28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURiiE'i/4 KÜLTÜR YAŞAM TELEVIZYON 19.00 Sınava Hazırlık 19.30 Satranç (Renkli) Programda, satranç oyunu dramatize ediliyor. Ayrıca, Prof. Dr. Alpdoğj/ı Erözbey, satrancın toplumdaki yerini anlatıyor. 19.50 Tanm ve Köy Programda, ancılık konusu işleniyor ve kovan bölme ve birleştirme, fenni kovanın önemi, ilkel kovandan fenni kovana aktarma, ana an üretimi, kek ve şurupla anların beslenmesi ve Polen analizi yoluyla balı türierine ayırma konulannda bilgi veriliyor. Ankara Opera Festivali bugün başlıyor ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Bu yıl ilk kez düzenlenen Ankara Uluslararası Opera Festivali, bu akşam Kültur ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoglu'nun açış konuşmasından sonra Hikmel Şimşek yönetimindeki Ankara Devlet Opera ve Balesi solistlerinin seslendireceği Ahmet Adnan Saygun'un "Yunus Emre Oraloryosu" ile başlayacak. 14 hazirana kadar sürecek festivalin amacını Devlet Opera ve Balesi Genel Mudürü Yalçın Davran, "Çoksesli müzigin yaygınlaştınlması. tanıfılması ve sevdirilmesinin yanı sıra, ülketerrarası küllür alışverişinin artırılması" olarak açıkladı. TRT'NIN IÇEVDEN MAHMUT T. ÖNGÖREN "Küçük Ağa" Bir yapıtın tarihsel bilince sahip olabilmesi için olayiarın geçtiği dönemin ekonomik, politik ve sosyal yapısının da öyküde ele alınması, incelenmesi ve yorumlanması gerekir. "Küçük Ağa" bu gibi bir tarihsel bilince sahip olmadığından ve Kurtuluş Savaşı başında insanların daha çok kişisel dramlarını, ruhbilimsel ve trajik yanlarım işlediğinden ötürü şu izlenimi veriyor: "İşte Çolak Salih, işte İstanbullu Hoca, işte kasabanın eşrafı, işte çeteter, hatta işte Kuvayı Milliyeci askerler... Şu ülkeyi hem düşmanla işbirliği yapan padişahçılardan ve hem de yabancı düşmanlardan kurtarmak işi olmasaydı, rahatlan bozulmayacaktı" "Küçü/t^a" eğer tarihbilincine sahip olsaydı, eğerdestansı biçimde filme alınsaydı ve eğer "İnsanlar, Kurtuiuş Savaşı için kişisel durumlarının kötüye gitmesini ve ruhbilimsel ve trajik açmazlara düşmesini zamanla göze alarak mücadele etmeyiöğrenirler ve yaşamayı sürdürürler" yorumunu getirseydi, bu TV dizisinde 1919 insanlarının sorunlarının yanı sıra Kurtuiuş Savaşı bilincini ve coşkusunu da yaşayabilirdik. Ama dizi yine de ilgi çekti ve iz bırakan TV yapıtları arasında yer aldı. Çünkü kolu daha önceki savaşlarda kopan Çolak Salih'in dramı, çetecilere katılmak zorunda kalan ve arkasında yeni doğan oğlu ile işini bırakan İstanbullu Hoca'nın trajik açmazı ve her ikisinin arasındaki ilişki melodrama yaklaşan değerler taşıyor. TV izleyicileri, önce padişahçı olarak yola çıkan ve sonra Kuvayi Milliyecilere katılan istanbullu Hoca'nın bu değişimini de ilginç buldular Camide Hoca'nın Kuvayi Milliyecileri bolşevikçı olarak suçladığı, aynı yerde Doktor Yuzbaşı Haydar Bey'in de ona, "Ama senin de Ingilizler'den para aldığını söylüyorlar. Almadın, ama senin için de böyle diyorlar" dediği sahne de ilgirtctı. Taşıdığı dramatik öğelerden ötürü ilgi çeken ve dikkatleri İstanbullu Hoca üzerinde toplayan daha başka sahneler de vardı. Ama Hoca'daki değişim inandırıcı mıydı? Hakkında qkanlan vur emrinden ötürü çetecilerin yanına kaçmak zorunda kalan bir din adamı hernen eline silah alıp kovboy filmlerindeki gibi asılı testileri birbiri arkasına nıçin ve nasıl vurmaya başlar? Geride kalan ve henüz görmediği oğlunu ve sonra da eşini kurtarmaya hazırlanmak için mi? Yoksa bu davranışının nedenj, ingilizlerden geldiğini kesinlikle anladığı silahlar mıdır? Hoca artık vatan kurtarmaya çalışan bir yurtsever mi olmuştur hemen? "Küçük Ağa" dizisi bize onun iç dünyasındaki bilinçlenmeyi ve bu bilinçlenmenin nedenlerini hiç vermedı. Onun salt dış dünyasındaki değişimi, yine yeterli nedenlerı bulamadan, izleyıp durduk. Yerli filmlerdeki hemen hemen tüm kişilerde görülen bu bilinçsiz kişilik değişimi, "Söz konusu 7V dizisi bize Kurtuiuş Savaşı'nı hocalar da hazırlamıştır demek istiyor. Osmanlılık yaşatılmaya çalışılıyor. Baksanıza, Mustafa Kemal'in adı ancak bir yerde geçti. Yunan birliklerinde Yunan bayrağı var da, onlarla çarpışan Türk çetelerinde bir Türk bayrağı bile gösterilmiyor. Bunda bir iş var" gibi yorumların yapılmasına yol açtı. "Küçuk Ağa"da gerçek yaşama en uygun kişiliğe sahip Çolak Salih'in ki ondaki kişilik değişimi çok daha inandırıcıydı Hoca ile olan ılışkisi bile "Küçük Ağa'dakı bilinçlenmeyi TV izleyıcılerıne kabul ettirebilecek bir düzeyde kullanjlmamıştı. Özellikle kadın oyuncuların gıysilerinin öyküdeki yoksul ortama kıyasla çok iyi olmasına. karşıhklı konuşma sahnelerinin çok uzun ve çok sayıda yer almasına, çarpışma sahnelerinin yetersizliğine, gereksiz yere kullanılan "zoom'iu çekimlere ve çeşitli abartmalı sahnelere karşın, yönetmen Yücel Çakmaklı'nın "Küçük Ağa"y\ iyımser bir yaklaşımia ele aldığı söylenebilir. Abartmalı ve denetimsiz bir oyun düzeni tutturduğu ileri sürülen Fikret Hakan ise, yine de çok başarılıydı. Sonuç olarak denebilir ki, "Küçük Ağa" dizisi Kurtuiuş Savaşı öncesini değil, zor durumda kalan insanları sergılemeye çalışan bir yapıt olarak anımsanacaktır 20.20 20.30 21.00 21.10 Uykudan Önce (Renkli) Haberler Hava Durumu Ankara Radyosu Tasavvuf Miiziği Korosu (Renkli) Ber'at Kandili: Banttan (Renkli) Haberier Açık Öğretim Kapanış Programda, koro, Ahmet Hatipoğlu yönetiminde, sırasıyla şu eserleri seslendiriyor: Hüzzam peşrevi, Hüzzam ayin ve Şemmi ruhuna. 21.40 23.20 23.30 00.00 RADYO 05.00 Açılış, program ve lcısa haberler 05.05 Ezgi kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havaları. 06.00 Köye haberier. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 07.30 Haberier, 07.40 Günün içinden. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa haberier. 11.05Okul radyosu. 11.55 Hafif müzik. 12.00 Kısa haberier. 12.05 Reklamlar. 12.10 öğle Uzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberier. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Hukuk ve sorunlanmız 15.00 Kısa haberier. 15.05 öğleden sonra. 16.00 Kısa haberier. 16.05 Okul radyosu. 16.55 Hafıf müzik. 17.00 Olaylann içinden. 17.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocuk sarkısı. 18.20 tzmir'in tşgali özel programı. 18.40 Bağlama takımından zeybekler. 18.50 Hafıf mttzik ve reklamlar. 19.00 Haberier. 19.30 Beraber ve solo sarkılar. 20.00 Köyümüz köylümüz. 20.20 Saz eserleri. 20.30 Mevlid yayını. 22.00 Sevilen eserler. 22.30 Solistlerden seçmeler. 23.00Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yansı. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberier 07.40 Turküler ve oyun havaları 08.00 Sabah için müzik. 09.00 ll il Türkiye. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Sarkılar. 10.20 Türküler. 10.40 Nobd. 11.00 Küçük koro. 11.30 tzmir'in isgali özel programı. 11.50 Hafıf İKÎ USTA BİR ARADA Özgün baskılarıyla tamdığımız Süleyman Saint Tekcan (sağda) veyontucu Ali Teoman Cermaner (solda) sanatçı dostluklannı ortak bir sergiyle pekiştirdiler. (Fotoğraf: MEHMET AKİF) TRTI müzik. 12.00 Yurttan sesler kadınlar topluluğu. 12.30 Beraber ve solo sarkılar. 13.00 Haberler. 13.15 Hafıf müzik. 1330 Türküler geçidi. 14.00 Şarkılar. 14.15 Hafıf müzik. 14.30 Yabancı dil ögrenelim. 15.30 Barok müzik. 16.00 Halk müzigi dünyamız. 16.20 Arkası yann. 16.40 Şarkılar. 17.00 Olaylann içinden. 17.30 Çağlar boyunca çoksesli muzik. 18.00 Yurttan sesler. 18.30 Din ve ahlak. 19.00 Haberler. 19.30 Mahalli sanatçılanmız. 20.00 Dünden bugüne tango. 20.30 Yabancı dil öğrenelim. 21.30 " " Anlaüyor. 22.00 Solistlerden birer şarkı. 22.30 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 22.45 Türkçe sözlü hafıf müzik. 23.00 Haberler. 23.15 Solistler geçidi. 23.40 Hafıf Müzik. 23.55 Çaglar boyu oda muzigi. 60.55 Program ve kapanış. On üç ressam üç eğilimi sunuyor Ortak sergi açan A.T. Germaner ve S.S. Tekcan: Her şey insan için değil mi? ŞENAY KALKAN İki ünlü, iki usta, iki gerçek sanatçı dostluklannı, sanata, dünyaya bakışlanndaki ortaklığı birlikte sergi açarak sanata da taşıdılar. Özgun baskılarıyla tanınan Süleyman Saim Tekcan, yontulanyla tanınan Ali Teoman Germaner (AIoş) ve Garanti Bankası Sanat Galerisi'nde süren son sergilerinden söz ediyoruz. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde öğretim görevliliği de yapan bu iki sanatçıyla konuşmak için biraraya gelince onlann da birbirine soru sormalarını öneriyoruz. tlk soruyu Süleyman Saim Tekcan yöneltiyor Ali Teoman Germaner'e... S.S.T. Heykel bölümünü bitirmiş okullu bir sanatçı olarak Türkiye'de heykeltraş nasıl jetişiyor anlatır mısın? dedir. Heykelin yaygınlaşmamasında eğer aranacaksa herkes suçlu. Sanatçı, toplum, yöneticiler... Ama biz bir kültürü yıkıp yerine yeni bir kültur oluşturmaya çalışan bir toplum, bir ülkeyiz, uzun zamanlar gerek... Eh benim de acelem yok..." Bu kez sorma sırası Ali Teoman Germaner'e geliyor ve soruyor Süleyman Saim Tek"Görsel sanat dallan arasında bir duvar yoktur. Hepsi insan içindir ve hiçbir dal hiçbir kimsenin (sanatçımn) tekelinde değildir. Bizimkiler de bizim tekelemizde değil... Sanat insancıl, hiçbir yasağın, sınırın giremeyeceği bir özgürlük alanıdır. Herkes için ve herkesin yapacağı bir yaratıdır. lyisi daima daha iyisini getirir." Galerinin birinci katında Ali Teoman Germaner' in yontulan, Süleyman Saim Tekcan'ın yağlıboya çalışmaları, üst katında da her ikisinin özgün baskılan yer alıyor. Ali Teoman Germaner'in "Alosname"lerine, hayvan başlı insan figürleriyle oluşturduğu kompozisyonlara bakarken Süleyman Saim'i dinliyoruz: "Bizde muzik denince söz, resim denince konu gelir akla... Oysa müzik söz değil, sestir. Resim de birçok plastik öğenin, doku, çizgi, leke, renk vb. bir araya geldiği, oluşturduğu bir yapıdır. Konu ufak bir katkı getirir. lkincil bir rolü üstlenir. Kültur eksik olunca, hikâyeyi, konuyu birinci plana alarak bakılınca, resim, sanatçısından açıklama beklenen, algılanmayan bir olay olmak keyfiyetinde olur. " Ali Teoman Germaner giriyor söze: "Görsel sanatlar da bir anlatım aracıdır. Ama 'Bana bir bardak su ver' dercesine değil. Çünkü sanat bir üst aşama, bir Ustyapı meselesidir. Biz bir imparatorluğun (Osmanlı) kültürünü yedik ama yeni bir kültür oluşturamadık henüz. Oluşturma aşamasındayız. Ben bu yüzden biraz önce sabırlıyım, acelem yok dedim." Yazının başında belirttiğimiz, konuşmalar boyunca da ortaya çıkan ortak düşünce, aynı bakış, değerlendiriş eğitimciliğe yaklaşımda da ayrılmıyor. Ali Teoman Germaner de Süleyman Saim Tekcan da "Eğiticiliklerinin getirdiklerinin, götürdüklerine oranla daha fazla oldugunu" söylüyorlar. "Çünkü insan getiriyor. Ögrencilerimizle paylaşılan, ögretirken ögrenilen, ögrenirken öğretilen bir süreç bu." diyorlar: "Zaten yaptığımu her şey insan için degil mi?" TRTII BULMACA Kültur Servisi Maçka Sanat Galerisi'nde bugün "13 Ressam 3 Egilimi Sunuyor" başhklı bir sergi açılıyor. Sergi çağdaş Türk resim sanatında görulen üç ayrı eğilimi sanatseverlere sunmayı amaçlıyor. Sergide soyut sanat eğilimini Sabri Berkel, Adnan Çoker, Mübin Orhon ve Gıingör Taner'in yapıtları temsil ediyor. Yeni figüratif resim egilimi sergide Özdemir Altan, Altan Gürman, Nur Koçak ve Yusuf Taktak'ın yapıtlarında yansıyor. Kavram sanat eğilimi ise Şfikrii Aysan, TRT III Alpaslan Baloğlu, Serhat Kiraz, Ahmet Öktem ve Ergiil Özku07.00 Açılış ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. tan'ın yapıtlarıyla temsil edili09.00 Türkçe haberler. 09.03 Barok yor. müzik. 09.30 Çeşitli sololar. 10.00 Maçka Sanat Galerisi'ndeki Caz müziği. 10.30 Her hafta sizler"13 Ressam 3 EğUimi Sunuyor" le. 11.00 Ogleye doğnı. 12.00 Haberler. 12.12 Diskotegimizden. 13.00 sergisi 2 haziran gününe kadar açık kalacak. Konser saati. 14.30 Caz müzigi. 15.00 Müzüdi dakikalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 Pop dünyasından. 19.00 Haberler. 19.12 Müzik dünyasından. 20.00 Melodiler geçidi. 20.30 TRT Istanbul Hafıf Müzik ve Caz Orkestrası. 21.00 Salı konseri. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.0» Dört mevsimden. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. Kültur Servisi tstanbul Üniversitesi Fotoğraf Kulübü lSÜF'ün düzenlediği 3. Fotoğraf Yarışması sonuçlandı. On iki kentten 89 üniversite öğrencisinin 339 fotoğrafla katıldığı yarışmanın Şahin Kaygun, Samih Rifat ve Onat Kutlar'dan olusan seçici kurulu, 72 fotoğrafı sergilenmeye değer bulurken 16 fotoğrafa da çeşitli ödüller verdi. can'a... Sanatçımn sanatıyla geçinmesi A.T.G. Sanatçı olarak sen halinden memnun musun? S.S.T. "Yasadığımız toplum içinde birçok sorunları olan insan olarak değil ama sanatçı olarak hoşnuium... Sanat bize yasadığımız ortam içinde ayn bir dünya, bir atmosfer oluşturuyor. Bu, insan olarak karşılaştığımız güçlükleri, sorunları azaltıyor. Bu bir şanstır, ancak Türkiye'de sanatçımn sanatıyla geçinebilmesinin güçlüklerini ben de çekiyorum. Tüm meslektaşlarım gibi..." Sözü genelden özele getirerek son sergileri üstüne konuşmaya başlıyoruz. Süleyman Saim Tekcan anlatıyor: "Bu sergide AIoş heykel ve rölyeflerini, ben yağlıboya çalışmalanmı sergiliyorum. Ben aslında özgün basicıcı olarak tanınınm. Ama bu kez yağlıboya çahşmalanmı sergiliyorum. Nedenine gelince: Ben sanatçı için bitmişliğe, sanatlar arasında büyük ayrımlar olduğuna inanmıyorum. Yani ressam, heykeltraş, özgün baskıcı sınıflamalanna karşıyım. Bu çalışmalarım ilerde yapacaklanmın bir eskizi, bir ön çalışması... Bu bir oyundur. Bu oyun içinde hangi malzemeyi bulursam onunla oynarım. Örneğin ilerde heykel de yapmak istiyorum." İSÜF Fotoğraf Yarışması sonııçlandı Aydın zor yetişiyor A.T.G. "Zor yetişiyor. Ama aydın da zor yetişiyor. Sanat bir üstyapı kurumu. Bu üstyapırun insanını yetiştirmek zor. Durmuş oturmuş bir kültur gerektiriyor. Ne salt okul ne de salt yaşam, kültur yeterli. Jkisinin birlikteliği gerek. Adını sayamayacağım kadar çok uygarlığın yaşadığı topraklarda doğduk, buyüdük, yaşıyoruz. Bu topraklar birçok sanat dalının hem doğum yeri hem de mezandır. Ama bu topraklar verimlidir, iyi bir laboratuvardır. Birçok ünlü sanatçı yetiştirmiş, yetiştiriyor, yetiştirecek de..." Ş.K. Yontunun öteki ptostik sanatlara göre Türkiye'deki durumu nedir? Örneğin resim gibi evlere girebildi mi? Ya da onun kadar... A.T.G. "Bir sanat eserinin çok satılması onun algılanmış, benimsenmiş olması anlamına gelmez. Heykel de tüm sanat dalları gibi insan içindir. Sanat ürünunün özümsenmesi çok uzun zaman dilimlerine muhtaç ama benim acelem yok. Sanatçı bir öncüdür. Bunun da bilincin Yüzyıl başı Paris'inin ressamı Marevna öldü Kültür Servisi Yetmiş yılı aşkın bir süre uluslararası sanat cevrelerinde renkli bir yasam süren Rus asıllı ressam Marevna, doksan iki yaşında Londra'da öldü. Gerçek adı Maria Vorobiev, olan ve 1892'de Kazan'da doğan Mareuna'ya bu adı Maksim Gorki vermişti. Yahudi bir aktristin kızı olan Maria Vorobiev, çocukluğunun büyük bir bölümünün Kafkasya'da geçirdi ve orada Bizans ve Erken Rus resmine karşı ilgi duymaya başladı. On sekiz yaşında Moskova'ya ilk gidişinde izlenimciliksonrası resimle karşılaştı. Hemen ardından Paris'e gitti. Paris yolu üzerinde, Italya'da Maksim Gorki ile tanıştı. 1912'den başlayarak Güven Incirlioglu Euro Color özel ödülü'nü, Nuri Bilge Ceylan "Dalga II" adlı yapıtıyia AFSAD Özel Ödülu'nü, "Dalgg I" adlı yapıtıyia İmge Grafik özel ödülü'nü, Mehmet Gökag*ç "Özlem" ile Grup F özel Ödülü'nü, Mustafa Kocabaşı "Sandalyeler" ile Fotoğrafçılar Ltd. Özel Ödülü'nü, Ömer Şiikrii Gölsu "Izler" ile Merih Akogul "Saklı Kalan" ile Nuri Bilge Ceylan "tsirasiz" ile Suha Kendiroğlu "Bale Sınıfı 3 " ile Mustafa Kocabaşı "Giz" ile Istanbul Üniversitesi Fotoğraf Kulübü Ödülleri'ni aldılar. Bir özgürlük alanı Ali Teoman Germaner, Süleyman Saim Tekcan'ı gözJeriyle doğrularken söze giriyor, sözleriyle de doğrulamak istercesine... Paris'in sanat coşkusu ve bohem özgürlük ortamında Zuloaga Akademisi'nde ve Academie Russe'da okudu. Picasso ve Modigliani gibi sanatçılann da yakın dostu olan Marevna, 1913'den başlayarak daha ilk resimlerinde kübist bir eğilim gösterdi. Paris'de bir süre ünlü Meksikalı ressam Diego Rivera ile yaşadı ve Rivera'dan Marika adında bir kızı oldu. tki savaş arası dönemde ve lkinci Dünya Savaşı sırasında geçimini sağlamak için iç dekorasyonla uğraşan Marevna, savaştan sonra İnpiltere'ye yerleşti ve kendini yeniden resim sanatına verdi. tki kez Londra'da, bir kez Cenevre'de olmak üzere üç önemli sergi açtı. GALERILER SOLDAN SAGA 1/ Eskimiş giyecek... İşviçre'yeözgü dağ evi. 2/ Italya'da eğri kulesiyle ünlü kent... Genellikle kürkten ya da gösterişli kumaşlardan yapılan uzun omuz atkısı. 3/ Tuzağa düşürülen şey... Arsız, sırnaşık. 4/ Komşu bir ülkenin başkenti... Isviçre'de turistik bir göl. 5 ' Manila kenevjri adh elyafı veren muz türü. 6/ Araba tekerleğinin parmağı... Üflemeli bir çalgı. 7/ Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki... Tüy, kıl. 8/ Silah kaçakçılığı ve uyuşturucu madde ticareli gibi kirli \e gizli işler yapan çetenin bası... Üzum veren bitki. 9/ Bir yerde biriken sıvılan dışanya akıtmak için kullanılan boru ya da oluk... Frengiye benzer bulaşıcı bir hasıalık. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Kulhanbeyi, hayta... Harman savurmakta kullanılan tahta araç. I1 Osmanlı yönetim örgütünde illerle ilçeler arasında yer alan yoneîim bölümü... Haberci. 3/ Iye, sahip... Tanm işçisi. 4/ Kusma... Erkek kümes hayvanlarının en iri ve yaşlı olanı. 5/ tigi. 6/ Sırtta taşınan yük... Ince kum ve çımemoyla yapılan duzgun döşeme sıvası. 7/ Kazak baskanı... Bir nota. 8/ Çapaçul... Madame Borary'nin küçıık adı. 9/ Henuz, daha... Çin HalkCumhuriyetı'nın para birimi. SANAT GALERISI 528 66 29 Mümtaz Işıngör AKRİLIK HEYKEL RENKLİ FOTOĞRAF 4 Mayts • 1 Haziran 1984 Husrev Gerede Cad 126 Teşvıkıye Meyöanı 141 6 5 1 0 1 1 1 2 13 Güler Ertan MUSTAFA ASLIER FEVZİ KARAKQÇ EMİN ÇETİN GIRGİN REHA YALNIZCIK Resim Sergisi 11 Mayıs5 Haziran 1984 ^ / C E P Sanat Galerisi Beyoglu Mueyyet Sok. No. 9 Tunel Tel. 145 19 96 MAÇKA SANAT GALERİSİ 15 MAYIS 2 HAZİRAN 1984 SOYUT RESİM SABRİ BERKEL ADNAN ÇOKER MÜBİN ORHON GÜNG0R TANER YENİFİCÜRATİF RESİM ÖZDEMİR ALTAN ALTAN GÜRMAN NUR KOÇAK YUSUF TAKTAK KAVRAMSAL SANAT ŞÜKRU AYSAN ALPARSLAN BALOĞLU SERHAT KİRAZ AHMET ÖKTEM ERGÜL Ö2KUTAN RESİM ONARIM MERKEZI Uzman Restorotöf: Poruk Cifflok ve uzmon kodro Maçka Cad. 73/1 Teşvikıye ıstanbul Tel: 148 22 35 j Şeker Ahmet Paşa Hoca Ali Rıza Halil Paşa Ahmet Ziya Akbulut Hikraet Onat Mehmet Ali l i g a Vecih Bereketoğlu Turgııt Zaim Cemal Tollu Bedri Rahim Eyüboğlu Hamit Gorele İbrahim Safi Fikret Mualla Orhan Peker Ali Çelebi Cihat Burak Nuri İyem EIHNaci Eşref Oren Mehmet Pesen Yaşar Yeniceli Necdet Kalay Burhan Uygur Mustafa Esirkuş Abidin Dino Fikret Otyam Gıyas Korkııt KARMA SERGİ 27 nisan • 27 mayıs SAINT JOSEPH'LILER! 20 Mayts 1984 Pazar Günü Okulda Olalım. Saaî 15:00'ten itibaren "Petit Pain" var. Bu yü değişik spor karşılaşmalan da yapacağız. Bedri Rahmi 4 Özel Koleksiyonlardan f tttuwakl » lanak Resim Sergisi U 2 9 Mayıs DESTEK SANAT GALERİSİ Saint Joseph'liler Derneği 'Her Dönemden" 15 Mayıs 15 Haziran 1984 Meral Karamanoğlu Nıspeiıye Cad 44/2 tlıler Tel 165 19 35 Naim Uludoğan Resim Sergisi 28 Nfeaa 26 Mayıs Abdı Ipekçı Cad 75 Maçka1460354 KARMA RESİM SERGİSİ 10 Mayıs 5 Haziran Abidin Dino Adil Doğançay Burhan Uygur Elif Naci Fahrettfn Baykal Fikret Kolverdi Hablb Gerez Hüseyin Bilişik Işıl Özışık Metfn Eloğlu Muzaffer Akyol Nazmi Yılmaz Zeki Kıral EIBJCUT sanat galeosı Representative For IRAN perfect English, world like to represent your company for machinery and Revvmaterials. Letters to: M. Hossein lou Ave. 5/126Hous 16Postcode 16 TehranPARS: TEHRAN/IRAN Atetyemb 3 Mayıs 1984 tarüıiMleıı Itikaren faaHyete geçmiştir. Sayın Mahmut Cuda. teyta Gamsız, *»ni Arbas, Ismail Hakkı Oçal, Siırdal Duyar'ın yakın ilgileri ile değerlenen sanat yuvamızda resim ve heykel çalışmaları yapılacaktır. Katılmak isteyenlerin, asağıdaki adresten Nlgi almalan rica olumır. Balyoz So« Gamsız Apı 25/2 BepO u 'ST Tel 160 59 58 3 3 0 ' 6 5 7? Resim Sergisi Vakko Sanat Galerisi Vakko/Beyoglu TURAN EROL NIHAT AKYUNAK RUZİN GERÇİN YALCIN GÖKCEBAĞ I .ı>Mim'iif|tnıı/c1.Hi s ^ S4MI Nilll1l.t SIMtllSldll ITİGUT Sanat Gatensı M ı e s Rumet cad Malbjaa Osmantey sok No 3 5 ^ Erkul Apı lOsfiantey aen Rume» cad gnste m soi saUk veya Sa.' Nıgar gırsle soMan *ınc. sokak
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle