle kimse uğraşmadı ki.. Yani benle uğraşmadı diye ben uğraşmıyorum diye bir şey demiyorum.. bu kısmet.. şans meselesi.. yani buna elli tane Ibrahim Tatlıses de o gelen adamın elinden tutsa.. eğer adamda şans yoksa bir şey olmayacaksa zaten olmaz yani.. Bu mümkün değil.. ancak onlara yahu kardeşim tanınmamış bir adam.. nihayet bana oldu yani.. kaç kişi benim için ona buna şuna telefon etti. Olmadı kardeşim, olmadı.. Kimse dinlemedi yahu.. neymiş tanınmamış adam.. ee nasıl tanınacak adam.. ama bu böyle.. Nota mota.. aman.. anıan Anlıyonım.. ibrahim Bey, sanıyorum müzik bilginiz yoktur.. Yani nota falan bilmezsiniz.. t.T. NidaTüfekçi'ye dedim ki: Hocam ben dedim nota öğrenecem. Senin dedi ağzına m. Ben durdum tabii.. büyüğüm.. bir şey demedim.. Niye hocam dedim. Sen dedi bu güzel ağzını mı bozacaksın dedi.. Ben okuyımca flaş oidu Daha önce de var mıydı bu şarkı? I.T. Tabii.. yirmi sene.. yirmi beş otuz seneye dayarur.. bunu herkes okudu. Radyoda bile. Ama siz okuyunca tanındı. t.T. Ben okuyunca kısmet demek ki yani.. herhalde bir güzellik getirmişim.. halkın hoşuna gittı.. Radyodaki insanlann hoşuna gitti. Dinlettiler sağolsunlar.. dinleyince halkın da hoşuna gitti. Ondan sonra istekler, mistekler.. türkü böyle böyle meşhur oldu.. Ya ölürsem kabrime gelme.. o da eski miydi? t.T. O da vardı.. o da çok eskidir.. Onu da Abdullah Yüce okudu onu.. O da yirmi senelik falan bir şeydir yani.. tbrahim Bey, geneUikk çok hiizünlü şarkılar okuyorsunuz. Mesela ne demek ölursem kabrime geüne.. Niye bu kadar acıkh? t.T. Peki siz hiç ağlamaz mısmız? Zaman zaman gülersiniz, ama devamh gülmek olmaz herhalde değil mi? Devamlı ağlamak da olmaz.. Bizim oynatan türkulerimiz de var. Niye ona demiyorsunuz? ğun zaman olay bitmiştir.. Hiç gerek yok.. ben nota da bilmiyorum.. Hiçbir şey de bilmiyorum.. Aynca bilenler ne yapmış.. namusuma ben nota bilseydim bu kadar başarıh olamazdım. Hayır... sesinizi de korumuyorsunuz. Dunnadan sigara içiyorsunuz. I.T. Otlakcüık yapıyorum. Yok.. pek otlakçılık degü sizinki.. bajağı içiyorsunuz. t.T. Ya'u Allah'ın verdiğı bir şeyi.. Cenabı Hakkın verdiği bir şeyi.. bir olayı.. Cenabı Hakkın yarattığı bir ot bozabilır mı? ye kadar tık dedi durdu.. orda tamam.. bitti.. Ona göre kendimizi duşünmek lazım.. Yaş gibidir yani.. lnsan nasıl doğar, büyür, ölür.. bu da insan gibidir yani.. Sanat da odur.. doğar, büyür büyür, ondan sonra öhneye doğru gider.. Ama iyi kullanırsan ölmez.. iyi kullanırsan götürursün. Sonuç olarak memnun musnnuz hayatuuzdan? t.T. Valla aslmda yoruluyorum.. yani yorucu bir meslek.. yorucu bir olay yani.. Çok yönlü olduğu için yoruluyorum, ama bir yandan da gururluyum.. Insanlara bir şeyler dinletebilirim.. tnsanlar takdir ediyor.. kı Eğer mümkünse Ibrahimciğim şöyle bir resim cekmek istiyorum dediği zaman daha mı güzel.. ya Ibrahim yaa.. deyeceksen o şeyi ben sana vermemişim.. O onun laubaliligi.. Fakat siz de çok cabuk samimi oluyorsunuz.. Öyle bir havanız var. Mesela biz birbirimizi bir haftadır tanıyonız. Öpüşüyonız, sarılıyoruz.. falan.. t.T. Samimi oluyorum tamam.. ama ya tbrahim yaa demeye hakkın yok ki. Ağzını yayarak yani.. lakayıt bir şekilde demezsin herhalde değil mi? Yani eğer ben sana o samimiyeti gösteriyorsam.. o ytiksekliği.. o aradan kaldınp tevazu görünüyorsam sana.. herhalde senin de öyle konuşmanagerek.. ya tbrahim ya şu Derya'nan.. şu Perihan'an.. şu, bu ne demek yahu.. Onu anlamadım yani.. yani centilmen gazeteci.. yani benim bildiğim.. çok centilmen.. çok kibar olmalı.. İstanbuVda deniz kirliliğini önlemek için iki arıtma tesisi kurulacak Istanbul Haber Servisi Istanbul'da deniz kirliliğini önlemek amacıyla iki arıtma tesisi kurulacağı bildirildi. Marmara'nın çevre sorunları ile ilgili kuruluşlar arası işbirliği toplantısında konuşan îstanbul Belediyesi Genel Sekreteri Atanur Oğuz, tstanbul'da kanalizasyon şebekesinin yetersiz olduğunu bildirdi. Ataköy ve Kabataş'ta birer arıtma tesisi kurulacağım belirten Oğuz, lSKt'nin aynca Haliç kıyısında iki kollektor yapacağım söyledi. tstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Fikret Baykut da konuşmasında Marmara Denizinde en az 10 tane arıtma tesisi kurulması gerektiğini anlattı. Prof. Baykut, Marmara Denizinin özellikle güney kesiminde oksijenin yaşamı etkileyecek duzeyde azaldığım belirterek, canlı türlerinin ortadan kalkmasına engel olunmasım istedi. Marmara ve Boğazlan Belediyeler Birliği'nce düzenlenen toplantıda, Çapa Tıp Fakültesi Hidroklimatoloji ve Tıbbı Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurten Özer de denizdeki kirlenmenin balıkların ölumüne neden olduğunu söyleyerek insanlann, hayvansal besin kaynağının gittikçe yok olduğunu vurguladı. On dakika yeter t.T. Ben hiçbir zaman çalışmam.. sadece bana band yapar gönderirler. Ben okurum, ezberlerim.. arabada dinlerim.. yazıhanede oturur dinlerim.. öyle.. yarım saat.. on dakika.. zaten iyi bir melodi olduğu zaman kulağımdan gitmez.. İki defa dinlesem bitti.. Peki bu türküleri, söylediğiniz şarkılan siz mi yazıyorsunuz? t.T. Ben derliyorum.. türktiler zaten çoğu derlemedir. Eskilerin, eski halk müziği sanatçılanmızın.. ben derliyorum. Fakat siz onlan olduklan gibi söylemiyorsunuz galiba. Biraz defiştiriyorsunuz. Yani yonımluyorsunuz yeniden... İ.T. E tabii biraz kendi tavrımlan.. kendi üslubumlan.. şimdi her türkücü, her şarkıcı, Nida Tüfekçi'ye dedim kL hocam ben dedim nota öğrenecem. Küfür etti. Ben durdum tabii. Büyüğüm. Niye hocam Bey, benim sonıdedim.. Sen dedi, bu lanm tbrahim bitiyor. Günlerdir burada güzel ağzını mı boza buükteyiz. Son olarak gazetemiz caksın dedi. O za aracılığıyla söylemek istediğiniz man ruhundan oku bir şey var mı? mazsın ki dedi. Ben Zum yap, ıçine gn* nota bilmiyorum. aslında, ama şuNamusuma, ben no nut.T. Yokiyi olur.. Halk beyazarsanız ta bilseydim bu ka ni böyle şımarmış.. şunarmış.. dar başarıh olamaz böyle züppe.. bilmem ne.. bilmem ne diye tanıyor. Gelip içidım. me girdikten sonra başlıyor baHalk beni böyle şımarmış, böyle züppe, bilmem ne diye tanıyor. Gelip içıme girdikten sonra başlıyor bana âşık olmaya. sanlar seviyor, alkışlıyorlar. O da her insanda olduğu gibi benim de hoşuma gidiyor.. Zevkle yapıyorum yani.. ama siz alınmayın, bir şikâyetim var... basından.. na âşık olmaya.. beni içten tanımıyor, dıştan tanıyor.. öyle tanımasın.. öyle hesap yapmasın.. gördüm, göreceğim, duyacağım ki inanacağım. Beni uzaktan duyuyor, benliğimi, kişiliğimi, karakterimi düşünen bir adam çıkmadı Allah için yani.. Beni hep böyle uzaktan aldılar teleyle.. Bir de zum yap.. gir değil mi? Hep böyle uzaktan alıyorsun.. bir de zum yap gir içine.. yakına gir bak.. ne var.. Bak bakayım dediğin gibi bir adam mı, yoksa demediğin gibi bir adam mı.. Sonra pişman oluyorlar.. zaten bir selam veriyorlar.. pişman oluyorlar.. Yahu vallah biz böyle bilmiyorduk.. olmaz ki.. yani kesin.. baştan kararlılık iyi bir şey değil.. Peki abim tamam gidiyorsun.. ya'u kalsaydın be.. alışmıştım vallahi sana.. özleyeceğim yani.. Görüşmek uzere.. saygılar.. Neden bu kadar acıklı? En çok acıklı olanlar biliniyor.. Hatta arabeskin adı oldu ölürsem kabrime gelme.. I.T. Benim okuduğum elli parça varsa ellinin otuzu meşhur olmuştur.. Isim verebilirim.. sayabilirim.. Ayağında kundura.. kız ben garibem.. sabuha.. aynhk kolay değil.. ölürsem kabrime gelme.. seni yakacaklar.. mutlu ol yeter.. bir kulunu çok sevdim.. yalan.. sanşmsın, sarışın.. nanay.. ki bu da Kilis türküsudür. Bu da senelerce radyoda çalınmış.. ben okuduktan sonra flaş türku oldu.. Şimdi genç turkücülerin de çogu sizin yolunuzda.. Sizi tak BOŞ MASALARA SÖYLEDİ Onceki gün adliyeye >evk edilen ve serbest bırakılan İbrahim Tatlıses, rezervasyonlann iptal edilmesi yuzunden boş masalara turkü söyledi. Bazı müştertter yumruklarım havaya kaldtrarak ünlü türkücüye moral vermeye çalıştılar. (Fotoğraf: YALÇIN ÇAKIR) güzel bir şekilde izahatta bulunuyorum.. yani şaşırıyonım da ne diyeceğimi de şaşırıyorum.. Şimdi geliyor.. çünkü gelir.. İbrahim Tatlıses'i örnek almış.. Abi işte geldim, benim böyle sesim var.. böyle şeylerim var diyor. Şimdi bunu düşünüyorum.. Nasıl bir cevap vereyim.. Ne ce.vap versem o kınlacak bir defa.. yani üzülecektir.. Bak bana yardıma olmadı diyecektir.. yani bunu gazino patronuna söylesem.. böyle bir ses var. Al bunu çıkar.. gazino patronu diyecek ki O zaman dedi içinden, ruhundan okumazsm ki dedi.. notayı okursun.. kim notayı nasıl yazmışsa öyleokursun.. Bu ruhun nereye gidecek dedi.. bağırdı.. sakın dedi nota, mota dedi aman.. aman.. ses bir tavırdır ki.. bir tavır getirirsin sesinle.. notayla ne getireceksin.. öğren tamam oğren.. eğer sen sesin tesiri altına girersen zaten sende sanat kalmaz.. esin senin elinde.. istediğin şekle sokacaksm.. taklitçiler.. nasıl bir tek sesi vardır.. elli türlü şeye sokar.. taklit ederler yani.. sen sesine hâkim oldu Tıp adamlan öyle diyor. Yani bilim.. t.T. Ben inanmıyorum.. Sadece belki yaş ilerledikçe nefes darlığı falan yapabilir belki.. P l a n ı m yok Bu şarkıcılık yaşamı daha ne kadar sürecek tbrahim Bey? t.T. Bir şey diyemeyeceğim.. Hiçbir planım yok.. Ben hiçbir zaman ne olacağım demedim. Ne oldum yok. Ne olacaksın.. yani ne oldum delisi kötü bir şeydir biliyor musun.. Nere Her 29 kişiden biri emekli, dul ve yetim aylığı abyor ANKARA, (a.a.) Emeklilerin nüfus içindeki payı her geçen gün artıyor. 1983 sonu değerlerine göre her 29 kişiden biri emekli, dul ya da yetim aylığı alıyor. Anadolu Ajansı muhabirinin belirlemesine göre, halen 1 milyon 614 bin kişi emekli, dul ya da yetim aylığıyla geçiniyor. Aynca bakıma muhtaç, kirasesiz yaşlılara bağlanmakta olan aylıktan da yaklaşık 750 bin kişi yararlanıyor. Kimsesiz aylığı alanlar dışında sosyal güvenlik kuruluşlarından emekli, dul ve yetim aylığı alanlann toplam çalışabilir nufusa oranı yüzde 8.7 olarak belirlendi. O onun laubaliligi Bu dedikodular yüzttnden mi? Çok yazıyorlar galiba... t.T. O da değil.. Laubalilikten. Şimdi bir gazeteci bana ya îbrahim ya dedi mi bana.. ya Ibrahim şu resmi çekelim yaa.. dedi mi ben de kontak atıyor.. BİTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle