15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MA YTS 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Ozetle Tiyatro ymıetmeni Alan Schneider öldii ABD'de ilk kez Samuel Becketı ve Harold Pinter'ın oyunlannı sahnelemesiyle tanınan, avangard tiyatro yönetmeni Alan Schneider, Londra 'da bir hastanede öldü. Altmış altı yaşındaki Schneider, tiyatroya giderken bir motosikletin çarpması üzerine komaya girmiş ve bir haftadır komadan kurtulamamtştı. 1962 'de "Hain Kurttan Kim Korkar?" adh oyunun sahnelenmesiyle Tony Ödülü kazanan Schneider, bir oyun safmelemek iizere Londra'da bulunuyordu. tki oyunla İstunbııl'o gelen AHT yönelicisi Erkan Yücel: lîyatroda sansürcü bakışın mutlaka değişmesi gerekir CELAL ÜSTER Ankara Halk Tiyatrosu, beş yıllık bir aradan sonra ilk kez İstanbul'da. Başlangıçta, Ankara Sanat Tiyatrosu'ndan ayrılarak DAST adıyla sanat etkinliklerini sürdüren topluluk daha sonra Ankara Halk Tiyatrosu'na dönüşerek daha yerlesik bir nitelik kazanmıştı. Uzun süredir Ankara'da ve Anadolu turnelerinde Orhan Kemal'in, Orhan Asena'nın, Turhan Temuçin'in oyunlarını sahnele>en Ankara Halk Tiyatrosu, bu mevsim Ankara'da Erhan Bener'in "Bürokratlar"ını, trfan Yalçın'ın "Plastik Hayatlan'nı sergiledi. Topluluk, Istanbul'daki oyunlarına "Bürokratlar" ile başladı. Beyoğlu Kuçuk Sahne'deki Ankara Halk Tiyatrosu, "Plastik Hayatlar"ı da lstanbullu tiyatroseverlere sunacak. Topluluğun yöneticisi ve oyuncusu Erkan YüceTle konuştuğumuzda, sanatçı en çok salon ve Anadolu'da sansür sorunundan yakındı. sonına yöneliyorsunuz galiba? E.Y. Evet, AHT'ın bir tutumu var: Her yıl toplumu en fazla ilgilendiren olaylardan birini seçip sunmak. "Hastane mi, Kestane mi?" hastane ve sağlık sorununu, "Banker Tanker" bankerlik sorununu işliyordu. "Biirokratlar" ise, seçimlerde fark etmişsinizdir, butun parti liderleri bürokrasiyle mücadeleyi oy toplamak için bir slogan haline getirdiler, işte bu yuzden seçtik "Biirokratlar"ı. ÇunkU vatandaşın en çok rahatsız olduğu alanlardan biri de burokrasi. Erhan Bener'in "Bürokratlar" kitabı vardı. Olayların içinde yaşamış biri olduğundan, Erhan Bener'den bu kitaptan hareket ederek bir oyun yazmasını istedik. Bener, kitapta geçen birçok roların yoğun olduğu Ankara ve tstanbul'da bir iki salon alarak buralan ozel tiyatro merkezleri haline getirebilir. Örneğin, bu yıl Ankara'da Çağdas Sahne'de oynadık. Altı aylığına 6 milyon lira verdik. Şimdi birden Emek İnşaat, salonun kirasını yılda 45 milyon liraya çıkardı. Kultür Bakanlığı, Çağdaş Sahne'yi alıp özel tiyatrolara tahsis edebilir. Biz zaten kiracının kiracısı durumundaydık. Şimdi orayı tutan kiracı da 45 milyon lirayı ödeyemeyeceğinden, bizim kiracıhğımız da son bulmuş oluyor. Ruth Brenner'den Saygı" sergisi Kültur Servisi Ruth Brenner, 17 mayıs günü Maçka'daki Armo Sanat Galerisi'nde bir resim sergisi açıyor. Eşinın gorevi dolayısıyla üç yıldır Türkiye'de bulunan sanatçı, yurdumuzdaki çalışmalarının bir bölümunü sunduğu bu sergisine "Türkiye'ye Sa>gı" ya da "Tiirkiye'den Izlenimler" adını veriyor. tlk resim derslerini 1950'lerde Würzburg'da, özellikle portreleriyle bilinen Grete Kaltenecker'den alan sanatçı, çahşmalannı Kolombiya'nın başkenti Bogota'da sürdürdü. 1960'dan sonra Viyana Akademisi'nde Profesor MateykaFelden'in atölyesine devam etti, daha sonra Manfred Ebster'in oğrencisi oldu. Federal Almanya'da Bad Salzig Plastik Sanatçılar Birliği ve Avusturya'nın Geras Sanat ve Kültur Derneği uyesi olan Brenner, daha önce söz konusu birlığin toplu sergisine katıldı. Duyduk Gördük Gençler caz yarışması Federal Almanya'nm Leyerkusen kentinde, ekim ayı içinde 30 yaştnı doldurmamış caz müzisyenlerinin oluşturduğu, en az iki, en çok 7 kişilik amatör ve profesyonel topüıluklann katüacağı bir caz yarışması düzenlendi. Türkiye'den de katılmak isteyenler, katümaformu ve ayrmtüı bilgi edinmek için, BİLSAK, Sıraselviler, Soğancı Sokak, No: 7, Cihangir Istanbul adresine başvurabilirler. Sansür çemberi Özel ti>atrolara devlet yardımı konusunda ne duşunüyorsunuz? E.Y. Yardımın belirli koşulları var. Bu koşullara biz de katılıyoruz. Ben Kültur Bakanı olsaydım, özel tiyatrolardan bu koşullara uymalarını isterdim. Bunlar, Anadolu'ya tiyatro götürmeleri, tiyatro sanatını nitelik bakımından yükseltmeleri, yerli eserlere önem vermeleri gibi koşullar. Ancak, bazı tiyatrolar, yardımı kazanmak için, yerli oyun olsun da nasıl olursa olsun düşüncesiyle niteliksiz eserlere yöneliyorlar. Yazarlar ise, özel tiyatrolar mutlaka yerli oyun oynamak zorunda diye, ben ne yazarsam oynarlar şeklinde bir düşünceye kapılıyorlar. Bir de, özel tiyatrolara oyun yazmayan bir yazar kitlesi oluştu. Bu yazarlar, Devlet Tiyatrolan'nın repertuvannı esas alıyor, oyunlarının burada oynanmasını istiyorlar. Telif güvencesi açısından hakhlar belki de. Ama o zaman da kendilerini devletin sansür çemberi içine hapsetmiş oluyorlar. Eleştiriyi bir yana bırakıyorlar. A v r u t<IT Hnii" Hdtstnmn P a n ı n Uk köpek lokantası Fransa'nın Nice kentinde 11UL £1UL iKtzalUI Ull töfgnie aç,i(jı. Deniz görecek şekilde inşa edilan lüks restoranda yemeklerini bekleyen sus köpekleri, vakit geçirmek için ilk önce ''Bloody Dog'' adh bir aperitif alıyorîar. Restoranda kopekler için dana fileto, enginar ve kremalı tatlılar özel bir dikkatle hazırlanmakta. Köpek sahipleri bu zevkli yemek için içki dahil beş dolar ile 9 dolar arasmda bir ödeme yapıyorlar. Çöp dök de, naylon olmasın Okuyuculanmızdan birinin şirin bir kıyı köyünde evi var. Fırsat buldukça büyük şehirden kaçar, gidip köy evinde birkaç gün geçirir. Ona göre çok güzel şeydir sabahkvı, motor guniltüleri, sokaktan gelen bağırttlar yerine kuş cıvıltüan, dalga sesleri, tavuk gıdaklamaları, hatta inek böğürtüleri arasmda uyanmak. İşte yine böyle bir gün okuyucumuz köyde tatlı sabah uykusundayken, o güzelim sesler yerine bir kadın çığlığı ile uyandı. Biraz arkada evi olan Haçça Teyze, yandaki pideci Nuri Usta 'ya bas bas bağırıyordu, "Benim evin arkasınu çop dokınışsın" diye Zavalh Nuri Usta, "Vallahi ben dökmedim" diyecek oldu. Haçça Teyzc'nin cevabı çok ilginçti: "Çöp dökmeye dok, dök de içinde naylon olmasın. tnek yırse mazallah ne olmaz ki bil gari." Sizin anlayacağınız, bu "çok turistik" koydeki Hatice Teyze evinin arkasına bile çöp dükülmesine aldırmıyordu da, çöpün arasmda naylon olmamasma dikkat ediyordu. Evet, çevreyi temiz tutmak gibi bir kaygıyı henüz benimsememişti. Dış görunüş onu fazla ilgilendirmiyordu. Yine de büyük şehirlerimizde yaşayan bir çok yurttaşınuzdan daha bilmçüydi. Hiç değilse, çöpun arasına sentetik madde kansmamasını kolluyordu. I Fasulyenin faziletleri Nazi döneminde Adolf Hitler 'inyardtmctsı olan Rudolf Hess'in yaşamı beyazperdeye aktanhyor. James Barwick 'in Rudolf Hess'in yaşamını konu edtnen "Bir Kurulun Gölgesi" adh romanmdan sinemaya aktanlacak fllmde, başrolde Gene Hackman oynayacak. Filmin çekimleri tngiltere'deyapüacak. Bilindiğigibi, Hess, 1941'de Sovyetler Birliği'ne karşı Ingiltere 'yle bağlasma kurmak amacıyla îskoçya'ya gitmiş, ancak orada tutuklanarak ahkonulmustu. Hess'in yaşatnı sinemada Tiyatro soslıı konserler tstanbul turneniz için neden beş yıl bekiediniz? E.Y. Daha önce birkaç kez tstanbul'a gelmek istedik. Ama salon sorunu çıktı karşımıza. Örneğin, Venüs Tiyatrosu'ndan çok kira istediler. Bu yıl Küçük Sahne'de salon sorununu daha kolay çözebildik. Sonra, birkaç yıldır Istanbul'da müzikaller adı altında sunulan tiyatro soslu konserlerin seyirciyi artık doyurmadığı, bu eğlence türünün yavaş yavaş terk edilmeye başlandığı görülüyor. Müzikallerde yapılan, seyircinin tiyatro zevkini alabora etmektedir. Bunlar, Istanbul seyircisinde kalıcı bir alışkanlık yaratamaz. Sözgelimi, bu yıl Istanbul'da birçok müzikal oynanmasına rağmen, en çok ilgi gören oyunlardan biri fukara Genco Erkal'ın sahnelediği "Galileo Galilei" oldu. Fukara derken, maddi desteği çok az olan, ufak bir salonda oynayan, kendi çabası ve anlayışıyla bir şeyler yapmayı arnaçlayan tiyatro topluluğunu kastediyorum. Biz de aynı ekoldeniz. Bugün Istanbul seyircisinin ihtiyacı, müzikal adı altındaki gösteriler değil, tiyatrodur. BÜO, Max Frisch'in "Çin Seddi"ni sahneliyor Kültur Servisi Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları, 29 mayıs gününden başlayarak Max Frisch'in Türkiye'de hiç oynanmamış "Çin Seddi" adh oyununu sahneleyecekler. Türkçeye Daryo Mizrahi'nin çevirdiği ve Mehmet Acar'ın yönettiği oyunda kırk kişilik bir oyuncu kadrosu rol alacak. Bilindiği gibi, Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları, geçtiğimiz dönemde de Samuel Beckett'in "Godol'yu Beklerken" ve Eugene lonesco'nun "Kel Şarkıcı" adh oyunlarından "Godot Kapıyı tki Kere Çalar" adıyla uyarladıklan bir yapıt sahnelemişlerdi. Matematiksel nezaket bu olsa gerek Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın Bakanlığa atanalı beri, gazetecilerle olan Uişkileri bir türlu duzelmedi. Aydın 'ı bir kokteylde gören gazeteci yanına yaklaştı ve sordu: Efendim, bana üç kez randevu verdiniz ve üçünde de beklettiniz ama görüsmediniz. Aydın gazetecinin sözünü kesti ve gülerek yanıt verdi: Ne olacak. L'ç olmuş, demek ki yani daha sekize beş var. "Yas Güneşi" saydam gösterisi İFSAK düzenlediği "Yaz Guneşi" konulu saydam gösterisi 21 mayıs günü saat 18.30'da İFSAK Salonu'nda yapüacak. Gösteride AFSAD üyesi iki fotoğraf sanatçısı, Sacid Aker ve Hüseyin Varış'mEgekıyılannın iki turistik kasabasmdan saydamları sunulacak. 1978'den bu yana AFSAD üyesi olan Sacid Aker, İPRAŞ Fotoğrafçılık Kolu'nun sorumluluğunu yürütüyor. Gene 1978'e AFSAD'a üye olan Hüseyin Varış, AFSAD yönetim kurulu üyeliği de yaptı. Erkan Yücel anı ve öyküden de yararlanarak, aslında yeni bir tiyatro eseri yazdı. Bener'in birçok kez ifade ettiği gibi, bürokratlar devletin tezgâhtarlarıdır ve bu tezgâhtarlar mallarını mevcut mevzuata ve sisteme göre satmaktadırlar. Sorumlu olan, o kişiler değil, sistemdir. "Orospu sözünü çıkarın!^ Peki, sansür ve izin alma gibi konularda ne gibi durumlarla karşılaşıyorsunuz? E.Y. Özel tiyatrolara gerekli atıhmı yapüracak olan, düşünce alanındaki sansurcu bakışın değişmesidir. Devlet yardımı böyle bir demokratik zihniyetle birleştiği zaman, çok daha kalıcı ve guçlü etkiler yaratacaktır. öte yandan, devlet yardımındaki Anadolu turnesi zorunluluğu da Anadolu'da özel tiyatrolann izin sorunuyla birlikte ele alınmalıdır. Ankara'da yüzlerce kez oynadığımız bir oyunu başka bir Anadolu iline götürduğümüzde mutlaka bir metin vermemiz gerekiyor. Ve 15 gun sonunda hiçbir gerekçe gösterilmeksizin olumsuz bir yanıtla karşılaşabiliyoruz. Size ilginç bir örnek vereyim: Biz İzmir'de oynadığımız sırada, pavyonlarda çahşan kadınlara ruhsat veren Ruhsat Işleri Şubesi metnimizi inceledi. Orhan Kemal'in "Bir Filiz Vardı" adh eserinde, kız bir yerde "Ben orospu olmayacagım," diyordu. Bu "orospu" sozünü çıkarmamız koşuluyla izin verdiler. Bu olay, Ruhsat Işleri'nde metni okuyan birinin zihniyetine terk edilirse, böyle noktalara varır. Sözün kısası, bir yandan devlet yardım yaparken, bir yandan da sansürcü anlayışla karşı karşıyayız. Bu güçlukler ortadan kaldınldığında, birçok özel tiyatronun Anadolu'ya canla başla gideceğini geçmiş deneylerime dayanarak iddia ediyorum. Saion sorunu Sanınm Ankara'da gene salon sonınuyla yüz yüzesiniz. Peki, bu konuda kalıcı bir çöziim mümkun mü? E.Y. Salon sorununun çözümü'bugün sadece özel tiyatroların çabasına terk edilmemelidir. Devlet, özel tiyatrolara yardım yaparken, onlann en büyük sorunu olduğunu bildiğı salon sorununa da eğilnıelidir. Örneğin, Kültur Bakanlığı, özel tiyat HAYVANLAR İsmail Gülgeç Uluslararası Tanm Kongresi, dünyanın dört köşesinden gelen tanm uzmanlannı bir araya getirmişü. Ancak Türkiye'yi temsilen Kongre'ye katılan RizeliAli Yavuz Eriş'in sunduğu bUdirinin konusunu öğrenenler, şaşkınlıkla birbirlerine bakmaktan kendilerini alamadılar. Evet, Alı Yavuz Eriş'in bildirisi tanm dünyasında devrim yapacak türdendi. Çünkü fasulyeye gül aşılamak oluşturuyordu bUdirinin konusunu. Kongre'nin üçüncu günü sert ve guvenli adımlarla kürsüye gelen Erış, hazır bulunanlann merakını giderdi ve sabusızlananlara rahat bir sohtk aldırdı. "Hani niyetımiz çok insancıldır'' diyordu Eriş. ' 'Malum ya, fasulye insanda gaz yapar, bazılarının kötti kokular salmasma yol açar. tşte biz, giilü fasulyeye aşılamayı başardık mı, ortalık giizel kokudan geçilmeyecek. Hem fasulye yiyenler artık insan içine çıkmaktan çekinmeyecek, hem de burunlar rahatsız olmavacak." ı / NS4NL BEN scvi PER, S.NJ. s/IIN Satranç filmi Devletin tezgâhtarları "Banker Tanker", "Hastene mi, Kestane m i ? " , "Bürokratlar", "Plastik Hayatlar" gibi oyunlannıza baktıgımızda, belirgin bir tutum çıkıyor ortaya. Hep toplumdaki belirli bir T~iı• Sovytt Rusya kökenti iki satranççının mücadelesini konu alan " Vezirin Çaprazt" adh film, genç bir yönetmen olan Richard Dembo tarafından gerçekleştirildi. Yaşlı ve hasta satranççı Akiva Liebsking rolünde Michel Piccoli, ülkesinden kaçan genç satranç şampiyonu Pavius Fromm rolündeyse Alexandre Arbatt oynuyorlar. Filmin buyuk bölümü Cenevre'de, dunya satranç şampiyonası sırasında geçiyor. i mP UJ Arkadaşımız Mehmet Basutçu "Altın Kamera" Seçici Kurulu'nda CANNES (Cumhuriyet) Paris'deki sinema yazan arkadaşımız Mehmet Basutçu, geçtiğimiz cuma günü başlayan 37. Cannes Uluslararası Film Şenliği'nin "AlUn Kamera" ödullü bölümünun seçici kuruluna seçildi. Seçici kurulda Mehmet Basutçu ile bırlikte yönetmen Serge Leroy, sinema yazarlan Samuel Lachize ve Jose Luis Guarner, Mannheim Şenliği yöneticisi Fee Vaillahl, Collectif Cinema Cannes temsilcisi M.Julia ve Sinema ve TV Filmleri Teknikleri Sanayi Ulusal Federasyonu temsilcisi Bernard Jubard bulunuyor. 19781982 yıllan arasmda Altın Kamera'yı alacak film, şenliği izleyen gazeteci ve sinema yazarlannın oylanyla belirleniyordu. Yedi kişilik seçici kurul uygulamasına ilk kez geçen yıl gidildı. Altın Kamera Ödulü, yönetmenin ilk uzun metrajlı filmine veriliyor. Yönetmenin şenliğe katıhncaya kadar 60 dakikadan uzun sinema ya da televizyon filmi çevirmemiş olması gerekiyor. 1 KIM KIME DUM DUMA Behiç Ak 4pnF fth Çrcattarahi £<>l?ıden 102 yaşındaki aktör Sarah Bemhardt'la rol arkadaşhğı yapan Fransız aktör Roger Karl 102 yaşına bastı. 1918 ytiında sinemaya geçen Karl, giztt ajan ve Alman polisi roüerinde basarılıydı. 90 yaşına kadar TV filmi senaryolan yazan Karl, oyuncuhık ve sinema üzerine de inceleme kitapları kaleme almışn. (THA) TIYATROGOSTERI DOSTLAR TİYflTROSU 528 66 29 SON OYUNLAR pmankaıa halk tiyatrosu11! Ernan Bener Salı 18.30 Çars 16 30/18 30 C tesı 16 30'18 30 Pazsf 14 00 VUZIKÜ GULDURU PLASTİK HAYATLAR "AİLELERve UYUŞTURUCU" Prs 18.30 Cuma 18 30/21 15 C tesı 14.00 Pazaı 16.30/18 00 Yoneten: Erkan Yocel T4RİHTE BUGUN Mümtaz Arıkan JET MOTORLU UÇAĞIN İLK DBNBHİSL HARBİYE KONAK SİNEMASINDA 140 54 58 Pazartesı harıı, hergun 22 00 C umarıesı Pazar 18 00 15 mayıs Beyoğlu KÜCÜK SAHNEde 144 43 2" 143 64 17 KENTER TİYATROSU'NDA Tel. 147 36 34 146 35 89 SalıÇarşPerş 1900 Cuma 21 00 CumtPazar 15001830 G&rmeyenler için son fırsat KADIKÖY HALK EĞİTİM MERKEZİNDE 336 12 00 22 MAYIS'TAN ITIBAREN YALNIZ 12GÜM [Gişe açılmıştır SON HAFTALARIN Biletieri Satılmaktadır 1941"PE BUSÜN, JET MOTVeU/ 8<R UÇAĞ/tJ İUC UÇU ŞU eERÇEKLSŞTİRİLOİ. JET MOTORU f3fO'LAeOA~ IUACAZ HENKI COANDA TARAFtHPAH l'CAr BOİLMİŞ AAJCA/i PEK BAŞAZtU OLMAMIÇTI. (N6İLİZ MÜHENDİSİ FRAMK [JUHITTL£(pAHA SONKA "£/£?") IHGİÜ2 HAV4 fajVVETLERİUDe EGÎTtoSrV OC/)ZAK ÇAUÇietCSA/ 6AZ TÛB.8İNl£BİNE ME&4K SA&MIŞ, fS3?"DE İLK TÜRBOTE.T MOTVeuNU YAPMIŞT/. SUNUN UÇA6A UYGULANMASt ZA. MAN ALMIÇ, ANCAK f34i'O£eEBİUC PEfJEMESİ YAPıLAN "GLOSTER. E.Z&/39*TıPİ, 39O kJ) ÇEKLEŞTİRİLEBİLMİŞrİ. TETLEGİN SANTRIFÛT BAS/NÇLt TVR.80JBT MOVORLU, SAATTE 544 GEL/Ş/Mİ ANCAK E. DUUVA SAWAU/2 •YAPA8İLEN,BOYU 7,72 m , KANAr AÇ/KII6I B.84m Ş/NDAU AAtZ JÛLAN ÜÇAK 1 KİÇİLİKTı. PıLOTU JEI2JZ/ SAYEKS'Tİ.. SOLDA, SlR F8AMK VL/UlTTLE 50 YIL ONCE Cumhuriyet İtalya'nm arasi talepleri Londra 14 (a.a.) "Deyli Telgraf" muhabirine verdiği bir mülakatta M. Mussolini ezcumle demiştir ki: "ftalya vilayetlerinden otuzunun merkezleri sahildedir. Roma bile denize yakındır. Coğrafya bir memleketin mukadderattm tayin eden değişmez bir vakıadır. Milletler Cemiyetinin ıslahı prensibi hemen hemen büttin dunyaca kabul edilmiştir. Tasavvur edilen ıslahatın silahları bırakma konferansımn neticelenmesinden sonra yapılması lazımdır. Çünku bu konferans akim kalırsa. hiç bir ıslah işine lüzum kalmayacak ve cemiyet iflas edecektir. Ne Avrupa'da, ne de Amerika'da birşeye teşebbus etmek faydalı değildir. Coğrafya ve tarih, gaye olarak Afrika ile Asya'yı edinmemize musaade edivor. Avrupa'nın buyuk devletleri arasmda bu iki kıtuya en yakın biziz. Mesaimızin 15 mayıs 1934 manası hakkmda kimse yanlış birşey anlamamalıdır. Hiçbir arazi fethini düşunmüyoruz. Bunu, herkesin bilmesi lazımdır. Italya, Afrika ve Uzakşark milletlerinin teşriki mesailerine musaade edecek tabii bir yayılmayı duşunuyor, bu iki kıtanın. bilhassa Afrika'mn hesapsız membalanm, medeni dünya dairesine daha sıkı bir surette iştirak ettirmek mıihîadile kıymetlendirmek istiyoruz. Italya bu />/ yapabilecek vaziyettedir." 19341984 Unjversıtelera'ası Sanat Gosterılen 2 tant^ukn tftfiltn' YeniTürküGrubu RahmiSaltufc EdipAkbayram&Dosttar 1Haziran1984 Saat: 18.00 Gıse Emek aneması Açıkhava Tryatrosu KENTER TİYATROSU 21 Mayıs 1984 P tesı 18 30 147 36 34 • 146 35 89
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle