17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 TEMMUZ 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Ozetle "Yüzyılhk Yalnizhk'hn beşinci basımı yapıldı Sabancı'nın koleksiyonu Türk ressamlarla dolu: 1982 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi, Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'in ulkemizde ilk kez 1974 yılında yayımlanan "Yüzyılhk YalmzJık"adh romant beşinci bastmtm yaptı. Yeni basımı Can Yaymları 'nca yapılan "Yüzyıllık Yalmzlık"m daha önceki basımlannda ilk 66 sayfa Seçkin Cthzoğlu 'nun çevirisi değildi. Bu yeni basımında Cıhzoğlu, hem bu bölümü yeni baştan çevirdi, hem de bütün çeviriyi yeniden gözden geçirdi. Bizdeki yanguıı söndüreUm, sonra dısa yönetiriz Kültür Servisi Türkiye'de resim koleksiyoncusu denince akla gelen birkaç addan biri de Sakıp Sabancı... Sakıp Sabancı Emirgân'daki ünlü "Atlı Köşk"ünü bahçesinden başlayarak nerdeyse bir müzeye dönüştürmüş. "AÜı Köşk", bahçesindeki heykellerin, tarihi çeşmelerin, köşkün içindeki hepsi birbirinden değerli eşyalann, avizelerin, aynalann, biblolann yanı sıra, duvarlannda da Türk resim ve hat sanatının en değerli örneklerini taşıyor. Kasımpasalı Hilmi'den Osman Hamdi'ye, lalı Mehmet Ali Paşa'ya kadar uzanan Prenses tffet'ten 1949 yıhnda 300 bin liraya aldığı köşkün duvarlanndaki bu sanat tarihi hazinesinin nasıl oluştuğunu Sakıp Sabancı şöyle anlatıyor: "Her işte rötariıyız. Dünyanın gelişmesini ve şartlannı geç hissetmeye, görmeye başladım. Önceleri bir tek, işimin ve sorumlulugumun olduğunu sanırdım: Fabrikalar ve evim. Gelişmiş memleketlerie temaslanm çoğaldıkca gördüm ki fabrikalar kurmak, üretim yapmak, istihdam yaratmak asli is kabul ediliyor. nın dışındakiler de Türkiye'de yaşamış Ayvazovski ile Fausto Zonaro'nun tabloları. "Çünkü", diyor Sabancı, "Ben bizim olana yaklaşmak istiyorum. Picasso veya onun gibi ünlü yabancı bir ressamın bir resmine 600 milyon lira vereceğime o parayla 100 Turk ressamını mutlu ederim. Ben bize, bizim olana öncelik verilmesinden yanayım. Çiinkü yangm burada. Önce onu söndürelim, sonra dışa yöneli GÖRDÜK KONUŞTUK Kadınlarla hiç ilişkim olmadı... Hatta film çevirirken bile, rol icabı tabii.. Karşıma bir kız koyuyorlardı ve ben ıstırap çekiyordum inanın... Erkek rolü oynamak benim için bir azap oluyordu... riz." Îzmir Anakent Belediye Baskanhğı, tiyatro kurmayı kararlaştırdı. Belediyenin tiyatro kurmasına ilişkin öneri; Anakent Belediye Meclisi'nde benimsenerek tigili komisyonlara devredildi. Komisyonların çalısmalanm tamamlamasından sonra mecliste yine göruşülecek olan öneri kabul edilirse, Îzmir, ikinci bir tiyatroya kavuşacak. Anakent Belediye Baskanı Burhan Özjatura, tiyatro kurma önerisinin mecliste kabul edileceğine inandığım beürterek, "Tiyatronun başına bu ışle uğrasacak, kendini bu üyatroya adayacak birini getireceğiz, damşmanlık konusunu düşünüyoruz" dedi. özfatura, kurulacak tiyatronun kadrosunun oluşturulmasmda Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinden de yararlanılacağmı bildirerek, ikinci tiyatronun rekabeti getireceğini, böylece de kalitenin yükseleceğini sandıklanm da söyledi. îzmir Şehir Belediyesi Kayserili ahşverişi Sakıp Sabancı'nın, resim piyasası canlandıkça oluşan sahteciliklerden pek korkusu yok. Çunkü hem zaten tanıdığı, guvendiği galericilerden alıyor hem de: "İşadamı ve sanayiciyim, ama Kavseri'den geliyorum. Hamuru Kayseri'de yoğrulmuş bir adam ayaklan yere basan alışverişi sever. Ben bilirim demem. Bir tabloyu seversem, önce uzmanlarına sorarım. Bu tablo sahte midir, degil midir? Benim koleksiyonuma bir şe> katar mı? Guvendiğim, saygı duyduğum bu uzmanlann görüşune göre alınm veya almam." BÜLENT ERSOY... "Almanya'yı sevmiyorum ama karmm orada doyuyor, mecburum.." (Fotoğraf: MEHMET AKİF) diyor. Ünlü şarkıcı, erkeklikten kadınlığa geçişin 4 . yılında Bülent Ersoy: Şu anda 4 yaşındayım Şarkıcı Bülent Ersoy erkeklikten kadınlığa geçi^inin dördüncü yüdönümünü Istanbul'da kutladı. Kısa bir süre sonra yeniden Almanya'ya dönecek olan eski hemcinsimizle kadınerkek ilişkilerinden, dini, politik ve ekonomik görüşlerine dek uzanan bir konuşma yaptık. Bülent hanım, ameüyat olaü epey oldu galiba.. Ne kadar oldu? Efendim bugunlerde dört sene oluyor. "Dördüncü yaş güBÜm" diyorum ben.. Ben şimdi şu anda dört yaşında bir Bülent Ersoy'um. Bakın şimdi kadın otdugunuza iyke inandım. GeneUikle bütün hanımlar kendilerini dörtbeş yaşında görörier çiinkü... Ha.. ha.. Ama benimki gerçekten öyle.. Gerçekten dört yaşında gibi hissediyorum kendimi... Bu dört yıl içinde kadınlığa iyke abşbnız mı? Kadınlık benim için sonradan benimsediğim bir şey olmadığı için bu sonı bana biraz ters geldi şahsen.. Ben kendimi oldum olası zaten öyle hissediyordum.. O şekilde hissiyatımla, ruhumla.. Cismimle doğru orantıh bir hale gelebilmesi için bu ameliyeyi yerine getirmek istedim ve büyük Allah nasip etti.. ler cuma namazı kılarlar.. Onun için cuma namazlanna gitmiyorum. Eskiden giderdim, ama evde namazımı kılarım.. Devamlı mı? Devamh.. Beş vakit namaz değil.. Ramazanda Allah izin verirse her zaman olduğu gibi.. Bu mübarek ramazını şerif ayında ilk başından sonuna kadar nasip etti, orucumu tuttum, namazımı kıldım. Allah kabul etsin inşallah!.. Amin.. Bülent hanım sizin lise>i bitirdikten sonra konservatuvar tahsili yaptıgmızı biliyorum. TahsÛlisinu yani.. Bu bakımdan flkirlerinizi öğremnek istiyornm. Ülkenin ekonomik duramu, siyasi darumu.. Ne duşünürsuniız bu konular hakkında? Şimdi ben dokuz buçuk aydır Türkiye'den uzaktayım ve seçimler obnadan Türkiye'den aynldım. Yalnu şu anda hayat pahalılığı vardır.. Yamız bunu bir tek insanın üstüne yıkmak ne dereceye kadar doğrudur.. Özal'ı mı kasdediyorsunuz.? "Koleksiyoneuhık ölsürT* yasası Söz koleksiyoncular ve koleksiyonculukla ilgili yasaya gelince, "Dilim varmıyor ama bu düzenleme neredeyse 'koleksiyonculuk ölsün' düzenlemesi" diyerek başlıyor anlatmaya, Sakıp Sabancı: "Bu diızenleme aşırı öfkeli ve mantıklı olmayan bir duzenlemedir. Tttm özel koleksi>onculan köşelerine sindirecektir bu. O>sa alıcılann çogalmasını sağlamalılar. Sabancılar, Koçmanlar çogaldıkça, mal değerini bıılur. Bu eserlerin yurt dışına kaçınlmasını da önler. Bizim atıp çiğnediğimizi, kadrini kıvmetini bilmediğimizi Avrupalı alıp, beğenip ulkesine gotürüvor. Ona hırsız diyoruz. Tarihi eserierinüzi kaçırdı diyoruz. Oysa bunlar kaçınlmıyor, kaçınlmasına sebebiyet verilij'or." Matematiksel konuşma Evet sayın özal.. Diyorlar ki "Sayın Özal geldi hayat pahalılığı oldu" Sayın özal geldiği zaman acaba Türkiye'de her şey muemmen, her şey dört dörtlük rhüydü? önce onun muhasebesini yapmak gerekir. Çok takdir ettiğim bir kişi sayın özal.. Tanır mıydınız? Hayır tanımam. Hiç tanımam.. Yalnız televizyonda konuşma yapıldı.. Bu konuşmalardan edindiğim intiba olarak.. bir kere Sayın özal matematiksel olarak konuşuyor.. Tamamen istatistiksel olarak konuşuyor.. Bu çok hoşuma gitti.. Ama bu matematik ve aritmetik işlemleri sonacunda hayat pahalandı.. Belki siz hissetmiyorsunuz.. Bilmiyorum benim hoşuma gitti.. Tabii zevkler ve renkler münakaşa edilmez. Yoksa siz Sayın Özal'ı bir hanım gözüyle mi beğeniyorsunuz? Hayır asla böyle bir şey düşunmedim. O benim için bir hükümet başkanıdır..Bayan Ozal kendisini beğendiğine göre mühim olan odur. Benim söylediğim bu beyefendi daha dokuz ay oldu başa geçeli.. Bu dokuz ay zarfında Türkiye'yi.. Belki kaba bir tabir ama motor olsa düzeltemez.. Sonra galiba Amerika'da tahsüini yapmış bir beyefendi.. Bugtln Amerika bütün dünyaya hükmeden bir memleket.. Orada tahsil eden bir insan herhalde boş bir insan değildir.. Ersoy tipi erkek Peki şimdi artık iyke kadın olduğunuza göre şunu sorayım: Hangi tip erkekleri beğenirsiniz? Hani kadınların begendigi bir tip vardır.. Valla ben tip olarak... Bilemiyonım.. Kendim uzun boylu olduğum için... Benim yanımda beni süsleyecek.. Bcni güzelleştirecek bir erkeğin şöyle olmasını isterim şahsen.. Uzun boylu her şeyden önce.. Çünkü kadın eTkek uyumu çok önemlidir benim için.. şekil olarak konuşuyorum. Uzun boylu... yapılı... İriyan yani.. Iri evet.. ve de esmer.. Açık renk gözlü erkeği hiç sevmem. Hiç tahammülüm yoktur. Siyah gözlü veya en fazla kahve.. Bu ameiiyattan sonra durumda bir degişikhk oldu mu erkeklerie? Îzmir Resim ve Heykel MuzesPni Koruma ve Geliştirme Derneği'nce duzenlenen 1. Egeli ve Ege Bölgesi'nde yaşayan sanatçılar yansmah resim sergisinin konusu "Izmir'in Doğal Güzellikleri" olarak belirlendi. Demek yetkililerince sergiye katümak isteyen sanatçıların en fazla üç yapıtla katılabilecekleri ve yapıtlann uzun kenannın 1.50santimetreyi geçmeyeceği bildirüdi. Aynca birinciliğe değer görülen yapıta 100 bin lira ödül, beş yapıta ise plaket verileceği, ödül alan yapıtın Îzmir Resim Heykel Müzesi'nin olacağı belirtildi. Yanşmaya en son katıhm tarihi ise 30 Eylül 1984 olarak belirlendi. Yarışmalı resim sergisi SAHTECİLERDES' KORKUSU YOK Sakıp Sabancı, resim piyasasuım canlanmasıyla oluşan sahteciliklerden pek korkmuyor. "Bir tabloyu seversem, önce uzmanlanma sorarım," diyor. "Cuvendiğim uzmanlann görüsüne göre alınm veya almam," (Fotoğraf: MEHMET AKİF) Nazmi Ziya'dan Çalh'ya kadar uzanan yaklaşık seksen tabloluk bu koleksiyonda kimler yok ki: Şeker Ahmet Paşa, Hikmet Onat, Hüseyin Zekii Paşa, Şevket Dag, Fe>haman Duran, Sami Yetik, Avni Lifij, Ahmet Ziya Akbulut, Mehmet Ali Laga, Ali Avni Çelebi, Ayetullah Sümer, Namık tsmail, Süleyman Seyit ve Türk resim sanatının öteki ustaları hatta Şehzade Abdülmecit'in bile üç eşsiz tablosu var Sabancı'nm koleksiyonunda... Hacı Ömer'in, soyağacı Kavaama yanında başka işler de var. Sanat. kültür, spor gibi sosyal alanlarda da bizlere gorev düşüyor. Üstelik maddi şartlan gelişenlere daha da buyuk paylar düşüyor. Maddi imkânlan olanlar alır, saklar, korur, manevi irakânlan olanlar da akılcı olmakla ve >ön vermekle yükümlüdür. Ama bu maddi imkânlan olanlarla manevi imkânlan olanlar birieşmelidir." Sabancı'nın koleksiyonunda, yabancı ressamlann tablolanrun azlığı dikkati çekiyor. Babasmın aldığı G. Emrico'nun tabloları Çözüm Sakıp Sabancı'ya göre "koleksiyonculuk ölsun düzenlemesi"nin değişmesi için "Amerika'yı yeniden keşfe hizum yok". Avrupa'da, Amerika'daki akılcı uygulamalann Türk toplumunun bunyesine adapte edilmesi yeterli. Sabancı, "Amerika'da, Avrupa'da yüzlerce insan koleksiyonculuğa koştu ve bu zararlı olduysa biz de olalım. Tek alıcı devlet olduğu muddetçe ne mal değerini bulur, ne de göç önlenir. Yurt dışına mal kaçışı, göçii tabanca ile önlenmez", diyor. Kevin Kline "Hamlet"e hazırlanıyor "Sophie'nin Seçimi"ndeki rolüyle sinemamn ünlüleri arasma karışan Kevin Kline, gene de kendini bir tiyatro oyuncusu olarak göriiyor. Bu yüzden, şimdi de yıl sonuna doğru Broadtvay dışında sahnelenecek olan "Hamlet"in hazırlıklan içinde. Kline, bir yandan da, kendisine yapılan yenifllm önerilerini düşünüyor. Bilindiği gibi, Kevin Kline, geçen yıl bir zamanlarm ünlü aktör Erol Flynn'i beyazperdede canlandırması için yapılan bir öneriyi geri çevirmişti. Sayın Özal matematiksel olarak konuşuyor. îstatistiksel olarak konuşuyor. Bu çok hoşuma gitti. Seksuel açıdan mı soruyorsunuz? Hayır ilgi açısından.. Size karşı UgUeri ne oldu? Deglşti mi? Yani arttı mı, yoksa azaldı mı? Hiçbir fark yok. O zaman da arkadaşlanm beni genellikle kadın olarak görürlerdi.. 1,5 milyonluk telefon Peki Bülent hanım, trasın toplantısında açıkladınız. "Artık Almanya'da yaşayacağım" dryorsunuz. Seviyor musunuz Almanya'yı? Sevmiyorum.. Yalnu.. Karnım orada doyuyor.. Mecburum.. Sizin karnınız artık burada da doyar.. Zaten sırf meyve yiyormuşsunuz. Hiç çahşmasanız da kazandıklannız idare eder. Hazıra dağ dayanmaz.. Onu takdir edersiniz. Benim en azından bir sanatçı olarak telefon param dahi.. Yalnız telefon param geldiği zaman.. lnanmayacaksmız.. Bir buçuk milyon lira telefon parası ödüyomm.. Ydda mı? Hayır bir kerede, işte kaç ayhksa.. Ne konuşuyorsunuz bu kadar? lnanınız yalansız söylüyorum.. Birbuçuk milyon lira telefon parası ödüyorum. Bunun giyinmesi var. Bir kuaförüm var.. Yani daha önceden alışık olduğum şeyler var.. Bunlan terkedemem ki.. Bunlann da en aşağı, en aşağı... Benim dört. milyon lira elime para girmesi lazım.. Ayda mı? YİDEO KULUPLERENDE NE VAR NE YOK? Termı of Endearment lie Chaplin, Paulette God(Sevgi Sozcükleri) / Yönet dard, Allan Garcia, Henry men: James L. Brooks / Bergman, Stanley Sanford, Oyuncular Shirley McLaine, Chester Conklin, Hank Debra IVinger, Jack Nichol Mann / 85 dakika /1936 yason, Danny de Vito, JeffDa pımı. niels, Jofın Lithgav/ / 1983 Charlie, bir fabrikada bant işyapımı / 120 dakika. çisidir. Yaptığı iş de sürekli viBütün Amerika'yı ağlatan, başarılı oyuncularından Jack Nicholson'a da yardımcı erkek oyuncu Oscar'ı kazandıran "Sevgi Sozcükleri" Türkiye'ye de geldi. Genç yaşta kocasız, küçük yaşta babasız kalan bir anakız, gencecik evlenen kızın arka arkaya gelen çocukları, erken aşınan ilişkiler, geçimsizlikler, annenin astronot sevgilisi, kocanın başkasına aşık olması, sonunda kanser olup acı çeke çeke ölen kızın arkasından gözyaşı doken herkes... Duygu sömurüsünu çok iyi beceren, özellikle de aile ilişkilerine ve sorunlarına son yıllarda pek bir ağırlık veren ABD sineması, bu örnekle de işinı iyi bildiğini ortaya koyuyor. Fazla uzayan kanser sahnelerine karştn, sinemamn yeni yukselen yıldızlarından Debra Winger, iki usta oyuncu, Shirley McLaine ve Jack Nicholson filmi bastan sona süruklüyor, (VİDEOTHEOUEBEBEK) da sıkmaktır. Bir anlık dalgınlık düzenin allak bullak olmasına yeter ve Charlie'nin başı belaya girer. Sokağa çıkıp göstericiler arasına karışır. Sağa sola bakınırken, kendini, elde bayrak, kalabalığın başında bulur. Bu kez de komünist bir kışkırtıcı olduğu gerekçesiyle içeri düşer. Çıktıktan sonra bir lokantada garsonluk yapar, orada da başına surüyle şey gelir. Ama sonunda, sevdiği genç kızla el ele uzaklara doğru yürur, yürür. Chaplin' in en iyi fümlerinden biri. Üstelik, sesli sinemayı "Asri Zamanlar" da da reddettiği halde, ilk kez bir şarkı söyleyerek sinemasına ses öğesini bu filmle katıyor. Hiç eskimeyen bu başyapıtı mutlaka gorün. (VİDEOTHEOUEBEBEK) İsviçreli Alain Tanner, Türk sinemaseverlerine yabancı. Oysa yıllardan beri yalnız ülkesinin değil, dunya sinemasının yuzunu ağartan yönetmenler arasında. "SalamandreSemender", "Le Miüeu du Monde Dünyanın Ortası" bu usta yönetmenin ününu günden güne yaygmlaştıran büyük başannın kilometre taşlan. Tanner, 1981 Cannes alan bu filminde, öncekilerde de olduğu gibi, konu açısından alışılmışın dışında kalıyor. Issız bır köşede edindiği benzin istasyonunda, para kazanmayı düşunmeyip başka bir şeyın gizemini çözmeye çalışan, Rus kokenli yaşlı bir adam. Onu tanımaya, ondan bir şeyler oğrenmeye çalışan, onun kaprıslerine katlanıp çıraklığına soyunan bir delikanlı. İkisinin çevresınde dönen yalın bir öyku. Ama Tanner'in sinema dili, seçtiği çevre, renkler, fotoğraflar harika. Sevmeseniz de büyuk bir sinemayla karşı karşıya olduğunuzu du>umsuyorsunuz. Onu hiç değilse tanımaya, anlamaya çalışabilirsiniz. Günümüz sinemasından sonraki kuşaklara kalacak en büyuk adlardan biri Tanner. Bundan hiç kuşkunuzolmasın. Filmin, çağdaş Fransız romancısı Daniel Odier'in bir romanından uyarlandığını da ekleyelim. Az aP Sanat çevresi • Nejat Uygur Tiyatrosu, "Cibali 1945" ve "Mintı Minti" adh oyunlan Bursa'dan sonra Kayseri Milli Fuarı 'nda sergileyecek. Nejat Uygur Tiyatrosu 10 gün boyunca Kayseri'de kalacak, daha sonra da Anadolu tumesini çeşitli illerde surdürecek. ' Nejat Uygur Tiyatrosu Aylık Sanat Çevresi dergisinin 69. sayısı. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu 'nun çalışmalanna aynldı. Derginin son sayısında Kurum Genel Müdürü Çelik Gulersoy'un yaşamı, kişiliği ve özellikle Turing ve Otomobil Kurumu 'nun son dört yd içinde gerçekleştirdiği çalısmalara yer verildi. Eskiden hiç kadınlarla üişkiniz oldu mu Bülent hanım?. Erkekken? Hayır.. kesin.. Hiç olmadı.. Hatta film çevirirken bile rol icabı tabii... Karşıma bir kız koyuyorlardı ve ben ızdırap çekiyordum inanın.. Erkek rolü oynamak benim için bir azap oluyordu... Galiba şn sıralar nişanlısınız. "Evleneceğim" diyorsunuz. Ne zaman ve nasıl? Evleneceğim demedim.. Nişanlı olduğunuza göre.. Nişanulık evüük olayına hanruk değümi? Evet nisanlıyım, ama şu anda evleneceğim demek değildir. Anlıyonım.. Türkiye'den epey ayn kaldımz. Dokuz ay sonra ülkeyi nasıl buldunuz? Pahalı geldi mi size? Fevkalade.. Hemen farkediliyor mu? Valla ben alışverişe çıkmadım. Annemden işittiğime göre "Türkiye çok pahalı oldu. Bildiğin gibi değil Bülentçigim" falan diyordu. Ama ben daha çarşıya çıkıp ekmek dahi almadım. Her kesin söylediğı "pahalılık var" diyorlar. Bilmiyorum.. Daha doğrusu eski fiyatları da bilmiyordum ki bir mukayese yapabileyim. Allah inşallah hayır etsin.. Fakir fukaraya acısın. Yine de Allaha şukretmek lazım.. Dindarsınız galiba.. Ağzınızda hep Allah lafı.. Resimlerinizi de görüyorduk camilerde.. Cuma namazlannda falan.. Cuma günleri kadınların namaz küması farz değildir. Erkek Telefonda aşk Ayda tabii. Ama Almanya'da bu kadar değil. Çünkü Almanya'da çok şükür ben sevgilimin yanındayım.. Onunla telefon görilşmesi için para harcamıyorum. Burdan bir buçuk milyon lira bir kazanç mı benim için? Bu kadar çok ne konuşuyorsunuz sevgilinizk? Ne aşk bu böyle? Eh tabii. En az bir buçuk saat konuştum mu.. Bilemediniz bir saat.. Zaten "bugün ne yaptın" diye o bana soruyor. "Sen ne yapü n " diye ben soruyorum. Zaten böylece bir kırkbeş dakika geçiyor.. Eh bir onbeş dakikası da "hadi oldu, ben seni opüyorum, sen beni opüyorsun.." Telefonda on beş dakika öpüştügünüze göre kimbilir gerçek dunım nedir? Onu siz tahmin edin artık.. Son olarak Bülent hanım. Bu ameliyat sağlıgımzda bir bozulma yarattı mı? Hayır Allaha şükurler olsun!.. Gördüğünuz gibi sapasağlamım. Bir problemim yok. Var mı? Sizin gördüğünuz.. Gördüğümüz kadar yok ama görmediğimiz bölümlerde olabilir.. Ay çok hoş.. Yok hayır.. Görmediğiniz bölümlerde bir şey yok... KütahyaEmet Karayolu 'nun 50. kilometresinde 2000 yıldan beri ayakta duran Aizani kalıntılarını içte ve dışta tanıtmak amacıyla, 1. Çavdarhisar Turizm Şentiği düzenlendi. Bundan böyle her yıl yinelenecek olan şenliğin dayanağı Aizani, l.S. birinci yiızyılda Tantalos'un oğlu tarafindan kuruldu. Aizani kenti tanıtılıyor 1ÂRIHTE BUGUN Marco Po(o 133*) {İZSA rt\mz 28 Temmuz 1Z19'DA BUGUN, UA1LÜ İTALYAN GBZStNİ MARCO POLO, CENEVIZ'ULSRıH £UNDE UÇ YtL BSlft KALD/KTAAJ SONRA VENEOlK'E DÖNOÜ CBHEVIZ (CSNOVÂ) IL£ VEHEOiK ARASlNOAla glR SAI/AÇTfi ESlR PÜÇMUŞTV. MAGCO POLO, TUM ASYA'Yt BOYPAN BOYA GEÇMEStYLB TANINMIÇ glfS OKTAÇAĞ SEZGlNİDİIZ TAClR OLAN 8ABASI Y£AMCAStYLA,DAHA 1£X\. ŞMDAYKEhi BU UZLIN YOLCULUĞA ÇJKMtŞ VE MOĞOL ÜUlCÜAAPAg/ KUBILAY HAN mRAPIMDAN £UYÜK t'USİ eÖRUÜŞTÜ. 17flL ÇlNDe KALAN POlO'iAZ V£NEC*İK'E 1295'TE DONEBtLPİLSR. yOLCL/LUK AUILARtMI AMLA7TI3I SlR KİTAgl DA OLAN MARCO POLO, OLUMDOf£ğlND6 ŞOYLE OIYEC£KTİ£: "&ÖRDÜICLE.R.İM1H YARISINI BıLB ANLATMACHM ÇÜNKÜ ASLA /MAAJMtYACAfCLAJSDI /." MARCO POLO Light Veors Auwy / Yönetmen: Alain Tanner / Oyuncular: Trevor Howard, Bernard Lorrain, Pierre Heros, Yves Peyrot, Mick PeyAsri Zamanlar (Modern rol, Odile Schmitt, Henri Times) / Yönetmen: Charlie Virlogeux / (AKADEMI VİDEO NİŞANChaplin / Oyuncular: Char 100 dakika. 1981 yapımı / TAŞI) Yaprak Ozdemiroğlu ve punkçıılar nikâhta Başörtülü kadınlar arasında biryantinlenmiş saçları, boyalı yanakları ile gençler belirdi. Ufak bır şaşkınlığın ardmdan da gerçek anlaşıldı. Bu gunlerde çekilmekte olan, punkçuları konu alan bır fotoromanın yonetmeni evleniyordu. Film yonetmeni İrfan Tözüm ile film yıldızı Melike Çapkın dun Beşiktaş Evlendirme Daıresi'nde dunyaevine girdiler. Fotoromanda başrolu oynayaıı Cemil İpekçi ile Yaprak Özdemiroğlu da davetliler arasındaydı. 50 YIL ONCE Cumhuriyet Viynna muha birim izin son dakikada verdiği malumat M. Dollfussün cenaze merasimi yarın öğleden sonra icra olunacaktır. Zevcesi bugun Italya'dan döner dönmez pek bitkin bir halde zevcinin cesedi başına koşmuştur. Madam Dollfussün hali cidden acmacak kadar perisandı. Kendisine Reisicumhur millet ve hukümet namına taziyetlerini bildirmiştir. Vatanperverler cephesi Dollfussün ölumu dolayısı ile üç ay matem tutacaklardır. Bunlar aynt zamanda hukumetten şu taleplerde bulunmaktadırlar: Canilerin 28 Temmuz 1934 hemen mahkum edilmesi, Hitlercilerle komünistlerin şiddetle takibi, derhal memurlar arasında tasfiye icrası, kendilerinden bir mümessilin nazırlar meclisinde bulunması. SADİR !SADİ 19341984 temine muvaffak olmuştur. Meksikalıların da iştirakten menedilmeleri için teşebbüsata girişilmiştir. Viyana 27 M. Dollfussün ölümü ile neticelenen taklibi hukümet teşebbüsunde hiıkümet memurlanndan mühim bir kısmınm rol aldığı anlaşılmıştır. Viyana Polis Müdurü ve Polis Müfettisi umumisi tevkif edildiler. tdarei örfiye devam etmektedir. Daha bazı buyük memurlann tevkifine intizar edilmektedir. Maktül Başvekil Amerika zencileri intihabata giremiyorlar Astin 27 (a.a.) Cemahiri muttehide. Teksas vilayeti Demokraı Fırkası intihabata zencilerin iştirakten menini M ACAR ZiraatMakineleri fatrikası H O I Fh >RA»U MAZOT TRAKrÛRÜ 1934 MODEü \<R1N FK M I r t K A M I L T .
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle