Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 31 TEMMUZ 1984 herhangı bır yetkı tanımamıştır Oysa bu gıbı durumlarda, anabeledıyeye, valılığe başvurmak olanağı sağlanmalıydı Anabeledıye meclısı toplantıda değılken ana ıle yavrulan arasında anlaşmazlık çıktığında, yonlendıncı ve duzenleyıcı onlemler alma yetkısının atanmış gorevlılerden oluşan buyuk beledıye encumenıne verılmesı sakıncalıdır Ote yandan, akçal durumu vetersız ılçe beledıyelerıne buvuk kent beledıyesınce para yardımında bulunma yetkısı verılmesı ılk bakıştaolumlu gıbı gorulebılırse de bu tur yetkıler açık seçık olçutlere, kurallara bağlanmadıkça, ozellıkle farklı sıvasal partılerden olmalan durumunda keyfı uygulamalara vol açabılır BÜTUISCLL BIR DUZELTİM ZORUNLL Kuşkusuz, yenı duzenleme verel yonetımlerın tumunu ıçeren butuncul bır duzeltım (reform) değıldır Devlet ıle verel yonetım bırımlen arasında, bunlann kendı aralarında gorev ve ış bolumune, gelır boluşumune, buna göre akçal denkleştırmeye (malı tevzıne) ılışkın temel duzeltımlerden bağımsız bır duzenleme nı telığındedır Koylerın, ı) ozel yönetımlerının, uç buyuk kent dışındakı ırılı ufaklı beledıyelerın sorunlannı bır yana bırakıp bunlardan yalnızca bırkaçına ılışkın çozum getırmek, butunuyle felce uğramış bulunan yerel yonetım dızgemızın (sıstemımızın) çarklannı dondurmeğe yetemez Bu arada, yönetımın ne olçude ozekselcılıkten (merkezıyetçılıkten) uzaklaştırılacağı konusunda temel kararlan bır an önce almak gerekır Görulduğu gıbı, sozü edılen duzenlemeler, gerçekten aceleye getınlmıştır Ûzerınde cıddı çalışmalar yapılmalı, daha once yapılmış araştırma yazanaklannda onerılen çozumler değerlendınlmelıdır Boylece, hem yerel yonetım dızgesının butunu yenıden duzenlenmelı, hem de vasanın bu gıbı sakıncalı yönlerı gıderılmelıdır Hlllıt|rt ve Prof. Dr. CEVAT GERAY Anakent yonetımıne ılışkın yasal duzenlemeler alışılmamış bır ıvedılıklegelıştı Büındığıgıbı, once anakentlerde buyuk kent ve ılçe beledıyelerı henuz kurulmamışken bunların organlarının oluşumuyla ılgıh kuralları da ıçeren yerel >onetım seçımlenne ılışkın yasa, Cumhurbaşkanlığınca veto edıldı Kımı değışıklıklerden sonra soz konusu yasa 18 Ocak 1984 gunu yururluğe gırdı Sankı "ıstım arkadan gelsın" denılıyordu Seçımlere ıkı gun kala 23 Mart 1984'te çıkarılan yasa gucundekı bır kararnameyle sınırları ıçınde bırden çok ılçe bulunan anakentlerımızde "buyuk şehır" \e "ılçe" beledıyelen kuruldu Pek çok yerel polıtıkacı görev, yetkı ve sonımluluklarmın ne olacağını bılmeksızın adaylıklarını koyarak seçım yanşına katıldılar Kuşkusuz, seçım donemınde boyle ıvedı bır duzenlemenm gerısınde, öncekı seçımlerde buyuk olçude ortanın soluna oy vermış olan anakentlerde oyları bolerek kımı kalelerı tutabılmek amacı yatıyordu Fakat beklenenın aksıne, ıktıdar partısı tum anakent beledıyelennde ıktıdarı ele geçırebıldı Tumu aynı partıden oimalanna karşın, " a n a " beledıyelerle (buyuk kent beledıyelerıyle) "yavru" beledıyeler (ılçe beledıyelen) arasında gorevlenn, yetkılerın, olanaklann, personehn paylaşılmasında pek çok anlaşmazlık ortaya çıktığı herkesçe bılınıyor 28 Nısan 1984'te yururluğe konan yonetmelık de bu surtuşmelerı sona erdıremedı Başbakanın araya gırmesıvle yavruların çatlak ses çıkarmaları w Belediyeler Son duzenleme kuşkusuz demokratık katılım ve denetım açısmdan, 1981'de çıkarılan yasanın sakıncasım gıdermiştir. Anakent halkının hem buyuk kent, hem de ılçe beledıyelerıne katümasına olanak sağlamıştır. Buna karşın demokratık katılım açısmdan sımrlantmştır. onlenmış oldu Soz konusu yasa gucundekı kararname, daha once çıkanlmış benzerlen sırada beklerken, TBMM'de hemen gundeme alınıp göruşuldu, kımı değışıkhklerle 9 Temmuz 1984'te Resmı Gazete'te vayınlanarak vasalaştı Anakent yonetımının bıçımlendırılmesıne yonelık çabalar ulkemızde yenı değıldır Hızlı gelışmeye sahne olan Istanbul ve Izmır'de kunı çevre beledıyelerının, hatta koylenn anakentm bır uzantısı durumuna gırmesı uzerıne çeşıtlı vonetsel sorunlarla karşılaşılmaktaydı Aradakı sınırlar ortadan kalkacak olçude bır ıç ıçelık oluşmuştu Gorev, yetkı ve sorumluluk kargaşası, surtuşmeler, karışma ve boşluklar, eşgudumsuzluk doğmuştu Yetkılenn, akçal kaynaklann zaten sınırlı olan çok sayıda bırım arasında dağılmış olması yuzunden, ışgorulerın topluma mal oluşu yukselmıştı Bunların sundukları ışgoru (hızmet)lerın nıtelık, yeterlık düzeylen açısmdan dengesızhkler buyumuştu Anakent olçeğındekı kımı ışlenn obur kuçuk beledıyelerce de yapılması ıkılemelere, geakmelere, kaynak savurganlığına neden olu>or, buna karşılık anakentın akçal yuku gıderek artıyordu Kuçuk beledıyelerde halkın katılımı, denetımı yeterlı duzeyde ıdı, fakat ışlerın ekonomık, verımlı bıçımde gorulmesı ıçın uygun olçek buyukluğune ulaşamıyordu Anabeledıye, planlama, eşgudum, ekonomık etkınlık, venmhlık açısmdan elverışlı olçek buyukluğune enşmıştı, fakat halkın demokratık katılımına, denetımıne elvermıyordu Anakent >onetımı ıçın en ussal gıbı gorunen yaklaşım, çevre beledıyelen, koylerı anabeledıye ıle bırleştırerek tuzel kışılıklennı sona erdırmek, aynı tuzel kışılık altında yenı bır yerel yonetım bırımı oluşturmaktı Bu yontımın, verel yonetımlerın tarıhsel kokenlerı, yore halkının ahşkanlıklan, demokratık gele neklerı açısmdan sakıncaları vardı 12 Eylul'den hemen sonra çıkarılan 34 sayılı Mıllı Guvenlık Konseyı kararı, sonradan 8 12 1981'de yururluğe gıren 2561 sayılı yasa ıle buyuk kentlerın yakın çevresındekı beledı \elenn, kovlerın anabeledıveye bağlanması >oluna gıdılmıştı Söz konusu yasa buyuk beledıye tanımı ıçın 300 bın nufus olçutunu getırmış, çevre koylerı de kapsamına almıştı Bu tur bır duzenleme ıle anakent olçeğınde, alansal, fızıksel, yönetsel bır butunleşme sağlanabılmıştır BtRLİKTEŞ (FEDERVTİF) BELEDIVELER OR1SFGİ BENİMSENM1Ş Son duzenleme ıle uç anakentımızde ortaya çıkan yonetım yapısı, dunyanın kımı buyuk kentlennde oluşturulan ıkı basamaklı bırlıkteş (federatıO beledıyeler orneğıne benzıyor Fakat duny adakı obur bırlıkteşlık orneklennde, var olan beledıyeler tüzel kışılıklennı yıtırmeden ustbırlık beledıyesının çatısı altında toplanmışlardır Oysa anakentlerımızde eskımış yapay yönetsel sınırlar olçeğınde yem ılçe beledıyelen oluşturulmuştur Sınırları ıçınde bırden çok ılçe bulunan uç buyuk kentın yalnızca kararname kapsamına alınmış olması gerçekçı değıldır Buna karşılık, smırlan ıçınde bırden çok ılçe bulunmamakla bırhkte nufusu buvuk kent sınırlarını aşmış olan kentlenmız bır yana bırakılmıştır O\sa, 1980 sayımında Adana, Bursa, Gazıantep, Konva. Eskışehır 300 bı nın ustunde nufusa sahıp bulunuyorlardı Ote yandan, anabe ledıye sınırları ıçındekı ılçeler, alan, nufus, beledıye ve koy sa>ılan açısmdan benzeşık (homojen) değıldırler Oysa ılçe sınırları, ışgorulerın yönetsel gerek lerını karşılayamıyacak olçude eskımıştır 1980 sayımında Istanbul'da Adalar ılçesı 18 bın, Beykoz ıle Emınonu 100 bının altında, Eyup, Gazıosmanpaşa, Sarıver, Zeytınburnu 100200 bın, Uskudar, Şışlı, Beyoğlu, Bakırkoy, Beşıktaş 200300 bın arasında, Kadıkov ıle Fatıh 400 bının ustunde nufusa sahıp ıdıler Izmır'ın merkez ılçesı 527, buna karşılık Karşıvaka 227, Bornova 55 bın nufus banndınyordu Ilçe sınırlan koklu bıçımde değıştırılmeksızın, az çok bırbırıne nufus ve alanca benzeşık vonetım bolumlerı oluşturulmaksızın, yoresel halkın yerel yonetım ıle ılışkılerınden doğan ahşkanlıkları, geleneklerı vb tarıhsel verıler dıkkate alınmaksızın yalnızca kohnemış ılçe sınırlarıyla bağlı kalınarak kurulan ılçe beledıyelerı yapay bırer yönetsel bırım ve basamak olmaktan ılerı gıdemezler Bugunku bıçımıyle anakent yönetımı, toplumsal, ekonomık, tarıhsel ve demokratık verılere dayanan yerel yonetım bırımlerımn doğmasına olanak tanımıyor Anakenttekı ılçe beledıyelerı, gorev, yetkı, yönetsel yapı ve organlar açısmdan, anakent dışındakı ılçe beledıyelennden hıçbır onemlı farklılık taşımıyor Buyuk kent beledıyesıne tanınan kımı akçal kaynaklann ılçe beledıyelennden esırgenmesının nedenını anlamak guçtur Son duzenleme kuşkusuz, demokratık katılım ve denetım açı smdan 1981'de çıkarılan yasanın belırttığımız sakıncasmı gıdermiştir Anakent halkının hem buvuk kent, hem de ılçe beledıyelerıne katılmasına olanak sağ layan bır duzenek getırılmıştir Buna karşın, yenı duzenleme, demokratık katılım açısmdan onemlı bır sınırlılık taşımaktadır Buyuk kent beledıyesının en onemlı karar organı olan encumen (beledıye başkanı evlemlı olarak katılmadıkça) hep atanmış kamu gorevlılerınden oluşmaktadır Başka bır anlaumla, encumende halkın temsılcılenne yer venlmemıştır. Işlerın yalnızca atanmış gorevlılerden oluşan bır kurula bırakılması >onetsel açıdan olduğu gıbı demokratık açıdan da çok sakıncalıdır Ote yandan, encumende, buyuk kent beledıyesının obur yonetıcılerı ver alırken sağlık, veterınerhk ışlennı yuruten yonetıcılerın dışlanmasının nedenını anlayamadık Atamayla gelenler >anmda, buyuk kent beledıye meclısınce kendı uyelen arasında seçılmış temsılcılerın katılmasıyla encumenın karma bır kurula donuşturulmesı zorunludur PENCERE Yahya'nın Aklanması, Toplumun Kirlenmesi... Yahya Demırel deyınce çağrısımla akla gelen ılk ıkı sozcük "hayalı ıhracat 'tır 1970'lerde yurt dısına mobılya satar gorunup sunta yollayan Yahya Demırel, Hazıne'den vergı ladesı yoluyla 20 mılyon lıra almıstı Demırel soyadından ötüru sıyasal boyutlarına oturan olay, devlet elıyle kışıyı zengınleştırme sıyasetının bır urunu ve "koşeyı donmek" dıye vurgulanan dunya goruşunun çarpıcı orneğıydı Yolsuzluk ortaya cıkarılınca 1970'lerın az cok duyarlı ortamında gururtu kopardı, tepkı yarattı Çunku devlet adamı ıle ışadamı arasındakı ılışkılerde sap ıle samanı bırbınnden ayırmak ısteyen bır toplumda yaşanıyordu Yahya Demırel ışın sarpa sardığını gorunce yurt dışına kaçmıştı, ama gecenlerde gerıye döndu Koprulerın altından çok su akmış, Turkıye'de hayalı ıhracatla devletın sırtından para kazanmak yaygınlaşmıştı • Yozlaşma ve kırlenme aradan geçen kısa surede o denlı yoğunlaşmıstı kı, artık Yahya Demırel haksızlığa uğramış gıbı gorünuyordu Doğrusu genc Demırel'ın donuşunde zamanlama 1yı hesaplanmıştı Hazıne ve Dış Tıcaret Musteşarı Ekrem Pakdemırlı daha bır hafta once hayalı ıhracatla devletten mılyarlar kazanan fırmaların varlığını doğrulamıştı Ekonomı uzmanları 1984 dışsatımının yukselmesınde hayalı ıhracatın payının azımsanamayacağını vurguluyoriardı Guneş Gazetesı Başyazarı Oktay Ekşı kosesınde soruyordu '' Yahya 'nın 'çocuk oyuncağı' sayılacak suçu ıçın kıyametler koparan toplumumuz nerede? Yolsuzluklara usulsuzluklere bu kadar duyarsız hale mı geldık?" Ne yazık kı geldık • Bugun "normal" sayılan çoğu ış, 1940'larda buyuk devlet suçudur, 1950'lerde skandaldır 1960'larda yapanın başını yer, 1970'lerde onaylanamaz Bu ulkede on yıl once hıç kımse Turkıye Cumhurıyetı hukümetı uyelennın kendılerıne yakın ışadamları, tuccar ve sermayedarları danışman seçerek devlet ışlerını bırlıkte yuruteceklennı duşunemezdı Yakın dostların şırketlerını kayırıp "gozetılen holdıngler" statusune donuşturerek ulkenın dış tıcaretıne turnıke yapan hukumetın Meclıs'te yaşamasına olanak yokto • Toplumlarda değışme doğaldır Ancak tarıhsel gelgıtlerın dalgalanmalarında değışmenın de değışık turlerı ve sureclerı vardır Tarıh krtaplarında, devletlerın yukselış ve alcalış sureçlerı, toparianma ve dağılma dönemlerı, ryıleşme ve hastalanma evrelerı okunur Kimı zamanlarda toplumlarda olumsuzluk ağır basar, çözulme, kırlenme çurume, kokuşma başlar Kurumlar ışlevlerını yıtırırler cökerler, kışıler yozlaşırlar, bencıllığın ıtıcı gucunu erdem sayarlar Tefecılık, asalaklık, açıkgozluk pnm yapar Emekçı kesımının ayrıcalıklı bolumu, dışa bağımlı sermayenın gudumune gırer Aydınlarda yılgınlık ve benlığını satma eğılımı hızlanır teslımıyetm ve döneklığın fıkırsel gerekçelerı pıyasaya surulur Can cekışen ekonomıyı kurtarıp canlandırmak ıçın verılon her ılaç tersıne teper bır avuç çıkar çevresının elınde yenı vurgunlar ıcın kullanılır Ekonomık yapının çurumesı ve duzenın kokuşması, yolsuzlukları pompalamakla kalmaz dogallastırır Toplumsal ortam ınmelı bır beden gıbı tepkılerını yıtırır Vurgunların alkışlandığı fırsatçılığın saygı gorduğu devletı özel çıkarlara alet edenlerın ulusal sıyaset yaptıklanm soyledıklerı bır evreye gırılır Bu eğık duzeyde toplumsal ahlakın da gunden gune hızla yok olduğu ızlenır • Dun suclanan Yahya Demırel'ın bugun haksızlığa uğramış gıbı kamu vıcdanında aklanması, ancak Turkıye'dekı olumsuz değışıklıkle açıklanır Hayalı ıhracat dun suçtu, bugun ekonomık rejımın doğal turevıdır GOREV AYR1MI OLDUKÇA GERÇEKÇI Ana beledıye ıle yavru beledıyeler arasındakı gorev ve yetkı boluşumu yasada oldukça gerçekçı bıçımde duzenlenmıştır, denebılır Fakat, ozellıkle bele dıye kolluğunun (zabıtasmın) anabeledıyeye bırakılmaması ılerıde gorev boşluklarına ya da karışıklıklarına yol açabılecektır Anabeledıye başkanına, ılçe beledıye meclısı kararlarının yenıden göruşulmesını ısteme (kamuoyundakı deyımıyle "veto") yetkısının tanınması sakıncalıdır. Ozellıkle, sıyasal kışılere boylesı bır denetım yetkısının verılmesı ılerıde farklı partıden olan ılçe beledıyesıyle buyuk kent beledıyesı arasında surtuşmelere, aksamalara yol açabılır Bugunku bıçımıyle yasa, ılçe beledıye mechsının uçte ıkı çoğunlukla karannda dırenmesı durumunda ana beledıye başkanına HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD SAXVI i)i:ı« Bilgi Yarışması! Turkıye'de opera ve bale var Istanbul'da, Ankara'da, son yıllarda Izmır'de, bale gosterılerı, operaiar, konserler sunuluyor Bunları ızleyen bınlerce ınsanımız da var 1930'lu yıllarda unlü yabancıların sunduğu konseıierı ızleyen Istanbullulann sayısı çoğu yabancı ve azınlık olarak, 500'e zor ulaşırdı Şımdı, konserlerde yer bulunamıyor Operaiar ve baleler bırçok kez yınelenıyor Turk Devlet Operası'nın ılk değerlerınden bır Orhan Gunek, İstanbul konservatuvarının buyuk değerlerınden bır Leyla Gerv cer, operanın anayurdu Itaiya'da yıllardır alkış topluyor Renklı sesıyle dınleyenlerı buyuleyen bır Suna Korad, yurt dışında başarıdan başarıya koşuyor Suna Kan, Ayla Erduran, sanat elçısı olarak her yabancı ulkede Turkıye adını onurlandırıyor Plastık sanat ustalarımız dunya sanat merkezı Parıs'te hayranlık topluyor Turk yazar ve şaırlerının kıtaplan yabancı ulkelerde oduller kazanıyor ve bırçok kez basılıyor Bu mutluluklar ordusuna son yıllarda Turk fılmlen de katılmaya başladı Gelın görun kı, butun bu mutluluklar kaynağı, doruklar yücesı olaylar bızım TFTT programlarında hemen hıç yer almıyor Gunun sadece dort saatı ve tek kanalla yayın yapan bır kuruluştan çok şey ıstenemez dıyenler bılmem var mı 7 Pek sanmam' Çunku, falan genel mudurun, fılanca bakanın, hatta orta duzeyde burokratın takır tukur demeçlennı sunmakla gorev yaptığını sanan TRT yonetıcılerı pıyasa şarkıcılarına, kırıtkan okuyucu bayanlara, ' Bır Konser' başlığı altında, programda yer bulabılıyorlar da, rahmetlı Faruk Guvenç ustanın yıllarca yuruttüğu o çok yararlı "Mını Konser"ıne beş dakıkacık ayıramıyorlar Hele kımı programlar az uzamaya gorsun> Günün yayın suresı uzatılmaz ve hemen ' Sanat Dunyası" ya da çokseslı muzık atılıverır TRT'cıler son gunlerde yarışma programlarını da lyıce yozlaştırdılar Incır çekırdeğı doldurmaz bır saatlık programlar sunuyorlar 600 bın lıralık öduller dağıtılan o sozum ona bılgı yarışmalannda kımı sorular Futbolda Nızamı bır sahada oynanan maclarda topun ağırlığı kaç gramdır? (450 grammış>) Sutopunda Bır devre kaç dakıkadır? Sutopu kaç devredır^ (Aklımda kalmadı) Voleybolda Genç ve buyuk erkeklerde yerden fıle yukseklığı kaç metredır? (2 metre 43 ımış1 2 44, 2 45 de olabılırmış1) Boksta En hafıf ıkı boksorun ağırlığı ne kadardır? (51 ve 58 metreymış') Futbolda Brezılya hangı yılda Dunya Kupasını kazandı? (Aklımda kalmadı) Basketbolda Top potaya gırmeden hakemın sayı kararı vermesı doğru mu, yanlış mı? (Aklımda kalmadı) Dıskte Gulle, dısk ve daha başka atma dallarmda dısk ağırlığı ne kadardır? (Aklımda kalmadı) Şu ıncır çekırdeğı doldurmaz sorularla dolu, sozum ona bılgı yarışması, hangı amaçla duzenlenmıştır? Ulke ınsanlarının kafası aydınlanmasın dıye mı 7 Ya da ınsanlarımızın ıçı kararsın, duşunceden uzak kalsınlar dıye mı"? Stadyumlardan ayaktopu oyunları, camılerden mevlut, durmamacasına konuşan polıtıkacılar göruntusü, temel atma torenlerıyle dort saatçık yayın suresını dolduruveren TRT yonetıcılerı ıçın ne yazılabıiır? Başları sıkışınca 'Ataturk, ızındeyız'" deyıverenler, "Muasır medenıyetın ustune cıkacağız' ılkesını boyle mı anlıyorlar? Turkıye'de televızyon yayınları başlayalı yıllar var Oncelerı sanırım daha az kotuydü programlar1 Yayın suresı daha genış tutuluyordu Başlangıç yıllarının deneysızlığıne rağmen eskı programların surasında burasında kuçuk kücuk umut ışıkları vardı Once, enerjı sınırlaması gerekçesıyle yayın suresı lyıce azaltıldı BağımsızTRT'cılık, 'kapıkulu' yonetımıne donuştüruldu Devlet Senfonı Orkestrası'nın, operasanatçılarımızın, edebıyatçılarımızın ve sanatçılarımızın basarıları yok bılındı Şarkıcı bayanların suresı, alaturka gazınoculuk arttırıldı Kımı gunler sadece ayaktopu cekışmelerı, ya da dınsel yayınlarla yetınıldı Kultur sanat ve dusuncenın aydınlatıcılığından boylesıne uzaklarda bır televızyonculuk hıç var olmasa daha uygun değıl mı'' Boş vaktı olan yurttaş kıtap okur, müzık dınler, tıyatroya gıder, ya da sadece başını dınler ve duşunur Duşunen ınsan olur Ya o cıyak cıyak bağıran cıklet, plastık boya ve temızleyıcı sıvı reklamları Turk reklamcılığı uzerıne duzenlenmış bır panelde Doç Dr Seval Yakışan özetle şunu belırtmısXv "Reklam bombardımanı karşısında şaşkına dönen tuketıcı, ıhtıyacı olan malı değıl, gudumlendığı malı almakta ' TRT'nın dört saat boyunca uyguladığı bombardıman, sadece luketıcıyı de şaskına cevırmekle kalmıyor dusunceyı de yok edıyor YeniGündem aldınız mı? Bırleşme ıçın ne dıvorlar11 Erdal Inonu, Necdet Calp, Turgut Sunalp, Gokberk Ergenekon, Avdın Gurkan, Engın Avdın, Erol Kose Demırel polıtıkaya donerse Nazlı Ilıcak'la demokrası uzerıne Emre Kongar Turkıye'de kurumlaşan antıdemokrası ^ydın Kovmen Demokrasıjı es geçen boş kavramlar Zatı Sungur'la en son sovleşıyı Fatıh Ozguven vapmıştı Olıımu hıç duşunmedım Ve Murat Belge Ekrem Akurgal'Ia "Turk kulturu' uzerıne konuştu . Tanınmış yazarlarıntııın 'en yeni" yapıtları: Şİirler, öyküler, denemeler... Türk romanının 10 klasmİ 7 "Bulamadım" demek istemiyorsanız Milliyet Sanat Dergisi'nin 1 Ağustos sayısını önceden ayırtın KONGRE İLANI Turkı>e Otel, Lokantave Eğlence Yerlen lşçılerı Sendıkası "TOLEYİS" Ana Tuzuğunun 17'ncı maddesı gereğı Olağanustu Kongresım aşağıdakı adreste, 1819 Ağustos 1984 gunlerı saat 09 00 da başlamak uzere, vapa cakıır 2821 Sa>ıh Yasa gereğı ılgıh lere duyurulur TOLEYİS YONETIM KURULLJ Kongre Salonu Beşıktaş, Eskı \apur Iskelesı ustu Denızvollan Emeklılerı Yardımlaşma Lokalı Beşık taş İSTANBUL GUNDEM 1 Yoklama ve Açılış, 2 Savgı duruşu, 3 Dıvan seçımı 4 Konukların konuşması, 5 Raporların okunması, 6 Tenkıt ve dılekler, 7 Yönetımın cevabı ve ıbra, 8 Tahmını butçe goruşmesı, 9 Seçımler, 10 Kapanış Basın 302 Hacırcıba«,ı Sokak No: 518 Uskudar Mobıljalı E\ 579 33 33 P1ONEER Radvo Tevp (kP 7230) Ekolavzır'h 579 31 33 • 31 AR 585 Nolu motor plakamı kaybettım hukumsuzdur 4LI MERCAN TEŞEKKÜR 27 Hazıran 1984 gunu kaybettığımız kuçuk Mehmet Alı'nın babacık'ı 7. sayı Bayilerde ILETlŞlM YAyiKLARI PERK4 A Ş klodfarer Cad Iletışım Han Cagaloglu fST Tel 120 14 53 54,55 H. ZEKİ DİLSİZOĞLU'nun hastalığı suresınce, gosterdıklen yakın ılgıden, başta dostumuz Dr Oktav Incekara ve hemşıre Yuksel Ozşen olmak uzere SSK Okmeydanı Beyoğlu Hastanesı Onkolojı Servısı tum doktor, hemşıre ve personelıne, cenazesıne gelen ve acımızı paylaşan yakınlarımıza teşekkur ederız VEFAT ve TEŞEKKÜR Merhum Irfan Elgm, Fatma Zehra Elgın'ın sevgılı Tonınu, Cezmı, Guzın Elgın'ın değerlı oğlu Gultekın, Selçuk Elgın ve Turgut Budak'ın sevgılı yeğenı, Hasan Basrı, Halıde Akgıray'm damadı. Necıp Nurı Elgın'ın ağabeyı, Gönul Elgın'ın kayınbıraderı, Serkan Elgın'ın amcası, Atılla, Asuman Kurtaran, Atılla, Nuzhet Akgıray'ın bırıcık enıştesı, Ceyhun Elgın'ın sevgılı babası ve Fusun Elgın'ın kıymetlı eşı Yuvasına ve yavrusuna do>amadan kavbettiğimiz, AİLESİ duıu lufizm Dunyadakı cennet MUHLİS AKIN ELGİN'in vefatı nedenıyle telgraf, telefon \e bızzat gelerek son gorevın yapılmasına katılıp acımızı T paylaşan dost, arkadaş ve aıle yakınlarına, TPAO Genel jdurluğu'ne, IGSAŞ Genel Mudur ve mensuplarına Yargıtay uyelerıne, İstanbul Adlıyesı'nın değerlı yargıç ve savcılarına sonsuz tesekkurlerımızı sunarız ELGIN AİLESI FETHİYE Bu yıl FETHİYE yıh, bu yıl FETHIYE'yı yaşayacağız Çe\resındekı doğal guzellıkler, KBKTÜ8 ÇİÇEÖİ MOTEL GOLKOYBODRUM Tel Golkoy 20 Malıye ve Gumruk Bakanlığı Teftış Kurulu Başkanlığı'nca 24 9 1984 pazartesı gunu saat 09 30'da, Ankara ve Istanbul'da Ma lıve Mufeltış Muavınlığı gınş sınavı açılacaktır GİRİŞ SINAVINA KATILABİLMEK İÇİN a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48 mcı maddesınde vazılı nıtelıklere sahıp olmak, b) 1 I 1984 tarıhınde 30 vaşını doldurmamış bulunmak, c) Sıyasal Bılgıler, tşletme, tktısat, Hukuk Fakultelen ıle Ortado ğu Teknık Unıversıtesı ve Boğazıçı Unıversıtesı tdarı Ilımler Fakul telerınden, Iktısadı ve Tıcarı Ilımler Akademılerınden (veya bu va sıfları haız olduğu Mıllı Eğııım Bakanhğı'nca tasdık edılecek yurtıçı ve yundışı fakulte veya yuksek okullardan) bırım bıtırmış olmak, gerekmektedır Istekhlerın sınav ıçın gereklı belgelerle sınav konulannı belırten kıtapçığı, adları geçen Fakulte ve Akademılerle, Ankara'da Teftış Kurulu Başkanlığı ndan tstanbul ve Izmır Defterdarlıklarında Ma lı>e Mufettışlerınden, bızzat veya mekıupla sağlayarak başvurma ve kayıt ışlemı ıçın en geç 14 9 1984 pazartesı gunu çalışma saatının bıtımıne kadar Teftış Kurulu Başkanlığı na başvurmalan ılan olunur Basın 20503 MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞrNDAN MALİYE MÜFETTİŞ MUAVİNLİĞİ GİRİŞ SINAVI MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI HESAP UZMAN MUAVİNLİĞİ GİRİŞ SINAVI Malıye ve Gumruk Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu'nca 11 Eylul 1984 salı gunu saat 9 30'da Ankara, tstanbul ve Izmır'de Hesap Uzmanlığı Muavınlığı gınş sınavı açılacaktır Sınav a katılabılmek ıçın; a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'ıncı maddesınde yazıli nıtelıklere sahıp olmak. b) 1 1 1984 tarıhınde 35 yaşını doldurmamış bulunmak, c) Sıyasal Bılgıler, lktısat, Hukuk, Işletme, Iktısadı ve 1dan Bılımler Fakultelen ıle bunlara denklığı Mıllı Eğıtım Bakanhğı'nca tasdık olunan yabancı fakulte veya yuksek okullardan bırını bıtırmış olmak gerekmektedır Sınavlara gınş şartlarını ve sınav konulannı gosteren broşur, yukarıda ısımlerı geçen oğretım kurumlarından \e Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı ıle Ankara, istanbul ve Iz mır Grup Başkanlıklarından sağlanabılır Istekhlerın 24 8 1984 gunu akşamına kadar Malıye ve Gumruk Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı ANKARA adresıne belgelerı ıle bırlıkte yazılı olarak başvurmalan gerekır Basm 20257 dunyanın hayran olduğu Olu Demz'ı, Koyceğız'ı kuçuk adacıkları, denıze kadar uzanan çam ormanlarıyla suslu koyları, kral mezarlan, koydakı şahane gurubu, sakm denızı ve bu şahane ko\da guneşın batışmı seyretmek Her gun engın kumsallara, cennet kovlara gezıler Burası dunyadakı cennet FETHİYE Ve bu koyda demır atmış pırıl pırıl ışıklanyla yuzer bır sarav, 500 yataklı, yuzme havuzları, muhteşem salonlanyla luks Ye \amnda sızlen bu cennet koyda ve çevresınde gezdırecek, eğlendırecek olan açık denız yatları Mavı Tur yelkenlılerı, wınd surfler, opnmıstler, luks F1ORITA ıçındekı muhteşem salonlarda ovunlar \e her gece muzık caz, dıskotek Sabahlan sağlıkiı yaşam kovda vuruyuşler, koşular \e sabah amnastığı aerobık, cım caz eğlencelerı Hep beraber her hafta tETHlYE'ye gıdiyoruz... her curna hareket 9 gece 10 gun T Pan 44.950 TL. 1984 yıh YURTICI VURTDISI gezr brosurlenmız steyenlere gondenlmektedır Btyojlu IslıUal Cad No 365 TM 14j 76 S0 (5 hat). 143 79 96 144 89 95 Hartrfy* Cumhurıyet Cad No 243 Tel 141 12 84 45 hal) Kadıkoy Altıyol Onur lıhan No 407 Tel 337 32 77 33* 39 03 Selamrçeşme Ba&lM Ctö No 221 2 Tel 355 53 S9 359 7» 46 Bakırkoy İstanbul Cad Pelın l*ham NESLI TURIZM Tel 570 13 62 Ankara Ataturk Bulvar No 83 Tel 34 40 44 34 40 45 Bodrum Karant na Cad No 31 Tel 1413 144 46 51 FİORİTA YÜZER OTELİ A713