17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 TEMMUZ 1984 DIŞ HABERLER CVMHÜRİYET/3 Ozetle Atina'da bomba Yunanistan Ulusal Televizyonu ERTl'in Atina dışmdaki binasına yerleştirilen bir saatli bomba, güvenlik kuvvetleri tarafından etkisiz hale getirildi. Polis sözcüsü, saatli bombanın 700 gram patlayıcı maddeyle dolu ve binada çok sayıda kişinin bulunduğu sabah saatine ayarlanmıs olduğunu açıkladı (THA) Jackson bu kez Saharov'un peşinde Siyahi rahip, Sovyetler'e gidip Saharov'u kurtarmak istediğini söyledi. Başkan Reagan,Jesse Jackson'ın bu karannı "uygun bulmadığını" belirtti. WASHİNGTON, (A.P.) İki hafta önce Orta Amerika ülkelerine yaptığı gezi ABD'de geniş yankılara yol açan ve Kuba'nın 22 Amerikalı mahkumu serbest bırakmasını sağlayan Demokrat Parti aday adayı siyah rahip Jesse Jackson, bu kez de Sovyetler Birliği'ne gidip, muhalif Andrei Saharov'un serbest bırakılması için çalışmak istediğini soyledi. Bilindiği gibi, Jackson bu yıl başında da Suriye'den tutsak Amerikalı havacıyı kurtarmıştı. Başkan Reagan, Jesse Jackson'ın bu açıklaması uzerine verdiği demeçte, Demokrat Parti aday adayının Saharov olayına kanşmasını uygun bulmadığını belirtti. Reagan, "bu tur kişisel diplomasinin, normal diplomatik kanallardan viırutıilen faaliyetleri olumsuz yönde elkilevebileceğini" söyledi. LOGAN YASASI Reagan, ayrıca Jackson'un Saharov olayına karışmasının Logan Yasasına ters düşebileceğinı de bildirdi. 1799 tarihli Logan Yasası, Amerikan vatandaşlannın yabancı ülkelerle Amerika'nın politikasını ilgilendiren özel göruşmeler yürutmesini yasaklıyor. Fidel Castro'nun 22 Amerikalı mahkumu serbest bırakması konusunda ise "Castro'nun bu işi siyasal hesaplarla yaptığını sanıvonım" dedi. Reagan yonetiminin Jackson'un Küba gezisinden hoşnut olmadığı biliniyor. Ancak bir Beyaz Saray yetkilisi, Jackson'ı bu geziden vazgeçirmeye çalışmadıklarını ve Demokrat adayın planına kanşmadıklarını söyledi. Jackson iki gün once gazetecilerle konuşurken, bu yıl Sovyetler Birliği'ne gitmek istediğini soyledi. Bunun uzerine bir gazeteci kendisine Saharov'un serbest bırakılması için uğraşıp uğraşmayacağını sordu. Jackson, "Sovyeller'e gidersem, Saharov'un serbest bırakılması için çaba harca>acağım" dedi. POLITIKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Helmut KohU ıntin'de Arjaı Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl'un Arjantin ziyareti basladı. Dört gün sürecek ziyaretin ilk resmi teması dün gerçekleşi. Kohl'un Arjantin ziyaretine çok sayıda resmi görevliden baska, isadamlan ve bankacılar da katılıyor. Ziyaretin, iki ülke arasında siyasal ve licari ilişkileri güçlendirmeye yönelik olduğu belirtiliyor. (a.a.) Amerikan basınında son gunlerde kıyamet kopuyor. Fırtınanın nedenı Demokrat rahip Jesst Jackson'ın Orta Amerika ve Küba'ya yaptığı gezi. Jackson'ın Küba lideri Fidel Castro ile Havana pürosu içerken, ya da Managua'da Nikaragua liderleri ile tokalaşırken çekilmiş resimleri basında boy gösteriyor. Siyah rahibin. Küba'da cezaevlerinde yatmakta olan 22 Amerikahyı kurtarıp birlikte ABD'ye dönmesi basında geziye gösterılen ilgıyi daha da arrtırdı. Ancak gezi, renkli yanlarının dışında. Amerikan basınında sert tepkilere de yol açtı. Jackson, seçimlere 4 ay kala sadece kendı reklamını yapmak için böyle bir geziye çıkmakla suçlanıyor. Serbest bırakılmasını sağladığı 22 Amerikalının esrar kaçakçılığı. hırsızlık gibi adi suçlardan Küba'da mahkum olduklan, bu Amerikalıların herhangi bir ülkenin ceza yasalanna göre suçlu bulunacaklan belirtiliyor. Jackson'ın, Nikaragua ve Küba gibi ABD'nin düşmanı sayılan ülkelerin aracı durumuna düştüğü bu yönetimlere propaganda fırsatı verdiği ileri sürülüyor. Nevv York Times'm liberal yazarı ünlü James Reston bile Jackson'ı şiddetle eleştirerek, Küba ve Nikaragua yönetimlerinin Başkan Reagan'ı güç duruma sokmak için Jackson'ı kullandıklarını ıleri süruyor. Jesse Jackson'ın, Amerikan basınında ve siyasal çevrelerde bu denlı yoğun tartışmalara yol açan gezisinin gerçek nedenleri ve siyah rahibin kişiliğinin analizi konumuzun dışında kalıyor. Bizim üzerinde durmak istediğimiz, Jackson'ın gezisi sırasında yaptığı konuşmalar. Jackson, Panama'da yaptığı konuşmada ABD yönetimıni, yanı kendı ülkesinin yönetimini şiddetle eleştirerek Panama Kanalı'nın Birleşik Amerika'nın denetiminde olmasının Panama halkına, "utanç, acı, onursuzluk ve ekonomik sömürüden başka hiçbir şey getirmediğini" söyledi. Siyah Rahip Panama'da ayrıca Başkan Reagan'ın "teröristler ve haydutlar" dıye nitelediği El Salvador'lu gerıllalann siyasal temsilcisi Ruben Zamora ile görüştü. Jackson Nikaragua'da ise cunta liderleri Tomas Borge ve Ramirez Merkado \\e"Amerıkan emperyalizmi"konusunda dertleşti. Tıme dergisînin muhabirlerine gore Jackson, Nikaragua liderlerine şöyle dedi: "Devriminiz başarıya ulaştıktan sonra bile siz hâlâ sınırtannıza tecavüz edenlere, limanlarınızı mayınlayanlara, halkınızı öldürenlere karşı, hükümranlığınızı ve bağımsızlığınızı savunmak için mücadele etmek zorunda kalıvorsunuz." Jackson bunları Başkan Reagan'ın "Amerika kıtasında komünizmin ve yıktcı faalıyetlerin merkezı haline gelmış ülke" dive nitelediği Nikaragua'da söylüyordu, soyleyebiliyordu. Reagan yonetiminin en büyük düşman ı!an ettiği Fidel Castro ile görüştükten sonra ise, Jackson gazetecılere yaptığı açıklamada "Ikimiz de 3. Dünya insanlanna yakınız, Orta Amerika ve Afnka halklarınm sıkınblarını, acılarını anlıyoruz" diyordu. Kendı ülkesinin düşmanı olarak kabul edilen memleketlerde, Reagan yönetimini bu denli ağır biçımde eleştıren Jackson hakkında, ABD'ye döndükten sonra ne işlem yapılmıştı? Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Hughes "diplomatik" bir lisanla Beyaz Saray'ın Jackson'ın davranışını onayiamadığını belirtiyor ve "gelenek olarak, ABD'nin politikası, ABD'ye düşman ülkelerden eleştirilmemiştir" diyordu. Siz gidip düşman sayılan bir ülkede kendi yönetimınızin politikasını yerın dıbıne batıracaksınız. Donüşünüzde, hükümetin tek tepkısi ise size bu davranışınızın "geleneklere uymadığjnı" anımsatmak olacak. Amerikan basınında, Jackson'a yöneltılen eleştıriler de siyah rahibin, oportünist davrandığı, kendi reklamını yaptığı konulannda. Yoksa, Jackson'ın konuşmalarına takılan yok. Jackson, Başkan Reagan'a hakaret etse, ya da özel yaşantısına ilişkin haksız iftirada bulunsaydı, uçaktan ıner inmez herhalde Amerikan polısi kolunagirerdi. Ama Jesse Jackson, düşman sayılan bir ülkeden bile olsa, göruşlerini ifade ettiğınde dünyanın en güçlu devleti, "bunun geleneklere uygun olmadığınt" anımsatmanm dışında bir şey yapamıyor. Çunku ifade ve düşünce özgürlüğü, Amerikan toplumunda en kutsal haklar arasında yer alıyor. Vietnam savaşı sırasında Hanoı radyosundan, "Biz Amerikalılar suçsuz insanları öklürüyoruz" dıye konuşan ünlü oyuncu Jane Fonda da ülkesine döndüğünde elinı kolunu sallayarak dolaşmamış mıydı 7 Bu sütunda, ABD'nin politikasını sık sık eleştirmışizdir. Ama, ABD'nin bir de bu yanı var ki, onu görmezlıkten gelmek haksızlık ve daha otede bağnazhk olur. Jackson olayı ve ABD'de demokrasi Arjantin ordusunda huzursuzhık Kara Kuvvetleri ile 3. Kolordu Komutanı görevlerinden alındı. BUENOS AIRES (AP/a.a.) Arjantin Kara Kuvvetleri Komutanı General Jorge Arguindegui ile 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Pedro Pablo Mansilla görevlerinden alındılar. Arjantin Savunma Bakanlığı'nın bildirisinde Kara Kuvvetleri Komutanı'nın emekliliğini istediği, 3. Kolordu Komutanı'nın da emekliye sevkedildiği belirtildi. Arguindegui'nin yerine Tuğgeneral Ricardo Gustavo Pianta atanırken, Mansilla'nm yerine henuz kimse getinlmedi. Silahlı Kuvvetler bünyesinde belirgin bir huzursuzluk bulunduğunu kaydeden gözlemcüer, Savunma Bakanlığı'nın son karan ile ordudaki huzursuzluk arasında bağlantı kuruyorlar. Yerel gazetelerde son gunlerde orduda huzursuzluk olduğu haberleri yayımlanırken, Mansilla'nm kendisini ordudan atmak için kimi girişimlerde bulunduğu iddiasına yer verildi. Bu haberlere göre, Arguindegui, Savunma Bakanı Raul Borras'tan, emirlerine uymayan yedi generalin görevden ahnmasını istedi. Borras ise bu iddiaları yalanladı. Hükumete yakınlığıyla bilinen kaynaklar, Silahlı Kuvvetler'de yüksek kademede gorevli çok sayıda subayın yakında emekliye sevkedileceğıni iddia ediyorlar. Öte yandan, federal polis eski şeflerinden General Juan Bautista Sasialin için, 1976 yılında bir oğretmenin tutuklanması ve oldurulmesi olayıyla ilgili olarak tutuklama emri çıkanldı. Oğretmen Amelia Inzaurralde, 1970'li yılların sonunda güvenlik güçleri tarafından yakalanıp öldürülen yaklaşık 10.000 kurbandan biriydi. Bu arada federal mahkeme, Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi'nden eski askeri liderlerin yargılanmasının hızlandırılmasını istedi. Raul Alfonsin 13 kasımda Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, kanun hükmünde bir kararname yayınlamış ve 9 emekli general ve amiraHn yargılanmasının 180 gunde sonuçlandırılması istenmişti. Ülkeyi yedi yıl boyunca yöneten üç askeri cuntada görev alan bu kişiler, yasadışı tutuklama, işkence ve solcuların topluca öldürulmelerinden suçlanıyorlar. Bu Iisteye daha sonra eski federal polis şefi emekli General Ramon Camps ve amiral yardımcısı Ruben Chamorro da eklendi. JACKSON CASTRO'YLA Jesse Jackson'ın Küba lideri Fıdel Castro ile görüsmesi ABD'de genif yankılara yol açmıstu Brigitte Bardot Elysee'ye davet edildi Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand, unluftlm sanatçısı Brigitte Bardot 'yu, "Hayvanların korunması" konusunu görüşmek üzere Elysee Sarayına davet etti. Mitterrand, sanatçıya gönderdiği mektupta, kendisiyle bu yaz göruşmek istediğini bildirdi ve hayvanlann korunması için gösterdiği çabalan övdü. 1950'lerin unlu seks yıldızi B.B. son yıllarda sinema dünyasından elini eteğini çekerek kendini hayvanların korunmastna adadı. (a.a.) Reagan'ın gazetecilerle yaptığı toplantıda bir gazeteci kendisine, Jackson'un Kuba gezisi nedeni ile Demokrat aday hakkında bir işlem yapılıp yapılmayacağını sordu. Başkan, bu soruyu "Bö>le birşey düşünmuyoruz" şeklinde yanıtladı. Başkan Reagan, Küba lideri Körfez'de yine tanker vuruldu Dış Haberler Servisi Basra Korfezi'nde, Liberya bandıralı bir tanker dun hangi ülkeye ait olduğu bilinmeyen uçaklar tarafından bombalanırken, İran ilk kez Harg Adası'ndaki petrol tesislerinin Irak jetlennce hasara uğratıldığını kabul etıi. a.a.'nın tngiliz Reuter Ajansı'na dayanarak verdiği habere göre, Japon şirketi adına petrol taşıyan Liberya bandıralı tanker, Körfez çıkışı yakınlarında Suudi Arabistan'ın Ras Tannure Limanı'nda yukleme yaptıktan sonra, Körfez çıkışı yakınlarında hava saldırısına uğradı. Fransa'nın Dunkerque Limam'na gıderken saldırıya uğrayan tankerin kuçuk bir yara aldığı \e yoluna devam etmekte olduğu bildirildi. Tankerde bulunan 26 Japon gemiciden olen ve yaralanan oimadığı gelen haberler arasında. İran Petrol Bakanı Muhammed Garazi, dun Tahran'da yaptığı basın toplantısında, Iran'ın Körfez'in kuzeyinde bulunan Harg Adası'nda bulunan petrol tesislerinin Irak jetlerinin son saldırısında hasara uğrauı dığı açıkladı. İran, Harg Adası'ndaki tesislerinin hasara uğratıldığını i!k kez kabul edihvor Filipinler'de bürokraside tasfiye Filipinler'de sayıları bir milyon 200 bini bulan devlet memurlannın tasfîyesi sorunu, yeniden gündeme geldi ve Devlet Başkaru Ferdinand Marcos, yeni hükümette görev alan bakanlara "istenmeyen memurlann" derhal tasfîyesi emrini verdi. Bu konudaki açıklamalar, bir hükümet sözcüsü tarafından yapıldı. (a.a.) Japonya'ya ham petrol götüren Liberya bandıralı tankere saldıran uçakların hangi ülkeye ait olduğu öğrenilemedi. İran, Harg Adası'ndaki tesislerinin hasara uğratıldığını ilk kez kabul etti. iran Başbakanı Hüseyin Musavi, Irak'ın Basra Körfezi'nde giriştiği saldırıları kmayarak, Irak'ın saldırılarını sürdürmesi halinde "öldürucu bir darbe indireceklerini" söyledi. Körfez'de karşılıklı tehditierle birlikte, diplomatik girişimlerde süruyor. Bahreyn Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed Bin Mübarek, İran ve Irak'a ticari gemilere saldırıları durdurma çağnsında bulundu. İsraiVde diplomatlar grevi sona erdi israH'de ücret artışı isteğiyle greve giden işçileri ve diğer kamu görevlilerini desteklemek amacıyla grev yapan dışişleri personeli ve diplomatlar, Dışişleri Bakanı tzak Şamir'in çağnsı üzerine görevlerine döndüler. Bu arada, greve gitmeleri ülke çapında enerji bunalımı yaratan elektrik işçileri de işbaşı yaptılar. (UBA) HERKES MEMNUN 8 bin asker 9yıldan sonra baskente hiçbir direnisle karşılasmadan girdl Şimdilik herkes memnun görünüyor. (Telefoto: AP/OJL) Beyrut yeniden "bütünleşti'' BEYRUT (a.a./AP) Hıristiyan ve Müslüman milislerin Lubnan'ın başkenti Beyrut'u ikiye bölen yeşil hattan çekilerek, bolgenin denetimini Lübnan ordusuna bırakması işlemi dün tamamlandı. Bu işlem, başkentin Banş Plaru çerçevesinde yeniden birliğe kavuşturulması çalışmalannın onemli bir aşamasını oluşturuyor. Beyrut Uluslararası Havaalanı ve Beyrut Limanı'nın da 5 aylık bir aradan sonra bugun trafiğe açılması Deklenıyor. Askeri birlikler, iki bölgeyi birbirinden ayıran barikatları yıkmak ve mayınları temizlemek için çalışmalarıru sürdürüyorlar. Suriye Devlet Başkanı Abdul Halim Haddam'ın girişimleriyle kabul edilen Banş Planı havaalanının ve Beynıt Limanı'nın açılmasını. kontrolün tümuyle Lübnan ordusunun eline geçmesini öngörüyordu. Plan şimdilik başarılı bir şekilde uygulanıyor. Lübnan ordusu askerlerine karşı hiçbir direnişte bulunulmadığı bildiriliyor. Beyrut'ta, dokuz yıl süren içsavaşın yol açtığı parçalanmaya son verme çabaları, herhangi bir güçlukle karşılaşmadan devam ederken, ülkenin kuzeyindeki Trablusşam'da Suriye yanlısı Lübnanlılarla aşırı dinci Sünni milisler arasında dön günden beri sokak kavgaları meydana geliyor. Son verilere göre, bu kentteki çatışmalarda sivil halktan 17 kişi öldü, 78 kişi de yaralandı. Sihler uçak kaçırdı YE.Nİ DELHİ (Ajanslar) Hlndistan Havayollarına ait bir yolcu uçağı dun iç hat seferi sırasında kaçırılarak Pakıstan'ın Lahor kentıne indirildi. Srınagar Yeni Delhi seferini vaparken 4 Sih mılitanı tarafından kaçırılan uçakta 249 yolcu ve murettebat bulunuyordu. Çeşitli ajansların haberlerine göre Pakistan, uçağa once iniş izni vermedi. Ancak pilotun yakıtın azaldığını bildirmesı uzerine uçak Lahor Havaalanı'na indı. Daha sonra korsanlar yolculardan 6'sını serbest bıraktılar. Ha\a korsanlan burada Hindistan'da tutuklu bulunan butun Sihlerin serbest bırakılmasını \e Altın Mabet'e yapılan baskın sırasında musadere edilen kı> metli eşyalara karşılık 250 milyon Hint Rupisi (23 milyon dolar) ıstediler. lsteklerı yerine getirilmediği takdirde uçağı birkaç saat içinde havaya uçuracakları tehdidinde bulunan hava korsanlarının Altın Mabet'te oldurulen Sih liden \anlısı oldukları bildiriliyor. Eski bir Nijerynlı bakan kaçırıldı Başkan Şehu Şagari hükümetinin 31 Aralık 1983 'te askeri darbeyle devrilmesinden bu yana Londra 'da yaşayan Nijerya eski Ulastırma Bakanı Elhacı Umaru Dikko, evinin önunden kaçınldı. lyi haber alan kaynaklardan öğrenildiğine göre, dün öğle saatlerinde silahlı siyahi iki kisi, Dikko 'yu zorla bir kamyonete bindirerek kaçırdılar. 45 yaşındaki Umaru Dikko, bir süre önce bir Nijerya gazetesi tarafından Lagos askeri rejiminin en çok aradığı siyasi kisi olarak tamtılmıştı. Keşmir'de süresiz sıkıyönetim ilon edildi Gandi'nin Keştvirli parlamenterlere rüşvet verdiği öne sürülüyor. SRİNAGAR (AP) Hindistan'ın Keşmir eyaletinın başkenti Srinagar'da suresiz sıkıyönetim ilan edildi. Sıkıyönetim, evalet hukumetinin Başbakan İndira Gandi tarafından devrilmesi nedeniyle doğabilecek şıddet e\lemlerini onleme amacıyla ılan edildıği bildirildi. Çarşamba gunu Evalet Başbakanı Muhammed Faruk Abdullah hukumetinin devrilmesıni protesto etmek amacıyla 6 yüksek evalet gorevlisiyle 36 mahkeme görev lisi topluca istifa etmişler, ayrıca bolgedeki işverleri kapah kalmıştı. Keşmir eyaletinın devrik Başbakanı Abdullah, Başbakan Gandi'nin kararına karşı savaşmak için, bir plan hazırladığını açıkladı. Abdullah, Gandi Hukumeti'nin görevlerinden ayrılmaları için 12 eyalet başkanına rüşvet verdiğini ortaya çıkardığını da açıkladı. LspaııyaFraıısa ilişkileri yu IIIILŞU yor NİLGÜN CERRAHOĞLU MADRİD Ispanya'nın AET üyeliğini guçleştiren en büyuk engel ortadan kalktı. Ispanya'ya yaptığı son ziyaretinde, bu ulkenin AET üyeliği konusunda Fransa tarafından gelebilecek hiçbir engelle karşılaşmayacağıru bejirten Cumhurbaşkanı François Mitterrand, 6 ay boyunca üstlenmiş olduğu AET Dönem Başkanlığı'nı İrlanda'ya devrederken, en son siyasi " j e s f i n i yapmış oldu. Altı aydır AET başkentleri arasında mekik dokuyarak, topluluğun sorunlarına çozüm getirmede Fransa'nın etkin olabileceğini kanıtlamaya çalışan ve bu uğurda gerek ülkesinin gerekse de kendisinin tüm prestijini ortaya koyan Mitterrand, donem başkanlığının son demlennde yapılan Fontainebleau Zirvesi'nin başanyla sonuçlanması uzerine, topluluğun kapısında 5 yılı aşkın süredir bekleyen Iberik yarımadası ülkelerine de ">olu açan" lider olmak sıfatını böylece kazanmak istedi. Nitekım, Fransa'nın öteden beri Avrupa'da " e n son sozu" söyleyerek, ağırlığını koymaya düşkün olduğuna dikkati çeken siyasal gozfemciler, 1980'de AET'ye katılan Yunanıstan'a da bu ulkenin kapılarını açtığına ya da "kapıları açtığı izlenimini" yaraımaya ozen gosterdiğine dikkati çekiyorlardı. Madrid'ten ayrılmadan havaalanında Ispanya'nın 1986'da AET'ye gireceğini ve bu yılın sonunda da goruşmelerin tamamrına \e bu konuda basına yaptıkları açıklamalarda son derece cimri davranmalarına rağmen, diplomatik çevreler Fransa'da faaliyet göstermeye başlayan ETA'nın giderek hukumeti rahatsız etmeye başladığına dikkati çekiyorlar. A>rıca gene aynı çevrelere gore, Fransa'da ETA'>a karşı orgutlenen "GAL" (Antiteror Liberasyon Örgutü)'in, Bask teröristlerinin elebaşlarını ortadan kaldırmaya başlaması, Fransızlann bu konuyu enine boyuna duşunmesine yol açmış bulunu>or. ETA'ya devrim vergısı ödemekten bıkan Bask sanayicileri tarafından fınanse edildiğı sanıian ve Bask teroristleri üzerinde son derece kapsamlı bılgiye sahip olan " G A L " i n , Fransız topraklannı ETA ile bir hesaplaşma alanına çev irmesinden korkan Fransızlann, nihayet lspanya'ya şimdiye dek reddettikleri işbirliğını vermeye zorlandıkları anlaşılıyor. " A h l uyeliği" ve "lerorum" gıbi İspanya'nınen temel iki sorununu çozume >aklaştıran bu olumlu geli^melerde, Felipe Gonzalez hukumetinin sabırlı ve tutarlı politikalannın da rolu onemli şuphesiz. Bask terorizminin onü alınabildiği takdirde ve Ispanya'nın 1986 >ılında AET uyeliğinın gerçekleşmcsı ıçın tüm hazırlıkların lamamlanması halinde onemli ekonomik sorunların varlığına rağmen gelecek seçinılerdcdcGonzalez'ı bu>uk bir başarı bekliyor. En azından Madrıd'teki siyasi gozlemcilerin çoğu, bu goruştc birleşivor. Sovyvtler BirliğVnde iki Amerikalı diplomat gözaltına alındı Sovyetler Birliği'nde iki Amerikalı diplomatm "görevleri ile bağdaşmayan faaliyetlerde bulundukları" gerekçesi ile önceki gün iki saat için gözaltına alındıkları bildirildi. Adının açıklanmasım istemeyen bir yetkili, Jon Purnell ve George Glass adlı iki diplomaiın. yolda bir Sovyet vatandaşı ile konuşurlarken gorevliler tarafından goturüldüklerini söytedi. İki diplomat da, insan hakları konusunda uzman olarak tanınıyorlar. (a.a.) Bolîvya'da genel grev şurulmesi istemiyle, genel grev yapacaklarını bildirdiler. Bu grev Bolivya'daki sendikalann bu yıl uyguladığı uçuncu grev oluvor. Hernan Soles Zuazo, vıllar suren askeri yonetimden sonra seçimle ışbaşına gelen ilk sivil Devlet Başkanıniteliğini taşıyor ve sol eğilımli olarak bilinivor. Buvuk bir dış borç yüku içinde bulunan Boliv>a ekonomisini duzeltmek için "sıkı para politikası" uygulanıvor. Sudan'da askeri operasyonlar Sudan'da yönetim karşıtlarına girişilen askeri operasyonlar sırasında binlerce sivilin öldürüldüğu one surüldu. Mısır'da yayınlanan haftalık "ElAhaly" gazetesi, operasyonlar sırasında aralarında 300 çocuğun da olduğu 2 bin kişinin oldurülduğunü bildirdi (THA) François Mitterrand lanacağını bir kez daha tekrar eden Mitterrand, Felipe Gonzalez'in kamuoyu önunde kendisine teşekkür etmesi uzerine muradına ermiş oldu. Boylece son zamanlarda populeritesinin en duşük noktasında bulunan ve Avrupa Parlamentosu seçimlcrinde de aamsanmayacak bir hezımete uğrayan Mitterrand, ülkesinin şimdiyedek Ispanya'nın AET üyeliğini baltalayan en büyuk engel olmuş olmasına rağmen, buyuk bir itibarla Parıs'e uğurlanıyordu. AET'de Akdeniz ulkelerinin ağırlığının arttırılmasından yana olan İtalja'nın, Ispanya'nın topluluk içindeki en yakın müttetiği olmasına ve topluluğun 10 uyeden 12'ye doğru gcnışlcnıosının tınansnıanında en buyük sorumluluğu Almanya'nın üstlenmesine rağmen, Fransa gene diplomasideki becerisini ortaya koymuş, bir kez daha aslan payını kapmıştı. Felipe Gonzalez Fransa'nın, Ispanya'nın AET uyeliğı konusunda izledıği politikadaki değişiklik, ayrıca ETA terorizmi ile mucadeleye ilişkin olarak son zamanlarda yaptığı girişimleri de ilginç kılıyordu. Bask ulkesini kana bulayan ETA lerorisileri ile mücadele konusunda, şimdiye dek Ispanyol hukumetlerinin lum istemierinı geri çeviren Fransa, birdenbire bu konuda da tutumunu 180 derece değiştirmişti. Içişleri Bakanhğı'nagelmesinden az sonra "Le Nouvel Observateur" dergisine verdiği bir demecte de ETA teronbileııııı, LÇUIKU Dun>a'nuı kurtuluş hareketleri onculerıne benzeten Gaston Defterre, geven ay geldiğı Madrıd'te terorumle mücadelede Ispanvollara destek olacağını belirtti. I raıiM/İjıııı L I \ ıcıoı ısilerıne ilişkin goruşlerindekı bu "izahı gıiç" değişiklik uzerinde kor.uiinaya pck ıstekli olmamala Faruh Diba'mn yvğeni, Paris*te bir sokak kadını tarafından öldürüldü PARİS, (a.a.) Eski Iran Şahı'nın eşi Farah Diba'nın kuzenlerinden 42 yaşındaki Muzaffer Diba'nın, 5 haziran gecesi, Paris'teki ikametgâhında bir sokak kadını tarafından öldürüldüğü açıklandı. Vakalanan Dominique Baumann adlı 29 yaşındaki Fransız sokak kadını, 4 haziranı 5 hazirana bağlayan gece Muzaffer Diba'nın kendisini Paris'in Foch caddesindeki evine davet ettiğini, fakat gonül eğlendirdikten sonra parayı ödemeye yanaşmadığını, bunun uzerine eline geçirdiği biı şampanya şişe^iyle Mu^affer Oıba'nın kıfnsm parçaîadığını, oidurdükt.^n sonra e^«. 'ilducu bırka'" parç<ı /ı\net eşyasını alıp kaçtığinı da söyledi. LA PAZ (ANKA) Geçen hafta bir darbe girişiminden kurtulan Bolivya Devlet Başkanı Hernan Soles Zuazo, bu kez genel grevle uğraşmak zorunda kaldı. Bolivya'daki sendikalar, hukuınetin uyguladığı "kemerleki sıkma" poütikasını protesto etmek için genel greve başlıyor. Sendikalar, ücretlerin arttırılması, \iyecek fivatlarının da du İKP Genel Sekreteri: Partinin, bağımsızlık çizgisinde değişiklik olmayacak ROMA (a.a.) İtalyan Komünist Partisi'nin yeni Genel Sekreteri Alessandro Nalta, partinin Enrico Berlinguer tarafından titizlikle savunulan bağımsızlık çizgisinde bir değişiklik olmayacağını soyledi. Roma'da yabancı basının sorularını cevaplandıran yeni Genel Sekreıer Natta, Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a mudahalesının ve Polonva'dakı gelişmelerin İtalyan Komunist Partisi tarafından kınandığını hatırlattı.Partının "tam olarak" bağımsız olduğunu belırten Natta, "Ama bağımsızlık, ilişkilerin bozulması anlamına gelmez, uluslararası planda en ust diızeyde sivasi ilişkiler kurmak isliyoruz" dedi. Partinin kilise ile ilişkilerine değinen Alessandro Natta, partisinin geçmişte sürekli olarak Katohklere el uzattığını ve onlarla birlikte "barışa ulaşmak gibi bszı değerleri paylaştıklarım" bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle