Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
:UMHURİYET/8 IRGAT PAZARI MKMET Genç ırgatların çoğu gurbetçi 1 3 yaşından beri gurbetçilik yapan 1965 doğumlu Mehmet Jayşan, "Fakirlikten okulu bıraktım" diyor, "Bizim oralarda iş bulunmadığı için Adana'ya geliyorum." MUŞERREF HEKİMOĞLU ANKARA...ANKA. Festivalden Kurultay'a 6 TEMMUZ 1984 2 EUi yaşlannda birisi geldi. Orta boylu, tıknazcaydı. Alanın orta yerinde bize yakındaydı. Çevresini hemen onbeş, yirmi kişi sardı. Ben, 1965 doğumlu Tatvanlı Mehmet Tayşan ile konuşuyordum. Hemen yerinden kalkıp "Aman ırgal anyorlar" deyip uzaklaştı. Peşinden gittim. Topluluğun arasına karıştım. Irgat arayan adam çevresindekileri tek tek inceliyordu. Üç kişi seçti aralanndan, üçü de çelimsizdi ırgatlann. Evinin önündeki toprağı attıracakmış. Günlüğü 1700 liradan anlaştı. Sonra "kaytarma yok a g u n " dediğini duydum. Üç işçiyi alıp uzaklaştı. Mehmet Tayşan ortaokul mezunuydu. Beş yıldır Adana'ya gelirmiş. Nisan başından ekim ayına dek kalırmış Adana'da. İş bulamadığı gunler çok olurmuş. Şöyle bir hesapladım oniiç yaşından beri gurbetçi Mehmet. Mehmet'e soruyorum: Niçin liseye devam etraedin? Fakirlikten. Hem okul hem çalışmak... Tatvan'da iş yok mu? Bizim oralarda iş bulunmuyor, o yüzden Adana'ya geüyoruz. Niçin Adana'ya? Yakın olduğu için. Öyle yakın değil, en azından on saat çekiyor. Bilmem, bize öyle geliyor. ZABITA GELMEZDEN ÖNCE Adana'nın Küçüksaat Alanmda ırgatlar.. Zabıta gelip kalabalığı dağıtana kadar iş buldular, buldular... Bulamadılar, issiz kaldılar. (FotoZraf: KADÎR CAN) Oy verdin mi seçimlerde? ları da var. Onlar bir kenarda tş bulabüdin mi? Askerliğini yaptın herhalyalnız duruyorlar. Birisinin gel Verdîm. Bulamadım. de. mesini "haydi iş var" demesini Hangi partiye? Istanbul'da nerede kaldın? Yaptım... bekliyorlar. Horoza. Nerede? Yeğenlerimde. Saat sekize yaklaşıyor. CaddeSaatime baktım yediye geli Yegenlerin ne iş yapıyor? Isparta'da. yordu. Bu saatler Çukurova'nın lerin gürültüsü arttı. Belediye Beşiktaş'ta, apartmanda Hiç lstanbul'a gittin mi? otobüsleri, traktörler, otomobilsıcağı bir başkadır. kapıcıhk. Gittim. ler ve at arab?ları geçiyor peşim Ne zaman? tş bulma umudu sıra, dukkânlar tek tuk açıhyor. Bir süre hiç konuşmadık. Ya Geçen kış. Kimileri banklara uzanmış Gunün telaşı az sonra başlayanımdan kalkacağı sırada bir so Ne için? uyuyorlar. lçlerinde yaşlı olan cak. ru daha yönelttim: İş rramaya. BAKIRKÖY 3. İCRA MEMURLUĞU'NDAN GAYRÎMENKUL SATIŞ İLANI 982/538 Tal. Bir borçtan dolayı, ipotekli olup paraya çevrilmesine karar verilen Bakırköy. Şevketiye Mahallesi, Fener mevkiinde kain, 48 pafta 636 ada, 8 parsel sayüı 810 m : miktanndaki arsa dahüındeki apartroarun 1. katında 100/820 arsa paylı, 5 ve6 nolu meskenler, 2 katta 100/120 arsa paylı 8 nolu mesken, 3 katta 100/820'şer arsa paylı 9 ve 10 meskenler, bodrum katta 30/820 arsa payb 1 ve 2 nolu meskenler, zemin katta 80/820 arsa paylı 3 nolu meskenlerin tamamı Bakırköy 3. lcra Memurluğu'nda satılarak paraya çevrilecektir. İMAR DURUMU îstanbul Belediyesi Imar ve Planlama Müdurlüğü'nün 30.6.1982 tanh ve 2230 sayıh imar dunımu belgesinde: Bina yuksekligi 12.50 m., bina dennliği kroki gibi, On bançe mesafesı 5.00 m., yan bahçe mesafesi 5.00 m. ve ayrık nizam seklinde inşaata müsaade edilmektedir. GAYRtMENKULÜN EVSAF VE KIYMETİ: Satışa arz edüen gaynmenkuller; Bakırköy, Şevketiye Mahallesi, Fener mevkiinde Yesilyurt Urgttp Caddesi Kuşkonmaz Dar Sokağı'ndan sahil yoluna çıkıldıktan ve sol tarafta !yine dar bir sokak içinde 48 pafta, 636 ada, 8 parsel nolu ve 810 m miktardaki arsa dahilinde 29 kapı nolu ve Şebnem isimli bodrum dahil, 5 kat ve 10 daireli betonarme kârgir inşaatlı bir apartmandır. Bodrum kattaki 1 nolu dairenin sahası yaklasık olarak 100 m ! civannda, normal katlardaki dairelerin sahalan ise çıkmalar dolayısıyla takrıben 120 m' civannda bulunmaktadır. Plan ve evsaf itibanyla simetrik bulunduğundan daireler birbirinin aynıdır. DAİRELERDE: Girişte bir antre, bir koridor, bir salon, bir mutfak, bir banyo ve uç yatak odasından ibaret bulunmaktadır. Normal kattaki yatak odalannın önlerinde birer balkon ve salon önlerinde birer balkon mevcuttur. Oda zeminleri marley, salon zeminleri ahşap parke ve diğer bilumum zeminler paladyen kaplıdır. Banyoiarda: Gömme bir küvet, ayaklı bir lavabo, bır klozet cümlesi (Vhra) sıhhı tesısatın duvarlan ise tavana kadar renkli fayansla kaplıdır. Mutfaklarda: Sabit beton tezgâh uzeri Vitra evye, duvarlar fayans kaplı muntazam dolaplan mevcuttur. Apartman inşaatında kullanılan bütün malzeme ve ısçilik birinci sınıf olup, kalorifer elektrik ve su mevcuttur. Apartmaıun mevkii ve imar dunımu tara, inşaası, kullanılan malzemenin ve ışçilik cınsi ve kıymete müessir bilumum faktörler gözönünde tutularak bugunkü alım satım rayiçlerine göre, birinci katta 100/820 arsa paylı (5 nolu meskene 12.480.000, TL aynı katta 100/820 arsa paylı (6) nolu meskene de 12.480.000, TL ikinci katta 100/820 arsa paylı (8) nolu meskenin tamamına 12.600.000, TL, üçüncü katta 100/820 arsa paylı (9) nolu dairenin tamamına 11.50.000, TL. ve yine üçüncü katta 100/820 arsa payü (10) nolu daireye 11.500.000, TL, bodrum katta 30/820 arsa paylı 1 nolu meskenin tamamına 5.850.000, TL, aynı yerde 30/820 arsa paylı 2 nolu meskene 5.850.000, TL, zemin katta 80/820 arsa paylı (3) nolu dairenin tamamına 7.850.000, TL kıymet takdir edılrnıştir. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Sataş 10.8.1984 Cuma günü 5 nolu daire 9.009.20, 6 nolu daire 9.309.50, 8 nolu daire 10.0010.20, 9 nolu daire 10.3010.50, 10 nolu daire 11.0011.20, 1 nolu daire 11.3011.50, 2 nolu daire 14.0014.20, 3 nolu daire 14.3014.50 arasında Bakırköy 3. lcra Memurluğu'nda apk arttırma sureti ile yapüacaktır. Bu arttınnada tahmin edilen kıymetin Vt 75'ini ve rüçhanlı alacaklılan varsa alargVlyn mecmuunu ve satısraasraflannıgeçmesi sartıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıramn taahhüdü baki kalmak kaydıyla (20.8.1984) günü aynı yer ve saatlerde ikinci açtk arttırmaya çıkarüacaktır. Bu arttırmada rüçhanb alacakülar, alacağıru ve satış masraflanm geçmesi sartıyla en çok antırana ihale olunur. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin Vo 10 nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankamn teminat mektubunu vermeleri lazundır. Satış peşin para iledir. Tellaliye, resmi ihale, damga pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir Birikmiş vergiler satış bedelınden odenir. 3 tpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgilüerin (tlgililer tabirine irrifa hakkı sahipleri de dahildir.) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususu ile faiz ve masrafa dair olan iddialanru dayanağı belgelerle 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazjmdır. Aksi takdirde haklan tapu sicüi sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen müddet içinde ödenmezse l.I.K.'nun 133. maddesi gereğince, ihale fesh edüir. îki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutularak hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şanname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen abaya bir örneği gönderilebilir. Satışa iştirak edeceklerin şarmameyi gönnüş ve münderecatım kabul etmiş sayüacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin memurluğumuzun 982/538 sayılı dosya numarası ile başvunnaları ilan olunur. 29.6.1984 Basın 8407 KLÂSİK BATI MÜZİĞİ PLÂKLARI ^ D&utsthe \jhiun mvvhvn Tatil yapanlar ve iş arayanlar Bu arada kavruk yüzlü bir genç söze girdi: Bizim yaşımızdakiler tatıl yapıyor, biz ise iş anyoruz. Senin adın ne? Benim adım Mahmut Fidan. Ögrenci misin? Başmı salladr. Dıyarbakır Ziya Gökalp Lisesi yatılı pansiyon öğrencisi. Sen ne zaman geldin Adana'ya? Okullar kapanınca. Kaç yıldır geliyorsun? Üç yıldır. İş bulabiliyor musun? Hiç belli olmuyor. Bazen buluyorum, bazen bulmuyorum. Mahmut Ökmen geldi bu sırada. Az önce kaybolmuştu. Abi, dedi. Bizim resnıi gundeliğımizi devlet bin liradan saptamış. Bu para az sen bunun üzerine basa basa yaz. Mahmut'a sordum: Siz nerede kalıyorsunuz Adana'da? Hürriyet Mahallesi'nde gecekondularda kalınz. 1952 doğumlu Mardinli Mehmet Aslan atıldı hemen: Sivrisinek, tahtakuruları içinde yatar kalkanz. Aylığı kaca? Bin lira. Ucuz degil mi? Bekâr evidir bunlar. Bir odada beş kişi yatanz. lnsan başı bin liraya gelir. Yani beş bin lira. öyle. DECCfl ALETLERİ NİŞANTAŞI: 14O 21 39 SUADİYE: 358 46 62 ÇAY tŞLETMELERt GENEL MÜDÜRLÜĞÜ RİZE MERKEZİ ISITMA SİSTEMİ MALZEMESİ SATIN ALINACAKTIR 1 Çay lşletmelerimiz ihtiyacı olarak aşağıda yazılı 12 kalem teknik malzeme teklif alma usulü ile satın alınacaktır. Malzemenin cinsi Miktan a) Skoç tipi buhar kazanlan 34 tk. b) Santrifüj pompalan 68 " c) Elektrik panolan 9" d) Baca gazı aspiratörleri 34 Ad. e) Vantilatör 200 " f) Fınn ısıtıctsı 65 " g) Traf ısıtKia 200 " 2 Bu işe ait şartnameler; a) Çay Işletroeleri Genel Müdürlüğü, Satınalma Müdurlüğü RİZE, b) Çay Paketleme Fabrikası Müdürlüğü, AmavutköyKuruçeşme / İSTANBUL, c) Ankara Bölge Stok ve Satış Müdürlüğü Gürarük ve Tekel Bakanlı&ı E Binaa 7. Kat OperaANKARA adreslerinden temin edilebilir. 3 thaleye katılmak isteyen firmalann sartname esaslan dahilinde hazırlayacaklan teklif mektuplannı en geç 24.7.1984 günü saat 17.30'a kadar Çay Işletmeleri Genel MüdürlüğüRize adresinde bulunacak sekilde iadelitaahhütlü olarak göndennderi veya bdirtilen tarihe kadar elden vermeleri gerekmektedir. 4 Postada meydana gelen gecikmeler ve telgrafla yapılacak müracaatlar kabul edilmez. 5 Genel Müdürlügümüz 2886 sayılı Devlet ihale Kanunu'na tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta, kısmen yapmakra veya dilediğine yapmakta serbesttir. Basın: 19064 "Karım iki yü önce öldü" Ahmet Demir en suskun olanlanydı. Kaç saattir bizi dinliyordu. Onu konuşturmak istiyordum. Yaşamını, kendi dunyasında olup bitenleri öğrenmek geçiyordu içimden. Yanına yaklaştık, " H i ç konuşmnyorsun" dedim. Elinde küçük bir çakı ile ağaç parçasını kesiyordu. Ne konuşayım, dedi. Anlat bir şeyler, nereden geldin, iş bulabiliyor musun? Yine yanıt vermedi. Koluna girdim. Atatürk Anıtı'na doğru yürümeye başladık. Bir sigara uzatıp "Hele yak bakalım" dedim. Bankların birisine oturduk. Evli misin? Başını salladı. Kanm iki yıl önce öldü. Çocuklar? Beş çocuğum var. Nerede onlar? Memlekette. Öğrenimin ne? Eğitim Enstitusü'nden ayrıldım. öyle olaylara falan kanşmadım. Ama hangi kapıyı çaîdıysam boş çıktı. Biraz açıhr gibi olmuştu. Çaylarımızı içerken, bir sigara daha uzattım. Kaç kişi (oplanır her sabah Küçüksaat Alanı'na? Gözleriyle topluluğu inceledi. Bugun gelenler az. Ama şu anda 150200 kişi var. Daha kalabauk olur mu? Bazen olur. Her kapıyı çaldım, boş çıktı dedin, ne gibi işler aradın? Her işi... Ama yok işte, iş yok. Dosya No Alacaklı Vekili Borçlu Borç tLANEN TEBLİGAT KONYAEREĞLİ İCRA MEMURLUĞUNDAN : : : : 1984/864 Ali Ozdemır. Şinası Mah No: 109 Ereğli Avukat Abdullah Öksüz. Kadostra Sokak Ereğli Necmettin Uçar. Ayan Işhanı No: 1/1 Butik Ereğli : 640.000.00 (Masrafsız) MENKUL SATIŞ tLANI BEYOĞLU 3. İCRA MEMURLUĞUNDAN 98425 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli olup satılmasına karar verilen (2.900.000) TL. muhammen bedelli 2 ton pirinç, AUELLI marka kantar, 1 adet Demır testeresinın 1. açık arttırması mahçuzların bulunduğu Halas Sk. No: 27 adresinde 12.7.984 gunü saat 10 10.15 arasında yapılacaktır. Mahçuzlara verilen değer 1. açık arttırmada yüzde 75'ini bulmaz veya alıcı çıkmaz ise 2. açık arttırma aynı yer, aynı saatler arasında 13.7.984 günu yapılacak, mahçuzlar en çok arttırana peşin para ile ihale edilecektir. ihale, karar pulu ve tellaliyenin muşteriye ait olduğu ilan olunur. Basın: 8406 Alacakb vekili tarafından yukanda yazılı alacağın tahsili hususunda aleyhinize icra takibi yapılmış, yukanda yazılı adresinıze gönderilen ödeme emri ve senet sureti ile ıhtıvati haciz dilekçesı ve kararı adres bırakmadan adresi terk etmiş olduğunuzdan, bahsile teblığ edılmeden bila tebliğ iade edilmiş. Zabıta marifetıyle yaptınlan aramada da adresınızin tespiti mümkün olmamış bulunduğundan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28'incı maddesi gereğince, tebbgaıın ilanen yapılmasına ve kanuni süreye 20 gun ilave edilmesine karar verilmiştir. Yukanda yazılı borç ve masraflan ışbu odeme emnnin tebliği tarihinden itibaren 30 gun içerisinde ödememz. takibin dayanağı senet kambiyo senedı niteliğine haız değılse (25) gun içinde merciye şikâyet etmenız, takip dayanağı senet altındakj ımza size ait değilse yine bu (25) gün içinde aynca ve açıkça bır dılekçe ile icra daıresıne bildirmeniz, aksi takdirde icra takibındeki kambiyo senedi altındaki imzanın sizden sadır sayılacağı, imzanızı haksız yere inkâr ederseniz, 100 liradan 5000 liraya kadar para cezası ile mahkum edileceğiniz, borçlu olmadığınız veya borcun itfa veya imhal edildiği ve>a alacağın zaman aşımına uğradığı hakkında itirazınız varsa bunu sebepleri ile birlikte (25) gün içinde tetkik merciine bir dilekçe ile bildirerek merciden itirazın kabulune dair bır karar getirmediğinız takdirde cebri icraya devam olunacağı. itiraz edilmediği ve borç ödenmediği takdırde 30 gun içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapisle tazyık olunacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykın beyanda bulunursanız hapisle cezalandınlacağımz ihtar olunur. 12/6/1984 İLAN PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1 Teşekkülümüz ihtiyacı için 5050 adet kapişonlu yağmurluk depo teslim şartlı olarak kapalı yazılı teklif almak suretiyle satın alınacaktır. 2 Bu işe ait sartname Ankara'da Genel Müdürlük Malzeme Dairesi Başkanlığı'ndan, tstanbul'da PTT Bölge Başmüdüriüğü Malzeme Servisi'nden 400. TL. bedelle temin edilebilir ve nümune yağmurluk aynı yerlerde görülebilır. 3 Teklifler en geç 24.7.1984 günü saat 10.00'a kadar Genel Müdürlüğümüz Malzeme Dairesi Başkanlığı'na verilmiş olacaktır. Basın: 19150 Uzun boylu bir adam geldi alana. Üç kişiyle konuşuyor hararetli hararetli. Yavaşça yanlarına yaklaşıyorum. Uzun boylu adam " Ü ç kişi alacağım" diyor ve sürdüruyor konuşmasını: Dört günlıik iş var. Ben beşyiiz lira veririm kişi başı. Yıkılan bir binanın molozlan taşınacak. Mehmet Aslan "Ben geleyim mi aga" diyor. Adam Mehmet'e bakıp "yoruldum, demek yok h a " diyor. Mehmet: Butün gün çalışmm ağam: Mehmet'i ayınyor kenara adam. İki kişi daha alacak, ama ıçlerinden şans kime gulecek bakalım. Sarışm olanını seçiyor Mehmet'in yanına, adını öğrenmek ıstiyorum. Nuri Şimşek adı. Ben. diyor lise son sınıfta öğrenciyim. Nerelisin? Mardinliyim, bir aydır buradayım. Nasıl, bulabiliyor musun? İki gündür bulamamıştım. Bak bugiin buldun... Guluyor. Üçüncüsuy le birlikte uzaklaşıyorlar. Mahmut geliyor yanıma. Biraz canı sıkkın, bugunlerde pek fazla iş çıkmadığından yakınıyor. Bir saat sonra dağılırız, diyor Mahmut: Niye bir saat sonra? Belediye zabıtaları gelir saat dokuzda. Onlar mı dağıtıyor? Evet onlar. Küçüksaat Alanı'nda dört saat süren bekleyiş umutla sürüyor. Umutlarını yitirenler ertesi gün sabah yine iş umuduyla geliyorlar buraya. Şimdi banklardan birisine oturduk. Beş ırgat var yanımızda, Diyarbakırlı Mustafa Koçer (17 yaşında lise öğrencisi), Mardinli Süleyman Can (18 yaşında lise mezunu), Urfalı Kerim Yavaş (33 yaşında ilkokul mezunu), Adıyamanlı Abdülkerira Tığlı (ilkokul mezunu), Maraşlı Cenap Seçkin (ortaokul mezunu) ile konuşuyoruz. Ben soruvorum: Memleketinize kaç para biriktirip dönüyorsunuz? Mustafa Ne parası abi. Kerim Ben üç ayda beş bin lira atardım. Cenap Cebimde eüi lira var. Bu para beni bir gun idare eder. Süleyman Bize once ne >iyip içtiğimizi sor. Abdülkerim Evet öyle. Ne jiyip, ne içiyorsunuz? Hepsi birden: Memleketten getirdiğimiz yiyecekler bitti. Şimdi kuru ekmek yiyoruz. Söylesimiz böyle uzayıp gitti. Saat dolcuz olmuştu. Küçüksaat Alanı'nda dolaşan insanlar dağılmaya başlamışlardı. Işsizlik sorunu ülke genelinde olduğu gibi, Çukurova'da da ağırhğını giderek arttırıyor. Guneydoğu'dan yıllar önce başlayan göç, özellikle Adana'da bir yandan nüfusu yükseltirken, öte yandan çeşitli sorunlan da beraberinde getiriyor. Örneğm "ırgat pazan" her gün kurulurken elçilerin Urfa yöresinden topladıkları kadın ve erkek işçiler şu günlerde pamuk çapası için tarlalarda çalışıyor. Yerel gazetelerde elçilerin, ırgatları 2 milyon lira avans karşılığı vereceklerine ilişkin ilanlar yer alıyor. İzmir'de nasıl bir "midye sektörii" oluşmuşsa, yine Îstanbul ve Ankara'da olduğu gibi Adana'da seyyar satıcı esnafı oluşmuş. Bugün Adana'da yaklaşık otuzbin seyyar satıcı var. Biz yine dönelim asıl konumuza. Küçüksaat Alanı'nda iş arayan işsizlere... Bunlann hepsi de gençti. 5. Beş Yılhk Kalkınma Planına göre, ülkemizde genç işsizlerin oranı genel işsızlere gore çok yüksekti. Aynı plana göre genç işsizler 1519 yaş grubunda oldukları, her yuz gençten 10.5'unun işsiz durumda bulunduğu yazılıyor. Adana'nın unlü Küçüksaat Alanı'nda genç işsizlerin yanı sıra, orta yaşlı ve yaşlı işsizler de vardı. 5. Beş Yılhk Kalkınma Planı'nın genç işsizlerle ilgili bölumünde şoyle deniliyor: "Genç işsizliği azaltmak amaayla, gençlere istihdam sağlavan işverenlerin vergi \e diğer >ollara teşvik edilmesi, gençlerin istihdam edilebilir hale getirilebilmesini mümkun kılacak nilelikte beceri eğilimivle donatılmasına >ardımcı olan işverenlere vergi iadesi uvgulaması başlatılacaktır." Acaba genç işsizler iş bulabilecekler miydi? Yoksa yıllardır olduğu gibi, yine guneydoğudan gelen bu genç adamlar Adana'nın Küçüksaat Alanı'nda sabahm beşinde toplanıp dort saat süreyle iş mi bekleyeceklerdi?.. Bir başka deyişle, iş bulma umudu genç ırgatlarla birlikte her sabah uyanıp gune erken mi başlayacaktı? Bu bayram, en güzel armağanı Aydın Gün'den aldım. Tatil günlerini bir sanat şöleni ile değeıiendirmek sevincini duyurdu bana. Atatürk Kültür Merkezi, Aya irini ve de Topkapı Sarayı arasında mekik dokuyarak geçirdim istanbul akşamlannı. Kimi zaman soluk soluğa yetiştim bir konsere, ama o konseri dinledıkten sonra istanbul'un güzellıği daha görkemli geldi. Sanat olaytarı başka bir boyut veriyor yaşadığımız kentlere. Aya İrini'de bir konser, Topkapı Sarayı'nda bir opera, Atatürk Kültür Merkezi'nde bir bale ızlerken hep bunu düşündüm. istanbul da büyüklüğünü yeni yaşıyor bence. Ülkemizin en büyük ve de en zengin kenti olsa da sanat açısından hayli geride kaldı şimdiye kadar. Oysa ne büyük olanakları var. Aydın Gün'ün bu olanakları zorlayan istanbul Festivali'ni uluslararası festivaller arasında iyi bir yere oturtan çabalannı kutlamak gerekir. İstanbul Festivali, dünyanın ünlü sanatçılarını, orkestralarını bir araya getırmesi bir yana Türk sanatçılarının çağdaş düzeyini kanıtlamasına da olanak veriyor her yıl. Topkapı Sarayı'nın doğal dekorundan da yararlanarak sahnelenen "Saraydan Kız Kaçırma" operasında çok duygulandım. Avusturyalı, Doğu Alman, Amerikalı ve Türk sanatçıların ortak ürünü Mozart'ın operası. Atilla Manizade, festival gecelerinin çok parlak bir yıldızı olarak yerteştı belleklere. Sarayın eski dekorunda çağdaş bir Türk sanatçısını alkışladı festival kalabalığı. Ben de kanşık duygularia ayrıldım Topkapı Sarayı'ndan. Türk operasında bir iniş dönemi başladı derken usta bir operacının sesiyle umutlu bir tırmanışa geçiyor insan. Sonra da bu sanat gücünü değertendirememenin öfkesini duyuyor. Her dakja, her alanda bu terslik yaşanıyor; bir olayı geriye çekenler var, tırmandıranlar var, ama belli bir düzeyi korumak becerisi yok... istanbul Festivali'nde de bir tırmanış yaşanıyor, dünyaca tanınmış orkestralar, yönettciler, çalgıcılar arasında bizim sanatçılanmızın da çağdaş bir düzeyi var. Ama bir genelleme yapabilir miyiz? Nedenlerini düşünmek gerekir. Neden TRT Ankara Oda Orkestrası çağdaş bır düzeye varabiliyor, ortak bir ürün oluşturuyor da başka bir orkestramız geride kalryor, neden bir operacı karanlığı delen aryalarla uluslararası boyutlara erişiyor da ötekiler cüce kalıyorlar? Neden ileriye değil de, geriye gidiyoruz? Bir toplum bireyleıie değil, genel çizgisiyle yaşıyor bence. Bireylerden yana mutlu sayılıyoruz ama genellemede çağdışı çizgiler ağır basıyor. İstanbul'un çizgilerı de öyle değil mi? Kültür Merkezi'nde güzel bir sanat olayı yaşanıyor, ama Taksim'den Erenköy'e geçerken dolmuşa binince insan şaşkına dönüyor, şoför arkadaş alaturka bir şarkı çalıyor bantta, kulaklannızdan Grieg'in konçertosu siliniyor birden, Boğaz'ın güzelliğı bile gerginliğinizi yumuşatamıyor. istanbul'un gerçek yüzünü haykırıyor banttaki şarkı.. Gerçek yüzünü, gerçek düzeyini.. Adını Atatürk'ten alan Kültür Merkezi zaman zaman beni çok hüzünlendirdi. Festivalin havasında, Atatürk'ün Türk toplumuna öngördüğü çağdaş uygarlık düzeyini yaşıyor insan. Devlet Konservatuvannı. Devlet Operası'nı, tiyatrosunu kurarken nelerdüşündüğunü hıssedıyor. Oysa bugün bu sanat kuruluşlanna bakış açısı bile çok daralmış durumda. Çağdaş çabalar çok bireysel kalıyor. * * • TRT Ankara Oda Orkestrası Aya İrini'den sonra Emirgân'da, Beyaz Köşk'te de bir konser verdi İstanbul'da. Bu konser nedeniyle bir akşam saatini de Emirgân korusunda geçirdim. Boğaz'ın maviltğini geride bırakarak yemyeşil ağaçlar arasından tepeye tırmanan bir yol. Tepede beyaz bir köşk var. Yeni onarılmış; duvarlan, eşyası bahçedeki koltuklan bembeyaz, pırıl pırıl. TRT Ankara Oda Orkestrası'nın konseri başladığı zaman bahçe aydınlıktı, giderek soldu renkler, derken akşamın alaca karanlığında kemanlar ve kuşlar yanşa başladı. Kuşlar çalgılan kıskanır gibi durmadan cıvıldıyor, Emirgân tepelerinde doğa ve sanat bütünleşiyordu. Derken bir ses daha katıldı bu konsere. Değişik bir ses, sonradan Celik Gülersoy söyledi. O da korunun başka bir vartığı, bir küçük sincap, ama solosuna diyecek yok.. Ben o konserde Çelik Gülersoy'un İstanbul için çarpan kalbini de dinledim. Yaşadığı kente sevgiyle bakan, onun güzelliklerini korumaya çalışan bir kişi Gülersoy. İlk kez karşılaştık ama lstanbul'a dönük söyleşilerde aynı dili konuşuyorduk. Geleceğe dönük çabalanndan söz etti biraralık. Jstanbul'u sevmek budur diye düşündüm. İstanbul'un güzel parklarını, tarihsel yapılannı canlandırmak, yaşanır biçime getirmek bu sevginin göstergesi bence. Onu dinlerken başka düşler de kurdum. Milyonlarca İstanbullu'nun güzel konserler dinlemesini diledim. Gülhane Parkı'nda ya da Yıldız Parkı'nda, Taksim ya da başka bir alanda bir müzik olayı, bir t'ıyatro olayı ne güzel sahnelenir. İstanbullular da genış ölçüde yararianır bu olaylardan. Beyaz Köşk'ten gönlüm aydınlanarak aynldım o konser akşamı. Güzel bir çaba insana umut, iyimseriik veriyor. İstanbul dönüşü Başkentin siyasal festivaline daldım yeniden. Özal Hükümeti'nde yeni kararlar, bürokraside yeni kadrolar, SODEP'te kuruttay esintileri.. Kurultay'da nasıl bir orkestra oluşacak ve de nasıl bir konser dinleyeceğiz bakalım? Şimdiye kadar siyasal orkestratarda uyum özlemiyte gecti yıllanmız. Değişik sesler, değişik çalgılar arasında güzel bir diyalog, bir uzlaşma sağlayan, çağdaş düzeyde bir orkestranın boşluğunu Erdal İnönü ve arkadaşları dolduracak mı acaba? Bence orkestrayı oluşturanlara da, yönetenlere de, dinleyenlere de tarihsel bir gorev düşüyor burada. Yazımı İstanbul Festivali'nden bir gözlemle bitirmek istryorum. Aya İrini'de Smetana Dörtlüsü'nü dinlerken olağanüstü şeyler hissettim nerdeyse. Dünyanın en eski dörtlüsü bu. Kırk yıldır yanyana çalan 4 sanatçı. Orta Avrupa'nın müziksel geleneğini sürdürüyoıiar kırk yıldır, notaya bakmadan çalıyortar, gözleri de kapalı, ama dört değil bir kişi, bir el, bir kalp gibi; öyle bir birlik, berabertik içinde. İnsan kulağına inanamıyor, ama kırk yılın birikimi var bu uyumda. Ortak bir ürün yaratmak, güzel bir ses, müziksel bir esinti için kırk yıl çalışmışlar. Bir yaşam boyu yanyana çalmışlar. Daha kaç yıl böyle çalabilecekler acaba, daha kaç festival böyle sevgiyle, saygıyla alkışlanacaklar.. Onları dinlerken aklım durdu, ama ortak bir çabayla akıl durduran güzellikte ürünler oluşabilryor.. Müzikte de, başka dallarda da... Devlet yönetıminde, siyasal kuruluşlarda ise tam tersine değil mi? Ortak ürüne, orkestrasyona, çağdaş bir yönteme, bir uyuma önem vermiyor çok kişi. Belki de bu nedenle hep aynı şarkıyı söyiüyor, iteri değil geriye gidiyoruz. SODEP Kuruttay'ın da ileriye dönük bir adım atılacak mı acaba? SODEP'i destekleyenlerin itici gücü üretken bir politikaya dönüşebilecek mi? Yoksa konser değil, sessizlik mi dinleyeceğiz? rtur MARIVVARIS martı • j MARIVIARIS 1001 turizm sunar ^ , 10 gun • 9 gece HER CUMA KESIN HAREKET Ozel otobuslerle gıdıs donuş ^ ALANYA 1 hote!65 700J ^ İ L atlantik g3hot:eİ42 700j • MARrVlARIS , j.l1 alaaddin I k FETHIVE jl ^* orkide V hoteİ39 700cavuşoglu | m o t e l 44 700j EDREMİT . > seketur motel 39 700V. M;» , KUSAOASI I t a t i l koyuŞO 7QQj VARI^: Irgatlar çapaya, pamnga jjider Adana'da TAMPANSfYONKONAKLAMA Tesısl«fde8gun 7g»ce Barbaros Bulvan 35 Beşıkta; IST To): 161 10 74 161 82 26 336 16 »9