15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 15 MAYIS 1984 SATT FAIK VE ARKADAŞLARI SADVN POUTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Sait Faik, kendisine "ağbi" "bey" denmesinden hoşlanmazdı 2 0 bir sakız ağacıydı... O bir sakız ağacıydı, alelâde; Bır gün o yeşil sahile çıktı geldi, O zaman, bu zamandır memnun yerinden; Seyreder bulutlan, göğü, denızı. Can Yücel, bu dizelerı söyiediğınde mi şairdi, daha önce mı, daha sonra mı? Bu dizeleri duyduğumuzda çoğumuz şairliğinı kabul etmıştık. Bir bakan çocuğuydu ama, hatır için, yazdıklarına güzel denemezdi. Anımsanm, bu şiiri Ahmet Muhip'e de okumuştu, "Güzel", demiştı. Bu dizeler, o günlerde, yeniydı, başkalarına benzemiyordu. Biz Garip akımının ortaya yeni çıktığı bır dönemde şiir söyiüyorduk. Garip akımı öylesine baskındı ki, bır yandan köşe yazariarınca alaya alınıyor, bir yandan da Nurullah Ataç gibi, eleştirmenlerce göklere çıkarılıyordu. Böyle bir dönemde şiir söylemek, ilgi çekmek, hatta ortaya çıkmak hayli zordu. Ama her şeye karşın şiir yazıldı, yazdılar Şair. ıster istemez modaya gore bır adamdı. Bugün sıkı mı moda dışı kalasınız, o gün de öyleydi. Can Yücel, sakız ağacı ile moda sınııiannı aşmıştı. Geleceğı ufukta belirmiş, 'geliyorum' demiştı. Bu dizeler, o yıllarda, şıir çevrelerinin dışında pek ilgi t'in hatır, gönül tammazhğı, arkadaşlarına, yaçekmedı. Bir dergide yayınlandı mı, yayınlanmadı mı, bilemekın tuttuklarına karşıdır. Yoksa, yabancı birinin yeceğim. Ancak o yıllarda, bırbırimızle çok sıkı fıkı olduğumuzkarşısmda sözü kaç kez ölçüp biçer, aman bir tersdan, bu has şıırte daha kaynağında tanışmıştım.Can Yücel, bır lik olmasın diye nezaket sözleri söyler, nasıl ezilip süre sonra da Avrupa'lara gıttığinden bu güzel dizeler sahipsiz kaldı. Ancak "Yazma" adlı şıir kitabında gun ışığına doğru büzülür. Onun sereserpeliği, ağzına geleni söylemeleri, külhani liseli argosu ile konuşmalan, dostla SANA TÇILAR BİR ARADA Maya Sanat Galerisi'nde bir sergi açüıp, 1950'lerde. (Soldan) Hüsamettin Bozok, Mehmet Cemal, Agop dürüst çıktı (1950). Can Yücel, 1973 yılına değin gene dergılerdedir, kitaplarda rıyla beraber olduğu zamanlardadır. Arad, Füreya Koral, Sait Faik, Ahmet Hamdı Tanpınar ve Adalet Cimcoz bir arada. (Fotoğraf: YEDİTEPE ARŞtVt) görünmez. Ancak 1973'de "Sevgi Duvan", 1974'te "Bir Siyasinin Şiirteri", 1976'da "Ölüm ve Oğlum", 1981'de "Şiir Alayı", zısına hak vermiştim de kttplere Öylece geçip gidilir. O kadar yol, ölçüp biçer, aman bir terslik olmız, mesleklerini biraz da bu bo tur'a bırakmıştır. 1983'te "Rengâhenk" adlı kıtapları çıktı. Çevirı şiırlerinı ıçeren binmişti. Ben tatil için Zongul o kadar heyecan, bir rastlantıyı masın diye nezaket sözleri söyhem hayat hülyasıyla seçerler. "Her Boydan" bır 1957'de, bır de 1983'te genişletılerek ıkı bas1940'larda, çokça görüştuğü dak'a gidip gelince unutmuşum. yakalamak içindir. Pencereden ler, nasıl ezilip büzülür! Onun Paris, onun için herkesin rtlya Kanarya sansı mayo kı yaptı. arkadaşlarından biri de, SabaBana onu hatııiadvor. Gonlu is bakılacak ve Sait'in onun için ta sereserpeliği, ağzına geleni söyhattin Batur'dur. Batur, o sıra larına girer. Şöyle anlatır Batur: Can, bır süre Hasan Âli'nin oğlu diye anılırdı. Bu ünü yendi, tediği zaman kfiser, gönlıi iste nerelerden kalkıp geldiği görüle lemeleri, külhani liseli argosu ile tçlerinde Puccini'nin "La lar yirmi beşinde filan, Sait kır"O sıralar Belman marka yiin şimdi Hasan Âli'yi şair Can Yücel'in babası dıye anıyorlar. Yayince banşır. Budur Sait!" cek. Aksilik, bir başka genç çift konuşmalan, dostlanyla beraber Boheme" operasını her nasılsa ka merdiven dayamış, ama yaş mayolar moda. Saiı işi bana bızı yaşamında ün, düz bir çizgiyi izlemez, yukandan aşağı doğru çıkar yolda karşılanna. Sait, olduğu zamanlardadır. Tanımafarkına aldırmaz. Zaten etrafm görmüş olanlar, tarifsiz huzun rakınca. girip çıktığımız dukkânEski zaman inişli, çıkışlı gider. fark eder etmez yüzünu yere dığı bir meclisten kurtulunca, den sınırsız neşeye geçen dalgalı dakilerin çoğu ondan 152025 larda ko\u mavi, lacivert, boreger, görmezlikten gelir. Bir za "Oh be, anasuıı!" diye neredeyCan Yücel, şimdi şıırleri ile, yenıden yarartığı sanılan çevirı ve gıiniltıilü bir havatın özlem do gibi ciddi renkler çıkarttınjoaşklan misali yas gençtir. Sait Be> diyeni daleriyle yarup tutuşurlar. Sait, on ram. Sait şöyle göz ucuyla bakıp şiirteri ile ununün ve ustalığının doruğundadır. Yazma adlı kiha baştan okkalı bir kufürle koO gun çeker gider. Ertesi gün, manlar, uğruna bu yolları tepti se zil takıp oynar, öyle sevinir, lar için hem "baska" bir hayatı rahatlar. tabından sonra Can'ın şiirlerınde bır ıronı görülür. Şıir gelenevalar. Ağabey bile dedırtmez: ya da iki gün sonra, yine karşı ği bir başka Boğazlı sevgilisidir. begenmiyor. Sonunda, 'Hadi doyasıya yaşayan hem de bu he lan, senin bi boktan anladıgın Kocası ile geçiyor. Sabahattin ğimiz türleri içinde hıciv denilen türü seçtiğindendır. Şaire goSait! Teklif tekelluf oldu mu ralaştılar mı, yecanı çevresine yayan olağanüs yok!' dedi. Meğer kanarya sanre şıırın belli başlı bır işlevı vardır, o da anlatmadır. Şiir tanımı hat edemez. Bacağı kadar ço"Yurıi lan, vapur sefası Batur farkında değildir işin. Sa Sokak kızı Kiki tü bir adamdır. Sait'le beraber it'in, "Beni ne getirdin bunüacuklarla eşıtmiş gibı konuşup şayaparken, "Şiir, hayatı çok hızlı bir şekilde anlatmaktırf' der. "Tabii yapacagız" der. sı bir mayo istennis. Biz Sabaolunan bir meyhane, bir kahve, Bir gün yine Sabahattin filan, ra lan!" terslemesıne mana vekalaşır. Cumhuriyet kuşağı yedaha iyi bir dünyanın kurulması amacıyla." Daha iyi bir dünya bir sinema, bir bahk avı, bir BeBalıkpazan'nda Cumhuriyet'teremez, şaşınp kalır. nı yeni palazlanıp ortaya dökülnedır? Sait şıirlerde mi vardır? Böyle bir dunyayı şairler mi kuyoğlu âlemi, sıradan gunlük yaler. Ortalıkta yabancı denilecek mektedir. Ne de olsa Osmanlı racaklardır? Can Yücel, şiirlerinde bu daha iyi dünyayı gösşama renk ve hareket katar. lşkimseler yok. Masa donanmış. terbiyesinin yaşa başa önem veterdiği içindir ki başı dertten derde girmıştır. Şiirlerınde siya1 te, Sabahattin Batur da genç bir Dubleler gelmiş. Kapıdan pejren terbiye toresi hâlâ geçerlidir. ık sık arkadaşlarına, "Yürü lan, vapur sefası "O kadar lâfı setten müstehcenliğe kadar uzanan suçlar aramışlardır. Şiiruniversite öğrencisi olarak, bümürde kılıklı bir çalgıcı girer içeSait'in töre yıkıcıhğı gençlerin nasıl ezberlemi)??'' lerınden öturü şair suçlanabılir mi, yoksa onun ıçın suç mu uyyapacagız" der. Aslında bahane. Vapur sefası fitun bu nedenlerle, Sait Faik gariye. Keman kutusunu ibadet hoşuna gider. Anlı şanlı, onca durmuşlardır? Bunun hesabını hapislerde yata yata, yargıçlalaksisinin yıldızlanndandır. lan Sait'in umurunda değil. O bir özlem duymuş Başkasının şaşınp kalması eder gibi bir cezbe içinde açar hikâye kitabının sahibi Sait Farın önüne çıka çıka vermesını bilmıştır Belkı şaırin söyledıkleonun da sanki pek umurunda yaşlı Rum. Bir iki gıy gıy'dan ik'e yakın arkadaş olmak az caO devirde gençler M. Şekip içinde. Kuruçeşme'ye çıkılacak. Bebek yönüne yürinden caymayacağını bıldikleri için, yargılayanlar usanmışlar, dır. Bir gün, tiyatro dönüşü, Te sonra bir hava tutturur. "Sen bıka degildir. Dun Sait'le içtik, Tunç'u, Bedri Rahmi'yi, Orhan rünecek. Sevgilisinin evi önünden geçilecek. "Bak yargılatmak isteyenler vaz geçmışlerdir. pebaşı'nda Mustafa'nın koltuk rak onu şimdi" diye ayağa kalderler. Akşam Sait'le buluşacaVeliyi, Ataç'ı, Sababattin Ali' bakalım lan, kimse var mı pencerelerde?" Kendisi kar Sait. Gidip adamın omzuna Yalçın Pekşen, Can'la yaptığı konuşmada, "İyi şiir nedir?" aitı meyhanesindeler. Sabri ğız, derler. Sait'le kavga ettim yi görünce de hemen mayna ediEsat'ın da uğrayacağı tutar. "Sir elini koyar. "Şonn biliyor mudiye soruyor. Şöyle yanıtlıyor: derler. yorlar. lnsanın hayranlannın ol bakmaya utanır. Sait zaten durmadan terler. sunuz?" diye bir şarkıyı mınldaano'yu nasıl buldun Sait?" der. ması sade kadınların hoşuna git"///' şnr şöyle bir şey. Pıcasso Parıs'ın Monmartre'nda oturuEdmond Rostand'ın şiirini öyle rur. Rum kemancı havayı tuttumez, sanatçılar da çok keyifleyor. Çocuklan da cok sevıyor Komşu atolyelerden 8 yaşında bır Sait Faik Galaksisi runca, ikisi birlikte söylemeye sine başarı ile dilimize aktarmış nirler. Sait de keyiflenir. Beyoğ haıtin'le hem gülttyor, hem ti'Aslında bahane. Vapur sefakızcağız ona aşık olmuş. Ama Pablo Picasso demezmış, Tablo ve öyle de pohpohlayıcı eleştiri başlarlar: lu'nda karşılaşıverirlerse, "Ne yer alıyoruz. Kızdı. 'Lan ayıter siz sı filan Sait'in umurunda değil. O yıllann, savaş korkusu ve Picasso dermış. Gordüğum en güzel şiir budur." ler ahnıştır ki, Sait'ten de bunO bir özlem duymuş içinde. Kutek parti yılgısı ile iyice sinikleş reye lan hodiikler, aval aval ne renkten ne anlarsınız, siz denize Şıirde enternasyonal olanı da aramaktadır. Sadece bir dilin anyorsunuz caddei kebir'de?" donla girmeye alışmıssınız' dedi. ruçeşme'ye çıkılacak. Bebek yö lara benzer bir şey bekler. "Valmiş toplum hayatında bır avuç "Ena demek bir demek ona yetmediğını biliyorum. Tablo Picasso, her dılde söylenela kardeşim, Hüseyin Kemâl o dıye yakalarına yapışır "Hadi nüne yürünecek. Sevgilisinin evi edebiyat ve sanat havansinin esBiz Sait'le senli benli arkadaşız Duo derler ikiye bilir, değerini yitirmeyen bırdizedir. Belkı de Can Yücel'in sevbakalım benimle geliyorsunnz" ya. Durur muyuz? 'Hop. hop. tirdiği zoraki "Tiırk bohemi", önünden geçilecek. "Bak baka kadar lâfı nasıl ezberiemiş be!" Ben gönliımü kaptırdım diği yanı bu olmalıdır. ne bıleyım! Son kitabı Gökyokuş'ta (de dıye onları surukler. Bir keresin biri Adapazarlı sandın galiba, o Sait'le soluk alıp verir. Sanatçı lım lan, kimse var mı pencereler cevabı oldukça soğuk kaçar doSokak kızı Kiki'ye. Yaymlan) durmadan birbiriyle benzeşen kelimelerie oynar. Muyaşamı renkli, heyecanlı, değışık de iki Sabahattiniere Sabahat dediğini Sakarya'da suya girende?" Kendisi bakmaya utanır. ğal olarak. Sait'e bir şey sordun Kiki, Kiki, Kiki! kavva bır kafaya, düş bozumu, aç bi acı, gılgamış kılkamış, intin Kudret ile Sabahattin mu, kısmetine ne çıkar bilemezolmalıdır. Kimi köylü kökenli Sait, zaten durmadan terler. Bir ler yapar' dedik. Bir kızsın! BaSen ne dersen peki!" san bır nisandır, basur badel mevt. Hamlete hamle, batasıca Batur'a saatlerce Beyoğlu'ndan sin. Bu hatır gönül tammazlık taşralı ailelerden, kimi de tstaneli hep yüzunde. Dudaklarının na döndiı, "Ulan seninle dargın batıcılık ve benzeri söz ve deyimleri kullanır, bozarken kelımeYüksekkaldırım'a kadar mayo da, arkadaşlarına, yakın tuttukbul, Izmir gibi büyuk kentlenn uzerinden yanaklarına doğru değil miydik?' dedi. Hatırladırn lerle oynadığını ve onunla ne anlatmak ıstedığıni bilır. "Şiırde aratmış, seçme işini de, "Sen sıkıntılı çevrelerinden gelen bilarına karşıdır. Yoksa, yabancı gezdirip durur parmaklarını. birden. Gerçekten de dargtndık. Yarın: Sait ve sevgilisi anlarsın" diye Sabahattin Ba Ataç'ın o o m hakkındaki bir yauslup nedir?" dıye soranlara verdiğı yanıt, gene şıırle olur. "Ben zim edebiyat ve sanat adamlanbirinin karşısmda sözü kaç kez "Kimse yok mu la«, iyi bak!" de dedım kı / Ayçiçeği diyorlar günebakana I Bazısı da günebakan diyor ayçıçeğıne I Ben günebakanı yeğlıyorum / Belki de bizim tıyatro duygu eğitimi gösterileri 6 güne yoneldığim için yine / Ama siz bilirsınız kı / Gün aydındır 1.1 Mayıs 1984 p tesı 18 30 gece de gece." Uskudar Tll 33306 18 19 mayıs 1984 c tesı 15 00 Başkalarını bılmem ama, benim için Can Yücel, gözlerimizin önünde şiirini ve kendinı her gün yeniden inşa ede ede geDunyadakı cennet. liştirdi, bugünlere getirdi. Zaten has ve gerçek şairler hep böyle yapmamışlar mıdır? Can, zorlaşaırolmuştur, önüne çıkan bügünlüğü'nden lcurdakul'dan tün engellerı yene yene... Bu yıl FETHİYE yılt, bu yıl 1. cumhuriyet döneminde türk emin kjüs (vokalcura) / vcdat FETHİYE yi yaşayacağız. d«debiyatı (getişme evreleri) / verter (bağlama) / nadir göktürk Çevresındekı doğal guzellıkler, 2. şifrterinden örnekler (kendl (glt«r) MSiyle) / 3. "bir yurekten bir gelenekset yaaamdan" (şiir • gösteri / genç müziğimizden oyuncular) ömekler ezginin şükran FETHİYE ÇAUŞANLAR1N DEMIRÖREM Ö ŞİRKETLER GRUBUNUN EBİ MERKEZl İÇİN StSTEM ANAÜST/ PROGRAMCI ELEMANLAR AUNACAKTIR •Konusunda en az 3 yıl tecrübeli, •Konusuyla ilgili universite veya yüksekokul mezunu, •COBOL ve BASIC lisanlanna yâkıf, •İyi derecede Ingilizce bilen, •Tercihen NCR sistemlerinde tecrübeli, •Sigortacılık, bordro, üretim, planlama ve maliyet muhasebesi konulannda fiilen görev alan, elemanlar alınacaktır. İlgilenenlerin şahsen veya telefonla müracaatları rica olunur. NOT: Erkek elemanlann askerliğini yapmış olmalan gerekmektedir. MÜRACAAT : TEK SINIRLI SORUMLU BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN BİLDtRİLMİŞTtR Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 11 Mart 1982 gün ve 164/05634/2904 sayüı Müsaadelenne dayanarak; Galatasaray seratinin bir bölUmünde 110 volt olan jebeke gerilimi 21 Mayıs 1984 tarihinde 220 volta çevrileceğinden bu ışletn sırasında can ve maJ emniyetinın korunması ve işin aksatılmadan gerçekleştirilebilmesi için; aşağıda belirtılen hususlara uyulması abonelerimizden önemle rica olunur. 1 Gerilimi değişecek abonelenmızin tütnüne tebligat yapılmış sayaclan 220 voltluk sayaçlarla değiştirilmiştir. Ancak herhangı bir yanlışlığa meydan vermemek amacıyla gerilimi değıştinlecek abonelerin elektrigi 1516 Ma>ıs 1984 günleri saat 10.00'da ve 20.00'de 10'ar dakika süre ile kesilerek kontrol yapılacaktır. Bu kontrol kesıntilerinde ceryanı kcsildiği halde daha önce sayaçlan değışlırilmemij bulunan Galatasaray Yeni Çarşı Caddesi'nin büyük bir kısmı, Nuri Ziya ve Kartal sokaklarının bir kısmı, Tosbağa Kaymakam Reşat Bev, Acara, Akarsu sokaklan, Fransız Sefaretı'nın 24 No.'lu bması, Galatasaray Lisesi, lstiklâl ve Meşrutiyet Caddeleri'nin bır kısmındaki abonelerimian Beyoğlu Şebeke Mudurlügü'ne şahsen başvurmalan gerekmektedir. 2 Gerilim değişikliğinden bir gün önce 20 Mayıs 1984 pazar günü TRT kanalı ile son bir hatırlatma yapılacaktır. 21 Mayıs 1984 pazartesi günü saat 09.00'dan itibaren abonelenmızin gerekli hazırlıklanru yapmalan, cihaz ve tesısatlannı değiştirmeleri için elektrigi kesilecek ve aynı gün 13.00 15.00 arası 220 volt olarak tekrar verılecektir. Bu ıtibarla abonelenmizin 21 Mayıs 1984 gunu saat 13.00'e kadar daha önce yazüı olarak kendilerine tebliğ edilen hazırlıklannı tamamlamış olmalan gereklidir. Aksi takdirde elektriğin 220 volt olarak tekrar verilmesınden doğabilecek kaza \e hasarlarda, müessesemiz sorumlu olmayacaktır. 3 Yapılacak işler hakkında herhangi bir tereddüt hasıi olduğu takdirde, Beyoğlu Şebeke Mudurlügü'ne basvurulmalıdır. Basın: 16386 SORULARI/SORUNLARI YIL1VIAZ ŞtPAL " M a l z e m e n i n % 8 0 kısmı pazardan" dunyamn hayran olduğu Olu Deniz'ı, kuçuk adacıkları, denize kadar uzanan çam ormanlanyta suslu koyları, kral mezarları, koydakı şahane gurubu, sakın denızı ve bu şahane koyda guneşın baıışını seyreımek... Her gun engın kumsallara, cenneı koylara gezıler... Burası dunyadakı cennet FETHİYE... Ve bu koyda demır atmış pırıt pırıl ışıklanyla yuzer bır saray, 500 yataklı, yuzme navuzlart, muhieşem salonlarıyla luks Ve yanında sızlerı, bu cennet koyda ve çe\resınde gezdırecek eğlendırecek olan açık denız yalları, Ma\ı Tur yelkenlılerı, \und surfler, oplımısller, luks FIÖRITA ıçındekı muhleşem salonlarıiu oyunlar ve her gece muzık, caz, dtskoıek Sabahları sağhklı yaşam , koyda yuruyuşler, koşulur ve wbah cımnasıığı, aerobık, cım caz eğlencelen Hep beraber her hafta FETHİYE'ye gidiyoruz... 25 Mayts tan itibaren her cuma hareket 9 gece 10 gun 40 000 TL. 1984 yıl' YURTIÇI YURTDIŞI gezı brosurlenmız ısteyenlere gonde'ilmektedır • a»)fO4lu l l l klil Cad Ha 365 Tel 143 76 50 (5 hM) 143 7S 96 144 99 95 144 46 51 • H*rbıye Cumhunyet C«d No J43 TM 141 1J 14 (5 hat> • Kadıkoy Altıyo* Onur l*ltanı No 407 T«l 337 3J 77 • 338 39 03 337 01 3« • Sel«mıçe ? m« Batoat C«d No 221/2 Tel 355 53 89 • 359 71 4$ • Bakırkoy Hl.nbul C»o Ptkn l«h»nı NESLI TURIZV Tel 570 13 62 • Ankar* Atlturk Bulvan No U Tel 34 48 44 34 48 45 • BoJmm Karantına C»o No 31 Tel 1413 FİORİTA YÜZER OTELİ ŞÜMERBANK ALIM VE ŞATIM MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN BAHÇEKAPI/İSTANBUL Mensucat bo>ası satın alınacaktır. Sumerbank Malatya Pamuklu Sanayıi için; 1 İNDANTHREN OLIV R : 4000 ke (Veya muadılı) 2 İNDANTHREN BRAUN G : 2000 kg (Veya muadılı) 3 İNDANTHREN OLIV MVv : 1000 kg (Veya muadılı) 4 İNDANTHREN BRAUN LBG 2000 kg. (Ve>a muadılı) boyaları satın alınacaktır. Kapalı zarfıhavı leklıf mektuplannın 22.5.1984 gunu saaı 17.30'a kadar muessesemiz \eya Sumerbank Istanbul Şubemız hollenndekı TEKLİF ATIM KLTUSUNA atılması veya ıkıncı bır,zarf ıçerısinde aynı tarıh ve saatte muessesemızde bulunacak sekilr'J^posta ılegonderilmesı lazımdır. Postadakı vakı gecikmeler nazan itıbare alınma>acaktır. Verilecek leklıf mektuplannın uzerıne AL/HIdosya No: 3409/84 ıbaresinin yazılması şarttır Hazır mal teklif edileceklir Herhangi bir fıyaı artışı kabul edilmeyecektir. Sıparış lutarının "o 03'u oranındaki karar pulu ile % 05'i oranındakı çıparış teyıt pulu satıcı firmaya aıttir. Teklif edilen her kalem boya ıçın 25'er gr.'lık 2 ser adet numunc muesseiemi7 AL III servısıne verılecektir. Vluessesemız 2886 sa>ılı Devlel Ihale Kanunu'na tabi olmayıp ıhalevi yapıp yapmamakla, k.ısmen veya lamamen dıledığıne vermekte serbestlır Basın • 15884 Sistem Analist/Programcı ÇtFTELER HARASI MÜDÜRLÜCÜ'NDEN (Safkan Arap At Satılacaktır) 1 Çifteler Harası yetiştirmelerinden olup, kadro fazlası, yanjtara ve damızlıga elverişlı muhtelif cins ve doğumlu (44) bas Safkan Arap Tay ile (3) bas Safkan Arap (1) bas Yanmkan Arap Reforme kısrak, açık arttırma ve pazarlık usulü ile satılacaktır. 2 Satıs 22 mayıs 1984 salı günü saat (10.30)'da MAHMUDİYE'de Çifteler Harası Merkezi'nde yapılacaktır. 3 Arttırmaya iştirak edeceklerin, satın almak istediği her at için 200.000! (Ikıyüzbin) lıra teminatı nakıt olarak makbuz karsılığı hara veznesine yatırmaları şarttır. Devlet tahvilı dışında, banka çeki, banka mektubu ve tahvil kabul edilmıyecektir. 4 Hara idaresi 2886 sayılı devlet ıhale kanununa tabi olmadıgından ihaleyi yapıp, yapmamakta serbestlır. 5 Atlar Hara merkezinde, satışa ait şartname, Hara'mız ile Ankara, Jslanbul, Jzmir ve Adana Hipodrotn MUdürlüklerinde görülebilır. llan olunur. Basın: 1570i SORU: Son aylann üzerinde faziaca durulan vergi iadesioe ne gibi harcamalar dahil edilecektir. Kesin bir karara varılamadı. Memur, emekli ve diğer ilgililer konuya açıklık beklemektedir. Şoyle ki, Evlerde, mutlak şekilde kullanılma.sı zoruniu tüpgaz bedelkri, evin su ve elektrik harcamaları, telefon gorüşmeleri, evlerde kullamlması gene zoruniu olan tıirlü çeşitli temizlik maddeleri (sabun. deterjan ve benzeri gibi) nin kabul edilmediği söylenilmektedir. Diğer taraftan her yerde olduğu gibi Bolu'da da haftada bir kurnlan pazarda halk gıda maddelerini yetiştirici ve üretkiden satın alır. Her eve gıda maddesi gerekli. Bu malzemenin °?o 80 kısmı pazardan ve ureticiden saglanır. Satanlar vergiye tabi olmadıklanndan bunlardan alınacak fatnra veya makbuziann da geçerli olamayacağı bildirilmektedir. Bu ve buna benzer konuiarda da açıklama yapılması beklenilmektedir. H.A.K. BOLU YANIT: 2978 sayıb "Ücretlilere Vergi tadesi Hakkında Kanun" ve bu yasaya göre çıkarılan Bakanlar Kurulu kararlan ile genel tebliğlere göre "Ücretlilerin ve sosyal guvenlik kurumlarından emekli, malnliyet, dul ve yetim ayhgı alanlar ile bunlann eş, çocuk ve bunlann bakmakla yükümlıi oldnklan" kimselere hangi giderleri nedeniyle vergi iadesi yapılacağı "ÜcreÜilere Vergi Iadesi G«nel Tebliği (Seri No: 2)" de açıklanmıştır. "a) Dayanıklı Tiiketim Malı Alımlan. b) Yiyeeek ve Içecek Giderleri. c) tkamet Edilen Konuta Ait Yakacak Giderleri, d) Giyim Giderteri, e) Sağlık Giderieri. f) Eğitim, Ogretim, Anaokulu ve Kreş Giderieri, g) Vekâlet Ücreüeri, için alınan "a) Fatura, b) tşletme Vergisi Perakende Satış Vesikası, c) Serbest Meslek Makbuzu), d) Kamu Idare ve Müesseseleri Tarafından Verilen Belgeler. e) Voneticiler Tarafından Verilen Makbuzlar" vergi iadesi için geçerli olmaktadır. 1 nisan 1984'den geçerli olarak yürürlüğe giren 84/7923 sayılı Bakanlar Kurulu Karan ile "vergi iadesine konu harcamalar kapsamına temizlik madde ve malzemeleri Ue likit petrol gazı da (LPG) dahil edilmiştir." Tupgaz ve temizlik malzemeleri de "faturalı yaşam" kapsamına alınmıştır. "Kazançlan götürü usnMe tesbit edilen tıiccariar ile gelir vergisine tabi olmavan gerçek kişilerden alınmış olan fatura ve işletme vergisi, perakende satış vesikaları >ergi iadesine esas harcama belgesi olarak dikkate alınmayacaktır." Aşık Ali Metin Sanat Gecesi'nde Barbaros Bulvarı Güzel Konutlar 2. Yol No: 23 Balmumcuİstanbul Tel: 172 59 63 64 AŞIK MAHZUNİ ile zengin program. Sunucu Hasan tpci 19 Mayıs 1984 Cumartesi, saat 20.0024.00 Yeni Tepebaşı Gazinosu'nda
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle