22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜR YAŞAM 19 TEMMUZ 1984 TELEVIZYON 19.00 19.30 19.45 19.50 20.30 21.00 21.10 21.20 Açık Oğretim Tatlı Kahramanlar Uzayda Çocuklarla Başbaşa İnanç Dünyası Haberler Hava Durumu Uykudan Once Küçük Konser Gühnece yasannuı en soğuk esprisidir ölüm On yıl süreyle iki dergiyi sırtında taşıyan İsmet Çelik, daha önce ölen birçok ıtsta gibi vefasızlığımızın zayıf belleğinde yitip gitmemeli. NECDET ŞEN Salt nüfus cuzdanları değil, kişilikler de eskir. Gun gelir, gorenekler yaşlanır, "gıinceP'e söz geçiremez olur. Toplumun ortak bilinci bin yıllık değerlerinden kuşku duymaya basladığında birey huzursuz, toplum yapayalnızdır. Ama bir tek kişi, anlaşılmaz bir gücün sahibi olan O, bireyin iç dünyasına ulaşmayı başanr. Kişiyle fısıJ fısıl dertlesebilen, yaralan kanatan, yaraları saran sanatçı. Aşınan değerlerin yerine yenilerini koymak, başkalaşan koşullarla birlikte yenilenmiş bir kimlik bulmak durumunda kalan toplumun en güçlü dayanağıdır o. Aynmma varmaksızın ettiğimiz bir söz, bir yaklaşım, bir tavır... Ya da neye kızıp, neye gülduğumüz... Kimliğimizı oluşturan en ozgül ayrıntıiara değin, kimlerin armağanıdır bize, bilebilir miyiz? Ne ölçüde kendimize özgü ya da ne denli genei geçer olduğumuzu? Ayırdına varsak da varmasak da "ben böyleyim" diyerek sahiplendiğimiz Özelliklerimizın birçoğu, açık unuttuğumuz medıalardan içimize sızıveren, bizi ele geçiren ve mı? Yoksa (kabaca Walt Disney'e mal edilebilecek) abartıh bir çizgi biçemini Türkleştirerek (daha doğrusu hanzolaştırarak) kendi çizgi dilini oluşturması mı (oluşturmaktan öte, en ufak ayrıntılarına değin kurala bağlıyarak, gülmeceye getirilmiş bir yeniliği, arunda sayn bir tutuculuğa dönüştürmesi mi?) Ama bu anlayış hiç kuşku yok ki, gülmecemize yeni bir tat da gerirdi. Daha yofun bir gülme potansiyeli, kıvrak bir desen, sıcak bir anlatım, bilek usıalığı, nutuk atmamaya özen gösteren bir toplumculuk ve karikatüre içirdiği "Comics" tarzının esnekliğiyle, en sıkıcı konuları bile sıradan yurttaşlann gündelik yaşamma sokma becerisi... Ozetle Halen Fransa'nın Avignon kentinde süren Tiyatro Şenliği'nde buyü ilginç biryenUik var. Kültürel Kuruluflar Bürostt adlı örgüt bir aktör bankası kurdu Şenlik sırasmda. Papahk Sarayı'nın bir salonuna bilgisayar yerleştiren kuruluş, her oyuncunun parasız olarak bilgisayara meslek yaşamıyla ilgili bilgi vermesini sağhyor. Oyuncu arayan yapımalar da, bilgisayarda dtpolanan bilgüer yardınuyla dikdikleri tiyatro sanatçısım seçebiliyorlar. Aktör Bankası Programda, Haendel'in "Largo"sunu, Balarısı Ahmet (ağızarmonikası) ve Cana Gürmen (piyano) seslendiriyorlar. 21.30 Şahin Tepesi Süreklifılmin "Ültimatomlar"adlı bölümiiyayınlamyor. Angela, Henri Denault'a şantajyapmak üzere New York'a gider. Denault'un geçmişini gazeteye basmakla tehdit eder.Richard'ı Tuscany vadisinden çekmezse her şeyi açıklayacağını söyler. Angela'nın vasiyetine yeniden girmek için planlar yapan Lance ve Melisa, Julia 'nın Şahin Tepesi'nden uzaklaşmasını sağlamak için Richard'tan Tony'yi bulmasmt isterier. 22.20 İki Solist Programda, lclal Akkaplan ile Muharrem Akkuş yer alıyor. 22.45 Kıbns II 23.20 Haberler 23.30 Kapanış tZLEYtCt GÖZÜYLE Cebelitarık 'ta ' 'Kargaşa'' TV'mizde "renkli dönem"le birlikte haber izlencesinin jeneriği kanımca yerinde bir kararla değiştirildi. Yeni jenerik izlencenin niteliğine uygun, iyi bir çalışma. Bu arada, bültenin sunulduğu stüdyo da yeniden düzenlenmiş; arka planda koca bir dünya haritası göriilmekte. îşte değineceğim konu bununla ilgili.. Haritada, "kabul ediUbiür" olçüleri aşan bir yanlışhk söz konusu: Cebelitarık Boğazı çok genis çizilmiş. Oysa, böylesine büyuk ölçekli haritalarda bu aralık, farkedilmeyi epeyce güçleştiren bir darlıktadır.. Gerçi, A vrupa ile Afrika 'nın birbirlerine en çok yaklaştıkları bir yerin haritadaki garip biçiminin insana ister istemez düşündürdüğu ilginç şeyler yok değil.. öyle ya, az gelismişlik çok gelismişlik çeliskisinin alabıldiğine yaşandığı bu ikı bölgenin birbirlerine bunca yakın olması hiç mantığa uyuyor mu?.. Belki de böyle bir insancıl kaygıdan doğan bir "yanhshk".. Ama, bunlar "beşeri gerçekler". TRT ilgilileri, burada "coğrafı gerçekler "e uymalı ve "yanhş"ı en kısa siırede düzeltmeliler.. öteki "yanltş"ı düzeltme görevi ise hepimizindir... AZtZ NACİ DOĞAN / htanbul Ve İsmet Çelik Aynı sıcaklık ve kestirme anlatımın duzyazıda daha büyük bir başanyla uygulandığını görüyoruz. Ama burada durup hemen belirtmek gerekir ki, bu türün yazıdaki tartışılmaz en büyuk temsilcisiydi İsmet Çelik. Onun yazılarını okurken, daha gulmeniz geçmeden yenisine yakalanırdınız. Tek paragrafa birkaç espriyi sığdırabilecek bir gulmece dehası mıydı, yoksa birkaç espriyi tek paragrafta anlatabiIen bir yazın ustası mı, çözebılene aşkolsun... Belki ikisi birden... Ama gerçek şu ki (insanIığıyla da sanatıyla da ender buIunur bu kişi) yaşamın her kınntısından yoğun çılgmlıklar üretebilen üstun nıtelikli bir beyin işçisiydi. (Bir çalışma anında beyin kanaması geçirerek vakitsiz yitmesi de bundan mıdır?1 Gulmece yazısının karıkatur aralarındaki minik boşluklan doldurmak için kullanıldığı bir ortamda verdi ürunlerini. Kendi deyimiyle "kibrit kutusu kadar" alanlara, uzunluğu onceden sınırlanmış yazılar yazmaya koşuldu. Ekmek parası kılığına girmiş sadizmin boy hedefi oldu on uç yıl boyunca. Olanca guçlüğe, kemirıci koşullara karşın, en iyiyi uretmeyi, tek ve yeri doldurulamaz olmayı başardı yine de. Ozgün bir kişilik, düşünme ve konuşma biçemi kazandırdı genç kuşağa. Yalnız yaptığımız nükteleri değil, bunun mantığını da ondan kaptık. Rotatiflerie yanşırcasınaneşe üretmek, kendisi yaşamı hep ıskalarken insanlara "Yarım Güliişler" sunmak yüce insanlara özgü bir erdem olsa gerek. İsmet Çelik usta, "acıları damıtıp gülmeceye çeviren" o az bulunur değerlerden bir tanesiydi. On yıl boyunca yazıları, karikatür esprileri ve "S*çme Saçma'Marıyla bugünu guler yüzle karşılamayı oğretti genç kuşağa. Yaşamın melodram olmadığını, çatık kaşın, sıkılmış yumruğun, hüznün, yılgınlığın insanlık dışılığıru duyurdu hep... Gülümsemeyi öğreterek bize... Ve gülümseyen fotoğraflarmı bırakarak ardında, usulcacık kalkıp gitti, "Biraz Gelir Misiniz?" diyen sese uyarak... Bizleri borçlu bırakarak ustelik... Borçluyuzona... Eğer unutturursak kendisini, her biri birer sevinç kıvılcımı yapıtlarını sanmtırak makyaju sayfalar arasında terk edersek gelenekleşmiş bir ayıbı aynen sürdurüriız. Sağlığında hiç kitabı olmadı (bir eczacı kalfasıyken ekmeğinden kesip bastırdığı şiir kitabının dışında), ama olmalı artık. Gecikmiş de olsa, yenisi yaalamayacak yazıları, karikatür esprileri, bir teki bile unutulmadan kitaplarda toplanmalı (tum geiiri ardında bıraktığı ailesinin olmak üzere), okurlara kazandırılmalı. Bir gulmece okulunun ruhu, üstün emeğiyle iki dergiyi sırtında taşıyan, kimilerine hak etmedikleri servetler sunan İsmel Usta da öteki ustalanmız (ve utançla borçlu kaldıklarımız: Süavi Süalpler, Mim Uykusuzlar, Mehmet Polatlar, Şadi Dinççağlar, onlar, unutluklarımız... ve olum yıldönumlerinde bile bir adını anmayı çok gördüklerimiz) gibi vefasızlığımızın zayıf belleğinde yitip gitmemeli. Hayvanları Koruma Dernegj yararına 21 temmuz cuma günü Açıkhava Tiyatrosu'nda bir sanat gecesi düzenlendi. Dernek Genel Başkant Dr. Vedat Yeğinsu 'nun açıklamasına göre, geceye Ayten Alpman, "Beş Yıl önce On Yıl Sonra'' topluluğu, Fatih Mühurdar, Nigar Uluerer, Nılüfer Aydan, Nokta ile Virgül, Nurten Innap, Romalı Perihan, PACO VE BARRUECO Paco de Lucia ve topluluğu Istanbul FestivalVnin en büyük ilgigören kon "Tolga Han Dans Topluluğu", Vahdet Vural Nükhet Duru ve serlerinden birini verdiler. Barrueco ise, gitarda en büyüklerden biri olduğunu kanıtladı. Ibrahim Tatlıses katılacaklar. (Fotoğraf: ÜMİT KIVANÇ ve MEHMET AKIF) (THA) Hayvanları Koruma Derneği Üç büyük gîtar ustası: Aussel, Barrueco ve Paco de Lucia kez bis yapmak için bile yeterli alkış almadı. Sanırım bunun başlıca nedeni, AKM büynk salonunun klasik gitarın yumuşak ve gücsüz sesi için çok büyük olması. Bu salonda parlak ve güclu sesli fiamenko gıtar bir derece duyutabiİ!>or, ama Aussel gibi. anlatınıı ayrıntılar. küçuk ses farkhlıklan. renk i^tiHerı ustüne kurulu bir klasik gıtarcı ancak ilk on sıraya duyurabıliyor kendini. tstanbul FeMivaii'nin ne büyük ödeme zorlukla/ı içinde çalıştığmı ve büyuk salonun bin üçyüz yerinin onlar için ne kadar değerli olduğunu ivi biliyorum. Ama ne olursa oîsun, bu noktada bir ozveride bulunup klasik gıtarcılan konser salonuna almalan gerekiyor; yoksa hem çalanlara, hem de paraları anca balkonlara, arka sıralara yetenlere yazık oluyor. Arnavutluk balesi SAMİH RIFAT Bu yıl tstanbul Festivaü'nde üç önemli gitarcı izledik: Roberlo Aussel, Manuel Barrueco ve Paco De Lucia. Festival, dunyanın en unlü, en dnemli gitarcılannı birbiri ardına getirmeye devam ediyor. Seyircimiz de festivalin yüzunü kara çıkarmıyor; gitar konserlerinin biletleri ılk günden satılıyor, insanlanmız Ankara'dan, Izmir'den, Bursa'dan koşup geliyorlar, coşkulu konser akşamlan yaşanıyor. Doğrusu hep merak ederim, bu çalgı neden bu kadar çok seviliyor diye. Bir kez daha yazmıştım, belki de bizde çoktandır var olan, uttan, sazdan, tamburdan, kanundan gelen bir telli çalgı duyarhğını karşıhyor gitar; ya da Akdenizli yanımızı etkiliyor. Hiçbir kurumda doğnı dürust eğitimi yapılmayan, bu ulkenin muziğiyk doğrudan ilişkisi olmayan, ne kendisi ne de muziği bu ülkede üretilmeyen bu küçük sesli, gösterişsiz çalgı, piyanonun, kemanın yapamad ğını yapıyor, gönullerin sevgilisi oluveriyor. Sanırım bu olgu üstünde durmak, büyoık muziğin halka ulaştırılmasında, ulusal müzik eğitiminde bu çalgıdan yararlanmanın yollannı araştırmak gerekiyor. RADYO TRTI 05.00 Açılış, program ve kısa haberler 05.05 Ezgi Kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havalan. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günajdın. 07.30 Haberler. 07.40 Günün içinden. 10.00 Arkası yann. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Türküler. 11.20 Hafif müzik. 11.40 Şarlular. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 öğleuzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo prograraları. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Birincı Banş Harekâtı özel programı. 2. Bolümu 15.00 Ktsa haberler. 15.05 öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler 16.05 Türküler. 16.25 Hafif müzik. 16.40 Şarkılar. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Köyümüz köylümüz. 17.25 Saz eserleri, 17.30 Din ve ahlak. 18.00 Çocuk bahçesi 18.15 Haftanın çocuk şarkısı. 18.20 Bölgesel yayın. 18.55 Reklamlar. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Hafif müzik. 20.20 Şarkılar. 20.40 TUrküler geçidi. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Solistler geçidi. 21.30 Türk Halk Müziği Kadınlar Topluluğu. 22.00 Beraber ve solo şarküar. 22.30 Küçük konser. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yayını. ya romanlan. 11.00 Şarküar. 11.15 Saz eserleri. 11.30 Halk çalgılanndan ezgiler. 11.45 Hafif müzik. 12.00 Şarkılar. 12.15 Saz sololan. 12.30 Beraber ve solo türküler. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif muzık. 13.30 Türküler. 13.45 Amatör topluluklar. 14.15 Hafif müzik. 14.30 Yabancı dil ögrenelim. 15.15 Türküler. 15.30 Barok müzik. 16.00 Şarkılar. 16.20 Arkası yann. 16.40 Yurttan sesler. 17.10 Türkçe sözlü hafif müzik. 17.30 Kuçük konser. 18.00 Beraber ve solo şarkılar. 18.30 Dünya hikâyecıliğinden örnekler. 19.00 Haberler ve olayların içinden. 20.00 Şarkılar. 20.15 Türkçe sözlü hafif muzik. 20.30 Yabancı dil ögrenelim. 21.15 Türküler. 21.30 Solistlerden birer şarkı. 22.00 Unutulan çalgılar. 22.30 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 22.45 Türküler. 23.00 Haberler. 23.15 Solistler geçidi. 23.40 Hafif müzik. 23.55 Müziğe çagrı. 00.55 Program ve kapanış. Manuel Barrueco Yine §alonun k u r b a n ı : İsmet Çelik artık yabancısı olmaktan çıktığımız zeka pirıltılarıdır. Birinci sınıf virtüoz: Roberto Aussel Bu ynlın gitar konserlerinin ilki Roberto Aussel'inkiydi. Aussel birinci sınıf bir virtüöz ve önemli bir müzik adamı, ama ne yazık ki dinleyiciye yeterince ulaşamadı. Duyarh Scarlatti uyarlamalan, Barrios'lan, kendisi için yazılrruş Piazzola parçaları ve Ginastera dizisiyle ilginç ve renkli bir programı İcusursuz bir teknik ve yorumla çaldı. Gelgelelim bir TRT ffl 07.00 Açüış ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Alan Parsons Project topluhığu. 09.30 Barok müzik. 10.00 Sian için seçtiklerimiz. 11.00 Öğleye dogru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskotegimizden. 13.00 Konser saati. 14.30 Caz ustalan. 15.00 Müzikli dakikalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 Plaklar dönuyor. 19.00 Haberler. 19.12 12. Istanbul Fesüvalinden. 20.45 Saz eserleri. 21.00 Perşembe konseri. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Opera dunyasından. 00.30 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. Ne oldu da bu denli degiştik Niçin 20 yıl önce zınl zml gözyaşı dökerek seyrettiğimiz yerli melodramlan şimdi gulerek, dalga geçerek izliyoruz? Ne oldu da bu denli değiştik? Eşsiz bir ustanın "TV'de yerii sinema" yazıları mı bizi bu denli etkileyen? Okulda, kahvehanede, evde yaptığırruz şakalaşmalar; bunlann iç mantığı tumuyle bizim buluşumuz mu? Nasıl olur da şunca insan bir araya gelir, ortak bir biçemle duşünup, şakalasır? Yo yo, yadsımamah, birileri bizi yeniden yoğuruyor. TRT II 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Türküler ve oyun havalan. 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 tşte insan. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Türkülerden bir demet. 10.30 Hafif müzik. 10.40 Dün Bu salonun aziziiğine uğrayan bir başkası da Manuel Barrueco oldu. Barrueco, çağımızın en önemli gıtarcılarından biri. Birçok eleştirmene göre Segovia'dan sonra yetışmış en buyuk gitar virtüozu, Diaz'lan, Bream'leri, WHIiams'lan geride bırakan bir çalgı dehası (ben bu yargıya katılanlardanım). Barrueco'nun adını ben ilk kez Paco Pena ve Ernesto Bitetti'den duymuştum. "Doruktaki adam o " demişlerdi, "Ustelik kimse de tanımıyor daha. Çağırın, konser verdirtin; önemli bir dehayı ilk keşfedenlerden olursunuz". İki yıl önceydi. Sonra plaklarını dinledim; gerçekten ınanılır gibi değildi. Içten duşüncemi sorarsanız sahnede de inanılır gibi değil. Bugüne dek dinlediğim en büyük gitarcı diyebilirim rahatlıkla. Ne var ki, o gün benimle birlikte konseri nı izleyen bin uçyuz kişinın (gıtarla ve müzikle yakın ilgisi olanlar ve önlerde oturabilenler dışında) benimle aynı kanıda olduklarını pek sanmıyorum. Bunun da iki önemli nedeni var. Biri salonun ölduruculuğü ve bitmek bilmeyen gurültüleri; ben/crsı/ guzellikteki dort Scarlatti sona't ılk on dakikanın geç geItfiı'erıne, açılıp kapanan kapılara yer bulma ve oturma seslerine kurban gittı. Yandaki WC'lerın sıfon seslerı, saat düduklen hiç eksik olmadı. Ikinci bir nedense bence daha önemli; Barrueco, zor bir sanatçı, kendini koîayca ele vcmıeyen biri. Ko!aya ve ucuza kaçmayan anlatımının tadına varabilmek için çaba harcamak, inceliklerine ulaşmak, duymaya çalışmak gerekiyor. Ustelik propramı da alıştığımız eğlencelik programlardan değildi; zor ve ağır bir programdı. Gerek ulaşılmaz tekniği, gerekse bilimsel bir titizlikle ışlenmiş, derinlemesine duyarlı yorumuyla bu gerçekten kusursuz "demir leblebi" sanatçıyı birkaç kez daha dınleme olanağı bulursak (ve inşallah bu kez kuçuk salonda), benzersiz tadını hep birlikte alabiliriz sanıyorum. 12. Uhıslararası tstanbul Festivali'ne katılan Arnavutluk Devlet Balesi, 23. Uhıslararası bursa Kültur ve Sanat Festivali çerçevesinde de gösteriler yaptı ve büyük ilgi gördü. 20erkek ve 20 kadm sanatçıdan olusan topluhık, 16 temmuz gecesi Bursa 'da son gösterisini sahneleyerek ülkesine dondü. (THA) İzmir Opera ve Balesi Kıbrıs'ta İzmir Devlet Opera ve Balesi'nden 40 kişilik bir grup temsiller vermek üzere Kıbns'a gitti. Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin çağnhsı olan topluluk, Kıbns harekâtınm 10. yıldönümü nedemyle 20 temmuz gunü Girne kalesinde, 21 temmuzda Magosa Salamis Bay harabelerinde, 23 temmuzda Lefke Soli harabelerinde "Pakita" balesi, "İkı Kışiye Bir Oda" ve "Tele/on'' operalannı sergüeytcek. (UBA) Paco de Lucia \e doruktaki konser Bu yılın doruktaki konserlerınden biri de Paco de Lucia konseriydi. Herkesin merakla beklediği, insanları sabaha kadar bilet kuyruklarında bekleten, dışarda kalanlara konser salonunun kapılannı taşlatan, efsane kahramanı, buyük Paco'nun konseri. İki kez yapılan bu konseri hem Açıkhava Tiyatrosu'nda, hem de AKM'de izledim. tkisinde de yer yerinden oynadı (buna benzer bir olay bir kez de Cbick Corea'nın konserinde oldu yalnızca). Açıkhava Tiyatrosu'nu, merdivenlerinden duvar üstlerine, AKM büyük saîonunu balkon merdivenlerine dek dolduran binlerce kişi, Paco ve grubunun müziğiyle kendinden geçti. Ben de başkaları gibi kapıldım gittim; bağırdım, deli gibi alkışladım. Oysa şimdi düşunüyorum; çok da olağanustü değildi caldıklan muzik. Paco'nun tek başına çaldığı üç fiamenko parçası dışında (uçu de tadına doyulmaz güzellikteydi), bir hafif müzik, caz, fiamenko kanşımı; bir Ingiliz eleştirmenin dediği gibi "sallanmamış", iyi kanştınlmamış bir kokteyl. Ama sanınm bizi asıl etkileyen Paco de Lucia'nın kisiliğınden. gıtarından yayılan bir buyuydu. Her yerde egemen bir tavırla öne çıkan, kimi alabildiğine huzünlü ezgiler söyleyen, kimi insanı yerinden oynatan tartımlar vuran ve neredeyse hay\ansı bir enerjiyi bitip tukenmez bir biçimde saçan bu gitar, inanılmaz bir dışa\urum yeteneğiyle birleşen inanılmaz bir teknikie. belki de teknik adı verilemeyecek bir canlılıkla, bir guç taşmasnla kırdı geçirdi dınleyiciyı. Ne mutlu o gece orada olanlara. BULMACA Salvador Dati yine ortaya çıktı Kültür Senisi Kansı Gala'nın olumıinden bu yana Ispanya'nın Gerona kentındeki Pubol şatosundan dışan adımını atmayan ünlü ressam Salvador Dali, geçtiğimiz cuma günü hiç beklenmedik bir sıra Figueras Müzesi'nde ortaya çıktı. Yanında uşağı Arturo, yakın dostu Anloni Pitxot ve hemşirelerinden biriyle gece saat 10.00'dan sonra arabasıyla şatosundan müzeye gelen DaJi, keyifli göründü. Bir yıldır ilk kez şatosundan dışan çıkan Dali, kendisini soru yağmuruna tutan gazetecilere şöyle dedi: "Yerynzünün en büyük gerçeküstncü nesnesi olan son yapıtımı j>örme>e geldim." Gerçekten de, müzenin ana salonunun orta yerinde 90 yaşındaki sanatçının dehasının son iırunu akıl almaz bir dengede duruyor. Temel olarak sanatçının ilk otomobili alınmış. Uzerinde bir tekerlek tastiği var, lastiğin ortasına ise Girardon'un mermerden yontulma bir kadm başı yerleştirilmış. Bunun üzerine de Michelangelo'nun bir yontusunun alçı kopyası konmuş. Hepsinin tepesinde ise bir kayık duruyor. Hazırlıklan gözden geçiren, muze uzerine önerilerde bulunan Dali, havaya renk katdcak bir de müzik çalınmasını istedi. 45 dakika sureyle kendi adma kurulan muzeyi gezen Dali, daha sonra şatosuna dondu. Sanatçının bu ziyaretiyle ilgili bir açıklama yapan avukatı Miguel Domenech, Dali'nin yakınlan taralından şatosuna kapatıldığı yolundaki suçlamalara da karşılık verdi ve şöyle dedı: "Dali, dilediği an dilediğini yapar. C anı is(eme/se. kimse onu evinden dışan çıkmaya zorla>amaz." Sinemayıldızı Raquel Welch'in kızı 22 yasmdaki Tahnee, ünlü annesinin izinde gidiyor. Seks yıldızı olmayı amaçladığını açık açık söylemekten çekinmeyen Tahnee, annesinin de öğüdünü dinleyerek önümüzdeki günlerde sinemaya ilk adımını atmaya hazırlanıyor. Cinsellik simgesi Tahnee Gülmecede yeni bir soluk 67 yılhk "Akbaba" işlevini bitirmiş olarak ortadan çekilirken, yerini yeni bir gulmece anlayışına bırakıyordu. Bu tarz, "sulu mizah", "yoz mizah" türünden çeşitlı eleştirilere karşın, yine de gulmece alanında ezici bir iıstunluk kurarak, son on yıla tartışılmaz bir biçimde damgasını vuracaktı Neredeydi peki bu çizgi ağırlıklı gulmece olayının başkalığı? Süavi Siiaip'ten esinlendiği salaş bohemlik, berduşluk, saçmanın mantığı, küçük insanlann en kuytu köşelerinden bulunup çıkartılmış saygınlıktan uzak, derbeder gülünçlukler, lumpenleşrniş cinsel bakış, küfür estetıği, efekt sözcükler, entrika, şaşırtmaca, entellektuelizme karşı hergelelikten yana bakış açısı Belçika'da karikatür yarışması Belçika'dakonusu "basın"olan bir karikatür yansması düzenlendi. Yeryüzunün tum çizerlerine açık olan yanşmaya son katılma tarihi I ağustos. Yanşmada derece alan ve dikkate değer bulunan yapıtlar 528 ekim tarihleri arasında sergilenecek. (UBA) GALERILER SOLDAN SAGA 1/ Islasyonlar arasında, kablo bağlantısı olmaksızın yuksek frekanslı radyo dalgalan ile bağlantı kurmaya yarayan sistem. 2/ tskambildeki karo rengine verilen bir başka ad... Bir hayvan. 3/ Bir nota... Bir Afrika üJkesi olan Mali'nin başkenti. 4/ Edebiyatta cansız varlıklan ya da hayvanları konusturmaya verilen ad... Bir tür peynir. 5/ Dolmakalem. 6/ "Alt, alttaki" anlamında bir denizcilik terimi... Kuzey Afrika'da hintkeneviri yapraklanndan elde edilen ve tütune kanştınlarak esrar gibi ıçilen sarhoşluk vericı toz. 7/ Üzerine duyuru kâğıtlannı asmak için hazırlanmış levha... Sümerler'de sağlık tanrıçası. 8/ Tantalın simgesi... Etyopya'nın para birimi. 9/ Pedagoji. YUKAR1DAN AŞAClYA 1/ Doo Kişot'un atımn adı. 2/ Doğu Anadolu'da bir göl... File. 3/ Disprosyumun simgesi... Havaya fırlatılan bir plakanın vunılması ilkesine dayanan atıcılık dalı. 4/ Bir tarım aracı... Koşui. 5/ Sinir gözelerının uzantılarından en belırli ve uzun olanı 6/ Arap abecesınde bir harf... Asya'da bir ırmak. 7/ Üstten sağa doğru eğik olan basım harfi... Vilayet. 8/ Amerika'da yaşayan ve geriye doğru uçma özelliğı de olan kuçük bir kuş. 9/ Daha çok anestezide kullanıJan uyuşturucu bir madde. 528 6(29 k S A N A Î GALERISI mlszn Sanat Galerısı DESTEK SANAT GALERİSİ Karma Resim Heykel Sergisi II Temmuz 1984 Ekİm 1984 AYDIN AYAN MEHMETGÜNSUR SUAT ÖZYÖNÜM N!LHANSAYGON ERCAN SUELDEN SUNA CEYLAN TURAN ŞENOL YOROZLU Moda Cad Zuhal Sok 11/1 Kadıköy / Istanbul 337 62 56 Karma Resim Sergisi 16fcmnuz31Ağustos Harait GöreleibrahinıSafi Mustafa EsirkuşCihat Burak Necdet KalayYaşar YeniceliTuran Erol Gatenmc CBM^ac hanç hergun ia00 1&30 arası açıktır Devlet Tiyatrolan 'nın açık bulunan Genel Müdür Yardımcıhğı''na. tiyatro sanatçısı Ejder Akışık getirlldi. 1957yılında Ankara Devlet Konservatuvan nı bitiren Ejder A kışık, tiyatro sanatçüığının yanı sıra Hacettepe Üniversitesi Guzel Sanatlar Fakültesı'Ankara Devlet Konservatuvarıynda öğretim görevlisi olarak çalıştı. Ankara Rodyosu ve TV'sinde de yönetmenlik ve oyunculuk yapan Akışık, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Film, Radyo ve TV Eğitim Merkezi 'nde de yönetici olarak gorev aldı. (a.a.) Ejder Akışık Müdür Yardımcısı EVLER Şarai Akdik HtohnMt AkMl Avnı A I I M Ş Namık Baytk Fahreltin Baykal Veeih Bsnketoğlu Mtızaffor 8*kam Huseyln BU:>)k Ohat Bursk Gürdal Duyar Ktottn Edrvmlt Leyla Gamstz Mehmet Ourbay Necdet Kalay Fıkrel Kolverdı Nılgun Ongan Ortıan Poker Rasın Gunay Sağun Burhan Uygur Mctut UMat Ymşır Yeniee» Nazmi Yılmaz Huseyln Yuca Kemal vukselengil Husıev GereOe Csd 126 Teşwk,ye Meydanı Tel 141 27 11 Karma/Reşim/ Sergisi 331 temmuz AtK» Ipekçı Cad 75 Maçka1460354 RESİM ONAR1M MERKEZİ Eski ve yıpranmış tablolannız onanlır. değerlendirilir. Maçka Cad 73/1 Teşvıkıye / Istanbul Tel 148 22 35 galeri jlanları her gün bu kösede Yarımca Belediyesi tarafından düzenlenen 13. Yarımca Kültür ve Sanat Festivali salı günü saat 14.00'te düzenlenen bir törenle başladı. Açılış konuşmasını Belediye Başkanı Azmi Akyol'un yaptığı Festival'de, çeşitli halk oyunlan ekipleri gösteriler yaptı, Banş Manço ve Kurtalan Eks presi topluluğu konser verdi. Bu gece düzenlenen Aşıklar Bayramı 'nın ardından, yann akşam Çevre Tiyatrosu "Telefonla Oyun Olmaz"adlı oyunu sergileyecek. 21 temmuz gunü geleneksel sünnet, Türk Hafif ve Sanat Muziği konserlerine yer veriliyor. Festival 22 temmuz günu sona erecek. (THA) Yarımca Festivali başladı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle